hindsight bias
          ''geçmiş görüş ön yargısı'' ya da ''sonradan anlama ön yargısı'' olarak da bilinen bir fenomendir.
(bkz: i knew it all along phenomenon).
hindsight bias fenomenine göre; bir olaydan sonra, insanlar genellikle olayın sonucunu o olay gerçekleşmeden önce bildiğine inanır hatta bu inançlarını abartarak anlatır. ''zaten biliyordum'' bu fenomenin en ünlü cümlesidir.
aynı zamanda, sosyal psikoloji okuyanların daha doğrusu bu konuda araştırma yürütenlerin de çok karşısına çıkan bir fenomendir. örneğin; mesafenin insan ilişkilerinde nasıl bir etkisi olduğunu ölçmek istiyorsunuz ve sonucunuz ilişkileri olumsuz etkilediği yönünde çıkıyor. bu sonucu çevrenizdeki birine söylediğinizde şu cevabı alabilirsiniz ''e bana sorsan zaten söylerdim, gözden ırak olan gönülden ırak olur.''
fakat eğer sonuç olumlu olsaydı muhtemelen aynı kişi şöyle söyleyecekti ''bana sorsan söylerdim, mesafeler kalbi güçlendirir.''
bu ''zaten biliyordum'' görüşü kendine aşırı güvenen bireyler yaratabilir. aslında hayır, bilmiyordun. sonuç zaten gerçekleştikten sonra, önceden bildiğine inandın.
aslında yaşantımızda bunu istemeden, otomatik olarak biz de yapıyoruz ve çok sık karşılaşıyoruz.
  (bkz: i knew it all along phenomenon).
hindsight bias fenomenine göre; bir olaydan sonra, insanlar genellikle olayın sonucunu o olay gerçekleşmeden önce bildiğine inanır hatta bu inançlarını abartarak anlatır. ''zaten biliyordum'' bu fenomenin en ünlü cümlesidir.
aynı zamanda, sosyal psikoloji okuyanların daha doğrusu bu konuda araştırma yürütenlerin de çok karşısına çıkan bir fenomendir. örneğin; mesafenin insan ilişkilerinde nasıl bir etkisi olduğunu ölçmek istiyorsunuz ve sonucunuz ilişkileri olumsuz etkilediği yönünde çıkıyor. bu sonucu çevrenizdeki birine söylediğinizde şu cevabı alabilirsiniz ''e bana sorsan zaten söylerdim, gözden ırak olan gönülden ırak olur.''
fakat eğer sonuç olumlu olsaydı muhtemelen aynı kişi şöyle söyleyecekti ''bana sorsan söylerdim, mesafeler kalbi güçlendirir.''
bu ''zaten biliyordum'' görüşü kendine aşırı güvenen bireyler yaratabilir. aslında hayır, bilmiyordun. sonuç zaten gerçekleştikten sonra, önceden bildiğine inandın.
aslında yaşantımızda bunu istemeden, otomatik olarak biz de yapıyoruz ve çok sık karşılaşıyoruz.
devamını gör...
felicitas
          ayaklarımın toprağa değişidir
bir geceyi gözlerimden öpen...
bir yolu tutup ağzından
dünyayı
yürüyen
şarkı
bütün arka bahçelerine uyandığım
uyaksız sevinç…
suyun sınırındayım
şiddetini taşa
şefkatini toprağa çiziyor su
insana aşk’ı kırmızı çiziyor
insanı aşk'a kırmızı...
milyarlarca defa yine su
bir sırrın kıyısındayım
ben acıyı tanırım öfkesinden, diyor
mühürlenmişzaman yolcusu
ayaklarımın topraktan çektiği iç
ürpertisi telaşsız
gülümsüyor
tüm tanrıları kardeş ilan eden
haylaz gül hırsızı bahse giriyor
acı’nın hiçbir şey olmadığı üzerine
bir kadeh
dermanıyok dağların şerefine
bir kadeh daha
nefessiz yaşayan ölülerin
yorulmuşların
sevişmek için şiir yazan adamların
yazmak için sevişen tüm kadınların şerefine
gülümsüyor
gürültülü ormanların içinden
gül çaldığı yüzüme
bu, dikenlerini dilime
yapraklarını boynuma yürüyen
dipdiri
bir gülümsemedir
yedinci dem şiiridir.
  bir geceyi gözlerimden öpen...
bir yolu tutup ağzından
dünyayı
yürüyen
şarkı
bütün arka bahçelerine uyandığım
uyaksız sevinç…
suyun sınırındayım
şiddetini taşa
şefkatini toprağa çiziyor su
insana aşk’ı kırmızı çiziyor
insanı aşk'a kırmızı...
milyarlarca defa yine su
bir sırrın kıyısındayım
ben acıyı tanırım öfkesinden, diyor
mühürlenmişzaman yolcusu
ayaklarımın topraktan çektiği iç
ürpertisi telaşsız
gülümsüyor
tüm tanrıları kardeş ilan eden
haylaz gül hırsızı bahse giriyor
acı’nın hiçbir şey olmadığı üzerine
bir kadeh
dermanıyok dağların şerefine
bir kadeh daha
nefessiz yaşayan ölülerin
yorulmuşların
sevişmek için şiir yazan adamların
yazmak için sevişen tüm kadınların şerefine
gülümsüyor
gürültülü ormanların içinden
gül çaldığı yüzüme
bu, dikenlerini dilime
yapraklarını boynuma yürüyen
dipdiri
bir gülümsemedir
yedinci dem şiiridir.
devamını gör...
ericsson gh 688
          ilk cep telefonum, kendisi ile 1997 yılında tanışmıştık, o zaman yanlış hatırlamıyorsam 163.000.000 tl saymıştım (faturası evde bir yerdedir, aradan onca sene geçmesine rağmen atmamışımdır, hep saklarım, evet gençler o zaman paramızda bol sıfır vardı, sonra altı sıfır atıldı, gerçi atıldı da ne oldu, eskisinden daha beter oldu.)
toplum olarak hep ayrışmayı seviyoruz, bu kanımızda var, siyasiler bile bu yönde toplumu ayrıştırıyorlar. çocukluktan beri fenerbahçeliler-galatasaraylılar, renaultcular-tofaşçılar, turkcellciler-telsimciler, ericssoncular-nokiacılar, iphonecular-androidçiler gibi hep bir tarafı tutuyoruz, daha doğrusu tutmak zorunda kalıyoruz. o zamanda cep telefonu türkiye'de yeni yeni yaygınlaşmaya başlıyor, piyasada ericsson ve nokia modeller başı çekiyor. piyasada tek tük hatırladığım motorola ve başka markalarda mevcut ama o kadar azlar ki esameleri okunmuyor.
dedim ya cep telefonu yeni yeni yaygınlaşıyor. o zaman henüz yeni yeni çıkmaya başladığım şimdiki eşime hava atacağım, bir cep telefonu alayım dedim, ona da sürpriz yapacağım, düşünsenize milletin içinde al buradan arkadaşlarını ara diyeceğim. ericsson mu nokia mı diye bakıyorum. dediğim gibi ericssoncular bir yanda nokiacılar diğer tarafta, telefonu almakla bitmiyor bir de operatör seçeceksin, turkcell mi telsim mi olacak, tam çifte bela, hangi seçimi yaparsan toplumun gözünde ..... cı olacaksın.
ericsson isveç, nokia finlandiya malı. mesleğim gereği isveç teknolojisini iyi biliyorum. isveç çeliğini, volvoyu, saabı tanıyorum, finlandiyayı ise sadece kone marka asansörlerden biliyorum, finlandiya kim ola ki dedim ve ericssonda karar kıldım, o zaman ericsson'un 388 modeli çok yaygın, gh 688 yeni gelmiş:
www.eskigaste.com/efsane-er...
nokia 8110 kayar kapaklı telefonda çok afili. (aşağıdaki reklamda hamile kadın maşallah telefonu karnında gezdiriyor, o zaman demek ki normalmiş, reklamda şafak sezer ve hakan yıldız var) :
neyse telefon olarak turkcell hatlı ericsson gh 688 de karar kıldım ve aldım, telefonda istediğiniz şarkıyı notalar ile yazıp, kaydedebiliyorsunuz, o zil sesiniz olabiliyor ama çıkan ses metalik, şimdiki nesile çok garip gelir. ericsson dedim ya isveç malı, volvo araba gibi, önceden volvo 940 model arabalar vardı, duvara vursan duvarı yıkardı, ericssonda öyle çerçevesi çelikten yere düşse hiç bir şey olmuyor, nokia 8110 kayar kapaklı daha estetik ama metal çerçeveli değil. zaman benim ericssonu seçmemle ne kadar doğru tercih yaptığım konusunda beni haklı çıkardı. kaç sefer benim telefon makine tepelerinden kendini yere atarak intihar etmeye kalktı, ellerim yağlı, kir-pas içinde iken bile hep bana hizmet etti, maşallah senelerce o işkenceye dayandı, tık bile demedi.
aynı iş yerinde nokia 8110 kayar kapaklı alan arkadaşımınki ne oldu, ilk yere düşmede kapak gövdeden ayrıldı, kenardaki kızağı kırıldı. peki yaklaşık 4 sene bana sadakatle hizmet eden telefon ne oldu, yerini aşağıdaki panasonic gd 90 a bıraktı.
 
      
  toplum olarak hep ayrışmayı seviyoruz, bu kanımızda var, siyasiler bile bu yönde toplumu ayrıştırıyorlar. çocukluktan beri fenerbahçeliler-galatasaraylılar, renaultcular-tofaşçılar, turkcellciler-telsimciler, ericssoncular-nokiacılar, iphonecular-androidçiler gibi hep bir tarafı tutuyoruz, daha doğrusu tutmak zorunda kalıyoruz. o zamanda cep telefonu türkiye'de yeni yeni yaygınlaşmaya başlıyor, piyasada ericsson ve nokia modeller başı çekiyor. piyasada tek tük hatırladığım motorola ve başka markalarda mevcut ama o kadar azlar ki esameleri okunmuyor.
dedim ya cep telefonu yeni yeni yaygınlaşıyor. o zaman henüz yeni yeni çıkmaya başladığım şimdiki eşime hava atacağım, bir cep telefonu alayım dedim, ona da sürpriz yapacağım, düşünsenize milletin içinde al buradan arkadaşlarını ara diyeceğim. ericsson mu nokia mı diye bakıyorum. dediğim gibi ericssoncular bir yanda nokiacılar diğer tarafta, telefonu almakla bitmiyor bir de operatör seçeceksin, turkcell mi telsim mi olacak, tam çifte bela, hangi seçimi yaparsan toplumun gözünde ..... cı olacaksın.
ericsson isveç, nokia finlandiya malı. mesleğim gereği isveç teknolojisini iyi biliyorum. isveç çeliğini, volvoyu, saabı tanıyorum, finlandiyayı ise sadece kone marka asansörlerden biliyorum, finlandiya kim ola ki dedim ve ericssonda karar kıldım, o zaman ericsson'un 388 modeli çok yaygın, gh 688 yeni gelmiş:
www.eskigaste.com/efsane-er...
nokia 8110 kayar kapaklı telefonda çok afili. (aşağıdaki reklamda hamile kadın maşallah telefonu karnında gezdiriyor, o zaman demek ki normalmiş, reklamda şafak sezer ve hakan yıldız var) :
neyse telefon olarak turkcell hatlı ericsson gh 688 de karar kıldım ve aldım, telefonda istediğiniz şarkıyı notalar ile yazıp, kaydedebiliyorsunuz, o zil sesiniz olabiliyor ama çıkan ses metalik, şimdiki nesile çok garip gelir. ericsson dedim ya isveç malı, volvo araba gibi, önceden volvo 940 model arabalar vardı, duvara vursan duvarı yıkardı, ericssonda öyle çerçevesi çelikten yere düşse hiç bir şey olmuyor, nokia 8110 kayar kapaklı daha estetik ama metal çerçeveli değil. zaman benim ericssonu seçmemle ne kadar doğru tercih yaptığım konusunda beni haklı çıkardı. kaç sefer benim telefon makine tepelerinden kendini yere atarak intihar etmeye kalktı, ellerim yağlı, kir-pas içinde iken bile hep bana hizmet etti, maşallah senelerce o işkenceye dayandı, tık bile demedi.
aynı iş yerinde nokia 8110 kayar kapaklı alan arkadaşımınki ne oldu, ilk yere düşmede kapak gövdeden ayrıldı, kenardaki kızağı kırıldı. peki yaklaşık 4 sene bana sadakatle hizmet eden telefon ne oldu, yerini aşağıdaki panasonic gd 90 a bıraktı.
 
      devamını gör...
kurtboğazı
          ilkbaharda, hububat tarlalarında, ergin süne zararlısı, kardeşlenme dönemi olan hububatın saplarını emerek özsuyunu alır. böylece emilen saplar zaman içinde kurur ve başak bağlamazlar. bu zarar kurtboğazı olarak isimlendirilir.
      
  devamını gör...
dünyaya mutlu olmak için gelmediğimiz gerçeği
          mutlu olmaya gelmediğim net belki zaten de, ne için geldiğim sorusu muallak kalan.
      
  devamını gör...
normal sözlük yazarlarının nicklerinin hikayesi
          kendimi arıyor ve sorguluyor olmamdır.
      
  devamını gör...
sineklerin ellerini ovuşturması
          ellerinin kaşındığına ve para geleceğine delalet etmektedir.
      
  devamını gör...
müzeyyen senar'ı o detone sesine rağmen dinleyebilen kişiler
          ismail vallahi müzeyyen abla kırmızı çizgimdir. 
bu lafı rakı sofrasında içerken etsen rakı şişesini vururum kafana. ayıptır ismail ayıptır.
  bu lafı rakı sofrasında içerken etsen rakı şişesini vururum kafana. ayıptır ismail ayıptır.
devamını gör...
9 nisan 2021 ankara kar yağışı
          an itibariyle oran'da başlamıştır. hava durumuna göre yarın akşama kadar devam edeceği tahmin ediliyor...
ilkbahar'da kış lastiğiniz olmadan trafiğe çıkmamanız gereken şehir, ankara.
cemre'nin ayağını kaydırın, gerçekten düşmemiş.
  ilkbahar'da kış lastiğiniz olmadan trafiğe çıkmamanız gereken şehir, ankara.
cemre'nin ayağını kaydırın, gerçekten düşmemiş.
devamını gör...
hala ölmemesi bir türlü ölmemesi neden ölmemesi
          herkesin aklına tek bir kişinin gelmesi.
      
  devamını gör...
kadına şiddete hayır da erkeğe evet mi sorunsalı
          "şiddetin her türlüsüne hayır, ancak erkekler sistematik olarak kadınlar tarafından öldürülmüyor sayın iyi niyetli güzel kardeşimiz" şeklinde cevap verilebilir.(sözlükte küfür yasak, sayın kelimesinden sonrasını hayal gücünüze göre değiştiriniz.)
geçtiğimiz senede, 365 günde 300 erkek kadınlar tarafından öldürülmedi mesela. tersi oldu.
kadincinayetlerinidurduraca...
geçtiğimiz ayda, 31 günde 28 erkek de kadınlar tarafından öldürülmedi. yine tersi oldu.
kadincinayetlerinidurduraca...
son 11 senede erkekler tarafından;
2008'de 80,
2009'da 109,
2010'da 180,
2011'de 121,
2012'de 210,
2013'te 237,
2014'te 294,
2015'te 303,
2016'da 328,
2017'de 409,
2018'de 440,
2019'da 474 olmak üzere toplam 3.185 kadın öldürülmüştür.
2019'da işlenen 474 kadın cinayetinden 115'i şüpheli olarak kayıtlara geçmiş ve suçluları bulunamamıştır.
2020 senesinin ekim ayına kadar, 274 günde 369 kadın katledilmiştir. ortada sistematik bir katliam vardır.
istatistiklere göre her 2 günde 3 kadın öldürülüyor. bunların belki 3'de biri de medyaya yansımıyor.
her sene kaç erkek bir kadın tarafından öldürülüyor?
"ayrılmak isteyen eski erkek arkadaşını öldürdü" haberini hayatında 5 kereden fazla gördün mü?
doğa beyin vermiş. arada kullanmak lazım ki paslanmasın.
  geçtiğimiz senede, 365 günde 300 erkek kadınlar tarafından öldürülmedi mesela. tersi oldu.
kadincinayetlerinidurduraca...
geçtiğimiz ayda, 31 günde 28 erkek de kadınlar tarafından öldürülmedi. yine tersi oldu.
kadincinayetlerinidurduraca...
son 11 senede erkekler tarafından;
2008'de 80,
2009'da 109,
2010'da 180,
2011'de 121,
2012'de 210,
2013'te 237,
2014'te 294,
2015'te 303,
2016'da 328,
2017'de 409,
2018'de 440,
2019'da 474 olmak üzere toplam 3.185 kadın öldürülmüştür.
2019'da işlenen 474 kadın cinayetinden 115'i şüpheli olarak kayıtlara geçmiş ve suçluları bulunamamıştır.
2020 senesinin ekim ayına kadar, 274 günde 369 kadın katledilmiştir. ortada sistematik bir katliam vardır.
istatistiklere göre her 2 günde 3 kadın öldürülüyor. bunların belki 3'de biri de medyaya yansımıyor.
her sene kaç erkek bir kadın tarafından öldürülüyor?
"ayrılmak isteyen eski erkek arkadaşını öldürdü" haberini hayatında 5 kereden fazla gördün mü?
doğa beyin vermiş. arada kullanmak lazım ki paslanmasın.
devamını gör...
aşı olanlar 5g istasyonları ile uydudan kontrol edilecek
          ben wifi olmak istiyorum. balkondayken bazen çekmiyor da, kendime bağlanırım en azından.
      
  devamını gör...
kahpe bizans
          turk film tarihindeki kara murat ve tarkan gibi efsaneleri parodi halinde izleyiciye sunan, absurt komedi film.
ustunden kac yil gecmesine ragmen soundtracki hala buyuk keyifle dinlenebilir, oyuncu kadrosuyla da zamaninin kult filmleri arasina girmistir.
dut kim ulan:
      
  ustunden kac yil gecmesine ragmen soundtracki hala buyuk keyifle dinlenebilir, oyuncu kadrosuyla da zamaninin kult filmleri arasina girmistir.
dut kim ulan:
devamını gör...
türkiye'de çocuk yapmak
          bir hevesle çocuk yapıp sonrasında çocukla ilgilenmemek. ebeveynlerin görevleri aslında basittir "çocuğun ile ilgilen" ama ebeveynler sadece onun fiziksel -ki bazen fiziksel bile olmuyor-  ihtiyaçlarını karşılar. çocuk ergenlik krizine girip kendi odasında hayatı sorgulayarak ağlarken bu tarz ebeveynler tv izlemektedir. 
aslında tek bir cümle her şeyi özetler;
bakamıyacaksanız doğurmayın.
  aslında tek bir cümle her şeyi özetler;
bakamıyacaksanız doğurmayın.
devamını gör...
kabalcı şifalı bitkiler ansiklopedisi
          kabalcı yayınları tarafından yayınlanan oktay mete'nin hazırladığı oldukça kapsamlı bir ansiklopedi. bir bitkiyle ilgili mitolojideki yerinden tutun da türkiye'de üretiminin ne durumda olduğuna, tarihte nerelerde ve hangi amaçlarla kullanıldığına kadar içeren güzel bilgilerle bezeli bir kitap. incelediğim her bitki için farklı kullanım amaçlarına uygun tam ölçüleriyle reçeteler verilmiş, kimi rahatsızlıklarda kullanılması sakıncalı olan bitkiler için uyarılar mevcut. ilgilisine hitap edecek zengin, nitelikli bir eser. kitabı inceleyince kendimi hazine bulmuş gibi hissettim.
bitki fotoğrafları yeşil mürekkep ile basılmış. çok anlaşılır değil fakat yeterli bence, elimizin altında internet var sonuçta. kitapta bitkilerin latince karşılıklarına, bitki isimlerinin farklı dillerdeki karşılıklarına değinilmiş. bir örnek vermek gerekirse, kazakistan'ın başkentinin eski adı alma kökünden gelen almalık'tır gibi bilgiler mevcut.
kitapla ilgili sadece baskı kalitesinden memnun kalmadım. 800 sayfanın üzerinde bir kitaba göre kolayca dağılabilir bir formda gibi geldi bana, dikkatli kullanmak gerekiyor.
  bitki fotoğrafları yeşil mürekkep ile basılmış. çok anlaşılır değil fakat yeterli bence, elimizin altında internet var sonuçta. kitapta bitkilerin latince karşılıklarına, bitki isimlerinin farklı dillerdeki karşılıklarına değinilmiş. bir örnek vermek gerekirse, kazakistan'ın başkentinin eski adı alma kökünden gelen almalık'tır gibi bilgiler mevcut.
kitapla ilgili sadece baskı kalitesinden memnun kalmadım. 800 sayfanın üzerinde bir kitaba göre kolayca dağılabilir bir formda gibi geldi bana, dikkatli kullanmak gerekiyor.
devamını gör...
gazoz denince akla gelenler
          on bin yüz milyon baloncuk.
      
  devamını gör...
kadınların evlenince iki soyad kullanması
          sadece kendi soyadını kullanmak kadar havalı değildir.
      
  devamını gör...


