çok büyük emekler sarfederek çizdiğim sanat(!) eserimle dalga geçen suser. * tamam kabul ediyorum o kadar iyi değil ama üzdün be mellisho.* *
devamını gör...

hiperaktivite
artık her hareketli çocuk böyle yaftalanıyor:hiperaktif çocuk.
hareketsiz sessiz sedasız ders sırasında uyuyakalan çocuklar, ilaçlarını almadıklarında tamamen farklı bir kişilikle karşımıza çıkıyor.bu uyumsuzluk yüzünden ne derslerinde ne de arkadaşlıklarında başarılı olabiliyor.
devamını gör...

şahsımın da maruz kaldığı iyi niyetlerin suistimal edilme hareketidir.
devamını gör...

oglalalakota ve ateist kaplumbağa'ya gelsin...

9 sene önce, ankara
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ilginçtir ki tam da şu şarkılara sardığım yıllardı:
devamını gör...

kızgınlık seviyem. eskiden birine kızdığımda yıllarca küs kalabilir zerre de bundan hayıflanmazdım. yaş aldıkça kızdığım kişilere küsmeyecek kadar yok saydığımı farkettim.


“onlar yoktu
bakıyorlar, bekliyorlar, öldürüyorlardı.insanlara görünmüyorlardı.”

onlar yoktu- dean koontz
devamını gör...

hiçbir yere gitmeyen bir şeyle karşılaştığımızda ne hissetmemiz gerektiğini bilemiyoruz çoğu zaman. gökyüzü gibi bir şeyle baş etmekte zorlandığımız kadar bizi zorlayan başka hiçbir şey yok dünya ahalisi olarak.

mesela araç kullanırken kırmızı ışıkta durmanızı fırsat bilip cama yapışan o çocuklar, hani gökyüzü gibi hiçbir yere gitmeyen. tam ne hissediyoruz o anda? ya da bir şey hissediyor muyuz? sorumlu davranış ne olur böyle bir durumda? onlara para vermek mi vermemek mi?

ya da sosyal medyada dolanırken içimizde ahlaki bir seppukuya neden olan tedavisi mümkün ama maddi açıdan imkansız bir hastalıkla mücadele eden çocukları gördüğümüzde ne yapmalıyız? elbette elimizden geleni yapacağız ama bunun vicdan azabını gerçekten biz mi çekmeliyiz? yoksa sese duyarlı, fotoselli devlet yetkililerine ihtiyaç duyuyor muyuz artık?

çocuklukla ilgili hepimizin aklında bir şeyler dolaşıyor elbette ama sahipsiz kalmış, zorla çalıştırılan, hastalıkla mücadele eden çocuklar için elimizden ne gelecek? anlık çözümlerler mi uğraşalım yoksa onları gerçekten kurtaracak bir çözüm mü arayalım?

bilemiyorum, gerçekten bilemiyorum. siz bir okuyun isterseniz bu kitabı.
devamını gör...

ne zaman çalmaya kalksam altında yatanları bildiğimden olsa gerek ellerimin titremesine ve sürekli penayı yere düşürmeme sebep olan the cranberries şarkısı. yıllar geçti yine de gitarı elime aldığımda çalmaktan kaçıyorum. sanatın bazı şeyleri insanın yüzüne nasıl vurduğunun en kesin kanıtıdır bu şarkı.

"another mother's breaking
heart is taking over
when the violence causes silence
we must be mistaken
ıt's the same old theme, since nineteen-sixteen
ın your head, in your head they're still fighting"
devamını gör...

fak-it gazetesi okuyun o daha iyi diye cevap vermesi lazımdı halbuki.
devamını gör...

bir yıl değil kendimi bildim bileli böyle. yüzüm boya tutmuyor. şaka değil öyle cidden. ayrıca yüzümde gereksiz bi ağırlık hissetmeme de neden oluyor. rahat rahat gözünü kaşıyamazsın, endişe anında dudağını ısıramazsın. bırak onu su içmek bile eziyete dönüşür şimdi bardakta ruj izi kalacak mı diye. fondöten faşistliğine* hiç girmek istemiyorum. bırak benim cildim sivilce lekeleriyle, çukurlarıyla, çilleriyle öylece kalsın. ben dert etmiyorum ama insanlar ıyy şuran buran diye sürekli gösteriyorlar. o sivilceleri kapatmak için insanlar üstüne kimyasalı boşaltıyor. sonrası daha kötü oluyor tabi. insanları rahat bırakın abi. sanki sirkteyiz. herkes podyum mankeni olmak zorunda mı?

edit: ama yine de bazen yapıyorum. *
devamını gör...

2 b sınıfı sözlük etkinliğine hoşgeldiniz. ulann madem bu tür etkinliklerin altına yazmaya pek heveslisiniz, bari biraz yaratıcı olun. herkes tutturmuş "benn, benn" emeksiz yapıştırılan karikatürler. bir kısım aynı benim yaptığım gibi tepeden bakıp aşağılama müptezellikleri. off. sıkıldım.

normalde asla bu başlıkları okumam. ama adım var mı diye de kudurmadan edemedim. geçen ay 90 lira gelen elektirik faturası bu ay gelmiş 128 lira. devlet bizi yaratıcı yollardan böyle güzel seviyor işte. ne alakası var nasıl getirdim konuyu ben de bilmiyorum buraya. bir de aranızda patates soğan yardımından faydalanabilen oldu mu?
offf, hoşlanan eden varsa özelden yazsın işte. yoksa bu başlıklarda bu tür hakikatlerinizle daha çok beyninizin suyunu akıtacağım.
devamını gör...

uzman olarak doğmadığımız bir konu olduğunu düşünmüyorum. biz doğuştan her şeyi biliriz. bakın bilmesek de biliriz.
devamını gör...

çoğunluk gibi benim de sevmediğim bir bildirim. tam yeni bir yazar keşfediyorum ya da uzun zamandır profiline bakamadığım ama sevdiğim bi yazarın tanımlarını oylamaya başlıyorum ki bu bildirim çıkıyor karşıma*. sözlükte yazmaktan çok okumayı sevdiğimi ve diğer insanların yazdıklarını merak ettiğimi daha önceden de söylemiştim ama bu bildirim yüzünden okuduğumu karşımdaki yazara belli edemiyorum ve üzülüyorum gerçekten. umarım yakın bir zamanda tamamen kalkmasa bile oylama ve favorileme sınırını düzeltip daha çok ve sık oylamamıza izin verilir**.
devamını gör...

hiçbir plan yokken hobb diye gelmiştir. zamanlamanı seviyim. kafası da güzel gelmiş.
devamını gör...

sevgili kendim:
sana söz veriyorum, her zaman daimi dostumun senin olduğunun farkında olarak yaşayacağım.
yüzünü düşüren, enerjini emen kim varsa çıkaracağım hayatımdan.
hoşlanmadığın hiçbir şeye devam etmeyeceğim.
seni çok seveceğim,(sen sevilmez misin ya yerim )o kadar çok seveceğim ki hiç kimse seni sevmese bile bu senin için dert olmayacak.
çünkü sen zaten kendine daha sürekli bir kaynak bulmuş oluyorsun.
çok gül, çok sev.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

e devlet te gelsin. bu önemli bakın.
devamını gör...

bugün de gıcık olduğumu öğrendiğim bir başka sınıflandırma başlığı.
tişikkirler sözlük yazarı.
devamını gör...

bu düşüncede bakıldığında neredeyse tüm nickaltlarının boş kalmasını sağlayabiliriz. nickaltlarına özgürlük!!
devamını gör...

bir ırkın bir din, veya dil mensubu bir toplumun kitle halinde yok edilmesini (exterminasyon) amaçlayan harekete denir ve diğer bir ismi de "soykırım"dır. bu hareketler, genellikle politik amaçla yapılır. jenosid bazı yönlerdenırk ayrımına benzese de amaç ve metod bakımından tamamen farklıdır. çünkü, ırk ayrımında, bir topluluğun horlanması, kötü muamele görmesi, bir kısım haklarının kısıtlanması veya kamu hayatında önemsiz durumda bırakılması varken, jenosid de bir topluluğun kökünün kazınması şeklinde yok edilmesi esas amaçtır.

tarih boyunca birçok jenosid olayları görülmüştür. en önemli olanı, nazi almanyası'nın ikinci dünya savaşı öncesi ve savaş sırasında yahudilere karşı izlediği politikadır. polonya "varşova gettos", alman topraklarında da "auschwitz, buchenwald ve dachau kampları" şeklinde anılan bu yerlerdeki uygulamalar sonucu yaklaşık 6 milyon kadaryahudinin yok edilmesi üzerine savaştan sonra harp suçlularını yargılamak üzere kurulmuş bulunan müttefiklerin nürnberg mahkemesi'nde bir kısım nazi sorumluları jenosidden yargılanarak idam ve diğer ağır cezalara çarptırılmışlardır. ayrıca, stalin devrinde savaş sırasında rusya'daki kırım tatarlarının da kitle halinde sibirya'ya ağır şartlardaki kamplara sürülmesi ve kırım'da hiç tatar bırakılmaması da bu tür savaşlardan sayılmaktadır. daha sonra kruçev devrinde bu olay bir suç olarak resmen kınanmış ve sözü geçen toplumdan arda kalan yerlerine dönme müsaadesi hükümetçe resmen verilmiştir.

1940'da birleşmiş milletlerce, jenosid hareketi resmen bir suç olarak tanınmış ve tescil edilmiştir.
devamını gör...

sıralı gidelim önce cem :

elinden geleni ardına koyma. senin gibilerle sonuna kadar mücadele etmek benim ruhumda var. bu işler bittiğinde kim nerde olacak göreceğiz.

sonra peker:

cem küçük, çakma mit’çi, pazar günü boşluk olursa seni de misafir oyuncu olarak alacağım. kardeşlerim pazar günü çok eğleneceğiz çok. hem de çok.

sonra küçük :
twit silindi…


bilgisayar biliminde buna klavye göt senkronizasyon sorunu denir.(keyboard asshole synchronization problem). (kasp) 1942 yılında alman kökenli amerikan bilim adamı göting yermin tarafından tanımlanmış bu problem esasında insanın götü ile klavyeye basan parmakları arasında bir anlık senkronizasyon kayması olarak tanımlanmaktadır, bu sendromun devamı kişinin beyninin devreye girerek götüyle bağlantıyı kurup, götünün değerini anladığı an elleriyle yazdıklarını silmesi şeklinde açıklanmaktadır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim