lop tavşanı
3 yıldır gözümden sakınarak baktığım aşırı tatlı peluş ev dostum.iki kez hastalandı ama atlattı.yem isteyen o yüz ifadesi, koşarken zıplaması, ponpon kuyruğu, sevimli ağzı ile içimde her daim ısırma isteği uyandırıyor.sesi çıkmaz,mamaları ucuz ve bakımı kolaydır.
devamını gör...
öbürküler
mahir ünsal eriş'in 2017 yılında yayınlanan uzun öykü kitabı. karakarga yayınlarından çıkan kitaptaki ilusturasyonlar m. k.perker tarafından çizilmiştir.
1960 li yıllarda nigde'den istanbul'a tayin olan bir sümerbank çalışanı ve ailesinin istanbul'a taşınma hikayesini anlatiyor. tasindiklari evde yaşadıkları doğaüstü görülen olayların ve olaylara neden olan istanbul'lu komşuları anlatmaktadır.
dil olarak 1960'larin espirili ve zengin dilini kullanmaktadır. kısa, eğlenceli, sıcak ve dozunda bir gerilimle anlatılan kitap günümüz romanciliginin aksine ironik ya da metaforik söylemlerden uzaktir. kişisel varoluşsal sancılardan daha çok türk insaninin hayata karşı yabani duruşu, kavram kargaşası naif bir dille anlatılmış.
yolculuk sırasında ya da kısa bir aralıkta belki hemen bir günde belki sindire sindire ikingunde bitirilecek kitaptır.
1960 li yıllarda nigde'den istanbul'a tayin olan bir sümerbank çalışanı ve ailesinin istanbul'a taşınma hikayesini anlatiyor. tasindiklari evde yaşadıkları doğaüstü görülen olayların ve olaylara neden olan istanbul'lu komşuları anlatmaktadır.
dil olarak 1960'larin espirili ve zengin dilini kullanmaktadır. kısa, eğlenceli, sıcak ve dozunda bir gerilimle anlatılan kitap günümüz romanciliginin aksine ironik ya da metaforik söylemlerden uzaktir. kişisel varoluşsal sancılardan daha çok türk insaninin hayata karşı yabani duruşu, kavram kargaşası naif bir dille anlatılmış.
yolculuk sırasında ya da kısa bir aralıkta belki hemen bir günde belki sindire sindire ikingunde bitirilecek kitaptır.
devamını gör...
birini tanımanın en iyi yolu
aynı evde yaşamak ya da beraber yolculuğa çıkmak.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
umut çok kuvvetli, tehlikeli
devamını gör...
yılmaz güney
bileğine değil kahpece belindeki silahına güvenip, karısının arkasına sığınıp delikanlılık yapan bir adet namussuzdur.
aynı fikirdeki rezil profiller tarafından savunulması ise şaşırtmamıştır.
öte yandan kerim korcan'ın eserindeki tatar ramazan karakterinin yanına bile yaklaşamayacak kadar karaktersiz olup işlediği cinayeti akrabasının üstüne yıkıp kaçmaya çalışan bir vatansızdır.
olsa olsa gavat ramazan olabilir.
aynı fikirdeki rezil profiller tarafından savunulması ise şaşırtmamıştır.
öte yandan kerim korcan'ın eserindeki tatar ramazan karakterinin yanına bile yaklaşamayacak kadar karaktersiz olup işlediği cinayeti akrabasının üstüne yıkıp kaçmaya çalışan bir vatansızdır.
olsa olsa gavat ramazan olabilir.
devamını gör...
sinirliyken kendini ifade edememek
gülme krizine giriyorum, karşımdaki de marifet yaptı sanıyor.
devamını gör...
çocuk sahibi olmamak için sebepler
türkiye.
devamını gör...
adolf hitler
bundan 3-4 sene önce almanya 'dan bir misafirimiz gelmişti, iş için, kendisi ile sohbet etme şansımız oldu, laf lafı açtı, oldukça samimi bir sohbet gelişirken, ben bu samimiyete güvenerek, hitler 'den bahsetme gafletine düştüm, yaklaşık 45 yaşlarındaki misafirin bir anda yüzü değişti, ne diyeceğini bilemedi, muhtemelen bana kızdı bu konuyu açtığım için, ben de yaptığı gafı anladım ve fazla uzatmadım. bir şekilde konu kapandı ancak masada uzun bir süre soğukluk hakimdi.
almanların bile sevmediği, hatta utandığı bir adamdır hitler. rahmetli aytunç altındal 'ın bilinmeyen hitler kitabı, kendisi hakkında yazılmış en özgün türkçe kitaplardan biridir. aynı zamanda, değişik kaynaklardan edindiğim bilgilere göre, kendisinin en büyük hayali sonsuz yaşammış, bilimkurgu gibi olacak ama kendisi bu konuda yıllarca araştırmalar yaptırtmış, hatta meşhur nazi deneylerinin temelinde hitler 'in bu arzusu yatmaktaymış. bu kadar güce ve ölümsüzlüğe meraklı birinin intihar etmesi de tabi ayrı bir ironidir. kayıp ve gizli hazineleri, gizli sevgilileri, değişik hobileri dikkat çekicidir. bir rivayete göre, yahudilerin katledildiği o meşhur şeytani toplama kamplarına hiç gitmemiş hitler, orada ne yaşandığı konusunda hep kurmaylarından bilgiler almış. basit bir askerken, bir anda führer olması aşamasında o kadar büyük tesadüfler yaşamıştır ki, insan gerçekten hayret etmektedir.
çorba gibi bir yazı oldu farkındayım, ama bu adam, tarihin en gizemli adamıdır. kökeni, amaçları, destekçileri, ölümü, sırlarıyla tam bir matruşka bebeği kıvamındadır.
almanların bile sevmediği, hatta utandığı bir adamdır hitler. rahmetli aytunç altındal 'ın bilinmeyen hitler kitabı, kendisi hakkında yazılmış en özgün türkçe kitaplardan biridir. aynı zamanda, değişik kaynaklardan edindiğim bilgilere göre, kendisinin en büyük hayali sonsuz yaşammış, bilimkurgu gibi olacak ama kendisi bu konuda yıllarca araştırmalar yaptırtmış, hatta meşhur nazi deneylerinin temelinde hitler 'in bu arzusu yatmaktaymış. bu kadar güce ve ölümsüzlüğe meraklı birinin intihar etmesi de tabi ayrı bir ironidir. kayıp ve gizli hazineleri, gizli sevgilileri, değişik hobileri dikkat çekicidir. bir rivayete göre, yahudilerin katledildiği o meşhur şeytani toplama kamplarına hiç gitmemiş hitler, orada ne yaşandığı konusunda hep kurmaylarından bilgiler almış. basit bir askerken, bir anda führer olması aşamasında o kadar büyük tesadüfler yaşamıştır ki, insan gerçekten hayret etmektedir.
çorba gibi bir yazı oldu farkındayım, ama bu adam, tarihin en gizemli adamıdır. kökeni, amaçları, destekçileri, ölümü, sırlarıyla tam bir matruşka bebeği kıvamındadır.
devamını gör...
i am melting lannn melting
tekrar aramızda olan yazar tanesi.
temiz hobaaa,
aslan hobaa,
kaplan hobaa,
süslü hobaaa* hoş geldin.
demek geri döndün, ne güzel yaptın. o minnoş parmaklarınla tuşlara basıp kelimeler yazıyorsun, onları da birleştirip anlamlı cümleler kurup insanlara bir şeyler aktırıyorsun öyle mi? vay bee. duygulandım lan. yazar gibi yazar.
yazar gelir gelmez nick altını doldurmuşsunuz, rahat bıraksanıza şu hanım yazarımızı. belli ki versiyonunu yükseltip geldi. gelişin beni şahsen çok mutlu etti hobacım. kafa sözlükle gurur duyuyorum, bir insan buradan bir kazanım elde etti sonuçta. artık yazılarını kendi yazıyor. bu görmezden gelinmemesi gereken bir gelişme. üstelik eski hobaa sıkışınca hemen kaçıp giderdi. bu gitmezzz. eski hobaa seri like atardı bu da atıyor. olsun her şeyi aynı anda öğrenemezsin yavaş yavaş oturacak hepsi. zaman lazım tabi. şu beğenilme arzun, insanların seni sürekli onaylamasına muhtaç olman, sözlük olmadan yaşamayıp geri dönmen bunların hepsi seni özel kılan şeyler. en en en sıkı takipçin benim. genellikle ibret alıyorum ama olsundu. sen yaz yeter temiz hobaa.
bu arada iyi ki kapattın hobaa eski hesabını, ne olmuştu öyle aç kapa aç kapa. yalama olmuştu bee. tertemiz bir başlangıç olmuş. kalemine kuvvet*. zaten gelir gelmez nazım hikmet ve dostoyevski alıntısı yapmış ve kalbimi hemen oracıkta kazanmış. bu ne derinlik hobacım yavaş girseydin biraz. #936168 şu tanım çok dikkatimi çekti. sen girmesen mi acaba bu 'ego mastürbasyonu' konularına. sen daha iyi bilirsin tabii. #935907 bu alıntını da çok beğendim. klişelerden neffffffret ederim çünkü.
sana takılıyorum kızmıyorsun değil mi hobacıım? ben de dayanamıyorum zaten beğenilmek için çaba gösterdiğimiz şu dünyada hazır anonim bir ortam bulmuşken içinden gelenleri yazmak yerine hala şov yapılmasına. sahtelik beni öldürüyor yavaş yavaş. bende söyleyiveriyorum beni de anla.
bak unutuyorum az kalsın iyi aklıma geldi. geçmişinden ders çıkardığına göre belki başkaları da nasiplenir diye şuraya sicilini bırakayım da bu boş girdim bir işe yarasın.*
(bkz: çalıntı tanım girmek)
(bkz: hobaaa3434)
kınanma editi: #939701 - k ı n a n d ı n ı z. ah he hobacıkk keşke yazdıklarıma bir cevabın olsaydı ama seni de anlamak lazım ne yazsan elinde kalacak. ben de isterdim başkası yerine kendi adıma utanmayı. en azından bir işe yarardı. her gün tanım yazarım hobacım merak etme o üçü çok yaparız zamanla. bu arada edep falan demişsin. hırsızlık-edep falan bilemedim ya. zıt kavramlar gibi geldi. olsundu.
temiz hobaaa,
aslan hobaa,
kaplan hobaa,
süslü hobaaa* hoş geldin.
demek geri döndün, ne güzel yaptın. o minnoş parmaklarınla tuşlara basıp kelimeler yazıyorsun, onları da birleştirip anlamlı cümleler kurup insanlara bir şeyler aktırıyorsun öyle mi? vay bee. duygulandım lan. yazar gibi yazar.
yazar gelir gelmez nick altını doldurmuşsunuz, rahat bıraksanıza şu hanım yazarımızı. belli ki versiyonunu yükseltip geldi. gelişin beni şahsen çok mutlu etti hobacım. kafa sözlükle gurur duyuyorum, bir insan buradan bir kazanım elde etti sonuçta. artık yazılarını kendi yazıyor. bu görmezden gelinmemesi gereken bir gelişme. üstelik eski hobaa sıkışınca hemen kaçıp giderdi. bu gitmezzz. eski hobaa seri like atardı bu da atıyor. olsun her şeyi aynı anda öğrenemezsin yavaş yavaş oturacak hepsi. zaman lazım tabi. şu beğenilme arzun, insanların seni sürekli onaylamasına muhtaç olman, sözlük olmadan yaşamayıp geri dönmen bunların hepsi seni özel kılan şeyler. en en en sıkı takipçin benim. genellikle ibret alıyorum ama olsundu. sen yaz yeter temiz hobaa.
bu arada iyi ki kapattın hobaa eski hesabını, ne olmuştu öyle aç kapa aç kapa. yalama olmuştu bee. tertemiz bir başlangıç olmuş. kalemine kuvvet*. zaten gelir gelmez nazım hikmet ve dostoyevski alıntısı yapmış ve kalbimi hemen oracıkta kazanmış. bu ne derinlik hobacım yavaş girseydin biraz. #936168 şu tanım çok dikkatimi çekti. sen girmesen mi acaba bu 'ego mastürbasyonu' konularına. sen daha iyi bilirsin tabii. #935907 bu alıntını da çok beğendim. klişelerden neffffffret ederim çünkü.
sana takılıyorum kızmıyorsun değil mi hobacıım? ben de dayanamıyorum zaten beğenilmek için çaba gösterdiğimiz şu dünyada hazır anonim bir ortam bulmuşken içinden gelenleri yazmak yerine hala şov yapılmasına. sahtelik beni öldürüyor yavaş yavaş. bende söyleyiveriyorum beni de anla.
bak unutuyorum az kalsın iyi aklıma geldi. geçmişinden ders çıkardığına göre belki başkaları da nasiplenir diye şuraya sicilini bırakayım da bu boş girdim bir işe yarasın.*
(bkz: çalıntı tanım girmek)
(bkz: hobaaa3434)
kınanma editi: #939701 - k ı n a n d ı n ı z. ah he hobacıkk keşke yazdıklarıma bir cevabın olsaydı ama seni de anlamak lazım ne yazsan elinde kalacak. ben de isterdim başkası yerine kendi adıma utanmayı. en azından bir işe yarardı. her gün tanım yazarım hobacım merak etme o üçü çok yaparız zamanla. bu arada edep falan demişsin. hırsızlık-edep falan bilemedim ya. zıt kavramlar gibi geldi. olsundu.
devamını gör...
düşün ki yoldaş benjamin franklin bunu okuyor
ara ara entrylerimi beğeniyorsun. bilmeni isterim ki ben de sana karşı boş değilim.
ama orhan veli'nin dediği gibi sen ciğerci kedisi ben sokak kedisi.
bizden olmaz yoldaş. ikimiz de erkeğiz, toplum bize müsaade etmez. lütfen vazgeçelim bu sevdadan.
ama orhan veli'nin dediği gibi sen ciğerci kedisi ben sokak kedisi.
bizden olmaz yoldaş. ikimiz de erkeğiz, toplum bize müsaade etmez. lütfen vazgeçelim bu sevdadan.
devamını gör...
robert koleji 2021-2022 eğitim ücreti
2021-2022 dönemi yıllık eğitim ücretinin ₺130,800 olduğu kolejdir. yatılı kalmak isteyen öğrenciler için ise 5 gün yatılı yurt ücreti ₺48,400 iken 7 gün yatılı yurt ücreti ₺70,800 olarak açıklanmıştır. ayrıcalıklı bir eğitim sonrasında neredeyse garanti edilen üniversite ve iş hayatındaki kademelerin bedelidir. kim ne derse desin dersaneler; robert koleji ile bağcılar lisesi arasındaki uçurumu kapatabilecek, ülkenin gariban çocuklarının da doğdukları bu topraklarda kendileri için çizilen makus kadere meydan okuyabilecekleri önemli bir imkan sağlıyordu. gelin görün ki birileri ne yapıp ne edip dershanelerin bir şekilde kapanmasını sağladı. öte yandan demokratik bir ülkede dersane olmalı mı kesinlikle hayır. bu durumun tek müsebbibi ise kendi tabanını yaratmak için iktidara geldiğinde öncelikli icraat olarak eğitim sistemini baştan aşağı değiştiren siyasi partilerdir. yani, milletin oyuyla iktidara geldiği halde millete rağmen kafasına göre milletin aleyhine karar alan, babadan oğula geçen siyaset müessesesinin daimi mirasçıları olan siyasilerdir.
devamını gör...
tasavvuf strese iyi geliyor bence
murat menteş'in şeyhin beni ışınla şiirinde geçen dizedir. kaan boşnak yorumu kesinlikle dinlenmeye değerdir.
şeyhim beni 70’lere ışınla,
3 milyar saniyem bitmeden önce
sonsuzluğu bükeyim, kalan ömrümce.
tasavvuf strese iyi geliyor bence.
bir fırt ab-ı hayat versene şeyhim
dindirsin faniliğin hararetini.
bitsin mutat prova, deney, tatbikat;
ecel formalitesi, azap rutini.
şeyhim nedir bütün bu illüzyonlar seraplar?
aşk üçgeni, meşk dairesi, kudret karesi,
zeval kulvarındaki zırhlı araçlar?
şimdi yani tam şu an kaderde ne var?
şeyhim adım kara listede, aha!
görünmüyor hicret rotasındaki vaha
açamam, açamazsın, açılmaz şeyhim,
sıfırın ortasına bir delik daha.
şeyhim 14 milyar yıl ne çabuk geçti
yaş kırk oldu kırklara karışamadım
ben defterden sildim ölümsüzlüğü
şeyhim kainata alışamadım.
şeyhim beni 70’lere ışınla,
3 milyar saniyem bitmeden önce
sonsuzluğu bükeyim, kalan ömrümce.
tasavvuf strese iyi geliyor bence.
bir fırt ab-ı hayat versene şeyhim
dindirsin faniliğin hararetini.
bitsin mutat prova, deney, tatbikat;
ecel formalitesi, azap rutini.
şeyhim nedir bütün bu illüzyonlar seraplar?
aşk üçgeni, meşk dairesi, kudret karesi,
zeval kulvarındaki zırhlı araçlar?
şimdi yani tam şu an kaderde ne var?
şeyhim adım kara listede, aha!
görünmüyor hicret rotasındaki vaha
açamam, açamazsın, açılmaz şeyhim,
sıfırın ortasına bir delik daha.
şeyhim 14 milyar yıl ne çabuk geçti
yaş kırk oldu kırklara karışamadım
ben defterden sildim ölümsüzlüğü
şeyhim kainata alışamadım.
devamını gör...
bir kurumun kalitesiz olduğunu gösteren detaylar
akrabacılık. normal bir çalışanın yaptığı basit hatadan dolayı bile iş haddine son verecek insanlar, kan bağı olan kişilere haddinden fazla müsamaha gösterirler. kimi yerler de bazı kişilerin amcası/dayısı/bilmemkimi yüksek mevkide olduğu için sesini bile çıkaramayan müdürlerle dolu. sorsan hepsi kurumsal firma. laf. bu tarz şeylere göz yuman işveren/patron/müdür (adı herneyse) barındıran tüm kurumlar benim gözümde kalitesizdir.
devamını gör...
aşırı düşünmek
her durumda zararlıdır.
çok düşünmekle arasında ciddi bir fark vardır. çok düşünen insan olumlu bir sonuca ulaşabilir ancak aşırı düşünmek eninde sonunda kişiyi olumsuz bir sonuca götürecektir.
örneğin birini çok merak ettiğiniz ve haber alamadığınız zamanlarda eğer aşırı düşünürseniz aklınıza bin türlü şey gelir. başına bir kaza gelmiş olmasından tutun da korsanlar tarafından kaçırılmış olmasına kadar, uyuyakalmış olmasından zombi istilasının ortasına düşmüş olmasına kadar, para vermemek için metro girişindeki turnikeden atlarken düşüp boynunu kırmış olmasından hapşırırken kendini tutup beynindeki bir damarın çatlamış olmasına kadar birçok şey geçer aklınızdan aşırı düşününce.
bir başka örneği de sınav öğrencileri için verebiliriz. bir soru ile ilgili doğru cevaba ulaştıktan sonra aşırı düşünmeye başlayan öğrenci cevabından şüpheye düşecektir mutlaka. her şık ona göz kırpmaya, beni seç demeye başlayacaktır. öğrenci içten içe bir şık daha olsa ve hepsi dese diye dua edecektir. ve sonunda hepsinin doğru olduğunu düşündüğü beş şıktan birini işaretleyecek ve muhtemelen yanlış cevap olacaktır.
düşünmek iyidir, çok düşünmek zekayı geliştirir, aşırı düşünmek kötüdür.
iyisi mi hiç düşünmeyin bunları.
çok düşünmekle arasında ciddi bir fark vardır. çok düşünen insan olumlu bir sonuca ulaşabilir ancak aşırı düşünmek eninde sonunda kişiyi olumsuz bir sonuca götürecektir.
örneğin birini çok merak ettiğiniz ve haber alamadığınız zamanlarda eğer aşırı düşünürseniz aklınıza bin türlü şey gelir. başına bir kaza gelmiş olmasından tutun da korsanlar tarafından kaçırılmış olmasına kadar, uyuyakalmış olmasından zombi istilasının ortasına düşmüş olmasına kadar, para vermemek için metro girişindeki turnikeden atlarken düşüp boynunu kırmış olmasından hapşırırken kendini tutup beynindeki bir damarın çatlamış olmasına kadar birçok şey geçer aklınızdan aşırı düşününce.
bir başka örneği de sınav öğrencileri için verebiliriz. bir soru ile ilgili doğru cevaba ulaştıktan sonra aşırı düşünmeye başlayan öğrenci cevabından şüpheye düşecektir mutlaka. her şık ona göz kırpmaya, beni seç demeye başlayacaktır. öğrenci içten içe bir şık daha olsa ve hepsi dese diye dua edecektir. ve sonunda hepsinin doğru olduğunu düşündüğü beş şıktan birini işaretleyecek ve muhtemelen yanlış cevap olacaktır.
düşünmek iyidir, çok düşünmek zekayı geliştirir, aşırı düşünmek kötüdür.
iyisi mi hiç düşünmeyin bunları.
devamını gör...
şarkı olmuş şiirler
devamını gör...
bir ülkenin gelişmişlik seviyesini gösteren detaylar
güvenilir ve yaygın bir adalet sistemi,
güçlü ve nitelikli ulusal eğitim ağı,
hukukun üstünlüğü,
kuvvetler ayrılığı,
her alanda benimsenmiş reform ilkesi,
yeniliğe açıklık,
katma değer üretiminden elde edilmiş sermaye grupları
iyi ahlak ve en önemlisi de yerleşik kültür.
bu kültürün eleştirilmesi, türkiye gibi ülkelerde ciddi bir reaksiyonla karşılaşmanıza sebep olacaktır. mühendislikte; odtü, boğaziçi tıpta; çapa, cerrahpaşa ya da çeşitli köklü hukuk fakülteleri olan bir ülkede eğitim kalitesizliği konu değildir. ortalama eğitimin kalitesiz olduğunu savunabilirsiniz ama bu başka bir konu. asıl mesele, bir insanın eğitim yoluyla sıfat atlayabileceğine inanmasıdır. aksi durumda eğitim; kişinin kendi isteklerine ulaşma dürtüsü olma özelliğini kaybeder. maalesef insanların çok azı eğitimi nedenselleştirecek idealizme sahip. bunun tercümesi şudur: bu ülkenin kültüründe bir gün nobel ödülü kazanma hedefiyle doktora yapan insan sayısı çok çok az. maalesef rahat yaşam, toplumsal saygınlık, statü vs. daha baskın geliyor.
kültürün, hukuktan önce geldiğini savunan birisiyim. kültürü düzelttiğimiz zaman eğitim de, adalet de, katma değer de yaratabiliriz. ha kültürü düzeltmezsen de rasyonaliteyi yıllar evvel terk etmiş bir topluma ''bizi kıskanıyorlar'' diyerek toplumu buna inandırabilirsiniz. ama asla cari açık vermeden büyüyecek bir makroekonomik yapıyı kuramazsınız, çünkü yerleşik kültür buna asla izin vermeyecektir.
güçlü ve nitelikli ulusal eğitim ağı,
hukukun üstünlüğü,
kuvvetler ayrılığı,
her alanda benimsenmiş reform ilkesi,
yeniliğe açıklık,
katma değer üretiminden elde edilmiş sermaye grupları
iyi ahlak ve en önemlisi de yerleşik kültür.
bu kültürün eleştirilmesi, türkiye gibi ülkelerde ciddi bir reaksiyonla karşılaşmanıza sebep olacaktır. mühendislikte; odtü, boğaziçi tıpta; çapa, cerrahpaşa ya da çeşitli köklü hukuk fakülteleri olan bir ülkede eğitim kalitesizliği konu değildir. ortalama eğitimin kalitesiz olduğunu savunabilirsiniz ama bu başka bir konu. asıl mesele, bir insanın eğitim yoluyla sıfat atlayabileceğine inanmasıdır. aksi durumda eğitim; kişinin kendi isteklerine ulaşma dürtüsü olma özelliğini kaybeder. maalesef insanların çok azı eğitimi nedenselleştirecek idealizme sahip. bunun tercümesi şudur: bu ülkenin kültüründe bir gün nobel ödülü kazanma hedefiyle doktora yapan insan sayısı çok çok az. maalesef rahat yaşam, toplumsal saygınlık, statü vs. daha baskın geliyor.
kültürün, hukuktan önce geldiğini savunan birisiyim. kültürü düzelttiğimiz zaman eğitim de, adalet de, katma değer de yaratabiliriz. ha kültürü düzeltmezsen de rasyonaliteyi yıllar evvel terk etmiş bir topluma ''bizi kıskanıyorlar'' diyerek toplumu buna inandırabilirsiniz. ama asla cari açık vermeden büyüyecek bir makroekonomik yapıyı kuramazsınız, çünkü yerleşik kültür buna asla izin vermeyecektir.
devamını gör...
berat albayrak'ın sağlık sorunu
merak edilendir.
hayır nasıl bir sorunmuş ülke şaha kalkarken, gemini kaptansız bırakıyorsun?
tam şu köşeyi dönsek almanya bizi kıskanacak dönemecindeydik sayın bakanım.
hayır nasıl bir sorunmuş ülke şaha kalkarken, gemini kaptansız bırakıyorsun?
tam şu köşeyi dönsek almanya bizi kıskanacak dönemecindeydik sayın bakanım.
devamını gör...





