dün gece sözlükte yaşanan ahlaksız olay
          tarih vereydin, başlık vereydin, entry vereydin, ss vereydin.
kanıtsız entry atıldığı zaman kuşkulanıyorum direkt asparagas mı diye...
  kanıtsız entry atıldığı zaman kuşkulanıyorum direkt asparagas mı diye...
devamını gör...
bir oturuşta bitirilen kitaplar
          sherlock holmes'un bir tane kitabı adını hatırlamıyorum.
      
  devamını gör...
kalp ritmini hızlandıran şeyler
          kafanızı çevirdiğinizde dedikodusunu yaptığınız kişiyi size kısık gözlerle baktığını görmek.
      
  devamını gör...
ayağını kaydırmak
          bir yolunu bulup, kişiyi işinden uzaklaştırmak demektir.
      
  devamını gör...
mitokondri
          endosimbiyozis hipotezine göre hayatın başlangıcında büyük bir hücreyle mutualist ilişkiler sonucu bir bütün haline gelen kendi dnası olan ve bölünebilen organelleşmiş prokaryot bir hücredir. kendi genetik materyali ve kendi kalıtımındaki hatalardan dolayı kendine has genetik hastalıkları vardır. spermin mitokondrileri baş kısmında olmadığı için yavruya aktarılamaz dolayısıyla sadece maternal dnalar aktarılır. hepimize mitokondrilerimiz annelerimizden mirastır. hücre içindeki görevi oksidatif fosforilasyon yaparak hücreye atp sağlamaktır. düzenli spor yaparak sayısını artırabiliriz yani metabolizmamızı hızlandırabiliriz.
      
  devamını gör...
sözlükteki tanım oranının düşüklüğü
          nitelikli başlıktan ne anladığımıza bağlı olarak ortaya çıkan durum.
bazılarımız (ki bu bazıların içinde ben de varım) belirli bir konu hakkında derli toplu şekilde özet bir bilgi veren başlıkları nitelikli buluyoruz. fakat bu tür başlıkların büyük bir kısmı, üzerinde kendi fikirlerinizi belirtemeyeceğiniz ve haklarında gerçekten bilgi sahibi olmanız gereken konular hakkında oluyor. o yüzden bu başlıklar 1-2 tanım haricinde kuş uçmaz kervan geçmez yerlere dönüşüyor.
bazılarımıza göre de kısa sürede tutulan ve tepeden düşmeyen başlıklar nitelikli sayılıyor. yani ne kadar çok etkileşim o kadar yüksek kalite gibi bir algı var. bu tür başlıklarda da genellikle katılım çok yüksek ama içerik olarak baktığınızda kimseye bir faydası olmadıklarını görüyorsunuz. paşa gönüllerimizi eğlendirmek dışında...
ortaya çıkan toplam manzara ortada.
ben artık sallamıyorum. sadece bir de bu açıdan düşünelim diye karaladım bir şeyler, o kadar.
  bazılarımız (ki bu bazıların içinde ben de varım) belirli bir konu hakkında derli toplu şekilde özet bir bilgi veren başlıkları nitelikli buluyoruz. fakat bu tür başlıkların büyük bir kısmı, üzerinde kendi fikirlerinizi belirtemeyeceğiniz ve haklarında gerçekten bilgi sahibi olmanız gereken konular hakkında oluyor. o yüzden bu başlıklar 1-2 tanım haricinde kuş uçmaz kervan geçmez yerlere dönüşüyor.
bazılarımıza göre de kısa sürede tutulan ve tepeden düşmeyen başlıklar nitelikli sayılıyor. yani ne kadar çok etkileşim o kadar yüksek kalite gibi bir algı var. bu tür başlıklarda da genellikle katılım çok yüksek ama içerik olarak baktığınızda kimseye bir faydası olmadıklarını görüyorsunuz. paşa gönüllerimizi eğlendirmek dışında...
ortaya çıkan toplam manzara ortada.
ben artık sallamıyorum. sadece bir de bu açıdan düşünelim diye karaladım bir şeyler, o kadar.
devamını gör...
hayal kırıklığı yaşamamak için karşı cinsle iletişimi kesmek
          bir kere uçurtması kaçtı diye gökyüzüne küsenlerin yaptığıdır.
      
  devamını gör...
çayın yanında en güzel giden gıda
          soğumuş ve yumuşamış patates kızartmasıdır. lezzetli olmasından değil belki de nostaljik olmasından olsa gerek diye düşündüğüm durum.
      
  devamını gör...
her entry'i beğenen yazarın amacı
          beğendiği tanım sahibinin dikkatini çekip geri beğeni almak sureti ile karma kasmak. 
c vitaminli kafa sözlük tişörtü benim olacak!
şaka bir yana, hoşuma giden şeyleri beğeniyorum, amacım güzel yazana aferim diyip ponçik bir insan olmak sadece.
  c vitaminli kafa sözlük tişörtü benim olacak!
şaka bir yana, hoşuma giden şeyleri beğeniyorum, amacım güzel yazana aferim diyip ponçik bir insan olmak sadece.
devamını gör...
yayında biri rezil olurken veya zorlanırken bakamayan insan
          benim bu. biri canlı yayında veya bir videoda konuşurken zor duruma düşüyorsa izleyemem pek.
      
  devamını gör...
nar ekşisi
          son yıllarda gerçek nardan yapılanı bulmak çok zordur. erikten yapıyor pislik adamlar. normalde nar ekşisi şekeri dengeler fakat erikten yapılan şekeri yükseltiyor. ülkede kalite bi ürün bulmak dahi çok zor artık. fiyatına göre değerlendirmemek gerekiyor. çok pahalı olmasına rağmen erikten yapılmış olan çıkabiliyor. en güzeli evde yapmaktır. çok zor diyorsanız, hatay'da nar ekşisini doğal olarak yapan ve satanlar var.
      
  devamını gör...
kedi insanı vs köpek insanı
          - siz, isterseniz gün ağarıncaya dek karda, yağmurda kapınızı bekleyen, dövseniz de sövseniz de yaltaklanmaktan vazgeçmeyen karabaş'ı  seviniz, ben tekir'i  severim. - 
nazım hikmet
  nazım hikmet
devamını gör...
hunter x hunter
          gon freecss ve killua zoldyck adındaki iki arkadaşın avcı olmak için girdikleri sınavda tanışmasıyla başlayan ve birlikte atıldıkları maceraları konu alan sürükleyici anime. ana karakterleri çocuk olmasına rağmen kesinlikle çocukça bir anime değil. 
günün birinde kendisi öldürebilsin diye insanların hayatta kalmalarına izin veren ve pedofili eğilimleri bulunan bir güçseksüelin; bir kardeşini kendi istekleri doğrultusunda kontrol etmeye, bir diğer kardeşini öldürmeye çalışan bir suikastçının; vizyonunu henüz anlayamamış olduğum, sırf keyfi için koca bir kabileyi katlettiren ve diğer nen kullanıcılarının yeteneklerini çalan bir çete liderinin olduğu anime ne kadar çocukça olabilir?
özellikle the chimera ant arc' ında yaşananlar da seriyi daha farklı* bir boyuta taşıdı.
gon' un kite' ın öldüğünü anladığı an, kite' ın öldüğü sahneden bile daha fazla içimi acıtmıştı. gon' un yaşadığı hayal kırıklığını ve suçluluğu iliklerime kadar hissetmiştim. o sıcakkanlı ve iyimserlik abidesi gon' un, kendi ölümüyle sonuçlanabileceğini umursamaksızın tüm nefretini pitou' nun üzerine kusmasını izlerken bu seri nereye gidiyor diye sorgulamıştım. tam da serideki favori karakterimi buldum derken kite' ın ölümü zaten büyük hayal kırıklığı olmuştu.*
      
  günün birinde kendisi öldürebilsin diye insanların hayatta kalmalarına izin veren ve pedofili eğilimleri bulunan bir güçseksüelin; bir kardeşini kendi istekleri doğrultusunda kontrol etmeye, bir diğer kardeşini öldürmeye çalışan bir suikastçının; vizyonunu henüz anlayamamış olduğum, sırf keyfi için koca bir kabileyi katlettiren ve diğer nen kullanıcılarının yeteneklerini çalan bir çete liderinin olduğu anime ne kadar çocukça olabilir?
özellikle the chimera ant arc' ında yaşananlar da seriyi daha farklı* bir boyuta taşıdı.
gon' un kite' ın öldüğünü anladığı an, kite' ın öldüğü sahneden bile daha fazla içimi acıtmıştı. gon' un yaşadığı hayal kırıklığını ve suçluluğu iliklerime kadar hissetmiştim. o sıcakkanlı ve iyimserlik abidesi gon' un, kendi ölümüyle sonuçlanabileceğini umursamaksızın tüm nefretini pitou' nun üzerine kusmasını izlerken bu seri nereye gidiyor diye sorgulamıştım. tam da serideki favori karakterimi buldum derken kite' ın ölümü zaten büyük hayal kırıklığı olmuştu.*
devamını gör...
mavi'nin türküsü
          ahmet kaya'dan dinleyip "şu feleğin işine bak" olarak da bildiğimiz çok güzel bir türküdür. hem ahmet kaya hem de kardeş türküler yorumunu bırakıyorum aşağıya; dinleyin, seversiniz.
ahmet kaya yorumu:
kardeş türküler yorumu:
şu dağdaki gezene bak
gözlerinin rengine bak
mavi gözler kan kan olmuş
şu feleğin işine bak
şu dağdaki gezene bak
gözlerinin rengine bak
seni vuran beni de vursun
şu feleğin işine bak
dağlarda talan olur mu
dosta hiç yalan
ölürsem duyan olur mu
şu feleğin işine bak
dağlarda talan olur mu
dosta hiç yalan
ölürsem duyan olur mu
şu feleğin işine bak
  ahmet kaya yorumu:
kardeş türküler yorumu:
şu dağdaki gezene bak
gözlerinin rengine bak
mavi gözler kan kan olmuş
şu feleğin işine bak
şu dağdaki gezene bak
gözlerinin rengine bak
seni vuran beni de vursun
şu feleğin işine bak
dağlarda talan olur mu
dosta hiç yalan
ölürsem duyan olur mu
şu feleğin işine bak
dağlarda talan olur mu
dosta hiç yalan
ölürsem duyan olur mu
şu feleğin işine bak
devamını gör...
her güne bir kitap
          (bkz: viyana valsi)
18. yüz-yıl müziğin ve sahne ışıklarının büyüsü altında efsanevi bir aşka ev sahipliği yapmıştır.
30 yaşındaki wolfgang mozart,
genç,ingiliz soprano anna storace ile hayatta kendini en mutlu hissettiği yerde sahnede tanışır.
en kıymetli hazinesini notalarında onunla paylaşır.
ve aşklarını yaşayabildikleri tek yer,
mozart in anna söylesin diye yazdığı aryalardır.
vivien shotwell in yetenekli kaleminden dökülmüş kelimeler,
şiirsel doku ile harman haline getirilmiş.
kitabı okurken,
sahne dünyasının sihirli ışıklarında kaybolacak,
tarihin bir dönemine şahitlik edeceksiniz.
1.baskısını 2014 nisan ayında oluşturulmuş olan kitap viyana valsi olarak çevrilmiştir.
orjinal eser adı , vienna nocturne olarak bilinmektedir.
 
      
  18. yüz-yıl müziğin ve sahne ışıklarının büyüsü altında efsanevi bir aşka ev sahipliği yapmıştır.
30 yaşındaki wolfgang mozart,
genç,ingiliz soprano anna storace ile hayatta kendini en mutlu hissettiği yerde sahnede tanışır.
en kıymetli hazinesini notalarında onunla paylaşır.
ve aşklarını yaşayabildikleri tek yer,
mozart in anna söylesin diye yazdığı aryalardır.
vivien shotwell in yetenekli kaleminden dökülmüş kelimeler,
şiirsel doku ile harman haline getirilmiş.
kitabı okurken,
sahne dünyasının sihirli ışıklarında kaybolacak,
tarihin bir dönemine şahitlik edeceksiniz.
1.baskısını 2014 nisan ayında oluşturulmuş olan kitap viyana valsi olarak çevrilmiştir.
orjinal eser adı , vienna nocturne olarak bilinmektedir.
 
      devamını gör...
forumsal başlıkların bilgi içerikli başlıklardan daha çok tanım alma sebebi
          hakkında yapılan açıklamaların beni çok da tatmin etmediği sebepler.
nedenine gelince...
öncelikle, "bilgi isteyen wiki'ye gider" şeklinde bir mantığı kabul etmiyorum. bilgi hiçbir yerin tekelinde değil, olmamalı. insanlar burada da bilgi bulabilmeli istediği takdirde. zaten sözlüklerin ilk kuruluş amacı bu. eğlence sonra geliyor.
kaldı ki vikipedi herkesin yorumuna açık bir site. resmi ve çok ciddi bir kaynak değil. orada yazılan her bilgi doğru da değil. yani ha sözlükte yazmışsınız bildiklerinizi ha orada...
öyle olsaydı bile, türkçe viki ile ingilizce wiki arasında dağlar kadar fark var. örnek:
viki'de solucan deliği
wiki'de solucan deliği
bazı konularda bu kadar bile bilgi bulamıyorsunuz. 3 satır yazılmış ve en önemli olan konulara değinilmemiş oluyor. o nedenle yabancı dil bilmeyip de türkçe kaynak arayanlar varsa, sözlüklere de gayet rahat bakabilmeli bence.
***
belki diyeceksiniz ki "burada yazılanlar çok mu doğru? her yazan o alanın uzmanı mı?" işte ben de ondan bahsediyorum. o konuda pek de fark yok diyorum viki ile burası arasında. kaldı ki şahsım adına konuşmam gerekirse, yazdığım şeylerin çoğu, belirli ciddi kaynaklardan okuyup/izleyip toparladığım yahut okulunda okuduğum derslerden derlediğim şeyler. yani burada her yazılan da göz ardı edilecek kadar sıradan bilgiler ya da yalan beyanlar değil. mutlaka kendi uzmanlık alanında yazanlar da vardır benden başka. onlar da zaten kendilerini belli ediyor yazdıklarıyla.
***
ikinci olarak... "buraya herkes kafa dağıtmaya geliyor" mevzusunu da pek kabul edemiyorum. istisnasız, insan trafiğinin ve entry akışının yoğun olduğu her ortama "buraya da eğlenmeye geliyoruz" diye giriyor büyük bir kısım. peki nereye kaliteli tartışmalar yapmak için, bir şeyler öğrenmek için, bilgi alışverişi için giriyorsunuz? neresi kaldı kaliteli konuların konuşulduğu? "oraya da eğlence amaçlı/buraya da eğlence amaçlı" gire gire boş şeylerden başka bir şey konuşamaz olduk, farkında değilsiniz belki de.
salgından önce de böyleydi bu. herkes eve kapandı diye böyle olmadı yani. toplumca neye eğilimimiz var, neye en ufak bir ilgimiz yok, hepimiz gayet iyi biliyoruz. şu anda belki sorun olarak gelmiyor size ama uzun vadede bilimden, bilgiden bu kadar kaçıyor olmamızın bedelini hep beraber ödeyeceğiz, emin olun.
***
son olarak... hiç mi eğlenmeyelim? yahu tabi ki eğlenelim! ama eğlence her yerde ve her zaman, her şeyin önüne geçmesin.
beyin fırtınası yapabileceğim ortamları da kişileri de özledim ben. ne yazık ki hiçbir yerde yoklar. belki tek tük bilimsel sitelerde, gruplarda yapılıyor o tartışmalar ama insan başka yerlerde, özellikle de bu kadar kalabalığın ve her kesimden insanın olduğu, katılımın herhangi bir yerden çok daha fazla olabileceği yerlerde de görmek istiyor bunu.
***
önerim, sözlüklerin yarı sözlük yarı forum olarak dizayn edilmesi. sol frame forum başlıkları olabilir, bir de sağ frame yaparız, sözlük başlıkları da orada olur. kimse kimseden bunalmamış olur böylece. isteyen mürebbiye ciddiliğinde takılıp sıkılınca sol tarafa salça olur. isteyen çizgisini bozmadan tek taraftan ilerler.
bir başka öneri de, tek bir geyik sayfası yapılarak, forumvari tüm başlıkların onun altında açılması olabilir. yukarıdaki menüye pic'den sonra bir de geyik eklenir, sen sağ ben selamet!
  nedenine gelince...
öncelikle, "bilgi isteyen wiki'ye gider" şeklinde bir mantığı kabul etmiyorum. bilgi hiçbir yerin tekelinde değil, olmamalı. insanlar burada da bilgi bulabilmeli istediği takdirde. zaten sözlüklerin ilk kuruluş amacı bu. eğlence sonra geliyor.
kaldı ki vikipedi herkesin yorumuna açık bir site. resmi ve çok ciddi bir kaynak değil. orada yazılan her bilgi doğru da değil. yani ha sözlükte yazmışsınız bildiklerinizi ha orada...
öyle olsaydı bile, türkçe viki ile ingilizce wiki arasında dağlar kadar fark var. örnek:
viki'de solucan deliği
wiki'de solucan deliği
bazı konularda bu kadar bile bilgi bulamıyorsunuz. 3 satır yazılmış ve en önemli olan konulara değinilmemiş oluyor. o nedenle yabancı dil bilmeyip de türkçe kaynak arayanlar varsa, sözlüklere de gayet rahat bakabilmeli bence.
***
belki diyeceksiniz ki "burada yazılanlar çok mu doğru? her yazan o alanın uzmanı mı?" işte ben de ondan bahsediyorum. o konuda pek de fark yok diyorum viki ile burası arasında. kaldı ki şahsım adına konuşmam gerekirse, yazdığım şeylerin çoğu, belirli ciddi kaynaklardan okuyup/izleyip toparladığım yahut okulunda okuduğum derslerden derlediğim şeyler. yani burada her yazılan da göz ardı edilecek kadar sıradan bilgiler ya da yalan beyanlar değil. mutlaka kendi uzmanlık alanında yazanlar da vardır benden başka. onlar da zaten kendilerini belli ediyor yazdıklarıyla.
***
ikinci olarak... "buraya herkes kafa dağıtmaya geliyor" mevzusunu da pek kabul edemiyorum. istisnasız, insan trafiğinin ve entry akışının yoğun olduğu her ortama "buraya da eğlenmeye geliyoruz" diye giriyor büyük bir kısım. peki nereye kaliteli tartışmalar yapmak için, bir şeyler öğrenmek için, bilgi alışverişi için giriyorsunuz? neresi kaldı kaliteli konuların konuşulduğu? "oraya da eğlence amaçlı/buraya da eğlence amaçlı" gire gire boş şeylerden başka bir şey konuşamaz olduk, farkında değilsiniz belki de.
salgından önce de böyleydi bu. herkes eve kapandı diye böyle olmadı yani. toplumca neye eğilimimiz var, neye en ufak bir ilgimiz yok, hepimiz gayet iyi biliyoruz. şu anda belki sorun olarak gelmiyor size ama uzun vadede bilimden, bilgiden bu kadar kaçıyor olmamızın bedelini hep beraber ödeyeceğiz, emin olun.
***
son olarak... hiç mi eğlenmeyelim? yahu tabi ki eğlenelim! ama eğlence her yerde ve her zaman, her şeyin önüne geçmesin.
beyin fırtınası yapabileceğim ortamları da kişileri de özledim ben. ne yazık ki hiçbir yerde yoklar. belki tek tük bilimsel sitelerde, gruplarda yapılıyor o tartışmalar ama insan başka yerlerde, özellikle de bu kadar kalabalığın ve her kesimden insanın olduğu, katılımın herhangi bir yerden çok daha fazla olabileceği yerlerde de görmek istiyor bunu.
***
önerim, sözlüklerin yarı sözlük yarı forum olarak dizayn edilmesi. sol frame forum başlıkları olabilir, bir de sağ frame yaparız, sözlük başlıkları da orada olur. kimse kimseden bunalmamış olur böylece. isteyen mürebbiye ciddiliğinde takılıp sıkılınca sol tarafa salça olur. isteyen çizgisini bozmadan tek taraftan ilerler.
bir başka öneri de, tek bir geyik sayfası yapılarak, forumvari tüm başlıkların onun altında açılması olabilir. yukarıdaki menüye pic'den sonra bir de geyik eklenir, sen sağ ben selamet!
devamını gör...
sevgilisi olmayan bireylerin yaptıkları
          sevgilisi olan bireylerin yaptıkları ile aynıdır.
1 yıldır sevgilisi olmayan biri olarak mutsuzluk dışında pek bir numarasını görmedim. sadece mutsuzluk ve umutsuzluk var içimde.
güzellik algım sevgi gibi olaylar yok içimde.
eski sevgilimi özlüyorum o kadar.
yeni biri istemiyorum eski biri istemiyorum. rahatım ama arada hüzünleniyorum.
ve ayran sallamayı çok seviyorum. sevgilisi olan sallayamaz pek.
  1 yıldır sevgilisi olmayan biri olarak mutsuzluk dışında pek bir numarasını görmedim. sadece mutsuzluk ve umutsuzluk var içimde.
güzellik algım sevgi gibi olaylar yok içimde.
eski sevgilimi özlüyorum o kadar.
yeni biri istemiyorum eski biri istemiyorum. rahatım ama arada hüzünleniyorum.
ve ayran sallamayı çok seviyorum. sevgilisi olan sallayamaz pek.
devamını gör...
troll dili ve edebiyatı
          sözlükteki bir kısım yazarların uzmanlık yaptıkları alandır. bu alanda kürsü sahibidirler.
      
  devamını gör...

