sonrasin da ucuz etin yahnisi yavan olur.. işine dönmez inşallah..
devamını gör...

şahane bir sohbetle devam eden, hatta gülmeyi unutmuşçasına güldüren programdır. aklıma gelen ilk şey nezaket oldu, gerçi bütün insan ilişkileri için geçerli bu. lakin diyelim ki o an bir şeye sinirlendik, üzüldük, bunun sebebi kendisine bir şeyler hissettiğimiz kişi olsa bile sakin olmaya çalışmak önemli. çok zor ama önemli. keza hepimizin türlü türlü halleri var, bu nedenle önemli bir şeyi değersizleştirmek ya da çok basit bir şeyle alay etmek karşımızdaki kişiyi çok incitebilir. kavga edip "ben ne dedim ki şimdi?" dediğimiz durumlar böyle şeylerden kaynaklanıyor olabilir. hayat hepimize zor, bu nedenle özür dilemeyi, gülümsemeyi, teşekkür etmeyi ihmal etmemek gerek.*
devamını gör...

bakmayı bilenler için sembolik gerçekçiliğin örneklerini tam anlamıyla görebileceğiniz, benim için derin bir hüzün barındıran yerlerdir. bunlardan birisi benim köyümün yakınlarındaki (bkz: tabaklı) köyüdür.

18 yıl önce terk edilmiş bir köy. zamanında o köyde yaşayanlarla konuştum uzun uzun. tabii torosların eteğindeki bir köy için, hafızalarda kalan tek baskın şey fakirlik olmuş. bu garibanlık öyle bir şey ki; yanına ne kadar heyecan, tutku, macera koysan da silip atıyor; fukaralığı yaşayanlar için daha ağır bir duygu yok. kim bilir ne onurlar, gururlar zedelendi, ne hayaller kurulmaktan bile korkuldu. kim bilir hangi yoksulluktan dolayı sevdiklerini kaybettiler, hangi yoksuzluktan sevdiklerine kavuşamadılar. bunların hepsi, o köye gittiğinizde, yıkık dökük evlerin duvarlarına bakarken aklınıza gelir, kırılmış camlarında görürsünüz bu sahneleri.

terk edilmiş yerlerin kendi içinde saklı bir gizemi, perdesinin arkasında bir trajedisi vardır. yerlerden bağımsızdır, bir otoyolun kenarında terk edilmiş bir ev, uzun zaman önce bırakılmış metruk bir okul binası da olabilir bu. tek yapılması gereken, o koridorlarda, sokakarda, evlerde yaşanmış olabilecek şeyleri anımsamaya çalışmaktır. insana müthiş bir haz verir, hayal gücünüzü harekete geçiren bir enerjisi vardır buraların.

bir gün bu köye gittim, çeşmesinden su içtikten sonra, bir tanıdığım bana: "işte şu ev, dürdane halanı buradan gelin aldık" dedi. evin sadece bir kısmı duruyordu ve ben itinayla o evi beynimde inşa ettim, yolları düzelttim ve at üstünde yeni gelinin davul zurna eşliğinde gidişini canlandırdım. "vay be" dedim kendime, bir zamanlar buralarda erkek kızı beğenmiş, belki bu çeşme başında, evliliğin haberi yayılmış, oraların çöpçatan kadınlarından birisi tam şu evde: "sizin kızı istemeye gelecekler" demiş. türk kahveleri yapılmış, kızı vermişler, kızla erkek o gecenin heyecanıyla uyuyamamış.

belki tam o heyecan yaşanırken, iki yan evde birisi ölüm döşeğinde, garibanlıkla geçip giden ömrünün hesabını kime soracak sanki, boyun eğmiş, "belki cennete giderim de orada mutlu olurum" diye düşünerek ölümü bekliyor. yanlarında ellerinden bir şey gelmeyen sevdiklerinin ağlayışları. yol yok, para yok, adam gibi hastane yok. iyi kötü yaşadılar, heyecanlandılar, sevdiler, sevildiler, güldüler, ağladılar. şimdi yerlerinde yeller esiyor, kimseler yok. boş evlerin camlarından geçen rüzgarın şarkısı çalıyor.

terk edilmiş yerler beni hüzünlendirir. o yüzden ata toprağını satan adama çok kızarım, atasının evini terk edeni, onun anısını yaşatmayanı, oralarda tarihi, geçmişi koklamayı günümüzün içi boşalmış bireyselliğine tercih etmeyi hiç anlayamadım. her köye gidişimde bir yaşlının daha öldüğünü duyar üzülürüm, hele yerine çocukları köye tatillerde bile olsa gelmez olmuşlarsa, işte o zaman kederlenir, bir sigara yakarım.
devamını gör...

nazi üyeliğinden, fizyoloji nobel ödülüne.

lorenz’in kazları deneyini duymuşsunuzdur. bir yazar konu hakkında bilgi girmiş. (bkz: konrad lorenz'in kaz deneyi). dünyaca ünlü bu deneyi yapan bilim adamıdır. kısaca bakalım hayatına.

viyana 1903 doğumludur ve tıp eğitimi almıştır. dünyada etoloji bilimine katkısı ile tanınır. etoloji, hayvan davranışlarını inceleyen bir alandır. ancak biz biraz işin farklı yönüne bakalım.

1938 yılında hitler avusturya’yı işgal eder. bu işgale avrupa sessiz kalır ve kısa süre sonra ikinci dünya savaşı başlar. konrad lorenz bu işgal sırasında nazilere katılır. kendisi bir hitler hayranıdır. ancak savaş yıllarında şansı pek yaver gitmez ve ruslara esir düşer. o artık bir doktor değil, savaş esiridir.

ikinci dünya savaşı 1945 yılında müttefiklerin zaferi ile sonuçlanır. lorenz savaş sonuna kadar esir kampında kalır ve savaşın sona ermesiyle serbest bırakılır. bu tarihten itibaren doktor bey kendisini bilime adar ve her fırsatta, o dönem yaptığı hatayı, nazi görüşünün ne demek olduğunu anlatır. viyana’da ilk kez etoloji bölümünü kurar ve hocalık yapar. 1973 yılında nobel fizyoloji ödülünü alır.

hayvanların doğal yaşamı üzerine deneyler yapar, lorenz’in kazları deneyi ile büyük saygınlık kazanır. nazi yıllarında “üstün alman ırkı” görüşünden etkilenmiş ve o dönem bu saçmalığı gerçekleştirmek için çalışmalar yapmış biridir.

düşününce, iyi ki savaş esiri olmuştur diyorum. hayat işte, nereden nereye...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
işte kendisi ve kazları.
devamını gör...

selamun aleykum kafa sözlük yazarları *birileri beni çağırmış * ne yapalım “ben geldim biliyor musun ?azınlık dediğin tayfadanım “diye kimliğimizle mi konuşalım herkes özgür iradesiyle burada düşüncelerini beyan eder ,bas bas bağırmaz. ben buyum şuyum diye statü ya da kimlik dayatmaz insana insan olduğu için değer veririz çünkü kimlik,statü dayatan kişiye o an gözünde olan değeri biçersin bireyi bizzat tanımazsın yalnız belirtmeliyim muhafazakar kelimesinden çok dindar denilmesini tercih ederim ..hamdolsun ilmimizi ahiret ve dünya dengesi içinde her daim dört dörtlük olamazda ilerletmeye çalışıyoruz çabalamak ilkemiz. heh oldum piştim demeden beşikten mezara her manada kendimizi geliştirme, yetiştirme gayesindeyiz burada ezberden konuşan, saygısızca hakaretle bir yere varmaya çalışan arkadaşlara aynı şekilde cevap vermeyi ben kendime yakıştırmam yazılanlardan gördüm ki herkes inandığı fikrin ,düşüncenin yobazı olmuş... zaten şu da bir gerçek taraflardan biri üslubunu bilmediği için kaybediyor ve bu hakaret,küfür, nefret zinciri devam ediyor...merak ediyorum neden hayatınıza bir insan kazanmak yerine nefret ve kin duyuyorsunuz ?farklılıklarımız zenginliklerimizdir diye düşünmeyip boş boş altı doldurulamayan saygı kelimesini öğrenemiyoruz ? üslupluca neden birbirimizle konuşamıyoruz sürekli öfke kusuluyor? dindar ya da başlıkta denildiği gibi muhafazakar denilince aklınıza akp ya da siyasi islamcılar gelmesin tek başına kelimeyi dindar nasıl olmalı , tek başına islam nedir ne değildiri? ele almanızı tavsiye ederim insan masum değil insanoğlu menfaatçi, istismarcı ama bunların faturasını islama kesmeyiniz. öğreniniz.. objektif bakış açısıyla araştırınız.. bana da mesaj atabilirsiniz memnuniyet duyarım aradaki bu kini nefreti düşünen bireyler olarak çözebiliriz düşünmek zor gelmesin bu kadar ezberci olmayalım..*
devamını gör...

kuyumculuk sektöründe de kullanılan, ustasının zor bulunduğu, oksitlenmeye uzun süre dayanıklı, genellikle altın alerjisi olan insanların alyansta tercih ettiği, değerli bir maden.
doğada saf haliyle veya iridyum ile alaşım halinde bulunur. reaktif bir element olmadığı için vucüda zarar vermez.
korozyona immün ve aşınmaya karşı yüksek dirençlidir. 1.768 °c'de erir.
kuyumculuk sektöründe olan biri olarak altın satmaktan daha keyifli buluyorum bu madeni.özellikle uzakdoğu ülkelerinde insanların alım güçleri daha az olduğu için platin alyans konusunda ciddi bir talep var.
altındaki 24'lük ayar sistemi platinde geçerli olmayıp, ticari platin ürünlerinin çoğu 950 ayar olarak üretilir. yani elinizdeki platin alyans'ın yüzde 95'i saf platin, yüzde 5'i ise diğer katkı maddeleridir. kişisel görüşüm, palladium ile üretildiği zaman çok daha parıldayan ve altından daha asil bir görünüşe sahip olduğudur. alyans bazında konuşursak, altından daha ucuz olmasına rağmen genellikle altında tercih edilen 14 ayar ile karşılaştırıldığında içerisinde daha fazla saf maden bulunur(14 ayar altın mamüllerin içindeki saf altın oranı yaklaşık olarak yüzde 58'dir, platinde ise saf maden oranı yüzde 95'tir).
altın alerjisi olan veya dini sebeplerle altın takmayan insanlar genellikle gümüş'e yönelirler. ancak gümüş madeni hava ile tepkimeye girdiği zaman daha kolay oksitlenir ve 1 sene içerisinde hafiften kararmaya başlarken, platin madeni yıllarca kararmaz ve oksitlenmez(tıpta ve diş hastalıklarında kullanılmasının sebeplerinden biridir)
önceden ağır işlerde çalışan insanlar bu madenden yapılmış alyansları tercih ederlerdi.darbelere karşı olan sağlamlığı ve yüksek mukameveti olduğu için. ancak gençlerde de artık internetin sağladığı popülerlik sebebiyle yüksek talep olmaya başladı.
platinin ons/usd fiyatının volatilitesi yüksektir, özellikle türkiyede ithalatı son zamanlarda zorlaştırıldığı için piyasada fiziki platin zor bulunduğu için ons premium fiyatları +15'lerde gezdiğini gördü bu gözler.
devamını gör...

bir tür öğrenme bozukluğu diyebiliriz...
açılın dislektik birey geldi. hala saat kaç sorusuna cevap veremem mesela. yol tarif etmek benim için bir ölüm. sağa git diyorsam büyük ihtimalle sola git demek istiyorumdur. bağcıklı ayakkabı giymem. çünkü bağlayamıyorum. p, b ve d aynı harf değil mi yani şimdi? :(
devamını gör...

ee ben %3,2 bile zam almadım. taş mı yicem ben agaa!*

her şeyin lüks olmasına sebebiyet vermiştir.
devamını gör...

avrupa yakası’nın bu kadar övülmesine anlam veremiyorum, türk sitcomunun zirvesi bence tatlı hayat’tır.
avrupa yakası tamamen karikatürize, gerçeklikten aşırı kopuk zilyon karakterle dolu. gülse birsel’in zaten böyle bir tekniği var, avrupa yakası - yalan dünya - jet sosyete hatta aile arasında filmi de dahil olmak üzere günlük hayatta pek karşılaşamayacağın tipte bir dolu insan doluşmuş bir tek gülse birsel’in kendine yazdığı karakter akıllı mantıklı ve insan gibi konuşup düzgün hareketler sergiliyor. geri kalan herkes flakka atmış gibi saçma saçma hareketler, nereye ait olduğu belli olmayan şiveler, şiveli değilse de yine aynı aşırılıkta concon “oha falan”lar, bir garip uç uç giyinmeler, çok garip saç makyaj veya ikonu haline gelecek pijama falan. bunlardan en fazla birine, hadi olsun ikisine rastlarsın günlük hayatında, hepsi bir araya gelmiş sen içlerinde hehe diye dolanıyorsun, burhan özellikle, ne bileyim makbule ayrı abartı, selin ayrı karikatür, kubilay desen ha keza. yeterince karikatür tip yokmuş gibi vasfiye teyze diye bir karakter yazılmış mesela ay yarabbi ne kadar plastik bir tip. şahika yazılmış bar bar bar bağırıyor, saçı makyajı, giydikleri fecaat. yine yetmemiş gaffur girmiş, o yetmemiş ailesini almışlar gev gev gev konuşan aptal bir kız kardeş, hebele hübele anne baba. sürekli gürültü, sürekli bağırtı. hiç aklı başında karakter yok, bir kendi bir de aşık olacağı tip cem insan gibi davranıyor. geri kalan herkes cringe derecede geri zekalı.

yalan dünya’daki selahattin olsun, irem sak’ın karakteri, derya karadaş zaten evlerden ırak, şu an tam hatırlayamıyorum ama sürekli “oh no sevvgılım’ falan diyen yine başka abartı karakter, bartu’nun canlandırdığı karakter zaten tövbe yarabbim. nihal yalçın’ın canlandırdığı aynı şekilde. yine bir kendi bir de beyazıt öztürk insan gibi konuşup davranıyor. jet sosyete’de de. onu artık izleyemedim gerçi ama gördüm yani garip bir diş takmış yine tuhaf tuhaf tiplemeler. saçı başı kıyafeti sirk maymunu gibi 10-15 karakter. yani bir tekniği var, bütün dizileri aynı. mesela bir oyuncu muhakkak 2 karakteri canlandırıyor, biri genç nispeten normal, diğeri laftan anlamayan beyni alınmış köylü yaşlı. jet sosyete’de piyango zavallım hasibe eren’e vurmuş. yalan dünya’da galiba olgun şimşek 2 karakterdi. avrupa yakası’nda binnur kaya, hem şahika hem dilber, bu zavallıma iki karakter de beyinsiz denk gelmiş. kötü ya, çok yorucu karakterler, hepsi.

bunun normali 1 tane cringe bir karakter olur, mesela michael scott, hadi bi tane de kendine has gariplikleri olan dwight schrute gibi bir karakter yazarsın, gerisi de bu tiplere “bu normal değil yalnız” bakışları atan normal insanlardan oluşur. 20 karakter yazıp hepsini aşırı absürt konuşturup giydirerek komedi devşirmek, ne bileyim, güldür güldür mizahı gibi geliyor bana. belki avrupa yakası kendi döneminde iyiydi, ben de gülmüştüm ama şu an hala onu aramam asla, çok gürültülü ve gerçek dışı. açar evincırs izlerim, bari farklı evren diye avunurum. ay felfena linç yiyecekmişim gibi ama napalım yazdık da o kadar, silemem şimdi yazıktır. hadi bism.
devamını gör...

geçmişle bugün arasında neler vardı! işe yaramaz çalışmalar, hayal kırıklığı, büyük fedakarlıklarla kazanılmış şöhret, peşinden tutkuyla koşulan ve sonra yitirilen mal mülk, ağır ağır tükenen aşk ve tutku, bir sürü buluşma ve zor ayrılık, genel ve özel her şeyle mücadele etme, bulanık sulara sürüklenen berrak hedefler, yalnızca çaresiz ve kör bir mahkumiyetle son bulan özgürlük ve kendini bulma mücadelesi.
devamını gör...

"hep umutla yaşadım, diyormuşsun,
ama kalmadı, diyormuşsun, bende artık
umutlanacak güç bile.
ne umduydun peki?
gel keyfim gel bir savaş mı?
yanıldığın belli:
durum senin bildiğin gibi de değil,
durum çok daha kötü.

harcamazsak gücümüzün üstünde bir çaba,
hapı yutacağız.
göremezsek gerekenden daha çok iş,
silinip gideceğiz.
dört gözle bekler düşmanlarımız,
bekler yelkenler indirilsin.

kavga adamakıllı kızıştı,
savaşçılar iyicene yorgun düştü.
savaşçılar çok yoruldu mu
savaş yitirildi demektir,
bilirsin.
"
devamını gör...

--- alıntı ---

camfrog ağ üzerindeki kullanıcılarla iltişim kurulabilen bir video konferans yazılımıdır. sesli ve görüntülü iletişim kurulabilen programda, bünyesinde barındırdığı kanal ve chat odaları sayesinde 1000 kullanıcıya kadar konferans konuşması yapabilmeye veya kullanıcının kendi chat odası üzerinden iletişim kurabilmesine olanak sağlamaktadır.

--- alıntı --- buradan
devamını gör...

yıl 1917’ye gelmiş, zaten kırılgan olan çarlık ekonomisi savaş ile birlikte perişan hale gelmişti. bu ekonomik sorunlar, en çok da halkın üzerinde yıkıcı bir etki bırakmıştı. hükümetin diktatörlük rejimine ve sefalete dayanamayan halk, 1917 tarihinin şubat ayında ikinci bir eylem ateşi yaktı.

artık çarlık eski otorite gücüne sahip olmadığı için halkı sakinleştiremedi ve kendine “bolşevik” diyen halkı yok etmeye kalkıştı. bunun üzerine olaylar eylemden çıkıp, iç savaş halini aldı. çarlık rejimi, ordusunu ve kazak birliklerini toplayarak halkın üzerine sürerek “yok et” emri verdi. ancak ordu mensupları emirlere itaat etmeyerek silahlarını çarlığa doğrulttu. isyanın baş edilemeyeceğine kanaat getiren, dönemin rusya lideri çar ıı. nikolas tahtı terk ederek, tahtı kardeşine devretti. olayların ve başına geleceklerin farkında olan mihail, tahtı sahiplenmeyi reddetti.

fırsattan istifade eden bolşevikler; köylü, işçi ve askerlerden oluşan alternatif bir iktidar ortaya attı. ancak herkesten önce davranan zengin kesim duma meclisi’ndeki yetkilerinden faydalanarak bir seçim yapmış ve prens lvov’u geçici hükümetin başına koymuşlardı. resmi olarak ülkeyi elinde tutan geçici lvov hükümeti zengin ve yüksek mertebe kesimi temsil ederken; bolşevik hükümeti, fakir, işçi, asker sınıfı temsil ediyordu. yani artık bu görkemli halkı temsil eden iki bölünmüş yetkili hükümet mevcuttu. bu kaos ortamında iki hükümet mensupları durmadan savaş halinde idi. çatışmaların sonucunda burjuva, diğer adıyla lvov hükümeti düşerek, resmi sovyetler hükümeti başa geçti.
devamını gör...

acilen uçurulması gerektiğini düşündüğüm yazardır. nerede cinsiyetçi, ayrıştırıcı başlık varsa hepsi başının altından çıkıyor.
devamını gör...

kaç kişiye teklif ettim kabul eden yok.
ne var yani böbreklerinden birini verseler? resmen insanlık ölmüş.
devamını gör...

kafa sözlük kulüpleri içerisinde en fazla üyesi olacağını tahmin ettiğim kulüp. üye alımı açıktır arkadaşlar, nasıl kapatabiliriz ki zaten üye alımlarını?!?!
devamını gör...

oğuz atay ve dostoyevski nin tüm kitapları
devamını gör...

çin'den başlayan ve hazar denizi, iran, kafkasya ve anadolu coğrafyaları üzerinden avrupa'ya uzanan yoldur.
devamını gör...

bütün kafa sözlük ferdi yazarlarımızı davet ettiğimiz kafa sözlük'ün oluşum amacını bir kez daha hatırlatan yardım organizsyonudur.
aynı zamanda, köy okulunun duvarına çizilecek olan sözlük logomuz ile, doğunun ücra bir köyünde kafa sözlük'ü ölümsüzleştirecek olan projedir.

sevgili sözlük ahalisi,
bağımsız kafa sözlük için nice yatırımcıları reddettik. kapitalizmin şehvetli kollarında boğulmayalım diye sözlüğümüze reklam dahi koymadık, reklamsız sözlük kullanmak istiyorsanız aylık x tl diye karşınıza gelmedik.
ifade özgürlüğünü sağlamak için yeri geldi baskı gördük, boyun eğmedik.
gündelik hayattan; mesailerden, stresten, anksiyete krizlerinden, korna seslerinden, kalabalıklardan bunalan her bir yazar için nefes alacakları bir konfor alanı yaratmak istedik, elimizden bu kadarı geldi.

bütün bu detaylar, bazılarımızda karşılık bulmayabilir.
ancak ben, hatırı sayılır bir çoğunluk için, yapılan her bir fedakarlığın karşılık bulduğuna canı gönülden inanıyorum ve onlara sesleniyorum.
vefa borcunuzu bize değil, daha iyi şartlarda eğitim görmek isteyen çocuklara ödeyin!

aramıza yeni katılan yazar arkadaşlar hakim olmayabilirler, ancak biz yardım organizasyonlarını daha önce çok defa yaptık.
başarı ile altından kalktık, hep beraber yine kalkacağız.
(bkz: kafa sözlük köy okuluna kitap yardımı etkinliği)
(bkz: kafa sözlük - koruncuk vakfı yılbaşı hediye ve yardım etkinliği)
(bkz: kafa sözlük - yedikule hayvan barınağı yardım kampanyası)
(bkz: kanser hastası çocuklara yardım etkinliği)


yardımda bulunacağımız okul diyarbakır'ın eğil ilçesine bağlı bir köy okulu.
fotoğraflardan da görebileceğiniz üzere durumu oldukça kötü.
umut vagonu ekibi ile beraber unutulmuş olan bu köy okulunu, yeni döneme en iyi şekilde hazırlayacağız.

okul
okul 2
öğrenciler
öğrenciler 2
öğrenciler için yapılmış park

öncelikli bir ihtiyaç listesi oluşturduk.
bu liste sırası ile ; okuma ve test kitabı ( 6.7.8. sınıf), kırtasiye malzemeleri ve sprey boya.
umut vagonunun üniversite öğrencilerinden oluşan gönüllüleri, orada; boya badana, cila, zımpara vb. ihtiyaçlar için mesai yapacaklar. temel ihtiyaç listemizi (kitap, kırtasiye, sprey boya) tamamlayabilirsek, sonrasında duvar boyası, raf, fırça gibi malzemeler için de ikinci bir ihtiyaç listesi oluşturacağız.

ön edit: listemiz güncellenmekte olup, sayısı tamamlanan malzemeleri almamanızı rica ederiz.

temel ihtiyaç listemiz;

okuma kitabı sayı tamamlanmıştır.
test kitabı sayı tamamlanmıştır.
defter ( müzik defteri tamamlanmıştır)
kırtasiye malzemeleri ( kurşun kalem, kırmızı kalem, silgi, kuru boya tamamlanmıştır)
sprey boya sayı tamamlanmıştır.

ürünler ve ihtiyaç adetleri için, sürekli güncel tutacağımız bir drive dosyası oluşturduk.
aşağıdaki linkten güncel ihtiyaç listesine ulaşabilirsiniz.
docs.google.com/spreadsheet...

kargo için adres ve iletişim bilgileri :

malzeme kargo adresi: konak mahallesi 1018.sokak no :35 silvan / diyarbakır
malzeme teslim alacak alacak kişinin adı -soyadı: mehmet saygı
iletişim bilgileri : 05374037654


stok tutacak ve sözlük içi iletişimi sağlayacak moderasyon ekibimiz :

haklıyım ama mutlu değilim
bengaripsengüzeldünyaumutlu
uykusuzkahve

sözlük dışı iletişim:
telegram : t.me/YoldasBenjaminFranklin
mail : [email protected]


okulda yapılan bütün iyileştirme ve gelişmeler, bu başlık altında fotoğraflar ile paylaşılacak.
yardım projemiz 25 haziran 2021 tarihinden itibaren 3 hafta kadar sürecek.

cömert yardımlara sözlük olarak güzel ve gizemli sürprizlerimizin olduğunu da belirtmek isterim.
en cömert yardımı yapan yazara da yoldaş benjamin franklin kuluçlara kuluçlara pata pata pat masajı olarak bilinen ağrı sızı bırakmayan harikulade masajını yapacak.

yardım etmek isteyen ancak durumu el vermeyen yazarlarımız, organizasyonumuzu sosyal medya hesaplarında paylaşıp daha çok kişinin katılmasına aracılık edebilirler.

bağış yapan yazarlarımızın listesi;
-japon 35; 7. sınıflar için 1 adet matematik, 1 adet fen bilgisi, 1 adet sosyal, 1 adet türkçe. 1 adet din test kitabı.
-ysgo; 13 adet hikaye kitabı.
-ozgur1ey; 12 adet 6. sınıf soru bankası, 7. sınıf 14 adet soru bankası, 8. sınıf soru bankası 7 adet. ayrıca öğretmen için 3 örnek kitap toplam 36 kitap.
-tyrande whisperwind; 5 adet suluk.
-matçıabla; deney seti ve 8 tane hikaye kitabı.
-the matrix isn't real; 10 kareli defter, 24lü pastel boya 2 adet, 6 lı guaj boya 2 adet, 6 adet kalemtıraş, 2 adet kalemlik
-777; 23 adet resim defteri, 25 adet kırmızı kurşun kalem, 24 adet kurşun kalem, 24 adet uçlu kalem, 25 adet silgi, 25 adet kalemtıraş
- ismini vermek istemeyen yazarımız; 144 adet kurşun kalem, 120 adet silgi. 51 adet okuma kitabı.
- ismini vermek istemeyen yazarımız; 25 adet kareli defter, 25 adet çizgili defter.
- ismini vermek istemeyen yazarımız; 13 adet kuru boya, 13 adet sulu, 14 adet guaj boya.
- ismini vermek istemeyen yazarımız; 108 adet kırmızı kalem.
- ismini vermek istemeyen yazarımız; 20 adet müzik defteri.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 25 adet müzik defteri, 25 adet resim defteri.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 36 adet hikaye kitabı.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 68 adet hikaye kitabı.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; sulu boya, guaj boya, pastel boya, 1 adet kalemtraş, unisex sırt çantası, unisex kalemlik, su matarası, 4'lü uçlu kalem (0.7), beslenme çantası 6. 7. ve 8. sınıf türkçe ve matematik test kitapları, keçeli boya, 100'lü renkli a4 kağıdı, mavi, yeşil, turuncu, kırmızı sprey boya.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 72li kalemtıraş seti, 10lu masal kitabı, 10 adet cetvel ve 5 paket (toplam 150 adet) isim etiketi.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 9 adet pastel boya.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 4 adet beslenme çantası, 1 adet 6. sınıf test kitabı, 1 adet 7. sınıf test kitabı, 1 adet 8. sınıf test kitabı, 12'li kalemtraş paketi.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 3 kırmızı, 3 turuncu ve 3 mavi sprey boya. 200 ml.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 8. sınıflar için; türkçe 2 adet, matematik 2 adet, fen bilimleri 2 adet, tc inkılap tarihi ve atatürkçülük 2 adet, ingilizce 1 adet , din kültürü ve ahlak bilgisi 1 adet test kitabı ile 1 adet kuru boya, 1 adet pastel boya ve 1 adet sulu boya.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 11 adet kuru boya, 9 adet kurşun kalem.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; sprey boya olarak siyah 5, kırmızı 3, mavi 3, yeşil 4, turuncu 3 adet.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 3 adet 7. sınıf test kitabı, 5 adet 8. sınıf test kitabı, 10 adet 6. sınıf test kitabı, 10 adet kırmızı kalem, 10 adet uçlu kalem, 5 adet müzik defteri.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 120 kurşun kalem, 10 büyük kalemlik, 3 sprey boya 200 lük (kırmızı, mavi, sarı)
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 36 adet kırmızı kalem, 40 adet silgi.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 10 adet sulu boya, 20 adet uçlu kalem, 15 kutu uç.
-ismini vermek istemeyen yazarımız; 30 litre duvar boyası.
devamını gör...

1930 yılında halep, suriye'de doğmuş, daha sonra a.b.d vatandaşı olmuş yapımcı, yönetmendir.
a.b.d california'daki bir üniversitede tiyatro eğitimi almış ve bazı yönetmenlerin yanında çalışmaya başlamıştır. halloween, cadılar bayramı filmlerinin yapımcısıdır. çağrı ve çöl aslanı filmleri ile dünya çapında meşhur olmuştur. selahaddin eyyübi'nin hayatını anlatan bir film çekmek için çalışıyordu.
ne yazıkki 2005 yılında ürdün'ün başkenti amman'da bir otele yapılan bombalı saldırıda kızıyla birlikte vefat etmiştir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim