geceye bir sanat eseri bırak
sanat eserimiz, bence yaşadığımız döneme çok uygun ve yine bir buhran döneminde doğmuş olan etkileyici ve ödüllü bir resim:
korkunun şekilleri- maynard dixon.

oldukça etkileyici ve ürkütücü değil mi?
resimde pelerinler, korkuyla felç olmuş yüzleri gizleyen kefenler gibi görünür. dört şekilden sadece biri, yüzün olması gereken yerde sadece bir yüz deliği ile izleyiciye bakıyor. dördünün geri kalanı burada herhangi bir yüze sahip olmayabilir veya hiç yüzüne sahip olmayabilir. korku, kişiyi tehlike karşısında çok yüzsüz kılar. yüzlerin görünmemesinin aksine ayakları oldukça görünürdür, çünkü korku durumunda yani "savaş veya kaç" durumunda, yüzler kaybolsa bile ayaklar önemlidir.
peki ressam bu resmi nasıl bir motivasyonla resmetti? bu resim, 1930’larda yani büyük buhranın sancıları ile ortaya çıktı. günümüzdeki duruma benzer olarak, herkes kadar ressamlar da bu buhranda ekonomik olarak kötü durumdaydı. ressam dixon, bu eseri ile 1931'de, san francisco sanat derneği'nin yıllık sergisine girer ve oldukça önemli ressamları yenerek en popüler resim ödülünü alır. ödül 1500 dolardır ve ve dixon bu para için “hayatımı kurtardı” der ve o dönemki ruh halini anlatmak için şu cümleleri kurar; “hala belirsiz, uğursuz, tetdit edici formlarla çevrili olma hissim vardı. kendimi ondan özgürleştirme, onu dışsallaştırma, sistemimden çıkarma ihtiyacımdan korkunun şekillerini üretme fikri doğdu.” dixon, eserindeki figürler için “çok uğursuz cübbeli figürler” ifadesini kullanır.
korkunun şekilleri- maynard dixon.

oldukça etkileyici ve ürkütücü değil mi?
resimde pelerinler, korkuyla felç olmuş yüzleri gizleyen kefenler gibi görünür. dört şekilden sadece biri, yüzün olması gereken yerde sadece bir yüz deliği ile izleyiciye bakıyor. dördünün geri kalanı burada herhangi bir yüze sahip olmayabilir veya hiç yüzüne sahip olmayabilir. korku, kişiyi tehlike karşısında çok yüzsüz kılar. yüzlerin görünmemesinin aksine ayakları oldukça görünürdür, çünkü korku durumunda yani "savaş veya kaç" durumunda, yüzler kaybolsa bile ayaklar önemlidir.
peki ressam bu resmi nasıl bir motivasyonla resmetti? bu resim, 1930’larda yani büyük buhranın sancıları ile ortaya çıktı. günümüzdeki duruma benzer olarak, herkes kadar ressamlar da bu buhranda ekonomik olarak kötü durumdaydı. ressam dixon, bu eseri ile 1931'de, san francisco sanat derneği'nin yıllık sergisine girer ve oldukça önemli ressamları yenerek en popüler resim ödülünü alır. ödül 1500 dolardır ve ve dixon bu para için “hayatımı kurtardı” der ve o dönemki ruh halini anlatmak için şu cümleleri kurar; “hala belirsiz, uğursuz, tetdit edici formlarla çevrili olma hissim vardı. kendimi ondan özgürleştirme, onu dışsallaştırma, sistemimden çıkarma ihtiyacımdan korkunun şekillerini üretme fikri doğdu.” dixon, eserindeki figürler için “çok uğursuz cübbeli figürler” ifadesini kullanır.
devamını gör...
değeri bilinmeyen anlar
sağlığın yerinde olduğu her an bence. sağlık gidince hiçbir anın değeri kalmıyor.
devamını gör...
sevilen şarkının en vurucu sözleri
sevdiğin her şey senden yana olmuş
şehir bana kafa tutuyor
bazen bir şarkı, bazen bir sohbet
hayat boğazımdan geçmiyor.
kenan doğulu
gene yapmış yapacağını.
şehir bana kafa tutuyor
bazen bir şarkı, bazen bir sohbet
hayat boğazımdan geçmiyor.
kenan doğulu
gene yapmış yapacağını.
devamını gör...
keman öğrenmek isteyenlere tavsiyeler
tutuş önemli arkadaşlar nasıl başlarsanız öyle gider. küçük bir bölgede 36 nota var seslere düzgün basmak çok önemli. çünkü kulak o sesi alır. yay çekmek keza öyle tavsiyem bi kaç ay sadece yay çekin. 3-4 senedir hiç bir eğitim almadan keman çalıyorum tamamen istek ve sabır işi ayrıca makam olarak hicaz şarkılar ile uğraşın. birde ucuz öğrenci kemanı ile başlayın bir süre sonra sinirden vurup kırma ihtimaliniz var çünkü dünyanın en zor enstrümanı..
devamını gör...
geçmişi beni ilgilendirmez
t: son zamanlarda sıklıkla dile getirilen bir düşünce tarzı.
kişinin kendi geçmişindeki izlerle ve ilişkilerindeki beklentileriyle doğru orantılı olarak ilgilendirir.ilgilendirmemesi demek geçmişe sünger çekmek demektir bu da çok olası değildir çünkü geçmişimiz bizim gölgemizdir; sürekli peşimizden gelir. bizi bugünkü biz yapar, geleceğimize de şekil verir.
eğer ben hayatımın her anını ilerisini düşünerek yaşamış isem karşımdakinden de aynısını beklerim. elbette insanlar aciz varlıklardır;hatalar, yanlışlar yapabilirler, pişmanlık duyabilirler. burada önemli olan o insanı her şeye rağmen bütün bunlarla beraber kabul edip edemeyeceğine karar vermektir . bu kararı alabilmek için de geçmişin bilinmesi şarttır çünkü bilgi güçtür; doğru karara giden yoldur. sonradan pişman olmamak için önceden bilmek gerekir.
kişinin kendi geçmişindeki izlerle ve ilişkilerindeki beklentileriyle doğru orantılı olarak ilgilendirir.ilgilendirmemesi demek geçmişe sünger çekmek demektir bu da çok olası değildir çünkü geçmişimiz bizim gölgemizdir; sürekli peşimizden gelir. bizi bugünkü biz yapar, geleceğimize de şekil verir.
eğer ben hayatımın her anını ilerisini düşünerek yaşamış isem karşımdakinden de aynısını beklerim. elbette insanlar aciz varlıklardır;hatalar, yanlışlar yapabilirler, pişmanlık duyabilirler. burada önemli olan o insanı her şeye rağmen bütün bunlarla beraber kabul edip edemeyeceğine karar vermektir . bu kararı alabilmek için de geçmişin bilinmesi şarttır çünkü bilgi güçtür; doğru karara giden yoldur. sonradan pişman olmamak için önceden bilmek gerekir.
devamını gör...
yere düşen dondurma
devamını gör...
tek cümleyle hayatı tanımla
tam hayatı anladım diyorum bana sürpriz yapıyor şerefsiz.
devamını gör...
kedi besleyen içe kapanık hafif kilolu kız
ne etti bu kız size. kendi halinde takılır. duyarlıdır. okumayı sever. düşünür. gece için planı kedisi kucağında uyurken film izlemek belki yanında patlamış mısır yemektir. fazla sosyal değildir. daha çok evi sever. güvenli ortamından çıkmayı tercih etmediği için de biraz hareketsiz olabilir. hafif kilonun sebebi budur. akademik anlamda başarılı, yaşadığı dünyadan haberdar, anlatılanı anlayan kızdır. bu haliyle harikadır. canı isterse eğer kendini gösterir.
devamını gör...
yazarların bugünkü mutsuzluk sebebi
ne güzel gün sayıyorum istanbul'a dönmek için, yurttan mesaj geldi "akademik takvime göre en erken 1 gün önce gelebilirsiniz." diye. illa hevesim kursağımda kalacak yani. o 6 günü halamlarda geçirmek zorundayım. son dakika golü resmen.. bileti de iptal edemem.. ne güzel yurda gidip işlerimi yapacaktım. niye daha erken haber verilmez ki? tamam yine gideceğim istanbul'a ama istediğim gibi geçmeyecek o 1 hafta. of of.. bir şeye yine heveslendim ya illa ki bir şey çıkacak.....
devamını gör...
sodyum klorür
formülü çoğumuzun bildiği gibi 'nacl' olan bir çeşit tuzdur.
yemek tuzu olarak da bilinir. ayrıca yolların buzlanmasını önlemek için kullanılır.
yemek tuzu olarak da bilinir. ayrıca yolların buzlanmasını önlemek için kullanılır.
devamını gör...
eyeshield 21
riichiro ınagaki tarafından yazılan çizimleri yusuke murata tarafından gerçekleştirilen eyeshield 21, konu olarak amerikan futbolunu anlatan bir mangadır efendim. hikayesi tokyo’daki bir lisenin amerikan futbol takımına oradaki getir götür işlerini yapmak üzere katılan çelimsiz bir öğrenci olan sena kobayakawa’nın takım içerisindeki yükselişini ve yıldızlaşmasını anlatmaktadır. söz konusu manganın adı ayrıca sena’nın giymiş olduğu forma numarasından ve taktığı göz koruyucudan gelmektedir. ayrıca mangamız 2002’den 2009 yıllarına kadar yayımlanmış ve 333 bölümden oluşmakta olup aynı zamanda 2005-2008 yılları arasında anime uyarlaması çekilmiştir. 2 adet ova’sı ve video oyunu da bulunmaktadır.
hikayesinden kısaca bahsetmek gerekir ise; sena, amerikan futbolu için uygun olmayan bir vücut yapısına sahip olmakla birlikte inanılmaz bir çevikliğe ve hıza sahip. tabi bu durum zaman içerisinde okul takımının kaptanı yoichi hiruma tarafından keşfediliyor ve takıma gizli silah olarak alınıyor. daha sonrasında sena ile birlikte takım başarılı bir ivme yakalıyor.
açıkçası ben ainmesini izlemedim ama mangasını okumak çok keyifliydi. bu arada mangayı okurken japonların klasik fiziksel özellikleri ile mangada anlatılanları çok kıyaslamamaya çalışın. ben genelde spor üzerine mangalar okuduğumda bunu çok yapıyorum ve ulan bunlarda iyice abartmış diyorum. haikyuu sonrasında okuduğumda biraz yavan gelmişti ama spor mangalarından hoşlanan herkese her türlü tavsiye olunur.
hatta şuraya bir kapağını bırakalım artık.
hikayesinden kısaca bahsetmek gerekir ise; sena, amerikan futbolu için uygun olmayan bir vücut yapısına sahip olmakla birlikte inanılmaz bir çevikliğe ve hıza sahip. tabi bu durum zaman içerisinde okul takımının kaptanı yoichi hiruma tarafından keşfediliyor ve takıma gizli silah olarak alınıyor. daha sonrasında sena ile birlikte takım başarılı bir ivme yakalıyor.
açıkçası ben ainmesini izlemedim ama mangasını okumak çok keyifliydi. bu arada mangayı okurken japonların klasik fiziksel özellikleri ile mangada anlatılanları çok kıyaslamamaya çalışın. ben genelde spor üzerine mangalar okuduğumda bunu çok yapıyorum ve ulan bunlarda iyice abartmış diyorum. haikyuu sonrasında okuduğumda biraz yavan gelmişti ama spor mangalarından hoşlanan herkese her türlü tavsiye olunur.
hatta şuraya bir kapağını bırakalım artık.
devamını gör...
fiske vurmadan çocuk büyütmek
fiske vurmadan çocuk büyüttüm. ne psikopat oldu ne de saygısız. toplu taşımada boş yer varsa da oturmayan bir çocuk "nasılsa iki durak sonra yer vereceğim" diye düşünüp. (kimilerine göre psikopatça gelebilir). kitap okumayı seven bir çocuk yetiştirdim, kitap fuarına gittiğimizde bir aylık mutfak masrafını orada bırakmak pahasına. hem de fiske vurmadan yetişti. enteresandır, hayvanları seven bir çocuk oldu. fiske yemeden kapıya harçlığından aldığı mamayı bırakan. empatisi gelişkin bir çocuk yetiştirdim fiske vurmadan. ders çalışması için emir vermeden, çalışması gerekliliğini anlatarak. odasını toplaması için bağırmadan, neden toplaması gerektiğini anlatarak. dişlerini fırçalaması için dürtüp durmadım, fırçalamaması halinde olacakları anlattım, kendisi geliştirdi o alışkanlığını hem de fiskesiz.
anne baba umursamazsa, fiskesiz de psikopat olur, fiskeli de. anne babanın elinde herşey. çocuk yapmak kadar kolay değil yetiştirmek. zevkli de değil. pek çok şeyinden ödün vermeyi gerektiriyor. veremiyorsan, topluma faydalı bir birey yetiştirmeye çabalamıyorsan, 10 çocuk yapıp sokağa salanlardan çok bir farkın yok. ha sokağa salmışsın ha eline tableti tutuşturup büyümesini seyretmişsin. aynı şey.
ne fiske vurdum, ne odasına kilitledim, ne de buna benzer at eğitir türde ceza verdim. doğru yapıp yapmadığımı zaman gösterecek. yaşlandığımda* huzurevine mi paket eder ne yapar bilemem.
anne baba umursamazsa, fiskesiz de psikopat olur, fiskeli de. anne babanın elinde herşey. çocuk yapmak kadar kolay değil yetiştirmek. zevkli de değil. pek çok şeyinden ödün vermeyi gerektiriyor. veremiyorsan, topluma faydalı bir birey yetiştirmeye çabalamıyorsan, 10 çocuk yapıp sokağa salanlardan çok bir farkın yok. ha sokağa salmışsın ha eline tableti tutuşturup büyümesini seyretmişsin. aynı şey.
ne fiske vurdum, ne odasına kilitledim, ne de buna benzer at eğitir türde ceza verdim. doğru yapıp yapmadığımı zaman gösterecek. yaşlandığımda* huzurevine mi paket eder ne yapar bilemem.
devamını gör...
yüzündeki beniyle güzel olan kadınlar
devamını gör...
hangi yazar gözünde nasıl canlanıyor sorusu
devamını gör...
within temptation
1996 yılında hollanda’da kurulan senfonik rock grubudur. sharon den adel ile robert westerholt tarafından kurulmuştur. mimarları bunlardır. senfonik black metali çok sevsem de senfonik rock da bir o kadar cazip gelmiştir bana. tarihi eski olan gruplardandır aynı zamanda. kendilerine has tarzıyla şarkılarına kalite üstüne kalite katmışlardır. 90’ların vazgeçilmezleridir kendileri adeta. hele ki kadın vokalin sesi gerçekten muazzam, şarkıyı sesiyle adeta coşturuyor, ahengine ahenk katıyor.
zamanında kaliteli albümler yapmışlardır, birçok ülkede konser vermişlerdir ve halen günümüzde de aktif olarak albüm yaparlar, turneye çıkarlar. bu şahane grubun bazı albümleri şunlardır; mother earth, the heart of everything, resist, the silent force, black symphony, an acoustic night at the theatre gibi gibi güzel albümleri vardır, her biri dinlenmeye değerdir. dinlerken sıkılmazsınız aksine keyif alırsınız.
grubun her üyesi değerli de benim için sharon den adel daha kıymetli çünkü grubun mimarı bu kadındır. aynı zamanda kendisinin on parmağında on marifet vardır. söz yazarıdır, çok da güzel gitar çalar lakin konserlerde gitar çalmak yerine daha çok sesini konuşturmayı tercih eder. aynı şu anda nightwish’in vokali olan floor jansen gibi. grup rock camiasında sevilen bir grup olduğu kadar ödüllü bir gruptur aynı zamanda. yaptıkları işler nedeniyle birçok ödüle layık görülmüşlerdir.
sevgiler saygılar olsun…
zamanında kaliteli albümler yapmışlardır, birçok ülkede konser vermişlerdir ve halen günümüzde de aktif olarak albüm yaparlar, turneye çıkarlar. bu şahane grubun bazı albümleri şunlardır; mother earth, the heart of everything, resist, the silent force, black symphony, an acoustic night at the theatre gibi gibi güzel albümleri vardır, her biri dinlenmeye değerdir. dinlerken sıkılmazsınız aksine keyif alırsınız.
grubun her üyesi değerli de benim için sharon den adel daha kıymetli çünkü grubun mimarı bu kadındır. aynı zamanda kendisinin on parmağında on marifet vardır. söz yazarıdır, çok da güzel gitar çalar lakin konserlerde gitar çalmak yerine daha çok sesini konuşturmayı tercih eder. aynı şu anda nightwish’in vokali olan floor jansen gibi. grup rock camiasında sevilen bir grup olduğu kadar ödüllü bir gruptur aynı zamanda. yaptıkları işler nedeniyle birçok ödüle layık görülmüşlerdir.
sevgiler saygılar olsun…
devamını gör...
psiwheel
hayal edebilme yetimizi kullanarak düşüncelerimizi bir nesneye odaklama suretiyle vücudumuzu temas ettirmeden uzaktan nesneyi döndürebilmeyi sağlayan basit düzenek. inanmayı başarabilen herkesin kendine telekinezinin varlığını kanıtlayabileceği en basit yöntemdir psiwheel. ufak bir not kağıdı dörde katlanıp açılır, kağıt + şeklini almış olur. bir silginin ortasına iğne batırılır, iğnenin üzerine not kağıdı dengede duracak biçimde hafifçe bırakılır. bulunulan mekanda hava akımı oluşturabilecek pencere kapı kapatılır, pandemi maskesi takılır ( kendi nefesimize bile güvenemeyiz). mümkün mertebe yalnız kalınmalıdır. kağıdın sağa veya sola döndüğü hayal edilir , güçlü bir imaje oluşturabilmek için eller sakince kağıdın yanına konulup ellerden akan bir enerjinin kağıdı çevirdiği tasavvur edilir, bu ayrıca odaklanmaya da yardımcı olacaktır.
kağıdı birkaç tur çevirmeyi başardıktan sonra düzeneğin üzerine cam kase veya kavanoz geçirilir, iş bir doz zorlaştırılır. artık boş hava akımının cam içerisindeki kağıda temas edemeyeceği kesindir. bu şekilde de kağıdın hareket ettirilebildiği görüldüğünde bir şimşek çakar, temelinde ne kadar fiziğin ve doğanın ta kendisi olduğumuzu bilmediğimizin aydınlanmasıdır bu geçmiş olsun.
kağıdı birkaç tur çevirmeyi başardıktan sonra düzeneğin üzerine cam kase veya kavanoz geçirilir, iş bir doz zorlaştırılır. artık boş hava akımının cam içerisindeki kağıda temas edemeyeceği kesindir. bu şekilde de kağıdın hareket ettirilebildiği görüldüğünde bir şimşek çakar, temelinde ne kadar fiziğin ve doğanın ta kendisi olduğumuzu bilmediğimizin aydınlanmasıdır bu geçmiş olsun.
devamını gör...
flick of the wrist
brian may'in muhteşem ama kısa gitar soloları attığı,sheer heart attack albümünün 4. şarkısı. ilk dinlediğim dönemlerde bir hayat kadınının erkekler tarafından bir eşya gibi kullanılıp kenara atılması vs. hakkında zannettiğim, gerçeği sonradan öğrendiğim şarkı.
şarkının en büyük özelliği, tıpkı brian may'in başka bir başlıkta belirttiğim üzere bana göre en iyi solosunu attığı death on two legs şarkısında olduğu gibi inanılmaz sololar atması ve bu soloların arkaplanda kalması. hatta bu malum iki şarkı "brian may'in en iyi solosu hangi şarkıdadır?" diye anket yapsanız listeye bile girmez. ayrıca brian may bu gitar dilini özellikle bahsini ettiğim bu iki şarkıda agresifçe kullanıyor.
hazır death on two legs'ten bahsetmişken bu şarkı sadece solo anlamında değil, anlam olarak ta o şarkının benzeridir çünkü bu şarkı yapıldığında grup üyeleri menajerlik şirketi ile yaptıkları anlaşmadan dolayı fazla para kazanamıyor olup, evde bile değil kiralık odalarda yaşıyorlar. tıpkı o şarkıda olduğu gibi bu şarkıda da hedef alınan kişi var ve bu kişi şirketin yapımcısı.
enteresan olan şudur ki, hayatta anlık olaylar karşısında durumun ciddiyetini fark edemeyip sonrasında "ulan ne aptal adammışım" dediğimiz anlar bizim hafızamızda oluyor ve sır olarak kalıp insanlar tarafından bilinmiyor. ancak siz bu tip bir aptallığı, ya da hata diyelim, 4 kişilik efsaneler efsanesi bir insan grubuna yapınca sizi öyle bir aşağılayorlar ki, bu hakaretlerle nesiller büyüyor ve aktörler ölse bile olay tarihte kalıyor.
bu tip eserlerde sanatçının yumruğunun biraz daha farklı ve daha sert olduğunu görüyoruz...
görsellerde ya ilk hareketi(ağır bir kontratı imzalamak) temsili olarak şarkının adını koymuşlar...

ya da hepimizin bildiği ikinci hareketi yapmak anlamında kullanmışlar.
şarkının en büyük özelliği, tıpkı brian may'in başka bir başlıkta belirttiğim üzere bana göre en iyi solosunu attığı death on two legs şarkısında olduğu gibi inanılmaz sololar atması ve bu soloların arkaplanda kalması. hatta bu malum iki şarkı "brian may'in en iyi solosu hangi şarkıdadır?" diye anket yapsanız listeye bile girmez. ayrıca brian may bu gitar dilini özellikle bahsini ettiğim bu iki şarkıda agresifçe kullanıyor.
hazır death on two legs'ten bahsetmişken bu şarkı sadece solo anlamında değil, anlam olarak ta o şarkının benzeridir çünkü bu şarkı yapıldığında grup üyeleri menajerlik şirketi ile yaptıkları anlaşmadan dolayı fazla para kazanamıyor olup, evde bile değil kiralık odalarda yaşıyorlar. tıpkı o şarkıda olduğu gibi bu şarkıda da hedef alınan kişi var ve bu kişi şirketin yapımcısı.
enteresan olan şudur ki, hayatta anlık olaylar karşısında durumun ciddiyetini fark edemeyip sonrasında "ulan ne aptal adammışım" dediğimiz anlar bizim hafızamızda oluyor ve sır olarak kalıp insanlar tarafından bilinmiyor. ancak siz bu tip bir aptallığı, ya da hata diyelim, 4 kişilik efsaneler efsanesi bir insan grubuna yapınca sizi öyle bir aşağılayorlar ki, bu hakaretlerle nesiller büyüyor ve aktörler ölse bile olay tarihte kalıyor.
bu tip eserlerde sanatçının yumruğunun biraz daha farklı ve daha sert olduğunu görüyoruz...
görsellerde ya ilk hareketi(ağır bir kontratı imzalamak) temsili olarak şarkının adını koymuşlar...

ya da hepimizin bildiği ikinci hareketi yapmak anlamında kullanmışlar.
devamını gör...
olmuyorsa zorlama
hep tavsiye edilen budur.niye çırpın,pes etme, istediğin için mücadele et diye destek verilmez ki?
kimsenin gücü yok sanırım artık ne mücadele etmeye ne de yüreklendirmeye..
yok oluyoruz azizim.
bir rahatsızın bunalım ukdesi.
kimsenin gücü yok sanırım artık ne mücadele etmeye ne de yüreklendirmeye..
yok oluyoruz azizim.
bir rahatsızın bunalım ukdesi.
devamını gör...



