kitap okuduğunuz zaman gözlerinizle okumanız gerektiğinin ıspatı niteliğinde golding romanı.

türkçeye mina urgan çevirmiştir.

peki neden gözlerimizle okumalıyız? efendim bir defa sineklerin tanrısı'na sürükleyicilikten uzak derseniz çarpılırsınız. kitabın hem ingilizce orijinalini, hem de türkçesini okudum ve bu konudaki görüşüm nettir. ziyadesiyle sürükleyici, üç boyutlu karakterlere sahip bir kitaptır sineklerin tanrısı.

kitaba kurgu yoksunu da elbette ki diyebilirsiniz ancak bu sizin sadece edebiyat kuramı bilmediğinizi ıspatlar. kitap, toplumsal düzenin olmadığı -daha doğrusu yeniden inşa edilmeye çalışıldığı- bir adada mahsur kalan çocukların işbu düzeni inşa çabasını ustalıkla anlatır; kurgunun belkemiği olarak kabul edilebilecek alt-metin açısından da ziyadesiyle zengindir, insan doğasının temeline dair rousseau'cu ya da hobbes'çu bir okumasını, hatta ve hatta marquis de sade merkezli bir okumasını dahi yapabilirsiniz.

vahşileşen insanın bir kısmının düzene, diğer bir kısmının ise kana susamışlığa ve düzensizliğe yönelmesi üzerinden, apollon-dionysos odaklı nietzsche'ci bir okuması da yapılabilir bu romanın. kaç farklı kuram saydığımı saydınız değil mi? güzel. zira bu kadar çok kuramla okunabilecek bir roman, iddia edildiği gibi kurgusuz olsa böylesine zengin bir hinterland'ı okuyucuya sunamazdı.

"adı duyulduğu için çok satanlar listesine girmesi" meselesine gelince; külliyen yalan. türkiye'deki baskısını iş bankası yayınları yapmıştır bu kitabın, doğal olarak da iyi satmıştır. zira iş bankası yayınları kötü kitaba kolay kolay yatırım yapmaz. kitabın özelliği "adı duyulduğu için çok satması" olsaydı, edebiyat bölümlerinin postmodern edebiyat kuramı dersinde okutulmazdı diye düşünüyorum.

ha bir de tabii, "çok satan kitap kötü kitaptır" mentalitesini artık bir kenara bırakalım yahu.

bir kitabın çok satmasıyla onun iyi ya da kötü olmasının alakası her zaman yok. ancak gidip de jane eyre'e "adı duyulduğu için çok satıyor" derseniz, rezil olmanız işten bile değildir. gerçi bi' saniye. ha. neyse, tamam.

iyi okumalar. ingiliz edebiyatının başyapıtlarındandır diyemem bu kitap için, ancak iyidir.

sosyologlar, psikologlar okurken bayağı eğlenebilir.

gerçi ben nereden bileceğim ya, uzman mıyım ben? keh keh. *
devamını gör...

doblosu yoksa inanmam.

enişte dediğin dobloyla aileyi pikniğe götürüp atletli bir şekilde mangalı yeller.
devamını gör...

bilim-kurgu/fantastik tür yapımdan ziyade biyografi özelliği olan tarihi bir filmdir ve bazı sözümona islam ülkelerinde yasaklanmıştır. türkiye'de yasaklanmamış olması hayret verici bir durum.

filmi izleyen herkes temelde peygamberin hayatının anlatıldığını pek tabii anlıyor. bilal bile anlar. fakat çoğumuz diğer çağrıları idrak etmemiş olmalıyız ki islam coğrafyasının yaşantısı film ile çelişmekte.

öncelikle filmde sık sık kadın erkek eşitliği, kız çocuklarına karşı insanlık dışı yaklaşımlar, kadının toplumsal hayattaki önemi gibi konulara değiniliyor. fakat günümüzde kadın erkeğin tahakkümüne maruz kalmakta, eşitlik dine ve fıtrata aykırı görülmektedir.

yine aynı filmde bir sahnede müşrikler müslümanlarla alay ederken "siz böyle giderse develerin de haklarını savunursunuz ki şimdiden onların sırtına çok yük koyulmaması gerektiğini savunuyorsunuz" minvalinde bir cümle kuralar. dönemin sahabelerinin hayvanlar konusundaki hassasiyet ile günümüzdeki müslüman toplumlarda hayvanlara yapılan zulüm, işkence hatta tecavüzler inancı anlama, yorumlama ve yaşama konusunda bir eksiklik olduğunu tekrar tekrar gösteriyor.

muhammed hem yaşamı boyunca hem de yoldaşlarına veda ederkenki hitaplarında ayrımcılığın, sınıf ayrımının, köleliğin, ırkçılığın kısacası bir insanın diğerinden üstünlüğünün islam'da yeri olmadığını ısrarla belirtmiştir. zaten bunun en güzel ifadesi de bizzat kendisinin de herkesle eşit olması, peygamber dahi olsa doğup, büyüyüp, ölmesidir. fakat maalesef kapitalizmin kıskacına hapsolmuş, sınıfsal ayrımların uçuruma dönüştüğü, modern köleliğin türediği, ırkçılığın revaçta olduğu bir dönemdeyiz. bu diğer coğrafyalarda olduğu gibi islam coğrafyasında da açıkça görülmektedir.

son olarak islam, müslüman, selam... bunlar hepsi aynı kökten türemiş kelimeler. hepsinin de anlam özü içinde barışı barındırmakta. hatta selamün aleykümün türkçe karşılığı "barış seninle olsun" demektir.
anlamı barış olan, mensupları karşılaştığında barış dileklerinde bulunan, mecbur kalınmadıkça asla savaşılmaması gerektiğini defalarca söyleyen bir din. fakat türkiye de dahil olmak üzere bu coğrafyada insanlar svaş çığırtkanlığı yapmayı marifet bilmekte, barışı savunanları hain ilan etmekten asla geri durmamaktadır.
devamını gör...

ben denizlerin, mavi oluşunu mürekkep balığına bağlar dım ,ahtapotlar mürekkepleri ni denize boşaltıyor deniz ondan mas mavi oluyor,zannederdim.
devamını gör...

caroline kepnes'in 2014 yılında yayımlanan romanından uyarlanmış olan dizide, new york'ta yaşayan joe goldberg isimli son derece zeki bir kitapçının, kitap dükkanına gelen guinevere beck'e aşık olması ve onda bir takıntı haline gelişi anlatılmaktadır. joe, ilk gördüğü anda beck’e aşık olur ve joe, sevdiği kız olan beck’in kalbini ve de aşkını kazanmak amacı ile her şeyi yapmaya çalışır.

beck’in kalbini ve de aşkını kazanmak amacı ile teknolojiyi kullanmak isteyen ve kullanmaya başlayan ve beck’i her yerden takip etmeye başlayan joe’nun takıntılı davranışları beck’in en iyi arkadaşı olan peach’ı şüphelendirmektedir fakat ona engel olamaz. joe, çabalarının sonunda beck’in erkek arkadaşı olmayı başarmaktadır. ancak joe takıntılı haline artarak devam edecektir.
devamını gör...

birini aşağılamak için "çocuk" kelimesinin kullanılması, toplumda çocuğun aşağılandığının göstergesidir. çocukların bir birey olarak değerli olduklarını düşündüğümden katılmadığım başlıktır.
devamını gör...

fark yaratabilen arıdır.
iyi veya kötü, sürüden ayrılmayı başarmış olandır.

edit: bu arada bu başlık bir yazar nickiymiş. biz de yazdık öyle kafadan.
devamını gör...

cemaatin ulan biz'de kılıyoruz aynı namazı ama adam maaş alıyor diye içinden geçirdiği kişi, özenilen meslektir.
devamını gör...

tutmayacak önermedir.

rafet’in şarkıları yürek kanatır, o kan damla damla akar pınarlardan, sel olur yıkar tüm dünyasını insanın.

*





devamını gör...

adamlar. aksini iddia eden bu gruptan habersizdir.
devamını gör...

“umut, içinde bulunduğu durumdan memnun olmayan kimseler içindir.”

prison break
devamını gör...

devamını gör...

abimin vefatından sonra bir süreliğine hafıza kaybı yaşadım. kendisiyle ilgili hiçbir şey hatırlamıyor, sanki hayatımdan silinmiş gibi hissediyordum. tek hatırlayabildiğim çocukluk zamanlarımızdı.

şöyle; aramızda sekiz yaş vardı ve uçurtma uçurmak için evimizden biraz uzakta açık alana götürürdü beni, bisikletinin ön kısmındaki demire otururdum ve o direksiyona yön verirken ben uçurtmayı kırmamak için dikkatle tutmaya çalışırdım(her defasında kırılır gidip yenisini alırdık). neyse bu hatırladığım tek anıydı ve bir süre sadece bunu zihnimde canlandırdım. kendisiyle küsmüştük alakasız bir nedenden ve son zamanlarında yanında olamadığım için epey üzgündüm.

o dönem erkek arkadaşım vardı ve benim için bir tshirt yaptırmış. üzerinde iki küçük çocuk vardı küçük kızın elinde uçurtma, abisinin elinden tutuyor ve bisikletle çok güzel bir yolda ilerliyorlar. altında da “barış daima içinde” yazıyordu.
hayatım boyunca aldığım en güzel hediye bu ve hep böyle kalacağına inanıyorum.
devamını gör...

unutamadığım, güneş batarken ardından tepelerin uyku vakti geldi teletabilerin cümlesiyle biten çocuk programı.
devamını gör...

ben ancak hava durumu yayını önerebilirim. o da olmaz herhalde. *
devamını gör...

mide problemimin sebebini buldum.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kimdir özgür insan? kendi kişiliğine
bütünüyle hakim olan; yoksulluktan,
ölümden, zincirden hiç korkmayan;
... heyecanlarına karşı gelen, şan ve şaşaayı
hiçe sayan; kendi kendine yetip de
başkasından hiçbir şey beklemeyen;
takıntısız bir küre gibi pürüzsüz,
talihe karşı pervasız, akıllı
ve yapayalnız olan insandır.

horatius
devamını gör...

hocam ama ayıp oluyor. sözlüğe giremedik kafayı yedik burada. ekşiye uçtum gittim sonra uludağ’a bi uğradım şuradaki kalite her iki sözlükte de yok anasını satıyım. rica ediyorum sözlükle oynamayın gidecek yerimiz yok. bak nasıl da sinirlendim ya!!!
devamını gör...

eskiden dikkatimi çekmeyen,okuduğum kitaplar sayesinde ilgi duyduğum,gezmeyi sevdiğim son durak.sessizlik ve yeşillik eksik olmaz.ölümü unutmamak için zaman zaman ziyaret edilmelidir.özellikle çok eski taşlar ve yazılar merak uyandırır.
devamını gör...

hani hanii nerde keşkee???küçükken en yetenekli olduğum oyundu. çamlak çömlek patlatmaktan tut ,, hızlı koşarak ebe sobe yapmaya.. şimdi de olsa oynasak keşke. *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim