meriç deyince akla gelen ilk şey
ben sizin bu dili bilmediğim için yorum yapamam.
benim bildiğim tek meriç nehir olanı trakya da olanı.
başkada bilmem .
benim bildiğim tek meriç nehir olanı trakya da olanı.
başkada bilmem .
devamını gör...
mustafa kemal atatürk
sarı saçlı, mavi gözlü, türk’ün çıkardığı son kahraman. asker olmasının yanı sıra önemli bir entelektüel, tarihçi, bilim adamı... saymakla bitmez ama soyadı onu en iyi tanımlayan.
devamını gör...
spotlight effect
sosyal psikoloji'de yer alan ve sahne ışığı etkisi olarak da bilinen bir terim/ phenomena.
spotlight effect'e göre kişi kendisini merkeze alır ve etrafındakilerin kendi hareketlerine, tavırlarına, kısacası varlığına daha fazla dikkat edeceğini düşünür. yolda yürürken takıldığınızda herkesin sizi izlediğini ve bu olaya şahit olduğunu düşünebilirsiniz fakat olaya tanıklık eden kişi sayısı bir elin parmağını geçmeyecektir.
ya da sunum yapıyorsunuz diyelim, elinizin titremesini veya dilinizin sürçmesini az kişi fark edecek, fark etse bile saniyeler sonra unutacaktır. aslında bu spotlight effect'in en çok görüldüğü yaş grubu ergenlerdir. şimdi ortaokul-lise zamanlarınızı bir gözünüzün önüne getirin. eminim en ufak hareketinize dahi dikkat ettiğiniz ya da en ufak şeyde başkalarının sizi izlediğini düşündüğünüz için kızardığınız süreçleri muhakkak yaşadınız.
hayat, başkalarının gözündeki durumumuzu düşünüp kendimizi engellemek ve hareketlerimizi sürekli kontrol altında tutmaya çalışmak için çok kısa. zaten dediğim gibi en çok ergenlerde görülüyor ve gözlemlerime göre yetişkinlikte azalıyor. umarım dilediğimizce, kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde özgürce kararlar alabileceğimiz, yaptığımız hatalardan (kimseye zararı olmadığı sürece) rahatsızlık duymayacağımız, o sahne ışığını güzel özelliklerimizi aydınlatması için kullanacağımız bir ömür geçiririz.
spotlight effect'e göre kişi kendisini merkeze alır ve etrafındakilerin kendi hareketlerine, tavırlarına, kısacası varlığına daha fazla dikkat edeceğini düşünür. yolda yürürken takıldığınızda herkesin sizi izlediğini ve bu olaya şahit olduğunu düşünebilirsiniz fakat olaya tanıklık eden kişi sayısı bir elin parmağını geçmeyecektir.
ya da sunum yapıyorsunuz diyelim, elinizin titremesini veya dilinizin sürçmesini az kişi fark edecek, fark etse bile saniyeler sonra unutacaktır. aslında bu spotlight effect'in en çok görüldüğü yaş grubu ergenlerdir. şimdi ortaokul-lise zamanlarınızı bir gözünüzün önüne getirin. eminim en ufak hareketinize dahi dikkat ettiğiniz ya da en ufak şeyde başkalarının sizi izlediğini düşündüğünüz için kızardığınız süreçleri muhakkak yaşadınız.
hayat, başkalarının gözündeki durumumuzu düşünüp kendimizi engellemek ve hareketlerimizi sürekli kontrol altında tutmaya çalışmak için çok kısa. zaten dediğim gibi en çok ergenlerde görülüyor ve gözlemlerime göre yetişkinlikte azalıyor. umarım dilediğimizce, kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde özgürce kararlar alabileceğimiz, yaptığımız hatalardan (kimseye zararı olmadığı sürece) rahatsızlık duymayacağımız, o sahne ışığını güzel özelliklerimizi aydınlatması için kullanacağımız bir ömür geçiririz.
devamını gör...
uzun tanım yazan tipler
başkasına söz bırakmadan tanımlama yapan, açtığı başlığın hakkını veren kişilerdir.
devamını gör...
kavganın ortasında seni seviyorum demek
hiç gerek yok aslında böyle şeylere.
çok sevdiğim insanlar hoşuma gitmeyen bir şey yapınca sarılıyorum, seni seviyorum biliyorsun diye giriyorum söze, uyarıyı yapıyorum hâlâ sarılmaya devam ederken, hiç kavga çıkmamış oluyor. kavga edemeyecek kadar kıyamadığım, sarılıp öyle uyardığım insanlar bi zahmet zaten kavga çıkarmasın. ben böyle yapınca karşılık olarak onlar beni güzel güzel uyarıyorlar, hiç inadım tutmuyor o zaman, özür diliyorum, kapatıyoruz konuyu. karşılıklı bir anlayış halindeyiz.
yanisimi hiç kavgaya falan gerek yok. en baştan cümlelere seni seviyorum diye başlanmış olsa, hiç uzatmadan kısa şekilde konu özetlense ve üstü kapatılmış olsa bence daha iyi. bu yapıldığı halde karşı taraf olayları kavga boyutuna getiriyorsa zaten doğru insan değildir, en güzeli hayatın dışında bırakmak. çünkü ömür kısa, benim kafam almıyor.
çok sevdiğim insanlar hoşuma gitmeyen bir şey yapınca sarılıyorum, seni seviyorum biliyorsun diye giriyorum söze, uyarıyı yapıyorum hâlâ sarılmaya devam ederken, hiç kavga çıkmamış oluyor. kavga edemeyecek kadar kıyamadığım, sarılıp öyle uyardığım insanlar bi zahmet zaten kavga çıkarmasın. ben böyle yapınca karşılık olarak onlar beni güzel güzel uyarıyorlar, hiç inadım tutmuyor o zaman, özür diliyorum, kapatıyoruz konuyu. karşılıklı bir anlayış halindeyiz.
yanisimi hiç kavgaya falan gerek yok. en baştan cümlelere seni seviyorum diye başlanmış olsa, hiç uzatmadan kısa şekilde konu özetlense ve üstü kapatılmış olsa bence daha iyi. bu yapıldığı halde karşı taraf olayları kavga boyutuna getiriyorsa zaten doğru insan değildir, en güzeli hayatın dışında bırakmak. çünkü ömür kısa, benim kafam almıyor.
devamını gör...
osmanlı
bugüne kadar kurulan bütün türk devletleri gibi, doğruları yanlışları olmuş, geçmiş bitmiş bir hanedandır.
ne gereksiz övgüye, nede yersiz sövgüye gerek yoktur.
ne gereksiz övgüye, nede yersiz sövgüye gerek yoktur.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının oy vermiyor olması
(bkz: sözlükte yazmak ama okumamak) olayından kaynaklıdır.
devamını gör...
güne bir şarkı bırak
çağan şengül-ilk göz ağrım
devamını gör...
güdümlü anne terliği
10 metre menzilli, hedef güdümlü, attığını vuran terliktir.
devamını gör...
libidosu yüksek kadın
gayet normal ve sağlıklı kadındır. bir arkadaş yukarıda sanıldığı kadar güzel olmadığını söylüyor, tamam kardeşim sen her şeyin en iyisini bilensin. erkek arzulamalı kovalamalı, kadın kaçmalı filan yazmış. şakamısınız siz ya, kadınlarında arzuları ve istekleri vardır. sizin bu sığ görüşleriniz, birçokları tarafından kabul gördüğü için sağlıksız ilişkiler ortaya çıkıyor.
libidosu yüksek kadına dönecek olursak mutludur, hayattan keyif almasını bilir, çokça güler.
libidosu yüksek kadına dönecek olursak mutludur, hayattan keyif almasını bilir, çokça güler.
devamını gör...
haydar haydar
devamını gör...
fikirsel sevişmek vs fiziksel sevişmek
abi yat istersen artık.(bkz: entry nick uyumu)
devamını gör...
kahkaha atarken gözden yaş gelmesi
bazen bir şey okursunuz. samimidir. gerçektir ve öldüresiye komiktir. yanaklarda bir serinlik ama mutlusunuzdur işte. çok sık olmaz.
devamını gör...
hi my i run
buradan yoldaş'a ve yönetim'e sesleniyorum. kendisinin bir dediğini iki etmeyin, onu görünce ceketinizi ilikleyin. tüm çaylaklar onun emrinde, arkası sağlam.
kafasını bozarsanız emrindeki çaylak ordusuyla beraber sözlüğe darbe falan yapar aman dikkat!
kafasını bozarsanız emrindeki çaylak ordusuyla beraber sözlüğe darbe falan yapar aman dikkat!
devamını gör...
hezarfen ahmed çelebi
galata'nın ilk uçağı.
devamını gör...
dilipak'ın goethe kant dostoyevski müslümandı yorumu
ve ben de ingiltere kraliçesiyim.
devamını gör...
fransızcadan türkçeye geçmiş kelimeler
onur: honoré de balzac'ın da ismi olan onur, insan ismi olarak kullanılacak kadar türkçeleşmiş ve fransızcadan geçmiş olma ihtimali türk insanının aklına gelmeyecek kadar bizdenleşmiş bir kelimedir.
türkçemizdeki en eski yazılı örneği şemseddin sami'nin 1905 yılında yayımlamanan kamus-ı fransevi adlı sözlüğündedir. orada 'onör' diye geçer, oradan da bugünkü biçimine evrilmiştir.
--- alıntı ---
honneur [fr.]: ... şeref, şan, şöhret, itibar, haysiyet, onör اونور
--- alıntı ---
türkçemizdeki en eski yazılı örneği şemseddin sami'nin 1905 yılında yayımlamanan kamus-ı fransevi adlı sözlüğündedir. orada 'onör' diye geçer, oradan da bugünkü biçimine evrilmiştir.
--- alıntı ---
honneur [fr.]: ... şeref, şan, şöhret, itibar, haysiyet, onör اونور
--- alıntı ---
devamını gör...
duygularını belli edemeyen insan
aşırı durumlarda belli edemiyorum, kilitlenip kalıyorum. çok sinirlendiysem bastırırım, belli etmem/edemem. çok seviyorsam, belli etmem/edemem. bunlar dışında üzgünsem az ya da çok olsun kesinlikle belli etmem.
devamını gör...