biraz susun yahu. burda ders çalışmaya çalışıyorum.*
devamını gör...

sherlock holmes
devamını gör...

'sizi gülümsetebilen insanların peşine takılın, çünkü sadece bir gülümseme karanlık bir günü aydınlatabilir.' diyen yazar.
devamını gör...

öncesinde de benzer düşündüğümüz kadın sorunu veya siyasete dair meseleler hakkında ufak ufak sohbet ediyorduk seninle ama bana göre esas dönüm noktamız aylar önce ardı ardına girdiğin tanımları kahkalarla okuyunca mesaj yazmam oldu sana. bu kadar doğal ve zeki biçimde mizah yapan birini bulduğum için çok mutlu olmuştum. o gün bugündür de uzun sohbetlerin, paylaşımın ve anlaşılmanın insanı oldun benim için.

aylardır skandalll biçimde beni gülümseten eymir 'in güzeli, gri ankara' nın en renklisi ve akademinin kraliçesi. okuyan, düşünen ve sorgulayan insana zaafım var, malum ülkemizde oldukça zor bulunuyor. ancak bunların yanına zeka ve inanılmaz eğlenceli bir kişilik de eklenince ortaya dansözüm gibi bir insan çıkıyor. daha o kadar çok şey var ki seninle ilgili söylenecek. sadece iyi ki diyebileceğim sanırım şu an, başka söze gerek yok *.
devamını gör...

gördüğü konuları hem okuyanlar yararlansın diye sözlüğe aktaran hem de unutmamak için tekrar eden tiptir.

ben bilgi içerikli bir şeyi aktaracağım zaman kendi bildiklerimle beraber ekstra makalelere ya da bilgilere de bakıyorum ve hem bildiklerime bilgi katıyorum hem de yazarak bir kez daha tekrar ettiğim için o konuyu unutmuyorum. kazan-kazan durumu olduğu için aşırı iyi bir olay olduğunu düşünüyorum.
devamını gör...

biri alfa mı dedi? işte alfanın yazar olmuş hali. girdiği ortamda kimse sigarasını,cüzdanını,çakmağını masanın üstüne bırakamaz. öyle bir alfadır ki erkek olsanız bile arada kadın olmanızı dileyecek derecede. o derece yani. ses kaydımla hayallerini suya düşürdüğüm için üzgünüm führerim. benim kaydı dinlerken eklediğim videodaki gibi (0:55- 1:01) tepki verdiğine yemin edebilirim ama ispatlayamam.


ayrıca öyle yardımsever bir yazar ki eminim cebinde 5 tl si kalmış bile olsa ekmek almaz size verir. borç istemeyeceğim korkmayın führerim. tavla turnuvası düzenleyip bitmesini istemeyecek kadar da hassas yürekli bir yazardır.biterse bir çok yazar kaybetmiş olacağı için bitmesini hiç istememektedir. komünist düşüncelere sahip tam bir faşizm sevdalısıdır. "heil hitler" hatırnazdır,size sevgisini sık sık belirtir.

profil resmi aynen böyledir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
hiç aldanmayın sert tanımlarına ve trolmüş izlenimi yaratmaya çalışmasına.eminim her tanımını bu şekilde düşünerek yapıyordur. namıdiğer "cedric" böyle bir ifşa yaptığım için beni toplama kampına göndermeyecek kadar da tatlı ve sevimli bir yazarımızdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

mutlu bir hayat yaşamak istiyorsanız hayatınızı bir amaca bağlayın. kişilere veya eşyalara değil. *
devamını gör...

genellikle 30-40 yaş arası kadınlarda görülen nadir bir durumdur.
pnömotoraks en sık adetin başlangıcından 24-72 saat sonra meydana gelir.
tedavisi diğer pnömotoraks tiplerinden nüks riski nedeniyle farklıdır, cerrahi gerekir.
devamını gör...

italyan oyun ve öykü yazarı luigi pirandello tarafından 1909 yılnda yazmaya başladığı ancak 1926 yılında tamamlayıp yayımladığı felsefi ve mizahi bir roman. kitabın ana kahramanı vitangelo moscarda' nın bir gün aynada yüzünü incelerken karısının ona burnunun sağa doğru yamuk olduğunu söylemesi ile hayatı altüst oluyor ve içsel bir buhranın başlangıcı oluyor. 28 yıl boyunca hiç bu eğriliği fark etmeyen moscarda insanın varoluşundan bu yana kendine bakış açısı ile diğer insanların bakış açısının ve gördüğü şeylerin birbirinden farklı olduğunu anlıyor. sorgulamaya başlıyor ve her insan için farklı bir moscardo olduğunun ama aslında asıl moscardo'nun kim olduğunun bilincine varıyor. oldukça ilginç ama bir o kadar da akıcı olan bu kitapta bu sorgulamaya ve buhrana şahit oluyor ve ara ara okuyucuya da kendini ve benlik kavramını sorgulatıyor.*benlikler arasında kaybolan delirmiş bir moscardoyu okuyoruz ve yazar bize moscardo ile şu soruyu sorgulatıyor:
"insan bir midir. hiç midir, yoksa binlerce midir?"


başkalarının bende birini gördüğü ama o birinin de benim tanımadığım bir ben olduğu; başkalarının ancak bana ait olmayan gözlerle dışarıdan bakarak görebildikleri ve tanıyabildikleri o birisine, benim içimde ve onlara göre benim görüntüm olduğu hâlde( demek ki 'benim' dediğim aslında benim için değildi!!) bana hep yabancı olarak bir görüntü atfedecek olmaları; onlara göre benim olan bu hayatın içine giremeyeceğim düşüncesi, benim huzurumu kaçırıyordu.
devamını gör...

baştan sona robin!e aşık olan ve iki kez bir restorandan mavi fransız kornosu çalan koca yürekli hımmym karakteri. barney'in tam tersi bir karakter olmasına rağmen çok iyi anlaşmaları şaşırtıcıydı.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ana dilleri dışında, ana dilleri gibi konuştukları dile bakın, hangi ülkenin sömürgesi olduğunu anlarsınız.
hindistan: ingilizce
cezayir: fransızca
libya: italyanca
vs.vs.
ve bu sömürü 21 yy hala devam ediyor.
devamını gör...

şu an mahmut tanal'ın yaptığı eylem . demokrasilerde yurttaşların vergilerinin âkıbetini sorma hakları vardır , soruyoruz : 128 milyar nerede ? her bir kuruşun hesabını vermekle yükümlüsünüz .www.cumhuriyet.com.tr/haber... .
devamını gör...

kafa sözlüğün çıkış noktasıdır.
annem ve babam da bu şekilde beni yapmışlar.
bizim niye erkek çocuğumuz yok demişler.
ta daaa.
devamını gör...

20 yaşında iken okulundan evine gitmek için bindiği minibüste canice katledilen güzeller güzeli bir kadındır.
bir anneye “çok acı çekmiştir kızım, keşke kurşunla öldürselerdi...” dedirtecek kadar acı bir ölümü olmuştur.
katledildiği yıl ise benim üniversiteye başladığım 2015 yılıydı. her otobüse bindiğimizde korkmaya başlamıştık artık. gerçi hâlâ otobüste en son biz kalmamaya dikkat ediyoruz maalesef. varmamız gereken yere eğer otobüsün içi boşalmışsa erken inip yürüyerek gidiyoruz.
bugün ise özgecan'ın önce bıçaklanıp sonra da yakılarak öldürülmesinin ardından tam altı sene geçti.
geçen bu altı sene de ise ülkemizde kadın cinayetleri ise giderek arttı.
biz ne çektiği acıları ne de güzeller güzeli bu kadını unutmadık.
ancak ''başka özgecanlar ölmesin!'' diyerek uğraştığımız bu direnişi kaybettiğimizi 2021 yılının ilk ayından 23 kadının öldürülmüş olması ile dahi anlayabiliriz.
zamanla katlanarak giden kayıplar veriyoruz. yarın bu listenin içinde belki ben de olabilirim.
tıpkı özgecan aslan'ın arkasından bir destek mesajı bırakan şule çet gibi. (bkz: şule çet)


anitsayac.com
devamını gör...

sema moritz tarafından söylendiğinde, insanın içine içine işleyen bir şarkıdır kendisi. sözlerini de bırakaym şuraya.

o gözler benim ağlar
eskisinden yabancı
gönlümdeki bu sevda
hiç dinmeyen bir acı
ruhumun kederinden
gözlerim yaşla doldu
ınliyorum derinden
bana bilmem ne oldu
en candan arkadaşım
ruhumu saran gece
ben kime bağlanmışım
ağlıyorum gizlice
kimsesiz karanlıklar
derdime şifa verin
kalbimdeki yaralar
daha çok, daha derin...
devamını gör...

denis villeneuve imzalı 2013 yapımı psikolojik gerilim filmi. josé saramago'nun o homem duplicado* isimli kitabından uyarlama. ama tam bir uyarlama. sonları dahil kitapla film arasında birçok farklılık mevcut. sadece konsept oturuyor.
yönetmenin filmografisi ve kabiliyetlerini bilmesek pek ala hatalı bir senaryosu olduğunu iddia edebiliriz. defalarca kez izledim, "bellllkiii şöyle olabilir" gibi bir tahminin ötesine geçemedim. filmi izleyenler için;



anladığımdan değil, yazarak çalışmayı sevdiğimden belki anlarım umuduyla yazıyorum.

1- anthony gerçekten kaza yapıyor.
2- adam bell gerçekten var olan bir tarih öğretmeni.
3- annenin düzgün bir işin ve güzel bir dairen var konuşması. 3. sınıf oyunculuk hayallerini bir kenara bırakmalısın demesi.
4- annenin baştaki kötü apartman dairesi vurgusu.
5- anthony'nin yaşadığı apartmanın görevlisi.

şimdi çoklu kişilik bozukluğundan söz etmemiz mümkün değil. çünkü adam da var, anthony de kesin olarak. (apartman görevlisi, gelen posta ve üniversitenin websitesi) iki farklı hayat ve iki farklı insan var ama tıpatıp aynı görünüyorlar. ikiz olmaları da söz konusu değil; yara izlerine kadar aynılar. bu durumda elimizdeki verilerle net olarak hiçbir yere varamıyoruz. annenin konuşmalarını da baz alamıyoruz çünkü ne adıyla hitap ediyor anne ne de işi ile ilgili net bir şey söylüyor.

aklıma tek bir şey geliyor benim; iki kadın da (mary ve helen) adam ve anthony'nin yarattığı gerçekte var olmayan karakterler. bir şekilde bu iki birbirinden bağımsız hasta insan aynı noktada buluşup birbirlerine benzediklerini sanıyorlar. anthony helen ile değil başka bir kadınla evli, parmağında yüzük izi olan biri. adam bell ise gerçekten tarih öğretmeni olan ve güzel apartman dairesinde oturan kişi. bu durumda film şöyle oluyor;

adam tarih öğretmeni. güzel apartman dairesinde oturuyor ve filmde anne olarak gördüğümüz kadının oğlu. annesi hasta olduğunu biliyor, öbür daireyi de tutmuş hastalığından dolayı, önceden birkaç yerel filmde figüranlık yapmış hala oyunculuk hayalleri sürmekte olan biri.
anthony'nin nerede yaşadığını ve kimle evli olduğunu bilmiyoruz. görünüşü adam'dan tamamen farklı.

bu iki kişinin tek ortak yanı hayali birer dünyaları olması. bir şekilde hayat onları karşı karşıya getiriyor ve birbirlerine benzediklerini sanıp savaşmaya başlıyorlar. en nihayetinde anthony adam'ın sevgilisi ile romantik bir gece geçirdiğini sandığını buhranlı bir gecede trafik kazası yapıp ölüyor. çünkü aslında mary gerçek değil.
hayır böyle olmaz (dedim ya yazarak düşünüyorum) olmaz çünkü apartman görevlisinin tanıdığı kişi anthony. posta da anthony adına geliyor. cast ajansına gittiğinde de ona anthony olarak hitap ediliyor. bu durumda anthony güzel apartman dairesinde oturan oyuncu olmak zorunda.
şimdiye kadar yazdıklarımın tersini düşünsek? adam'ın evli olduğunu ve ölenin de adam olduğunu düşünsek? tarih öğretmeni adam. evli, güzel bir apartman dairesinde karısıyla yaşıyor. bir de öbür kötü daireyi tutmuş. annesi de ona laf çakıyor. hakikaten 3. sınıf oyunculuk hayalleri kuran biri olsa? bu durumda...
olmaz yüzük yine işleri karıştırıyor. o zaman hem anthony'de hem de adam'da yüzük izi olmalı. olmuyor olm.
hah ! ne komik. film mi çok kötü yapılmış, ben mi zaman geçtikçe gerizekalılaştım acaba? fight club, memento, matrix çözümlemeleri yaptığımız günler vardı... hey gidin...

şimdiye kadar kaldırıp "olmamış bu film yeaaa" diye bi' köşeye koyamamış olmam dediğim gibi tamamen saygıdan. bende bir sorun olmalı.
anlayan, tüm sorularıma cevap verebileceğini iddia eden beri gelsin, beni de bu dertten kurtarsın.
devamını gör...

"bedel ödedim." dese yeridir.
bildiğin diyet bu...
"al cocuk bedenimden bir parça beni ampute yap ,ver atarimi."korkunç!
devamını gör...

doğru filtre mi emin değilim ama bence bozkırın tüm sıkıntısını yansıtan kedi. nuri bilge ceylan bak işine kardeşim.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

saman nezlesi teşhisi konulan hastalara çoğunlukla verilen 2 burun spreylerinden biridir. diğeri de bunun laciverdi, avamys. her ikisini de yaklaşık 16 senelik alerjik astım geçmişimden dolayı bol bol kullandım ve diyorum ki, kullanmaz olaydım...
tedavi edici bi ilaç vs değildir. anlık rahatlama sağlar. ama verdiği rahatlık kısa bir süre sonra daha büyük bir sorunla geri gelir. yukarıda yazarımızın da dediği gibi bağımlılık yapar. bu yüzden bu ya da türevlerinden birini kullanmadığınız zamanlarda o kısa süreli rahatlamayı dahi yaşayamaz olursunuz. aynı zamanda burun içine de ciddi zararlar ver. o yüzden ben kendimce çözümü deniz suyunda, onu bulamayınca da* tuzlu suda buldum. burun tıkanıklığı, alerjik semptomlar vs görüldüğünde kafayı yan eğip bir burun deliğinden tuzlu su karışımını gönderdiğinizde, o su önüne gelen ne varsa toplayıp diğer delikten çıkacaktır. öyh merdum, bu mu yazılır buraya demeyin, gün gelir lazım olur*. bu yöntemi de çok çok yapmamak gerek tabi. sık yapıldığında damarlara zarar veriyor çünkü. nefes tıkanıklığıını had safhada yaşadığınızda, alerji kaynaklı hapşırmaların önüne geçemediğinizde mevzubahis spreylerden çok daha fazla yararı olacaktır.
herbikeslere geçmişler olsun. umarım kimse bu ya da benzeri ilaçlara ihtiyaç duymaz. dinimiz amin.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim