o konuşur siz ağlar, o konuşur siz güler, o konuşur siz hak verirsiniz. türk sinemasının çok önemli oyuncularından biridir. hele bir sözü var ki ilk duyduğumdan beridir yıllardır hayatımda kullanıyorum.

'' sokak köpeklerine selam vermek, adam olmaya çeyrek var demektir.'' ne zaman kedi, köpek görsem işaret ve orta parmağımı kaşımın üzerine koyarak selam veriyorum.

ne demiş cames bond diyerek söylemeye başladığı atasözleri de bir hayli güzeldir.
devamını gör...

gerçek olan histir . dünyanın karmaşasından biraz olsun uzaklaşınca gelir oturur göğsüne. belki de bu yüzden dünyada kaos vardır . kaos biterse bu duygudan kaçınmak imkansız olur .
devamını gör...

mütemadiyen; ara vermeksizin, durmaksızın.
devamını gör...

üniversite stajını kamu da yaptım.devlet memurlarını genel olarak bilirsiniz, asık suratlı çok iş yapılmadığı halde sinirli ve kendini bir şey zanneden tipler(hepsine demiyorum ama çoğunluğu bu tanıma uyuyor)beni de en gıcığından birinin yanına verdiler hiçbir şey yaptırmıyor,konuşmuyor arada çıkın dışarı hava al diyor, eyvallah..sonlara doğru yaklaşıldığında ben staj dosyamı gösterip onaylatmaya götürdüm kendisine. kadın ne yaptıysam onaylamıyor okumuyor bile yazdığımı olmamış düzelt diyor. düzeltiyorum bunu çıkar diyor herşeyi yarım ağızla söylüyor. en sonunda benimki de kafa neticede ne yapmamı istiyorsunuz bana yol gösterin lütfen deyince, bastı kalayı bağırdıkça bağırıyor çıkın gidin görmek istemiyorum sizi diyor. biz de 2 kişi ağlamaklı çıkıyoruz odasından tuvalete giriyoruz diğer stajer kız da hüngür hüngür ağlıyor ben onu teselli etmeye çalışıyorum sonra ne mi oluyor?
aynen şöyle;
-sesin dışardan duyuldu hayırdır.
+kahkaha atıyor.. ay stajerlere bir bağırdım nasıl korktular..
-hadi ya az değilsin sende..
(hep beraber gülüyorlar)
devamını gör...

özgüvenimizin yüksek olmasının başkalarından saygı görmemize bağlı olması birçok konuyu açıklığa kavuşturuyor: insanlar neden borç batağında yüzen arkadaşından uzaklaşır da mevkii ve kariyer sahibi insanların peşinden koşar? neden son model otomobil sahibine saygı duyarız da işine dolmuşla gelen çaycıya tepeden bakarız? bunların nedeni şimdi açıklayacağım olguda yatıyor: snopluk.

snop sözcüğü "sine nobiliate" (soylu olmayan) sözcüğünün kısaltılmasına dayanıyor. google'da arattığımızda "züppelik" gibi bir anlam çıksa da günümüzde yüksek statülü olmadığı halde onlar gibi davranmaya çalışan, yüksek konumda olmayan insanlardan rahatsızlık duyan kişiler için kullanılıyor. snoplar tarih boyunca aristokrasiye ilgi duymuş, güçlü kişi her kimse onun peşinde koşmuştur. bu kimi zaman din görevlileri, kimi zaman askerler, kimi zaman ressamlar, kimi zaman sporcular, kimi zaman şairler olmuştur.

bir snopla arkadaş olmak , onun aradığı kişi değilseniz, çoğu zaman sinir bozucudur. siz istediğiniz kadar en iyi resimleri çizin, en karmaşık yazılımlar sizin klavyenizden çıksın hatta kara deliklerle ilgili yaptığınız çalışma bilim yarışmalarında ödüllere layık görülsün, eğer yaptıklarınız toplum tarafından konuşulmuyor, yeteneklerinizi kabul görmek için kullanmıyorsanız kuru bir kayıtsızlıktan başka bir şey görmeyeceksinizdir.

gelin görün ki snopluktan snopluk doğmaktadır. kanser hücrelerinin vücutta yayılım hızına paralel bir hız ile üzerimize gelen snopluk bizi hortumun içine çekmektedir. günün birinde biz de bir snop olup çıkmışızdır. sürekli küçümsenmek, bizi küçümseyenlerin ilgisini çekme çabasına dönüşmektedir.

bütün bunlar göz önüne alındığında yine de hayatları gücü kaybetme korkusuyla geçen bu insanları küçük görmektense onları anlamaya çalışmak hatta biraz da onlar adına keder duymak yerinde olacaktır.

güç sahibi olmamanın yaptırımı fakirlikse, snopluğun yaptırımı sürekli kıvranıp durmamıza sebep olan bir aşağılık duygusu ve derinlere doğru kayan bakışlarımız olacaktır.

kaynaklar:
1- www.nedirnedemek.com
2. alain de botton- statü endişesi
devamını gör...

doğal sakinleştiricilerin başında gelir.
devamını gör...

kazıklı maria'dan görüp geldiğim bir sözlük.şu ana kadar hiçbir sözlük kullanmamama rağmen gerek yaptığı yardımlar gerek sözlükteki ortam olsun beni kendisine bağlamış ilk ve tek sözlüktür kendisi.
devamını gör...

gülme krizi geçirten 7-8 yıl önce yapılmış harika edit. evet.

devamını gör...

daha çok ergenlerin ve çocukların sevdiği mecra. pandemi zamanı evde boş boş oturan, işi gücü olmayan insan sayısı arttığından bu tik tok mecrası tarihinin en hareketli zamanlarını yaşıyor ve ileride kırılamayacak rekorlar bugünlerde kırılıyor.

not : tik tok kullanmayan ve sevmeyen bir yazar beyanı.
devamını gör...

her geçen gün halkımdan daha çok nefret ediyorum.
devamını gör...

radikal feminist yazar valerie solanas'ın yazdığı, özgün adı "scum (society for cutting-up men) manifest" olan çılgın kitap. kitabın arkasında da yazdığı gibi sadece politik bir metin olarak bakmamak, bir sanat eseri, o yılların amerikan toplumunun ve kültürünün eleştirisi olarak okumak gerekir. ayrıca türkçeye çeviren ayşe düzkan'a da hakkını vermek lazımdır. türkçe baskıdaki solanas'ın hayatını anlatan kısım sayesinde manifesto daha anlaşılır bir hale gelmiştir.
devamını gör...

eskiden yurtdışı ülke videolarında karpuzun dilimle satıldığını görüp eheh ehe ehe yapardık. ne demişler gülme komşuna gelir başına!
devamını gör...

son derece itici ve hatta faşizan bir laf.

bakın bu laf kendi halindeyken bir sorun yok elbette.
fakat gelin görün ki öyle bir tonlama ve gururla söyleniyor ki insanın midesi bulanıyor.

herifle sohbet ediyorsun sudan havadan...
laf dönüyor dolaşıyor bir şekilde bu dine, siyasete, bilmem neye geliyor.
hooopp “elhamdulillah müslümanım”diyor.
peki neden bunu söyleme gereği duyuyor?
tamam söyledi hadi neyse de.
neden üstüne basa basa ve adeta gururla söylüyor?

şunu demek istiyor aslında.
ben müslümanım sen değilsin, bak ben gurur duyulacak bir şeye mensubum ama sen?
ben cennete gideceğim ama sen yanacaksın.
ve irdelesen daha neler neler.

çok ama çok itici geliyor bana.
bana ne ulan hıyar ağası senin ne olduğundan?
devamını gör...

sinaps bağlantılarını bir arada tutmaya çalışan presinaptik nöronda bulunup postsinaptik nörondaki nöroglin'e bağlanan özel moleküldür.
devamını gör...

kapalı ama yağmursuz havaların grubu.
devamını gör...

çaylaklarla bir sorunu olan yazarın açtığı başlık. az önce baktım son açtığı başlıklar hep çaylaklıkla alakalı. bence bu yazarımızı bir çaylak yapıp empati kurmayı öğretmeliyiz ama tabi moderatörlerimiz ne derse o.*

edit: çaylaklık mertebesine erişmiş. umarım empati yapmayı öğrenir*
devamını gör...

"kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş. iyi bir şey aslında. kimisi de "ya o ciğer bambaşkaydı be, onun gibisini bir daha bulamam" deyip depresyona giriyor."
psikoterapist h. alp karaosmanoğlu
devamını gör...

ne kadar mantıksızda olsa, maddi ve manevi açıdan tatmin olmayan insanların yapmaya devam edeceklerini düşündüğüm hadise. böyle mutlu oluyorlar çünkü. buda farklı bir haz alma yöntemi oldu.

tanım: gerçekten mantıksız olan eylem.*
devamını gör...

(bkz: imamhatipler kapatilsin)
devamını gör...

vardır elbet. ama ben insanın karakterinin yüzüne, gözlerine, sesine, ufacık mimiğine yansıdığını düşünenlerdenim.

gözler kalbin aynasıdır der susarım
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim