zaman geçtikçe kırmak istemediği insanlar tarafından kırılacak olan insandır.
devamını gör...

yarıda bıraktığım kitabı sorgulatan başlıktır. fakat asla bulamadım.
devamını gör...

adamlar nasıl okursanız okuyun diye reklam bile yaptılar. daha neye dertleniyorsunuz.
devamını gör...

maalesef "din halkın afyonudur" sözünün oldukça yanlış anlaşıldığını düşünmekteyim. bu cümleden önceki "dinsel üzüntü hem gerçek üzüntünün hem de bu üzüntüye karşı çıkıştır. din ezilen insanın iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın ruhudur." ifadeleri göz önüne alındığında marx ile ilgili birçok düşünce değişmektedir bence.
kaynak isteyen olursa tık.
ilgili referansı maalesef sadece wikipedi'den bulabildim.
devamını gör...

ben artık kadın varsa da binmiyorum. malum korona devrindeyiz...

kendimi seviyor ve onaylıyorum...canım kendim.
devamını gör...

sağ ve mütedeyyin güruh mizahına örnek. beceremiyorsanız yapmayın arkadaşım, kağıda yazık. siz gidin "karikatür" çizdi diye adam falan yakın.
devamını gör...

şu #7245 tanımından da görüleceği üzre ince hesap uzmanı cengaver bir yazar.
biran 40 yapara bağlayacak diye korkmadım değil.
devamını gör...

iki güzel söze eriyorum, bağlanıyorum. belki de iflah olmaz bir ilgi bağımlısıyım bilmiyorum. bir hatayı en az 10 kez yapmadan duramıyorum . sadece mutlu olmak istiyorum
devamını gör...

meiji restorasyonu’nu tanımlamak veya anlamak için dönem japonya’sının siyasi unsurlarına ve yönetim şekline bakmak gerekiyor esasen.
meiji resrorasyonu’nun gerçekleştiği 1868 yılına gelmeden, son şogunluk olan tokugawa şogunluğu, 16.yy’da ticaret gemileri ile yayılmaya başlayan hristiyanlığa önlem olarak 250 yıla yakın bir süreç boyunca, dış dünyaya kapalı bir politika yürütüyor.
genel olarak şogunluk sistemi, imparatora ek ve yetkileri elinde bulunduran feodal bir yönetim şekli. şogunluktan daimyolara oradan samuraylara ve samuraylardan halka inen bir kast sistemi. mibun sistemi
tokugawa döneminde, politik olarak dışa kapalı olunmasına rağmen sanat, kültür, ekonomi açısından oldukça parlak bir dönem yaşanıyor fakat teknolojik olarak 250 yılllık bir gerileme mevcut.
abd, ingiltere, fransa gibi dönemin gözünü asya’dan alamayan sömürgecileri ve imparator’un gücü yine merkezi yönetimde toplama isteğiyle birlikte, çeşitli baskılarla 1853 yılında limanları tüccarlara açmak zorunda kalan tokugawa şogunluğu, ilki abd ile olmakla birlikte çeşitli ve aleyhine ticari antlaşmalar yapmak zorunda kalıyor ve güç kaybetmeye başlıyor.
1867’de imparator keiki’nin ölümüyle tahta oğlu meiji geçiyor.
1868’te ticari, siyasi ve teknolojik olarak çağın gerisinde kalan tokugawa şogunluğu, yapmak istedikleri reformlar bahane edilerek meiji ve taraftarları (imparator yanlısı elitler) tarafından yok edilerek güç yeniden imparatora geçiyor ve meiji dönemi başlıyor.

meiji restorasyonu’nda, batılı ülkeler baz alınarak (bkz: ıwakura heyeti) siyasi, ticari, ekonomik, teknolojik ve sosyolojik alanlarda 40 yıl sürecek bir gelişme dönemi başlıyor. meiji döneminde yapılan reformların arasında; avrupa ve abd’ye gönderilen öğrenciler, anayasal değişiklikler, eğitim reformları ve askeri yenilikler var. restorasyonun başlamasından 20 yıl sonra japonya çağı yakalamış bir şekilde 1850’lerde imzaladığı aleyhine ticari anlaşmaları değiştirmeyi başarır.
gerçekleşen reformların yanında, yaşanan kanlı savaşlarla binlerce samuray ve samuraylık gelenekleri yok ediliyor. yine her ne kadar bir tür kast sistemi de olsa şintoizm ve budizm’de yer alan ‘her varlığın önemsenmesi’ anlayışına dayanan sistem ortadan kaldırılır.

1912’de meijinin ölmesiyle son bulur
devamını gör...

dini çıkarlar için kötüye kullanma, hangisi olduğunu anladınız sanırım.*
devamını gör...

sabahın olabilecek en erken saatinde mama kabını doldurmak için sahibini uykusundan uyandırmaması gerektiğini.
devamını gör...

abi nerde bu yazarlar demek istediğim başlıktır. benle neden fingirdeşilmiyor acaba. ben başarılı bir yazar değil miyim. şaka bi yana sözlük ortamlarında genelde zeki insanlar çoğunlukta olduğu için fingirdeşmelerin akıllı şekilde ilerlediğini düşünüyorum o yüzden bol bol fingirdeşsinler bakalım.
devamını gör...

artık tweetlerini de taslaktan atmaya başlayan bakandır. yasak başladıktan 29 dakika sonra atılmıştır. bakınız
devamını gör...

erkeklerin arkadaş ortamında kıskançlık, rekabet gibi kavramların olmamasından kaynaklı durum. şu karikatür konuyu özetler: (direkt görünen fotoğraf yüklemeyi bilmediğim için link bırakıyorum) buradan
devamını gör...

adıyaman’ın kahta ilçesinde bulunan ve septimius severus olarak da bilinen tarihi köprüdür. nemrut gezisine gittiğimde görme fırsatım olmuştu. kendisi gibi altından akan suyun rengi de muhteşemdi.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

-beni en iyi taniyan insan tarafindan yapmadigim, aklimdan bile gecmeyen bir sey ile suclanmak.

-yakin birisinin basina gelen herhangi bir seyden beni sorumlusu olarak gormesi.

her durumda da hic bir sucun yokken israrla suclanmak.
devamını gör...

1984 doğumlı ingiliz michael david rosenberg adlı şarkıcının sahne ismi.
müzik kariyerine bu isimle bir grupta başlamış fakat sonra grup dağılınca kendisi ismi kullanmaya devam etmiştir. 2012'de çıkardığı let her go şarkısıyla tanınmaya başlamıştır.
çok genç yaşta okulu bırakıp müzik yapmaya başlamıştır. gençlik yıllarından itibaren busking * yaparak hayatını geçindirmeye çalışmıştır hatta ünlü olduktan sonra bile turne için gittiği şehirlerde bilet bulamayan ya da alamayan hayranları için sokaklarda şarkı söylemeye devam etmiştir.
12 yılda 12 tane stüdyo albümü yapmıştır. şarkıları genellikle folk rock ve indie folk türlerindedir. şarkılarının çoğunu kendi yazıp bestelese de stu larsen ve andrew phillips gibi sanatçılarla da beraber çalışmıştır.
2018 yılında bir rehabilitasyon süreci geçirmiştir.

2020 yılında yayınladığı patchwork albümünün gelirinin bir kısmı direkt olarak ingiletere'deki aşevlerinin giderlerini karşılamak için ayrılmıştır.
2021 yılında yayınlanan songs for the drunk and broken hearted isimli albümünün gelirinin bir kısmı ise ekolojik vakıflara bağışlanmaktadır. ayrıca satılan her fiziksel kopya için bir ağaç dikilmektedir.

benim hem müziğine hem de kendisine doyamadığım bir sanatçı. maalesef bu dünya hassas kalpler için bir cehennem olduğundan kendisinin de hala uğraştığı bazı psikolojik problemleri vardır.

en sevdiğim şarkıları:
wicked man's rest

rivers
devamını gör...

(bkz: fazla kasmak) herkes istediği gibi konuşabilir ''efendim''.
devamını gör...

sadece 2-3 günlük kafa iznimde bile bu durumu kanıtlamak için oldukça malzeme toplamam, bu gerçeği gözler önüne sermek için fazlasıyla yetiyor. dışarıdan burger sipariş ediyorum, sosları ve içecekleri getirmeyi unutuyorlar. kargo sipariş ediyorum, teslim edilmeyen ürünler sisteme "teslim edildi" diye yanlış kaydediliyor. eve usta çağırıyorum, balkondaki camları halletmek yerine sigara içip, muhabbet etmekten işlerini yapmıyorlar. yine bu sefer trendyol'a bakıyorum, ortalık sahte ve çakma üründen geçilmiyor. bunlar sadece 2 günlük birikimim bu arada, ki elbette bunlar günlük hayatta yaşadığım, tamamen şahsi ve minik sorunlar. olayı bu kadar basite indirgememekle beraber, kötü yönetilen bir ülkedeki tüm bu vasat altı anlayışın hayatımızın en ufak detaylarına kadar yansımış olduğunu rahatlıkla sezebilmekteyim.

daha önce bahsettiğim 1,5 yıl sonra gelen kargo'dan bahsetmiyorum bile. daha alâ bir fiyasko da türkiye cumhuriyeti'nde çok nadir görülmüştür herhalde. o ihtimal de anca benim gibi bir cenabeti bulabilirdi zaten.

peki ya, bu nedir sevgili sözlük yazarları? neden kimse işini düzgün yapmıyor bu ülkede. "vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır" diyen bir atanın şimdiki torunlarına bakın bir de. gerçekten de gün geçmiyor ki, şu ülkede bir dolandırıcı, sahtekar, tembel, ilgisiz veya suratsız bir çalışana rastlamayalım. gerçekten çok yazık aslında, biz hakkımızı aramayıp, bu duruma alıştıkça, maalesef kimse de kendini düzeltmeye yeltenecek gibi gözükmüyor...
devamını gör...

hazreti veganlar, hayvanlar üzerinden arabesk ahkam kesmeyin. ot yiyip geviş getirken ciddi ciddi düşünün.

"yapılan araştırmalar, bitkilerin de hissedebildiğini ortaya koyuyor! süper-hassas ve lazerle kontrol edilen mikrofonlarla yapılan araştırmada, yaprakları koparılan veya bozulmaya başlayan bitkilerin "ağladığı" tespit edildi. yani bir dahaki sefere, bir bitkiyi koparırken ya da onu ağzınıza atarken, sebep olduğunuz acıyı düşünmeniz gerekiyor.

bitkileri kesmek için kullandığımız aletlerin her bir vuruşu, ortalama bir bitkinin acı içerisinde inlemesine neden oluyor olabilir. almanya'nın bonn kentinde bulunan bonn üniversitesinin uygulamalı fizik bölümü'nden araştırmacılar, "saldırı" altındaki bitkilerin tüm yüzeylerinden etilen isimli bir gaz salgıladıklarını keşfetti.

itkilerin özellikle hasar görmüş bölgeden salgıladıkları bu kimyasalı bir kavanoz içerisinden geçiren araştırmacılar, bu gaza özel olarak kalibre edilmiş lazer bombardımanı uyguladılar. böylece titreşen kimyasal, ses dalgaları oluşturmaya başladı. bunu da, aşırı hassas bir mikrofonla dinleyen araştırmacılar, sağlıklı olan bitkilerin "baloncuklanma" gibi bir ses çıkardıklarını ortaya koydu. ancak ses, eğer bitki tehdit altında ise daha çok tiz bir çığlığa/cırlamaya dönüştü. en ufak bir böcek ısırığının bile bu etkiyi yaratabileceği gözlendi. araştırmanın başındaki dr. frank kühnemann şöyle diyor: "bir bitki ne kadar strese maruz kalırsa, sinyal de o kadar şiddetleniyor."

(evrim ağacı)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim