kendini bilen insan. iyisini kötüsünü kabullenmiş, kendi hayatını yaşayan insan.
devamını gör...

(bkz: domestic hıyar) dan çok özür dileyerek söylüyorum ki, yorgunluktan mıdır nedir artık bilinmez "domates hıyar"ı domestic hıyar diye okudum.*
devamını gör...

sarsi. kuzey amerika'da yaşayan athabascan dili konuşan, kendilerine tsuu tina diyen ama dostları karaayak'lar onlara "inatçı" anlamında sarsi dediği için adları öyle tanınmış bir kızılderili kabilesidir.
navajo ve apache'ler gibi, kanada'nın kuzeyinde yaşayan athabascan kabilesinin güneye inmiş bir koludur ama onlar gibi çok güneye değil bugünkü alberta'nın güneyi ve montana'nın kuzeyinde yerleştiler.
yerleştikleri bölgeye uyum sağlayıp bizon avlamaya ve tepee'lerde yaşamaya başladılar.
cree ve assiniboin kabilelerinin saldırılarına karşı karaayak kabilesiyle ittifak oldular.
bölgeye beyazlar geldikten sonra salgın hastalık kaptılar ve nüfusları o kadar azaldıki sadece birkaç yüz kişi kaldılar.
1870'lerde kanada devletiyle anlaşıp calgary civarında rezervasyonda yaşamayı kabul ettiler. bugün hâla alberta'nın güneyinde yaşıyorlar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yapamayacağı kadar ağır bir iş varken başka bir iş daha yüklenmek, onu da yapmaya çalışmak anlamında kullanılan atasözü.
iki karpuz bir koltuğa sığmaz sözüyle kombin yapılabilecek bir atasözüdür.
atalarımız burada bir işin üstesinden gelip,daha sonra yapmak isteniyorsa yapılması gerektiğini söylemek istemiş demek mümkün.
devamını gör...

3 sene boyunca spor salonunda çok tatlı bir hoca eşliğinde haftada 5 gün, günde birer saat olmak üzere düzenli yaptığım spor. pilatese başladığım ilk 2 hafta kas ağrısından uyuyamadığım zamanlar oldu ama sonra vücut alışıyor. pilatese başlama amacım, kilo vermekti. ama sonra salona kilo almak için gelenleri de görünce anladım ki sadece pilates yaparak kilo vermek mümkün değil. o dönem derin araştırmalara başladım, güç ve fitness kanalını keşfettim. meğer aslolan, kalori açığı çıkartmakmış yani gün içinde harcanan kalori, alınan kaloriden fazla olmalıymış. kalori hesaplama uygulaması olan fatsecret'i yükledim. diyetisyene gitmeden, ameliyat vb olmadan, tamamen sağlıklı beslenerek, bol su içerek kalori, makro hesabı ve pilates ile bu süreçte 25 kg verdim. verilen kiloların çoğu yağdandı. yağ oranımda bayağı düşüş oldu. bu süreçte pilates sayesinde vücutta sarkma vb. olmadı, vücudum sıkılaştı. 25 kg vermiştim ama herkes 40 kg vermiş gibisin, çok gençleştin, falan demeye başlamıştı. bir arkadaşımın tabiriyle, önceden çocuklarımın anneannesi gibi görünürken şimdi ise annesi gibi görünmeye başlamıştım. duygusal dünyama da faydası olduğunu düşünüyorum çünkü bu süreçte antidepresanı bırakmıştım eskisi kadar depresif hissetmiyordum, aslında yapılan hangi spor dalı olursa olsun, bedenin gevşemesi, zihnin de gevşemesini, sakinleşmesini sağlıyor. bu da genel olarak daha iyi hissetme hali olarak ortaya çıkıyor. pilatesi, stres atmak, temiz bir beslenme ile kas oranınızı arttırmak ve bedenen, zihnen ve ruhen sakinleşmek için tavsiye ederim.
devamını gör...

şimdi size coğrafyamızda yaşamış en güçlü kadınlardan olan amazonlardan bahsedeceğim.
ayrıca bana kalırsa bizim coğrafyamızda yaşayan her kadın en az amazonlar kadar güçlü ve savaşçıdır.
çünkü binlerce yıl önce olduğu gibi bugün de bizim coğrafyamızda bir kadın olarak yaşamak güç.


gelelim dede korkut'un ''anadolu'nun alp kızları'' olarak nitelendirdiği amazon kadınlarına.
anlatılana göre amazonlar oldukça iyi ok, yay kullanmaktadırlar. amazonların başlarında bir erkek bulunmaz. kendilerine önder olarak bir kraliçe seçerlerdi. erkeklerden nefret ederlerdi. bunun bir sebebi amazon erkeklerinin tümü civar kabileleri yaptıkları akınlar sırasında pusuya düşürülmüş ve öldürülmüş olmasından kaynaklıdır.
herodot ve hipokrat'a göre amazon kelimesinin anlamı ''memesiz'' demektir.
hipokrat, amazon kadınlarının sağ memelerinin olmadığını söyler.
kız çocuklarına yapılan, sıcak bronz bir metal ile gerçekleşen bir operasyon ile sağ memeleri dağlanır. bunun sebebi ise sağ memelerinin olmaması sebebi ile daha iyi yay kullanıp, daha hızlı ok atarlar.
amazon kadınları yunanlıların düşmanı olarak bilinir. hatta truva savaşı'nda bile yunanlılara karşı savaşta yer aldıkları söylenir.
hatta bu savaşta amazon kraliçesi penthesilea birçok yunanlı askerini öldürdükten sonra akhilleus ile teke tek dövüşür. akhilleus, kraliçeyi yaraladıktan sonra başlığını çıkarır ve onun güzelliği karşısında kendisine aşık olur. ancak kendisi aldığı yaralardan dolayı çoktan ölmüştür.
peki hepsi kadından oluşan bu toplum varlığını nasıl devam ettiriyordu?
amazon kadınları yılda bir kez komşu kabileleri ziyaret ederler ve doğan çocuk erkek olursa ya babasına gönderilir ya da öldürülürlerdi. kız çocukları ise savaşçı ve üretici bir şekilde anneleri tarafından yetiştirilirdi.
devamını gör...

francis bacon yalan hakkında şöyle demiştir.

"yalan söylemek, tanrıya karşı gözüpeklik, insanlara karşı ise korkaklıktır."
devamını gör...

benim gibi dibinden yemeye başlayanların elinde sadece sapı kalan ve cildi güzelleştiren bir meyve. bildiğim bir çok çeşidi var. ekşi elma, golden, çıtak, amasya elması, güz elması, ekşi pembe, amasya misket. tabi isim olarak yöresel farklılıklar olabilir. şahsen biz ailecek takip ediyoruz pardon yiyoruz.(swh)
devamını gör...

çüşşş, kusura bakan da baksın, git anana bacina hallen, hayvanlaş bilader bize ne? gelip burda yazmayın böyle şeyler, kimse sizin hayvanlasmanizi görmek zorunda değil.
devamını gör...

kesinlikle death note'unki.


not:anime çizgi film değildir.*
devamını gör...

yayına katıldığında, tutankamonun laneti'ne şu soruları sorabilir misiniz?

mahlasını ''tutankamonun karması'' yapacağı konusundaki dedikodular gerçek mi?

bir de, pek çok sözlük yazarı bir tane rozet alabilmek için kırk takla atarken, kendisi üç rozeti birden heybesine indirmeyi nasıl başardı? karma puanlarını bu kadar hunharca harcarken vicdanı hiç mi sızlamıyor?

cevaplar için şimdiden teşekkür ederiz.
devamını gör...

kendisi avukatım olur. avukatımı yedirmem ona göre herkes haddini bilecek! içimdeki tatar ramazanı çıkarmayın lan benim!!
devamını gör...

bir (bkz: cevat çapan) şiiridir.

neyle boğuşur insan
koşup yorulduktan sonra
geçmiş zamanın ardından
silik, karanlık anılarından başka
yapayalnız kalmışsa o yalancı pehlivan?
temennalar, naralar,
elenseler, şikeler, tuş olmalar bir yana-
nerede can yoldaşları
doruklara tırmanan
o korkusuz dağcılar,
pişmanlık denizinde
vurgun yiyen dalgıçlar?

mutluluk bir gülmüş eskiden
adı üç kez anılan.
devamını gör...

kişinin vicdani, dini, ahlaki veya politik görüşleriyle uyuşmaması nedeniyle askerlik yapmayı reddetmesi durumudur. askerliği bu sebeplerle reddeden kişiler vicdani retçi olarak adlandırılır. neredeyse bütün avrupa ülkelerinde vicdani retçilerin bu reddi gerçekleştirme ve askerlik süresi boyunca sivil alanlarda çalışma hakkı vardır.
devamını gör...

attila ilhan.
lise yıllarında okuldan kaçmıştım. cebimdeki parayla bir adet jack london-beyaz diş aldım, bir adet de simit. kalan para ise eve dönüş için yol paramdı. kafama esti, arkadaşlarla kitap fuarına gittik. attila ilhan'ın söyleşisine katılmak için salonun giriş kapısını açtım, o da kapının iç tarafındaymış çıkıyormuş. aramızda 1 metre var, göz göze geldik, gülümsedi. bir şey diyemedim, kalbim çarpıyordu, kenara çekilerek yol verebildim sadece. standa gidiyordu sanırım imza için. peşine takıldım, sıraya girdim. sonra baktım herkes bir attila ilhan kitabı alıp sıraya giriyor. benim elimde beyaz diş var. olsun dedim, bunu imzalatırım. sıra yaklaşırken olmaz dedim, ayıp olur, bir bende yok kitap. çıktım sıradan.
olsun seneye yine gelir, benim de elimde kitabım olur, o güler yüzüyle hoşça karşılar beni, biraz muhabbet eder imzalatırım kitabımı dedim. gelemedi :/
devamını gör...

1844-1930 yılları arasında yaşamış realist rus ressam. portre ressamı olması sebebiyle özellikle yüz ifadelerini çok gerçekçi ve başarılı çizen muhteşem bir ressam kendisi.
bir kere daha paylaşmıştım ama her gördüğümde beni çok etkilediği için eklemezsem olmayacak. olayın korkunçluğu ancak bu kadar başarılı resmedilebilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel ivan the terrible killing his son (1885)

türk sultanına mektup yazan zaporojya kazakları (1880-1891) tablosu, 4. mehmed'in zaporojya kazaklarına direnmeden teslim olmalarını isteyen mektubuna karşılık, kazakların dalga geçerek hakaret dolu bir cevap yazdıkları sahneyi anlatıyor. tabloyu çar ııı. aleksandr satın almış ve dönemin en pahalı tablosu olmuş. hepsinin nasıl eğlendiğini yüzlerinden okuyabiliyoruz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

“beni çevreleyen herşey, bana çok büyük heyecan veriyor, beni rahat bırakmıyor ve onları resime dökmemi talep ediyor; gerçeklik insanı öyle hiddetlendiriyor ki, onu vicdan rahatlığıyla bir örgü örneği gibi resmetmek mümkün değil.”

eserlerini incelemek için buradan
kaynak
devamını gör...

çünkü insan aşkınsal bir varlıktır, kendini aşmak, tanrı olmak ister.
devamını gör...

bana hakaret ediyorsan halkımdan değilsin, bu milletin evladı değilsin, ben ülkeye hizmet için seçildim ama fikrini beyan ediyorsan barınamazsın. demektir.
ben anlamıyorum. hitler e çok mu küfür ettik de allah başımıza bunları verdi? sen başkansın tüm halkına barınma yakacak yardım yapmak zorundasın. nasıl bir hastalıklı kafanız var ya sizin? hakikaten ülkenin b.ku çıktı artık. hadi gel beni de evimden attır bakalım.
devamını gör...

ekmek çalan şahsi, döven,polise teslim edenler,eminim ülkeyi soyan'lara oy verenler dir...
devamını gör...

--- alıntı ---

herkes ilk olmak ister,ilk aşk, ilk öpücük..oysa ilk geçicidir.sahip olduğunuz hangi ilk hala sizin, yada sizinle? hiç düşündünüz mü?oysa son da durum biraz farklıdır.ondan ötesi yoktur.heyecandan avuçlarınızın terleyerek tuttuğu ilk elle değil,güvenerek sımsıkı tuttuğunuz son elle girersiniz mezara..

--- alıntı ---
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim