güneş
divan şiirinde güneş," aynı zamanda parlaklığından ve yüzüne bakılmaz oluşundan dolayı sevgili ile ilişkilidir. aşığı başka hiçbir şeyi göremez hale getiren, aşığın gözlerini kamaştıran bir varlıktır. ( bkz göz kamaştıran sevgili) sevgilinin yüzü, yanağı, kendisi güneşe benzetilir." ne güzel bir hitaptır.
devamını gör...
dila hanım
kadir inanır karizmasının zirvede olduğu,müzikleri,senaryosu,finali unutulmaz film.
beni arıyordun geldim.karadağlı rıza benim!
beni arıyordun geldim.karadağlı rıza benim!
devamını gör...
isviçre'de peçe ve burkanın yasaklanması
insan haklarına aykırı bir karardır. insan hakları sosyal, politik, ekonomik trendlere göre değiştireceğiniz bir kıyafet değildir. kişiler istediği gibi giyinmekte ve istediği dine inanmakta özgürdür.
insanın temel hak ve hürriyetlerinin engellenmesi anlamına gelen bir kararın referandumla alınmış olması ve sözde demokrasiye uygunluğu, bu kararı ancak çoğunluğun tiranlığı noktasına taşır o kadar.
büyük ihtimalle karar aleyhinde mahkemeye gidilecektir. mahkeme kararı ülkenin kişi hak ve özgürlüklerine olan saygısını ortaya koyacaktır.
insanın temel hak ve hürriyetlerinin engellenmesi anlamına gelen bir kararın referandumla alınmış olması ve sözde demokrasiye uygunluğu, bu kararı ancak çoğunluğun tiranlığı noktasına taşır o kadar.
büyük ihtimalle karar aleyhinde mahkemeye gidilecektir. mahkeme kararı ülkenin kişi hak ve özgürlüklerine olan saygısını ortaya koyacaktır.
devamını gör...
il olması gereken ilçeler
bandırma
devamını gör...
köri baharat değildir
yok efendim baharattır diyenler olacaktır fakat köri çeşitli baharatların karışımıdır.
içerisinde ise kimyon, biber, zerdeçal, kişniş, karanfil, kakule, zencefil, hintcevizi, sumak, demirhindi ve acı kırmızı biber bulunmaktadır.
içerisinde ise kimyon, biber, zerdeçal, kişniş, karanfil, kakule, zencefil, hintcevizi, sumak, demirhindi ve acı kırmızı biber bulunmaktadır.
devamını gör...
mutlu evliliğin sırları
karşılıklı saygı ve özveri ile birbirlerini kırmamaya azami özen göstermek.
iletişim olabildiğince iyi seviyelerde tutmak.
iki tarafın da alttan almayı bilmesi.
iletişim olabildiğince iyi seviyelerde tutmak.
iki tarafın da alttan almayı bilmesi.
devamını gör...
milli saraylar resim müzesi
istanbul beşiktaş'ta, dolmabahçe sarayı'nın veliahd dairesi'nde bulunan müze.
bu sene başında restorasyonu tamamlanıp tekrar ziyarete açılan müzenin koleksiyonu çok geniş. osmanlı himayesinde çalışmış saray ressamlarının tabloları, padişah portreleri, savaş tabloları, oryantalist tablolar gibi 11 farklı bölümde bir çok eser sergileniyor.
osman hamdi bey, fausto zonaro, stanisław chlebowski, ibrahim çallı, şeker ahmet paşa, pierre-désiré guillemet gibi bir çok türk ve yabancı ressamın eserleri bulunuyor. abdülmecid efendi'nin de eserleriyle beraber resim malzemelerini görebilir, resim yaptığı odayı ziyaret edebilirsiniz.
ayrıca müzenin ivan ayvazovski'ye ayırdığı kocaman bir salon var. her eseri ayrı ayrı incelenmeli.
ayvazovski salonu
fotoğrafta gördüğümüz üzere müze karanlık bir atmosfere sahip, aydınlatma sadece eserler üzerine yapılmış. ayrıca tavan süslemelerinin bazılarında da aydınlatma kullanıldığını görüyoruz. aslında ilk başta bundan hoşlanmadım ama ziyaretçilerin esere odaklanması için yapılmış, bu yüzden başarılı.
eserlerde kullanılan sensör sistemi sayesinde eserlere hiç bir şekilde dokunma imkanınız yok, elinizi uzatmanız halinde uzun bir bip sesiyle irkiliyorsunuz. görevliler hem bilgi verme konusunda hevesli hem de dikkatliler. içeride fotoğraf ve video çekmek de yasak bu arada.

her eserin uzun uzun incelenmeye değer olduğu bir müze. saydığım ve saymadığım bir çok değerli ressamın eseri sergileniyor, kesinlikle gidilip görülmeli. müzekart ya da dolmabahçe sarayı'nda aldığınız bilet de burada geçiyor, yoksa giriş 30 lira. öğrenciye de 10 liraymış.
kaynak görselleri buradan aldım.
bu sene başında restorasyonu tamamlanıp tekrar ziyarete açılan müzenin koleksiyonu çok geniş. osmanlı himayesinde çalışmış saray ressamlarının tabloları, padişah portreleri, savaş tabloları, oryantalist tablolar gibi 11 farklı bölümde bir çok eser sergileniyor.
osman hamdi bey, fausto zonaro, stanisław chlebowski, ibrahim çallı, şeker ahmet paşa, pierre-désiré guillemet gibi bir çok türk ve yabancı ressamın eserleri bulunuyor. abdülmecid efendi'nin de eserleriyle beraber resim malzemelerini görebilir, resim yaptığı odayı ziyaret edebilirsiniz.
ayrıca müzenin ivan ayvazovski'ye ayırdığı kocaman bir salon var. her eseri ayrı ayrı incelenmeli.

fotoğrafta gördüğümüz üzere müze karanlık bir atmosfere sahip, aydınlatma sadece eserler üzerine yapılmış. ayrıca tavan süslemelerinin bazılarında da aydınlatma kullanıldığını görüyoruz. aslında ilk başta bundan hoşlanmadım ama ziyaretçilerin esere odaklanması için yapılmış, bu yüzden başarılı.
eserlerde kullanılan sensör sistemi sayesinde eserlere hiç bir şekilde dokunma imkanınız yok, elinizi uzatmanız halinde uzun bir bip sesiyle irkiliyorsunuz. görevliler hem bilgi verme konusunda hevesli hem de dikkatliler. içeride fotoğraf ve video çekmek de yasak bu arada.

her eserin uzun uzun incelenmeye değer olduğu bir müze. saydığım ve saymadığım bir çok değerli ressamın eseri sergileniyor, kesinlikle gidilip görülmeli. müzekart ya da dolmabahçe sarayı'nda aldığınız bilet de burada geçiyor, yoksa giriş 30 lira. öğrenciye de 10 liraymış.
kaynak görselleri buradan aldım.
devamını gör...
yazarları en çok ağlatan film sahneleri
baştan sona dersek 7. koğuştaki mucize derim ama sahne dersek o çok başka.
üstüne başına böyle süre süre annesinin kucağında şeftali yiyen çocuk bir noktadan sonra elindekinden bıkıyor ve atıyor yere.
o çocuğu annesinin kucağında izleyen yoksul çocuk ise vahşi bir hayvan gibi atlıyor şeftalinin üzerine.
nerdeyse bebeydim bu sahneye denk geldiğimde. o kadar çok ağlamıştım ki kimse susturamamıştı. bildiğin travmatik bir sahnedir bu benim için. hâlâ aklıma gelince kalbim acır, nerede çocuk görsem ve üstü başından yoksul olduğunu anlasam çocuğa bildiğin yemek ısmarlamak için yalvarırım. çünkü bir çocuğun aynı öyle yerde duran yemeğe koşmasını engellemeye çalışıyorum. bir kez daha o görüntüye şahit olsam aklımı kaybedermiş gibi hissediyorum. hatta hayvanlar bile yemeğe koşarak geldiğinde ve ham diye yemeğin üstüne atladığında kalbim sıkışır.
son derece saçma mı? bence öyle. travma dediğin böyle ilginç bir şey.
üstüne başına böyle süre süre annesinin kucağında şeftali yiyen çocuk bir noktadan sonra elindekinden bıkıyor ve atıyor yere.
o çocuğu annesinin kucağında izleyen yoksul çocuk ise vahşi bir hayvan gibi atlıyor şeftalinin üzerine.
nerdeyse bebeydim bu sahneye denk geldiğimde. o kadar çok ağlamıştım ki kimse susturamamıştı. bildiğin travmatik bir sahnedir bu benim için. hâlâ aklıma gelince kalbim acır, nerede çocuk görsem ve üstü başından yoksul olduğunu anlasam çocuğa bildiğin yemek ısmarlamak için yalvarırım. çünkü bir çocuğun aynı öyle yerde duran yemeğe koşmasını engellemeye çalışıyorum. bir kez daha o görüntüye şahit olsam aklımı kaybedermiş gibi hissediyorum. hatta hayvanlar bile yemeğe koşarak geldiğinde ve ham diye yemeğin üstüne atladığında kalbim sıkışır.
son derece saçma mı? bence öyle. travma dediğin böyle ilginç bir şey.
devamını gör...
isim şehirdeki atmasyonlar
l ile şehir: lüleburgaz.
devamını gör...
istanbul'un en yaşanılası ilçesi
bağcılar'da yaşıyorum, semtinize şükredin ulan.
ha tabi esenler'de falan yaşamıyorsanız.*
yukarda da yazmışlar zaten, bence bakırköy ideal ya.
sahiliniz var daha ne istiyosunuz.*
ha tabi esenler'de falan yaşamıyorsanız.*
yukarda da yazmışlar zaten, bence bakırköy ideal ya.
sahiliniz var daha ne istiyosunuz.*
devamını gör...
marie antoinette
kutsal roma cermen imparatorluğu hanedan ailesi olan habsburglar'a (bkz: habsburg hanedanı) mensup eski fransız krallığı'nın eski kraliçesidir. 1770 yılında bourbonlar'dan (bkz: bourbon hanedanı) louis ile evlenmiş, louis'in dedesi xv. louis'in hayatını kaybetmesiyle "xvi. louis (veya louis capet)" adıyla 10 mayıs 1774'te fransa'nın bourbon hanedanı'ndan beşinci kralı olmasıyla kraliçe olmuştur.
sanıldığının aksine orijinali "s’ils n’ont pas de pain, qu’ils mangent de la brioche" olan, "ekmek yoksa pasta yesinler" şeklinde çevrilen cümleyi söylememiş fransız imparatorluğu kraliçesidir. o dönem aşırı yoksul hayat geçiren fransız halkı, hanedanın sarayda lüks ve şatafat içinde yaşadığına dair bir takım sözler duymaktadır. aç olmanın verdiği huzursuzluk ile bu duyumlar birleşince halk galeyana gelmiştir ve bu efsane de bunların sonucu olarak versailles*'deki kadınların versailles sarayı'na yürümesinin sonucunda çıkmıştır. aslında kraliçe böyle bir söz söylememiş, o zamana dek çokça yapıldığı gibi halkın tepkisini büyütmek maksadıyla kraliçe'nin böyle bir söz söylediği iddia edilmiştir. bu ve buna benzer kışkırtmalar ve ayaklanmalar sonucunda 1789'daki meşhur fransız ihtilali gerçekleşmiş ve eşi xvi. louis ile birlikte başarısız bir kaçma girişiminin ardından 16 ekim 1793'te paris'teki concorde meydanı'nda giyotin ile idam edilmiştir.
daha fazlasını okumak isteyenler için hakkında stefan zweig'in kaleminden "marie antoinette: vasat bir karakterin portresi" isminde bir biyografi vardır.
sanıldığının aksine orijinali "s’ils n’ont pas de pain, qu’ils mangent de la brioche" olan, "ekmek yoksa pasta yesinler" şeklinde çevrilen cümleyi söylememiş fransız imparatorluğu kraliçesidir. o dönem aşırı yoksul hayat geçiren fransız halkı, hanedanın sarayda lüks ve şatafat içinde yaşadığına dair bir takım sözler duymaktadır. aç olmanın verdiği huzursuzluk ile bu duyumlar birleşince halk galeyana gelmiştir ve bu efsane de bunların sonucu olarak versailles*'deki kadınların versailles sarayı'na yürümesinin sonucunda çıkmıştır. aslında kraliçe böyle bir söz söylememiş, o zamana dek çokça yapıldığı gibi halkın tepkisini büyütmek maksadıyla kraliçe'nin böyle bir söz söylediği iddia edilmiştir. bu ve buna benzer kışkırtmalar ve ayaklanmalar sonucunda 1789'daki meşhur fransız ihtilali gerçekleşmiş ve eşi xvi. louis ile birlikte başarısız bir kaçma girişiminin ardından 16 ekim 1793'te paris'teki concorde meydanı'nda giyotin ile idam edilmiştir.
daha fazlasını okumak isteyenler için hakkında stefan zweig'in kaleminden "marie antoinette: vasat bir karakterin portresi" isminde bir biyografi vardır.
devamını gör...
adil ve hasan
benim adil bir cengaver olduğumu söylemek istediğim başlık.
devamını gör...
rozet çiçeği
diğer adı izmir güzeli olan çiçek. çiçekleri pervaneye benzer. birçok rengi vardır. toprak seçmez, sıcağa da dayanıklıdır.
devamını gör...
normal sözlük'ün özgür bir sözlük olmaması
küfür ifade özgürlüğüdürden sonrasını okumadım.
devamını gör...
bilginin tanrısallığı
#1347113 takip etmekten keyif aldığım yazarlar böyle başlıklar açınca sözlükten daha büyük bir keyif alıyorum ve yazar arkadaşıma çok teşekkür ediyorum bu başlık için.
bilginin tanrısallığı var olduğunu kabul etmemiz gereken durumdur. bilginin insan ırkına verdiği gücün farkında olmamız türün devamı açısından çok önemli bence.
sahip olduğumuz bilgiyi aktararak çoğalttıkça diğer türler üzerinde kurduğumuz vahşi ve baş edilemez hükümranlık da güç kaybetmeden sürecek böylelikle. bilgi gücü elde tutmanın yegane yoludur aslında.
ben bu tanrısallığı çok uzun zaman önce kabul ettim. bilgili insanlara değil ama bilgiye biat etmeyi öğrendim küçük yaşta. öğrendikçe kendimi daha güçlü hissetmeye başladım. tanrılar katına henüz edilemedim belki ama en azından yazmaya başladıkça kendi öykülerimin tanrısı olmayı başardım.
ben edindiğim bütün bilgileri bir araya getirip üzerlerine her gün yeni bilgiler eklemeye ant içerek döngüsel ve çıkmaz sokak bir ibadete giriştim yıllardır. yalancı tanrılığımı ilan etmek üzere olduğum kendi evrenimin inanmış tek müridi olmaktan dolayı gururluyum.
in knowledge i trust!
bilginin tanrısallığı var olduğunu kabul etmemiz gereken durumdur. bilginin insan ırkına verdiği gücün farkında olmamız türün devamı açısından çok önemli bence.
sahip olduğumuz bilgiyi aktararak çoğalttıkça diğer türler üzerinde kurduğumuz vahşi ve baş edilemez hükümranlık da güç kaybetmeden sürecek böylelikle. bilgi gücü elde tutmanın yegane yoludur aslında.
ben bu tanrısallığı çok uzun zaman önce kabul ettim. bilgili insanlara değil ama bilgiye biat etmeyi öğrendim küçük yaşta. öğrendikçe kendimi daha güçlü hissetmeye başladım. tanrılar katına henüz edilemedim belki ama en azından yazmaya başladıkça kendi öykülerimin tanrısı olmayı başardım.
ben edindiğim bütün bilgileri bir araya getirip üzerlerine her gün yeni bilgiler eklemeye ant içerek döngüsel ve çıkmaz sokak bir ibadete giriştim yıllardır. yalancı tanrılığımı ilan etmek üzere olduğum kendi evrenimin inanmış tek müridi olmaktan dolayı gururluyum.
in knowledge i trust!
devamını gör...
akraba
akraba, kan yoluyla bulaşmış olan ve tedavisi olmayan bir hastalıktır.
devamını gör...
oralet
o zamanlar, yani çok eskiden, yani çok da hatırlayamadığım zamanlarda ama yine de aklımda bir parça hatıra bulunan o dönemlerde dedemin sahip olduğu bir otobüs yazıhanesi vardı. süzer yazıhanesi kötü bir otobüs şirketinin yolcularına bilet kesen muhtar dedemin sürekli bulunduğu yer olmakla birlikte benim de yazları, elimde yaz helvası ile saçma salak dolaştığım bir rüya alemiydi. çocuk aklım - ki hala sahibim- kendisine o mekanı kendine göre çekip çevirir ve bambaşka bir yer haline gelirdi.
uzun uzun ve anlamsız bu girizgahtan sonra tanımımı yazabilirim. o zamanlardan kalma hatıraların tadı oralettir benim için. çünkü dedem kendine ne zaman çay söylese bana da oralet söylerdi ama ben hiçbir zaman oralet sevmedim.
t: sevdiğim anılarımın sevmediğim tadıdır.
uzun uzun ve anlamsız bu girizgahtan sonra tanımımı yazabilirim. o zamanlardan kalma hatıraların tadı oralettir benim için. çünkü dedem kendine ne zaman çay söylese bana da oralet söylerdi ama ben hiçbir zaman oralet sevmedim.
t: sevdiğim anılarımın sevmediğim tadıdır.
devamını gör...
kılıçdaroğlu’na linç girişimi davası
anadolu irfanının bir kez daha tüm çıplaklığıyla izlenebildiği davanın ikinci duruşması bugün başladı.
özetle kimse hiçbir şey yapmamış, kendilerine iftira atılıyormuş.
duruşmadan—————
- kılıçdaroğlu’na yumruk atmaya çalışan sanık engin üce, “yumruk savurma niyetim yoktu. iteliyorlar” diye kendini savundu. sanık halis daştan, çelişkili ifade verirken “hiçbir şey hatırlamıyorum, hiçbir şeye katılmadım” dedi.
- daştan chp aracına taş atmadığını söyledi. daştan’a kamera kayıtları izlettirildi. daştan, taş atan kahverengi montlu kişinin kendisi olmadığını ileri sürdü.
- kalabalıkla beraber sürüklenip, bu olayların bize iftira şeklinde atıldığını hatırlıyorum. biz bir şey yapmadık” dedi.
- üce, kılıçdaroğlu’na bilerek yumruk atmadığını ifade ederek, “kalabalıkta yumruk filan yok. zaten iteleniyoruz. sadece itelemeyle alakalı oraya karıştım” dedi. kamera kayıtları izlettirilince kılıçdaroğlu’na yumruk savuran kişinin kendisi olduğunu kabul eden üce...
- ilk duruşmada kılıçdaroğlu’na yumruk atan inek hırsızı osman sarıgün “unuttum, çok zaman geçti” demişti.
duruşmadan—————
düzenleme: dava 21 haziran 2021’e ertelendi.
detay ve fazlası.
özetle kimse hiçbir şey yapmamış, kendilerine iftira atılıyormuş.
duruşmadan—————
- kılıçdaroğlu’na yumruk atmaya çalışan sanık engin üce, “yumruk savurma niyetim yoktu. iteliyorlar” diye kendini savundu. sanık halis daştan, çelişkili ifade verirken “hiçbir şey hatırlamıyorum, hiçbir şeye katılmadım” dedi.
- daştan chp aracına taş atmadığını söyledi. daştan’a kamera kayıtları izlettirildi. daştan, taş atan kahverengi montlu kişinin kendisi olmadığını ileri sürdü.
- kalabalıkla beraber sürüklenip, bu olayların bize iftira şeklinde atıldığını hatırlıyorum. biz bir şey yapmadık” dedi.
- üce, kılıçdaroğlu’na bilerek yumruk atmadığını ifade ederek, “kalabalıkta yumruk filan yok. zaten iteleniyoruz. sadece itelemeyle alakalı oraya karıştım” dedi. kamera kayıtları izlettirilince kılıçdaroğlu’na yumruk savuran kişinin kendisi olduğunu kabul eden üce...
- ilk duruşmada kılıçdaroğlu’na yumruk atan inek hırsızı osman sarıgün “unuttum, çok zaman geçti” demişti.
duruşmadan—————
düzenleme: dava 21 haziran 2021’e ertelendi.
detay ve fazlası.
devamını gör...