çaylak yazarlara, oy verileceği zaman tanımlar incelenip yapılmalı, üstünkörü okuyarak ya da okumadan oylamak makul olmaz. sonuç olarak tanım yazanı var, tanımcık yazanı var.
devamını gör...

şerefiniz kadar takı taksanız yeter.
devamını gör...

beyni uyusuk olmayinca dunyayi cekemeyen ve uyku problemi yasayan insanlarin ortak davranisi.

hayattan bir beklenti kalmayinca zaman kavraminin yitirilmesi ile orantili olarak artar, ne olacaksa olsun artik dedirtir.

bulundugun yerde sizma avantaji sayesinde yatakta kendi kendine düşünürken lafın lafı açması sebebini ortadan kaldirir.

sozun ozu, cheers mate!
devamını gör...

hafıza sarayı veya zihin sarayı tekniği diye de bilinen yöntem, asıl olarak hafızada tutulmak istenen bilgilerin mekanlarla bağdaştırılması tekniğidir. çok iyi bilinen sokak, ev, okul hatırlamak istenilen bilgilerle eşleştirilip belleğe yerleştirilerek uygulanır. sherlock holmes karakteri loci yöntemini kullanma konusunda en güzel örnektir.
devamını gör...

bolluk-bereket tanrıçasıdır ve anadolu'da özellikle frigya döneminde oldukça yaygın olarak görülür.
bereket dışında doğurganlığın da sembolüdür.
devamını gör...

(bkz: mirket)
şu tatlılığa bakar mısınız?
<3
devamını gör...

şimdi aklıma geldikçe kendime güldüğüm birtakım sözcükler.

leğen - lehen
yılan - ninan

konuyla doğrudan ilgisi yok ama yazmak geldi içimden; bir de domates yiyeyim diye, faydalı olduğunu ima etmek adına "domates kan yapar" diye beni zorladıklarında "yemeeem... kan olurum!" diye ağlardım. doğrudan beni kan yapacak sanıyordum *
devamını gör...

beyaz zambaklar ülkesi'ni okuyanlar kırsaldaki korkunç sefaleti ve cehaleti bilir. osmanlı kırsalı o dönem belki fin kırsalından bile beterdi. dönemin anadolu kırsalını anlatan tek bir eser dahi okumuş birinin içi sızlamıyorsa köy enstitülerinden komünist yuvası diye bahsetmesi normaldir. aynı zihniyet üniversiteyi de fuhuş yuvası olarak görüyor.

1923 yılında 5 bin okulu ve yalnızca 10 bin öğretmeni olan, neredeyse hiç doktoru olmayan fakir cumhuriyet'in en önemli kalkınma hamlesidir. halkın %80'inin kırsalda yaşadığı düşünülürse yeterli kaynağı olmayan genç cumhuriyet için son derece akılcı bir çözümdür. sonraki yıllarda iklim ve kırsal alan anlamında türkiye'ye benzer ülkelere de bu kalkınma metodu bm tarafından önerilmiştir. bu enstitüler sadece okur yazarlık değil, tarım ve sağlık gibi osmanlı kırsalının yüzyıllardır kökünü kazıyan dertlere de çare oluyordu. zaten çok hızlı netice vermişti: okur-yazarlık hızla yükselmiş, tarımsal üretim artmış, bebek ölüm oranları düşmüş ve nüfus da haliyle artmıştı.

proje doğu vilayetlerinde de uygulanabilseydi ne aşiretler ne de feodalite kalır, pkk gibi bir derdimiz de olmazdı. köylüyü topraklandırma yasasına karşı çıkan büyük toprak sahibi adnan menderes tarafından abd talimatıyla sonlandırıldı. gerisi malum.
devamını gör...

burhan altıntop'un çok iyi yaptığı yemek. hatta ifo'nun dikkatini bu yemekle çekmiş, tarifini bile vermiştir.
devamını gör...


kitapta dış dünyaya karşı oluşan körlük yavaş yavaş iç dünyanın aydınlanması ile devam eder. yani yıkılış zannedilen olay uyanış olarak kitapta sürükleyici bir hal alır. okurken acaba gözümüzle değil de beynimizle mi görüyormuşuz diyeceksiniz.

okunulası bir kitaptır.
devamını gör...

ikinci yeni şiiri temsilcilerindendir.
ikinci yeni'ye kadarki şiirleri ölçülü ve kafiyeli, konu olarak ise kendi hayatından izler görülen; aşk, ayrılık, yalnızlık gibi konuları işlemiştir.

ikinci yeni ile birlikte biçim ve öz yeniliğine gitmiş ve mensur şiir anlayışıyla yazmıştır. birçok şair zaman geçtikçe ikinci yeni şiirini terk etse de kendisi bir süre daha bu anlayışla yazmaya devam etmiş, 1967 sonrasında ''kayayı delen incir'' ve ''dün yok mu'' adlı şiir kitaplarında ikinci yeni'den bir bakıma kopmuş olduğunu göstermiştir.

''tamir ettirmedin gitti derler şu saati
ettirmek istiyor musun demezler.''
devamını gör...

diyelim ki kürtçe ana dilde ilkokullar, ortaokullar hadi bir de liseler kuruldu. ee üniversiteler onca bölüm. hadi o da oldu. sonra iş yerinde ne olacak peki türkiye’de çalışacaksınız ya hani. ilkokul düzeyinde türkçe öğrenemeyen biri sonra yarım yamalak öğrendiği türkçe ile ne kadar iş hayatına atılabilecek. bir zahmet yaşadığınız ülkenin dilini öğrenip, o dilde eğitim alın. tabi ben talep etmeyin demiyorum siz yine edin. yarın araplar da başlar arapça eğitim diye zaten.
devamını gör...

türkçe bilen biri tarafında; kısa cümlelerle ve her cümlede tek birim mesaj olacak şekilde yazılmasını dilediğim genelgedir.
devamını gör...

maskotunun maymun olduğu zamanlardı.
gerçekten kaliteliydi.
devamını gör...

hayao miyazaki’nin muhteşem bir animasyonu olan yürüyen şato filmini çoğumuz seyretmişizdir. diana wynne jones'un wizard's castle kitaplarından ilki olan howl's moving castle'da, kayan yıldız iken düşme sonrasında howl'un kalbiyle hayatta kalan çok sevimli bir karakter vardır: calcifer. yürüyen şatonun içindeki ocaktaki ateştir ama sadece şato için enerji üretmekle kalmaz; şatonun kaptanlığını da yapar. onun yanında asla sıkılmazsınız. kafa sözlük’e de bir calcifer lazımdı ve aramıza gelip bize pozitif enerji verdi. hoş geldin kıymetli yazar calcifer.
devamını gör...

sadaka devletinden beklenen bir hareket, verdikleri miktar 15 günlük fitre parası bile değil.

halk açken (bkz: itibardan tasarruf olmaz) diyip saraylar, villalar yaptıranlar;

boğazınızda kalsın.
devamını gör...

genç werther'in acıları = acıların çocuğu küçük emrah.
devamını gör...

yoldaş benjamin franklin'in yazarlara feda olsun diyerek başlattığı kitap kampanyasıydı spotifydı udemydi derken iyice cüzdanın dibini gören yönetimden yazarların açtığı başlık başına mangır isteme durumu.
neyse ki bugün cuma. her bir mod bir cami önüne mendil açarsa bu sorunu da çözebiliriz. ben sahte bebek alıp cami aramaya gidiyorum.
devamını gör...

aklıma anneannemin öğrettiği "yattım allah kaldır beni nur içine daldır beni can bedenden ayrılmadan imanla uyandır beni" duasını getiren başlık. çocukken uyumadan hep okur üstelik ulan allah'a emir mi veriyorum gücüne gider yav diyerek cümlelerin sonuna lütfen koyardım. çocuk aklı işte.
devamını gör...

belirsizliktir.

en kötü olasılık bile bilindiği müddetçe bertaraf edilebilir ancak bilinmeyen her zaman sizden güçlüdür. önlem alamaz, elimine edemezsiniz. sürekli bir ayak bağı olarak kalır önümüzde. en kötüsü bile olsa bilmek en iyisidir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim