distopya
birkaç örnek
körlük jose saramago
cesur yeni dünya adlous huxley
mülksüzler ursula le quin
hayvan çiftliği
1984 george orwell
distopya olmaması gerekeni anlatır
farklı bir bakış açısı katar ütopyalar bana aşırı hayalperest gelir ama distopyalar daha gerçekçi gibi ...
körlük jose saramago
cesur yeni dünya adlous huxley
mülksüzler ursula le quin
hayvan çiftliği
1984 george orwell
distopya olmaması gerekeni anlatır
farklı bir bakış açısı katar ütopyalar bana aşırı hayalperest gelir ama distopyalar daha gerçekçi gibi ...
devamını gör...
dede evi yorganı
iki dedem de ben doğmadan çok önce vefat ettiği için nasıl bir şey olduğunu bilmediğim yorgandır.
devamını gör...
köpeksiz sokaklar istiyoruz
bunun yerine aç olmayan köpekler istiyoruz desek, bunun için bir şeyler yapsak dediğim öneri.
devamını gör...
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
ekmek arası sade ruffles yiyerek yaşadığım bir aya yakın bir süre var. fakirdik ama mutluyduk be sözlük.
devamını gör...
sözlük yazarlarının en sevdiği yazar ve alıntısı
bir tek ülke istiyorum adı, dünya.
bir tek ırk istiyorum adı, insan.
bir tek kaynak istiyorum adı, sevgi...
-nazım hikmet ran
bir tek ırk istiyorum adı, insan.
bir tek kaynak istiyorum adı, sevgi...
-nazım hikmet ran
devamını gör...
serenay sarıkaya yeni ilişki iddiaları
bir sonraki ilişkisi babamla olacak galiba bu kadının.
devamını gör...
intikam almak vs bağışlamak
tabii ki unutmak. yok saymak bana daha iyi geliyor.
devamını gör...
eternity and a day
usta yönetmen theo angelopoulos'un yazıp yönettiği 1998 yapımı palme d'or ödüllü bir yunan filmi.
şiirsel bir dile sahip olan film, eleni karaindrou imzalı eşsiz müziklerle, bruno ganz'ın başrolde gösterdiği üstün oyunculuk performansıyla izleyicilere aktarılıyor.
filmin, büyülü diline kendinizi verdiğiniz zaman tek nefeste izlenecek, güzel mi güzel bir film.
+yarın ne kadar sürer diye sormuştum, hatırladın mı?
-sonsuzluk ve bir gün kadar.
şiirsel bir dile sahip olan film, eleni karaindrou imzalı eşsiz müziklerle, bruno ganz'ın başrolde gösterdiği üstün oyunculuk performansıyla izleyicilere aktarılıyor.
filmin, büyülü diline kendinizi verdiğiniz zaman tek nefeste izlenecek, güzel mi güzel bir film.
+yarın ne kadar sürer diye sormuştum, hatırladın mı?
-sonsuzluk ve bir gün kadar.
devamını gör...
stres altında vücudun verdiği garip tepkiler
ellerin titrer, refleksini kaybedersin. bir de konuşma zorluğu yaşarsın kelimeler birbirine karışır.
devamını gör...
disleksi
bir tür öğrenme bozukluğu diyebiliriz...
açılın dislektik birey geldi. hala saat kaç sorusuna cevap veremem mesela. yol tarif etmek benim için bir ölüm. sağa git diyorsam büyük ihtimalle sola git demek istiyorumdur. bağcıklı ayakkabı giymem. çünkü bağlayamıyorum. p, b ve d aynı harf değil mi yani şimdi? :(
açılın dislektik birey geldi. hala saat kaç sorusuna cevap veremem mesela. yol tarif etmek benim için bir ölüm. sağa git diyorsam büyük ihtimalle sola git demek istiyorumdur. bağcıklı ayakkabı giymem. çünkü bağlayamıyorum. p, b ve d aynı harf değil mi yani şimdi? :(
devamını gör...
evlenecek erkekler için öneriler
1. baba otoritesi diyo çünkü kendi de ezecek ya alışkın olsun diyo çakal
2. asla bir kadının erkekten daha başarılı olabileceğine inanamak istemeyen bunu kaldıramayan özgüvensiz ezik erkek düşüncesi
3. böyle ezilecek birini bulursanız mutlaka evlenin çünkü onlar bulamamıştır diyo.
nerden bakarsan bak rezil düşünceler bütünü nerden tutarsan tut elinde kalıyor. allah hepimizi sizin gibi vasıfsızlardan korusun.
2. asla bir kadının erkekten daha başarılı olabileceğine inanamak istemeyen bunu kaldıramayan özgüvensiz ezik erkek düşüncesi
3. böyle ezilecek birini bulursanız mutlaka evlenin çünkü onlar bulamamıştır diyo.
nerden bakarsan bak rezil düşünceler bütünü nerden tutarsan tut elinde kalıyor. allah hepimizi sizin gibi vasıfsızlardan korusun.
devamını gör...
knockin' on heaven's door
yönetmen sam peckinpah' ın son western filmi olan pat garrett & billy the kid (1973) filminin müziklerini bob dylan yapmıştır.
filmde şerifin vurulduğu sahnede bu şarkı çalmaya başlar. şarkıda ölmek üzere olan şerifi, kendi ağzından sözlerle dinleriz:
mama, take this badge off of me
i can't use it anymore
it's gettin' dark, too dark for me to see
i feel like i'm knockin' on heaven's door
anne, bu rozeti üzerimden çıkar,
artık kullanamıyorum,
hava kararıyor, çok karanlık göremiyorum,
cennetin kapısını çalıyormuş gibi hissediyorum.
filmin original soundtrackine göre ilk mısra bilinenden farklıdır . "....badge off of me" der.
daha sonra guns n 'roses bunu 1991 albümleri use your illusion 2 albümlerine koyunca, şarkıda patlayıp gitmiştir.
filmde şerifin vurulduğu sahnede bu şarkı çalmaya başlar. şarkıda ölmek üzere olan şerifi, kendi ağzından sözlerle dinleriz:
mama, take this badge off of me
i can't use it anymore
it's gettin' dark, too dark for me to see
i feel like i'm knockin' on heaven's door
anne, bu rozeti üzerimden çıkar,
artık kullanamıyorum,
hava kararıyor, çok karanlık göremiyorum,
cennetin kapısını çalıyormuş gibi hissediyorum.
filmin original soundtrackine göre ilk mısra bilinenden farklıdır . "....badge off of me" der.
daha sonra guns n 'roses bunu 1991 albümleri use your illusion 2 albümlerine koyunca, şarkıda patlayıp gitmiştir.
devamını gör...
dışkı bankası
evet evet doğru duydunuz gelelim efenim nedir bu banka? niye kuruldu?
antibiyotik kullanımı sonucu ortaya çıkan ve sık sık tekrarlayan "clostridium difficile" enfeksiyona sahip kişiler, "dışkı nakli" yöntemi ile yeniden sağlığına kavuşturmak için kurulan banka. hollanda da bir tane bundan mevcuttur.
antibiyotik kullanımı sonucu ortaya çıkan ve sık sık tekrarlayan "clostridium difficile" enfeksiyona sahip kişiler, "dışkı nakli" yöntemi ile yeniden sağlığına kavuşturmak için kurulan banka. hollanda da bir tane bundan mevcuttur.
devamını gör...
küçük albert deneyi
şubat 1920'de gerçekleşen ve albert adında bir bebeğin konu edildiği küçük albert deneyi (little albert experiment) yıllar geçmesine rağmen hala tartışılan deneylerden biri.
watson radikal bir pozitivistti. insan davranışının sadece öğrenilmiş olan davranışlara dayanarak incelenmesi gerektiğini düşünüyordu. genetik, bilinçsiz veya içgüdüsel unsurlar onun için anlam ifade etmiyordu. sadece gerçekten gözlemleyebileceği davranışları incelemek istiyordu.
watson asistanı rosalie rayner ile birlikte bir yetimhaneye gitti. sonra, 8 aylık bir bebek seçtiler, yetimhanedeki hemşirelerden birinin oğluydu bu. çok ihmal edilmiş olan bu çocuk, çok soğuk ve kötü bir ortamda yaşıyordu. bebek yine de oldukça sakin görünüyordu. oradaki insanlar doğduğundan beri neredeyse hiç ağlamadığını söyledi. işte küçük albert deneyi böylece başladı.
bu deneyin ilk aşamasında, albert’e farklı uyaranlar gösterdiler. amaç, hangisinin onu korkuttuğunu gözlemlemekti. sadece yüksek sesler duyduğunda korku hissedeceğini fark ettiler. bu bebeklerde sık görülen bir şey. albert, hayvanların veya ateşin önünde hiçbir korku belirtisi göstermedi.
sonra, koşullandırma ile korku yaratmaya başladılar. albert’e beyaz bir sıçan getirdiler. ilk başta bebek onunla oynamak istedi. ancak böyle yapmaya çalıştığında, watson çok yüksek bir ses vererek bebeğin korkmasına neden oldu. aynı şeyi birkaç kez tekrarladıktan sonra, bebek sıçandan korkar hâle gelmişti. bundan sonra tavşan ve köpek gibi hayvanları ve hatta kürk manto gibi şeyleri getirdiler. albert’i hepsine koşullandırdılar. bu uyaranlar yanındayken bebek korku hissediyordu.
bebeği uzun süre bu deneylere maruz bıraktılar. neredeyse bir yıl boyunca deneyler devam etti. sonunda bebeğin sakinliği kayboldu ve sürekli endişeli hissetmeye başladı. noel baba maskesi görünce bile korktuğu bir noktaya geldi. ona dokundurduklarında durmadan ağlamaya başladı.
deneyin ikinci bölümünde watson, koşullanmayı geri çevirmeye karar verdi. bu, daha önce şartlandırdığı korkuları “yok etmek” anlamına geliyordu. ancak bu hiç başarılamadı. üniversite tartışmalı deneyi ve asistanıyla kurduğu romantik ilişki nedeniyle watson’ı kovdu.
deneyden sonra bebeğe ne olduğunu bilmiyoruz. ancak çocuğun hidrosefali nedeniyle 6 yaşında öldüğünü belirten makaleler var. eğer bu doğruysa, o zaman bu kötü deneyin sonuçları çok tartışmalı demektir.
watson radikal bir pozitivistti. insan davranışının sadece öğrenilmiş olan davranışlara dayanarak incelenmesi gerektiğini düşünüyordu. genetik, bilinçsiz veya içgüdüsel unsurlar onun için anlam ifade etmiyordu. sadece gerçekten gözlemleyebileceği davranışları incelemek istiyordu.
watson asistanı rosalie rayner ile birlikte bir yetimhaneye gitti. sonra, 8 aylık bir bebek seçtiler, yetimhanedeki hemşirelerden birinin oğluydu bu. çok ihmal edilmiş olan bu çocuk, çok soğuk ve kötü bir ortamda yaşıyordu. bebek yine de oldukça sakin görünüyordu. oradaki insanlar doğduğundan beri neredeyse hiç ağlamadığını söyledi. işte küçük albert deneyi böylece başladı.
bu deneyin ilk aşamasında, albert’e farklı uyaranlar gösterdiler. amaç, hangisinin onu korkuttuğunu gözlemlemekti. sadece yüksek sesler duyduğunda korku hissedeceğini fark ettiler. bu bebeklerde sık görülen bir şey. albert, hayvanların veya ateşin önünde hiçbir korku belirtisi göstermedi.
sonra, koşullandırma ile korku yaratmaya başladılar. albert’e beyaz bir sıçan getirdiler. ilk başta bebek onunla oynamak istedi. ancak böyle yapmaya çalıştığında, watson çok yüksek bir ses vererek bebeğin korkmasına neden oldu. aynı şeyi birkaç kez tekrarladıktan sonra, bebek sıçandan korkar hâle gelmişti. bundan sonra tavşan ve köpek gibi hayvanları ve hatta kürk manto gibi şeyleri getirdiler. albert’i hepsine koşullandırdılar. bu uyaranlar yanındayken bebek korku hissediyordu.
bebeği uzun süre bu deneylere maruz bıraktılar. neredeyse bir yıl boyunca deneyler devam etti. sonunda bebeğin sakinliği kayboldu ve sürekli endişeli hissetmeye başladı. noel baba maskesi görünce bile korktuğu bir noktaya geldi. ona dokundurduklarında durmadan ağlamaya başladı.
deneyin ikinci bölümünde watson, koşullanmayı geri çevirmeye karar verdi. bu, daha önce şartlandırdığı korkuları “yok etmek” anlamına geliyordu. ancak bu hiç başarılamadı. üniversite tartışmalı deneyi ve asistanıyla kurduğu romantik ilişki nedeniyle watson’ı kovdu.
deneyden sonra bebeğe ne olduğunu bilmiyoruz. ancak çocuğun hidrosefali nedeniyle 6 yaşında öldüğünü belirten makaleler var. eğer bu doğruysa, o zaman bu kötü deneyin sonuçları çok tartışmalı demektir.
devamını gör...
yalnızlık
orhan veli şiiri.
bilmezler yalnız yaşamayanlar,
nasıl korku verir sessizlik insana;
insan nasıl konuşur kendisiyle;
nasıl koşar aynalara,
bir cana hasret,
bilmezler.
bilmezler yalnız yaşamayanlar,
nasıl korku verir sessizlik insana;
insan nasıl konuşur kendisiyle;
nasıl koşar aynalara,
bir cana hasret,
bilmezler.
devamını gör...
sabahattin ali
insan dünyaya sadece yemek, içmek ve koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı!!!
daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı.
daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı.
devamını gör...
anonim kalmanın önemi
saçmalama hakkınızı rezil olmadan kullanmanıza yarar.
devamını gör...
pasif agresif kişilik bozukluğu
her zaman mazereti olan, işi yokuşa süren yapıda tutum seyreden, ayak direyici yapıda kişilerde görülen psikiyatrik hastalıktır.
genellikle ağırdan alan bir yapıya sahiptirler.
bir ricada bulunulduğunda kabul etse bile tam olarak yapmaz,yaparsa da genellikle düzgün yapmazlar.
bunun için çeşmeye gitmem demez ama testiyi kırar getirir sözü tam olarak bu kişilik bozukluğunu tarif ediyor desek yanlış olmaz.
genellikle ağırdan alan bir yapıya sahiptirler.
bir ricada bulunulduğunda kabul etse bile tam olarak yapmaz,yaparsa da genellikle düzgün yapmazlar.
bunun için çeşmeye gitmem demez ama testiyi kırar getirir sözü tam olarak bu kişilik bozukluğunu tarif ediyor desek yanlış olmaz.
devamını gör...