yaşamadığım ve uygun başlık bulamadığım için benzer ama aynı olmayan bir konuyla ilgili bir anıyı anlatmama vesile olan eylem.

ortaokuldayken, sınıftaki arka sıralarda oturan 2 arkadaş kopya çekmişti bir derste. daha doğrusu biri diğerinden çekmiş, o da kâğıdını göstermiş falan neyse... sınav sonuçları okunacak o gün. sembolik olarak ahmet ve mehmet diyeyim bu ikisine. hoca "ahmet ve mehmet burada mı?" dedi. kalktı bunlar. ahmet'i aldı tahtaya. "senin adın ne?" dedi.
- ahmet.
- kâğıdın bu mu?
- evet o.
- isim olarak ne yazıyor?
- mehmet.
- senin adın ne?
- ahmet.
- niye burada mehmet yazıyor?
- ...
- oğlum cevap versene!
- hocam...

meğer bu akıllı kâğıdı aynen geçirirken mehmet'in adını ve soyadını da yazmış kendi adı yerine. ortada 2 adet mehmet kâğıdı var, ahmet'inki yok. biz epey eğlenmiştik ama ahmet pek de eğlenemedi tabii...
devamını gör...

lüks harcama yapmam sonucu elimde avucumda bir şey kalmamıştır.
-bugün açız yine evlatlarım, diyordu peder,
bugün açız yine; lâkin yarın, ümid ederim,
sular biraz daha sakinleşir...
tevfik fikret ,balıkçılar şiir'inden birer mısra almaz mısınız? ne olursa olsun sonunu hep şiir'e bağlayan sanatsal ruhum benim. kahrolsun kapitalizm...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

serdar ortaç'ın şarkılarıdır.

aşk bu kızılötesi
yaralı müzesi
hareket edemem..
devamını gör...

şimdi ikimizin bir fotoğrafı olmalıydı ama böyle duvara asmalık değil , telefonda saklamalık hiç değil . istiyorum ki kitap arasında unutmalık bir fotoğrafımız olsun . bundan yıllar sonra birisi o fotoğrafı bulsun ve desin ki , " bir adam bir kadına nasıl böyle güzel bakabilir ? "
devamını gör...

kuzey amerika'da yaşayan, siouan dili konuşan, missouri nehrine ve missouri eyaletine ismini veren bir kızılderili kabilesidir.
eskiden büyük göller civarında yaşarken algonkin dili konuşan kabilelerin saldırısıyla büyük kayıplar verdiler ve büyük ovalara kaçtılar. geldikleri bölgede beyazlarla ticaret yaparken hastalık kaptılar ve sayıları iyice düştü.
bu yüzden otoe, kansa, osage gibi kabilelerle birlikte yaşamaya başladılar. bugün hâla oklahoma'daki rezervasyonlarda beraber yaşıyorlar.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
canım benim, nasıl da içli içli bakıyor.
devamını gör...

perge ve side antik kentlerinin gün ışığına çıkarılmasında önemli katkılar sağlayan türkiye'nin ilk kadın arkeoloğu.
devamını gör...

sabah sabah aklıma gelen, türk dizi tarihinin efsane karakteri.
-daha kaç kere satılacaksınız lan !
ağa valla biz devletimizi milletimizi satmayız.
-nerde ulan mayınlar !
ağa izlerini kaybettirmişler
-yürüyüp gittiler mi lan ! katır niyetine sizi yürütürüm ! benim tepemin tasını attırmayın !
ağa düşmanlarımız aramızı açiiiler..
-ne dedin lan sen !
valla bişey dememişem.
-ne dedin lan !
-sen şimdi susuyorsun , yoksa beni duymuyorsun !
-köyün eşşeği duydu , sen duymadın lan !
devamını gör...

hayvan zaten. öküzün teki.
devamını gör...

bu gidişle inanacağım durumdur.

yahu siz troll değil misiniz. bu ne ciddiyet. başıboşlar sekmesi açıldı. başladınız ağlamaya.
vay efendim bizi kimse göremeyecek, yazdıklarımızı kimse okuyamayacak!
biz sözlüğü eğlendiriyorduk, eğlencemizi elimizden aldınız. böyle iş mi olur.
hem neye göre başıboş kime göre başıboş?
entel başlıklarda sıkılmadınız mı. ühü ühü.

oorda bir başıbooş vaar uuzaaktaa
ooo başıbooş biziim başıboşumuuzdur
girmeseek te okumasaak ta
oo başıbooş bizim başıboşumuuzdur.
devamını gör...

her ne kadar okumaktan ziyade izlemeyi seven bir toplum olduğumuz için çoğu kişi dizi nedeniyle haberdar olmuşsa da varlığından, aslında atilla atalay'ın sıdıka adlı 1994 tarihli kitabının baş karakteri olan genç kıza hitap cümlesi.

kırmızıkedi. com'dan alıntı:

--- alıntı ---

bir “atilla atalay kitabı”, yani yalın, derinlikli, mizahi, hüzünlü, efendi ve fırlama bir kitap. tam 48 “sıdıka”, beş öykülük “öpücük balığı” ve uzun öykü “fabrıga”... “fabrıga”, karabük demir çelik fabrikaları’dır ve “fabrıga”, bir karabük emekçisinin, emiroğlu’nun hayat hikayesidir.

emiroğlu da “fabrıgacık” atilla atalay’ın dedesi; yani yaşanmış bir hayat hikayesi... ekonomik akla uygun olanla insani olanın giderek daha derinden çeliştiği bir dönemin hem güncel hem uzun ömürlü değerlendirmesi...

--- alıntı ---

mesela "freud der ki..." gibi bir cümleye başladığında "freud deme anneye!" şeklinde tepkilerle karşılaşırdı sıdıka. ortaokuldan bir arkadaşımla birlikte okur, kahkahalara boğulurduk.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

önce konserve çikolatayı bulman gerek ve ben onu buldum, fiyatta anlaşırız. trollüğü bırak formül sende.
devamını gör...

1 mayıs sebebiyle zam yapılmasını beklediğimiz maaşlardır.
devamını gör...

doğru olduğu herkes tarafından kabul edilen önerme demektir.akla, mantığa uygun düşen anlamına gelir.
devamını gör...

mada der geçerim. türkiyede en çok ödül almış belgeseldir. sayın hocam musa ak yönetmenliğini yapmış olup müthiş bir iş çıkarmıştır.

beyşehir gölü üstünde yaşayan insanların hayatını konu alan kısa bir belgesel.


linki de budur sayın kafacılar, saygılarımla.
devamını gör...

minicik süs tabutları.
devamını gör...

"yılmaz'ı silecesin mesene'den, engellecesin" diyen aşkı için savaş veren keko kız... nasıl da unuttuk seni?

ayça_22'nin oturum açtığı zamanlar... *
devamını gör...

sözlük için iyi niyetle yapıldığını düşündüğüm (ki başlığı açan arkadaş da bunu belirtmiş) ama yanlış anlaşılmaya da açık (ki öyle olduğu da görülmüş) bir çağrı içeren gözlemler.

artık abi mi demeliyim, siz mi bana abla demelisiniz, o kısmını şu an bilmiyorum. çok da önemli değil, takılmayayım buna.

yazının ilk birkaç paragrafı konusunda hemfikiriz.

sonrasına gelince...

bahsi geçen türden skor listelerini onaylamayan ama bir şekilde genelde ilk 5'te olan biri olarak 1-2 kelime edeyim isterim. açıkçası burada bulunma nedenim, herkes gibi kendimce geçerli olan ama başkalarınca yeterli bulunamayacak türden bir neden: yazmak, bildiklerimi paylaşmak. bunu yaparken etliye sütlüye karışayım ya da karışmayayım diye özel bir güdüye sahip değilim.

bazen yanlış olduğunu düşündüğüm bir şey görürsem kendimce fikrimi belirtip muhalefet ederim, bazen gözümden kaçar, bazen de bilerek karışmam. tamamen o anki ruh halimle ilgili bu, çünkü hepimizin sözlük dışında da bir hayatı var ve tabi ki her dakika gerginlik kaldıracak, bir şeylere karışacak durumda olmayabiliyoruz. hele de dediğiniz gibi, bu kadar çok şeyin ters gittiği bir ülkede...

ancak aslında tam da bu noktada devreye, yazının başındaki yaş konusu giriyor. bu ülkenin belli yaş üzeri insanları ciddi anlamda siyaset yorgunu... ben de onlardan biriyim.

siyasetle yatıp siyasetle kalkan bir ülkeyiz ve bizi buna o kadar alıştırmışlar ki, normal sanıyoruz böyle yaşamayı. oysa mesela avustralya'da ya da ne bileyim yeni zelanda'da insanlar böyle yaşamıyor. sadece kendi hayatlarını yaşayacak zamanları var. biz ise sürekli kavga gürültü...

ve inanır mısınız, ben bıktım ülkenin durumunu konuşmaktan da, etrafımda bunu görmeyen insanlara göstermeye çalışmaktan da. yoruldum insanların laf anlamamasından. bu ülkede yaşamaktan, siyasetten yoruldum. evde akşama kadar haber kanalları açık, sürekli aynı haberleri duymaktan da yoruldum. o yüzden ne bu sözlükte ne başka bir sözlükte siyasi konularda başlık da açmam, çok fazla yorum da yazmam. nadiren belirtirim kısa cümlelerle düşüncemi ama uzun uzadıya yazıp çizmem. bu, ülkede ne olup bittiğinin farkında olmadığımız anlamına gelmiyor. sadece sıradan ölümlüleriz ve bıktık...

ha diyorsanız ki siyaset sadece bir metafor, başka bir şeyi, sözlüğün yozlaştığını anlatmaya çalışıyorum, ona pek katkım olduğunu sanmıyorum açıkçası.

***

gündem belirleyen bir yazar değilim, yazının o kısmını üzerime alınmadım o nedenle. fakat yaşıma ve düşüncelerime uyan bir yer arayışı konusunda bir çeşit ortak paydadayız. ancak benim aradığım şey pek ülke gündemi sayılmaz. özellikle onu konuşmak isteyenlerle mesaj yoluyla onu da konuşurum, saygı çerçevesinde her türlü tartışırım ama genel olarak arayışım o yönde değil.

burada karşımıza şöyle bir sıkıntı çıkıyor (ki her ne kadar yazının genel ana fikrine katılsam da, katılamadığım kısmın nedeni de bu sıkıntı): hepimiz burada hayata bizim penceremizden bakan birilerini görmek istiyoruz ama hepimizin pencereleri farklı manzarayı görüyor. biz nasıl kendimize göre "biraz da siyaset konuşalım", "bugün de bilim konuşsak" gibi isteklere sahipsek, ne yazık ki ve hiç onaylamadığım bir şekilde birileri de sürekli olarak eğlenmek istiyor. yine ne yazık ki çoğunlukta olduklarından, her sözlükte rüzgar onlardan yana...

birçok sözlükte bunun mücadelesini kendi çapımın yettiği yere kadar vermeye çalıştım ama hiçbir şey değişmedi. burada da değişeceğinden şüpheliyim açıkçası. bu demek değil ki kimse mücadele etmesin, ben de etmeyeyim, burası da yozlaşsın ve bitsin... edelim tabi ama demek istediğim şu ki, insanların büyük kısmı aynı frekansta ve aynı görüşte olmadığı sürece bunu başarmak -imkânsız değil ama- çok çok zor. biz trollükten kaçıp yeni açılan yerlere hücum ederken, troller de aynı yerlerde trollük yapmaktan sıkılıp yeni açılan yerlere bizimle birlikte hücum ediyor çünkü. ben trollü eğlenceli başlıklar açan, okunması hoş olan esprili şeyler yazanlar anlamında kullanmıyorum. doğrudan bomboş başlıklar açanlar için kullanıyorum. kime göre neye göre boş demesin kimse, anladınız siz ne kastettiğimi.

bunu söyleyince eğlenceye karşı, mürebbiye ciddiliğinde birileri olduğumuz sanılıyor ama yanlış bir bakış açısı bu. eğlencenin 7/24 yani sürekli olmasına, her zaman ve her şeyin ama her şeyin önüne geçmesine karşıyız sadece.

"tüm bunları sen neden üzerine alınıyorsun? benim lafım sana ya da senin gibilere değildi zaten" de diyebilirsiniz. o zaman sağlık olsun derim. birkaç satır fazla yazı yazmaktan ellerimiz aşınacak değil sonuçta. *
devamını gör...

psikolojik hastalığı yüzünden intihar eden bir kız vardı bizim yurtta. ama hap falan içmemişti kollarını kesip yatağa yatmış üstünü örtmüştü. arkadaşları odanın içinde kan içinde bulmuşlardı. ambulans polis derken gün boyu yurtta kıyamet kopmuştu. neyse ki kızı çok kan kaybetmeden bulmuşlar. oda arkadaşları kafayı yiyip yurttan ayrılmışlardı.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim