peki şefik abim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel giulio monteverde - the angel of the night (1885)
devamını gör...

kedilerin evrimi ve evcilleşmesi diğer hayvanlara göre çok daha az insan faktörü içererek olmuştur. zira kediler, insanların etrafında ambar ve fare olduğunu fark edip kendileri, insanların yakınlarına gelmeye başlamışlardır. bu yüzden kediler hiçbir zaman tamamen evcil ve tamamen itaatkar bir tür olmamışlar hatta vahşi doğadaki kimi alışkanlıklarını bizimle de sürdürmüşlerdir.
hemen örnek vermek gerekirse;
mesela evinizdeki kediniz eve geldiğimizde ya da sabah uyandığınızda gelip ayağınızı bacağınızı kafasıyla dürtüyor ya, işte o "benim sürümdensin" demek.
evet vahşi kediler dahil her kedi etrafını sürü olarak görüyor ve bu hareketle sürüsünü işaretliyor.
ayrıca evet kediniz ev ahalisini de bir çeşit sürü olarak görüyor.
zaten bu yüzden kediniz sizinle tuvalete girmek istiyor ya da tuvalet kapısında bekliyor. zira vahşi doğada tuvaletini yapmak çok savunmasız bir an, başka yırtıcılar gelebilir, o yüzden kediler sürüsündeki diğer kediler tuvaletini yaparken nöbet tutmak dürtüsüne sahip.

işte sizinle sapık gibi tuvalete girmek istemelerinin sebebi bu *

canım kediler hakkındali kolektif bilgileri azıcık daha arttırdığıma göre bu gece de rahat uyuyabilitirim arkadaşlar. kedi anneleri tarikatımıza bu gecelik hizmetimi tamamladım çünkü.
devamını gör...

bir insan gittiği hiçbir yerde sevilmiyorsa işte o ümit özdağ'dır.
devamını gör...

(bkz: tbmm)

yani maalesef.
devamını gör...

onca insan içinden sadece bir kişiye karşı kalbin, ritmini değiştirmesi. neden onu seçmiş olması ve bu görevi neden kalbin üstlenmesi.
devamını gör...

hakkında bir çok yanlış bilgi mevcut olan hayvanlardır.
bir iki tanesini sıralamak isterim.

öncelikle mikrop saçıp sizi yatağa düşürmezler, hayvanların ağzı insanların ağzından çok daha temizdir.

sokak hayvanları nasıl olsa yiyecek bulur diye bir şey yok, artık bütün çöp konteynırları kapalı. inanın bana yemek onlar için büyük bir sorun. lütfen elinizden geldiğince sizden yardım bekleyen hayvanlara 1 kap yemeği çok görmeyin.

"yaa bunları barınağa alıyorlar, orada rahat ediyor hayvanlar" bakın bu bilgi de çok yanlış. türkiye'de bir çok barınağın durumu cidden kötü. hala ve hala kötü.
devamını gör...

bitişik yazılmasının alametifarikası (bak gene!); farsça ve arapça dil kurallarıyla oluşturulmuş, yani dilimize osmanlıca'dan miras kalmış bütün tamlamaların bitişik yazılmasıdır. mesela gayrimenkul*, kuvayımilliye*, şeyhülislam* vs.

hatta inanır mısınız, selamünaleyküm ve aleykümselam bile bitişik yazılır.
devamını gör...

genellikle kendi kendime boş yapıyorum
devamını gör...

köpeğimin dişi.
bizim miniği annesi ölünce sahiplenmiştik. daha 1,5-2 aylıktı aldığımızda. biberonla besledik, birlikte büyüdük resmen. birlikte büyüyünce de onun geçirdiği tüm evreleri onunla birlikte gördüm. mesela köpeklerin dişlerinin yenilendiğini dişini tesadüfen topun üzerinde görünce tecrübe ederek öğrendim.*
efendim şöyle ki; bir gün birlikte bahçede oynuyoruz, attığım topu yakaladı baya sağlam dişledi, hırladı gürledi sonra birden topu bıraktı. topu elime aldım, bir de ne göreyim; ağzında olması gereken diş topta! ilk defa böyle bir şeye şahit olmanın paniği ile hemen babamı alarma geçirip topu, dişi ve miniği veterinere götürdük. veteriner paniğim karşısında baya güldü sonra dik dik baktığımı görünce açıkladı köpeklerin de dişlerinin yenilendiğini.
o gün bugündür saklarım o tek dişi, diğer dişlere denk gelemedim yutmuş ya da düşürmüş olabilir bahçede. ama o ilk dişin yeri ayrı bende.*
devamını gör...

çok tatlış, minnoş bir yazarımız. her şey tanım girmek değil bre ahali! adamlar güzel gönülleriyle de kalite salgılayabiliyor.

varlığı daim olsun, umarım her günü ayrı güzel geçer. sevgiler. *
devamını gör...

akraba değil hepsi akrep..
devamını gör...

iyi niyetli olup herkesi kendim gibi sanmam. ruha yük, başa bela, kalbe ağrı getirir bu erdem.
devamını gör...

(bkz: abdulseyidbincabbar)
devamını gör...

elektrik yükünün parçacıklar halinde taşındığını ileri süren faraday’dan sonra, thomson katot ışınlarıyla yaptığı deneylerle elektronun varlığını kanıtlamıştır.

thomson, elektronların atomlardan daha hafif negatif yüklü tanecikler olduğu sonucuna varmıştı. atomun nötral olduğunu bilen thomson, negatif yüklerin atımda bulunan pozitif yüklerle dengelenmesi gerektiğini düşündü. ancak yaptığı çalışmalarda atomdan çıkan + yüklü parçacık gözlemleyemedi.

bu yüzden

- atomun kendisinin “+” yüklü olduğunu

- pozitif (+) yüklerin atomun her yanına homojen dağıldığını

- elektronların bu pozitif yük içinde üzümlü kekin üzümleri gibi serpiştirilmiş olduğunu düşündü.

- onun bu tahmini ile “üzümlü kek” modeli ortaya atıldı.

buradan

üzümlü kek modeli olarak da adlandırılan thomson atom modelinde, kek pozitif yüklü kısım, üzümler ise negatif yüklü tanecikleri temsil eder.

thomson atom modelinin eksiklikleri,

atomda pozitif (+) ve negatif (-) yükler homojen olarak dağılmaz.

atomun kütlesinin yarısını pozitif (+) tanecikler oluşturur.

negatif (-) yükleri atomun içine gömülü ve hareketsiz kabul etmesi yanlıştır.
- - - alıntı- - -

kullandığım görselin kaynağı: 9b-team1.weebly.com/thomson...

referans: kimya dersi notlarıdır. bana ait değildir.
devamını gör...

dün ' sözlük solcularının aklına uyup mahkemelik olmak ' şeklinde açılan başlığın tanım kısmında,
sol siyasi görüşe mensup insanlarla alakalı asılsız, ilgisiz ima ve suçlamalar yapıldıktan sonra, ' bu solcuların ensesinden tokatı hiç eksik etmeyelim ' şeklinde, saldırgan, kışkırtıcı ve aşağılayıcı bir cümleye binaen ,
hemen tepki gösterdim.

bu süreci sırayla özetlemem gerekirse

- kullanılan aşağılayıcı kışkırtıcı üslub sebebiyle başlığın kaldırılması gerektiğini yazdım.

- uzunca bir süre kimse müdahale etmeyince bir kaç kez daha bu duruma dikkat çekmek adına moderasyonu göreve çağırdım.

- toplumun yarısını hedef alan bu başlık kalkana dek , güncelleyeceğimi, bundan vaz geçmeyeceğimi söyledim.
bunu yaparken de , sürekli aynı şeyi yazmak yerine, ekşide de kullanılan bir yöntem olan ' upper' ın kısaltması ' up' simgesini kullandım.

- tabi burada şunu belirtmeden geçemiyeceğim, sözlükte kaç kişi vardır, siyasi görüşleri nedir hiç bilmem , ancak bu mücadelede tek başıma kaldımığı, bir tek kişinin gelip , bu başlık kaldırılmalı demediğini üzülerek belirtmek isterim .sözlükte tek solcu benmişim gibi hissettim bir an. bir kac yazar doğru olmadığı konusunda entry girdi hepsi o kadar .

- bir süre sonra , yetkili benjamin franklin benimle mesaj yoluyla iletişime geçti.

- başlığın ' ifade özgürlüğü ' kapsamında olduğunu ve kaldırılmayacağını söyledi.

- ben de kendilerine o ana dek hiçbir küfür hakaret vs. ıçermediği halde kaldırılan başlık ve entryleri hatırlattım ancak makul bir cevap alamadığımı tahmin edersiniz .

- bir süre sonra başlık entry girişine kapatıldı. bundaki amaç da benim sürekli gündeme taşımama engel olmaktı.

- bir süre daha sonra bu kez moderator....... mesaj yoluyla ulaştı bana .

- adeta yargılar gibi , ukala bir tavırla, sadece beni sorguluyordu ve benim buna fırsat vermem mümkün değildi.
sonunda açık açık ' seni atarım ' şeklinde tehdit etti beni .evet evet moderator yazara ' ısrar etme seni atarım ' diyordu resmen.

- hemen at dedim kendisine, hiç durma, ama ben bu başlık konusundaki düşüncemden geriye adım atmıyorum.
bu başlık silinecek.

- ve cevap , ' 1 gün cezalısın ' .
hazırmış zaten, beni o an uzaklaştırmak için sebep arıyormuş gibi , anında sözlüğe girişim 1 gün yasaklandı.
neden , herifin birinin açtığı kışkırtıcı, hakaret dolu bir başlığa tepki gösterdiğim için. kaldı ki , aynı başlık altında söz konusu kişinin müteakip defalar, kafa sözlüğün o çok korktuğu küfür kelimelerini kullanarak entryler girdiği ve bunların hala durduğunu da bazı yazarlar gündeme getirdiler .

- bu arada , bana verilen cezanın ardından, başlıktaki engel kalktı, sanırım iki yazar da başlığın altına, yapılanın doğru olmadığını belirten girişler yaptılar, kendilerine teşekkür ederim .

- başlığa bugün de baktım,
geçte olsa tanımdaki saldırgan ve kışkırtıcı durumu görmüş olmalılar ki , başlık duruyor ancak tanım silinmiş.

evet , cezamızı çektik, alnımızın akıyla yine meydanlardayız.

- şimdi moderasyona sorulması gereken sorulara geliyorum.

- dün kendinizden oldukça emin biçimde, şiddetle savunduğunuz tanımı bugün neden sildiniz ,
benim dün üstüne basa basa söylediğim durumun farkına yeni mi vardınız ?

- gelinen noktada benim haklılığım ortaya çıkmış olmuyor mu ,
bu durumda verilen 1 günlük ceza ' nın bende yarattığı mağduriyetin telafisi var mı?

- şiddetle savunduğunuz durum , içerik olarak incelendiğinde, sol siyasi görüş hedef alınarak yapıldığından,
kafa sözlüğün siyasi çizgisi de herkesin gözü önüne ' sol karşıtlığı ' olarak döküldü. bu durumu nasıl değerlendirirsiniz ?

bu bize ne sağlar, yazacağımız yazıları yazarken, nereye ne kadar dokunacağımızda bize referans olur. belki de hiç yazmayıp, hemen şimdi burayı terk etmemize de olanak sağlar. çünkü bu tür karşılaşmalar hiç kimseye fayda sağlamadığı gibi , insanları mutsuz etmeye de sebep olabilir .

- moderator olarak yetkilendirilen kişilerin, bilgi beceri ve tecrübeleri hakkında herhangi bir açıklama yapmayı düşünürmüsünüz ?
zira moderatorler yazarları tehdit etmez, edemezler. kafalarına göre iş de yapamazlar, eğer bu sektörde kalıcı olup , ses getirmek isteniyorsa , kişinin insiyatifine bırakılmayan yazılı kurallar bütünü olur , moderator de bunu uygular.
yazarı yargılamaz, tehdit etmez .
yazılı kural neyi gerektiriyorsa onu yapar , kişiye de bilgi verir .
bu kadar basittir bu iş.
a moderatoru bir konuya ak derken , b moderatoru aynı konuya kara diyemez , dememeli .
eğer kural yoksa bu yaşanır, aklar karalar havada uçuşur, ama kural olur sa böyle bir sorun yaşanmaz.
bu konudaki eksikleriniz için de açıklama yapma gereği duyarmısınız ?

sözlüğe ilk katılanlardan biri olarak , şimdiye dek girdiğim hiçbir tanımda küfür veya hakaret içerikli cümleler kullanmamış biri olarak ,
taşıdığım siyasi tercih ve hayat görüşü çerçevesinde, özellikle gündeme dair değerlendirmeler yaptığım, açık seçik ortadadır.
bu görüşlerime katılan olur , olmaz o beni hiç ilgilendirmiyor.
ben yazımı yazar geçerim. bunu yaparken de birilerini kırmamaya dikkat ettiğim gibi , bir başkasının da beni kırmasına müsamaha göstermem.

bu ülke hepimizin , sağcısı solcusu, dindarı ateisti , birlikte yaşamak, birbirimize tahammül etmek zorundayız.
elbette hata yapan olacak , birileri de bunu dile getirecek, eleştirecek.
yeri gelecek eleştiren, yeri gelecek eleştirilen olacağız.
ama bunu adam gibi yapacak , efendice , kırıp dökmeden, haddimizi aşmadan yapacağız.

bu bağlamda, siyasi çizgi ve hayat görüşü hakkında artık büyük oranda bilgi sahibi olduğum kafa sözlükte  bulunmam, bu minvalde değerlendirmeler yapmam birilerini rahatsız ediyorsa , yukarıda bahsettiğim erdeme sahip olunamıyorsa,
bunu bana açıkça söylemenizi, uyduruk sebeplerle entry silmek, ceza vermek gibi basit yöntemlerle yıldırma politikası gütmemenizi ister, bekler, rica ederim.  

son olarak yazarlara birkaç cümle söyleyip, bu uzun anlatıma son vericem .
gördüğüm kadarıyla siyasetten, gündemi takip etmekten epey bir uzak durmayı tercih ediyorsunuz .
bu sizin tercihiniz , kimsenin buna söyleyecek bir sözü olamaz, olmamalı.
ancak , olur da , işin ucu bir gün size dokunacak bir hal alır, sizi rahatsız eden bir durumu dile getirmek, bu konuda hakkınızı sonuna kadar savunmak durumuna düşerseniz,
yalnız olduğunuzda burada başınıza gelebilecekleri bilmeniz açısından  bu konuyu burada sizlerle paylaştığımı bilmenizi ister, sabırla okuduğunuz için de teşekkür ederim .

saygıyla.
devamını gör...

hiç umursamayın,asla muhabbete girmeyin,aynı yerde çalışıyorsanız neler yaptığını çaktırmadan iyi gözlemleyin.çünkü bu tipler genel olarak birlikte çalıştığı insanların kuyusunu kazarak kendilerini öne çıkarmaktan zevk alan zavallı yaratıklardır.böyle bir insan müsveddesi ile aynı ortamda çalıştım ve içimden en az 5 kez boğazını büyük bir zevkle kesmek geldi diyebilirim.sonradan dedim ki niye oyunu kuralına göre oynamıyorum?açıklarını buldum,patrona ifşa ettim ve şutingen!umarım çok kötü bir durumdasındır ve allah cezanı veriyordur.
devamını gör...

iade-i ziyaret.
devamını gör...

yaşama isteği demeyelim de zorunlu yaşama diyelim.
devamını gör...

"bazen diyorum ki eğer beni tanıyorlarsa şu an üzgün olduğumu ben söylemeden anlamaları gerekir. anlamıyorsunuz deyince anlatmıyorsun ki bilelim diyorlar anlatsan boşver geçer deyip kendi dertlerini anlatıyorlar. üzgün olduğunu belli etsen de ilgi görmek içinmiş gibi oluyor. desenize yine çıktı mı kapılar yalnızlığa..."
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim