türkü
bir ezgi ile birlikte söylenen halk şiirlerinin genel adı. genellikle yazanı ve besteleyeni bilinmeyen, yani anonim eserlerdir.
anadolulu bir kızı çok sevdim. aşk dolu, hüzün dolu, ağlatan o eşsiz sevda türküleri bana hep onu hatırlatır. o kız benim anadolu'daki diğer yarımdır.
türki, türk'le ilgili, türk'e özgü, türkü.
bu ülkeye özgü en güzel değerlerden biri. türküleri çok seviyorum. hemen hepsinde çok büyük aşkların derin izleri var. dünyada hiçbir millet "aşkı" bu kadar güzel yaşamamış ve bu kadar güzel anlatmamıştır. türkülerimiz o güzel aşkların tanıklarıdır. yazanları ve besteleyenleri huzur içinde uyusun.
anadolulu bir kızı çok sevdim. aşk dolu, hüzün dolu, ağlatan o eşsiz sevda türküleri bana hep onu hatırlatır. o kız benim anadolu'daki diğer yarımdır.
türki, türk'le ilgili, türk'e özgü, türkü.
bu ülkeye özgü en güzel değerlerden biri. türküleri çok seviyorum. hemen hepsinde çok büyük aşkların derin izleri var. dünyada hiçbir millet "aşkı" bu kadar güzel yaşamamış ve bu kadar güzel anlatmamıştır. türkülerimiz o güzel aşkların tanıklarıdır. yazanları ve besteleyenleri huzur içinde uyusun.
devamını gör...
sözlüğe ilk girişinde hoş geldin denmeyen yazarlar
benim de içinde bulunduğum durumdur. beni ilk karşılayan kişi, (bkz: sanagulbahcesivadetmedim) adlı yazarımız. kendisine buradan teşekkür ederim. üvey evlat gibi hissediyorum kendimi, saygıdeğer yazarlar.*
devamını gör...
annenin ölmesi
babanın ölümünün aksine sofranın dağıldığı kayıp. anne toplayıcı, birleştirici, çatıdır. gittiği zaman haliyle çatı çöküyor ve kişi iki kere küçülüyor. evet, baba ölünce insan iki kere büyür, anne ölünce iki kere küçülür.
devamını gör...
dehidratasyon
aşırı sıvı kaybı veya yetersiz sıvı alımına bağlı vücut ağırlığının yüzdesi ile ifade edilen %5 hafif yüzde on orta ve yüzde 15'i ağır olarak sınıflandırılan serum na yoğunluğuna göre izotonik hipotonik hipertonik olarak üçtepe ayrılan klinik durumdur.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının içinde çok güzel insanlar olması
doğrudur. mesela benim içimde çok güzel bir insan var ama çok nadir çıkıyor dışarı. bir saniye falan çıkıyor. onu da siz göremediniz muhtemelen.
devamını gör...
akrabasız bayram
en temizidir. saçma sapan sorulardan kurtulduk. telefonum da uçak modunda.
devamını gör...
srebrenitsa katliamı
kara_melek nickli yazarımız daha iyi bilir tabi ama sırplar peh, peh müslümanları öldürdüklerini kendileri söylüyorlar.
sırp lider milosevic 1989'da, 1. kosova savaşının 600.cü yıldönümünde türklerden intikam alacağını söylüyor.
birleşmiş milletler askerleri koruma sözü vererek, silahlarını teslim aldıkları müslümanları sırplara teslim ediyor ve srebrenitsa'ya giren sırp komutanı türklerden intikam alma gününün geldiğini söylüyor. binlerce müslüman boşnağa işkence ediyor, tecavüz ediyor, öldürüyorlar.
sırp lider milosevic 1989'da, 1. kosova savaşının 600.cü yıldönümünde türklerden intikam alacağını söylüyor.
birleşmiş milletler askerleri koruma sözü vererek, silahlarını teslim aldıkları müslümanları sırplara teslim ediyor ve srebrenitsa'ya giren sırp komutanı türklerden intikam alma gününün geldiğini söylüyor. binlerce müslüman boşnağa işkence ediyor, tecavüz ediyor, öldürüyorlar.
devamını gör...
türklerin her yemeğe soğan koyma merakı
sabah çorba içerken kelle soğanı kırarım.
kelle söğüş yerken yanında söğüş soğanı eksik etmem.
lahmacunun arasında olmazsa olmazıdır.
çoban salata için vazgeçilmezdir.
yediğiniz etlerin terbiyesinin hemen hemen tamamında soğan var.
menemen soğanlı daha lezzetli.
soğan hayattır, soğan candır...
kelle söğüş yerken yanında söğüş soğanı eksik etmem.
lahmacunun arasında olmazsa olmazıdır.
çoban salata için vazgeçilmezdir.
yediğiniz etlerin terbiyesinin hemen hemen tamamında soğan var.
menemen soğanlı daha lezzetli.
soğan hayattır, soğan candır...
devamını gör...
yaptığın banaysa öğrendiğin kendine
biricik anneannemin bana her bi şey öğrettiğinde ya da kendi başıma bi şeyler başardığımda söylediği söz*.
devamını gör...
sigmund freud
son derece muhafazakar bir toplumsal felsefeyi destekleyen freud, saldırganlığın doğuştan gelen bir içgüdü olduğunu; kişinin uygarlıkla ve kendisiyle olan ilişkisinin en iyi, birbirleriyle rekabet halinde olan (bkz: thanatos) ve (bkz: eros) içgüdüleri ile gerçeklik arasında çatışmayla tanımlanabileceğini ileri sürer. (bkz: civilization and its discontents) kitabında freud toplumsal düzenin ancak saldırgan ölüm içgüdüsünün bastırılması ve kontrol edilmesi yoluyla korunabileceğini iddia eder ve bu görevi otoriter kurumlara yükler. bu uygarlık tanımı haz ve umut verici değildir. uygarlık ilerledikçe saldırgan içgüdülerinin bastırılması gerekecek ve bu da kendi kendime yönelik saldırganlığa ve suçluluk duygularının artmasına yol açacaktır. freud’a göre insanlığın, uygarlığın ilerlemesi karşısında kaçınılmaz olarak ödediği bedel otorite ve suçluluğun artmasıdır. kabul edildiği zaman, bu kültürel bildirimler ütopik devrimci düşüncenin temelini yok eder ( özellikle de anarşizmi). kişinin freud’u izleyerek ulaşabileceği en ileri nokta kendi benliği ( id ) ile toplum arasında mutsuz bir anlaşmadır. otoriter kurumlar saldırganlığı kontrol etmek ve güçlü süperegonun gelişimine kılavuzluk etmek için gereklidir. argümanı temelde yasa ve düzen argümanıdır aslında. bütün polis, yasalar ve geleneksel otoriter çocuk yetiştirme yöntemleri kaldırılırsa sonucun thanatos’un erbaşta kalması ve karşılıklı bir yok etme katliamı olacağını ileri sürer.
(bkz: wilhelm reich) bu duruma güzel bir eleştiri getirir ve freud’un ölüm içgüdüsünü reddeder. kendisi tam tersine zalim, saldırgan karakter özelliklerinin otoriter, cinsel açıdan baskıcı çocuk yetiştirme uygulamalarının sonucu olduğuna inanır. cinsel bastırma, cinsel kaygıya o da genel bir zevk kaygısına ulaşıyordu. (bkz: zevke ulaşamayanlar onu engellemek için elinden gelen her şeyi yaparlar). reich zevki yaşama yetersizliğinin ve saldırgan karakter özelliklerimin her zaman bir arada bulunduğunu iddia eder. öte yandan, zevki yaşama yeterliliği be düşmanca olmayan karakter özellikleri de birbirine bağlıydı. onun zevk anlayışının merkezinde cinsel dürtüler vardı. bu dürtülerin saldırgan içgüdülerle çatışma halinde olduğuna inanan freud’un aksine reich saldırganlığı cinsel dürtülerin bastırılmasının bir ürünü olarak görüyordu( hatta bunu daha önceki bir yazımda da belirtmiştim seviştikten sonra pamuk gibi oluruz demiştim haha! ). 1920’lerde bunun üzerine bir çalışma yapmış ve reich şu sonunda varmıştır “ genital tatmini yaşayabilen bireylerin ılımlısı ve yumuşaklığı dikkat çekicidir; genital tatmini yaşayabilip de sadist karakter özelliklerine sahip olan birini görmedim”. burada çok önemli bir nokta da reich’in ahlak eğitimine karşı çıkmasıdır.
edit : reich okullarda cinsel eğitim ile ilgili çarpıcı bir örnek verir. neden okullarda cinsel hastalıklara özellikle vurgu yapılır ve çocuklar cinsellikten caydırılır?
(bkz: bir tabu olarak seks)
(bkz: wilhelm reich) bu duruma güzel bir eleştiri getirir ve freud’un ölüm içgüdüsünü reddeder. kendisi tam tersine zalim, saldırgan karakter özelliklerinin otoriter, cinsel açıdan baskıcı çocuk yetiştirme uygulamalarının sonucu olduğuna inanır. cinsel bastırma, cinsel kaygıya o da genel bir zevk kaygısına ulaşıyordu. (bkz: zevke ulaşamayanlar onu engellemek için elinden gelen her şeyi yaparlar). reich zevki yaşama yetersizliğinin ve saldırgan karakter özelliklerimin her zaman bir arada bulunduğunu iddia eder. öte yandan, zevki yaşama yeterliliği be düşmanca olmayan karakter özellikleri de birbirine bağlıydı. onun zevk anlayışının merkezinde cinsel dürtüler vardı. bu dürtülerin saldırgan içgüdülerle çatışma halinde olduğuna inanan freud’un aksine reich saldırganlığı cinsel dürtülerin bastırılmasının bir ürünü olarak görüyordu( hatta bunu daha önceki bir yazımda da belirtmiştim seviştikten sonra pamuk gibi oluruz demiştim haha! ). 1920’lerde bunun üzerine bir çalışma yapmış ve reich şu sonunda varmıştır “ genital tatmini yaşayabilen bireylerin ılımlısı ve yumuşaklığı dikkat çekicidir; genital tatmini yaşayabilip de sadist karakter özelliklerine sahip olan birini görmedim”. burada çok önemli bir nokta da reich’in ahlak eğitimine karşı çıkmasıdır.
edit : reich okullarda cinsel eğitim ile ilgili çarpıcı bir örnek verir. neden okullarda cinsel hastalıklara özellikle vurgu yapılır ve çocuklar cinsellikten caydırılır?
(bkz: bir tabu olarak seks)
devamını gör...
mehmet kuşman
dünyada urartuca okuyabilen 12 kişiden biri, yazabilen ise son kişi.
genç yaşlarında van'daki kazı çalışmalarına katılmış. kazı çalışmalarında çıkan urartular'a ait kitabeleri okuyabilen kimse olmayınca urartuca öğrenmek istemiş. kendisi ilkokul mezunu, ilk başta "yapamazsın, öğrenemezsin" denilince azmetmiş, 3 yılda urartu alfabesini öğrenmeyi başarmış. şu anda 750 adet urartuca kelime biliyor.
kendisi urartuca'yı yaşatmak için gerekli makamlardan gönüllü olarak öğretmek için öğrenci istemesine rağmen gerekli ilgi ve özeni maalesef görememiş.*
abd'den ailesiyle abd'ye yerleşip urartuca öğretmesi için teklif almış, ailesi istemediği için yerleşememiş.
kendisi bir hazine ama bu hazineden yararlanmayı bilmiyoruz. tek istediği öğretmek ve bunu gönüllü olarak yapmak istediği halde nasıl göz ardı edebiliyorlar böyle bir insanı aklım almıyor.
dw türkçe ile yaptığı röportaj:
genç yaşlarında van'daki kazı çalışmalarına katılmış. kazı çalışmalarında çıkan urartular'a ait kitabeleri okuyabilen kimse olmayınca urartuca öğrenmek istemiş. kendisi ilkokul mezunu, ilk başta "yapamazsın, öğrenemezsin" denilince azmetmiş, 3 yılda urartu alfabesini öğrenmeyi başarmış. şu anda 750 adet urartuca kelime biliyor.
kendisi urartuca'yı yaşatmak için gerekli makamlardan gönüllü olarak öğretmek için öğrenci istemesine rağmen gerekli ilgi ve özeni maalesef görememiş.*
abd'den ailesiyle abd'ye yerleşip urartuca öğretmesi için teklif almış, ailesi istemediği için yerleşememiş.
kendisi bir hazine ama bu hazineden yararlanmayı bilmiyoruz. tek istediği öğretmek ve bunu gönüllü olarak yapmak istediği halde nasıl göz ardı edebiliyorlar böyle bir insanı aklım almıyor.
dw türkçe ile yaptığı röportaj:
devamını gör...
kitap sayfalarını ayraç niyetine katlayan insan
benim yıpranmasın diye gözümden sakındığım kitaplara nasıl kıyabilir nasıl nasıl.
devamını gör...
ne demek ürünün vergisi üründen pahalı olamaz
bizim zamanımızda oluyordu.
devamını gör...
yaban değişimi
diğer ismi ile; kepir evliliği. türkiye topraklarında hala varlığını sürdüren sapıkca ve istismara dayanan onca gelenekten biridir. özellikle hakkari civarlarında görülen bir evlenme biçimidir. aile arası husumetler, yoksulluk ve diğer sebepler ile iki erkek arkadaş, kız kardeşlerini akşam saatlerinde yanlarına alarak ıssız bir alana giderek* kardeşlerini değiştirirler. değişimin ardından korkunç bir tecavüze maruz kalan kadınlar kardeşlerinin arkadaşları ile gitmek zorunda kalır. bir değişim* durumu söz konusu olduğu için aileler bu duruma rıza gösterir ancak kardeşlerinin namusunun kirletilmesine sebep olan erkek çocuk ile bir süre görüşülmez.
devamını gör...
the deep sea
sığ sulardan okyanusun en derin noktasına kadar, hangi derinlikte ne tür canlılarla karşılaşacağınızı ve hangi derinlikten itibaren sulara karanlık çöktüğünü gösteren güzel bir sayfa.
incelemek isteyenler için link
incelemek isteyenler için link
devamını gör...
boşbirisibnce
800 tanıma ulaşarak sermaye düşmanları listesine adını yazdırmış yazarımızdır. *
devamını gör...
sevilen kitabın en vurucu cümlesi
birgün bütün değer yargıları degişecek ve yargılananlar yargıç, eziyet edenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklar, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının ağırlıgı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır.
oğuz atay
tutunamayanlar
oğuz atay
tutunamayanlar
devamını gör...
sözlük yazarlarının olmak isteyeceği ünlü yazarlar
stefan zweig. sırf hitler'in korkunç savaşından bunalıp intihar etmesi ve sonrasında hemen savaşın bitmesi. bu tam bana göre bir şans.
devamını gör...