kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

mezarlıktaydım bugün. üzerinde ot bitmiş,temizledim. o çok sevdiği fesleğeni diktim. fatihamızı da okuduk. daha iyi bir hediye düşünemiyorum
devamını gör...

bir zamanlar mp3 çalarımla keyif alarak yaptığım eylemdi. ta ki karşı komşum fark edene kadar. kadın bir kaç kez balkonda beni öyle gördü ve 'napıyosun sen apartmanda yangın çıksa, gaz kaçağı olsa gelsek kapını çalsak veya arasak duymayacaksın' diye diye beni de kendi gibi paranoyak etti. şimdi ne zaman kulaklığı taksam otomatik olarak bir koku mu var acaba diye av köpeği gibi geziyorum evin içinde kulağımda kulaklıkla.
devamını gör...

kendisine 16 yaşında epilepsi teşhisi konulmuş. fakat doktoru yanlış teşhis koymuş ve epilepsi olmadığı ise 1 yıl sonra anlaşılmış. tabi o sürede kullandığı epilepsi ilaçları da kalbinde ritim bozukluğuna yol açmış. 2 sene önce de baygınlık geçirip midesinden rahatsızlanmış. . ömür boyu taşıyacağım kalp rahatsızlığım var demiş röportajında. tahminen bundan dolayı aşı oldu.
hatta ablası hande soral da yakın zamanda koranavirüse yakalanmıştı.

kaynak
kaynak2


edit: bensu soral: ’önceliğin nedir?’ sorusuna şu cevabı verdi: “crohn hastasıyım. kronik bir hastalık, her hafta kendime iğne yapmam gerek. kullandığım ilaç bağışıklığı çok düşürüyor. bu sayede aşı olabildim. bu felakette ayrıcalık talep edecek biri değilim.
devamını gör...

son dakikada çekmiştiğim bu fotoğrafı.
not: iphone 7
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
airbus a330
devamını gör...

cem karaca şarkısını dinleyince radyoda keşke ''ekonomi saati'' olsa diye düşündüm.
devamını gör...

bizdeki adı (bkz: domalan mantarı)
sonra "niye mutfağımız dünya'ya açılmıyor" hadi al aç.
devamını gör...

memleketi mersin'in erdemli ilçesi olup, çocukluğu o bölgedeki toros dağları' nda geçmiş. o tabiatla iç içe yaşaması bugünkü şarkılarına ilham olmuş. kliplerindeki anadolu motifleri ve otantik hava bu birikimin izdüşümü.
devamını gör...

eğer tabağındakileri bitirmezsen arkandan ağlarlar denilince kıyamayıp yiyordum ben hep o yüzden de en inandığım yalan buydu maalesef .
devamını gör...

"sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi saim bey.
sen mi büyüksün. hayır ben büyüğüm,ben, yaşar usta.."
(bkz: bizim aile)
devamını gör...

insanlar sizi eskisi gibi kullanamadıklarında, değiştiğini söylerler.*
devamını gör...

nicki benimkine çok benzeyen yazar. bu yüzden bazen kendim bile karıştırıyorum ben kimim o muyum yoksa bu muyum diye. mutlu günler diliyorum iyi tanımları olsun.
devamını gör...

vay arkadaş, bunca zamandır beklediğimize değen program sonunda başladı.

yürüyedur bengaripsengüzeldünyaumutlu!
devamını gör...

alerji
devamını gör...

eğlenceli bir geceden sonra yalnız başına uyanmış bir doğum günü çocuğuysanız yapacağınız eylem. biraz hüzün ve şaşkınlıkla yaş pastanızı yer ve içinizden şöyle dersiniz ''pastalar bayatlayınca daha güzel oluyor sanki.''
devamını gör...

insan yenildiğini düşünürse, yarı yarıya öyle sayılır.
beyaz diş, jack london
devamını gör...

sözlük hacmiyle birlikte sayılarının orantılı bir şekilde artacağından,yeni gelen modların da aynı başarıda olmalarını dinlediğim insanlar.
devamını gör...

sanal parçacıkların varlığına kanıt olarak görülen, casimir kuvveti adlı kuvvet tarafından ortaya çıkan, varlığı hollandalı fizikçiler hendrik casimir ve dirk polder tarafından kanıtlanan etki.

bu etki aşağıdaki şekilde tasarlanmış bir deney sonucu ortaya çıktı:

deneyde, yüksüz ve iletken 2 levha birbirine paralel biçimde ve aralarında son derece küçük bir mesafe olacak şekilde, vakum içerisine yerleştirir. klasik fizik, levhalar yüksüz olduğundan burada bir elektrik alanı ve dolayısıyla elektriksel kuvvetin ortaya çıkmayacağını söyler. ancak gözlemlenen şey, levhaların bir güç tarafından birbirine doğru itilmesidir. bu durum, kuantum fiziğindeki sanal parçacıkların varlığı ile açıklanır.

durumu basitçe şöyle özetleyebiliriz:

bu iki levha arasında belirecek herhangi bir sanal parçacık, belirli bir dalga boyu ve enerjiden fazlasına sahip olamaz. levhalar arası aralık, bunu kısıtlar. ancak levhaların dış kısmında böyle bir kısıtlama yoktur. yüksek enerjili bir sanal parçacık çifti, levhaların dış bölgesinde var olabilir ve iki taraftan neden oldukları basınç aracılığıyla levhaları birbirine doğru itebilir. bu basınç, levhaların iç kısmındaki sanal parçacıkların neden olduğu basınçtan büyük olursa, levhalar birbirine yapışacaktır.

bu kısım bilimgenc. tubitak. gov. tr'den alıntıdır.


casimir kuvveti ile ilgili önemli bir gelişme yakın zamanlarda yaşandı. geçmişte özdeş (bileşimi, büyüklüğü ve biçimi aynı) iki cisim arasındaki casimir kuvvetinin her zaman çekici olduğunu söyleyen bir teorem vardı. ancak qing-dong jiang ve franck wilczek, bu teoremde bir eksiklik tespit etti ve bazı durumlarda özdeş cisimler arasındaki itici casimir kuvvetlerinin ortaya çıkmasının da mümkün olduğunu gösterdi.

yazının tamamı için link
devamını gör...

osmanlı duraklama döneminin en elim olaylarından biridir. 1656 yılında tahtta padişah 4.mehmet oturmaktadır ve henüz 14 yaşında bir delikanlıdır. osmanlı imparatorluğu girit adasının fethi için epey asker kaybetmiş, ekonomisi de önemli bir ölçüde zayıflamıştır.

1656 yılında kapıkulu ocakları son ulufelerini düşük ayarlı gümüş akçe ile alınca, belli başlı bazı paşaların da kışkırtması ile ayaklanırlar. bu işte parmağı olduğunu düşündükleri kişilerin kellelerini isterler. 2 mart 1656 günü başlayan ayaklanmanın haberi saraya ulaşır.

nihayet 4 mart 1656 günü padişah asiler ile görüşmeye karar verir ve ayak divanına çıkmayı kabul eder. maiyeti ile birlikte soğukçeşme'deki alay köşküne gelir.

zorbalar burada padişaha şikayetlerini sıralamaya başlarlar. giritte venedikliler ile yağma konusunda yaşadıkları anlaşmazlıklardan, askere düşük ayarlı akçe ile ulufe verilmesinden, aynı zamanda ulufelerin gününde ödenmemesinden ve bundan ötürü kusurlu saydıkları tüm devlet adamlarını sıralayıp hepsinin teslim edilmesini isterler.

padişahın yanında bulunan ve henüz yeni sadrazam tayin edilmiş olan rikâb kaymakamı zurnazen mustafa paşa bu kişilerin mallarının müsadere edilip kendilerinin sürülmelerini teklif ettiyse de herhangi bir faydası olmadı. âsilerin, “seni dahi isteriz” demeleri üzerine ortalığa bir sessizlik hâkim oldu ve neticede padişahın hatt-ı şerifiyle önce dârüssaâde ağası behram ağa, kapı ağası bosnalı çalık ahmed ağa ve ibrâhim ağa bostancıbaşı vasıtasıyla öldürüldü ve cesetleri saraydan çıkarılarak asilere teslim edildi.

tüm bunlarla birlikte 30 kadar saray içinden ve dışından devlet adamı kapıkulu askerleri tarafından bulundukları yerde öldürüldüler. bunların cesetleri âsiler tarafından sultanahmet meydanı’ndaki çınar ağaçlarına asıldı. bundan dolayı bu olaya osmanlı tarihinde “çınar vak‘ası” adı verildi.

aynı zamanda bu manzara, meyveleri insan şeklinde bir ağaca benzetildiğinden tarihimizde “vak‘a-i vakvakıyye” adıyla da meşhur oldu.

bu isyanın sonunda zorbaların ısrarı ile devletin çeşitli kademelerinde önemli değişiklikler yapıldı ve isyan sona erdi.
devamını gör...

tck'da tanımlanmış bir suçtur.

yargıtay 12. ceza dairesi, 07.07.2014 tarihli ve e.2014/607, k. 2014/16665 kararında “belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, başkasına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi, tck'nın 136/1. maddesinde “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlığı altında suç olarak tanımlanmış olup, eylemin; kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak ya da belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle gerçekleşmesi hali, aynı kanunun 137. maddesinde cezada artırım nedeni olarak öngörülmüştür. verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (t.c. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, dna'sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir. herkes tarafından bilinen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olan kişisel bilgiler de, yasal anlamda “kişisel veri” olarak kabul edilmekte ise de, anılan maddenin uygulama alanının amaçlanandan fazla genişletilerek, uygulamada belirsizlik ve hemen her eylemin suç oluşturması gibi olumsuz sonuçların doğmaması için, maddenin uygulamasında, somut olayın özellikleri dikkate alınarak titizlikle değerlendirme yapılması, olayda herhangi bir hukuk dalı tarafından kabul edilebilecek bir hukuka uygunluk nedeni veya bu kapsamda nazara alınabilecek bir hususun bulunup bulunmadığının saptanması ve sanığın eylemiyle hukuka aykırı hareket ettiğini bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun da ayrıca tespit edilmesi gerekir. tck'nın 136/1. maddesinin, “bu madde hükmü ile hukuka uygun olarak kaydedilmiş olsun veya olmasın, kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkalarına vermek, yaymak veya ele geçirmek, bağımsız bir suç olarak tanımlanmıştır.” şeklindeki gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, kişisel verilerin, “verildiği”, “yayıldığı” veya “ele geçirildiği” nin kabul edilebilmesi için, kişisel verilerin kaydedilmiş halde bulunması, kaydedilmiş haliyle başkalarına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi gerekir. kişisel verilerin kaydedilmeden önce öğrenilmesi, hafızada tutulan kişisel verilerin başkalarına açıklanması, kişisel verilere salt duyu organları aracılığıyla vakıf olunması, ancak tck'nın 134/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilebilir. bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, sanık turgut'un, ayrıldığı kız arkadaşı olan şikayetçinin, kendisinde kayıtlı olan kişisel veri niteliğindeki telefon numarasını, şikayetçinin rızası dışında diğer sanık onur'a verdiği olayda; şikayetçinin telefon numarasını hukuka aykırı olarak yayan sanık turgut ile telefon numarasını hukuka aykırı olarak ele geçiren sanık onur'un eyleminin, tck'nın 136/1. maddesine uyan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturacağı gözetilmeden, ayrı ayrı mahkumiyetleri yerine, “telefon numarası vermek şeklinde gerçekleşen eylemin kişisel verilerin ele geçirilmesi ve yayılması olarak değerlendirilemeyeceği” biçimindeki isabetsiz gerekçeyle beraatlerine karar verilmesinin” kanuna aykırı olduğuna karar vermiştir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim