kelimeler
bazı kelimeler ve anlamları:
tufeyli: başkasının sırtından geçinen, asalak yaşayan kimse.
nefha: güzel koku.
istiskal: hoşlanmadığını, rahatsız olduğunu soğuk davranarak belli etmeye ya da birini yük olarak görüp kovar gibi davranmaya denir.
filhakika: gerçekten, doğrusu, hakikaten.
vaveylâ: çığlık. çaresizce bağırmak ve pişmanlık içinde haykırmak. feryat, figan.
sümmettedarik: son dakikada düşünülürek yapılan.
dilhûn: içi kan ağlayan. büyük bir üzüntü içinde olan.
teçhil: bir kimsenin bilgisizliğini ortaya koyma, yüzüne karşı söyleme.
âlicenap: yüce gönüllü, mert.
cefâpîşe: üzmeyi huy edinmiş, cefa eden, aşığını üzen sevgili.
tufeyli: başkasının sırtından geçinen, asalak yaşayan kimse.
nefha: güzel koku.
istiskal: hoşlanmadığını, rahatsız olduğunu soğuk davranarak belli etmeye ya da birini yük olarak görüp kovar gibi davranmaya denir.
filhakika: gerçekten, doğrusu, hakikaten.
vaveylâ: çığlık. çaresizce bağırmak ve pişmanlık içinde haykırmak. feryat, figan.
sümmettedarik: son dakikada düşünülürek yapılan.
dilhûn: içi kan ağlayan. büyük bir üzüntü içinde olan.
teçhil: bir kimsenin bilgisizliğini ortaya koyma, yüzüne karşı söyleme.
âlicenap: yüce gönüllü, mert.
cefâpîşe: üzmeyi huy edinmiş, cefa eden, aşığını üzen sevgili.
devamını gör...
özlem bastıran șeyler
mümkünse özlenilen kişinin sesini duymak en güzeli bence.ama eğer olmuyorsa da mesajları okumak,onunla ilgili aklınızda kalan güzel şeyleri hatırlamak da özlem gidermeye yetmese bile mutlu eder insanı.
devamını gör...
alacahöyük
çorum’un alaca ilçesinde yer alan hititler'in önemli kültür ve sanat merkezidir. geçmişi hititlilerden de eskiye giden bu bölgede yapılan kazılar atatürk'ün emri ile 1935 yılında başlayarak ülkemizin ilk ulusal kazılarından biri olmuş ve kazılarda dört uygarlık katmanı açığa çıkarılmıştır.
kendi deneyimlerimden yola çıkarak aynı gün içinde hititler'in başkenti olan hatuşaş'ı gezdikten sonra arada yazılıkaya'yı da ziyaret ederek alaca höyük'e ulaşabilirsiniz. çok ilginç bir yerdir. hititler döneminden kalma ve hala kullanımda olan baraj bulunmaktadır. içindeki müzede buradan çıkarılan eşyaları görebilirsiniz. çevresi köy izlenimi vermektedir. yemek yiyecek bir yer bulamadığımızdan bizi evinde misafir edip, çay, tereyağı, yoğurt gibi şeyler ikram eden köylü çifte de buradan selam ederim. zamanınızı iyi planlarsanız buradan da çorum merkeze geçip oradaki büyük müzeyi de görebilirsiniz.
kendi deneyimlerimden yola çıkarak aynı gün içinde hititler'in başkenti olan hatuşaş'ı gezdikten sonra arada yazılıkaya'yı da ziyaret ederek alaca höyük'e ulaşabilirsiniz. çok ilginç bir yerdir. hititler döneminden kalma ve hala kullanımda olan baraj bulunmaktadır. içindeki müzede buradan çıkarılan eşyaları görebilirsiniz. çevresi köy izlenimi vermektedir. yemek yiyecek bir yer bulamadığımızdan bizi evinde misafir edip, çay, tereyağı, yoğurt gibi şeyler ikram eden köylü çifte de buradan selam ederim. zamanınızı iyi planlarsanız buradan da çorum merkeze geçip oradaki büyük müzeyi de görebilirsiniz.
devamını gör...
nedir bu kadar zor olan sorusu
zamanı geldigin de çekip gidebilmektir mutluluk.. gidemiyorsan her şey sana zor..
devamını gör...
karın guruldaması
karın sessizliği nasıl fark ediyor bilmiyorum ama en sessiz an gelene kadar gerçekleşmeyen bir durumdur.
devamını gör...
hiç tanımadığın birine hayatını anlatma isteği
insanın kendisini tanımayan yargılamayacak ya da ilerde bunu koz olarak kullanmayacak birine içini dökmesi kadar güzel bir rahatlama şekli yok.
devamını gör...
vejetaryen olmaya çalışanlara tavsiyeler
yaklaşık dört yıldır bu beslenme yöntemini benimsedim. besin değerleri konusu zaten araştırılarak bulunur. ben biraz yarattığı toplumsal sorunlar üzerinden tavsiye vermek isterim. toplumsal dediğim, arkadaş, aile, eş dost etkileşimleri. şimdiden söyleyeyim bunlar aşılması kolay problemlerdir. yeter ki siz bu kararı almanız konusunda kendinizi ikna edin. vejetaryenlik gerçekten kolaydır.
öncelikle aileniz gelenekçi ve farklı yaşam tercihlerine kapalı veya farklı tercihlerin varlığından habersiz bir aile ise ilk zorluk burada yaşanabilir. illa ki et yemelisin baskısı yapacaklarını düşünmeyin. bunu anlamlandıramayabilirler. hele ki aile ile yaşıyorsanız evde ne yemek yapılacağı konusu herkesi afallatabilir. bu nedenle, neden bu tercihi yaptığınızı anlayacakları dilden anlatmanız gerekir. tabi önce kendinize anlatmanız lazım.
ayrıca diğer aile bireylerine müdahale etmeye kalkışmayın. onların beslenme düzenlerini bozmamak adına emek verin. bir süre sonra ufak dokunuşlar ile sofrada ayrı menülerin olduğunu göreceksiniz. başta et yemediğinizden dolayı sizin için üzüleceklerdir ama zamanla alışacaklardır.
diğer bir konu ise yakın arkadaşlar ile olan ilişkiler. çok gariptir ki ben en büyük problemi burada yaşadım. arkadaş toplanmalarında bir oyunbozan gibi algılanabilirsiniz. sürekli benzer esprilere maruz kalabilirsiniz. mesela, “et girmeyen yere dert girer”. çok komik değil mi! standart sorularla da çok fazla haşır neşir olacaksınız. mesela, “balık da mı yemiyorsun”. şaşırtıcı bir soru! bunlara hazırlıklı olmakta fayda var. bir süre sonra sinir bozucu hale gelebilir. ben bu konuya saçma esprilere daha saçma espriler yaparak çözüm buldum.
bir başka tavsiyem, sizle gerçekten bu konu hakkında konuşmak istemeyen kişiler ile neden böyle beslendiğinizi konuşmayın. hatta sorulsa bile sizi anlamak istemeyen kişilerle konuşmayın. çünkü sık sık ne kadar saçma bir tercih yaptığınızı anlatmaya çalışacak kişilerle karşılaşacaksınız. bu kişiler çok fazladır. bunun nedenleri var ama şu an yazarak konuyu uzatmayacağım.
son olarak ise kendi tercihinizi başkalarına dikte etmeyin. unutmayın ki insanoğlu binlerce yıldır et tüketiyor. adeta demirden bir kültür. çabucak değişmesini hayal etmeyin. et tüketenlere bakış açınızda değişiklik olmasın. sadece kendiniz duyarlı insanmışsınız düşüncesine kapılmayın. unutmayın ki etik olarak daha uygun bulup, bu beslenme düzenine geçmeden önce siz de et tüketiyordunuz.
şunu söylemek istiyorum. benim için et lezzetli bir yiyecek. yediğim zamanlar bana haz verirdi. ama şu an düşüncelerime paralel bir eylem yapıyor olmanın verdiği hazzın yanında çok ufak bir haz.
öncelikle aileniz gelenekçi ve farklı yaşam tercihlerine kapalı veya farklı tercihlerin varlığından habersiz bir aile ise ilk zorluk burada yaşanabilir. illa ki et yemelisin baskısı yapacaklarını düşünmeyin. bunu anlamlandıramayabilirler. hele ki aile ile yaşıyorsanız evde ne yemek yapılacağı konusu herkesi afallatabilir. bu nedenle, neden bu tercihi yaptığınızı anlayacakları dilden anlatmanız gerekir. tabi önce kendinize anlatmanız lazım.
ayrıca diğer aile bireylerine müdahale etmeye kalkışmayın. onların beslenme düzenlerini bozmamak adına emek verin. bir süre sonra ufak dokunuşlar ile sofrada ayrı menülerin olduğunu göreceksiniz. başta et yemediğinizden dolayı sizin için üzüleceklerdir ama zamanla alışacaklardır.
diğer bir konu ise yakın arkadaşlar ile olan ilişkiler. çok gariptir ki ben en büyük problemi burada yaşadım. arkadaş toplanmalarında bir oyunbozan gibi algılanabilirsiniz. sürekli benzer esprilere maruz kalabilirsiniz. mesela, “et girmeyen yere dert girer”. çok komik değil mi! standart sorularla da çok fazla haşır neşir olacaksınız. mesela, “balık da mı yemiyorsun”. şaşırtıcı bir soru! bunlara hazırlıklı olmakta fayda var. bir süre sonra sinir bozucu hale gelebilir. ben bu konuya saçma esprilere daha saçma espriler yaparak çözüm buldum.
bir başka tavsiyem, sizle gerçekten bu konu hakkında konuşmak istemeyen kişiler ile neden böyle beslendiğinizi konuşmayın. hatta sorulsa bile sizi anlamak istemeyen kişilerle konuşmayın. çünkü sık sık ne kadar saçma bir tercih yaptığınızı anlatmaya çalışacak kişilerle karşılaşacaksınız. bu kişiler çok fazladır. bunun nedenleri var ama şu an yazarak konuyu uzatmayacağım.
son olarak ise kendi tercihinizi başkalarına dikte etmeyin. unutmayın ki insanoğlu binlerce yıldır et tüketiyor. adeta demirden bir kültür. çabucak değişmesini hayal etmeyin. et tüketenlere bakış açınızda değişiklik olmasın. sadece kendiniz duyarlı insanmışsınız düşüncesine kapılmayın. unutmayın ki etik olarak daha uygun bulup, bu beslenme düzenine geçmeden önce siz de et tüketiyordunuz.
şunu söylemek istiyorum. benim için et lezzetli bir yiyecek. yediğim zamanlar bana haz verirdi. ama şu an düşüncelerime paralel bir eylem yapıyor olmanın verdiği hazzın yanında çok ufak bir haz.
devamını gör...
yazarların duydukları enfes cümleler
yazmasam deli olacaktım. s. faik abasıyanık
devamını gör...
arkadaşının arkadaşın olmadığını anladığın an
benim aylardır iş aradığım ve zor durumda olduğum dönemde, sadece aldığı zammı ve ikramiyeyi ballandıra ballandıra anlatmak için aradığı an. swh
eline geçen totali söyleyip telefonu kapatmıştır canım arkadaşım. ben de kendisini canı gönülden hayırlı ederken ne mal olduğunu anlamış oldum. (bkz: görgüsüzlük)
eline geçen totali söyleyip telefonu kapatmıştır canım arkadaşım. ben de kendisini canı gönülden hayırlı ederken ne mal olduğunu anlamış oldum. (bkz: görgüsüzlük)
devamını gör...
mülâzım-ı sânî
osmanlı devletinin son dönemi ve cumhuriyetin ilk 11 yılında kullanılmış olan, "üsteğmen" rütbesine karşılık gelen askeri bir rütbe.
26 kasım 1934 tarihin'de "lakap ve ünvanların kaldırılması" kanunu'nun 3. maddesi gereğince iptal edilmiştir.
26 kasım 1934 tarihin'de "lakap ve ünvanların kaldırılması" kanunu'nun 3. maddesi gereğince iptal edilmiştir.
devamını gör...
ayak fetişizmi
(bkz: tarantino).
devamını gör...
şehirlere bombalar yağardı her gece biz durmadan sevişirdik
suriyeli nüfusu artışa geçince şarkının sözleri daha bir anlamlı gelmeye başladı.
devamını gör...
sumak
mercimek köftesi ile arasında muhteşem bir ilişki olan baharat.
devamını gör...
çocuklarla girilen komik diyaloglar
bugün dersi işledik, çıkış saatine yakın montlarını giydirdim beraber açık havada biraz sohbet edelim dedim.
iki zıpır ben hazırlanırken sınıfta koşmaya başladılar, "tamam" dedim "çıkmayalım dışarı madem sınıfta koşmak istiyorsunuz."
(ali diyelim) ali "öğretmenim giydirdin zaten montları çok terledik, pişirdin bizi. bir şans daha ver bize herkes ikinci şansı hak eder, inelim aşağı hadi."
*
neyse bahçeye indik, bir papatya kopardı getirdi elime verdi, "kuzucum teşekkür ederim ama çiçekleri koparmamalıyız, dalında güzel onlar" dedim. "tamam öğretmenim" dedi.
10 dakika sonra yine bir çiçek uzatıp "öğretmenim bak bu daha büyük daha güzel, öteki verdiğimi çöpe at o küçüktü." *
dün sol akışta bir başlık vardı öğretmen mi öğretemez yoksa öğrenci mi öğrenemez sorunsalı diye. öğretemedim dostlar, çiçeğin dalında güzel olduğunu öğretemedim.
iki zıpır ben hazırlanırken sınıfta koşmaya başladılar, "tamam" dedim "çıkmayalım dışarı madem sınıfta koşmak istiyorsunuz."
(ali diyelim) ali "öğretmenim giydirdin zaten montları çok terledik, pişirdin bizi. bir şans daha ver bize herkes ikinci şansı hak eder, inelim aşağı hadi."
*
neyse bahçeye indik, bir papatya kopardı getirdi elime verdi, "kuzucum teşekkür ederim ama çiçekleri koparmamalıyız, dalında güzel onlar" dedim. "tamam öğretmenim" dedi.
10 dakika sonra yine bir çiçek uzatıp "öğretmenim bak bu daha büyük daha güzel, öteki verdiğimi çöpe at o küçüktü." *
dün sol akışta bir başlık vardı öğretmen mi öğretemez yoksa öğrenci mi öğrenemez sorunsalı diye. öğretemedim dostlar, çiçeğin dalında güzel olduğunu öğretemedim.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
bazı şeylerin iyi ki gerçekleşmediğine seviniyorum...
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
senin için dinleyeceğim daima güzel babam.
devamını gör...


