eski uruguay devlet başkanı jose mujika kapitalizm için şöyle demiştir ;
" gereksiz ihtiyaçlardan oluşan koca bir dağ yarattık. bir şeyler satın alıyoruz sonra çöpe atıyoruz.;aslında boşa harcadığımız şey hayatlarımız. bir şey satın aldığımda veya siz aldığınızda ödemeyi parayla yapmıyoruz. ödemeyi yaşamımızdan, para kazanmak için harcadığımız zamanla yapıyoruz. aradaki fark ise şu : hayatı satın alamazsınız. hayat geçip gider ve hayatınızı boşa harcayıp özgürlüğünüzü kaybetmek korkunç bir şeydir. "
devamını gör...

tükendim..
devamını gör...

afrika'da aids büyük problem olduğu için sünnet yapılması teşvik ediliyor. şimdi diyeceksinizki condom var bilmemne var. evet güney afrika cumhuriyetinde işyerlerinde, benzinliklerde.... birçok yerde bedava condom var ama problem siyahlar yada melezler sarhoş olunca aklına condom falan gelmiyor. 11, 12 yaşındaki kızların hamile kalması birazda bu yüzden, sarhoş olunca ne olduğunu hatırlamıyor bile. o yüzden cape town için "çoğunun babası belli değil yada bilinse bile çocuk babasını hiç görmemiştir" diyorlar.
devamını gör...

bilim kurgu deyip burun kıvıran çok şeyi göz ardı ediyordur. müziği de güzeldi. kadın erkek ilişkileri eşitliği konularında acayip bir konumu da vardı.
devamını gör...

ne yapacaksa artık. bir çok arkadaşım utana sıkıla işçi, inşaatçı, işsiz vs demişti. utanılacak birşey değildi asla ama çocuk aklı olsa gerek. asıl bit yeniği öğretmenin başından çıkıyor. ne oldu hocam? o işçi, işsiz çocuklarına bir yardımının mı bulundu? hayır.

senin niyetin tamirci çocuğu çıkarda tamir işlerini beleşe ona yaptırırım, kasap çocuğu çıkarda 300 500 gram fazla et koyar. doktor hemşire çocuğu çıkarda sağlık işlerinde onun anasına babasına danışırım. diş doktoru olur inşallah daha ucuza beyazlatirim derdindesin.

ben her zaman ithalat ve ihracat yapan tekstil fabrikası sahibi babam için tekstil işçisi dedim ve bize musallat olmasından kaçındım.
devamını gör...

köpeğimin artık komut alıp, beni çekiştirmeden yanımdan yürümesi. hayatımda ilk kez bi canlıyla bu kadar uğraştım karşılığını görmek müthiş. mesela bi insanla bu kadar uğraşsanız karşılığını genelde bulamazsınız ama bu gözlerimin içine bakıyo. *
devamını gör...

ağrı sızısına rağmen biontech, evet.
devamını gör...

alpay'ın muhteşem şarkısı. haramiler de çok güzel yorumlamıştır.


şarkı sözleri:

fabrika kızı
gün doğarken her sabah
bir kız geçer kapımdan
köşeyi dönüp kaybolur
başı önde yorgunca

fabrikada tütün sarar
sanki kendi içer gibi
sararkende hayal kurar
bütün insanlar gibi

gün doğarken her sabah
bir kız geçer kapımdan
köşeyi dönüp kaybolur
başı önde yorgunca

fabrikada tütün sarar
sanki kendi içer gibi
sararkende hayal kurar
bütün insanlar gibi

bir evi olsun ister
birde içmeyen kocası
tanrı ne verirse geçinir gider
yeterki mutlu olsun yuvası

dışarda bir yağmur başlar
yüreğinde derin sızı
gözlerinden yaşlar akar
ağlar fabrika kızı

oysa yatağında bile
birgün uyku göremez
ihtiyar anası gibi
kadınlığı bilemez

makineler diken gibi
batar hergün kalbine
yün örecek elleri
hergün ekmek derdinde

gün batarken her akşam
bir kız geçer kapımdan
köşeyi dönüp kaybolur
başı önde yorgunca

fabrikada tütün sarar
sanki kendi içer gibi
sararkende hayal kurar
bütün insanlar gibi


alpay


haramiler
devamını gör...

sesli dinlemek isteyenler için buradan dinleyebilirsiniz diyebileceğim kitaptır aynı zamanda.

çok ilginç bir kitap seçimi olmuş yorumlar için başlığı takibe aldım bekliyorum*
devamını gör...

17. yüzyılında osmanlının duraksama dönemine girmesiyle, minyatür sanatının cansızlaştığı zamanlarda, adeta bir güneş gibi doğup minyatür sanatının son büyük temsilcisi olma şerefine erişmiş değerli bir minyatür ustasıdır.
osmanlı sanat ve kültürünün belli bir gelişme gösterdiği lâle devri’nde yaşayan levnî, türk resminde büyük başarılar ortaya koymuş ve bu alana buketler, köşeler ve kenar suları gibi yeni süsleme malzemeleri katmıştır. onun bazı özellikleri çalışmalarını imzalayıp imzalamamasını dahi önemsiz kılmıştır; zira daha önceki ressamlara göre ayrı bir tarz teşkil eden üslubu eserin kendisine ait olduğunu tereddütsüz ortaya koymaktadır. levnî, iran ve selçuklu resimlerine eğilim gösteren klasik devir ressamları gibi efsanevi ve hayali suretler yapmamış, tam anlamıyla gerçeği tasvir edip bunu üsluplaştıran bir realist olmuştur. onu en çok ilgilendiren konular zamanın neşeli hayatını tasvir eden eğlenceler, sâzendeler, rakkaseler ve çiçeklerdir.
devamını gör...

ağlamak, ama böyle zırıl zırıl hıçkıra hıçkıra ağlamak. ağlama sonrası gelen sakinlikle zaten uyuyorum sonra.
devamını gör...

son derece doğal bir şey. hatta hatırlayıp hatırlayıp gülerim.
devamını gör...

karayip adaları civarında korsanların yoğunlaşmasının sebebi, aztek ve inka gibi kızılderili medeniyetlerini yok eden emperyalist ispanyol'ların, onlardan ele geçirdikleri tonlarca altın ve gümüşü, gemilerle ispanya'ya göndermeleriydi.
devamını gör...

hâlâ çözülmeyi bekleyen gizemlerinin olduğu, dünya'nın bilinen en eski kült yapılar topluluğu.

kazı çalışmalarında dikilitaş ve totemlere ek olarak; hayvan ve insan kemikleri, yabani buğday, yabani badem, birtakım araç gereçler bulunmuştur.

hakkında birçok bilgiyi yazar arkadaşlarımız vermiş. ben henüz açıklık getirilememiş bir yönüne değinmek istiyorum.

mö 10000 yılında inşa edilen göbeklitepe, neden mö 8000 yılında bilinçli şekilde ve hızla gömülerek terk edildi?
bölgeye yeni bir din mi geldi? gelecek kuşaklara aktarma isteği mi? belki de dönemde yaşanan olaylardan sonra tanrılarının kızdığını düşünmeleri mi? gördüğünüz üzere birçok tez var.

bir başka tez, sirius takım yıldızının mö 10000 yılında ufukta göründüğü için göbeklitepe'nin inşa edildiği, yıldızın konumu değişince de tapınağın işlevini yitirdiğini ya da tanrıların bir sebeple kızdığını düşünüp üstünü örttükleri yönünde.

diğer bir tez ise, şamanizmin evren modeli olan “üç dünya” görüşü (yer-gök-yeraltı) temel alınarak ortaya atılmış. "şamanizm ne alaka?" diye sorabilirsiniz, göbeklitepe'yi kazan klaus schmidt'in yayımladığı kitabına göre bölgede büyük ihtimal şamanizmin olduğu bilgisi yer alır. gerek tapınakların yapılış biçimi, burada gerçekleştirilen tasarım (şaman labirenti), gerekse tapınakta keşfedilen semboller (medicine man denilen şaman sembolü), hayvan betimlemeleri (olasılıkla şamanların yardımcı ruhlarını simgelerler), totem direği vb. bu tapınaklarda birtakım şamanik ritüellerin yapıldığını kanıtlar gibidir.

neyse efendim; üç dünya görüşü hipotezine göre, göbeklitepelilerin felaket saydığı bir durum sonrasında (salgın hastalık, güneş-ay tutulması, kuyruklu yıldız kayması vs.) gök tanrıya kızılması üzerine (bir nevi isyan) yeraltı tanrısına sığınma durumu söz konusu olabilir. böylelikle tapınak gömülerek gök tanrıdan gizlenmiş olacak ve yeraltı tanrısına sığınmış olacaklardı.

sanırım bir sürü fikir ortaya atılabilir, yorumlanmaya çok müsait bir konu. şu an her ne kadar karmaşık gözükse de hakikat eninde sonunda açığa çıkacak, yine de bu eski yapının büyüsü bozulmayacaktır. insanı oldukça heyecanlandırıyor çünkü nedensizce.


daha detaylı bilgi için, buraya ve buraya uğrayabilirsiniz. kaynak olarak buraları kullandım.
devamını gör...

felsefi tanımı “tasarlanmış ideal devlet düzeni” sözlük tanımı “gerçekleştirilmesi imkânsız tasarı veya düşünce” olan kelimedir. aynı zamanda thomas moore’nin kitabıdır.

peki neden ütopyalar gerçekleştirilemeyecek bir hayal ürünüdür?
çünkü insan her ne kadar kendisine homo sapiens yani düşünebilen insan dese de aslında pek rasyonel değildir. dolayısıyla komün bir sistem özellikle dış rekabet etkisiyle birlikte uzun süre ayakta kalamaz.

çünkü insan yapı itibariyle bencildir. insanlık milyonlarca yıllık bir evrimsel süreç sonucunda üstün özellikler kazanabilmiştir ve bu süreç sonucunda kendi çıkarlarını duygusal bir neden olmadığı sürece her şeyin üzerinde tutmuştur. dolayısıyla mutlak mutluluğu sağlamak amacıyla bir kişiye veya kuruma verilen yetki en nihayetinde kötüye kullanılacaktır. bu yüzden denetleme mekanizması zayıf sosyalizm, faşizm gibi ideolojiler ideal olmaktan çok uzaktır.

çünkü mutlak mutluluk sağlanamaz. elbet çıkarların çatışacağı bir durum olacak ve mutlak mutluluk bozulacaktır. örneğin üremenin kontol edilmediği, eğitim seviyesi düşük devletlerde devlete artı değer katmayan ve suç potansiyeline sahip çocuk fabrikası haline gelir aileler. kontrol edildiği devletlerin kötü yanlarını pek saymama gerek yok sanırım. kısaca tamamen özgürlük sonucu da sistem bozulur sıkı denetim altında da.

velhasıl kelam insan yapısı gereği ideal düzen yoktur, her ütopya adayı potansiyel bir distopyadır.
devamını gör...

asıl nikah hükmünde olması gereken bir şey iken günümüzde maalesef sadece istenilen yöne çekiştirilen bir oyuncaktır(!).
devamını gör...

yıl 1998 di galiba panasonic gd65 miydi tam hatırlamıyorum, 3 modeli vardı, ben en son çıkan modelini almıştım, heryerde afişleri filan var, patronumda da ericson un ilk modeli var o takozlardan, şirkette olay olmuştu, gidip gelip vay be onistanbul da nasıl bir zenginse artık son model telefonu var diyordu patronum, utandığımı hatırlıyorum, daha sonra nokia 6110 sony ericson un metalik gri havalı bir modelini kullandım, babam aşırı kızmıştı cep telefonu alınca, ikide bir "sanki fabrikaları var, çok önemli işleri varda cep telefonu almış" diyordu, hey gidi günler...
devamını gör...

boğuluyorum, yaşama sevincimle, yaşamak istemeyişimle. ikisi de öyle ağır basıyor ki herhangi birisini gerçekleştirebilecek cesaretim yok. hayat amansız ve güzel. yoruluyorum ve telaşlarımın içinde kayboluyorum. her şeyi yapmak isterken hiçbir şeyi yapamıyorum. mutlu olamama hastasıyım. mutlu olmam için birçok neden varken nankörlük yapıyorum.
devamını gör...

bende genetik olan bir fizyolojik durum.
devamını gör...

evet bazen zehirliyorlar insanı doğru.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim