birkaç gece önce her şeye rağmen iyi bir insan olduğuna ve karşılaşırsak "neden yaptın?" demeyeceğime karar verdim.

sanırım bu artık unutmanın ötesinde bir şey; saygı duymaya, yargılamamaya ve en önemlisi kızmamaya başlamak. ondan sonra sadece flört evresine kadar gelebildiler. korkuyordum aynı şeyleri yaşamaktan, artık korkmuyorum. herkesin bir olmadığını fark ettim. bir de onun yaşı benimkinden büyüktü. bana birçok konuda farkındalık ve olgunluk kazandırdı. evet, iyi yönlerini daha çok görmeye başladım. biraz da özledim galiba, sevgili oluşunu değil, bir sırdaş gibi beni dinleyişini.

ama "bitti o şiir, başka mısra gerekmez" demiş cahit zarifoğlu. ne de güzel demiş.
devamını gör...

yaşadığım bir sağlık problemi nedeni ile ayak parmağım ampüte edilmişti. ailem de sağolsun "üzülme allah büyüktür eğer allah isterse kesilen parmağın yeniden çıkar, onun her şeye gücü yeter" vesaire diyerek beni teselli ediyorlardı. ben de bir gün parmağımın çıkacağına inandım daha doğrusu inandırıldım... tabi ki parmağım yeniden yerine gelmedi ve bu durum bende çok derin bir hayal kırıklığına yol açtı.
ebeveynler; lütfen çocuklarınıza onları teselli etmek için bile olsa gerçekleşmesi mümkün olmayan mantıksız şeyler söylemeyin...
devamını gör...

(bkz: çok uzaktan eğitim)
devamını gör...

okuyucunun içinde bazarov nihilizminden parçalar bulabileceği turgenyev romanı. karakter yaratmakta oldukça ehil bir yazar olan turgenyev bazarov gibi hafızalarda uzun süre yer edecek nitelikte bir karakteri bizlere sunuyor. kitabın isminde babalar ve oğulları arasında kuşak çatışması anlatılıyor hissine kapılınsa da içerikte turgenyev daha çok oğullarını destekleyen ve onlara büyük sevgi besleyen baba figürleri oluşturmuş. romantizm ile nihilizmin karşılaştırması kitap boyunca ustaca işlenmiş. bazarov romantizmi açıkça küçümsüyor, geleneklerden, prensiplerden nefret ediyor. kitapta asıl fikir çatışması gelenekselliğin temsilcisi pavel petroviç ile yenilikçiliğin temsilcisi bazarov arasında yaşanıyor. romantizm ile geçen askerlik hayatı olan pavel petroviç ile bilime adanmış hayata sahip olan nihilist bazarov'un mücadelesi üzerinden bu iki akımın karşılaştırılması kitap boyunca devam ediyor.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

oldukça kibar, duruşundan asla taviz vermeyen, bilgi içerikli tanımlar giren, nahif bir yazarımız.
devamını gör...

aynen öyle oluyor bende. diyorum kızım millete arada artiz artiz cevap veriyorsun biri bastı küfrü kesin nickaltına. sonra korkarak giriyorum ve kısa bir korkunun ardından rahatlıyorum. tamam diyorum. bugünü de atlattık...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hamile olmaktan korkma durumu.
bu fobiye sahip kişiler, bırakın cinsel ilişkiyi ortak tuvalet kullanmaktan dahi imtina edebiliyorlar.
devamını gör...

boku yiyen, ne yapacağını bilmeyen ve geceleri uyuyamayan erkektir.

3 ay önce 4.5 yıllık bir ilişkiyi bitiren oldum. evet.. bitirmeme rağmen aynen yaşıyorum hepsini. ama mutsuz muyum.. değilim de. karantina süresinde eskisi gibi görüşemediğimiz için kendimle çok yalnız kalma fırsatı buldum.. artık onu eskisi gibi özlemediğimi fark ettim. uzun süre ilişkiyi bitirme planları yaptım. yorulmuştum ve çoğu şey alışkanlık haline gelmişti. yine de bunu düşünmek çok zordu. 4.5 yıl boyunca her şeyimi paylaştığım dostumu, arkadaşımı hayatımdan çıkarmayı istiyordum. bunu kabullenmem uzun sürdü. söylemek için zaman kollarken kendisi sordu. artık eskisi gibi hissetmiyorsan söyle dedi. söyledim. ve o an bitti.

mutlu olmadığımı fark etmiştim. devam edersek kendimi de onu da kandıracaktım. ne onu ne de kendimi kandırmak istedim. öylesi daha mı iyiydi? bilemiyorum.. çok fazla üzülmedim bu süre içinde. hatta bir rahatlık hissi çöktü üstüme. ama son bir kaç haftadır geceleri zor uyuyorum. bir daha mutlu olamayacakmışım gibi. ona haksızlık yapmışım gibi. bu onu özlediğimden ya da pişman olduğumdan mı emin değilim. onu hala seviyorum. ama bunun aşk olduğundan emin değilim. sanırım kendime kızıyorum.. kendimi suçluyorum olanlardan. ona da kızıyorum son bi kaç gündür. yapmadığımız şeyleri yapmaya başlamış. buna hakkım var mı bilmiyorum. sanki benimleyken rol yapmış gibi hissediyorum. hem sinirlenip hem üzülüyorum bu duruma. ama hakkım var mı hala bilmiyorum.

eski alışkanlıkların kolay kolay unutulacağını düşünmüyorum. ne yapmam gerek? hiç bir fikrim yok. bu durumu yaşamış tecrübeli yazar arkadaşlarım tavsiye verirseniz çok mutlu olurum. çünkü düşünmekten kafayı yemek üzereyim.
devamını gör...

buna mı üzülüyorsun?
devamını gör...

trip değil acı çektiği için gergin oluyor. sizin grip olunca nazlanmanla " aşkım yemin ederim normal grip değil bu her tarafım ağrıyor" demenizle ve her şeye küsmenizle eşdeğer beyler.
devamını gör...

sessizlik ya da yalnızlık. özellikle pandemiden sonra gürültüye ya da kaosa tahammülüm aşırı azaldı. ne kadar koronadan korksam da daha yalnız kalabileceğim, daha sessiz bir ortam kurabileceğim düşüncesinden dolayı okul açılsın istiyorum.
devamını gör...

izledikçe insanın içini ısıtan bir gençlik dizisi. küçükken izleyip lise hayatına özenirdim, öyle bir lise hayatım olsun isterdim. neyse ki şanslıydım, lise yıllarım benim için çok güzel geçti. * şimdilerde de tekrardan izlemeye başladım, çok iyi geldi, bir bakıma o günlere döndüm.
devamını gör...

yatırım yapmaya başlamadan önce insan kendini tanımalıdır. genellemelerden uzak durun. sizi mutsuz eder. kendi içsel yolculuğunuz bittiği an kendinizi dilediğiniz, sizi mutlu eden argümanlarla donatabilirsiniz. bu spor da olur, şiir yazmak ta, edebiyat dergilerinde metinler yayınlatmakta. pastacılık eğitimi almak sizi mutlu edip sizin açınızdan harika bir yatırım olabileceği gibi dil öğrenmekte çok etkili yatırım olabilir. belki de araba kullanmaya başlamak sizin için en iyi ve başarılı yatırımdır. bunu kim bilebilir. yatırımın temelini kendiniz ve mutluluğunuz üzerine kurun.
tanım: insanın donanacağına inandığı eksiller listesi.
devamını gör...

tarık akan / kadir inanır.
devamını gör...

sinemasını adım adım ileriye taşıyan, oyuncu yönetimini çok başarılı bulduğum yönetmendir.

ilk filmi tepenin ardı; taşra öyküsünü art house film temposu gibi değil de hareketli bir tempoda çekmesi takdir edilesi bir durumdur. bunu yaparken de metaforik anlatımdan kaçmaması, kalıplara sığmayan bir yönetmen olduğunu kanıtlar niteliktedir.

ikinci filmi abluka; ilk filminden sonra yeni bir taşra sinemacısı doğuyor diyecektik ki abluka'yla karşımıza çıktı emin alper. şehirde geçen bir hikâye olmasına karşın burada da şehirde yaşayan taşralıları işlemiştir. filmde işlenen karakterlerin psikolojileri o kadar sarsıcı aktarılmış ki katarsis duyumunu iliklerine kadar hissettiriyor izleyiciye. sinematografi tarafında kullanılan karanlık tonlar ve yoğun sis ile de bunu pekiştiriyor.

üçüncü filmi kız kardeşler; ustalık eseri niteliğinde, kusursuz bir iş çıkmış burada. senaryodan, oyunculuklara, görüntü yönetiminden, kurguya kadar her şey üst düzey seviyede yapılmış. bu filmi diğerlerinden ayıran en önemli özelliği ise sinematografisi. her sahne bir tablo ciddiyetiyle mükemmel açılarda çekilmiş. renk kullanımı, tonlamalar da bunu tasdikler nitelikte. bu film özelinde genç oyuncu kayhan açıkgöz'e değinmesek olmazdı. çoban rolüyle sergilemiş olduğu oyunculukla insanüstü bir performans sergilemiştir.
devamını gör...

empati özürlüsü bir milletiz. hoş çoğu kelimeyi bile duymamıştır. tabii üniversitede kola kahve içmekten midesi incelmiş, uykusuzluktan beyni küçülmüş insanlar ameleliği beğenmiyor he mi? her gün bir paket makarna alacak ücrete ok demeleri lazım daha ne istiyorlar, hadsizlere bak sen! *
devamını gör...

erkekle aynıdır. ancak yaradılış diye bir şey var. bu realiteyi de ıskalamaz islam dini. eşitlikle adaletin aynı şey olmadığını insanlar ne zaman idrak edebilecek acaba?
devamını gör...

her gelişme ortaya çıkış itibari ile belli noktalarda yarar sağlayabilirken belli noktalarda da zorluklar doğurabiliyor. misal teknolojik gelişmeler ile artık bilgiye ulaşım oldukça kolaylaşmışken bir yandan da doğru bilgiyi ayırt etme gibi bir zorluk çıkartmıştır. istediğimiz konuda anında bilgi sahibi olabilecek düzeyde teknoloji sahibiyiz fakat elde ettiğimiz bilgilerin büyük çoğunluğu yalan yanlış bilgiler olmakta. başka bir açıdan bakmak gerekirse bu konuda en yol gösterici alan sosyal medya olacaktır. bu alan insanların sosyalleşmesi adına güzel fırsatlar sunuyor olsa da arka planını incelediğimiz de ruhsal anlamda bir çöküşü tetiklediğini de görüyoruz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim