yaratıcılık olgusu
          doğuştan geldiğine inanan, sonradan oluştuğuna inanan ya da hem doğuştan geldiğine hem de sonradan geliştiğine veya köreldiğine inanan 3 farklı görüş bulunmaktadır. insanların yeni fikirler geliştirmesine yeni şeyler icat etmesine yardımcı olduğu hatta sebep olduğu düşünülür.  halen bir sonuca bağlanamamış bir çok farklı düşünce yüzünden bütünleşememiş ve açıklanamamıştır.
      
  devamını gör...
kızların beyin gelişiminden çok vücut gelişimine önem vermesi
          "sadece dış görünüşe önem veren ve beynini geliştirmeyen insan" yerine "kadın" yazıp hoş ve doğru olmayan bir genelleme yaptığı için bu başlığı açanın beynini ne kadar geliştirdiğini sorgulatan ironik bir başlık olmuş.
      
  devamını gör...
taş boyama
devamını gör...
normal sözlük'teki en iyi nick
devamını gör...
gelecek korkusu
          gelecekten korkmayın arkadaşlar, emin olun korkularınız başınıza gelecek ve o kadar da korkucak bir şey olmadığını anlayacaksınız.
“ben gelecek için endişe etmedim, o zaten yeterince hızlı geliyor.”
- albert einstein
“ niçin tereddüt ediyorsun ? olacak olan zaten olacak ! “
- mustafa kemal atatürk
  “ben gelecek için endişe etmedim, o zaten yeterince hızlı geliyor.”
- albert einstein
“ niçin tereddüt ediyorsun ? olacak olan zaten olacak ! “
- mustafa kemal atatürk
devamını gör...
tomris umay
          kullanıcı adını görüp bir anlığına şaşırdığım sözlük yazarı. tomris ve umay isimlerini oldum olası sevmişimdir hatta bir kızım olsa bu isimlerden hangisini verirdim diye düşünmüşlüğüm bile vardır.
      
  devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
          profilini yeni gezdim cidden sözlüğün hakkını veren yazarlardan. bigi içerikli tanımlarıyla ve kendine has üslubuyla iyi bir yazar profili oluşturuyor. böyle devam et koca yürekli yazar, müthişsin.
      
  devamını gör...
horn etkisi
          kişinin sahip olduğu olumsuz bir özelliğin, onunla ilgili başka olumsuz özellikler çağrıştırmasıdır.
mesela; yalan söyleyen birine aynı zamanda hırsız denmesi.
--- alıntı ---
yaşanan bir veya birden fazla olumsuz olayın ardından çevrenin kişiye, kişinin kendisine, markaya ya da yetkililere güvenememe durumudur.
--- alıntı ---
edit: ek bilgi.
  mesela; yalan söyleyen birine aynı zamanda hırsız denmesi.
--- alıntı ---
yaşanan bir veya birden fazla olumsuz olayın ardından çevrenin kişiye, kişinin kendisine, markaya ya da yetkililere güvenememe durumudur.
--- alıntı ---
edit: ek bilgi.
devamını gör...
kızıl boyunlu tangara
          tangara cyanocephala olarak da bilinen güzel enkleri ile öne çıkan bir kuş türü. yaşadıkları bölge güney amerika'nın doğusundaki tropik ormanlarıdır.  kafasının rengiyle boyunlarındaki lekeye göre 3 alt türü bulunmaktadır.
             kaynak
    kaynak
      
   kaynak
    kaynak
      devamını gör...
osmanlı döneminde sözlük olsaydı alınabilecek nickler
          ürd-i behişt.: cennet gibi, cennete benzeyen. (nisan ayında doğa yeniden canlanıp güzelleştiği için, o ay için de kullanılırmış) 
sevdim ben bu nick'i.
  sevdim ben bu nick'i.
devamını gör...
stayin' alive
          1977 çıkışlı bee gees şarkısı.. çok eğlencelidir, dinlemesi zevklidir. aynı zamanda efsane dizi sherlock 'ta, james moriarty 'nin telefon melodisi olarak tekrar gündeme gelmiştir yıllar sonra..
sözleri;
well, you can tell by the way ı use my walk,
ı'm a woman's man, no time to talk.
music loud and women warm.
ı've been kicked around since ı was born.
and now it's all right, it's o.k.
and you may look the other way.
we can try to understand
the new york times' effect on man.
whether you're a brother
or whether you're a mother,
you're stayin' alive, stayin' alive.
feel the city breakin'
and ev'rybody shakin'
and we're stayin' alive, stayin' alive.
ah, ha, ha, ha,
stayin' alive.
stayin' alive.
ah, ha, ha, ha,
stayin' alive.
well now, ı get low and ı get high
and if ı can't get either ı really try.
got the wings of heaven on my shoes
ı'm a dancin' man and ı just can't lose.
you know it's all right, it's o.k.
ı'll live to see another day.
we can try to understand
the new york times' effect on man.
whether you're a brother
or whether you're a mother,
you're stayin' alive, stayin' alive.
feel the city breakin'
and ev'rybody shakin'
and we're stayin' alive, stayin' alive.
ah, ha, ha, ha,
stayin' alive.
stayin' alive.
ah, ha, ha, ha,
stayin' alive.
life goin' nowhere.
somebody help me.
somebody help me, yeah.
life goin' nowhere.
somebody help me, yeah.
stayin' alive
well, you can tell by the way ı use my walk,
ı'm a woman's man, no time to talk.
music loud and women warm.
ı've been kicked around since ı was born.
and now it's all right, it's o.k.
and you may look the other way.
we can try to understand
the new york times' effect on man.
whether you're a brother
or whether you're a mother,
you're stayin' alive, stayin' alive.
feel the city breakin'
and ev'rybody shakin'
and we're stayin' alive, stayin' alive.
ah, ha, ha, ha,
stayin' alive.
stayin' alive.
ah, ha, ha, ha,
stayin' alive.
life goin' nowhere.
somebody help me.
somebody help me, yeah.
life goin' nowhere.
somebody help me, yeah.
stayin' alive
life goin' nowhere.
somebody help me.
somebody help me, yeah.
life goin' nowhere.
somebody help me, yeah.
stayin' alive
  sözleri;
well, you can tell by the way ı use my walk,
ı'm a woman's man, no time to talk.
music loud and women warm.
ı've been kicked around since ı was born.
and now it's all right, it's o.k.
and you may look the other way.
we can try to understand
the new york times' effect on man.
whether you're a brother
or whether you're a mother,
you're stayin' alive, stayin' alive.
feel the city breakin'
and ev'rybody shakin'
and we're stayin' alive, stayin' alive.
ah, ha, ha, ha,
stayin' alive.
stayin' alive.
ah, ha, ha, ha,
stayin' alive.
well now, ı get low and ı get high
and if ı can't get either ı really try.
got the wings of heaven on my shoes
ı'm a dancin' man and ı just can't lose.
you know it's all right, it's o.k.
ı'll live to see another day.
we can try to understand
the new york times' effect on man.
whether you're a brother
or whether you're a mother,
you're stayin' alive, stayin' alive.
feel the city breakin'
and ev'rybody shakin'
and we're stayin' alive, stayin' alive.
ah, ha, ha, ha,
stayin' alive.
stayin' alive.
ah, ha, ha, ha,
stayin' alive.
life goin' nowhere.
somebody help me.
somebody help me, yeah.
life goin' nowhere.
somebody help me, yeah.
stayin' alive
well, you can tell by the way ı use my walk,
ı'm a woman's man, no time to talk.
music loud and women warm.
ı've been kicked around since ı was born.
and now it's all right, it's o.k.
and you may look the other way.
we can try to understand
the new york times' effect on man.
whether you're a brother
or whether you're a mother,
you're stayin' alive, stayin' alive.
feel the city breakin'
and ev'rybody shakin'
and we're stayin' alive, stayin' alive.
ah, ha, ha, ha,
stayin' alive.
stayin' alive.
ah, ha, ha, ha,
stayin' alive.
life goin' nowhere.
somebody help me.
somebody help me, yeah.
life goin' nowhere.
somebody help me, yeah.
stayin' alive
life goin' nowhere.
somebody help me.
somebody help me, yeah.
life goin' nowhere.
somebody help me, yeah.
stayin' alive
devamını gör...
fakir mi oluyoruz
          bülent ziyagil'in güzide dilimize kazandırdığı dillere pelensenk deyiş.
      
  devamını gör...
mutlu etmek
          mutluluğu, pozitifliği kendinden başka bir tarafa kanalize etme durumu.
kimisi bunu kişilerden, canlılardan ziyade nesnelere de yükleyebilir; farketmez, her şekilde geri dönecektir.
bazen de fazlasıyla.
  kimisi bunu kişilerden, canlılardan ziyade nesnelere de yükleyebilir; farketmez, her şekilde geri dönecektir.
bazen de fazlasıyla.
devamını gör...
ezhel'in bu hükümet meşruiyetini tamamen yitirmiştir açıklaması
          birçok sanatçının yapamadığını yaptığı için takdir etmek gerek. ülkeden gitmişte bilmem ne diyerek doğru söyleyeni dokuz köyden kovma taktiğinizi bir kenara bırakın artık. gerçekleri görmezden gelmekle bir yere varamayız. şarkılarını da kendisini de çok severdim. en iyisini yapmış. olanı biteni pat diye söylemiş. helal olsun çocuğa.
      
  devamını gör...
tirşe
          yeşille mavi arası renk.
      
  devamını gör...
rıfat ılgaz

bugün şu güzel fotoğrafa denk geldim.
yer: ankara - evrensel kitapevi
tarih: 1985
can yücel'in rıfat ılgaz'ı başından öptüğü o an objektife böyle yansıyor. yücel öpmekle kalmıyor, ılgaz anadolunun sen yüce bir dağısın, eteklerinde kitaplar diyor.
verem hastanesinde yatarken aziz nesin'e söyleşi veriyor. yaşadıkça adlı şiir kitabı toplatılmış. marko paşa'da birlikte yazdığı yazar arkadaşına konuşmuş. konu yasaklardan çok edebiyat.. ve tabii ki birbirlerine destek çıkma derdindeler. biri düşerse diğeri ayağa kalkmalı hesabı. davaları aynı.
birinin kitabı yasaklanır diğeri hapse atılır. can yücel mapus damlarındayken arkadaşına şu mektubu yazmıştır:
15 mayıs 1973 rıfat kardeş, işitmişindir belki bir dört aydır burada günümüzü doldurmakla meşgulüz. böylece devlet sayesinde ben de bir meslek sahibi oldum. hapisanecilik. ara sıra gazetelerde cemalini görüyorum. sağlığın yerinde. uzaktan izliyoruz gidişatını. iyi olduğunu gördükçe de memnun oluyoruz. anam, senden ricam, öğretmen beyin oyun izni ricasına ilişik olarak cezaevine öbür oyunlarını da imzalayıp göndermen. eşe dosta selamlar. gözlerinden öperim.
bir resimden nerelere geldim. iyi ki geldim...
devamını gör...
nasa'nın yarışmasını van gölü fotoğrafının kazanması
          malumunuz nasanın duzenledigi yarışmada van gölü birinci oldu buradan
      
  devamını gör...
patates püresi
          baharatladıktan sonra içine kaşar koyarak küçük toplar haline getirmek suretiyle galetaya batırdığımız sonrasında kızgın yağda bir güzel kızarttığımızda çok lezzetli olan bu tarifin ana maddesi.
      
  devamını gör...
pepuk kuşu efsanesi
          erzincan - tunceli çevresinde anlatılan acıklı bir efsanedir. efsane şöyle:
iki küçük kardeşin anneleri ölünce babaları yeniden evlenmiş. üvey anne bu iki çocuğa çok sert davranırmış, çocuklar üvey annelerinden çok korkarlarmış. üvey anneleri kış bitip bahar gelince bir gün bu iki kardeşi dağa "kenger" (kırlarda yetişen yenilebilen dikenli bir ot) toplamaya göndermiş. iki kardeş dağa çıkıp kenger toplamaya başlamışlar, topladıkları kengerleri kız kardeşin boynuna asılı torbaya atıyorlarmış. akşama kadar kenger toplamışlar ancak bir aksilik varmış. topladıkları kengerler torbanın altı delindiği için hep dökülüyormuş. torbada kenger olmadığını gören erkek kardeş üvey annesinin de korkusuyla öfkelenmiş ve kengerleri kız kardeşinin yediğini düşünerek onu suçlamış. kız kardeş ise kengerleri kendisinin yemediğini söylemiş. "eğer inanmıyorsan midemi açıp bakabilirsin." demiş. bunun üzerine kardeşi, kız kardeşinin midesini açmış ve kengerleri kız kardeşinin yemediğini anlamış. anlamasına anlamış ama kız kardeşi de oracıkta ölmüş. kardeşine inanmayıp bir de onun ölümüne sebep olan kardeş yaptığına bin pişman olmuş ve ağır bir vicdan azabı çekmiş.
bu ruh hali ile orada şöyle dua etmiş: "allah'ım beni pepuk kuşu yap ve bu dağlara sal, sal ki dünya döndükçe kardeşim, kardeşim diye seslenip durayım." o gece erkek kardeşin duası kabul olmuş ve erkek kardeş pepuk kuşu olup kardeşinin öldüğü ağaca konmuş.
o gün bu gündür bu kardeş, dağlarda deli gibi oradan oraya dolanıp durur ve bahar mevsiminde kengerlerin çıktığı vakitler acıklı acıklı şöyle öter:
(zazaca)
pepuu!..
kekuu!.. (baba)
kam kerd!.. (kim yaptı?)
mı kerd!.. (ben yaptım)
kam kişt!.. (kim öldürdü?)
mı kişt!.. (ben öldürdüm)
kam şüt!.. (kim yıkadı?)
mı şüt!.. (ben yıkadım)
...
  iki küçük kardeşin anneleri ölünce babaları yeniden evlenmiş. üvey anne bu iki çocuğa çok sert davranırmış, çocuklar üvey annelerinden çok korkarlarmış. üvey anneleri kış bitip bahar gelince bir gün bu iki kardeşi dağa "kenger" (kırlarda yetişen yenilebilen dikenli bir ot) toplamaya göndermiş. iki kardeş dağa çıkıp kenger toplamaya başlamışlar, topladıkları kengerleri kız kardeşin boynuna asılı torbaya atıyorlarmış. akşama kadar kenger toplamışlar ancak bir aksilik varmış. topladıkları kengerler torbanın altı delindiği için hep dökülüyormuş. torbada kenger olmadığını gören erkek kardeş üvey annesinin de korkusuyla öfkelenmiş ve kengerleri kız kardeşinin yediğini düşünerek onu suçlamış. kız kardeş ise kengerleri kendisinin yemediğini söylemiş. "eğer inanmıyorsan midemi açıp bakabilirsin." demiş. bunun üzerine kardeşi, kız kardeşinin midesini açmış ve kengerleri kız kardeşinin yemediğini anlamış. anlamasına anlamış ama kız kardeşi de oracıkta ölmüş. kardeşine inanmayıp bir de onun ölümüne sebep olan kardeş yaptığına bin pişman olmuş ve ağır bir vicdan azabı çekmiş.
bu ruh hali ile orada şöyle dua etmiş: "allah'ım beni pepuk kuşu yap ve bu dağlara sal, sal ki dünya döndükçe kardeşim, kardeşim diye seslenip durayım." o gece erkek kardeşin duası kabul olmuş ve erkek kardeş pepuk kuşu olup kardeşinin öldüğü ağaca konmuş.
o gün bu gündür bu kardeş, dağlarda deli gibi oradan oraya dolanıp durur ve bahar mevsiminde kengerlerin çıktığı vakitler acıklı acıklı şöyle öter:
(zazaca)
pepuu!..
kekuu!.. (baba)
kam kerd!.. (kim yaptı?)
mı kerd!.. (ben yaptım)
kam kişt!.. (kim öldürdü?)
mı kişt!.. (ben öldürdüm)
kam şüt!.. (kim yıkadı?)
mı şüt!.. (ben yıkadım)
...
devamını gör...

