türk tabipler birliğinin kelime oyunlu paylaşımı
devamını gör...
öz güven
özgüven,
bir odaya girip herkesten daha iyi olduğunu düşünmek değildir.
o odaya girip kendini kimse ile kıyaslama ihtiyacı duymammaktır.
dolores cannon
bir odaya girip herkesten daha iyi olduğunu düşünmek değildir.
o odaya girip kendini kimse ile kıyaslama ihtiyacı duymammaktır.
dolores cannon
devamını gör...
tıyneti bozuk
mayası bozuk, sütü bozuk, kanı bozuk deyimlerini karşılayan söylem.
edit: sevgili meja’ ın tanımıyla “tiyneti bozuk” olarak girdiğim başlığı doğru yazılımı olan “ tıyneti bozuk” olarak düzeltilmesini istedim. doğru bilinen bir yanlışımızı da düzeltmiş oldu sevgili meja. teşekkürler.
edit: sevgili meja’ ın tanımıyla “tiyneti bozuk” olarak girdiğim başlığı doğru yazılımı olan “ tıyneti bozuk” olarak düzeltilmesini istedim. doğru bilinen bir yanlışımızı da düzeltmiş oldu sevgili meja. teşekkürler.
devamını gör...
aşığım türk polisine
(bkz: benim memurum işini bilir)
devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
tanımlarını okumayı çok sevdiğim, bilgi fışkıran bir yazarımız. kendisini burada görmeye devam ederiz umarım. *
devamını gör...
bana gelsene kedi severiz gelirken kedi de getir
bu tam hicligindansi adlı yazarımızın söyleyeceği bir cümle.* ne zaman bize çağırsam sen gel der arada kediyi de getir der.**
devamını gör...
normal sözlük yazarları edebiyat topluluğu
“dünyaca kabul edilmiş bir gerçektir, hali vakti yerinde olan her yeni sözlüğün mutlaka bir edebiyat topluluğuna ihtiyacı vardır.”*
güncelleme: bir araya gelmek ve faaliyetlerine başlamak amacıyla discord sunucusunu kurmuş topluluktur. hatta 16 aralık 2020 çarşamba saat 21.00'de ilk toplantısını da gerçekleştirecektir. katılmak isteyen yazarların sunucu davet linkini göndermem için bana mesaj atması yeterlidir.
gün itibariyle kurulmuş, kafa sözlük'ün ilk gayriresmi yazar topluluğudur. amaç ve faaliyetleri henüz belirlenmemiştir. topluluğun 000001 no'lu üyesi* olarak aklıma gelenler:
- sözlükteki edebiyat temalı başlıkların sistemli bir şekilde arttırılması sağlanabilir.
- süreli ortak okuma etkinlikleri düzenlenebilir.
- elektronik ortamda edebiyat içerikli sohbetler-tartışmalar düzenlenebilir.
- yazarlara yönelik, tematik öykü ve şiir yarışmaları düzenlenebilir.
- edebiyatın üretici tarafında da yer alan sözlük yazarlarıyla birlikte fanzin-webzine yayınlanabilir.
ve daha birçok şey yapılabilir. tabii tüm bunların gerçekleşmesi için sözlüğün edebiyat ile ilgilenen biricik yazarlarının katılımına ihtiyaç vardır.
güncelleme: bir araya gelmek ve faaliyetlerine başlamak amacıyla discord sunucusunu kurmuş topluluktur. hatta 16 aralık 2020 çarşamba saat 21.00'de ilk toplantısını da gerçekleştirecektir. katılmak isteyen yazarların sunucu davet linkini göndermem için bana mesaj atması yeterlidir.
gün itibariyle kurulmuş, kafa sözlük'ün ilk gayriresmi yazar topluluğudur. amaç ve faaliyetleri henüz belirlenmemiştir. topluluğun 000001 no'lu üyesi* olarak aklıma gelenler:
- sözlükteki edebiyat temalı başlıkların sistemli bir şekilde arttırılması sağlanabilir.
- süreli ortak okuma etkinlikleri düzenlenebilir.
- elektronik ortamda edebiyat içerikli sohbetler-tartışmalar düzenlenebilir.
- yazarlara yönelik, tematik öykü ve şiir yarışmaları düzenlenebilir.
- edebiyatın üretici tarafında da yer alan sözlük yazarlarıyla birlikte fanzin-webzine yayınlanabilir.
ve daha birçok şey yapılabilir. tabii tüm bunların gerçekleşmesi için sözlüğün edebiyat ile ilgilenen biricik yazarlarının katılımına ihtiyaç vardır.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
yattığın yerden yazsan nolur
sirke küpü olsan nolur
bu dava vişnesiz de olur
böyle laflara karnımız tok
azcık da bana sallayın nolur
sirke küpü olsan nolur
bu dava vişnesiz de olur
böyle laflara karnımız tok
azcık da bana sallayın nolur
devamını gör...
yazarların liseyi bitirdiği sene
herkesin liseyi bitirdiğinde 18 yaşında olduğunu varsayarsak
lodos86 35
meja 43
meaksi 21
başımıza icat çıkarma denilen çocuk 70
kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası 36
hayvan herif 37 yaşındadır.
kognitif 33 yaşındadır.
lodos86 35
meja 43
meaksi 21
başımıza icat çıkarma denilen çocuk 70
kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası 36
hayvan herif 37 yaşındadır.
kognitif 33 yaşındadır.
devamını gör...
artık takipçileri görebilmek
evet sayın sözlük karma puanlarımı kullandığım en faydalı yeni özellik oldu kendisi. çünkü beni takip etmeye değer görmüş insanları merak ediyorum. yanlış anlaşılmasın da biraz da takibe takip takıntılıyım. ha beğendiğim yazarı bırak takibi kavgalı olsam bile sorgusuz takip ederim o ayrı.
devamını gör...
filistin denilince akla gelenler
ölen evladını kollarında taşıyan annedir ilk aklıma gelen. ama olsun ne önemi var? sonuçta topraklarını satmışlar,* ermeni soykırımını tanımışlar,* ayrıca araplardır.*
filistin; soykırıma uğrayan, diri diri yakılan, gaz odalarında öldürülen, aileleri gözlerinin önünde katledilen yahudilere insaniyetinden kapı açmıştır zamanında, onları kimse kabul etmezken onlar kabul etmiştir.* şimdi de insanlığının, merhametinin bedelini ödüyordur. her gün türlü sosyal medya, sözlük, blog ve benzerinde insanlara iyilik yapıp nankörlük bulduğundan yakınanlar bu halkı* fırsat buldukça yermekten geri kalmazlar.
yazıklar olsun denilecek nokta ise, hümaniteryenizmin dibine vurmuşların, çocukların kıyılmasına yalnızca sessiz kalmayıp aleyhlerinde konuşabilecek yüzü bulabilmeleridir. filistin'i savunmak için müslüman falan olmaya gerek yoktur, insan olmak yeterlidir. hiçbir şey yapamasan dahi üzüldüğünü belirtirsin, hadi diyelim o kadar ki tükendin, aleyhlerinde konuşmazsın.
aynı durum doğu türkistan için de geçerlidir. aynı durum dünyanın bilmem neresinde katledilen çocuklar, tecavüze uğrayan kadınlar için de geçerlidir. aynı durum, yarın bir gün; ateistler, deistler, budistler, şintolar haksız yere katlediliyorsa da geçerlidir. nitekim insan olmak bedavadır. bu katliamlardan sırf kendi dinine kendi ırkına kendi düşüncelerine mensup değil diye keyifle bahsedenler bir uzman desteği almalılardır, sosyopat olmaları hayli muhtemeldir.
filistin; soykırıma uğrayan, diri diri yakılan, gaz odalarında öldürülen, aileleri gözlerinin önünde katledilen yahudilere insaniyetinden kapı açmıştır zamanında, onları kimse kabul etmezken onlar kabul etmiştir.* şimdi de insanlığının, merhametinin bedelini ödüyordur. her gün türlü sosyal medya, sözlük, blog ve benzerinde insanlara iyilik yapıp nankörlük bulduğundan yakınanlar bu halkı* fırsat buldukça yermekten geri kalmazlar.
yazıklar olsun denilecek nokta ise, hümaniteryenizmin dibine vurmuşların, çocukların kıyılmasına yalnızca sessiz kalmayıp aleyhlerinde konuşabilecek yüzü bulabilmeleridir. filistin'i savunmak için müslüman falan olmaya gerek yoktur, insan olmak yeterlidir. hiçbir şey yapamasan dahi üzüldüğünü belirtirsin, hadi diyelim o kadar ki tükendin, aleyhlerinde konuşmazsın.
aynı durum doğu türkistan için de geçerlidir. aynı durum dünyanın bilmem neresinde katledilen çocuklar, tecavüze uğrayan kadınlar için de geçerlidir. aynı durum, yarın bir gün; ateistler, deistler, budistler, şintolar haksız yere katlediliyorsa da geçerlidir. nitekim insan olmak bedavadır. bu katliamlardan sırf kendi dinine kendi ırkına kendi düşüncelerine mensup değil diye keyifle bahsedenler bir uzman desteği almalılardır, sosyopat olmaları hayli muhtemeldir.
devamını gör...
zeki müren ve pump it şarkısı
quentin tarantino'nun yönetmenliğini yaptığı pulp fiction filmiyle tanınan pump it şarkısını hemen herkes dinlemiştir ya da melodisine kulak aşinalığı vardır sanıyorum. peki yabancı olarak bilinen bu şarkının zeki müren' le alakası neydi ve aslında kime aitti?
şarkı filmden sonra oldukça popüler olmuş ve hatta dinlenme rekoru bile kırmıştı. bestesi rock gitarist dick dale' e ait olduğu düşünülse de şarkı abd' den oldukça uzaktaydı. ama yine de bir süre bestecisinin dick dale olduğu söyleyerek mevzu kapatıldı. fakat bir kaç sene sonra, 2004 yılında düzenlenen atina olimpiyatları esnasında yunan sanatçı anna vicci' nin orijinal sözleriyle şarkıyı yeniden seslendirmesi sonucu kime ait olduğu konusu tekrar açıldı. şarkının esas adı pump it değil, osmanlı rumları' nın kullandığı ve mısırlı anlamına gelen "misirlou" idi ve şarkının sözleri mısırlı bir gencin yaşadıklarını anlatıyordu.
şimdi gelelim zeki müren' le olan alakasına. alanındaki uzmanlar şarkıyı tekrar araştırdıktan sonra türkiye' de de şarkının izlerine rastlamıştı. zeki müren, aynı besteyi farklı sözlerle dick dale' den yıllar yıllar evvel zaten seslendirmişti. fakat şarkının atina' ya oradan da amerika' ya gidişi rum ve yunan göçmenler sayesinde oldu. şuan şarkı yunanlara ait olarak bilinse de esas besteleyen kişinin kim olduğu bilinmediğinden bu anonim olarak kabul gördü.
dinlemek isterseniz üç versiyonun da linklerini sizler için bırakıyorum. buyurunuz,
buradan bu herkesin bildiği versiyon
buradan bu asıl olduğu söylenen, misirlou versiyonu
buradan ve bu da zeki müren'in yorumladığı versiyonu
iyi günler dilerim.
şarkı filmden sonra oldukça popüler olmuş ve hatta dinlenme rekoru bile kırmıştı. bestesi rock gitarist dick dale' e ait olduğu düşünülse de şarkı abd' den oldukça uzaktaydı. ama yine de bir süre bestecisinin dick dale olduğu söyleyerek mevzu kapatıldı. fakat bir kaç sene sonra, 2004 yılında düzenlenen atina olimpiyatları esnasında yunan sanatçı anna vicci' nin orijinal sözleriyle şarkıyı yeniden seslendirmesi sonucu kime ait olduğu konusu tekrar açıldı. şarkının esas adı pump it değil, osmanlı rumları' nın kullandığı ve mısırlı anlamına gelen "misirlou" idi ve şarkının sözleri mısırlı bir gencin yaşadıklarını anlatıyordu.
şimdi gelelim zeki müren' le olan alakasına. alanındaki uzmanlar şarkıyı tekrar araştırdıktan sonra türkiye' de de şarkının izlerine rastlamıştı. zeki müren, aynı besteyi farklı sözlerle dick dale' den yıllar yıllar evvel zaten seslendirmişti. fakat şarkının atina' ya oradan da amerika' ya gidişi rum ve yunan göçmenler sayesinde oldu. şuan şarkı yunanlara ait olarak bilinse de esas besteleyen kişinin kim olduğu bilinmediğinden bu anonim olarak kabul gördü.
dinlemek isterseniz üç versiyonun da linklerini sizler için bırakıyorum. buyurunuz,
buradan bu herkesin bildiği versiyon
buradan bu asıl olduğu söylenen, misirlou versiyonu
buradan ve bu da zeki müren'in yorumladığı versiyonu
iyi günler dilerim.
devamını gör...
2021 bayram temizliklerinin iptal olması
biri anneme kuralları çiğnememesi gerektiğini söylemeli
devamını gör...
belki de mutluluk
sadece bir ödül mekanizmasıdır. mutluluk hiçbir zaman sonsuz olmaz, o duruma alışıldığı zaman anında değerini yitirir.
devamını gör...
morgenland chamber orchestra
“kemerleri bağlayın”
öncelikle bir festivalden bahsedelim. 2005 yılında almanya’da başlatılan morgenland festivali. farklı kültürlerde sanatsal faaliyetleri buluşturan festival tiyatro, resim gibi alanlarda ortak çalışmalar sunar. bu festivalin bir de orkestrası vardır ki, deyim yerinde olarak söyleyeyim müthiştir.
festival orkestrası batı müziğini, orta doğu ile sentezleyerek akıllara durgunluk verecek işler ortaya çıkarmıştır. kurucusu michael dreyer’dir.
bu festivalin bir manifestosu var. amaç, bölgesel çağdaş müzikleri, orta doğu coğrafyasının müzik kültürünü tanıtmak. bunu tiyatro, resim ve diğer sanat etkinlikleri ile insanlara sunuyorlar. festivalin orkestrası ise festivalin geniş kültür birikimine sahip özelliğine cevap verebilecek nitelikte olması sanırım. bu özelliği ile dünyaca tanınan bir orkstra olması şaşırtıcı değildir.
festivale azerbaycan'dan alim qasimov ve salman gambarov, türkiye'den aynur doğan, iran'dan kayhan kalhor, ermenistandan jivan gasparyan gibi sanatçılar katılıyor. sanatçıların arkasında duran orkestra üyelerinin ise haddi hesabı yok. vokalde aynur doğanla beraber ibrahim keivo, kinan azmeh klarnette, cemil qoçgiri sazda,rony barrak darbukada, hüseyin zahawi erbanede.
bir müzik şölenidir. yaylı çalgıların, perküsyonla dans etmesi izleyenleri nirvanaya çıkarır orada bırakır.
şimdi sizlere yaklaşık 17 dakikalık bir görüntü bırakıyorum. 5 dak. 30 saniyeden sonra uçuş başlıyor.
“kemerleri bağlayın”
uçuşagider
kaynak: bilgilerin bir kısmı ekte olan siteden alınmıştır.
kaynak
öncelikle bir festivalden bahsedelim. 2005 yılında almanya’da başlatılan morgenland festivali. farklı kültürlerde sanatsal faaliyetleri buluşturan festival tiyatro, resim gibi alanlarda ortak çalışmalar sunar. bu festivalin bir de orkestrası vardır ki, deyim yerinde olarak söyleyeyim müthiştir.
festival orkestrası batı müziğini, orta doğu ile sentezleyerek akıllara durgunluk verecek işler ortaya çıkarmıştır. kurucusu michael dreyer’dir.
bu festivalin bir manifestosu var. amaç, bölgesel çağdaş müzikleri, orta doğu coğrafyasının müzik kültürünü tanıtmak. bunu tiyatro, resim ve diğer sanat etkinlikleri ile insanlara sunuyorlar. festivalin orkestrası ise festivalin geniş kültür birikimine sahip özelliğine cevap verebilecek nitelikte olması sanırım. bu özelliği ile dünyaca tanınan bir orkstra olması şaşırtıcı değildir.
festivale azerbaycan'dan alim qasimov ve salman gambarov, türkiye'den aynur doğan, iran'dan kayhan kalhor, ermenistandan jivan gasparyan gibi sanatçılar katılıyor. sanatçıların arkasında duran orkestra üyelerinin ise haddi hesabı yok. vokalde aynur doğanla beraber ibrahim keivo, kinan azmeh klarnette, cemil qoçgiri sazda,rony barrak darbukada, hüseyin zahawi erbanede.
bir müzik şölenidir. yaylı çalgıların, perküsyonla dans etmesi izleyenleri nirvanaya çıkarır orada bırakır.
şimdi sizlere yaklaşık 17 dakikalık bir görüntü bırakıyorum. 5 dak. 30 saniyeden sonra uçuş başlıyor.
“kemerleri bağlayın”
uçuşagider
kaynak: bilgilerin bir kısmı ekte olan siteden alınmıştır.
kaynak
devamını gör...
günaydın sözlük
eski gücümü toparlamaya çalışıyorum. artık ne yapacağımı nasıl ayakta kalacağımı zor günlerimde kimin yanında olup kimlerin olmadığını idrak ettim. dinlenemedim ama içimde ki hatta hayatta kalma mekanizmam olan savaşma arzum geri geliyor. kronik hastalıklarım var yine doğuştan gelen ve kontrol altına almaya çalıştığım ruh hastalığım, her iki gözümde yaşadığım problemler, duyarsız ve beni bu hale getirmeye sevk eden bir aile. öleceksem acı çekerek değil savaşarak öleceğim. herkese günaydın.
devamını gör...
ajanda kullanamamak
kendimde en sevmediğim şeylerden birisi sanırım bu. ajanda kullanamamak bana göre normal bir şey çünkü düzgün bi şekilde ajanda kullanan 3-5 kişi gördüm hayatımda ki gidip de tebrik etmişliğim bile var*. ama ben hem düzenli bir şekilde ajanda kullanamayan hem de defter/ajanda almaya bayılan, her gördüğüne atlayan biriyim. evde kullanmadığım bi sürü boş not defterim ya da ajandam var ve nası değerlendirebileceğimi bile bilmiyorum**.
devamını gör...
akrabaların sosyal medyada takip isteği göndermesi
isteği bekleterek karşılık verdiğim durumdur. neden kabul etmedin derlerse instagram'ı aktif olarak kullanmadığımı söylemeyi düşünüyorum. hayır siz beni sevmezsiniz ben de sizi. sırf dedikodu malzemesi çıkar mı diye takip etmek istiyorlar.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en büyük zaafları
sevdiğim insanlar, sevdiğim kitaplar, sevdiğim eşyalarım... kısacası sevdiğim her şeye zaafım var benim. ama tabii en büyüğü sevdiğim bey*.
devamını gör...
non c'è niente
ilk defa sözlerini değil de melodisini çok sevdiğim bir şarkıyı paylaşıyorum.
bazı şarkılar tatlı bir rüzgar esintisi gibi.
güzel bir hava katıyor ortama
ve melodilerin ulaştığı her yerde çiçekler açıyor sanki
her şeyin mis gibi kokmasına sebep oluyor
duyuyor musun?
bazı şarkılardan biri çalıyor, evet tam şuan
nasıl ses gelmiyor ya?
asağıdaki şarkıyı açıp dene bir de..
non c'è niente..
iyiki var bazı şarkılar..
ve bazı şarkıları öylesine dinlersin.
sözlerini bilmeden, melodilerini kimseye benzetmeden. sadece öylesine.
öylesine dinlediğimiz şarkılar daha çok biz değil mi?
bence öyle..
bazı şarkılar tatlı bir rüzgar esintisi gibi.
güzel bir hava katıyor ortama
ve melodilerin ulaştığı her yerde çiçekler açıyor sanki
her şeyin mis gibi kokmasına sebep oluyor
duyuyor musun?
bazı şarkılardan biri çalıyor, evet tam şuan
nasıl ses gelmiyor ya?
asağıdaki şarkıyı açıp dene bir de..
non c'è niente..
iyiki var bazı şarkılar..
ve bazı şarkıları öylesine dinlersin.
sözlerini bilmeden, melodilerini kimseye benzetmeden. sadece öylesine.
öylesine dinlediğimiz şarkılar daha çok biz değil mi?
bence öyle..
devamını gör...