kibir
          ilk işlenen günahtır.
şeytan bu günahı işledikten sonra cennetten kovulmuştur.
kibir; haseti,
haset; dünya sevgisini,
dünya sevgisi; makam sevgisini,
makam sevgisi; rahatlığa düşkünlüğü,
rahatlığa düşkünlük; yücelik sevgisini,
yücelik sevgisi; zenginlik sevgisini,
zenginlik sevgisi; hırsı doğurmuştur.
bütün bu günahların temeli kibirdir.
  şeytan bu günahı işledikten sonra cennetten kovulmuştur.
kibir; haseti,
haset; dünya sevgisini,
dünya sevgisi; makam sevgisini,
makam sevgisi; rahatlığa düşkünlüğü,
rahatlığa düşkünlük; yücelik sevgisini,
yücelik sevgisi; zenginlik sevgisini,
zenginlik sevgisi; hırsı doğurmuştur.
bütün bu günahların temeli kibirdir.
devamını gör...
sanat ve sanatçılar üzerine
          leonardo, sakin ve barışsever yaradılışından ötürü tüm düşlmanlık ve didişmelerden kaçışıyla dikkati çeken biriydi. kim olursa olsun karşısındakine her zaman yumuşaklıkla ve sevecenlikle davranırdı. et yemeye yanaşmaz, pazardan satın aldığı 
kuşlara özgürlüklerini bağışlamaktan ayrı bir zevk duyardı. savaşları ve kan akıtmaları hoş karşılamaz, insanı hayvanlar aleminin efendisi değil, yırtıcı canavarların en azgını diye nitelerdi. ama duygularındaki kadınsı incelik, idama götürülen mahkumların peşine takılmaktan, onların korkuyla büzülmüş yüzlerindeki ifadeyi inceleyerek bunları not defterine resmetmekten leonardo'yu alıkoyamıyor, en amansız saldırı silahlarının planlarını çizmekten ve savaş başmühendisi göreviyle cesare borgia'nın18 hizmetinde çalışmaktan onu geride tutamıyordu. çokluk iyi ve kölü değerlendirmelerini umursamaz bir tutum takınıyor ya da davranışlarının özel bir teraziyle tartılmasını istiyordu....
(bkz: sigmund freud)un leonardo da vinci, dostoyevski, michelangelo, shakespeare eserleri üzerinden baba katlini incelediği eseridir.
      
  kuşlara özgürlüklerini bağışlamaktan ayrı bir zevk duyardı. savaşları ve kan akıtmaları hoş karşılamaz, insanı hayvanlar aleminin efendisi değil, yırtıcı canavarların en azgını diye nitelerdi. ama duygularındaki kadınsı incelik, idama götürülen mahkumların peşine takılmaktan, onların korkuyla büzülmüş yüzlerindeki ifadeyi inceleyerek bunları not defterine resmetmekten leonardo'yu alıkoyamıyor, en amansız saldırı silahlarının planlarını çizmekten ve savaş başmühendisi göreviyle cesare borgia'nın18 hizmetinde çalışmaktan onu geride tutamıyordu. çokluk iyi ve kölü değerlendirmelerini umursamaz bir tutum takınıyor ya da davranışlarının özel bir teraziyle tartılmasını istiyordu....
(bkz: sigmund freud)un leonardo da vinci, dostoyevski, michelangelo, shakespeare eserleri üzerinden baba katlini incelediği eseridir.
devamını gör...
sevilen bir şiirin olmaması
          şiir  az kelimeyle çok şey anlatmanın edebi bir yolu. anlatılmak istenen tüller arkasından gösterilir bize ,açıkça ortaya konmaz. kişi kendince farklı anlamlar çıkartıp, kendinden bir şeyler bulabilir. yine de herkesin tercih edeceği bir anlatım biçimi değildir. 
düz yazı da ise anlatılmak istenen açıkça konar ortaya ve genellikle çıkarabileceğiniz anlam çok da göreceli değildir. özellikle dikkat süresinin 8 saniyeye düştüğü günümüzde kişiler daha çabuk anlayabileceği şeyleri tercih ediyor. bu sebeple şiire olan ilginin azalması şaşırtıcı bir durum değildir.
  düz yazı da ise anlatılmak istenen açıkça konar ortaya ve genellikle çıkarabileceğiniz anlam çok da göreceli değildir. özellikle dikkat süresinin 8 saniyeye düştüğü günümüzde kişiler daha çabuk anlayabileceği şeyleri tercih ediyor. bu sebeple şiire olan ilginin azalması şaşırtıcı bir durum değildir.
devamını gör...
çok çalışan kafayı durdurmanın yolları
          klasik müzik dinlemek.
t: çok çalışan kafayı durdurmanın yollarının ifade edildiği bir başlık.
  t: çok çalışan kafayı durdurmanın yollarının ifade edildiği bir başlık.
devamını gör...
gelecekte olmasıyla mutlu edecek şeyler
          pandeminin bitmesi. çünkü lütfen artık.
      
  devamını gör...
muhafazakar ailenin kızı olmak
          en temiz işkence.
      
  devamını gör...
bir filmin tamamını anlatan tek repliği
          ‘run forest run’- forest gump.
‘freedom’- braveheart.
‘i see dead people’- the sixth sense.
t: bir filmle özdeşleşen ve filmin ana fikri olan replikler.
  ‘freedom’- braveheart.
‘i see dead people’- the sixth sense.
t: bir filmle özdeşleşen ve filmin ana fikri olan replikler.
devamını gör...
insanlığa güncelleme gelse ilk istenecek özellik
          klasöre dosya atar gibi beynimize bilgileri atabilme özelliği gelsinn.
      
  devamını gör...
yazarların bırakması gereken 5 şey
          sigara..
alkol..
melankoli..
kirk tilki/kırk kuyruk
beşinciyi bulamadım..
  alkol..
melankoli..
kirk tilki/kırk kuyruk
beşinciyi bulamadım..
devamını gör...
mehmet öz
          türk ocakları genel başkanı, hacettepe üniversitesi tarih bölümü öğretim üyesi olan profesör. ünlü tıp doktoru adaşının aksine samsun bafralıdır, lisans eğitiminden beri de hacettepe'dedir. bölümde başkanlık yaptığı gibi bir dönem de edebiyat fakültesi dekanlığı yapmıştı. alanı osmanlı ekonomisi olan mehmet öz hoca, ayrıca lisans programının vazgeçilmezi osmanlı seminer derslerini de vermektedir. sunumları dinledikten sonra öğrencilere "şu kısım eksik kalmış, falanca kaynaktan takviye edebilirsin" diye kaynak önerme babalığını yapan hatırladığım tek kişiydi (yani ilk "hocam şu konuda sunum hazırlamak istiyorum, falan kaynakları inceleyeceğim" deyince "şuraya da bakabilirsin" denir ama vize yerine geçen sunumdan sonraki eleştirilerde hocalar ayrıca kaynak önermez, bir mehmet hocada gördüm bunu).
bölümdeki adaşı ve unvandaşı diğer iki hoca** gibi öğrencilerin ilgiyle dinlediği bir isimdir. ayrıca türk ocaklarındaki görevi hasebiyle diğer ikisine karşı siyasi görüşlerini biraz daha açık eder, ha derste hiç öyle açıkça propaganda yaptığını görmedim o ayrı. sınavlarında da daha önce hiç görmediğim bir yer metodu kullanır, numara sırasına göre öğrencileri oturtur, belli bir numaranın üstünde numarası olanları diğer sınıfta (zorunlu derslerin başka şubesi olmayınca sınavları da epey kalabalık geçer malum) sınav ederdi.
  bölümdeki adaşı ve unvandaşı diğer iki hoca** gibi öğrencilerin ilgiyle dinlediği bir isimdir. ayrıca türk ocaklarındaki görevi hasebiyle diğer ikisine karşı siyasi görüşlerini biraz daha açık eder, ha derste hiç öyle açıkça propaganda yaptığını görmedim o ayrı. sınavlarında da daha önce hiç görmediğim bir yer metodu kullanır, numara sırasına göre öğrencileri oturtur, belli bir numaranın üstünde numarası olanları diğer sınıfta (zorunlu derslerin başka şubesi olmayınca sınavları da epey kalabalık geçer malum) sınav ederdi.
devamını gör...
ona bir şarkı bırak
          /aklına gelecek ayrılığımız
pişman olacaksın günün birinde/
      
  pişman olacaksın günün birinde/
devamını gör...
çığırmak
          iç anadolu'da genellikle seslenmak, ünlemak, söylemek anlamında kullanılan bir sözdür. eskiler türkü söylemek yerine türkü çığırmak der mesela.
      
  devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu
          öncelikle manyak değilim onu söyleyeyim. ama bir iki bir şey söyleyeceğim sonra siz kendi değerlendirmenizi yaparsınız olur mu?
sevdiğim insanları tanımadığım, onlar tarafından sevilmediğim, onları sevemediğim dönemlerini düşünüp üzülebiliyorum ben bazen. ne kadar çok şeyine tanık olamadım diye... mezuniyetlerinin hiçbirini görmedim güzelcimin. atandığında yanında değildim mesela. onunla bir sürü neşesini paylaşamadım. üzüntülerinin birçoğunda omuz olamadım ona. sarılamadım, saramadım, gözlerim yaşarmadı sevinçlerinin büyük bir kısmını yaşarken o. çok saçma geliyor şimdi. yani şimdi benim güzelcim olmuş bir insanın bana yabancı olduğu bir dönemi var düşünsenize. olabilir mi böyle bir şey? olmuş işte. hüzünlü bir yan yok mu şimdi bunda, siz söyleyin.
çok seviyorum seni kadın.
  sevdiğim insanları tanımadığım, onlar tarafından sevilmediğim, onları sevemediğim dönemlerini düşünüp üzülebiliyorum ben bazen. ne kadar çok şeyine tanık olamadım diye... mezuniyetlerinin hiçbirini görmedim güzelcimin. atandığında yanında değildim mesela. onunla bir sürü neşesini paylaşamadım. üzüntülerinin birçoğunda omuz olamadım ona. sarılamadım, saramadım, gözlerim yaşarmadı sevinçlerinin büyük bir kısmını yaşarken o. çok saçma geliyor şimdi. yani şimdi benim güzelcim olmuş bir insanın bana yabancı olduğu bir dönemi var düşünsenize. olabilir mi böyle bir şey? olmuş işte. hüzünlü bir yan yok mu şimdi bunda, siz söyleyin.
çok seviyorum seni kadın.
devamını gör...
vaticanum
          türkçeye "vatikan" ismiyle çevrilmiş, pegasus bünyesinden çıkmış olan jose rodrigues dos santos romanı.
bu kitabın diğer dos santos romanlarından ayrı olan birkaç kısmı var, onlardan bir tanesi bu romanın diğer romanlarından oldukça bayıcı bir ilerleyişe sahip olması ve anlattığı şeylerin kirliliğinin yüzümüze kış aylarında banyoda yüzümüze vurduğumuz soğuk su kadar sert bir şekilde çarpması.
spoiler vermeden romanın içeriğinden bahsedecek ve eleştirecek olur isek...
romanın başlangıcı tamamen gündeme oynama çabası gibi hissettiren ve yazıldığı dönemdeki en popüler terör örgütü olan işid'in vatikan'a sızması ve papa'yı kaçırması ile başlar. işid, bir video yayınlar ve bu videoda gece yarısı papa'nın öldürüleceğini söyler.
olaylar çok farklı yönde ilerler, insanlar sokaklara dökülür ve tam bu olaylar olur iken, vatikan'ın içerisinde araştırmalar yapan roman karakterimiz tomas noronha'nın, hristiyanlık tarihini tümden sarsacak bir şey keşfetmesi ile alevlenir ama başını alıp gitmez, adeta tam o kısımda tıkanır ve geri kalan kısım, sevgili jose rodrigues dos santos'un araştırma metinlerinin önümüze bırakılması ile sekteye uğrar.
geri kalan kısım ise rahatsız edici gerçeklerin ifşa edilmesi gibidir sanki, vatikan'ın sigara politikasından tutun, yıllardır kayıp olan emanuela orlandi vakası *ki bundan da kısaca bahsedecek olur isek, emanuela ablamız vatikan'da kıdemli bir görevlinin kızıdır ve kaçırılmıştır, bulunamaz, tüm dünya vatikan içerisindeki güç kavgasından şüphelenir ve hatta olaya fantastik bir boyut katarak bu kızın karanlık ayinlerde kullanıldığı gibi komplo teorileri öne sürerler, korkmayın spoiler falan yemediniz bu arada hiçbir şekilde* ve hatta papa'ya suikast girişiminde bulunmuş ağca'nın bağlantıları ile korkunç derecede uzun bir araştırma kısmı bizi bekler, anlatır anlatır durur, sedat peker gibi ifşa eder tüm yolsuzlukları ve bir anda roman aklına gelir, hikayeyi tamamlamak adına saçmalar da durur...
  bu kitabın diğer dos santos romanlarından ayrı olan birkaç kısmı var, onlardan bir tanesi bu romanın diğer romanlarından oldukça bayıcı bir ilerleyişe sahip olması ve anlattığı şeylerin kirliliğinin yüzümüze kış aylarında banyoda yüzümüze vurduğumuz soğuk su kadar sert bir şekilde çarpması.
spoiler vermeden romanın içeriğinden bahsedecek ve eleştirecek olur isek...
romanın başlangıcı tamamen gündeme oynama çabası gibi hissettiren ve yazıldığı dönemdeki en popüler terör örgütü olan işid'in vatikan'a sızması ve papa'yı kaçırması ile başlar. işid, bir video yayınlar ve bu videoda gece yarısı papa'nın öldürüleceğini söyler.
olaylar çok farklı yönde ilerler, insanlar sokaklara dökülür ve tam bu olaylar olur iken, vatikan'ın içerisinde araştırmalar yapan roman karakterimiz tomas noronha'nın, hristiyanlık tarihini tümden sarsacak bir şey keşfetmesi ile alevlenir ama başını alıp gitmez, adeta tam o kısımda tıkanır ve geri kalan kısım, sevgili jose rodrigues dos santos'un araştırma metinlerinin önümüze bırakılması ile sekteye uğrar.
geri kalan kısım ise rahatsız edici gerçeklerin ifşa edilmesi gibidir sanki, vatikan'ın sigara politikasından tutun, yıllardır kayıp olan emanuela orlandi vakası *ki bundan da kısaca bahsedecek olur isek, emanuela ablamız vatikan'da kıdemli bir görevlinin kızıdır ve kaçırılmıştır, bulunamaz, tüm dünya vatikan içerisindeki güç kavgasından şüphelenir ve hatta olaya fantastik bir boyut katarak bu kızın karanlık ayinlerde kullanıldığı gibi komplo teorileri öne sürerler, korkmayın spoiler falan yemediniz bu arada hiçbir şekilde* ve hatta papa'ya suikast girişiminde bulunmuş ağca'nın bağlantıları ile korkunç derecede uzun bir araştırma kısmı bizi bekler, anlatır anlatır durur, sedat peker gibi ifşa eder tüm yolsuzlukları ve bir anda roman aklına gelir, hikayeyi tamamlamak adına saçmalar da durur...
devamını gör...
george washington
          amerikan bağımsızlık savaşı'nda, koloni güçlerinin başkomutanı ve bağımsızlık sonrası a.b.d'nin ilk başkanıdır. 
onun başkanlığı sırasında beyaz saray'ın yapımı devam ettiği için, beyaz saray'da hiç oturmayan tek başkandır.
  onun başkanlığı sırasında beyaz saray'ın yapımı devam ettiği için, beyaz saray'da hiç oturmayan tek başkandır.
devamını gör...
normal sözlük kelimelik turnuvası
          merhabalar sevgili kelimelik turnuvası portakalları.*
ilk turun oyunları bugün bitmiş olursa bir üst tur için yeni kuraları çekebiliriz.
tabloda ismi geçen kullanıcılar eğer kelimelik kullanıcı isimlerini doğru vermedilerse daha önceden de söylediğim gibi karşılaşacağı oyuncuya bunu belirtip düzeltme yaparlarsa süper olur.
aynı grup içinde yer alan ve davet gönderildiği halde oynamayan oyuncularımız malesef hükmen yenik sayılacaktır.
yine aynı şekilde 12 saatlik hamle süremizi sonuna kadar kullanmamaya özen gösterirsek süper olur.
son olarak maçları yaptıktan sonra net sonuçlarınızı yine tanım olarak yazınız.
eğer takıldığınız bir durum olursa bir mesaj uzağınızdayım, iyi eğlenceler diliyorum.
  ilk turun oyunları bugün bitmiş olursa bir üst tur için yeni kuraları çekebiliriz.
tabloda ismi geçen kullanıcılar eğer kelimelik kullanıcı isimlerini doğru vermedilerse daha önceden de söylediğim gibi karşılaşacağı oyuncuya bunu belirtip düzeltme yaparlarsa süper olur.
aynı grup içinde yer alan ve davet gönderildiği halde oynamayan oyuncularımız malesef hükmen yenik sayılacaktır.
yine aynı şekilde 12 saatlik hamle süremizi sonuna kadar kullanmamaya özen gösterirsek süper olur.
son olarak maçları yaptıktan sonra net sonuçlarınızı yine tanım olarak yazınız.
eğer takıldığınız bir durum olursa bir mesaj uzağınızdayım, iyi eğlenceler diliyorum.
devamını gör...
erdoğan'ın dünyada ekonomisi en hızlı büyüyen ülke olduk demesi
          gerizekalı yerine koyulduğumuzun bir kanıtıdır.
      
  devamını gör...


