bazen aşağılamaya varmaya da kaçmaktadır. doğu blok ülkelerinin birisinde, bir öğrenci pubuna türk olduğum için girememiştim.
sebep olarak da önceki gece 2 türkün 1 kadın için aralarında kavga edip ortalığı birbirine katması gösterilmişti.
devamını gör...

üniversitede birinci sınıfta dönem dersiydi. sevdiğim bir alandır, hakkındaki tüm kitapları toplamaya çalışmaktayım.
devamını gör...

cesur yeni dünya
devamını gör...

türk siyasi tarihi'ne 1950'lerde demokrat parti ile girmiş deyimdir.
görevi devralan iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması anlamında kullanılır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

120. efsaneler kulübünde falan gözüm yok. yaşamanın b..nu çıkarmak isterim.
devamını gör...

ay ben bu programda ismi uzun yazarımla göz göze bakıyormuşum da kimse haber vermemiş.müzik seçimleri pek kaliteli hala kaliteli. en kaliteli en organik en doğal en portakal suları bu programda be.
devamını gör...

ağrı dağının ığdır da olduğunu öğrenmeyen kaldı mı?
devamını gör...

ride ve my bloody valentine ile birlikte kutsal shoegaze üçlüsünü oluşturan aşmış grup.
devamını gör...

(bkz: telefonu sürekli sessizde olan kişi)

en az 3 tane olanı makbuldür.
devamını gör...

doğru olanı yapar.
her yazar bir tat veya bir sestir.
her sesi ve her tadı almak size farkındalık katar.
devamını gör...

20 ağustos 1966 tarihli bir acayip vaka.

3 gün öncesinde evlerinden ayrılan 2 elektronik teknisyeninin garip ölümleriyle ilgilidir olay. canlı olarak son kez görüldükleri gün 2 adet birbirinin aynısı yağmurluk satın aldıkları, ardından bir bara giderek su satın aldıkları biliniyor. hatta garson içlerinden adı miguel jose viana olanın oldukça endişeli ve sinirli olduğunu, sürekli saatine baktığını ifade etmiş sonradan.

aynı gün akşam üzeri genç bir çocuk 2 teknisyeni bir tepenin üzerinde otururken görür. aynı çocuk ertesi gün yine aynı yerde görür bu iki kişiyi ancak bu kez yerde uzanmışlardır. 20 ağustos günü aynı çocuk -artık sürekli oralarda dolaşan, orada yaşayan biri olmalı- yine aynı bölgede, bu kez tepeye tırmanmış vaziyette takılmaktadır. bu ikiliyi yine görür, pek umursamaz ama arkadaşlarına anlatır çünkü kötü kokmaktadır bulundukları bölge. arkadaşları da polise anlatırlar.

teknisyenlerin cesetleri üzerinde, aldıkları yağmurlukların altında, birbirine benzer takım elbiseleri vardır. yanlarında, muhtemelen son gün bardan aldıkları su şişesi (boş şekilde), 2 ıslak havlu ve bir de defter vardır. yüzlerinde ise kurşun maskeler...

her ne kadar maskelerin radyoaktiviteden korunmak için olduğu söylense de, bunlar sadece gözleri kapatan maskelerdir. yüzlerinin geri kalanı açıktadır. yani büyük ihtimalle olay radyoaktivite ile ilgili değildir.

defterde garip bazı notlar vardır. bunlardan biri "saat 16.30'da belirtilen yerde olun" şeklindedir. diğeri ise "18.30'da kapsülleri yutun. etki sonrası metalleri koruyun, sinyal maskesini bekleyin" gibi garip bir şeydir. adamlarda herhangi bir boğuşma izine rastlanmamıştır. ancak garip olan "kapsülleri yutun" notuna rağmen otopside bununla ilgili herhangi bir inceleme yapılmamıştır.

bazı iddialara göre o dönemler, özellikle elektronik teknisyenleri arasında popüler olan paranormal birtakım eğilimler söz konusuydu. hatta daha önce benzer şekilde ölü bulunan biri daha olduğu iddia edildi. bir arkadaşları da ölen bu teknisyenlerin de benzer işlerle uğraştığını ileri sürdü. söylediğine göre dünya dışından birtakım varlıklarla ilişki kurmaya çalışıyorlardı. cesetlerin evlerinde polis tarafından yapılan aramalarda, kurşun maskelerin, iletişime geçmeyi bekledikleri varlıkların göz kamaştırıcı parlaklığına karşı zorunlu olduğuna ve nasıl yapıldıklarına ilişkin birtakım kitaplar bulundu.

epeyce uzun ingilizce bir video var bununla ilgili:
roosterteeth.com/watch/red-...
devamını gör...

orman genel müdürlüğü'nün kayıtlarına göre en son 1880 yılında biricik'te görüldüğü kaydı girilmiş. resmi olarak bu tarihi tescillemişler.

1905 yılında da suriye sınırında görüldüğüne dair ifadeler kullanılmış ama bu resmiyete dökülmemiş. yani aslına bakarsanız anadolu'daki geçmişleri yakın bir zamanda son bulmuş diyebiliriz.
devamını gör...

bunu yapmamak içine plakayı ezberler veya otobüste özel yerleri işaretlerim (yani aklımda tutarım) hiç başıma gelmedi umarım gelmez de.
devamını gör...

öncelikle şunu söylemek isterim bence yazarlık biraz yetenek biraz ilgi, heves biraz da araştırma, okuma meselesidir. elbette işin teknik boyutları vardır. yazarken dikkat edilecek noktalar ayrı bir alan. bu anlamda mesela makale yazma teknikleri öğretilebilir. ancak kitapları olan yazarların edebî eser yazma kursları vermeleri, yazarlık atölyeleri ile insanlardan para kazanmaları bana biraz zorlama geliyor. bunu basılmış üç kitabı, basıma hazır altı kitabı, uluslararası dergilerde makaleleri olan ve edebiyat alanında doktora yapan birisi olarak söylüyorum. yani bana çok etik gelmiyor bu durum nedense. daha evvel hayatında kalemi eline almamış birine parayla kurs versen ne olacak ki? yazarlık atölyelerle falan öğrenilmez diye düşünüyorum.
devamını gör...

misafirim var.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ekşi sözlükte, değersiz bir insan topluluğu olan çaylaklar, kafa sözlük’te baş tacı edilmiştir. çok değerlilerdir. sözlüğü geliştirecek ve yüceltecek olanlar onlardır.
devamını gör...

her an kart bilgileri gidecekmiş gibi bir link değil mi?
devamını gör...

1638 senesinde gregorio allegri tarafından yazılmış harika parçadır.

bu parça, o dönem o kadar özel görülmüştür ki papanın emriyle sadece 3 kopyası yapılmıştır. yapılan kopyalardan biri vatikanda saklanmış, ikincisi portekiz kralına gönderilmiş, ve üçüncüsü roma imparatoruna hediye edilmiştir. başka bir şekilde kopyalanması kesinlikle yasaklanmıştır ve şarkının gizliliği neredeyse 150 sene boyunca devam etmiştir.

o dönem 14 yaşında bir genç olan mozart italya gezisinde parçayı bir kez duymasının ardından bu 15 dakikalık 9 parçadan oluşan koral sanat eserini eve gittikten sonra hafızasından kağıda geçirmiştir. sonraki bir iki günde de tekrar şapele gidip son rötüşlarını yapmıştır. şarkının kopyalanması yasak olmasına rağmen o dönem kilise tarafından cezalandırılmamış, aksine papanın takdirini almasına sebep olmuştur. mozart hayatının ilerleyen zamanlarında parçayı müzik tarihçisi dr charles burney ile paylaşıp londra'da parçayı dünyaya kavuşturma imkanına kavuşturmuştur.

mozart'ın paylaştığı versiyonu için bkz:



hikaye burada bitmemektedir. alman müzisyen felix mendelssohn bartholdy 1831 senesinde kendi transkripsiyonunu yapmaya karar vermiş ve şarkının normalinden 4 oktav daha tiz olduğunu farketmiştir. grove’s dictionary of music and musicians kitabının ilk baskısı yapılırken planda olmamasına rağmen bartholdy'nin transkripsiyonu da buraya eklenmiş ve parça zaman içinde kabul gören haline gelmiştir.

bu versiyon için bkz:



şarkının sözleri:


miserere mei, deus
secundum magnam misericordiam tuam
et secundum multitudinem miserationum tuarum
dele iniquitatem meam
amplius lava me ab iniquitate mea
et a peccato meo munda me
quoniam iniquitatem meam ego cognosco
et peccatum meum contra me est semper
tibi soli peccavi
et malum coram te feci
ut iustificeris in sermonibus tuis
et vincas cum iudicaris
ecce enim in iniquitatibus conceptus sum
et in peccatis concepit me mater mea
ecce enim veritatem dilexisti incerta
et occulta sapientiae tuae manifestasti mihi
asparges me hysopo et mundabor
lavabis me et super nivem dealbabor
auditui meo dabis gaudium
et laetitiam exultabunt ossa humiliata
averte faciem tuam a peccatis meis
et omnes iniquitates meas dele
cor mundum crea in me deus
et spiritum rectum innova in visceribus meis
ne proicias me a facie tua
et spiritum sanctum tuum ne auferas a me
redde mihi laetitiam salutaris tui
et spiritu principali confirma me
docebo iniquos vias tuas
et impii ad te convertentur
libera me de sanguinibus
deus, deus salutis meae
exultabit lingua mea iustitiam tuam
domine labia mea aperies
et os meum adnuntiabit laudem tuam
quoniam si voluisses sacrificium dedissem utique
holocaustis non delectaberis
sacrificium deo spiritus contribulatus
cor contritum et humiliatum
deus non spernet
benigne fac domine in bona voluntate tua sion
et aedificentur muri hierusalem
tunc acceptabis sacrificium iustitiae
oblationes et holocausta
tunc inponent super altare tuum vitulos


(bkz: gregorio allegri)

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

(bkz: wolfgang amadeus mozart)

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

(bkz: felix mendelssohn bartholdy)

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

diğer kıkırdak türlerinden farklı olarak tip 1 kollajenden zengin discus intervertebralis olarak isimlendirilen omurgalar arası eklemde, sternoklavikular ve temporamandibular(çene eklemi) eklemlerde bulunan kıkırdak türüdür.
perikondriyuma sahip değildir.
ek olarak diğer kıkırdaklardan farklı olarak en yoğun bulunan glikozaminoglikan versikan'dır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim