sensedim
sevdiceğine söyleyebileceğin en naif, en içten kelime olabilir. kelime dediğime bakmayın içinden binlerce anlam çıkaran bir kelime. ne mutlu sevdiklerini senseyenlere.*
devamını gör...
çalıkuşu
lise yıllarımda okuduğum bir roman. atatürk'ün de başı ucu kitapları arasında yer aldığını biliyordum ve alıp okumamda ki en büyük etken buydu, belki de aynı sayfalar da aynı duyguları yaşamış olabiliriz, aynı yerlerde ağlamış bile olabiliriz diye heyecanlandığımı hatırlıyorum. kitabın yazarı reşat nuri güntekin büyük bir üstat sahiden, kelimeleri ruhundan akıyor sanki.
romanın özetine gelecek olursak; feride, bir subayın kızıdır. küçük yaşta ebeveynlerini kaybeder ve teyzesinin yanında kalmaya başlar. teyzesi besime onu yatılı olarak notre dame de sion fransız lisesinde okutur. yaramaz bir çocuk olduğundan mütevellit okulda ona "çalıkuşu" adını takarlar. tatillerde teyzesinin köşkünde kalan feride, teyzesinin oğlu olan kamran'dan hoşlanır ve birbirlerini severler daha sonra da nişanlanır. kamran, sarışın ve yakışıklı bir gençtir. evlenmek üzereyken bir kadın mektup getirir. kamran'ın yurtdışında bulunduğu sırada münevver adında genç bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrenir.
bunun üzerine feride, her şeyi bırakıp kaçar. anadolu'da öğretmenlik ister. o günden itibaren yaşadıkları not düşmeye başlar. bursa'da bir okula tayin edilir. kasabada kadrolar dolu olduğundan dolayı, kimsenin gitmeyi kabul etmediği zeyniler köyüne yerleşir. orada munise adında bir kızla tanışır.feride teselliyi munise de bulur ve evlat edinme kararı alır. ikisi mutlu bir yaşam sürerler. bu dönemde feride; bursa, çanakkale, izmir, kuşadası gibi yerlere taşınır. güzelliği başına dert olur ve gittiği yerlerde karşısına yeni erkekler çıkar. zeyniler köyünde tanışmış olduğu hayrullah beyle yeniden kuşadasında karşılaşır. doktor hayrullah bey, emekliye ayrılmış ve kuşadasına yerleşmiştir. ferideyi kızı gibi görerek korur. bu arada, munise hastalanır ve ölür. feride iyice yıkılmıştır. söylentilerin yayılmasından sonra doktor hayrullah beyle, kağıt üzerinde evlenirler. fakat aralarındaki ilişki baba-kız ilişkisidir. hayrullah bey, bir gün feridenin tutuğu notları bulur ve okur. feride, hala kamranı sevmektedir. hayrullah bey, öldükten teyzesinin yanına gitmesini ve kapalı zarfı kamran'a vermesini vasiyet eder. zarfın içinde günlük ve mektup bulunmaktadır. hayrullah bey, kamran'a ferideyi bırakmamasını söylemektedir. bunun sonucunda, hayrullah beyin vefatının ardından feride teyzesinin yanına gider. kamran, zarfın içinden çıkan günlüğü sabaha kadar okur ve bir daha feride'yi bırakmaz, tekrar birleşirler.
romanın özetine gelecek olursak; feride, bir subayın kızıdır. küçük yaşta ebeveynlerini kaybeder ve teyzesinin yanında kalmaya başlar. teyzesi besime onu yatılı olarak notre dame de sion fransız lisesinde okutur. yaramaz bir çocuk olduğundan mütevellit okulda ona "çalıkuşu" adını takarlar. tatillerde teyzesinin köşkünde kalan feride, teyzesinin oğlu olan kamran'dan hoşlanır ve birbirlerini severler daha sonra da nişanlanır. kamran, sarışın ve yakışıklı bir gençtir. evlenmek üzereyken bir kadın mektup getirir. kamran'ın yurtdışında bulunduğu sırada münevver adında genç bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrenir.
bunun üzerine feride, her şeyi bırakıp kaçar. anadolu'da öğretmenlik ister. o günden itibaren yaşadıkları not düşmeye başlar. bursa'da bir okula tayin edilir. kasabada kadrolar dolu olduğundan dolayı, kimsenin gitmeyi kabul etmediği zeyniler köyüne yerleşir. orada munise adında bir kızla tanışır.feride teselliyi munise de bulur ve evlat edinme kararı alır. ikisi mutlu bir yaşam sürerler. bu dönemde feride; bursa, çanakkale, izmir, kuşadası gibi yerlere taşınır. güzelliği başına dert olur ve gittiği yerlerde karşısına yeni erkekler çıkar. zeyniler köyünde tanışmış olduğu hayrullah beyle yeniden kuşadasında karşılaşır. doktor hayrullah bey, emekliye ayrılmış ve kuşadasına yerleşmiştir. ferideyi kızı gibi görerek korur. bu arada, munise hastalanır ve ölür. feride iyice yıkılmıştır. söylentilerin yayılmasından sonra doktor hayrullah beyle, kağıt üzerinde evlenirler. fakat aralarındaki ilişki baba-kız ilişkisidir. hayrullah bey, bir gün feridenin tutuğu notları bulur ve okur. feride, hala kamranı sevmektedir. hayrullah bey, öldükten teyzesinin yanına gitmesini ve kapalı zarfı kamran'a vermesini vasiyet eder. zarfın içinde günlük ve mektup bulunmaktadır. hayrullah bey, kamran'a ferideyi bırakmamasını söylemektedir. bunun sonucunda, hayrullah beyin vefatının ardından feride teyzesinin yanına gider. kamran, zarfın içinden çıkan günlüğü sabaha kadar okur ve bir daha feride'yi bırakmaz, tekrar birleşirler.
devamını gör...
sözlüğün içinden geçmeye çalışanlar
forumsal olmadığı sürece her türlü şeyin belli bir çerçevede yazılabileceğini bilen yazarların yanlış anlaşılmasıdır.
interaktif sözlüğün ilk amacı bir kelime veya olayı herhangi biçimde tanımlamaktır, isteyen veya başarabilen içine biraz espri biraz anı ve başka şeyler katabilir zaten direk bir olayı tanımlarsak wikipedia olurduk. bu yüzden yakın zamanda forumsal yazıların önce düzeltilmesi istenecek ardından düzeltme olmazsa silinecektir.
interaktif sözlüğün ilk amacı bir kelime veya olayı herhangi biçimde tanımlamaktır, isteyen veya başarabilen içine biraz espri biraz anı ve başka şeyler katabilir zaten direk bir olayı tanımlarsak wikipedia olurduk. bu yüzden yakın zamanda forumsal yazıların önce düzeltilmesi istenecek ardından düzeltme olmazsa silinecektir.
devamını gör...
ingiliz ulusal arşivindeki gizli raporların erişime açılması
ingiliz ulusal arşivi'ndeki dışişleri gizli raporları archive.org sitesinde "foreign office: confidential print turkey 1841-1957" başlığı ile halka açılmış.
ilgili tweet buradan
ilgili belgeler için buradan
buradan oldukça ilginç bilgiler çıkacağı aşikâr.
ekleme: ekşi sözlük'teki ilgili başlıkta raporların bir kısmının önemli yerlerini yazanlar olmuş.
buradan
ilgili tweet buradan
ilgili belgeler için buradan
buradan oldukça ilginç bilgiler çıkacağı aşikâr.
ekleme: ekşi sözlük'teki ilgili başlıkta raporların bir kısmının önemli yerlerini yazanlar olmuş.
buradan
devamını gör...
gregg popovich

babası bir sırp annesi ise hırvat olan popovic 1946 abd doğumludur. kendisinin bir basketbol dehası olarak tanımlarsak haksız olmayız sanırım nba'de san antonio spurs takımını 1996 yılından beri çalıştırmaktadır. spurs onun ile birlikte ilk kez 1998-1999 sezonunda new york knıcks karşında şampiyonluk yaşamıştır.kendisi unutulmaz koçlardan larry brown'ın yardımcılığını da üstlenmiştir. kariyerine birçok rekor sığdırmıştır ve en çok maç kazanan üçüncü antrenördür.2002-2003,2004-2005,2006-2007 ve 2013-2014 sezonlarında spurs ile şampiyonluk yaşamıştır.şuan spurs haricinde abd milli takımının antrenörlüğü görevini de sürdürmektedir.
devamını gör...
başak burcu
duyarlıdır , çevresindeki her olay onu bir şekilde etkiler belli etmese bile; idealist ,disiplinli, takıntılı ve detaycı... evet düzenli tertiplidir de , bu sadece temizlik olarak algılanıyor ama değil. planlı programlıdır ,mesela bir önceki akşamdan bellidir o günün planı. soğuk görünebilir ama karşıdakine güvenince ne kadar samimi ve iyi kalpli olduğunu anlarsınız. alacağı bir kararın sonuçlarını defalarca düşünür , kafasında senaryolar kurar kimi zaman en kötüsünü düşünür ki ona karşı da planı olsun. zordur ama iyidir , değerlerini bilin.
devamını gör...
popstar bayhan
(bkz: seninle olmak var ya) "ölüm ol da düş peşime, ecel ol da al başımı
eriyor içim yanıyor giderek
yine de dayanamam sana ben..." şarkısıyla hafızalarımıza kazınan, söylerken birazcık(!) uzata uzata söyleyen bir popstar türkiye yarışmacısı.
eriyor içim yanıyor giderek
yine de dayanamam sana ben..." şarkısıyla hafızalarımıza kazınan, söylerken birazcık(!) uzata uzata söyleyen bir popstar türkiye yarışmacısı.
devamını gör...
sözlükten evlenmek
radyodan canlı düğün yapılabilecek bir girişimdir. allah bir başlıkta kocatsın.
devamını gör...
bir çocuğun en büyük şansı
ailedir elbette. aile içinde de annedir.
iyi bir anneye sahip olup da ayakları üzerinde duramayan neredeyse hiç insan görmedim.
baba ve diğer kardeşler ne kadar kötü olursa olsun anne eğer iyiyse, layıkıyla koruyup kollayabiliyorsa, arkasında durup destek verebiliyorsa, güzel huy ve davranışlar gösterebiliyorsa işte bu çocuğun hayattaki en büyük şansı anne oluyor.
annelik, çocuğun yaşam bulduğu tek yuva. nefes aldığı, sığındığı ilk yer.
annelik kutsallaştırması yapmıyorum. sadece çocuk için kilit nokta olduğunu dile getiriyorum.
kötü bir anneye sahip olan çocuklar için hayat hep eksiktir.
anneden sonra gelir diğer aile üyeleri. baba için dağ gibi arkamda kavramını kullanırlar. pek de inanmam. kardeş bağların bilmiyorum. kardeşi olanlar anlayabilir.
aileden sonra ise öğretmenler. anaokulu ve ilkokul öğretmenleri ne kadar kıymetli bir çocuğun hayatında.
eğitim ailede başlar diye meşhur bir söz vardır. doğrudur.
lakin ya aile eğitim verecek kapasitede değilse?
ülkemizin sorunları baştan tartışmanın anlamı var mı?
yoksul, on çocuklu bir ailenin yanında mı daha avantajlı bir çocuk yoksa kendi geçimini sağlayacak kadar geliri olan, iki çocuğa sahip bir ailede büyütülmek mi daha avantajlı?
böyle durumlarda öğretmen faktörü devreye giriyor.
azami insani davranışlar yüklese çocuklara yetecek.
ama öğretmen şansı da denk gelmeyince çocuk ne yapsın?
kendi farkındalığını oluşturup kendine çeki düzen veren insan sayısı çok azdır.
bizim toplum içindeki sorunlarımızın temelinde işte bu kötü çocukluk dönemleri geçiyor.
eğitelemeyen, gözardı edilip unutulan, sevilmeyen, dışlanan, sürekli şiddetin gölgesinde büyüyen çocuklar da büyünce edindikleri bu olumsuz davranışları toplum içinde sergilemeye başlıyorlar.
iyi bir anneye sahip olup da ayakları üzerinde duramayan neredeyse hiç insan görmedim.
baba ve diğer kardeşler ne kadar kötü olursa olsun anne eğer iyiyse, layıkıyla koruyup kollayabiliyorsa, arkasında durup destek verebiliyorsa, güzel huy ve davranışlar gösterebiliyorsa işte bu çocuğun hayattaki en büyük şansı anne oluyor.
annelik, çocuğun yaşam bulduğu tek yuva. nefes aldığı, sığındığı ilk yer.
annelik kutsallaştırması yapmıyorum. sadece çocuk için kilit nokta olduğunu dile getiriyorum.
kötü bir anneye sahip olan çocuklar için hayat hep eksiktir.
anneden sonra gelir diğer aile üyeleri. baba için dağ gibi arkamda kavramını kullanırlar. pek de inanmam. kardeş bağların bilmiyorum. kardeşi olanlar anlayabilir.
aileden sonra ise öğretmenler. anaokulu ve ilkokul öğretmenleri ne kadar kıymetli bir çocuğun hayatında.
eğitim ailede başlar diye meşhur bir söz vardır. doğrudur.
lakin ya aile eğitim verecek kapasitede değilse?
ülkemizin sorunları baştan tartışmanın anlamı var mı?
yoksul, on çocuklu bir ailenin yanında mı daha avantajlı bir çocuk yoksa kendi geçimini sağlayacak kadar geliri olan, iki çocuğa sahip bir ailede büyütülmek mi daha avantajlı?
böyle durumlarda öğretmen faktörü devreye giriyor.
azami insani davranışlar yüklese çocuklara yetecek.
ama öğretmen şansı da denk gelmeyince çocuk ne yapsın?
kendi farkındalığını oluşturup kendine çeki düzen veren insan sayısı çok azdır.
bizim toplum içindeki sorunlarımızın temelinde işte bu kötü çocukluk dönemleri geçiyor.
eğitelemeyen, gözardı edilip unutulan, sevilmeyen, dışlanan, sürekli şiddetin gölgesinde büyüyen çocuklar da büyünce edindikleri bu olumsuz davranışları toplum içinde sergilemeye başlıyorlar.
devamını gör...
normal sözlük patreon hesabı
düşündüm ettim bir mobil dinleme hesabına netflixe ona buna azıcık azıcık ama sonunda belli bir meblağa erişen ödemelerde bulunuyorum. bu kadar sevdiğim insanlara ve bu kadar sevdiğim bir ortama bir şekilde katkım olsun istiyorum. ben böyle samimi bir ortamın olabileceğine inanmıyordum ve açıkçası günümün birkaç saatini ayırmaktan da mutluyum.
ama hedefim olimposu görmek (her yerde çığıracağım bunu burada da çığırırım) puan tablosu ne ki dünyayı ben yöneticem*
ama hedefim olimposu görmek (her yerde çığıracağım bunu burada da çığırırım) puan tablosu ne ki dünyayı ben yöneticem*
devamını gör...
no women no cry
çok çok yıllar önce bir müzik kanalında (tv izlediğim zamanlar o kadar önce düşünün artık), bir müzik programında alt yazı olarak şarkıda geçen sözlerin türkçe tercümesi veriliyordu. ben de bu parçaya denk gelmiştim.o zamandan beri hayır kadın hayır ağlama manasına geldiğini bildiğimden, herkese ''hayır o anlamda değil bu anlamda'' diye düzeltsem de yine de ingilizcemle dalga geçilmişti.evet kafacılar yıllar sonra devran döndü ve değerli bilgim kitlelercek anlaşıldı sonunda. *
devamını gör...
fransız ihtilali
genellikle, fransız devrimi’nin (bkz: bastille) baskınıyla başladığı kabul edilir. oysa devrim daha önce, bir tavşan kıyımıyla başlamıştır. (bkz: états généraux) 1789 mayısında versailles’da toplanmıştı. meclis, aralarında soyluların avlanma hakları da bulunan feodal hakların kaldırılmasını görüşüyordu. delege olarak toplantılara katılmış olan camille desmoulins, 10 haziran tarihinde, yani bastille baskınından bir ay önce, babasına yazdığı bir mektupta şunları anlatıyordu
“bretanlar şikâyet dosyalarındaki (cahiers de doléance) bazı maddeleri geçici olarak yürürlüğe sokuyorlar. güvercinleri ve av hayvanlarını öldürüyorlar. buralarda 50 delikanlı yabani tavşanlarla ada tavşanlarına karşı inanılmaz bir kıyıma giriştiler. söylendiğine göre, st. germain ovasında, nöbetçilerin gözlerinin önünde dört ya da beş bin hayvanı öldürmüşler.”
eylemciler bir insana yönelmeden önce basit gördükleri hedeflere yönelmişlerdi. sonrasında asıl olay bastille günü olur. o gün bütün şehir silahlanır. ayaklanma kralın adaletine karşıdır; bu adalet saldırılan ve işgal edilen binada cisimleşmiştir. mahkûmlar serbest bırakılır, böylece onlar da kitleye katılabilirler. bastille’in savunmasından sorumlu olan komutanla yardımcıları idam edilir. bu arada hırsızlar da sokak lambalarının direklerine asılır. bastille yerle bir edilir; taş üstünde taş kalmaz. adalet, iki temel öğesiyle, yani idam cezası verme ve affetme yetkisiyle birlikte halkın eline geçer.
“bretanlar şikâyet dosyalarındaki (cahiers de doléance) bazı maddeleri geçici olarak yürürlüğe sokuyorlar. güvercinleri ve av hayvanlarını öldürüyorlar. buralarda 50 delikanlı yabani tavşanlarla ada tavşanlarına karşı inanılmaz bir kıyıma giriştiler. söylendiğine göre, st. germain ovasında, nöbetçilerin gözlerinin önünde dört ya da beş bin hayvanı öldürmüşler.”
eylemciler bir insana yönelmeden önce basit gördükleri hedeflere yönelmişlerdi. sonrasında asıl olay bastille günü olur. o gün bütün şehir silahlanır. ayaklanma kralın adaletine karşıdır; bu adalet saldırılan ve işgal edilen binada cisimleşmiştir. mahkûmlar serbest bırakılır, böylece onlar da kitleye katılabilirler. bastille’in savunmasından sorumlu olan komutanla yardımcıları idam edilir. bu arada hırsızlar da sokak lambalarının direklerine asılır. bastille yerle bir edilir; taş üstünde taş kalmaz. adalet, iki temel öğesiyle, yani idam cezası verme ve affetme yetkisiyle birlikte halkın eline geçer.
devamını gör...
bir kedinin öğrenmesi gereken şeyler
her gün bokunu temizleyen aç karnını doyuran kişilerin dötünü ısırmanın hoş bir şey olmadığı.
devamını gör...
trendyol
turkiye'de google, youtube dan sonra alexa siralamasina gore 3. sirada olan online alisveris sitesi. ziyaretci olarak facebook'u bille sollamislar. boyle giderse n11 ve hepsiburada'yi bile bitirebilir. gitti gidiyor ve sahibinden ise farkli kulvarda kostugu icin etkilenmeyecektir.
devamını gör...
yaşanmamış olayları yaşanmış gibi anlatmak
konfabülasyon hastası olabilirsiniz arkadaşlar, bilincinizi bir kontrol ettirin. *
devamını gör...
demedi deme
tavsiye vermeye çalışan insanların sıklıkla kullandığı bir söz öbeğidir.
devamını gör...
arkadaş olmak istediğiniz dizi ve film karakteri
the big bang theory amy. insana kendini aşırı iyi hissettirebilen biri. benim gibi özgüven problemine sahip biri için ideal arkadaş. amy please be my friend.
devamını gör...
özel hastane tedavi ücretlerine yüzde 15 zam yapılması
zam değil güncellemedir o. zam olsa duramayız.
sgk, özel hastanelere dayanamadı, zam yaptı özel hastanelerin talepleri kabul edildi; uzun bir süre sonra sağlık hizmetleri fiyatlarına zam yapıldı.
sosyal güvenlik kurumu'nun (sgk) 28 nisan 2021'de yayınlanan sağlık uygulama tebliği'ne (sut) göre sağlık hizmetlerinde yüzde 20'e varan bir zam yapıldı. dr. ergün demir ve dr. güray kılıç, "yapılan fiyat ve ilave oran artışı ile birlikte 3. basamak bir hastanede yoğun bakım ünitesinde yatan koronavirüs tanılı hastanın sgk'ya bir günlük paket fiyat faturası 2 bin 982 lira olmuştur" dedi.
kaynak: www.memurlar.net/haber/9698...
sgk, özel hastanelere dayanamadı, zam yaptı özel hastanelerin talepleri kabul edildi; uzun bir süre sonra sağlık hizmetleri fiyatlarına zam yapıldı.
sosyal güvenlik kurumu'nun (sgk) 28 nisan 2021'de yayınlanan sağlık uygulama tebliği'ne (sut) göre sağlık hizmetlerinde yüzde 20'e varan bir zam yapıldı. dr. ergün demir ve dr. güray kılıç, "yapılan fiyat ve ilave oran artışı ile birlikte 3. basamak bir hastanede yoğun bakım ünitesinde yatan koronavirüs tanılı hastanın sgk'ya bir günlük paket fiyat faturası 2 bin 982 lira olmuştur" dedi.
kaynak: www.memurlar.net/haber/9698...
devamını gör...