marmara bölgesi
aynı zamanda türkiye'nin en kalabalık coğrafi bölgesidir.
devamını gör...
küçük iskender
___ ilk şiir kitabı gözlerim sığmıyor yüzüme 1988
___bir çift siyah eldiven şiir kitabıyla (1999)’da orhan murat arıburnu ödülünü,
___iskender’i ben öldürmedim (2006)kitabıyla melih cevdet anday şiir ödülü,
___elli belirsiz ( 2014) kitabıyla erdal öz edebiyat ödülünü
___ mayıs giremez (2017) kitabıyla behçet necatigil şiir ödülü
___ölen sevgilimin şiir defteri( 2018) yunus nadi şiir ödülü
almıştır.
3 temmuz 2019 tarihinde hayata gözlerini yummuş, bence türkiye'de ki en önemli şairlerden biridir.
rimbaud’ya akıl notları isimli kitabın kapağını kendisi çizecek kadar iyi bir ''çizer''dir.
ağır roman filminde oyunculuk yapmışlığı vardır.
1980'lerde arkadaşları adı olan iskender'le birleştirerek ''sen çok büyük iskender olacaksın'' dediğinde; ''benden olsa olsa ''küçük iskender olur'' demiştir. o dakikadan itibaren tüm isminin geçtiği kitap başlıklarında, gazete yazılarında, dergi başlıklarında adının büyük harfle yazılmamasını, küçük harfle yazılmasını istemiştir. bu kendisinin terchidir.
ancak türk şiir tarihine adını kocaman kazımış bir şair olduğu gerçeğini değiştirmez.
sözcükleri tek bir fiske ile dağıtıp, tekrar kurar. kurduğu cümleler hem agresiftir, hemde masum. hedefini ise tam 12'den vurur.
kendisi bu coğrafyada olduğundan memnun muydu? bilmem ama ; bu coğrafyada küçük iskenderin var olmasından ben çok memnunum.
iyi k, bu coğrafyadan küçük iskender geldi geçti.
son olarak kendisinin ''vurucu'' cümlelerinden bir ikisini bırakalım şuraya.
'' attığın tüm zarlar kaybettirdi bana. hani sen benim düş eşimdin.''
''belki de en sevdiğim sakarlığın, gözlerime takılıp yüreğime düşmendi''
___bir çift siyah eldiven şiir kitabıyla (1999)’da orhan murat arıburnu ödülünü,
___iskender’i ben öldürmedim (2006)kitabıyla melih cevdet anday şiir ödülü,
___elli belirsiz ( 2014) kitabıyla erdal öz edebiyat ödülünü
___ mayıs giremez (2017) kitabıyla behçet necatigil şiir ödülü
___ölen sevgilimin şiir defteri( 2018) yunus nadi şiir ödülü
almıştır.
3 temmuz 2019 tarihinde hayata gözlerini yummuş, bence türkiye'de ki en önemli şairlerden biridir.
rimbaud’ya akıl notları isimli kitabın kapağını kendisi çizecek kadar iyi bir ''çizer''dir.
ağır roman filminde oyunculuk yapmışlığı vardır.
1980'lerde arkadaşları adı olan iskender'le birleştirerek ''sen çok büyük iskender olacaksın'' dediğinde; ''benden olsa olsa ''küçük iskender olur'' demiştir. o dakikadan itibaren tüm isminin geçtiği kitap başlıklarında, gazete yazılarında, dergi başlıklarında adının büyük harfle yazılmamasını, küçük harfle yazılmasını istemiştir. bu kendisinin terchidir.
ancak türk şiir tarihine adını kocaman kazımış bir şair olduğu gerçeğini değiştirmez.
sözcükleri tek bir fiske ile dağıtıp, tekrar kurar. kurduğu cümleler hem agresiftir, hemde masum. hedefini ise tam 12'den vurur.
kendisi bu coğrafyada olduğundan memnun muydu? bilmem ama ; bu coğrafyada küçük iskenderin var olmasından ben çok memnunum.
iyi k, bu coğrafyadan küçük iskender geldi geçti.
son olarak kendisinin ''vurucu'' cümlelerinden bir ikisini bırakalım şuraya.
'' attığın tüm zarlar kaybettirdi bana. hani sen benim düş eşimdin.''
''belki de en sevdiğim sakarlığın, gözlerime takılıp yüreğime düşmendi''
devamını gör...
kafa kağıdı
bu ifade bana kasketli, hafif göbeği olan, gömlek giymiş, gömleğinin cebine sigarasıyla birlikte nüfus cüzdanını da koymuş bir adamı hayal ettirdi.
devamını gör...
bir oturuşta bitirilen kitaplar
beyaz diş-jack london.
devamını gör...
yazılı olmayan kurallar
sözlük yönetimi her zaman haklıdır.
devamını gör...
gece yolculuğu
en sevdiğimdir.
bir de amcamlaysam değmeyin keyfime. keske 5 yıl öncesine okul yıllarıma dönebilsem. kütüphaneyi yağmalardım perşembe ve cuma günü, fincancı katırı gibi kitap taşırdım eve.*
cuma akşamı amcam gelirdi tırla dizerdim kitapları torpidonun üstüne, iki gün boyunca her an çayım, sohbetim, huzurlu ortamımla vizelere ve finallere hazırlanırdım.
bir de amcamlaysam değmeyin keyfime. keske 5 yıl öncesine okul yıllarıma dönebilsem. kütüphaneyi yağmalardım perşembe ve cuma günü, fincancı katırı gibi kitap taşırdım eve.*
cuma akşamı amcam gelirdi tırla dizerdim kitapları torpidonun üstüne, iki gün boyunca her an çayım, sohbetim, huzurlu ortamımla vizelere ve finallere hazırlanırdım.
devamını gör...
samsatlı loukianos
milattan sonra 125-180 yılları arasında yaşadığı düşünülen süryani hiciv ustası, retorikçi. eski yunanca, λουκιανός ο σαμοσατεύς, latince ise lucianus olarak bilinir. daha önce kommagene krallığı sınırları içerisinde kalan ve sonradan roma imparatorluğu hakimiyeti altına giren provincia syria'daki (suriye eyaleti) samosata'da doğmuştur. samosata bugünkü adıyaman sınırlarındaki samsat ilçesidir. anadili süryanice olan loukianos, eserlerinin tümünü hellence yazmıştır. hellen felsefesi ve tarih yazını üzerine eleştirel ve nüktedan yapıtlarıyla tanınır. ayrıca tarihte uzay operası türüne de bir arketip olması açısından gerçek bir hikaye (kitap) önem arz eder. öyle ki george lucas'ın star wars serisine ilham kaynağı olmuştur.
devamını gör...
anneye söylenen yalanlar
yemek yedim
devamını gör...
ilahi komedya
dante alighieri 'nin türkçe 'ye 'ilahi komedya' adıyla çevrilmiş eseri..
dante 'nin kendi deyimiyle, hayat yolunun ortasındayken yani 35 yaşındayken (-ki cahit sıtkı 'ya ilham kaynağı olmuştur bu durum) cennete-cehenneme ve arafa yaptığı seyahati adına kanto denilen mısralar bütünüyle anlattığı kitap.
ansiklopedik tanımı bir kenara bırakırsak, okumak için salim bir kafa, bolca boş vakit gerektiren bu eser; 3 ayrı bölümden oluşmaktadır. cehennem kısmı, hem okuması daha kolay, hem de daha sürükleyici bir bölüm olmakla beraber, cennet kısmı sabırsız okuyucular için sıkıcı olabilir. modern cehennem-cennet inancına, filmlere, kitaplara ilham kaynağı olmasından tutun, popüler kültüre de oldukça malzeme vermiş bu eser, can yücel dahil birçok kişi tarafından defalarca türkçe 'ye çevrilmiştir. şahsen ben rekin teksoy 'un çevirisini çok beğenmiştim.
unutmadan, eserin adından mizahi bir eser olduğunu düşünmeyin, zira o dönemde yazılan eserler, ya tragedya ya da komedya oluyor, hemen hepsi karamsar olayları anlatıyordu. eğer eserin sonunda kahramanımız ölmezse, o zaman komedya deniyordu, falan filan işte.. okuyun, okutun.
dante 'nin kendi deyimiyle, hayat yolunun ortasındayken yani 35 yaşındayken (-ki cahit sıtkı 'ya ilham kaynağı olmuştur bu durum) cennete-cehenneme ve arafa yaptığı seyahati adına kanto denilen mısralar bütünüyle anlattığı kitap.
ansiklopedik tanımı bir kenara bırakırsak, okumak için salim bir kafa, bolca boş vakit gerektiren bu eser; 3 ayrı bölümden oluşmaktadır. cehennem kısmı, hem okuması daha kolay, hem de daha sürükleyici bir bölüm olmakla beraber, cennet kısmı sabırsız okuyucular için sıkıcı olabilir. modern cehennem-cennet inancına, filmlere, kitaplara ilham kaynağı olmasından tutun, popüler kültüre de oldukça malzeme vermiş bu eser, can yücel dahil birçok kişi tarafından defalarca türkçe 'ye çevrilmiştir. şahsen ben rekin teksoy 'un çevirisini çok beğenmiştim.
unutmadan, eserin adından mizahi bir eser olduğunu düşünmeyin, zira o dönemde yazılan eserler, ya tragedya ya da komedya oluyor, hemen hepsi karamsar olayları anlatıyordu. eğer eserin sonunda kahramanımız ölmezse, o zaman komedya deniyordu, falan filan işte.. okuyun, okutun.
devamını gör...
beyoğlu rapsodisi
ahmet ümit'in eylül 2003 basımlı polisiye-gerilim türünde romanıdır.
roman ellili yaşlarının başında yıllardır dost olan üç arkadaşı konu alır. selim nihat ve kenan liseden beri ayrılmayan hayatları gittikçe sıradanlaşmış insanlardır. kenan'ın geçirdiği kaza sonucu onun ölümsüzlük ile kafasını bozmasıyla üç arkadaşı da bilinmez bir yolculuğa çıkarır. kitap selim'in ağzından anlatılır ve bu beyaz türk diyebileceğimiz insanların geçmişleri ve gelecekleri arasındaki bağlar bir cinayeti çözme uğraşlarıyla iyice karışır. kitap tümüyle beyoğlu'nda geçmesiyle bize beyoğlu'nun sokaklarını, caddelerini; camilerini, kiliselerini; kafelerini, barlarını, pasajlarını ve meyhaneleriyle; semtin tarihine, mimari yapısına, kültürüne ışık tutar.
ahmet ümit kitabı agatha christie'nin roger ackroyd cinayeti adlı polisiye romanından esinlenerek yazmıştır.
kitap genel itibariyle bilgi kültür açısından çok doyurucu ve okunurken sıkılma gibi bir durum söz konusu değil, fakat asıl polisiye tarafa giriş iki yüzlü sayfaların başında olduğu için okuyucuyu belli bir süre sonra sıkabilir. hikayenin üç ana karakteri güzel bir şekilde analiz edilmişken yan karakterlerin sadece sahne doldurmak için-gülriz, burç vb.- yazıldığını düşünüyorum. kitap sonuyla şok etse de katilin tam olarak nedenlerinin çok hızlıca geçilmesi, çok aceleci bir final olması beni pek tatmin etmedi. hikaye çok kopuk kopuk ilerledi, son yüz sayfa olaylar akarken katilin kim olacağına dair hiçbir ipucu okuyucuya verilmemişti.
son olarak kitap ahmet ümit skalasında polisiye olarak biraz yavan kalsa da kültür tarafı ağır basarak, okuyucuya her zaman bir şekilde tetikte bekleterek bir oturuşta okunabilir.
roman ellili yaşlarının başında yıllardır dost olan üç arkadaşı konu alır. selim nihat ve kenan liseden beri ayrılmayan hayatları gittikçe sıradanlaşmış insanlardır. kenan'ın geçirdiği kaza sonucu onun ölümsüzlük ile kafasını bozmasıyla üç arkadaşı da bilinmez bir yolculuğa çıkarır. kitap selim'in ağzından anlatılır ve bu beyaz türk diyebileceğimiz insanların geçmişleri ve gelecekleri arasındaki bağlar bir cinayeti çözme uğraşlarıyla iyice karışır. kitap tümüyle beyoğlu'nda geçmesiyle bize beyoğlu'nun sokaklarını, caddelerini; camilerini, kiliselerini; kafelerini, barlarını, pasajlarını ve meyhaneleriyle; semtin tarihine, mimari yapısına, kültürüne ışık tutar.
ahmet ümit kitabı agatha christie'nin roger ackroyd cinayeti adlı polisiye romanından esinlenerek yazmıştır.
kitap genel itibariyle bilgi kültür açısından çok doyurucu ve okunurken sıkılma gibi bir durum söz konusu değil, fakat asıl polisiye tarafa giriş iki yüzlü sayfaların başında olduğu için okuyucuyu belli bir süre sonra sıkabilir. hikayenin üç ana karakteri güzel bir şekilde analiz edilmişken yan karakterlerin sadece sahne doldurmak için-gülriz, burç vb.- yazıldığını düşünüyorum. kitap sonuyla şok etse de katilin tam olarak nedenlerinin çok hızlıca geçilmesi, çok aceleci bir final olması beni pek tatmin etmedi. hikaye çok kopuk kopuk ilerledi, son yüz sayfa olaylar akarken katilin kim olacağına dair hiçbir ipucu okuyucuya verilmemişti.
son olarak kitap ahmet ümit skalasında polisiye olarak biraz yavan kalsa da kültür tarafı ağır basarak, okuyucuya her zaman bir şekilde tetikte bekleterek bir oturuşta okunabilir.
devamını gör...
çayı şekersiz içenler terör örgütü
en büyük silahımız çay kaşığını çıkarıp kenara koymaktır. *
devamını gör...
kalender (yazar)
bu kadar takılmayın, benim beğeniye ihtiyacım yok. hiçbir tanımım beğeni almasa da zerre umurumda değil. ben buraya eğlenmeye ve vakit geçirmeye geliyorum, kim ne yapsın beğenileri. ayrıca genel olarak herkesi seri beğeniyorum. kimse kişisel algılamasın.
devamını gör...
disneyland
fransa'nın başkenti paris'te bulunan ve hemen hemen her yaştan insana hitap eden eğlence parkı.

ilk disneyland parkı abd’li film yapımcısı walt disney tarafından 1955’te los angeles'ın güneyindeki anaheim şehrinde açılmış. sonrasında bunu sırasıyla orlando, tokyo ve paris takip etmiş.

disneyland'ın aslında resmi ismi euro disney resort, iki tematik parkın birleşiminden oluşuyor. bunlar: disneyland park veo ve hemen yanında 2002 yılında açılmış olan walt disney studios park. toplamda iki bin hektarlık alana yayılmış olan kompleksin içinde konaklamak için oteller, restoranlar, yapay göller, golf sahaları ve çeşitli etkinlik merkezleri mevcut.

disneyland park'ta disney karakterleri ve bu karakterlerin dünyasına ait atmosfer mevcut, bu özelliği ile küçüklere daha çok hitap ediyor. walt disney studios'ta ise genel olarak televizyon ve sinema dünyasının çeşitli yapımlarının korku ve adrenalin seviyesi yüksek versiyonları mevcut. bu da da alanı daha çok yetişkinlere hitap ettiriyor.

bu koca alan toplamda dört tematik bölüme ayrılmış. bunlar peri masalı temalı fantasyland, uzay ve bilim temalı discoveryland, vahşi batı ve kovboylar temalı frontierland ve son olarak da indiana jones ve karayip korsanları maceraları teması ile adventureland.
disneyland, paris'in merkezine 30 kilometre mesafede olan marne-la-vallée şehrinde yer alıyor. parka ulaşım trenle ve özel araçla kolaylıkla sağlanabiliyor.
gitmek isteyenler için minik bir tavsiye: buraya gitmek istiyorsanız planınızı çok sıcak yaz günlerine bırakmayın. çünkü parka tek bir bilet ile giriyor ve gün boyu burada kalabiliyorsunuz. bu da isteyen herkesin istediği oyuncağa binebileceği demek oluyor ki oyuncakların önünde inanılmaz kuyruklar oluşabiliyor. hem uzun kuyruklarda yaz sıcağında beklememek hem de daha az insanın olduğu zamana denk getirmeniz daha eğlenceli bir gün geçirmenizi sağlar diye düşünüyorum. ha bir de son olarak 17.00 da bir geçit töreni gerçekleşiyor, bu törene de mutlaka iştirak ediniz, çok tatlı bir görüntü oluyor.
kaynağın bir kısmı : disneyland

ilk disneyland parkı abd’li film yapımcısı walt disney tarafından 1955’te los angeles'ın güneyindeki anaheim şehrinde açılmış. sonrasında bunu sırasıyla orlando, tokyo ve paris takip etmiş.

disneyland'ın aslında resmi ismi euro disney resort, iki tematik parkın birleşiminden oluşuyor. bunlar: disneyland park veo ve hemen yanında 2002 yılında açılmış olan walt disney studios park. toplamda iki bin hektarlık alana yayılmış olan kompleksin içinde konaklamak için oteller, restoranlar, yapay göller, golf sahaları ve çeşitli etkinlik merkezleri mevcut.

disneyland park'ta disney karakterleri ve bu karakterlerin dünyasına ait atmosfer mevcut, bu özelliği ile küçüklere daha çok hitap ediyor. walt disney studios'ta ise genel olarak televizyon ve sinema dünyasının çeşitli yapımlarının korku ve adrenalin seviyesi yüksek versiyonları mevcut. bu da da alanı daha çok yetişkinlere hitap ettiriyor.

bu koca alan toplamda dört tematik bölüme ayrılmış. bunlar peri masalı temalı fantasyland, uzay ve bilim temalı discoveryland, vahşi batı ve kovboylar temalı frontierland ve son olarak da indiana jones ve karayip korsanları maceraları teması ile adventureland.
disneyland, paris'in merkezine 30 kilometre mesafede olan marne-la-vallée şehrinde yer alıyor. parka ulaşım trenle ve özel araçla kolaylıkla sağlanabiliyor.
gitmek isteyenler için minik bir tavsiye: buraya gitmek istiyorsanız planınızı çok sıcak yaz günlerine bırakmayın. çünkü parka tek bir bilet ile giriyor ve gün boyu burada kalabiliyorsunuz. bu da isteyen herkesin istediği oyuncağa binebileceği demek oluyor ki oyuncakların önünde inanılmaz kuyruklar oluşabiliyor. hem uzun kuyruklarda yaz sıcağında beklememek hem de daha az insanın olduğu zamana denk getirmeniz daha eğlenceli bir gün geçirmenizi sağlar diye düşünüyorum. ha bir de son olarak 17.00 da bir geçit töreni gerçekleşiyor, bu törene de mutlaka iştirak ediniz, çok tatlı bir görüntü oluyor.
kaynağın bir kısmı : disneyland
devamını gör...
palandöken
kış turizmi denilince akla ilk gelen yerlerden biridir.
devamını gör...
ehliyet sınavı tüyoları
dur kalk noktasından sonra, yeşil ışık yandığında yani kısaca kalkışlarda vitesi bire almayı unutmayın. heyecana bağlı olarak en çok yapılan hatalardan biri. sonra araba laps diye yolun ortasında söner daha çok strese girersiniz.
devamını gör...
eskort fiyatlarındaki inanılmaz fiyat artışı
nedense böyle başlıklar hep 12'den sonra açılıyor.
devamını gör...
ot dergi
ticari kaygıları ön plana alan sözümona edebiyat dergisidir. beş para etmez bir oluşumdur. yıllardır türk edebiyat dergiciliğinin adını lekelemiş, gelişimi geriletmiş, popüler akım ın başındaki tuvalet kağıdıdır. tıpkı daha sonradan kurulan kafa dergisi gibidir. zaten ikisini ayırabilene aşk olsundur.
kaldı ki ahmet mümtaz taylan, hakan gunday, menderes samancılar, jehan barbur, sinem sal, hayko cepkin, murat menteş, ahmet ümit gibi isimler zaten herhangi bir dergide yazsa yine istenilen ivmeyi yakalayabilir. onlar olmadan eksiye düşerler.
kaliteli edebiyat amacıyla değil, okumayan kitlenin gazını almak, ceplerini boşaltmak için kurulmuştur. çoğu yerde eskiden leman dergisinin yaptığı gibi ot kafe isimli gastro barlar açmışlardır.
kapak resmi bulamadığında frida kahlo'yu, cemal süreya'yı basan dergidir. çok sevdiğiniz cahit zarifoğlu'nu, nazım hikmet'i kahve fincanı haline getiren, bardak altlığı, tişört haline getiren ticari atraksiyondur.
kaldı ki ahmet mümtaz taylan, hakan gunday, menderes samancılar, jehan barbur, sinem sal, hayko cepkin, murat menteş, ahmet ümit gibi isimler zaten herhangi bir dergide yazsa yine istenilen ivmeyi yakalayabilir. onlar olmadan eksiye düşerler.
kaliteli edebiyat amacıyla değil, okumayan kitlenin gazını almak, ceplerini boşaltmak için kurulmuştur. çoğu yerde eskiden leman dergisinin yaptığı gibi ot kafe isimli gastro barlar açmışlardır.
kapak resmi bulamadığında frida kahlo'yu, cemal süreya'yı basan dergidir. çok sevdiğiniz cahit zarifoğlu'nu, nazım hikmet'i kahve fincanı haline getiren, bardak altlığı, tişört haline getiren ticari atraksiyondur.
devamını gör...
sıla ve ilker kaleli
ey cemaat ilker kaleliyi nasıl bilirdiniz?
-başkalarının hatalarından ders çıkarmazdı.
-başkalarının hatalarından ders çıkarmazdı.
devamını gör...