buradan izleyebilirsiniz
pakistan'da erkek çocuklarına uygulanan istismarla alakalı bir belgesel yayınlanıyor. otobüste toplu şekilde tecavüze uğrayan erkek çocuğuna tecavüz edenlerden biriyle de röportaj yapılıyor.

otobüste bir adam çocuğu taciz etmeye başlıyor sonra diğerleri de katılıp tecavüz ediyor. muhabirin siz de yaptınız mı sorusuna adam, "evet beni de davet ettiler başka ne yapabilirdim ki bende yaptım, reddetsem ayıp olurdu çocuk zaten ahlaksız o işlerde gönlü olan birisiydi " diyor.

ve çocuk tecavüzüne ne var ki bunda rahatlığıyla anlatan insanlar bu ülkede elini kolunu sallaya sallaya geziyor.
devamını gör...

aynen aynen. karadeniz'de rumlar ege'de yunanlılar anamızı seviyordu. çok güzel bir yerdi harbiden.
devamını gör...

yazarım ama yazmıyorum.
devamını gör...

etkinlik çok iyi, düşünen herkesi tebrik ediyorum.
bu soğukta hayvan dostlarımızı unutmamamız lazım.
devamını gör...

az önce iliklerime kadar dışlandığımı hissederken ardından yanıma gelene bakın
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

yenir mi ki bu?
devamını gör...

o eski halinden eser kalmamış olan platform. evet hala bir numara ona bir lafımız yok yalnız bariz yapılan reklamlar,para karşılığı girilen entryler bolca bulunan troller falan cidden mide bulandırıyor.
devamını gör...

salı günleri, saat 23:00 da canlı olarak sizlerle..

müzikler fena değil.

muhabbet de öyle.

ilginizi çeken ve üzerine konuşmak istediğiniz başlıkları yayından önce buradan yazabilir veya bana mesaj olarak atabilirsiniz.

faithfully yours
devamını gör...

gökkuşağındaki arada ki bir rengi gördüğünü sanmak gibi bir şey.
açık turuncu mu, koyu turuncu mu gördüm diye düşünürken, birden o rengin sarı olduğunu fark etmek, o esnada gökkuşağı da kaybolur. her şey başa sarar.
hava açmıştır en azından ordan bakmak lazım. açık hava candır, gerisi heyecandır.
devamını gör...

üstat kadir mısıroğlu *
devamını gör...

gercekte yasanmis bir hikayenin ele alindigi zana muhsen kitabi. bu eseri okudugumda tam tamina 12-13 yaslarindaydim sozluk. o yaslarda kolay kolay anlasilacak ya da okunacak bir kitap degil aslinda. lakin sanirim 30'lu yaslarima ragmen dun okumuscasina hafizamda bu kitap adina bircok detayi hatirliyorsam eger, o donem icerisinde yasimdan buyuk sikintilarla beni yuz yuze getirmesinden kaynakli oldugu kanısındayim.

eser bence en az ucurtma avcisi kadar populiterligi hakeden bir kitap ama nedense cok fazla okunduguna ya da bilindigine sahit olmadim.
hikayesi az once de belirttigim gibi yasanmis gercek bir hikaye. olay 1980'li yillarda yemen'de gecer.


zana ve nadia ingiliz bir anne, yemenli bir babanin kizlaridir. aile ingiltere'de yasamaktadir. 14-15 yaslarindaki bu iki kizkardesi babalari bir gun tatil ve akrabalari ziyaret bahanesiyle yemen'e gonderir. tabi amac ne tatildir ne ziyaret. aslinda babalari belirli bir para karsiliginda iki kiz kardesi bir aileye satmistir.
iki kiz kardes, kendileri gibi kardes olan iki adama sozde "es olma" niyetiyle satilmistir. gelin olarak gittikleri ev cehennem cukuru gibidir.
ozellikle zana karakteri itibariyla icinde bulunduklari kosullara karsi direnir, kabullenmez. kabullenmedikce de sindirilme adina her turlu iskenceye ugrar. esi ve ailesi tarafinda dovulur, ac-susuz birakilir, tecavuze ugrar, en zorlu isleri dayak yiye yiye yapar-yapmak zorunda birakilir. yanlis hatirlamiyorsam eger bir yemen gelenegi olarak sunnet dahi edilirler.

nadia ise daha icine donuk, daha sessiz daha uyumludur. sozde esi tarafindan sevilir, korunur. o da esini sever. sozum ona yasamlari daha gercekci bir evlilige benzemektedir. bu arada nadia'nin iki cocugu, zana'nin ise bir cocugu olur (gorsel zana ve nadia'ya aittir. sag taraftaki nadia soldaki kadin zana'dir).

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


seneleri bu sekilde gecer. gecer lakin anneleri olaylardan habersizdir. cok iyi hatirlamamakla birlikte; babalari onlari gonderdikleri tatil esnasinda, asik olup kendi rizalariyla evlilik yaptiklari gibi bir hikaye anlatir annelerine. lakin kadin gecen seneler icerisinde kizlarina hicbir sekilde ulasamadikca durumun hic de olmadigini yavas yavas idrak etme yoluna gider.

anneleri durum ile ilgili endiselerini yetkili mercilerle paylasir. cok fazla kale alinmaz. bir gazeteci yakiniyla kontak kurup durumu anlatir. ve arkadasinin yardimiyla kizlarinin icinde bulundugu cehennemden haberdar olur. sartlar arkadasinin destegiyle degisir. olay basina yansimasiyla ciddi bir ilgi ceker ve mesele artik ulkeler arasi burokratik bir krize donusur.
sonuc olarak anne kizlarina ulasir. yalniz bir sikinti vardir; zana ve nadia nufuslarina kayitli olmadiklari icin cocuklarini yemen'den cikaramazlar. zana cocugunu yemen'de birakmayi kabul eder. nadia ise bunu kabul etmez ve yemen'de yasamaya cocuklari icin devam eder.


hikaye bununla sinirli degil esasen ama kitap bu noktada biter. bundan sonraki hikayenin devami da nadia’ya sözüm var kitabiyla tekrar ele alinir. bu kitabi henuz okumadim ama internetten gordugum yorumlara gore, ilgili eser de zana'nin kardesini oradan kurtarma mucadelesini ele almaktadir.

iceriginden anlasilacagi uzere okurken fazlasiyla duygu yukleyecek dramatik bir kitap. eserin hafizanizda buyuk bir yer edinecegine eminim. bence "etkileyen" kitap listenizde mutlaka bulunacaktir. kesinlikle tavsiye edilir evet...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"unutmak kelimesi undan çıkmış. bildiğimiz un yani, hamur işi, öyleymiş. unutmak için un ufak etmek gerekiyomuş. birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. öyle yavaş yavaş gidermiş, yavaş yavaş unuturmuşsun.

- behzat ç.
devamını gör...

ben.
devamını gör...

büyük orta doğu projesi gerçek oldu. türkiye silahsız işgal edildi.
devamını gör...

2016 yılında gerçekleşen bu hikayenin kahramanları (bkz: npm) (bkz: kik) ve olayın gerçekleştiği tarihte 28 yaşında olan adam gibi adam (bkz: azer koçulu)'dur.

öncelikle azer koçulu'dan kısaca bahsedelim.

(bkz: richard stallman)'ın the gnu manifesto'sundan etkilenen azer koçulu açık kaynak topluluğu ile ilgili olarak "sahip olduğum her şeyi açık kaynak felsefesinden asla vazgeçmeyen insanlara borçluyum." der bu sebeple.

koçulu'nun npm üzerinde yayınladığı irili ufaklı paketleri bulunuyordu. bunlardan birisi de kik adında, programcıların şablon hazırlamalarına yardımcı olan bir paket.

aynı zamanda kik; bir mesajlaşma uygulamasının da adı imiş.

bu uygulamanın sahipleri de npm de kik için kendi paketlerini yayınlamak istemişler. bu sebeple de koçulu'ya 11 mart'da bob stratton'dan paketinizin ismini değiştirebilir misiniz? konulu bir mail gelmiş.

koçulu da ben bu isimle geliştiriyorum diyerek reddetmiş.

bunun üzerine "hıyarlık yapmak istemeyiz ama inatlaşırsanız avukatlarımızla bu işi çözmek durumunda kalacağız" diye cevap gelince koçulu bunlara s**tiri çekiyor.

başta avukatla tehdit ettiği için mi artık neyse para teklifi de koçulu'yu inadından vazgeçirmeyince bu sefer şirket (gbkz:npm) ile iletişime geçiyor.

npm'in ceo'su isaac schlueter kik adını stratton'a vermeyi kabul ediyor.

koçulu "sizi yıllardır tanıyan birisi olarak açık kaynak koda katkıda bulunanları tehdit eden kurumsal patent avukatlarının tarafını tutacağınıza asla inanmazdım" diye cevap veriyor bu harekete karşılık olarak. devamında ise "ya bana ait tüm paketleri derhal silin ya da bana nasıl sileceğimi söyleyin ben sileyim" diyerek postayı koyuyor.

yazışmaya buradan erişebilirsiniz


koçulu'nun bu son mailinden 2 gün sonra 22 mart'ta left-pad is not in the npm registry hatası ile başlıyor güne bir çok web sitesi.

işin ilginç tarafı bu sayfaların çoğu left-pad paketini bile kullanmıyordu. --en azından doğrudan--

işte krize sebep olan 11 satırlık kod

evet, bu siteler left-pad'i kullanmıyordu ama bu sitelerin çoğu facebook'a ait react paketini kullanıyordu. ve react de başka bir paketi o da başka bir paketi ve o da left-pad kullanıyordu. bunun gibi left-pad kullanan birçok paket vardı.

react - install fails - left-pad
npmjs.org tells me that left-pad is not available
(bkz: web of dependencies)

işin ironik tarafı bunlara sebep olan kik firmasının web sayfası da bu sorunla karşı karşıya kalmıştı *

sorunun farkedilmesinden bir saat kadar sonra koçulu, medium'da olayı anlatan bir yazı yazarak olayı kısaca açıkladı. ve protesto amacıyla şimdiye kadar yayımladığı 273 adet paketi protesto amacıyla sildiğini söyledi.

koçulu, "bu durum, npm'in, şirketleri halktan daha güçlü gören birisinin özel arazisi olduğunu anlamamı sağladı, ben ise halka güç vermek için açık kaynak yazıyorum" demişti.

kısa bir araştırma ile edindiğim bilgiler böyle. bu bilgiler ışığında azer koçulu'yu takdir ve tebrik ediyorum.
devamını gör...

!..ölüm var ölüm..!!

herhangi bak her - han - gi bir sebeple hüzünlendiğinde, üzüldüğünde, kırıldığında, kızdığında, hırslandığında, korktuğunda, merak ettiğinde ve baş edemediğinde, mutsuz hissettiğinde, özlem duyduğunda, acı hissettiğinde, aklına gelmeyen tüm o-lum-suz duygularında ha-tır-la…

edit: insan oğlunun veya kızının, bazen bir saat bazen yıllar sonrası için unutmak istemedikleridir.
ama bu tüm anlara bir not, bunu da hatırla..!
devamını gör...

dinozor billuruna doyurmuş yayın. ahahhahahahahahh
devamını gör...

jet akımları olarak da bilinen bu güçlü rüzgârlar, ortalama olarak ;
*1000 – 1500 mil uzunluğunda ,
*150 – 200 mil genişliğinde ,
* 10.000 – 15000 feet kalınlığında oluşuyor.
rüzgâr hızı: bir rüzgâr akımın jet akımı olarak adlandırılması için jet ekseninde rüzgâr hızının en az 60 knot olması gerekir. 250 hpa seviyesinde olan bir jet akımında rüzgâr hızı 60 ila 100 knot arasındadır. ancak zaman zaman jet çekirdeğinde rüzgâr hızı 120 ila 150 knot’a kadar çıkabilir. 150 knot rüzgâr hızına sahip jet akımları kuvvetli akımlar olarak değerlendirilir. rüzgâr hızının 250 knot’a kadar ulaştığı jet akımlarına çok seyrek rastlanılır ancak 300 knot hıza sahip jet akımı tespit edilmiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


polar ön akımlar 45 - 65 kuzey / güney 300 hpa - 30000 feet seviyesinde
sub tropical akımlar 20 – 40 kuzey / güney 200 hpa – 45000 feet seviyesinde
ekvatoral akımlar 10 – 15 kuzey / güney 100 hpa – 55000 feet seviyesinde
polar akımlar 70 – 80 kuzey / güney 50 hpa 75000 feet seviyesinde
yer alır. yani her enlemde farklı seviyelerde yer alırlar.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


jet stream'in belirtileri
bir jet stream alanını görerek tanımlamak çoğunlukla zordur. ancak jet streamin oluştuğu seviyedeki hava biraz nemli ise bu durumda jet ekseni civarındaki kuvvetli düşey hareketler mevcut su buharının civardaki çok soğuk hava nedeni ile buz kristalleri haline dönüşerek sirrüs bulutlarının teşekkül etmesine sebep olur (süblimleşme).
jet stream sirrüsleri, rüzgârların iyi izlenmesi halinde antisiklonik dönüş yapan kısımlarda oldukça sık gözlenebilir. jet streamin siklonik dönüş yaptığı yerlerde ise ender olarak sirrüs bulutları görülebilir.



jet akımlar ne işe yarar ?
dünyanın ekvatordan kutuplara doğru azalan şekilde ısınması ile dünya üzerinde sıcaklık farkı oluşmasını sağlanır. ekvatorda ısınan hava kütlesi ısınma ile yükselerek kutuplara doğru hareket eder. yeterli soğuma ile hava tekrar yeryüzüne dönerek yeniden ısınır ve döngü devam eder. jet akıntısının en önemli özelliği, kutuplardan ekvatora veya ekvatordan kutuplara esmesi durumunda hava sıcaklığı değişimine neden olmasıdır.



jet akımlar dünyanın dönüş yönünde eserler. kışın polar akımlar daha güneye yaklaşıp, soğuk havayı taşırken, yaz mevsiminde daha kuzeye çekilirler. polar vortex’in oluşmasında en etkili etmen de bu rüzgârlardır.
genellikle hava yolu taşımacılığında sıklıkla kullanılır bu rüzgârlar.
devamını gör...

dinlemek, anlamak, empati.
devamını gör...

muhteşem bir ordu sonbaharından günaydın
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim