yaran nickler
devamını gör...
hakime cevap veren memurun sürülmesi
sen kalk canı burnunda, evladının sağlıyla uğraşan adamı tatil gününde rahatsız et! sonra adamın biri gelsin kafa sözlükte seni savunsun iyi mi hakim? neymiş efenim amirinle böyle konuşamazsınmış.. üstteki yazar hakimin egosundan sende de var belliki. sakin ol şampiyon! ast üst var diye kimse kimsenin kölesi değil! bence kendini o katibin yerine koy empati yap sonra fikir beyan et.*
devamını gör...
kalender (yazar)
kişiler eleştirecek, fikir beyan edecek, admin ve moderasyon olarak sizler de bunlara bakarak kendinizi ölçecek biçecek değerlendirecek ve sözlüğün selameti için en uygun adımları atacaksınız sayın benyamin .
bir yazarın farklı durumlarda, farklı düşüncede olduğunu ifşa ederek, bir savunma modunun tercih edilmiş olması, en azından bir admin olarak sizin konumunuza pek de yakışmamış dediğim durumun yaşandığı başlık.
çok merak ediyorum,
kurulduğunuz günden bu yana, yapılan bir tane eleştiriyi haklı bulup, gereğini yaptınız ve bunu burada açıkladınız mı?
ben görmedim.
öyleyse bazı olayların, bazı düşüncelerin her zaman kişide saklı kalmasının daha doğru bir yaklaşım olduğunun düşünülmesi gerek diye düşünüyorum.
bir yazarın farklı durumlarda, farklı düşüncede olduğunu ifşa ederek, bir savunma modunun tercih edilmiş olması, en azından bir admin olarak sizin konumunuza pek de yakışmamış dediğim durumun yaşandığı başlık.
çok merak ediyorum,
kurulduğunuz günden bu yana, yapılan bir tane eleştiriyi haklı bulup, gereğini yaptınız ve bunu burada açıkladınız mı?
ben görmedim.
öyleyse bazı olayların, bazı düşüncelerin her zaman kişide saklı kalmasının daha doğru bir yaklaşım olduğunun düşünülmesi gerek diye düşünüyorum.
devamını gör...
sadece türkiye'de karşılaşılabileceği düşünülen şeyler
ahşaptan yapılmış yangın merdivenleri.yer trabzon.
devamını gör...
mini etek giyip otururken bacaklarını örten kız
ortamdaki aç gözlü erkeklerin bakışlarından rahatsız olmuştur. hadi diyelim 1 kez baktın da yiyecekmiş bakmak hoş değil.
devamını gör...
medeniyete canavar diyen marş
kâzım karabekir'in dediği gibi,
"hilâle ve cenâb-ı hakk'a münacaat kısımları ilâhiye yakışır, marşta maneviyatı kırar..."
"hilâle ve cenâb-ı hakk'a münacaat kısımları ilâhiye yakışır, marşta maneviyatı kırar..."
devamını gör...
türkiye futbol federasyonu fidan dikme organizasyonu
bir işe yaramıyorlar bari böyle faydaları olmuş olur.
devamını gör...
uğur mumcu
doğruları korkusuzca söyleyebilmiş,gazeteci nedir, kime denir? kavramini yaşamıyla tanımını yapmıştır. gerçekten iyi bilmeliyiz, iyi anlamalıyız, özümsemeliyiz. iyi ki vardı, hep var olsun.
devamını gör...
hiçbir şeyden memnun olmayan yazarlar
evet var öyle yazarlar. onlar da bir renk ve eleştirmiyorum fakat insanın modunu düşürdükleri de bir gerçek.
en basit olayda bile bir memnuniyetsizlik, eleştiri, kötüleme ve karamsarlık görünce ister istemez kendimce ''neden?'' diye soruyorum. ve o kişi için ciddi anlamda üzülüyorum. hayatta her şey istediğiniz gibi olmaz, hatta bazen neyi istemiyorsanız tam olarak o olur. bu zamanlarda memnuniyetsizliği anlayabilirim fakat bunun her zaman yapıldığını gördüğümde negatiflikten başka bir şey olduğunu düşünmüyorum.
zaten hayat herkes için yorucu ve yaratılışımız gereği huzursuz varlıklarız. bir de her şeyde memnuniyetsiz olan kişileri görünce daha bir çekilmez oluyor ortam. bu yüzden, hepimizin bakış açısı farklı olsa da umarım bu bakış açımıza memnuniyetsizliğin pek sık eşlik etmesine izin vermeyiz.
en basit olayda bile bir memnuniyetsizlik, eleştiri, kötüleme ve karamsarlık görünce ister istemez kendimce ''neden?'' diye soruyorum. ve o kişi için ciddi anlamda üzülüyorum. hayatta her şey istediğiniz gibi olmaz, hatta bazen neyi istemiyorsanız tam olarak o olur. bu zamanlarda memnuniyetsizliği anlayabilirim fakat bunun her zaman yapıldığını gördüğümde negatiflikten başka bir şey olduğunu düşünmüyorum.
zaten hayat herkes için yorucu ve yaratılışımız gereği huzursuz varlıklarız. bir de her şeyde memnuniyetsiz olan kişileri görünce daha bir çekilmez oluyor ortam. bu yüzden, hepimizin bakış açısı farklı olsa da umarım bu bakış açımıza memnuniyetsizliğin pek sık eşlik etmesine izin vermeyiz.
devamını gör...
ataerkil dinler ve kadın
dinin içinde kadın bence tamamen ast bir konumda ki dünyadaki tek tanrılı dinlerin hepsi ataerkil olduğundan kadına her zaman nasıl olması gerektiğini söyleyip erkek hegemonyasına sokmak istemektedir.
cennet annelerin ayaklarının altındadır gibi güzellemelere aldanmamak gerekir. böyle denmesinin sebebi bile annenin orada üretken bir kadın rolü üstlenmesidir. mesela kısır bir kadın anne olamaz dolayısıyla cennet onun ayakları altında değildir. kadın burada cennetlikse eğer erkeğin neslinin devamını sürdürebildiği sürece böyledir.
yine bu ataerkil dinde kadın bir kaburgadan yaratılmıştır. bunu bir aşağılıklık olarak görmez dindarlar ama bunun aşağılık bir şey olduğunu hepimiz anlıyoruz çünkü kadın doğrudan tanrının yarattığı bir varlık değil erkekten yarattığı bir varlık. yani aslında tam olarak bir " subordinate " ki ortaçağda'da kadınları sekülerlik ile suçlayıp aşağılık olarak görmüşlerdir ve neredeyse tüm dinler her zaman kadına üstten bakmışlardır. oysa eski toplumlarda tanrıçalar vardır, kadın memesi ve vajinası bir bereket sembolüdür ve 60 metre uzunlukta kadın memesi yapıldığını biliyoruz. mesela kıtalardan söz edilirken kadınlara ait bir zamir kullanılırmış.
kadınları hafifçe ( neye ve kime göre hafifçe bu soruyu da sormadan edemiyorum ) dövmek, saçını kapatmıyorsa kazıtmak, üzerine kuma getirmek gibi eylemler de ataerkil dinlerde yaygın ve oldukça uygundur. tabi bunların şartları vardır diye saçmalayanlar olacak yok eşitlik falan diye de inandığınız tanrı bile eşit ve adil değilken yaratılmış bir varlıktan eşitlik ve adalet beklemek trajikomik kalıyor.
ayrıca özellikle cinsellik konusunda bir günah işlenmiş ise kadının cezası erkeğe göre çok daha ağırdır çoğu zaman.
the use of anaesthetics was at first denounced as impious, particularly in childbirth, since the bible declared that the pains of labour are a punishment for the sin of eve. ın 1591, a scotch lady named eufame macalyane was burnt alive for seeking relief from the pains of childbirth; and in the nineteenth century simpson’s use of chloroform was denounced by innumerable parsons. he succeeded in proving that it was all right to give anaesthetics to men, because god put adam into a deep sleep when he extracted his rib to make eve; but male ecclesiastics remained unconvinced as regards the sufferings of women.
incil havva’nın günahları için doğum sancısının bir ceza olduğunu söylediğinden dolayı anestezi özellikle doğumda (dine karşı ) bir saygısızlık olarak ilan edildi. 1591 yılında e.m adında iskoç bir hanımefendi doğum sancısının ağrılarından kurtulmak için bir çözüm aradığından diri diri yakıldı ve 19. yüzyılda ise simpson’ın kloroform kullanımı sayısız papaz tarafından kınandı. anestezinin erkeklere verilmesinin caiz olduğunu ispat etti çünkü tanrı havva’yı yaratmak için adem’in kaburgasını söktüğünde onu derin bir uykuya daldırtmıştı ancak erkek rahipler kadının acı çekmemesi konusunda ikna olmamıştı.
not : namus yüzünden öldürülen bir erkek var mı?
cennet annelerin ayaklarının altındadır gibi güzellemelere aldanmamak gerekir. böyle denmesinin sebebi bile annenin orada üretken bir kadın rolü üstlenmesidir. mesela kısır bir kadın anne olamaz dolayısıyla cennet onun ayakları altında değildir. kadın burada cennetlikse eğer erkeğin neslinin devamını sürdürebildiği sürece böyledir.
yine bu ataerkil dinde kadın bir kaburgadan yaratılmıştır. bunu bir aşağılıklık olarak görmez dindarlar ama bunun aşağılık bir şey olduğunu hepimiz anlıyoruz çünkü kadın doğrudan tanrının yarattığı bir varlık değil erkekten yarattığı bir varlık. yani aslında tam olarak bir " subordinate " ki ortaçağda'da kadınları sekülerlik ile suçlayıp aşağılık olarak görmüşlerdir ve neredeyse tüm dinler her zaman kadına üstten bakmışlardır. oysa eski toplumlarda tanrıçalar vardır, kadın memesi ve vajinası bir bereket sembolüdür ve 60 metre uzunlukta kadın memesi yapıldığını biliyoruz. mesela kıtalardan söz edilirken kadınlara ait bir zamir kullanılırmış.
kadınları hafifçe ( neye ve kime göre hafifçe bu soruyu da sormadan edemiyorum ) dövmek, saçını kapatmıyorsa kazıtmak, üzerine kuma getirmek gibi eylemler de ataerkil dinlerde yaygın ve oldukça uygundur. tabi bunların şartları vardır diye saçmalayanlar olacak yok eşitlik falan diye de inandığınız tanrı bile eşit ve adil değilken yaratılmış bir varlıktan eşitlik ve adalet beklemek trajikomik kalıyor.
ayrıca özellikle cinsellik konusunda bir günah işlenmiş ise kadının cezası erkeğe göre çok daha ağırdır çoğu zaman.
the use of anaesthetics was at first denounced as impious, particularly in childbirth, since the bible declared that the pains of labour are a punishment for the sin of eve. ın 1591, a scotch lady named eufame macalyane was burnt alive for seeking relief from the pains of childbirth; and in the nineteenth century simpson’s use of chloroform was denounced by innumerable parsons. he succeeded in proving that it was all right to give anaesthetics to men, because god put adam into a deep sleep when he extracted his rib to make eve; but male ecclesiastics remained unconvinced as regards the sufferings of women.
incil havva’nın günahları için doğum sancısının bir ceza olduğunu söylediğinden dolayı anestezi özellikle doğumda (dine karşı ) bir saygısızlık olarak ilan edildi. 1591 yılında e.m adında iskoç bir hanımefendi doğum sancısının ağrılarından kurtulmak için bir çözüm aradığından diri diri yakıldı ve 19. yüzyılda ise simpson’ın kloroform kullanımı sayısız papaz tarafından kınandı. anestezinin erkeklere verilmesinin caiz olduğunu ispat etti çünkü tanrı havva’yı yaratmak için adem’in kaburgasını söktüğünde onu derin bir uykuya daldırtmıştı ancak erkek rahipler kadının acı çekmemesi konusunda ikna olmamıştı.
not : namus yüzünden öldürülen bir erkek var mı?
devamını gör...
her yerde ve koşulda pozitif olan insan
sürekli negatif olup kan emici olmasındansa pozitif olması daha makbuldür.
devamını gör...
şu an dinlenen şarkıdan bir cümle
"istemem melek falan bana bi kendi gelsin
yaşadığım o cennetimde cehennemimde sensin."
yaşadığım o cennetimde cehennemimde sensin."
devamını gör...
tarihi şahsiyetler yazar olsa açacağı başlıklar
leydi godiva: at üstünde çıplak gezmemin şaka maka işe yaraması
devamını gör...
panik
yunan mitoloji karakterlerinden yarı keçi yarı insan pan’ın şakacılığından çıkmış bu kelime. beklenmedik anlarda milletin önüne çıkıp onları şaşırtmayı sever, insanlar da panik olurlarmış.
devamını gör...
yazarların paraları yetmediği için alamadığı şey
porcshe.
devamını gör...
hayatınızın mottosu olan sözler
hezar gıpta o devr-i kadim efendisine ne kendi kimseye benzer, ne kimse kendisine...
yahya kemal / süleyman nazif
yahya kemal / süleyman nazif
devamını gör...
napıyorsun deyince belgesel izliyorum diyen arkadaş
babamdır, akşama kadar belgesel izler. favorisi kedi belgeselleri
devamını gör...
sen ağlama
badem (grup) in 2009 yılında çıkardığı harika ötesi şarkıdır. ses, melodi, sözler...hepsi o kadar nahif ve o kadar kalbe dokunuyor ki. tam da hıçkıra hıçkıra ağlarken dinleyebileceğimiz bir şarkı.*
sözleri:
kara gözlerinden bir damla yaş düşünce
güzel yüzün yanakların ıslanır
kara gözlerinden bir damla yaş düşünce
hüzün keder yüreğime yaslanır
sen ağlama
bir damla göz yaşın yeter
sen üzülme gülüm mmm
gece gökyüzünden bir damla yaş düşünce
bahar gelir tüm çiçekler ıslanır
kara gözlerinden bir damla yaş düşünce
hüzün keder yüreğime yaslanır
sen aglama
bir damla göz yaşın yeter
sen üzülme gülüm
gamzende güllerin biter
yollarıma taş koysalar döneceğim
gözlerinden yaşlarını sileceğim
not:yukarıdaki videonun altında beni çok etkileyen bir yorum okudum. selin ve mert'in hikayesi. kopyala yapıştır yapamadım maalesef. tek tek yazmaya da fazla uzun olduğu için üşendim. ama siz videoya tıklayıp yoruma ulaşabilirsiniz. durumunuz varsa lütfen okuyun.*
sözleri:
kara gözlerinden bir damla yaş düşünce
güzel yüzün yanakların ıslanır
kara gözlerinden bir damla yaş düşünce
hüzün keder yüreğime yaslanır
sen ağlama
bir damla göz yaşın yeter
sen üzülme gülüm mmm
gece gökyüzünden bir damla yaş düşünce
bahar gelir tüm çiçekler ıslanır
kara gözlerinden bir damla yaş düşünce
hüzün keder yüreğime yaslanır
sen aglama
bir damla göz yaşın yeter
sen üzülme gülüm
gamzende güllerin biter
yollarıma taş koysalar döneceğim
gözlerinden yaşlarını sileceğim
not:yukarıdaki videonun altında beni çok etkileyen bir yorum okudum. selin ve mert'in hikayesi. kopyala yapıştır yapamadım maalesef. tek tek yazmaya da fazla uzun olduğu için üşendim. ama siz videoya tıklayıp yoruma ulaşabilirsiniz. durumunuz varsa lütfen okuyun.*
devamını gör...
honki ponkinin yeni mahlası
sıkıcı olmayan, güldüren, ince göndermelerle düşündüren, kendime yakın gördüğüm, tanımlarımı okumaktan keyif aldığım tatliş bir yazar.
devamını gör...