clytie (yazar)
yks için umutla ve azimle kampa girecek pek bi sevdiğim yazar.
hayallerine ulaşmış , hatta muzaffer bir kumandan, adeta azize olan jan dark gibi ufukta belirdiği o günü bekliyor olacağım.
şimdiden sınavda başarılar dilerim umarım hayallerine kavuşursun. görüşmek dileğiyle uranüs, kendine çok iyi bak.
hayallerine ulaşmış , hatta muzaffer bir kumandan, adeta azize olan jan dark gibi ufukta belirdiği o günü bekliyor olacağım.
şimdiden sınavda başarılar dilerim umarım hayallerine kavuşursun. görüşmek dileğiyle uranüs, kendine çok iyi bak.
devamını gör...
parlama ve patlama
bir yanma çeşididir. benzini bir kovaya döktüğünüzde hemen buharlaşmaya başlar ve siz bu buharı farkedemezsiniz, eğer bir ısı kaynağı olan kibriti kovaya yukarıdan tutarsanız çıkan benzin buharı bir anda alev alır ve parlar.
patlama ise; genelde kapalı bir hacimde içerisinde yanabilecek svı veya gazın bir ısı kaynağı ile tutuştuğunda kapalı hacimde çok hızlı bir biçimde yanmaya başlaması ile olur. bu yanma neticesinde madde genleşir ve yanmanın en yüksek hıza eriştiği zaman patlama olur.
diğer yanma çeşitleri:
(bkz: hızlı yanma)
(bkz: yavaş yanma)
(bkz: kendi kendine yanma)
ayrıca
(bkz: yanma)
patlama ise; genelde kapalı bir hacimde içerisinde yanabilecek svı veya gazın bir ısı kaynağı ile tutuştuğunda kapalı hacimde çok hızlı bir biçimde yanmaya başlaması ile olur. bu yanma neticesinde madde genleşir ve yanmanın en yüksek hıza eriştiği zaman patlama olur.
diğer yanma çeşitleri:
(bkz: hızlı yanma)
(bkz: yavaş yanma)
(bkz: kendi kendine yanma)
ayrıca
(bkz: yanma)
devamını gör...
sabırlı insanların tahammül sınırından sonra patlaması
her yapılana gülüp gülüp, küçük bir lafla gemileri yakmama sebep olan huyum.
kızım fark etti huyumu 14 yaşında haliyle. tavsiye veriyor bana
arada da kız biriktirme diyor.
olsa dükkan senin diyorum ona.
kızım fark etti huyumu 14 yaşında haliyle. tavsiye veriyor bana
arada da kız biriktirme diyor.
olsa dükkan senin diyorum ona.
devamını gör...
duvar
1983 yapımı yılmaz güney'in yönetmenliğini yaptığı kült bir filmdir.tuncel kurtiz'in oyuncuları arasında yer aldığı film çocuk hapishanelerindeki durumu anlatmakta tamamen gerçekçi bir yaklaşım izlemiştir. izlemek isteyenlere tavsiyem lütfen ruh sağlığınıza dikkat edin izlemeden önce çünkü çok sarsıcı bir film.
burası dördüncü koğuştur benim abim
kaderde ikinci adresimiz
filmin kamera arkasındatuncel kurtiz ve yılmaz güney habercinin sorularına cevap veriyor.
burası dördüncü koğuştur benim abim
kaderde ikinci adresimiz
filmin kamera arkasındatuncel kurtiz ve yılmaz güney habercinin sorularına cevap veriyor.
devamını gör...
fuzzy lee
tiz moderatör yapın diyeceğim kardeş.
sözlükte bana abla diye mesaj yazan ilk yazar. sevdirdi kendini.
sözlükte bana abla diye mesaj yazan ilk yazar. sevdirdi kendini.
devamını gör...
özür dileme isteği
s. freud “özür dilemek, sizin haksız olduğunuz manasına gelmez. karşınızdaki insana verdiğiniz değerin egonuzdan yüksek olduğunu gösterir.” der.
bile bile özür dileyecek duruma düşmekse, ne bileyim.
bile bile özür dileyecek duruma düşmekse, ne bileyim.
devamını gör...
ilkay gündoğan
çok kaliteli bir oyuncudur, türk asıllıdır ve alman milli takımını seçmiştir. yediği kaba pislemeyen ender futbolculardan biridir.
mesela mesut özil gibi gözden düştükten sonra cumhurbaşkanına yaranmak için yıllarca formasını terlettiği, dünya kupası kazandığı ülkesini, ikinci baharını yaşamak ve daha fazla para kazanmak için kötülemez.
insan olarak da kalitelidir zira, gerek duymaz böyle küçük ayak oyunlarına. e haliyle gelse kimse evin oğlu falan demez, çünkü zihniyet bozuk ülkede bir kere.
mesela mesut özil gibi gözden düştükten sonra cumhurbaşkanına yaranmak için yıllarca formasını terlettiği, dünya kupası kazandığı ülkesini, ikinci baharını yaşamak ve daha fazla para kazanmak için kötülemez.
insan olarak da kalitelidir zira, gerek duymaz böyle küçük ayak oyunlarına. e haliyle gelse kimse evin oğlu falan demez, çünkü zihniyet bozuk ülkede bir kere.
devamını gör...
10 bin adım
geçenlerde bir bilim dergisinde okuduğum bir habere bakılırsa pek de bir anlamı olmayan hedef.
deney grupları seçilmiş ve bu 10 bin adım olayının etkileri denekler üzerinde ölçülmüş. görülmüş ki 4500 adım, 40 yaş üstü (özellikle) kadınlarda kalp krizi riskini azaltıyor ama bundan ötesinin belirgin bir etkisi olmuyor. bu arada bu 4500 sayısı da değişiklik gösteriyor çeşitli araştırma gruplarına göre ama hepsinin birleştiği ortak nokta şu: 10 bin sayısı, bilimsel bir çalışmaya dayanmıyor. zira bu olay bir japon firmasının ürettiği adım sayan bir uygulama (ya da cihaz) nedeniyle ortaya çıkmış. hatta yazımında kullanılan japonca harfin yürüyen bir adama benziyor olması nedeniyle ortaya çıktığı da söyleniyor.
deney grupları seçilmiş ve bu 10 bin adım olayının etkileri denekler üzerinde ölçülmüş. görülmüş ki 4500 adım, 40 yaş üstü (özellikle) kadınlarda kalp krizi riskini azaltıyor ama bundan ötesinin belirgin bir etkisi olmuyor. bu arada bu 4500 sayısı da değişiklik gösteriyor çeşitli araştırma gruplarına göre ama hepsinin birleştiği ortak nokta şu: 10 bin sayısı, bilimsel bir çalışmaya dayanmıyor. zira bu olay bir japon firmasının ürettiği adım sayan bir uygulama (ya da cihaz) nedeniyle ortaya çıkmış. hatta yazımında kullanılan japonca harfin yürüyen bir adama benziyor olması nedeniyle ortaya çıktığı da söyleniyor.
devamını gör...
aliya izzetbegoviç
bosna hersek'li müslüman düşünür, siyaset adamı.
yugoslavya federasyonu'nun dağılma sürecinde boşnakları bağımsızlığa götüren zor yılların lideri.
aliya izzetbegoviç'i bilge kral yapan özelliği bağımsızlık mücadelesinin yanı sıra müslüman toplumların modern meseleleri üzerine düşünmesidir. islam'ın çağdaş dünyayla buluşturulması gerektiğini savunmuştur. ona göre bu ne çağ dışı bir tutuculukla ne de tamamen yabancılaşmış modernist bir zihniyetle ancak orta yolcu bir tutumla mümkündür.
(bkz: doğu batı arasında islam) adlı eserinde bu dengeyi izah etmiştir.
(bkz: köle olmayacağız)
(bkz: islam deklarasyonu)
(bkz: tarihe tanıklığım)
yugoslavya federasyonu'nun dağılma sürecinde boşnakları bağımsızlığa götüren zor yılların lideri.
aliya izzetbegoviç'i bilge kral yapan özelliği bağımsızlık mücadelesinin yanı sıra müslüman toplumların modern meseleleri üzerine düşünmesidir. islam'ın çağdaş dünyayla buluşturulması gerektiğini savunmuştur. ona göre bu ne çağ dışı bir tutuculukla ne de tamamen yabancılaşmış modernist bir zihniyetle ancak orta yolcu bir tutumla mümkündür.
(bkz: doğu batı arasında islam) adlı eserinde bu dengeyi izah etmiştir.
(bkz: köle olmayacağız)
(bkz: islam deklarasyonu)
(bkz: tarihe tanıklığım)
devamını gör...
terk eden kişinin hala terk ettiği kişiyi anmasının nedeni
hırsını alamamış, içinde kalmış. iki kere daha terk etse, üç-beş kere patlatsa rahatlar.
devamını gör...
adalet
hakkında ufak bir yazı kaleme aldığım başlıktır. sabırla okursanız sevinirim.
zamanın birinde yaz ayının ikisinde günün tam üçünde bize göre huzurun kalmadığı yöremizde, fısıltılar duyulmaya başlamıştı.
günler ilerledikçe fısıltılar artıyordu, sanki dağ, taş her taraf fısıldaşma ile doluyordu. yer yarılsında içine girsindi bu sesler. çığlıktan beterdi.
yeniden bir gemi yapmanın zamanı gelmişti. burayı terk etmedikçe fısıltılar tarafından boğulacağımızı düşünüyorduk. diğerlerini uyarmaya çalıştık ama fısıltılar çoktan yüreklerini bağlamıştı.
bir an önce gemiyi bitirmek tek isteğimizdi. şekli şemalı çok önemli değildi hatta gemiye benzemese de olurdu. yeter ki fısıltılara benzemesindi.
yoğun uğraşlar sonucu gemiyi tamamladık. ismini ruhun gemisi koyduk. son kez diğerlerini gemiye gelmeleri için ikna etmeye çalıştık. bunu yürekten istiyorduk.
orada kalmayı tercih ettiler.
biz ise çoktan harfleri toplamaya başlamıştık. ünlü ünsüz demeden, ayırt etmeden onları, tümünü almaya çalışıyorduk. kolay olmadı bu. her tarafı kapladıkları yetmezmiş gibi harfleri de etkileri altına almaktı amaçları. elimizden geldiğince gemimize topladık harfleri. rakamları almadık bıkmıştık artık küçük hesaplardan. sonra notaları topladık birer birer, sol anahtarını da ihmal etmedik, es işaretlerini de. notalar fısıltılardan sağırlaşmaya başlamışlardı artık hangi sesi çıkardıklarını bilemez haldelerdi. çok vaktimiz kalmamıştı. son olarak adaleti almaya karar verdik gemimize.
en çok zamanı da onu bulmaya çalışırken harcamıştık. adalet ortalarda görünmüyordu. fısıltılar tamamen örtmüştü üzerini. zorda olsa bulduk onu. bulduğumuzda hiç tanınmayacak haldeydi.
özenle topladığımız harfleri ve notaları ve işaretleri ve acınacak halde olan adaleti gemimizde tüm fısıltılardan arındırmaya çalıştık.
gemimiz suda değilde fısıltılar üzerinde yüzmeye çalışıyordu. balıklar bile fısıltı olmuştu.
günler belki de aylar boyunca ilerledik. artık sular üzerinde gittiğimizi fark eder olmuştuk.
temizlenmeye ve özüne dönmeye başlayan harfler sayesinde, tüm varlığını unutmuş olan ,adalet, var oluş amacını hatırlamaya çalışıyordu. gemideki herkes gibi o da çok gayretliydi.
ancak, adaletimiz tamamen temizlendiğinde kendimize yeni bir yaşam kurmaya cesaret edebilirdik. işimiz zordu ama bu yolun sonu aydınlıktı ve güzel günler bekliyordu bizi bunu hissedebiliyorduk.
zamanın birinde yaz ayının ikisinde günün tam üçünde bize göre huzurun kalmadığı yöremizde, fısıltılar duyulmaya başlamıştı.
günler ilerledikçe fısıltılar artıyordu, sanki dağ, taş her taraf fısıldaşma ile doluyordu. yer yarılsında içine girsindi bu sesler. çığlıktan beterdi.
yeniden bir gemi yapmanın zamanı gelmişti. burayı terk etmedikçe fısıltılar tarafından boğulacağımızı düşünüyorduk. diğerlerini uyarmaya çalıştık ama fısıltılar çoktan yüreklerini bağlamıştı.
bir an önce gemiyi bitirmek tek isteğimizdi. şekli şemalı çok önemli değildi hatta gemiye benzemese de olurdu. yeter ki fısıltılara benzemesindi.
yoğun uğraşlar sonucu gemiyi tamamladık. ismini ruhun gemisi koyduk. son kez diğerlerini gemiye gelmeleri için ikna etmeye çalıştık. bunu yürekten istiyorduk.
orada kalmayı tercih ettiler.
biz ise çoktan harfleri toplamaya başlamıştık. ünlü ünsüz demeden, ayırt etmeden onları, tümünü almaya çalışıyorduk. kolay olmadı bu. her tarafı kapladıkları yetmezmiş gibi harfleri de etkileri altına almaktı amaçları. elimizden geldiğince gemimize topladık harfleri. rakamları almadık bıkmıştık artık küçük hesaplardan. sonra notaları topladık birer birer, sol anahtarını da ihmal etmedik, es işaretlerini de. notalar fısıltılardan sağırlaşmaya başlamışlardı artık hangi sesi çıkardıklarını bilemez haldelerdi. çok vaktimiz kalmamıştı. son olarak adaleti almaya karar verdik gemimize.
en çok zamanı da onu bulmaya çalışırken harcamıştık. adalet ortalarda görünmüyordu. fısıltılar tamamen örtmüştü üzerini. zorda olsa bulduk onu. bulduğumuzda hiç tanınmayacak haldeydi.
özenle topladığımız harfleri ve notaları ve işaretleri ve acınacak halde olan adaleti gemimizde tüm fısıltılardan arındırmaya çalıştık.
gemimiz suda değilde fısıltılar üzerinde yüzmeye çalışıyordu. balıklar bile fısıltı olmuştu.
günler belki de aylar boyunca ilerledik. artık sular üzerinde gittiğimizi fark eder olmuştuk.
temizlenmeye ve özüne dönmeye başlayan harfler sayesinde, tüm varlığını unutmuş olan ,adalet, var oluş amacını hatırlamaya çalışıyordu. gemideki herkes gibi o da çok gayretliydi.
ancak, adaletimiz tamamen temizlendiğinde kendimize yeni bir yaşam kurmaya cesaret edebilirdik. işimiz zordu ama bu yolun sonu aydınlıktı ve güzel günler bekliyordu bizi bunu hissedebiliyorduk.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının takipçi sayıları
117. hepsine teşekkür ediyorum bu başlık vesilesiyle.
sayıyı önemsemiyorum. her zaman nitelik > nicelik. yine de teşekkür ediyorum hepsine.
sayıyı önemsemiyorum. her zaman nitelik > nicelik. yine de teşekkür ediyorum hepsine.
devamını gör...
bir yazar sizi takip etmeye başladı
takibe takib edemedigim yazardır kaç para ulen bu özellik. *
devamını gör...
küp şeker
toz şekerden daha çok kullanılan şeker tipidir. fakat tavsiye edilmez, o toz halindeki şekerleri yapıştıran madde çok yararlı değildir.
devamını gör...
biten ilişkinin ardından yapılanlar
12 senelik ilişkim bitti. ne yapacaktım yani, dünyaya mı küsecektim?
yapılması gerekeni yaptım ve önüme baktım.
geçmiş, güzel anıları yaad etmek için vardır,
kötü için yaşama ritmini bozmaya değmez.
yapılması gerekeni yaptım ve önüme baktım.
geçmiş, güzel anıları yaad etmek için vardır,
kötü için yaşama ritmini bozmaya değmez.
devamını gör...
1990'lı yıllardaymış gibi yazmak
annee gocuğum nerdee?
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en büyük fobisi
solucan hatta arkadaşları.
dünyadan yok olsalar yada bana hiç görünmeseler.
köylü olup solucandan korkmam ironi değil.
dünyadan yok olsalar yada bana hiç görünmeseler.
köylü olup solucandan korkmam ironi değil.
devamını gör...