kurucu
gördüğümde şaşırdım. benden habersiz bana neler olmuş dedim. unvanın yanında kazara yetki falan vermemişsinizdir diye umuyorum. kendi adıma konuşayım, yetki sapıtması var bende. yetki görünce dayanamıyor şımardıkça şımarıyorum. sırf bu yüzden yetkim var mı diye sağı solu test etmeye çekiniyor, kendimi kendi halinde bırakıyorum.
devamını gör...
gelecekteki sevgiliye not
evleneceksek gel lütfen. ben sevdim mi gözüm de gönlüm de hep seni arıyor. bırakmak istemiyorum, gözyaşlarını ben sileyim istiyorum, kahkalarına ortak olmak istiyorum. seni üzenlerin ciğerini sökerim. çok eğlencez senlen, canımın içi de dışı da sensin. öyle vıcık vıcık aşk sözleri sevmiyorum, ben sevdim mi hissettirmeye çalışırım, sen de anlarsın.
anlaşalım, arkadaş, dost, kardeş gibi olalım. yüreğine güzel çiçek tohumları serpeyim birlikte sulayalım ne dersin?
tüm ruhumla seni seveceğim, iyi ki varsın.
anlaşalım, arkadaş, dost, kardeş gibi olalım. yüreğine güzel çiçek tohumları serpeyim birlikte sulayalım ne dersin?
tüm ruhumla seni seveceğim, iyi ki varsın.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
bir gün aşık oldum, sonra da üzüldüm
o daha çocuktu, ben ondan da toydum
ağustos ayıydık, üstümüze iyilik sağlık
sonra o öldü, ben kendime büyüdüm
geçen gün rastladım bana, koca bi aynada
bi baktım eski ben, sarhoş ve kafa bi dünya
sordum kendime hatırladım mı o kızı diye
sadece fısıldadım bana, adı ağustostu ya?
o daha çocuktu, ben ondan da toydum
ağustos ayıydık, üstümüze iyilik sağlık
sonra o öldü, ben kendime büyüdüm
geçen gün rastladım bana, koca bi aynada
bi baktım eski ben, sarhoş ve kafa bi dünya
sordum kendime hatırladım mı o kızı diye
sadece fısıldadım bana, adı ağustostu ya?
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
bu başlıkta amaç; günlük hayatta kurtarıcı nitelikte olabilecek, genel kültürümüze kültür katacak, ortamlarda havanıza hava katacak bilgilendirici tanımları bir araya toplamak.
örneğin; deniz atlarının erkek cinste olanlarının da doğurabildiği, kedilerin ön patisi nereye basarsa arka patisinin de aynı noktaya basması, pek bilinmeyen bilgisayar kısayolları, tarihi kişiliklerle ilgili ilginç bilgiler vs.
örneğin; deniz atlarının erkek cinste olanlarının da doğurabildiği, kedilerin ön patisi nereye basarsa arka patisinin de aynı noktaya basması, pek bilinmeyen bilgisayar kısayolları, tarihi kişiliklerle ilgili ilginç bilgiler vs.
devamını gör...
yazarların yaşadıklarını hissettiği anlar
o'nun tarifsiz güzel ela gözlerine baktığım an.
devamını gör...
yazarların açtığı ilk başlık
benim ilk başlığım hava tahminleri idi.
devamını gör...
gönlünün alınmasını beklemek
gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmezmiş cümlesinin doğruluna inanan biri olarak kırdıysam -ki isteyerek yapmam- kırdığım gönlü almak için elimden geleni yaparım. eğer kırıldıysanız ve gönlünüzün alınmasını bekliyorsanız bekleyin, eğer karşınızdaki kişinin umurunda değilseniz silin, çünkü sizi hak etmiyor demektir. hayat kadir bilmeyenlerin kıymetinizi bilmesini öğrenmeleri için fazla kısa.
devamını gör...
üçlü arkadaş grubu
2 kişinin muhabbeti sardığında 3.nün mal gibi ortada kaldığı arkadaş grubuna dönüşebilir.
devamını gör...
iyi geceler tatlı prens
bir pierre charras romanıdır.
biz dünyaya gelmeden önce, yarattıklarına kayıtsız bir yazarın kaleminden dökülmüş bir kahraman bekler bizi. biz varolmaya başlayınca onun da dünyadaki görevi başlamış olur. yol göstermek görevlerinden biridir elbette, ama daha çok, korumak bizi. acz içinde korkulacak kadar büyük bu gezegene gözyaşları ve mutluluk nidaları arasında geldiğimizde bizim için orda bekleyen bu gönüllü muhafız, yardıma hazırdır.
biz doğmadan önce zorunlu olarak tayin edildiği kahramanlık görevi zaman geçtikçe gönüllü hale dönüşür. önce o dev bir adamdır önümüz sıra yürüyen, sonra yanımızda yürüyen bir dev olur. ve zamanla, nankörlük sözcüğünün sözlük anlamını öğrenmeye başladıkça önde giden biz oluruz ve o dev adamın gitgide küçüldüğü yanılsamasına kapılırız. uzun süreli bu yanılsama yerin hayalkırıklıklarına bıraktığında, bir pişmanlık dalgası çarpar bedenimize ki iş işten geçmiş olur çoğu zaman. kim ne derse desin, kahramanlarımız babalarımızdır. onlara en çok kızdığımız anlar, yanımızda olmalarını en çok istediğimiz anlardı, en çok; onları ne kadar sevdiğimizi söyleyemediğimiz zamanlar bizi sevmediklerini düşünürüz, onlardan nefret etmeye başladığımızda artık onların aynısı olmuşuzdur bile, ki bu nefret tiyatrosu sahtelikten başka bir şey değildir.
pierre charras, on dokuz saniye‘den sonra bu sefer bir başka kitabıyla odama konuk oldu. onun hakkında uzun bir yazı yazmak isterdim ama kısa romanlar yazan bu yazara haksızlık etmiş olmak istemem asla. bu romanda pierre charras bir baba-oğul öyküsü anlatıyor bize. tanrıyla arası ikizinin ölümünden sonra açılan bir baba ile ona olan sevgisini bir türlü ifade edememiş bir oğulun çekişmeleri. babanın ölümünün ardından oğulun onun izini sürüp, anılar ve tahminler eşiliğinde babasıyla konuşmaları. annesinin babasına olan büyük aşkı ve 17 senelik beyhude bekleyişi. babanı oğlunda gördükleri ve oğulun zamanında anlayamadıkları.
romanı okurken içinizi garip bir korku kaplayacak. bir kaybetme korkusu, zaten kaybetmiş olanlarda ince bir sızı. romanı okuyunca babanız yakınınızda ise ona sarılın ve hiçbir şey söylemeyin, uzaktaysa bir telefonla ona, onu sevdiğinizi söyleyin, bir yerlerde sizi bekliyorsa, pencereyi açın ve ona “iyi geceler” dileyin.pierre charras’ın diğer romanında yaptığı gibi bir sürprizle bizi roman sonuna doğru yolculayışı kendisine olan hayranlığı artıracak cinsten. charras romana diderot’dan bir alıntı ile başlamış ben de yazımı bu alıntıyla bitirmek isterim:
“görmeden yazıyorum…bütün boşlukları sizi seviyorum ile doldurun.” iyi geceler sevgili babacığım…”
biz dünyaya gelmeden önce, yarattıklarına kayıtsız bir yazarın kaleminden dökülmüş bir kahraman bekler bizi. biz varolmaya başlayınca onun da dünyadaki görevi başlamış olur. yol göstermek görevlerinden biridir elbette, ama daha çok, korumak bizi. acz içinde korkulacak kadar büyük bu gezegene gözyaşları ve mutluluk nidaları arasında geldiğimizde bizim için orda bekleyen bu gönüllü muhafız, yardıma hazırdır.
biz doğmadan önce zorunlu olarak tayin edildiği kahramanlık görevi zaman geçtikçe gönüllü hale dönüşür. önce o dev bir adamdır önümüz sıra yürüyen, sonra yanımızda yürüyen bir dev olur. ve zamanla, nankörlük sözcüğünün sözlük anlamını öğrenmeye başladıkça önde giden biz oluruz ve o dev adamın gitgide küçüldüğü yanılsamasına kapılırız. uzun süreli bu yanılsama yerin hayalkırıklıklarına bıraktığında, bir pişmanlık dalgası çarpar bedenimize ki iş işten geçmiş olur çoğu zaman. kim ne derse desin, kahramanlarımız babalarımızdır. onlara en çok kızdığımız anlar, yanımızda olmalarını en çok istediğimiz anlardı, en çok; onları ne kadar sevdiğimizi söyleyemediğimiz zamanlar bizi sevmediklerini düşünürüz, onlardan nefret etmeye başladığımızda artık onların aynısı olmuşuzdur bile, ki bu nefret tiyatrosu sahtelikten başka bir şey değildir.
pierre charras, on dokuz saniye‘den sonra bu sefer bir başka kitabıyla odama konuk oldu. onun hakkında uzun bir yazı yazmak isterdim ama kısa romanlar yazan bu yazara haksızlık etmiş olmak istemem asla. bu romanda pierre charras bir baba-oğul öyküsü anlatıyor bize. tanrıyla arası ikizinin ölümünden sonra açılan bir baba ile ona olan sevgisini bir türlü ifade edememiş bir oğulun çekişmeleri. babanın ölümünün ardından oğulun onun izini sürüp, anılar ve tahminler eşiliğinde babasıyla konuşmaları. annesinin babasına olan büyük aşkı ve 17 senelik beyhude bekleyişi. babanı oğlunda gördükleri ve oğulun zamanında anlayamadıkları.
romanı okurken içinizi garip bir korku kaplayacak. bir kaybetme korkusu, zaten kaybetmiş olanlarda ince bir sızı. romanı okuyunca babanız yakınınızda ise ona sarılın ve hiçbir şey söylemeyin, uzaktaysa bir telefonla ona, onu sevdiğinizi söyleyin, bir yerlerde sizi bekliyorsa, pencereyi açın ve ona “iyi geceler” dileyin.pierre charras’ın diğer romanında yaptığı gibi bir sürprizle bizi roman sonuna doğru yolculayışı kendisine olan hayranlığı artıracak cinsten. charras romana diderot’dan bir alıntı ile başlamış ben de yazımı bu alıntıyla bitirmek isterim:
“görmeden yazıyorum…bütün boşlukları sizi seviyorum ile doldurun.” iyi geceler sevgili babacığım…”
devamını gör...
seri artı oy veren melek
hangi melek olduğu muamma olan melektir.
okunmadan verilen seri oyun hiçbir kıymeti yoktur. ara ara gözüme kestirdiğim yazarları stalklayarak sadece beğendiğim tanimlarına oy verdiğim oldu. kimisinin yazdıkları ard arda hoşuma gitti, oyum bol oldu, kimisinde sıfırcı hoca gibi profilden gerisin geriye çıktım.
bana da seri oy gelince, okuyunup okunmadığı anlaşıldığı için, kendi içimde yeri geldi teşekkür ettim, mutlu oldum, yeri geldi hiçbir önemi olmadı.
sözlüğün amacının sadece yazmak ve puan toplamak olmadığını, okumanın da kıymetli olduğunu bilen oylarda görüşmek dileğiyle.
okunmadan verilen seri oyun hiçbir kıymeti yoktur. ara ara gözüme kestirdiğim yazarları stalklayarak sadece beğendiğim tanimlarına oy verdiğim oldu. kimisinin yazdıkları ard arda hoşuma gitti, oyum bol oldu, kimisinde sıfırcı hoca gibi profilden gerisin geriye çıktım.
bana da seri oy gelince, okuyunup okunmadığı anlaşıldığı için, kendi içimde yeri geldi teşekkür ettim, mutlu oldum, yeri geldi hiçbir önemi olmadı.
sözlüğün amacının sadece yazmak ve puan toplamak olmadığını, okumanın da kıymetli olduğunu bilen oylarda görüşmek dileğiyle.
devamını gör...
narsist kişilerle baş etme yolları
hiç umursamayın,asla muhabbete girmeyin,aynı yerde çalışıyorsanız neler yaptığını çaktırmadan iyi gözlemleyin.çünkü bu tipler genel olarak birlikte çalıştığı insanların kuyusunu kazarak kendilerini öne çıkarmaktan zevk alan zavallı yaratıklardır.böyle bir insan müsveddesi ile aynı ortamda çalıştım ve içimden en az 5 kez boğazını büyük bir zevkle kesmek geldi diyebilirim.sonradan dedim ki niye oyunu kuralına göre oynamıyorum?açıklarını buldum,patrona ifşa ettim ve şutingen!umarım çok kötü bir durumdasındır ve allah cezanı veriyordur.
devamını gör...
dünyanın en muhteşem üçlüleri
devamını gör...
seni seviyorum demenin farklı şekilleri
devamını gör...
iz bırakan kitap cümleleri
tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
(bkz: sabahattin ali) (bkz: kürk mantolu madonna)
(bkz: sabahattin ali) (bkz: kürk mantolu madonna)
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
hevesle beklenen programdır.
devamını gör...
iletişim kurmanın önündeki engeller
1-iletişim kurulmak istenmiyordur. isteyen bir şekilde iletişim kurar. ama isteyen yapar bunu...
2-iki kişinin frekansları uyumlu değildir. eski klasik radyoları düşündüğümüzde, sevdiğimiz radyo kanalını manuel ayarlamaya çalışırken milimlik bir kayma farklı bir kanalın frekansına götürürdü bizi. hava yağmurlu olur frekans bozulurdu tekrar bulmaya çalışırdık sevdiğimiz kanalı. tıpkı bunun gibi aynı frekansta buluşabilirsek karşımızdakiyle iletişim kurabiliyoruz.
3-başta frekanslar tutuyordur kişiler arasında iletişim iyidir, ama sonra birinin frekansı değişir birden. nedenini kişinin kendisi de bilmez... şu sıralar çoğumuzun frekansları bozuluyor ya da değişiyor sürekli. o yüzden iletişim kurabilmek de zor oluyor.
2-iki kişinin frekansları uyumlu değildir. eski klasik radyoları düşündüğümüzde, sevdiğimiz radyo kanalını manuel ayarlamaya çalışırken milimlik bir kayma farklı bir kanalın frekansına götürürdü bizi. hava yağmurlu olur frekans bozulurdu tekrar bulmaya çalışırdık sevdiğimiz kanalı. tıpkı bunun gibi aynı frekansta buluşabilirsek karşımızdakiyle iletişim kurabiliyoruz.
3-başta frekanslar tutuyordur kişiler arasında iletişim iyidir, ama sonra birinin frekansı değişir birden. nedenini kişinin kendisi de bilmez... şu sıralar çoğumuzun frekansları bozuluyor ya da değişiyor sürekli. o yüzden iletişim kurabilmek de zor oluyor.
devamını gör...
seni seviyorum demenin farklı şekilleri
ona gelecek bir zararın bile bile kendinize gelmesine izin vermek
devamını gör...
susun deli konuşuyor konuş deli
neden tam haliyle açılmamış diye şaşırdığım bizim toplum gündemi için hayat kurtarıcı bkz.
gün geçmiyor ki bir deli daha çıkıp açıklama yapmasın...
not: ben bu halini kullanmayı seviyorum, ne olur suikast düzenlemeyin. silmeyin, taşımayın modlar. reiss silme böyle seviyorum.
gün geçmiyor ki bir deli daha çıkıp açıklama yapmasın...
not: ben bu halini kullanmayı seviyorum, ne olur suikast düzenlemeyin. silmeyin, taşımayın modlar. reiss silme böyle seviyorum.
devamını gör...
neyin peşindesin sen
neyin peşindesin logar!hepimizi öldürmek mi istiyorsun!
devamını gör...

