normal sözlük’e girince bildirim görmek
bildirim görmek güzel ama mesaj görmek daha da güzel:) çok güzel, nahif insanlar var sözlükte. bu da ayrı bir mutluluk verici:)
devamını gör...
arnold schwarzenegger öldüğünde atılacak gazete başlıkları
hasta la vista, baby
devamını gör...
tercüman-ı ahval
şinasi ile agah efendi tarafından çıkarılan ilk özel gazetedir.
devamını gör...
vidkun quisling
#158727 tanımımda son paragrafta konu başlığımız olan şahıs hakkında ön bilgi vermiştim. biraz daha detaylı bilgi verelim:
kendisi norveçli bir subay olup 1887-1945 yılları arasında yaşamıştır. tarihe ii. dünya savaşı sırasında ülkesini nazilere işgal ettirmiş ve onlarla iş birliği yapmış bir hain olarak geçmiştir. öylesine biridir ki soyadı ingilizce sözlüklere hain, işbirlikçi kelimesinin karşılığı olarak girmiştir:
www.merriam-webster.com/dic...
dictionary.cambridge.org/di...
gerçek adı vidkun abraham lauritz jonssøn quisling olan hainimiz 1887'de norveç'te doğar. orduya girer ve 1918-19'da sovyetler birliği'nde st. petersburg, 1919-21'de helsinki'de askeri ataşe olarak çalışır. sscb de kaldığı süre boyunca sıkı bir komünizm karşıtı olur. yavaş yavaş önce italya, sonra almanya ve ispanya'da yükselen faşizme kayar. en büyük kahramanı adolf hitler'dir artık, sıkı bir nazi partisi hayranıdır. 1931'de norveç'in savunma bakanı olur, daha sonra 1933'te kahramanı hitler'i model alarak kendi faşist partisini kurmak için hükümetten istifa eder.
dünya savaşı başladıktan sonra quisling, hitler ile bir araya gelir ve açıkça kendi ülkesini işgal etmesini ister. 9 nisan 1940'ta, almanya'nın norveçi işgali başlar ve quisling, hükümetin başı olduğunu açıklar. ancak tabanı olmadığı için yeni hükümeti bir hafta içinde çöker, buna rağmen almanların desteği ile gene başta kalır. 1942'de almanlar onu “minister president=bakan başkan" olarak atar.*.
ne gariptir ki norveç halkının güçlü muhalefetine rağmen quisling, almanya'nın 1945'te teslim olmasına kadar iktidarda kalır. savaş sonunda yargılanan quisling, vatana ihanetten suçlu bulunur ve ölüme mahkum edilir. 24 ekim 1945'te oslo'daki akershus kalesi'nde idam edilir.
kendisi norveçli bir subay olup 1887-1945 yılları arasında yaşamıştır. tarihe ii. dünya savaşı sırasında ülkesini nazilere işgal ettirmiş ve onlarla iş birliği yapmış bir hain olarak geçmiştir. öylesine biridir ki soyadı ingilizce sözlüklere hain, işbirlikçi kelimesinin karşılığı olarak girmiştir:
www.merriam-webster.com/dic...
dictionary.cambridge.org/di...
gerçek adı vidkun abraham lauritz jonssøn quisling olan hainimiz 1887'de norveç'te doğar. orduya girer ve 1918-19'da sovyetler birliği'nde st. petersburg, 1919-21'de helsinki'de askeri ataşe olarak çalışır. sscb de kaldığı süre boyunca sıkı bir komünizm karşıtı olur. yavaş yavaş önce italya, sonra almanya ve ispanya'da yükselen faşizme kayar. en büyük kahramanı adolf hitler'dir artık, sıkı bir nazi partisi hayranıdır. 1931'de norveç'in savunma bakanı olur, daha sonra 1933'te kahramanı hitler'i model alarak kendi faşist partisini kurmak için hükümetten istifa eder.
dünya savaşı başladıktan sonra quisling, hitler ile bir araya gelir ve açıkça kendi ülkesini işgal etmesini ister. 9 nisan 1940'ta, almanya'nın norveçi işgali başlar ve quisling, hükümetin başı olduğunu açıklar. ancak tabanı olmadığı için yeni hükümeti bir hafta içinde çöker, buna rağmen almanların desteği ile gene başta kalır. 1942'de almanlar onu “minister president=bakan başkan" olarak atar.*.
ne gariptir ki norveç halkının güçlü muhalefetine rağmen quisling, almanya'nın 1945'te teslim olmasına kadar iktidarda kalır. savaş sonunda yargılanan quisling, vatana ihanetten suçlu bulunur ve ölüme mahkum edilir. 24 ekim 1945'te oslo'daki akershus kalesi'nde idam edilir.

devamını gör...
evlatlık olduğunuzu öğrenseniz biyolojik ailenizi arar mısınız sorunsalı
kim olduklarını merak ederdim, haklarında bilgi edinirdim, uzaktan görürdüm ama asla "canım anam babam" diyerek boyunlarına sarılmazdım. bunca sene beni yok sayanı ben var saymam, düzenimi de hiç bozmam. doğuranı değil, emek vereni bağrıma basarım.
devamını gör...
şu an ülkenin başına gelseniz yapacağınız ilk şey
hepinize benden yazım kuralları sözlüğü.
devamını gör...
insanın anlam arayışı
auschwitz'den bu yana insanın ne yapabileceğini biliyoruz.
hiroşima'dan bu yana da neyin tehlike de olduğunu biliyoruz.
kitabin son paragrafindaki son iki cumle. kitabi okumadiysaniz bu cumleler cok siradan gelecek. lakin kitabi okudugunuz zaman cumlelerin ne denli anlamli oldugunu hissederek anlayacaksiniz. kitap icin son zamanlarda okudugum en etkileyici kitapti diyebilirim. hatta muhtesemdi!
ilgili eser unlu psikolog viktor frankl tarafindan kaleme alindi. turkce cevirisiyle kitabin ismi insanın anlam arayışı. kitap saniyorum 30 farkli dile cevrilip, ozellikle amerika kitasinda oldukca talep gormesiyle bilindi. hatta konuyla alakali yazar katildigi bir tv show programinda kendisine yonetilen;
“dr. frankl, kitabınız gerçek bir bestseller oldu. böylesine büyük bir başari için ne hissediyorsunuz?” sorunuza cok anlamli bir cevap sundu;
bu soruya benim tepkim, her şeyden önce bugün bestseller konumundaki kitabımı, kendi açımdan bir başari olarak değil, daha çok, çağımızın içinde bulunduğu acınası durumun bir dışavurumu olarak gördüğümü söylemekten ibarettir; eğer yüz binlerce insan, yaşamın anlamına ilişkin çok az şey vaat eden bir kitaba yöneliyorsa, bu, insanların iliklerinde hissettikleri kavurucu bir sorun demektir...
yazar oncelikle siradan bir psikolog ve yazar degil. kendisi bizzat ikinci dunya savasi esanasinda auschwitz nazi toplama kampinda esir dusmus biri. kitabinda, kampin icerisinde edindigi deneyimleri, gozlemleri ve gozlemleri neticesinde olusturdugu logoterapi adindaki bir psikoterapi cesidini kismen ele almaktadir. dolayisiyla kitabin turunun de ne oldugunu soylemek tam olarak mumkun degil gibi. eser kismen psikoloji kitabi, kismen hatirat (anı) kitabi, kismen de tarih hatta deneme kitabi.
eser oldukca ince (168 sayfa) ve uc bolumden olusmaktadir. birinci bolumunde frankl toplama kampi ile ilgili deneyimlerine yer vermistir. ikinci ve ucuncu bolumlerinde sirasiyla yasamin, acinin, sevginin anlam ifadesine deginip logoterapi'nin tanimini ve acilimi yapmistir. oldukca sade bir dille kaleme alinmis bu arada, orjinal dili de almancadir. turkce cevirisini de oldukca begenmis bulundum.
kitapta yazarin savundugu cok onemli bir dava var. hatta bizzat kendisinin olusturdugu logoterapi'nin ana dusunce akimi da bu felsefe uzerine kuruludur. yazar der ki; insan hangi acilarla sinanirsa sinansin ki buna bir kampta zulm gormekte dahildir, onu ayakta tutan yegane sey halihazirda sahip oldugu bir amacidir. insani guclu kilan da acisini katlanabilir kilanda edindigi amaclaridir.
daha önce de söylediğimiz gibi, kamptaki bir insanın içsel gücünü yeniden kazanmasını sağlamaya yönelik bir çabanın, ilk önce ona gelecekte bir hedef göstermeyi başarması gerekiyordu. nietzsche’nin şu sözleri, tutuklularla ilgili her türden psikoterapi ve koruyucu ruh sağlığı çabalarının yol gösterici parolasi olabilir: “yaşamak için bir nedeni olan kişi, hemen her nasılca katlanabilir.” fırsat bulunur bulunmaz, varoluşlarının ürkütücü nasıl’ına katlanmalarıni sağlayacak bir güce ulaşmalari için, yaşamlarında bu insanlara bir neden -bir amaç- göstermek gerekir. yaşamında hiçbir anlam, amaç, hedef göremeyen ve bu nedenle sürdürmeyi anlamsız bulan kişinin vay haline! kaybetmesi uzun sürmeyecektir. bu tür bir insanin her türden yüreklendirici tartışmayı reddetmek için verdiği tipik karşılık şöyle oluyordu: “artık hayattan beklediğim hiçbir şey yok.” buna nasıl bir yanıt verilebilir ki?
şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki dünyada, kişinin en kötü şartlarda bile yaşamım sürdürmesine, yaşamında bir anlam olduğu bilgisi kadar etkili bir şekilde yardıma olan başka hiçbir şey yoktur.
biraz oncede dedigim gibi kitabi oldukca begendim, okurken gercekten bir seyleri hissettiren bir kitap. ara ara aglayip insanliginizdan utanmaniz bile mumkun hatta. "mutlaka okunmali" listesinin icerisinde yer alacak bir kitap bence. sahsi olarak birkac kere daha okuyacagima eminim. kitabi da tavsiye etmiyorum, "kesinlikle okumalisiniz" diyorum. . .
devamını gör...
mamudo kurban
canım mahzuni babanın mükemmel eserlerinden biri daha. orjinalinin yeri tabi ki bir başka. ama yine torunu sevgili yiğit mahzuni bu eseri de çok güzel cover olarak yorumlamış. keyifli dinlemeler
devamını gör...
musicbuddy
devamını gör...
buzdolabındaki yenmeyen pasta
bana bir anlam ifade etmemiş başlık. hiç bir pasta benim yaşadığım alanda yenmeden bırakılamaz. hiç bekletmem, kahvaltıda bile yerim.
devamını gör...
cinnet geçirten yazım yanlışları
toplumun %50-60'ı şarz, carz, jarz yazıyor halen, öğrenin artık şunu; şarj ulan bu, şarj!!
devamını gör...
evdekilere küsüp kızınca yapılanlar
sobali evde kuzey tarafindaydi odam . yazları orada yatardim .kışın yataklar birleşirdi soba kurulurdu beş kardeş aynı odada. bir gün küstüm gittim odamda yattım sanırım aralık ayıydı. sabaha ne kolumu ne bacağımı ne boynumu oynatabildim. her tarafım tutulmuş. o günden sonra kış ayında kusmedim.
devamını gör...
insanların yediğini,içtiğini,okuduğunu paylaştığı ya da ilgi görmek için türlü zırvalıkları yaptığı platform.sevgilisinden ayrılmak için story atıp anket yaptıran pelinsuları ile de meşhurdur. ayrıca çakma badboy berkecanlar da vardır onlarda ya araba içinde story atar ya da gece sokaktayken.kısacası insanların olmadıkları gibi görünmeye çalıştığı ve zırvaladığı sosyal medya platformu.
devamını gör...
kadınların kendini güldüren erkeklerden hoşlandığı tezi
kadinlar mizah anlayisi kendisininki ile denk gelen erkeklerden hoslanir.
genel olarak da insanlari birbirine yakinlastiran seylerin basinda gelir bu “ayni seylere gulebilmek” maddesi.
genel olarak da insanlari birbirine yakinlastiran seylerin basinda gelir bu “ayni seylere gulebilmek” maddesi.
devamını gör...
kum sanatı
masa aydınlatıcısı ve cam kaplı bir masa kullanılarak farklı renklerde ince kumun el ile işlenip görüntü oluşturulması ile yapılan bir sanat türüdür. hem rahatlatıcı hem de dinlendirici bir müzik çalarken merak duygusunun uyandırılması kum sanatının temel özellikleri arasında yer alır. gölgeleme tekniği, hatların ve ince işçiliklerin koyu renkli kum ile belirginleştirilmesi kum sanatının tekniğini ön plana çıkartır.
sonsuzluğu ölçülemez evrenin içinde dünya küçücük bir kum tanesiydi, minicik bir kum tanesi - cengiz aytmatov.
sonsuzluğu ölçülemez evrenin içinde dünya küçücük bir kum tanesiydi, minicik bir kum tanesi - cengiz aytmatov.
devamını gör...
eski türkçe kelimeler
arapça ya da farsça sözcükler yazılan başlık
devamını gör...
sezen aksu şarkılarında geçen mükemmel sözler
bu başlığı açtığım için gurur ve iftihar duyuyorum. hayırlı olsun. ilk siftah benden.
ve bir anda
bir başka aşkla alev alev
tutuşup da birden yeni baştan oldun
kendi canından
içimde kavga eden senler
bir bir barışıyor
ömrüme senden de önemli
bir şey karışıyor
84 çıkışlı bir başka aşk şarkısı. bu satırların derin incelemesini yapacağım
bir anda bir başka aşkla dediği şey normal aşkın yanında cinsel dürtü ve o anki heyecan ile duyulan aşk. bir başka aşk. alev alev eden, tutuşan ateş. yeni baştan oluyor sevgili. kendi canından. yeni bir birey, cenin habercisi mısralar. güzel bir gece sabahı kaleme alınmış gibi.
içimde kavga eden senler baya baya doğal seleksiyon ile elenen ve yarışan spermler. barışmaları ise gayelerine ulaşmaları. ömrüme senden de önemli bir şey karışıyor. döllenmiş yumurta hücresinin büyümesi, hormon dengesinin alt üst olması, beynin ve ruhun annelik mertebesine adım atması... çok şey anlatıyor bu şarkı.
ve bir kadından başkası yazamazdı böylesini. ve belki bir erkek de tam anlamıyla anlayamaz anlatmak istediğini. bir kanıt daha aysel'in ne kadar köklü, güçlü, ateşli, heyecanlı sözler yazdığına.
ve bir anda
bir başka aşkla alev alev
tutuşup da birden yeni baştan oldun
kendi canından
içimde kavga eden senler
bir bir barışıyor
ömrüme senden de önemli
bir şey karışıyor
84 çıkışlı bir başka aşk şarkısı. bu satırların derin incelemesini yapacağım
bir anda bir başka aşkla dediği şey normal aşkın yanında cinsel dürtü ve o anki heyecan ile duyulan aşk. bir başka aşk. alev alev eden, tutuşan ateş. yeni baştan oluyor sevgili. kendi canından. yeni bir birey, cenin habercisi mısralar. güzel bir gece sabahı kaleme alınmış gibi.
içimde kavga eden senler baya baya doğal seleksiyon ile elenen ve yarışan spermler. barışmaları ise gayelerine ulaşmaları. ömrüme senden de önemli bir şey karışıyor. döllenmiş yumurta hücresinin büyümesi, hormon dengesinin alt üst olması, beynin ve ruhun annelik mertebesine adım atması... çok şey anlatıyor bu şarkı.
ve bir kadından başkası yazamazdı böylesini. ve belki bir erkek de tam anlamıyla anlayamaz anlatmak istediğini. bir kanıt daha aysel'in ne kadar köklü, güçlü, ateşli, heyecanlı sözler yazdığına.
devamını gör...