gülcee
          severek okuduğum,lafı gediğine oturtan yazar.daha fazla tebriği hak ediyor.
      
  devamını gör...
kişinin büyüdüğünü fark ettiği anlar
          bocek gorunce baba diye bagirmak yerine bocegin icabina benim bakmaya basladigim andir benim icin
      
  devamını gör...
lozan anıtı
          edirne'nin karaağaç bölgesinde bulunan anıt 1998 yılında trakya üniversitesi ve edirne belediyesi iş birliği ile yapılmış dönemin cumhurbaşkanı süleyman demirel tarafından açılmıştır. 3 sütun ve bir kadın figüründen oluşur. bu 3 sütun sırasıyla; anadolu, trakya ve karaağaç bölgesini simgeler. sütunların ortasında zerafetin ve hukunun sembolü olan bir kız figürü bulunmaktadır. anıtın yanında bulunan lozan müzesi ise 7/24 saat ziyaretçi kabul etmektedir. 
ilgilileri için görsel;
lozan anıtı
  ilgilileri için görsel;
lozan anıtı
devamını gör...
okunur korkusuyla günlük tutamayanlar
          maalesef benimdir. küçükken her günlük tutma girişimimde o kağıdı ne kadar bir yerlere tıkıştırsam saklasam da, annemin eninde sonunda ben uyurken günlüğü bulup okuması ve akabinde ertesi gün okuduğunu belli etmesi sonucu günlük tutmaktan aşırı soğudum. yazmaya/çizmeye, şiire, edebiyata, kitaplara oldukça meraklı ve bol bol kitap okuyan bir çocuktum. dolayısıyla günlük yazmak da oldukça hoşuma giden bir aktiviteydi ancak hal böyle olunca birkaç denemeden sonra soğudum ve yazmayı bıraktım. eğer ki bunu okuyan anne babalar varsa lütfen çocuğunuzun günlüklerini okumayın, okuduysanız da bari belli etmeyin. insanın oldukça şevkini kıran bir durum ne yazık ki.
      
  devamını gör...
duyulan en iyi hazırcevaplar
          "geldikleri gibi giderler."
 
atatürk 13 kasım 1918 günü öğle saatlerinde trenle istanbul’a geldikten sonra, haydarpaşa garı’ndan bindiği ‘kartal’ istimbotuyla galata’ya doğru giderken, işgal donanmasının arasından geçer.
bu geçiş sırasında yaveri cevad abbas’ın ağladığını gören mustafa kemal paşa, büyük kararlılıkla o tarihe geçen sözünü söyler.
“geldikleri gibi giderler”
bu söz, kurtuluş savaşı’nın ilk işaret fişeği olacaktır...
  atatürk 13 kasım 1918 günü öğle saatlerinde trenle istanbul’a geldikten sonra, haydarpaşa garı’ndan bindiği ‘kartal’ istimbotuyla galata’ya doğru giderken, işgal donanmasının arasından geçer.
bu geçiş sırasında yaveri cevad abbas’ın ağladığını gören mustafa kemal paşa, büyük kararlılıkla o tarihe geçen sözünü söyler.
“geldikleri gibi giderler”
bu söz, kurtuluş savaşı’nın ilk işaret fişeği olacaktır...
devamını gör...
11 ocak 2021 ahmet çalık'ın vefat etmesi
          az önce üzülerek öğrendiğim haber. eski galatasaray ve milli takım oyuncusu ahmet çalık trafik kazasında vefat etmiş.
allah'tan rahmet sevenlerine baş sağlığı ve sabır diliyorum.
  allah'tan rahmet sevenlerine baş sağlığı ve sabır diliyorum.
devamını gör...
rutherford atom modeli
          1911 yılında ernest rutherford tarafından ortaya koyulan atom modeli.
rutherford, alfa parçacığı dediğimiz parçacıklar aracılığıyla yaptığı bir deney sonucunda atomun çekirdekli bir yapıya sahip olduğu ve çekirdekte pozitif yükler olması gerektiği sonucuna vardı. bu sonuca göre atom, ortada pozitif yükler ve onların etrafında dönen negatif yüklerden oluşmalıydı.
elektronların çekirdek etrafında, güneş etrafında dolanan gezegenler gibi dolandığını öne süren rutherford'un bu modeli, kendisinden önceki modellere kıyasla daha iyi olsa da birçok hatalı ve eksik yaklaşım bulundurur. örneğin modele göre, çekirdek etrafında dolanan yüklü parçacıkların (yani elektronların) sürekli olarak enerji kaybetmesi ve zamanla çekirdeğe yapışması gerekiyordu. oysa gözlemlerde böyle bir şey görünmüyordu. ayrıca bu model, atomun yaydığı ışınımın frekansıyla, elektronun çekirdek etrafında 1 saniyede dolanma sayısının birbiriyle bağlantılı olması gerektiğini söylüyordu ki bu durum da gözlemlerle çelişen bir başka durumdu. üstelik atoma ilişkin hareketleri, güneş sistemi'ndeki gezegenlerin hareketlerine benzetmek de hatalı sonuçlara neden oluyordu. böylece yeni çalışmalara ihtiyaç duyulmuş ve bundan 2 yıl sonra bohr atom modeli ortaya çıkmıştır.
  rutherford, alfa parçacığı dediğimiz parçacıklar aracılığıyla yaptığı bir deney sonucunda atomun çekirdekli bir yapıya sahip olduğu ve çekirdekte pozitif yükler olması gerektiği sonucuna vardı. bu sonuca göre atom, ortada pozitif yükler ve onların etrafında dönen negatif yüklerden oluşmalıydı.
elektronların çekirdek etrafında, güneş etrafında dolanan gezegenler gibi dolandığını öne süren rutherford'un bu modeli, kendisinden önceki modellere kıyasla daha iyi olsa da birçok hatalı ve eksik yaklaşım bulundurur. örneğin modele göre, çekirdek etrafında dolanan yüklü parçacıkların (yani elektronların) sürekli olarak enerji kaybetmesi ve zamanla çekirdeğe yapışması gerekiyordu. oysa gözlemlerde böyle bir şey görünmüyordu. ayrıca bu model, atomun yaydığı ışınımın frekansıyla, elektronun çekirdek etrafında 1 saniyede dolanma sayısının birbiriyle bağlantılı olması gerektiğini söylüyordu ki bu durum da gözlemlerle çelişen bir başka durumdu. üstelik atoma ilişkin hareketleri, güneş sistemi'ndeki gezegenlerin hareketlerine benzetmek de hatalı sonuçlara neden oluyordu. böylece yeni çalışmalara ihtiyaç duyulmuş ve bundan 2 yıl sonra bohr atom modeli ortaya çıkmıştır.
devamını gör...
para mutluluğu satın almaz
          hangi mutluluğu pardon? 
kimseye muhtaç olmayacak kadar paran illa ki olacak!
akif'in de dediği gibi:
kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası: dostunun yüz karası; düşmanının maskarası!
onuruyla yaşamak için, bir insan hayatını idame edebilmeli. başkasına değil* kendi alın terine güvenmeli...
  kimseye muhtaç olmayacak kadar paran illa ki olacak!
akif'in de dediği gibi:
kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası: dostunun yüz karası; düşmanının maskarası!
onuruyla yaşamak için, bir insan hayatını idame edebilmeli. başkasına değil* kendi alın terine güvenmeli...
devamını gör...
normal sözlük rezaleti
          aklıma yahşi batı filmindeki köfte satma sahnesi geldi allah affetsin. birazdan birisi mısır koçanı fırlatır kavga çıkar.
      
  devamını gör...
dünyanın en muhteşem üçlüleri
          90 60 90
      
  devamını gör...
baby did a bad bad thing
          1995 yılında yayınlanan forever blue albümünde chris isaak’ın seslendirdiği müthiş şarkıdır. şarkı albümün ilk teklisi olarak yayınlanmıştır.
şarkının birkaç önemi vardır 2000lerden önce dinleyenler üzerinde. birincisi elbette ki chris isaak’in muhteşem yorumu. wicked game ve baby did a bad bad thing en bilinen ve benim en sevdiğim şarkılarıdır ve ikisini de muhteşem yorumlamıştır.
diğer bir önemi ise klibidir. klipte o dönemlerin rüya kadını laetitia casta oynamaktadır ve çoğu zaman şarkı casta’nın güzelliğinin gölgesinde kalabilir. 15 yaşında güneş banyosu yaparken keşfedilen casta zaman içinde üne kavuşmuştur. klipte iç çamaşırları ile dans eden casta bir televizyon ekranından isaak tarafından izlenmektedir. klip en seksi 50 klip arasında gösterilirken bolca da sansüre uğramıştır.

şarkı daha sonra stanley kubrick tarafından 1999 yılında çekilen ve aynı yıl hayatını kaybeden yönetmenin öldürülmesine neden olduğu iddia edilen eyes wide shut filminde kullanılmıştır. nicole kidman şarkıyı dinlerken duyan kubrick hemen chris isaak’e ulaşır ve şarkıyı ister, müzisyen ise hiç kötü filmini izlemediğini söylediği yönetmenin teklifini anında kabul eder.

şarkının etkisi o kadar büyük ki i feel like crying.
baby did a bad bad thing
  şarkının birkaç önemi vardır 2000lerden önce dinleyenler üzerinde. birincisi elbette ki chris isaak’in muhteşem yorumu. wicked game ve baby did a bad bad thing en bilinen ve benim en sevdiğim şarkılarıdır ve ikisini de muhteşem yorumlamıştır.
diğer bir önemi ise klibidir. klipte o dönemlerin rüya kadını laetitia casta oynamaktadır ve çoğu zaman şarkı casta’nın güzelliğinin gölgesinde kalabilir. 15 yaşında güneş banyosu yaparken keşfedilen casta zaman içinde üne kavuşmuştur. klipte iç çamaşırları ile dans eden casta bir televizyon ekranından isaak tarafından izlenmektedir. klip en seksi 50 klip arasında gösterilirken bolca da sansüre uğramıştır.

şarkı daha sonra stanley kubrick tarafından 1999 yılında çekilen ve aynı yıl hayatını kaybeden yönetmenin öldürülmesine neden olduğu iddia edilen eyes wide shut filminde kullanılmıştır. nicole kidman şarkıyı dinlerken duyan kubrick hemen chris isaak’e ulaşır ve şarkıyı ister, müzisyen ise hiç kötü filmini izlemediğini söylediği yönetmenin teklifini anında kabul eder.

şarkının etkisi o kadar büyük ki i feel like crying.
baby did a bad bad thing
devamını gör...
feminizm neden türkiye'de tutmadı sorunsalı
          feminizmin çıkış noktasını incelediğimizde, kapitalist sömürünün eleştirisi olarak başlayan bir mücadeledir. kadınların kurtuluşu için, bireyselleşmesi için, insan gibi yaşaması için sürmüştür. 
siz şimdi bir de feminizmin 1980'lerden sonra başladığınıda düşünüyorsunuzdur allah bilir. osmanlı'da feminizm hareketinden habersizsinizdir. slyvia plath örneği verene kadar, aziz haydar,hayganuş mark,fatma nesibe hanım örneklerini kullanmış olsaydınız, farklı düşünebilirdim. hadi osmanlı'yı silmiş tamamen cumhuriyet gençliği olduğumuzu düşünelim. aksu bora, narin bağdatlı selin çağatay isimlerini okumadan feminizmi hele bir de türkiye'de mücadelesi verilen feminizme dair eleştiri yapamazsınız, üzgünüm.
şimdi arkadaşım slyvia plath okumuş, feminizmi yalamış yutmuş ve türkiye'de tutmamasından dem vurmaktadır. e haklı mıdır evet haklıdır.*
haklıdır çünkü onun gibi düşünen insanlar çoktur. bu düşünceye sarılırken toplumda cereyan eden olayları atlamaktadırlar. mesela, kadın cinayetlerinin davalarında, hakimlerin dahi o saatte orada ne işi vardı? sorusu ile karşılaşılmıştır.
mesela bizim yöneticilerimiz kadınların gülüşüne, giyimine dil uzatabiliyorlar, muhtemelen başlık sahibi yazar arkadaşımız bunlardan habersiz, yoksa slyvia plath okumuş bir insan bunlara isyan eder.
bu ülkede etek giyindiği için bir kadına tecavüz reva görülüyorsa kardeşim, feminizm neden tutmadı sorusunu sormaya hakkın yok. bizler hala daha kadınların çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerekiyor aşamasına gelemedik!
tahmin edersiniz ki bizim hala kılık kıyafetlerimiz gündemi meşgul eden konulardan biridir.
elbette ki feminizm etek boyu tartışması değildir. küreselleşen dünyanın en büyük getirisi örgütlenememek oldu, stk yetersiz kalıyor.türkiye'de ve dünya'da feminizm sözde türk solu misali bilmem kaça ayrılmış durumda. çeşit çeşit akımları var ve temel amaç belki de gözden kaçıyordur. fakat size göre türkiye'de tutmamasının sebebi kesinlikle etek boyu tartışmasına indirgenemeyecek kadar sığ değildir*.
önerdiğiniz iki isimden türkiye'de mücadelesi verilmeye çalışılan feminizm öğrenilmez. ben, size daha güzel bir tavsiyede bulunayım.
iletişim yayınlarının modern türkiye'de siyasi düşünce ansiklopedisinin 10. cildi: feminizm, feminizmin kaça ayrıldığını değil de feministlerin problem ettikleri konuları işlemişler. okuyun-okutun efendim.
bizde, ''toplumsal cinsiyet kimliğine'' indirgenmiş bir feminizmin var olduğunun ve feminizm mücadelesinin eksik verildiğinin farkındayız fakat ne derler bilirsiniz ''coğrafya kaderdir''.
dün pek akıllı bir arkadaşımız 8 mart, bütün dünyada kadınlar günüyken neden sözlükte emekçi kadınlar günü olarak yazılmış gibi bir sitemde bulunmuştu)*. sırtınız vikipedi'ye dayayarak, bilgi sahibii olamıyorsunuz. en tehlikeli durum olan eksik bilgiye sahip oluyorsunuz. bir konuda yorum yapmadan önce lütfen iyice araştırın, zor değil.
(bkz: dans edemeyecekseniz bu sizin devriminiz değildir)
  siz şimdi bir de feminizmin 1980'lerden sonra başladığınıda düşünüyorsunuzdur allah bilir. osmanlı'da feminizm hareketinden habersizsinizdir. slyvia plath örneği verene kadar, aziz haydar,hayganuş mark,fatma nesibe hanım örneklerini kullanmış olsaydınız, farklı düşünebilirdim. hadi osmanlı'yı silmiş tamamen cumhuriyet gençliği olduğumuzu düşünelim. aksu bora, narin bağdatlı selin çağatay isimlerini okumadan feminizmi hele bir de türkiye'de mücadelesi verilen feminizme dair eleştiri yapamazsınız, üzgünüm.
şimdi arkadaşım slyvia plath okumuş, feminizmi yalamış yutmuş ve türkiye'de tutmamasından dem vurmaktadır. e haklı mıdır evet haklıdır.*
haklıdır çünkü onun gibi düşünen insanlar çoktur. bu düşünceye sarılırken toplumda cereyan eden olayları atlamaktadırlar. mesela, kadın cinayetlerinin davalarında, hakimlerin dahi o saatte orada ne işi vardı? sorusu ile karşılaşılmıştır.
mesela bizim yöneticilerimiz kadınların gülüşüne, giyimine dil uzatabiliyorlar, muhtemelen başlık sahibi yazar arkadaşımız bunlardan habersiz, yoksa slyvia plath okumuş bir insan bunlara isyan eder.
bu ülkede etek giyindiği için bir kadına tecavüz reva görülüyorsa kardeşim, feminizm neden tutmadı sorusunu sormaya hakkın yok. bizler hala daha kadınların çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerekiyor aşamasına gelemedik!
tahmin edersiniz ki bizim hala kılık kıyafetlerimiz gündemi meşgul eden konulardan biridir.
elbette ki feminizm etek boyu tartışması değildir. küreselleşen dünyanın en büyük getirisi örgütlenememek oldu, stk yetersiz kalıyor.türkiye'de ve dünya'da feminizm sözde türk solu misali bilmem kaça ayrılmış durumda. çeşit çeşit akımları var ve temel amaç belki de gözden kaçıyordur. fakat size göre türkiye'de tutmamasının sebebi kesinlikle etek boyu tartışmasına indirgenemeyecek kadar sığ değildir*.
önerdiğiniz iki isimden türkiye'de mücadelesi verilmeye çalışılan feminizm öğrenilmez. ben, size daha güzel bir tavsiyede bulunayım.
iletişim yayınlarının modern türkiye'de siyasi düşünce ansiklopedisinin 10. cildi: feminizm, feminizmin kaça ayrıldığını değil de feministlerin problem ettikleri konuları işlemişler. okuyun-okutun efendim.
bizde, ''toplumsal cinsiyet kimliğine'' indirgenmiş bir feminizmin var olduğunun ve feminizm mücadelesinin eksik verildiğinin farkındayız fakat ne derler bilirsiniz ''coğrafya kaderdir''.
dün pek akıllı bir arkadaşımız 8 mart, bütün dünyada kadınlar günüyken neden sözlükte emekçi kadınlar günü olarak yazılmış gibi bir sitemde bulunmuştu)*. sırtınız vikipedi'ye dayayarak, bilgi sahibii olamıyorsunuz. en tehlikeli durum olan eksik bilgiye sahip oluyorsunuz. bir konuda yorum yapmadan önce lütfen iyice araştırın, zor değil.
(bkz: dans edemeyecekseniz bu sizin devriminiz değildir)
devamını gör...
hz. muhammed
          inandığınız peygamberle müşrik diye nitelendirdiğiniz insanlar arasında yaşanan tek şey iktidar kavgasıdır. peygamberin dedesi abdülmüttalip meşhur fil olayı sırasında mekke'yi yöneten güçlü bir adamdı. lakin ölünce güç peygamberinde mensubu olduğu haşimi sülalesinden emevi sülalesine geçti. işte peygamberin tek amacı bu yitirdiği iktidarı yeniden ele almaktı. erkek çocuk sahibi olmak için gösterdiği çaba (bkz: hz. muhammedin 11 karısı olması) bunu ölümünden sonra da sürdürmek istediğinin en güzel göstergesidir.  peygamberin ölümünden sonra ise erkek çocuğunun olmayışı sebebiyle taht kavgaları çıkmış, haşimi sülalesinden olan peygamberin damadı ali bin ebu talip peygamberin azılı düşmanlarından olan ebu süfyanın oğlu muaviyeye yenilmiştir. lakin savaş hala bitmemiş daha sonra bu sülale gene yıkılacak yerine haşimi soyuna mensup abbasi sülalesi geçecekti. evet bizim islam tarihi diye okuduğumuz şey aslında arap kabilelerinin iktidar kavgasıdır.
      
  devamını gör...
güne iyi başlatan şeyler
          güzel bir kahvaltı.
      
  devamını gör...
aşırı soğuk mu daha kötüdür aşırı sıcak mı sorunsalı
          bence aşırı sıcak daha kötü. aşırı soğukta en azından donarak ölme ve böylelikle bir tür kurtuluş umudu var.
      
  devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar
          çiçekler akla gelince her zaman insanın zihninde ilk bahar yaz ayları gelir. çiçekler baharla özdeşleşmiştir. 
oysa en güzel çiçekler kışın doğada var olanlardır.
kışgeofitleri çekim çalışmalarımızdan çok eski iki foto paylaşalım.
<a href="ibb.co/bJs2zX5"><... src=" ; alt="n" border="0" /></a>
; alt="n" border="0" /></a>
<a href="ibb.co/821N2HS"><... src=" ; alt="b" border="0" /></a>
; alt="b" border="0" /></a>
      
  oysa en güzel çiçekler kışın doğada var olanlardır.
kışgeofitleri çekim çalışmalarımızdan çok eski iki foto paylaşalım.
<a href="ibb.co/bJs2zX5"><... src="
 ; alt="n" border="0" /></a>
; alt="n" border="0" /></a><a href="ibb.co/821N2HS"><... src="
 ; alt="b" border="0" /></a>
; alt="b" border="0" /></a>
      devamını gör...
barış manço müzesi
          şarkılarının yanı sıra özellikle 90'lar da çocuk olanlar için adam olacak çocuk ve gezi yayınları ile evimizin bir ferdi olan barıs manço'nun o meşhur evini görmek ,o arabayı ,giysilerini,müzik aletlerini ,takılarını görmek,onun yaşadığı eve misafir olmak gerçekten çok harika,mutluluk verici mutlaka tavsiye ederim gitmenizi.
      
  devamını gör...
isviçre çakısı
          ilk yapımı 1880'lere kadar uzanan, üzerinde birçok aletin birlikte yer aldığı, isviçre ordusunun ismi ile özdeşleşmiş çakı.
      
  devamını gör...
üç kelimeyle üniversite hayatı
          kalabalık, yurt, otobüs.
      
  devamını gör...


