anadolu’da ne güzel çocuklar var ayaklarında ayakkabı yok, sarışın,mavi gözlü. boyundan büyük yükler üstlenen, üstlenmek durumunda kalan. keşke her çocuk zengin olsa, çocuklar yokluk görmese…
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir leman sam klasiği.
devamını gör...

yeşillik ve suyun olduğu her yer.
devamını gör...

kendisi de ne yaptığını bilmeyen kargocudur.

geçtiğimiz günlerde gün içerisinde gelmesini beklediğimiz bir kargo vardı. zile basılmadı. tesadüfen başka bir şey için kapıyı açmamla kapının önünde duran kargoyu gördüm. kargocu kargoyu fırlatıp kaçmış resmen. kim bilir ne kadar zamandır orada duruyordu da anca gördük. ya biri alsaydı, yavrusunu kartal kapmış fatma girik gibi kalakalırdım ortada*
ya bi zile bas çok mu zor? ne bir haber ne bir ses. sanki broşür bırakıyor kapılara, parasını ödediğim kargoyu getiriyorsun yahu. neyse en azından apartmana girip kapıma çıkma zahmetinde bulunmuş, sağ olsun*
devamını gör...

erkek olanlar fularsız dolaşamazlar.
devamını gör...

veli toplantısında velinin çocuğunu alternatif savunma şeklidir. oğluna toz konduramaz, bu yüzden gerçekleri de kabullenmek istemez.
yapar teyzecim yapar, bırakın artık çocuğunuzu dünyanın üzerinde görmeyi.
devamını gör...

karalama kısmını buraya yapamayacağım maalesef çünkü az önce benim buralara gelmeme sebep olan, günlerimi altüst eden hatta beni engelleyen zat-ı muhtereme dört buçuk sayfa yazı yazdım.vedalaştım ve kendime yeni bir sayfa açtım.yani en azından öyle umuyorum.he tabi bu bir sihirli değnek değil,sabah gözümü açınca mutlu bir müzik eşliğinde"ooo doğum günü kutlu olsun,iyi sen,en iyi sen"nidaları ile uyanmayacağım*bir maratona girip kendimi kaybetmeyi umuyorum.hani burada sürekli iş yönünden şikayet eden bir tayfa var ya,biz hiç bir şeye vakit bulamıyoruz diyen,hah onlardan işte.şu an kendime beddua ediyor olabilirim bak*yoğun olayım kafam dingin olsun istiyorum.kendi istediğimi yapabilmek istiyorum.ne bileyim basit bir şey istediğim,çok yüksekte değil gözüm gerçekten.kendi yağında kavrulma hesabı,hayal bile fakir be of,ama olay bu işte.bu kadar.bu kadar düz olmak istiyorum.sacma sapan hayallerde yaşamak,acaba olur muydu,diye düşünmek istemiyorum.neyse çok fena oldu ya, arınma günü yaptım kendime.sözde bir şey yazmayacaktım.daha devam edesim var ama parmaklarım ve gözlerim acıdı.sabaha da umarım pişman olmam,haydi bakalım.

umarım herkes için iyidir geceler..

(bugünün manyağı olmak istiyorum, mümkün müdür hocam?)
devamını gör...

genellikle okuduğum kitapların içeriğini unuturum. sadece hissettirdiği duygu kalır. biri tavsiyede bulunmami isterse "şunu oku" derim. "aa ne anlatiyor" der. di di di diiii... 404 not found. "hatırlamıyorum ama çok güzeldi. ne kadar sevdiğimi ve ağladığımi hatırlıyorum". şaşkın bakışlar.. ve nedense insanlar her seferinde bu kadar güzel olsa ne anlattığını unutmazdı mantığı ile olaya baktıklarından tavsiye ettiğim kitabı okumak istemezler* sad story.. buna bir çare var mı arkadaşlar. yukarda bir arkadaş not almaktan bahsetmiş ama o da bir müddet sonra çok yorucu bir hal alıyor.
devamını gör...

tolgame en akıllıca soruyu sormuş bence, kadın doğası gereği ilk adımı/mesajı atmamalı doğru, nasıl yaklaşmak gerektiği ise önemli bir konu, mesaj sözlükte gerçekleşiyorsa işiniz daha kolay, yazdıklarını okuyup, önce nasıl bir karakteri olduğunu anlayıp, önceliklerini, hassas olduğu konuları öğrenebilirsiniz, kendine ait bir fikri, savunduğu bir düşüncesi vardır, sizin de söyleyecek birşeyiniz varsa, böyle bir konuda sohbet edebilirsiniz, mesaj gönderebiliyorsanız, sözlükte yada herhangi bir mecrada, bu tip tanışmalara da açıktır. doğru yaklaşırsanız, görüşebilirsinizde.

popo konusu gerçekten şehir efsanesi..
ben şahsen ilk önce derli toplu temiz birisimi ona bakarım, eli yüzü, üstü başı, sonra, düşündüğünü nasıl cümlelerle anlatıyor, üslubu, kelime hazinesi, fikirleri zenginmi, birşey konuşuyorsak farklı bir bakış açısı varmı ve bunu anlaşılır bir şekilde söyleyebiliyormu, kendinden emin huzurlu bir görüntü veriyormu, mesela gergin, söyleneni anlamadan, hemen bir açık, bir kelime bulup üste çıkmaya çalışan tipler çok itici oluyor.

kendi aramızda kritik yapıyoruz.
benim öncelikli konum, karşılıklı ilgi/sevgi alışverişi, bunlar ilişkiyi sürdürecek şekilde beni tatmin etmiyorsa, trip işine hiç girmem, ihtiyaç duymam, benim içimden geliyor, onun gelmiyorsa, içinde yoktur diye düşünür, ilişkiyi bitiririm, tahminler, imalar, trip, kapris gereksiz şeylerdir.. istekler beklentiler baştan konuşulmadıysa bile, kırmızı çizgiler belli olur zaten, tepkiler zamanında ve nezaket çerçevesinde hissettirilmelidir.
siz bir kadına değer verip mutlu ediyorsanız, bunun üstünede trip görüyorsanız, mecbur değilsiniz sonuçta. ayrılabilirsiniz yani, böylede bir hakkınız var. insanlar birbirini sevmek, mutlu olmak için birbirlerine eşlik etmelidir, başka şeyler peşindeyse egosunu beslemek istiyordur bence.
devamını gör...

araftaki vişne..
devamını gör...

eskiden derdimi anlatacak kadar konuşabiliyordum.
derdim artınca ingilizcem çaresiz kaldı
devamını gör...

hiç alakası olmayan bir kavgaya karışarak hayatını mahvetmiş insandır.

hiçbir şekilde kavgalara karışmamak gerektiğini bize göstermiştir.

ne olursa olsun, ne yapmaya çalışırsa çalışsın cezasını çekmelidir çünkü bir insanın -her ne kadar hatalı bir insan olursa olsun- canını almıştır.

tabii ki niyeti o kadını kurtarmak olabilir ki buna kimse karşı çıkmıyor zaten ama bir insanı 22 santimlik sustalı bıçakla öldürmek, amaç ne olursa olsun çok yanlış bir davranıştır. kişinin yaşama hakkını elinden almaktır.

keşke bıçak saplamak yerine birkaç yumruk atsaydı, keşke öldürmek yerine etkisiz hale getirmeyi deneseydi ama yapacak bir şey yok.

not: bu yazdıklarım kesinlikle ve kesinlikle kadına şiddet uygulayan kişiyi savunma amacı taşımamaktadır.
devamını gör...

gözlerimi avuşturduğumda ,gündüz rüya görebiliyorum.

gece rüyaları kadar çok sarmıyor ama can sıkıntısına birebir, bildiğin kendi tv kanalım var hahhaahha

bayılıyorum bu özelliğime.
devamını gör...

öğretmenlik.
devamını gör...

ufaktan insanın içinde sevinç yaratır. sebepsiz biçimde bu duruma seviniyorum. sahur. iftar. o ezanı beklemek .. sahurdan sonra ulan kaç dakka kaldı diye bi yandan su bi yandan sigarayı körüklemek.
devamını gör...

katarsis.

öyle bir yerde çalışıyorum ki, gün boyu tüm duyguları zirvede yaşayıp ruhum çekilmiş bir şekilde akşam eve dönüyorum.

ne ben benim, ne de bu hayat benim değil diye söverek her sabah yine işe geliyorum.
devamını gör...

"tut şunun ucunu döşeyelim abi" birine bir şey uzatırken söylüyorum arad.
devamını gör...

ben çocukken gügümler ile su almaya geldiğimiz,
kuraklık olunca anca bir parmak kadar akan
3 gün üst üste yağınca yol kesen, sel yapan,
burdakiler ona yirmak dediği için kendini ırmak sanan dere.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kulaklık son ses açıkken kırisçın sımayl'e maruz kaldığım radyo yayını...
devamını gör...

kış aylarında denize girebiliyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim