başarısız olması nedeniyle merzifonlu kara mustafa paşa'nın idamına yol açmış kuşatmadır. asıl nedeni başarısız olması mıdır yoksa viyana kuşatması'nı başlatması mıdır tartışılır. hatta bunlara; kuşatma sırasında viyana'daki hazineleri yağmadan koruma çabası da eklenebilir.

avusturya seferi'ne çıkıldığında kurulan savaş divanında yanıkkale* üzerinden mi viyana üzerinden mi gidileceği tartışılmış, diğer divan üyeleri yanıkkale üzerinden gidilmesi gerektiğini savunmuştur.
devamını gör...

bana,
"hayır monde, çok safsın. seni ilerde üzmek istemiyorum."
denildi..*
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

mitka grıbçeva'nın savaşta ölen arkadaşlarının anısına yazmış olduğu kitabın adıdır.

bir partizanın gözünden faşizme karşı verilmiş mücadelenin kanlı canlı tanığı oluyorsunuz. mücadele nedir, ne değildir? sorusunun yanıtını bu kitapta rahatça bulabilirsiniz. ha cevap hoşunuza gider ya da gitmez, ben o kısmına karışmam. zaten 7. bölüme kadar gelmişseniz ve devam edebilecek coşku ya da okuma isteği içinizde yoksa, kitabı hafifçe kapatıp, uygun bir yere bırakınız. tabi kitap bıraktığınız yerde kalmasın zira kitabı okuyabilecek ve bu kitaptan bir şeyler çıkarabilecek insanlar elbette vardır/olacaktır. elden ele dolaştırıverin bir zahmet. okuyamamış olsanız da çorbada tuzunuz bulunsun. bulunmasa da olur, bilemedim şimdi.

bende kitabın 1976 ve 1978 yılı basımları var. kitabı haşmet matbaasında dizip basmışlar. yeni basımlarına da biraz göz gezdirmişliğim oldu. lakin yeni çevirilerden aynı tadı alamadım. belki kusur bendedir ya da çeviriler cidden kötüdür o konuda da kesin bir şey söyleyemeyeceğim. ben şerhimi düşmüş olayımda sıkıntı çıkmasın kafası ile hareket edeyim, eşeği sağlam kazığa bağlayayım. eşek aşırı inatçıysa da benim yapabileceğim bir şey yok. neticede kazık sağlam, ondan eminim.

bak konu yine dağıldı. hep böyle oluyor. durağanlık kötü şey zaten sürekli evrilmek falan lazım. kitapta biraz bundan bahsediyor. bir kibritte sen çak olayı gibi düşünün. zaten kibriti çakmaya üşenenler için çakmak var, o olmadı pürmüz var. ya da her zaman yaptıkları gibi hazır yemek söylesinler. ama kitabı bıraktıkları yeri sakın unutmasınlar, söylediğim gibi birine lazım olur. okumakta bir mücadele biçimidir falan filan fişman...

ben kestirmeden arka kapağı iliştireyim şuraya zira bu başlık iyi yerlere gitmiyor *

1940'larda faşizm bütün ağırlığıyla ülkeye yerleşmiştir. yöneticiler bir yandan yabancılarla, nazilerle işbirliği yapmakta, öte yandan kendi halkının gün geçtikçe daha kötü koşullarda yaşamasını sağlamaktadır.

bu romanın yazarı mitka grıbçeva, o yılların bulgaristan'ının en önde gelen partizanlarından birisidir. faşizmin en karanlık günlerinde, çeşitli kademelerden geçerek bir partizan müfrezesine girer. artık ognyana'dır adı... ognyana ve partizan arkadaşları faşizmle savaşmaya başlarlar. ve bu savaş, faşizmin kesin yenilgisine kadar sürer...

habora kitapevi yayınları /1978
devamını gör...

bir ihsan oktay anar kitabıdır.
bütün ihsan oktay anar kitapları gibi çok değişik ve çok güzeldir.
şu an tanım gireceğim için kitap önümde ve tebessümle bakıyorum.
ihsan oktay anarın en kısa kitabıdır ama kısa olduğuna aldırmayın çünkü diğer kitapları gibi çok yoğun ve okuması zor bir kitaptır. hırs ve zekanın ne kadar kötü sonuçlar doğurabileceğini ne kadar kötü olabileceğini anlatır kitap.
ayrıca kitabı açar açmaz kitabın adını görürsünüz ve altında eski zaman mucitlerinin inanılmaz hayat öyküleri yazar.
ilgi çekici okunması gereken bir eserdir.
tanımımın bir şey anlatmadığının farkındayım zaten tanımım kitap hakkında bir şey anlatamazdı.
kitabın arkasında şöyle bir yazı var ve bu yazı bütün ihsan oktay anar kitapları için geçerlidir.
okuyanın okumayanlara kolay anlatamayacağı, hayal gücünün sınırsızlığını gösteren çizimleriyle insanın birileriyle paylaşmak isteyeceği romanlardan kitab-ül hiyel.
bende sizinle paylaşmak istedim sayın yazarlar.
--- alıntı ---

insanoğullarının hayatları da hayalden çok hiylelerle dolu olduğu için eserine kitab-ül hiyel adı verdiğini rivayet etmiştir.

--- alıntı ---
devamını gör...

twitter da denk geldiğim ve çok güldüğüm kevser'in mutfağı yemek tarifleri youtube kanalındaki "yağsız patlamış mısır tarifi" videosuna gelen yorumlardir.
ablamız bu videosu sayesinde meşhur olmuştur.

gelen yorumları bırakıyorum hemen.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
videonun linki
devamını gör...

tüm islam aleminin kandili mübarek olsun.
devamını gör...

sevdiğim birinin vefatında yaşadığım duygular
devamını gör...

kırtasiye ve hediyelik eşya mağazalarına bayılıyorum. ocağıma incir ağacı dikmeden de çıkmıyorum.
devamını gör...

pek bir şey yapamıyorum. baş ağrısı, arkasından da bir mide bulantısı geliyor.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ezginin günlüğü - eksik bir şey

şarkı sözleri
eksik bir şey mi var hayatımda
gözlerim neden sık sık dalıyor
eksik bir şey mi var hayatımda
gökyüzü bazen ciğerime doluyor

öyle bir şey ki bu, kolay anlatamam
atsan atılmaz satsan satamam
eksik bir şey mi var, anlayamam
bak çayım sigaram her şeyim tamam
eksik bir şey mi var, anlayamam
bak çayım sigaram her şeyim tamam

kalksam duraktan dolmuş gibi
arka koltukta unutulmuş gibi
terliklerimle gelsem sana
sonunda aşkı bulmuş gibi
terliklerimle gelsem sana
sonunda aşkı bulmuş gibi

eksik bir şey mi var hayatımda
gözlerim neden sık sık dalıyor
eksik bir şey mi var hayatımda
gökyüzü bazen ciğerime doluyor

kalksam duraktan dolmuş gibi
arka koltukta unutulmuş gibi
terliklerimle gelsem sana
sonunda aşkı bulmuş gibi
terliklerimle gelsem sana
sonunda aşkı bulmuş gibi

sonunda aşkı bulmuş gibi...



devamını gör...

benim gibi gazetelerin uzun uzadıya yazılarından hoşlanmayan ya da her ne sebepleyse işte; linke bakmak istemeyenler için temize çekeyim.
0-) 21 haziran 2021 tarihli cumhurbaşkanlığı kabinesinde ele alınmış kararlarmış.
1-) 1 temmuz perşembe sabah 5'e kadar kısıtlama varmış. sonra istediğimiz gibi çıkıp seyahat edebilecekmişiz.
2-) ilgili prosedürler kapsamında ara vermiş tüm iş yerleri işine devam edebilecekmiş, sayı kısıtlamaları olmayacakmış.
3-) sinema salonları açılacakmış. yazmamışlar ama tiyatrolar da açılıyordur umarım.
4-) kahve ve kıraathanelerde batağın 101in dibine vurabilirmişiz. yaşlı amcalar, umutsuz gençlik ve tatil beldesi tayfaya duyurulur.
5-) müzik yayınları gece 12'ye kadarmış.
6-) nargile yasağı devam ediyormuş. dar paçalılar ve suriyeli kardeşlerimiz için üzgünüm.
7-) yine ilgili prosedürlere uyulması kaydıyla sivil toplum kuruluşları, sendikalar, meslek kuruluşları gibi örgütler açık alanda kişi başına en az 4 metre, kapalı alanda 6 metre alan bırakmak şartıyla organizasyonlarını / toplantılarını gerçekleştirebileceklermiş.
8-) nikah ve düğünler serbest malum. ikramlar da serbest olacakmış, müzik varsa gece 12ye kadarmış. en mutlu gününüz diye kimseyi rahatsız etme hakkınız yokmuş malum.
9-) oyun, dans, halay, gösteri vs. yine mesafe kurallarına dikkat etme kaydıyla *serbestmiş. kapalı alanda katılımcılar için kişi başı 6 metre kuralı dışında kısıtlama yokmuş. *
10-) konser ve festivaller serbestmiş. yine açık alanda 4, kapalı alanda 6 metre kare alan ve temizlik maske mesafe şartı ile.
11-) toplu taşımayla seyahatlerde yolcu kısıtlamaları kalkıyormuş, 18 yaş altı ve 65 yaş üstü için olan sınırlamaları da kaldırmışız.
12-) konaklama tesislerinde yine belli kurallara uymak şartıyla kısıtlamalar kaldırılmış.
13-) kamu kurum ve kuruluşlarındaki mesai saatleri normal düzene geri dönecekmiş.
14-) sınır kapılarında ­ bangladeş, brezilya, güney afrika, hindistan, nepal ve sri lanka'dan gelen insanlara artık karantina uygulanmayacakmış. bu kişilerin en fazla 72 saat içinde yaptırmış olduğu pcr testi geçerli olacakmış.
15-) afganistan ve pakistan'dan gelecek olanlaraysa karantina süresi 10 güne düşüyor, 7. gün pcr testi negatif çıkarsa içeri alıyormuşuz.

16-) genelgeleri gazete sayfalarından değil, ilgili bakanlığın internet sitesinden öğreniyor/paylaşıyormuşuz. ilgili genelgeye de içişleri bakanlığı'ndan erişebilirmişiz.
devamını gör...

zaman zaman şahsıma:yazarcıım diye başlayan tatlı sert uyarılarda bulunan,çok değerli sevdiğim bir moderatör. aynı zamanda bir kedisever kendisi.
devamını gör...

bu başlığın altına yazılacak o kadar çok, o kadar çok şey var ki.. ankara tren garı patlaması.
devamını gör...

sivasta gerçekleşen hadise.
kişinin sokağa çıkma kısıtlamasına riayet etmediği için 3 bin 100 lira ceza kesilmesidir.
polisler ikna etmiş, hayatına son vermekten vazgeçmiş ama pandemi tedbirlerine uymadığı için fatura kesmişler.
adam öyle intihar vazgeçti bu cezadan sonra vazgeçer mi ?
buradan
devamını gör...

öyle yazar kaldıysa alnından öpeyim.

(sirf emek verip yazmış diye bile oy veriyorsa özellikle) . saatlerce uğraşıp tanım giren insanlar var. buna bende dahil.

okumadan oylamam bende. bazen başlığa bakıyorum ilgimi çekmiyor ama x yazar uzunca tanım girmiş, bilgisini, düşüncelerini yazmış. sirf emeğe saygı diye oy veririm. bilirim çünkü ne istekle, zorlukla yazdığını.

okuyun, oylayın gerekirse favlayın. sözlüğün size ihtiyacı var.

ben dizilerle ilgili tanım girmeyi çok seviyorum. diziyi çok severim, tavsiye ederim yazmaktansa, karakterlere, konusuna, uyarlama ise hangi projelerden, sevdiğim-sevmediğim karakterlerden, nerde çekildiğine, oyuncu kadrosuna kadar yazarım. görselde eklenince roman gibi gözüküyor çoğu yazarın gözüne.

benimde yapım böyle. biri çıkar "diziyi anlatmışsın" der, diğeri "dizinin senaristi misin?" diye dalga geçer.

şevkimiz kırılıyor, yapmayın.
devamını gör...

her eski entrysine tesadüfen denk gelince nickaltı girmek gibi bir niyetim olmayan yazar.
peki ben ne yapıyorum şu an, eski bir entrysine denk geldim, yine nickaltı giriyorum. tezatlıklarım ve ben bir iki kelam edip gidicem. yazmamın nedeni entrysi değil. görünce yeni bir şeylere denk gelmediğimi fark edip, profile bakim dedim ve bingoo kafa izninde. hafızam kuvvetlidir. baya kuvvetlidir ve ben buna rağmen çoğu zaman salağa yatarım. neyse konumuz bu değil.
üşenmesem bulurdum da, üşengeç bir insanım ne yazık ki. sözlükten gitmekle ilgili bir başlıkta, beni göndermedikleri sürece bir yere gitmem gibi bir yazısını okuduğumu net hatırlıyorum. hani kendisi unuttuysa hatırlatayım dedim.
dönmesi dileğiyle.
**bugün çok sakin bir günümdeyim sanırım. çemkirmeden entry yazabildim. bravo bana.
devamını gör...

gece vakti sözlüklerde gezerim,
başlıklarda kötü niyet sezerim.
troll tayfa usanmadan yazdıkça
"illallah!" der, ben canımdan bezerim.

uludağ'a baktım, çok olay olmuş.
herkes kızgın; birileri pek dolmuş.
densiz biri fotoğrafını koymuş,
"çüş!" deyip de buna bir yuh çekerim.

or'dan vardım eski evim kulzos'a
mesaj atmış, cevap yazdım bir dosta.
sitem ettim, dert anlattım bir posta.
küstürdüler, or'dan da vazgeçerim.

mega'ya da girmezsem hat'rı kalır.
top list'imde ikinci sıradadır.
sözlük gibi sözlüktür, aklım kalır.
kafa gibi, orayı da severim.

ekşi'ye uğradım, ihmal etmedim,
sol frame'e bakış attım, "peh!" dedim.
oldum ola o sözlüğü sevmedim.
çaylak olur, bir gün çeker giderim.

***

pek atışma sayılmaz ama içimden geldi. idare edin *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim