kendini sevmek
narsist ebeveynlerle büyüyenler için dünyanın en zor şeyidir.. sizi sevilmediğinize, hatta sevilmeyi hak etmediğinize, sevilmeye değer biri olmadığınıza öyle bir inandırırlar ki sizi sevmeye çalışanlara, size iyi davrananlara hep şüpheyle bakarsınız. içinizde öyle bir kusurluluk hissi vardır ki hasbelkader sizi sevmek isteyenlere hep duvarlar örersiniz..adeta duruşunla, tavırlarınla "beni anam, babam sevmemiş, ben eksiğim, ben yanlışım, ben kusurluyum, beni sevmeyin zaten benim iç yüzümü bilsen sevmezsin beni" dersin.. içinde geçmek bilmeyen korku, utanç, suçluluk, yetersizlik ve değersizlik hisleri vardır. öncelikle bu hisleri sahiplerine iade edip kendi özünle buluşarak kendini sevmeye başlıyor insan..özümüz, değerli, yeterli ve sevilmeyi hak ediyor. bunları bilmek önemli ama insan alışmayınca bunlara inanmakta güçlük çekiyor ama ısrarla kendimize telkinler, olumlamalar yapmak ve pes etmemek, içimizdeki çocuğa annelik etmek boynumuzun borcu.. insan kendini ya yargılar ya da sever. yargı ve sevgi aynı anda olmuyor, ne zaman canım sıkılsa kendimi yargılarken buluyorum kendimi ve hemen yargılamaya son verip "kendimi olduğum gibi seviyorum, kabul ediyorum ve onaylıyorum " diyorum. böyle böyle kendimi sevmeyi öğreneceğim herhalde, galiba, sanırsam...
devamını gör...
eşkıya
ben sana sorun olursa aramızda çözelim dedim.çocuk öldü,anlaşmayı bozdın.olmadı!
devamını gör...
geceye bir söz bırak
bazı hikayelerin sonunun kötü biteceğini anlasan da okumaya devam edersin. belki de daha çok kaptırirsın kendini. çünkü o hikaye bu yüzden güzeldir ve sen bu güzelliğe çoktan hayran olmuşsundur bile.
devamını gör...
ahmed arif
ahmed arif annesi kürt babası türk şair ve gazetecidir. ahmet hamdi önal onun asıl adıdır. bugün onun 30. ölüm yıldönümü*. ben de kendimce bu güzel şairi anlatmak istedim.
diyarbakır doğumludur kendisi ve toplumcu gerçekçidir. tek bir kitabı vardır. (bkz: hasretinden prangalar eskittim).
ikinci kitabı için şiirlerinin hazır olduğunu ve aslında ikinci bir kitap çıkaracağını söylediği bilinir. ama maalesef bunu gerçekleştirememiştir. birçok şiiri önemli sanatçılar tarafından bestelenmiştir.
tutuklanıp cezaevine de girmiştir. kim bilir ne zorluklar ne acılar çekmiştir.
evlenmiştir ve bir çocuğu olmuştur. adını "filinta" koymuştur. bir söyleşisinde baba olmasının sevincini şu sözlerle anlatmıştır:
"yaşamımda en büyük sevinci baba olduğum gün duydum. inanır mısınız tam iki yıl oğlumun nüfus kağıdını cebimde taşıdım. cebimdeki sanki dünyanın en zengin cüzdanıydı. oğlum olmuştu. oğlum, dünyanın en güzel güvercini... dünyanın en güçlü silahı. "
ama beni en çok etkileyen ahmed arif'in, leyla erbil'e duyduğu sevda olmuştur. leyla erbil'e yazdığı mektuplar "leylim leylim" adı altında bir kitapta toplanmıştır. aynı edip cansever'in, tomris uyar'a duyduğu o karşılıksız aşk gibidir ahmed arif'in aşkı da. aynı zamanda bir o kadar saf ve güzel. hatta leyla erbil evleneceğini ona anlatmaya çalışmış ama ahmed arif asla vazgeçmememiştir. bu konu hakkında:
"sakın ha! sakın, e mi? sonra beni öldürürsün unutma... 'yazma vazgeç her şeyden, seversen diye düşünüyorum' diyorsun. yavrum, nazlım, bunu nasıl yazdın bana? düşünüyorsun ha, acaba seni benden başka seven oldu mu? sevmek kelimesini soy, çırılçıplak karşına al da öyle düşün. yazma! sevme! ne demek? beni zorla, adi, boş, manasız, kendi kendine ihanet eden bir serseri haline getirmeği nasıl düşünebildin?"* demiştir.
leyla erbil'e evlilik hediyesi olarak da "suskun" adlı şiirini gönderir. uzun bir şiirdir ama çok güzeldir (bkz: suskun). hatta bu şiire bir de not düşer.

notta yazanlar:
leylim, ben fakir bir şairim.
bunu düğün hediyesi say.
zaten bunu sana yazdım gibi bir şey...
ne yalan söyleyeyim, üzgünüm, bir yanım kopmuş kanamış gibi.
bunu ancak sen anlarsın.
yine de mutlu olmanı bütün kalbimle isterim.
-ahmed arif
işte size kısaca ahmed arif. anadolu şairidir aynı zamanda onu da belirteyim. kendisinin çok güzel sözleri vardır. keşke hepsini paylaşabilsem. ama en sevdiğimi koymasam da olmaz.
" canım benim, bilir misin, “canım” dediğimde içimden canımın çıkıp sana doğru koştuğunu duyarım hep."
diyarbakır doğumludur kendisi ve toplumcu gerçekçidir. tek bir kitabı vardır. (bkz: hasretinden prangalar eskittim).
ikinci kitabı için şiirlerinin hazır olduğunu ve aslında ikinci bir kitap çıkaracağını söylediği bilinir. ama maalesef bunu gerçekleştirememiştir. birçok şiiri önemli sanatçılar tarafından bestelenmiştir.
tutuklanıp cezaevine de girmiştir. kim bilir ne zorluklar ne acılar çekmiştir.
evlenmiştir ve bir çocuğu olmuştur. adını "filinta" koymuştur. bir söyleşisinde baba olmasının sevincini şu sözlerle anlatmıştır:
"yaşamımda en büyük sevinci baba olduğum gün duydum. inanır mısınız tam iki yıl oğlumun nüfus kağıdını cebimde taşıdım. cebimdeki sanki dünyanın en zengin cüzdanıydı. oğlum olmuştu. oğlum, dünyanın en güzel güvercini... dünyanın en güçlü silahı. "
ama beni en çok etkileyen ahmed arif'in, leyla erbil'e duyduğu sevda olmuştur. leyla erbil'e yazdığı mektuplar "leylim leylim" adı altında bir kitapta toplanmıştır. aynı edip cansever'in, tomris uyar'a duyduğu o karşılıksız aşk gibidir ahmed arif'in aşkı da. aynı zamanda bir o kadar saf ve güzel. hatta leyla erbil evleneceğini ona anlatmaya çalışmış ama ahmed arif asla vazgeçmememiştir. bu konu hakkında:
"sakın ha! sakın, e mi? sonra beni öldürürsün unutma... 'yazma vazgeç her şeyden, seversen diye düşünüyorum' diyorsun. yavrum, nazlım, bunu nasıl yazdın bana? düşünüyorsun ha, acaba seni benden başka seven oldu mu? sevmek kelimesini soy, çırılçıplak karşına al da öyle düşün. yazma! sevme! ne demek? beni zorla, adi, boş, manasız, kendi kendine ihanet eden bir serseri haline getirmeği nasıl düşünebildin?"* demiştir.
leyla erbil'e evlilik hediyesi olarak da "suskun" adlı şiirini gönderir. uzun bir şiirdir ama çok güzeldir (bkz: suskun). hatta bu şiire bir de not düşer.

notta yazanlar:
leylim, ben fakir bir şairim.
bunu düğün hediyesi say.
zaten bunu sana yazdım gibi bir şey...
ne yalan söyleyeyim, üzgünüm, bir yanım kopmuş kanamış gibi.
bunu ancak sen anlarsın.
yine de mutlu olmanı bütün kalbimle isterim.
-ahmed arif
işte size kısaca ahmed arif. anadolu şairidir aynı zamanda onu da belirteyim. kendisinin çok güzel sözleri vardır. keşke hepsini paylaşabilsem. ama en sevdiğimi koymasam da olmaz.
" canım benim, bilir misin, “canım” dediğimde içimden canımın çıkıp sana doğru koştuğunu duyarım hep."
devamını gör...
erkeklerin tahammül edilemeyen hareketleri
ne istediklerinin belli olmaması ?
bir adım gelip, on adım geri gitmeleri ¿
hiç güven vermeyip, güven beklemeleri!
sorumsuz, vurdumduymaz hareketleri.
işine gelmediği zaman inkar etmeleri.
utanmadan, sıkılmadan hiç karşılık vermeden sadakat beklemeleri.
beğendikleri her kadını derinlemesine incelemeleri ama sevdiceğime kimse bakmasın triplerinde nirvanaya çıkmaları.
bir adım gelip, on adım geri gitmeleri ¿
hiç güven vermeyip, güven beklemeleri!
sorumsuz, vurdumduymaz hareketleri.
işine gelmediği zaman inkar etmeleri.
utanmadan, sıkılmadan hiç karşılık vermeden sadakat beklemeleri.
beğendikleri her kadını derinlemesine incelemeleri ama sevdiceğime kimse bakmasın triplerinde nirvanaya çıkmaları.
devamını gör...
bir yazar sizi takip etmeye başladı
içim kıpır kıpır, demekki bir şeyler yolunda.
devamını gör...
yemeğin tadına bakmadan tuz döken insan
thomas edison ile görüşmeye gittiğinde asistan olarak kabul görmeyecek kişi.
edison, görüşmeye gelen asistan adaylarına çorba ısmarlarmış. eğer aday çorbanın tadına bile bakmadan tuz dökerse, onun ön yargılı biri olduğunu düşünerek onu işe almazmış edison. tabii buradan edison'un da ön yargılı biri olduğu sonucu çıkıyor bana göre ama neyse...
edison, görüşmeye gelen asistan adaylarına çorba ısmarlarmış. eğer aday çorbanın tadına bile bakmadan tuz dökerse, onun ön yargılı biri olduğunu düşünerek onu işe almazmış edison. tabii buradan edison'un da ön yargılı biri olduğu sonucu çıkıyor bana göre ama neyse...
devamını gör...
yalan olduğu bilinen sözler
2023’te uçacağız.
devamını gör...
3000 yıllık mumyanın sesi
mumyalanmış bedeni bulunan nesyamun adlı mısırlı bir rahibin, ingiliz bilim insanlarının 3 boyutlu yazıcı, hoparlör ve bilgisayar yazılımı kullanarak yaptığı bir çalışma aracılığı ile ortaya çıkarılan sesi.
ekip, mumyanın ses telleri ve gırtlak yapısınını bir görüntüsünü elde etti ve bu ortamı dijital olarak yeniden modelledi. model, yazıcı aracılığıyla basıldı ve elektronik bir gırtlak elde edilmiş oldu. ancak bedenin bazı yerleri doku kaybına uğradığından, bu durumun ortaya çıkan ses tonunu da etkilemiş olabileceği söyleniyor.
ekip, mumyanın ses telleri ve gırtlak yapısınını bir görüntüsünü elde etti ve bu ortamı dijital olarak yeniden modelledi. model, yazıcı aracılığıyla basıldı ve elektronik bir gırtlak elde edilmiş oldu. ancak bedenin bazı yerleri doku kaybına uğradığından, bu durumun ortaya çıkan ses tonunu da etkilemiş olabileceği söyleniyor.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının elleri
el fetişi degilim ama bazı kadınların elleri çok güzel o yüzden atmasınlar ayarım şaşıyor.
onlar kendini biliyor.
onlar kendini biliyor.
devamını gör...
dreamer deceiver & deceiver
judas priest grubunun 1976 yılında çıkardığı sad wings of destiny albümündeki şarkılardır. albümün üçüncü şarkısı dreamer deceiver, bir sonraki parçada deceiver olup, ilk şarkı biterken deceiver'a bağlanır. bu yüzden iki ayrı şarkı olmasına rağmen çoğu yerde dreamer deceiver & deceiver olarak geçer.
albümün kadrosu şöyle:
rob halford – vokal,
k. k. downing – gitar,
glenn tipton – gitar,
ian hill – bas gitar,
alan moore – bateri.
özellikle ilk şarkı olan dreamer deceiver çok sevdiğim bir şarkıdır. loop'a alıp peşpeşe dinlediğim çok olmuştur. şarkıyı altı bölüme ayırabilirim:
- ilk bölüm: 2:58 ya kadar süren sakin kısım,
- ikinci bölüm: 2:58-3:33 arası rob halford'un eşşiz screaming vokali ve alan moore'un bateride zile araklı olarak sürekli vurması,
- üçüncü bölüm: 3:33 dan sonra glenn tipton'un solosu ve her zamanki gibi k. k. downing'in ikinci gitar olarak ona eşlik etmesi, gene alan moore'un insanı hipnotize eden zil sesi,
- dördüncü bölüm: 5:20 de rob halford gene vokalle döner, gene alan moore ve zil sesi devam eder.
- beşinci bölüm: 5:50 den sonra artık dreamer deceiver şarkısı bitecek gibi olurken hemen deceiver isimli şarkıya bağlanır.
- altıncı bölüm: 8:15 den sonrası, sakin bir şekilde parça yavaş yavaş biter.
albümün kadrosu şöyle:
rob halford – vokal,
k. k. downing – gitar,
glenn tipton – gitar,
ian hill – bas gitar,
alan moore – bateri.
özellikle ilk şarkı olan dreamer deceiver çok sevdiğim bir şarkıdır. loop'a alıp peşpeşe dinlediğim çok olmuştur. şarkıyı altı bölüme ayırabilirim:
- ilk bölüm: 2:58 ya kadar süren sakin kısım,
- ikinci bölüm: 2:58-3:33 arası rob halford'un eşşiz screaming vokali ve alan moore'un bateride zile araklı olarak sürekli vurması,
- üçüncü bölüm: 3:33 dan sonra glenn tipton'un solosu ve her zamanki gibi k. k. downing'in ikinci gitar olarak ona eşlik etmesi, gene alan moore'un insanı hipnotize eden zil sesi,
- dördüncü bölüm: 5:20 de rob halford gene vokalle döner, gene alan moore ve zil sesi devam eder.
- beşinci bölüm: 5:50 den sonra artık dreamer deceiver şarkısı bitecek gibi olurken hemen deceiver isimli şarkıya bağlanır.
- altıncı bölüm: 8:15 den sonrası, sakin bir şekilde parça yavaş yavaş biter.
devamını gör...
klişe youtube yorumları
- like dilencileri. "efsane şarkı, bana katılan like atsın!" yorumları.
- bir başka klişe. "2020'de hala dinleyen var mı?"
- yabancı videolarda "türksen like at gücümüzü görsünler" tipi yorumlar.
- "bu şarkıcının ilk şarkısını 1996'da dinledim, o zaman lisedeydim. ah ah çok değişti her şey."ci fosil tayfası. tamam amcacım/teyzecim, en yaşlı sensin.
- "bu şarkıyı her beğenmenizde bir kez daha dinleyeceğim." tabi tabi... *
- "greetings from france", "as an english i love this!" türevi yorumlar. bunların yarısından fazlası aslında bir türk tarafından atılır. *
- bir başka klişe. "2020'de hala dinleyen var mı?"
- yabancı videolarda "türksen like at gücümüzü görsünler" tipi yorumlar.
- "bu şarkıcının ilk şarkısını 1996'da dinledim, o zaman lisedeydim. ah ah çok değişti her şey."ci fosil tayfası. tamam amcacım/teyzecim, en yaşlı sensin.
- "bu şarkıyı her beğenmenizde bir kez daha dinleyeceğim." tabi tabi... *
- "greetings from france", "as an english i love this!" türevi yorumlar. bunların yarısından fazlası aslında bir türk tarafından atılır. *
devamını gör...
how to train your dragon
aynı adı taşıyan kitabından dreamworks animation tarafından uyarlanan 2010 yılında gösterime çıkan animasyon filmi. daha sonra 2014 ve 2019'da devam filmleri çekildi. animasyonda geleneksel ejderha avına karşı çıkan hıçgıdık ve ender türdeki bir ejderha olan gecenin öfkesinin arkadaş olması anlatılıyor.
devamını gör...
ii. friedrich'in dil yoksunluğu deneyi
13. yüzyılda roma imparatorluğu yapmış olan ıı. friedrich yeni doğmuş bebekler kimseyle konuşmazsa, ya da birileri onlarla hiç iletişim kurmazsa bebeklerin hangi dili konuşacağını merak etmiş. bunun üzerine hemen işe koyulmuş.
dadı ve sütannelere kesin talimatlar vererek bebeklere sadece süt vermelerini ve asla iletişim kurmamalarını söylemiş.
çocukların ibranice mi yunanca mı latince mi arapça mı yoksa anne babalarının dilini mi konuşacağını merak etmiş.
ancak bunu hiç öğrenememiş. çünkü kendisiyle konuşulmayan bebekler ilginç bir şekilde ölüyormuş.
yani insanın yaşaması için yalnızca fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması yeterli olmuyor, manevi ihtiyaçlar da büyük önem taşıyor.
(deneyin kesinliği tartışma konusudur. salimbene de parma isimli italyan gezginin 1664 tarihli günlüklerinde geçmektedir.)
buradan
dadı ve sütannelere kesin talimatlar vererek bebeklere sadece süt vermelerini ve asla iletişim kurmamalarını söylemiş.
çocukların ibranice mi yunanca mı latince mi arapça mı yoksa anne babalarının dilini mi konuşacağını merak etmiş.
ancak bunu hiç öğrenememiş. çünkü kendisiyle konuşulmayan bebekler ilginç bir şekilde ölüyormuş.
yani insanın yaşaması için yalnızca fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması yeterli olmuyor, manevi ihtiyaçlar da büyük önem taşıyor.
(deneyin kesinliği tartışma konusudur. salimbene de parma isimli italyan gezginin 1664 tarihli günlüklerinde geçmektedir.)
buradan
devamını gör...
kitap okuyamamak
okuyamama problemini son bir yıldır yaşıyorsanız (bkz: ihtiyaç döngüsü)nün karşılanmamasından dolayı olabilir. geştalt'a göre ihtiyaçların farkına varılıp, harekete geçip, temas edip, doyuma ulaşıp, geri çekilme yaşarız. (acıkıktığınızı fark edip, yemek yemek için sipariş verip, yemeğinizi yedikten sonra doyuma ulaşmanız örneğinde olduğu gibi). ancak döngü şu anda bir çoğumuz için tamamlanamıyor; temel ihtiyaçlarımızdan olan güvende olmayı istiyoruz, ancak malum durumdan dolayı burada doyuma ulaşıp, geri çekilmeyi yaşayamadığımız için döngü tamamlanamıyor ve arka planda farkında olmasak da bizi meşgul ediyor. bu durumda, tamamlanmamış döngü kişinin içinde bulunduğu ana odaklanamamasına, enerjisini ve konsantrasyonunu oraya verememesine neden oluyor. bu yüzden bu süreçte kitap okurken bir sayfayı bitirip diğerine geçtiğinizde "az önce ne okudum?" sorusunun cevabını veremiyor olabilirsiniz.
devamını gör...
satılık enkaz
başlarda kızıl nelson'u kadın sanmış olan yazar. nasıl bu yanılgıya kapıldı hayretler içerisindeyim. (bkz: kızıl nelson)
devamını gör...
inançla alay etmek
konu inanç üzerinden yola çıkılmış olsa da asıl mesele "alay etmek" bana kalırsa. alay etmek başlı başına çirkin bir eylemdir. insanlığa yakışmaz. konu ne olursa olsun ;din ,dil, ırk,kültür,ahlak velhasıl inanç hiç farketmeksizin hiç kimse alay etmeyi kendisine yakıştırmamalı. evrensel ahlak yasasına da vicdan yasasına da ters bir yaklaşım. inanç ise ; sadece din diye kısıtlanmaması gereken,yaşam biçimini de kapsayan her şey olup , alay konusu etmek soz konusu kişinin ne kadar yetersiz bir düzeyde olduğunu gösteren bir tutumdur. bu bireylerin en kısa zamanda yeterliliğe ulaşmasını temenni ediyoruz.
devamını gör...
israil konsolosluğunun önünde arabasını yakan kadın
müthiş bir protesto örneğiyle karşı karşıyayız arkadaşlar. başlık yanlış değil. ablamız konsolosluk önünde gidip arabasını ateşe vermiş. instagram çıktı çıkalı böyle şovlar arttı. eskiden edebimizle kola dökerdik. yalnız filistin'e sakın yola çıkmayın. giderken selametle uğurlanırsınız da sonrasında ben mi yolladım diye bir tepkiyle karşılaşabilirsiniz. ben söyleyeyim şimdiden.
twitter.com/NoContextSag/st...
(bkz: bu neyin kafası)
twitter.com/NoContextSag/st...
(bkz: bu neyin kafası)
devamını gör...