normal sözlük şikayet hattı
bir eksileme butonu bile yok ya. daha da ne diyem ben.
devamını gör...
durduk yere insanı mutlu eden şeyler
radyoda ansızın çıkan o müzik... gülümsetir. hüzünlü bir şarkının bile güldürdüğü olmuştur, çünkü anısı güzeldir.
devamını gör...
aşırı kafein alımında yapılabilecek şeyler
bir adet havuç yiyebilirsiniz. bir porsiyon laktozsuz süt tüketebilirsiniz. tabii ki su samuruymuşçasına su tüketmeniz ve hareketli olmanız da gerek. bu arada, su gerçekten mühim. yanlışlıkla aşırı kafein yüklemesi yaptıysanız ve hala sindirmediğinizi düşünüyorsanız hemen kusun.
devamını gör...
doğru söylüyor dedirten şarkı sözleri
bu dunya ne sana ne de bana kalmaz.
dunya ne sana ne de bana kalmaz.
sultan suleyman`a kalmadi.
boyle hicbir kitap yazmaz.
t:hatirladikca ya da dinledikce gercekligi yuze vuran sarki sozleridir.
dunya ne sana ne de bana kalmaz.
sultan suleyman`a kalmadi.
boyle hicbir kitap yazmaz.
t:hatirladikca ya da dinledikce gercekligi yuze vuran sarki sozleridir.
devamını gör...
40 mesleğe belge zorunluluğu getirilmesi
aile, çalışma ve sosyal hizmetler bakanlığı'nca, aralarında, elektrik tesisatçısı, elektrik ve doğal gaz sayaç sökme-takma elemanları, çimento üretim elemanı, tıbbi atık toplayıcısı, mermer doğal taş ocakçısı ve yer altı hazırlık işçisinin de olduğu 40 meslek için yeterlilik belgesi zorunluluğu getirildi.
iş kazaları açısından yüksek risk grubundaki 'tehlikeli' ve 'çok tehlikeli' sınıftaki 143 meslekte, belgeli çalışan şartı bulunan mesleki yeterlilik kurumu, paydaşlarının da katkılarıyla 40 meslek için daha belge zorunluluğu getirdi.
buna göre, madencilik ve enerji sektörlerindeki meslekler başta olmak üzere; aralarında elektrik tesisatçısı, elektrik ve doğal gaz sayaç sökme-takma elemanları, çimento üretim elemanı, mermer doğal taş ocakçısı ve yer altı hazırlık işçisinin de aralarında olduğu 40 meslekte, mesleki yeterlilik belgesi olmayanlar 10 nisan 2022'den itibaren çalışamayacak.
belge zorunluluğuyla iş kazaları yüzde 25 azaldı
iş kazalarının asgariye indirilmesi, üretimde verimlilik ve etkinliğin sağlanmasını amaçlayan mesleki yeterlilik belge zorunluluğu, 2015 yılından bu yana uygulanıyor.
aile, çalışma ve sosyal hizmetler bakanlığı verilerine göre, belge zorunluluğu sayesinde 'tehlikeli' ve 'çok tehlikeli' sınıftaki mesleklerde iş kazaları yüzde 25 azaldı.
yeni eklenen 40 meslekle birlikte, 'tehlikeli' ve'çok tehlikeli' sınıfta olup mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğuna sahip meslek sayısı 183'e yükseldi.
buradan
devamını gör...
şalom gazetesi
türk yahudi cemaatinin istanbul merkezli tek basın yayın organıdır. 1947’de ladino dilinde basın yayın hayatına başlayan bu gazetede 1984’e gelindiğinde ise bir sayfası ve bir eki hariç tamamen türkçe yayımlanmaya başlanmıştır. yayın politikası olarak da diğer azınlık gazetelerinin aksine tamamen devletçidir. türkiye devletiyle zıtlaşacak şeylerden uzak dururlar. sadece “israil’de şu şu oldu, filanca yerdeki yahudi cemaati bunu bunu yaptı” gibisinden yahudi olmalarından ileri gelen musevi dünyasıyla ilgili haberler yaparlar.
devamını gör...
türkiye'de en çok kazanan mesleğin öğretmenlik olması
(bkz: yav he he)
devamını gör...
tomris umay
'güz' insanıdır...*
nereden anladım?
tabii ki tanımlarından...
eylül seviyor, şarap seviyor, şiir seviyor...
az yazıyor, öz yazıyor...
öz yazmaya devam etmeli midir bilemiyorum fakat çok yazmaya bir an önce başlamalıdır...*
nereden anladım?
tabii ki tanımlarından...
eylül seviyor, şarap seviyor, şiir seviyor...
az yazıyor, öz yazıyor...
öz yazmaya devam etmeli midir bilemiyorum fakat çok yazmaya bir an önce başlamalıdır...*
devamını gör...
yakın arkadaştan bir anda soğutan şeyler
yaptığı bir yorum ile sizi kıskandığını ortaya koyması.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının benzetildiği ünlüler
ayrılsak da beraberiz dizisindeki gündüz karakterine benzetilirdim küçükken çünki soğuk espriler fiziğinizin önüne geçer.
büyüdüm, inci küpeli kıza benzetildim gerçi o bir tablo ama ünlü bir tablo sonuçta :)
büyüdüm, inci küpeli kıza benzetildim gerçi o bir tablo ama ünlü bir tablo sonuçta :)
devamını gör...
zeki kayahan coşkun'un sözlükte yazar olması
bir söylenti.
iyi de kamufle oluyor maşallah.
bir zekirdek çıtlamaz mıyız sevgili matrax dinleyicileri
iyi de kamufle oluyor maşallah.
bir zekirdek çıtlamaz mıyız sevgili matrax dinleyicileri
devamını gör...
birinden soğumak için nedenler
herkese göre başka başka olandır.
ben insanları başta çok seviyorum,çok merak ediyorum.
ınsan tanımaktan sıkılmıyorum.
her insani kitap okur gibi dinleyebilirim.
birini karşıma bırak git,öyle yani.
çok çabuk çözüyorum çoğu insanı.
tabii açık ettiği kadarını.
seri bir şekilde tanıyorum sonra kimi biraz sığ çıkıyor ve artık ilgimi çekmiyor.
soğumuyorum ama sıcaklık da kalmıyor.
ama kimseye senden soğudum hissini de vermiyorum.
kıymetlidir insanlar, ben hala öyle düşünüyorum.
henüz, insanlardan yıldıracak kadar çiğ insanlara denk gelmedim.
denk geldiğimi de hayatımdan o bile farkına varmadan çıkardım.
ben insanları başta çok seviyorum,çok merak ediyorum.
ınsan tanımaktan sıkılmıyorum.
her insani kitap okur gibi dinleyebilirim.
birini karşıma bırak git,öyle yani.
çok çabuk çözüyorum çoğu insanı.
tabii açık ettiği kadarını.
seri bir şekilde tanıyorum sonra kimi biraz sığ çıkıyor ve artık ilgimi çekmiyor.
soğumuyorum ama sıcaklık da kalmıyor.
ama kimseye senden soğudum hissini de vermiyorum.
kıymetlidir insanlar, ben hala öyle düşünüyorum.
henüz, insanlardan yıldıracak kadar çiğ insanlara denk gelmedim.
denk geldiğimi de hayatımdan o bile farkına varmadan çıkardım.
devamını gör...
wanderlust
almanca olan bu kelime, "yönü belli olmayan bir şekilde seyahat etme, dünyayı gezme isteği" anlamına gelir.
devamını gör...
yürümek
bir henry david thoreau kitabıdır.
kitapla doğrudan ilgileri olmayan ama bence kitabı okuma istediğinizi artıracak birkaç şey yazmak istedim bu incelemede. genelde yazdığım tanımlarda yaptığımın aksine bir durum olmadığı için beni okuyanlar bunu garipsemeyecektir.
mesela; henry david thoreau gerçekten yürümeyi çok seven bir insandı, yabanda geçirdiği zamanlarda uzun yürüyüşler yapması ile meşhurdu. ama yaban hayatına aşık olan bu adam çok daha dost canlısı sayılmazdı, en azından yürüyüşleri esnasında. çünkü ona eşlik etmek isteyen herkesi yanından kovduğu bilinen bir gerçekti. yaban hayatında yalnız kalıp yürüyüş yapmanın düşünce gücü üzerinde edebi bir afrodizyak etkisi yaptığına inanan yazarımız bu huyundan hiç vaz geçmedi.
‘ walden’ın da yazarı olan thoreau aynı zamanda ralph waldo emerson’ın da çok yakın arkadaşı idi. bir gün thoreau sivil itaatsizlik yüzünden hapse düşünce emerson “ neden ordasın henry?” diye sorar, henry ise benim aklıma kazınan - eminim waldo’nunkine de kazınmıştır- o cevabı verir: “ sen neden burda değilsin waldo?”
ayrıca sean penn’in yönettiği “ ınto the wild” filminde kahramanın yabana gitme isteğine neden olan kitap da “ walden”dır.
bence okuyun efendim.
kitapla doğrudan ilgileri olmayan ama bence kitabı okuma istediğinizi artıracak birkaç şey yazmak istedim bu incelemede. genelde yazdığım tanımlarda yaptığımın aksine bir durum olmadığı için beni okuyanlar bunu garipsemeyecektir.
mesela; henry david thoreau gerçekten yürümeyi çok seven bir insandı, yabanda geçirdiği zamanlarda uzun yürüyüşler yapması ile meşhurdu. ama yaban hayatına aşık olan bu adam çok daha dost canlısı sayılmazdı, en azından yürüyüşleri esnasında. çünkü ona eşlik etmek isteyen herkesi yanından kovduğu bilinen bir gerçekti. yaban hayatında yalnız kalıp yürüyüş yapmanın düşünce gücü üzerinde edebi bir afrodizyak etkisi yaptığına inanan yazarımız bu huyundan hiç vaz geçmedi.
‘ walden’ın da yazarı olan thoreau aynı zamanda ralph waldo emerson’ın da çok yakın arkadaşı idi. bir gün thoreau sivil itaatsizlik yüzünden hapse düşünce emerson “ neden ordasın henry?” diye sorar, henry ise benim aklıma kazınan - eminim waldo’nunkine de kazınmıştır- o cevabı verir: “ sen neden burda değilsin waldo?”
ayrıca sean penn’in yönettiği “ ınto the wild” filminde kahramanın yabana gitme isteğine neden olan kitap da “ walden”dır.
bence okuyun efendim.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
hiç yokmuş gibi
hep varmış gibi
bulmacalar çözerken
çözüm hep oymuş gibi
ne sorarsan sor
cevap hep oymuş gibi
çok uzaklarda bir yerde
hep rehin kalmış gibi
tuzaklı yollarda
kapana kısılı kalmış gibi
oymuş gibi
hep oymuş gibi
sanki
gibi
hep oymuş gibi
sonsuz kere aradığı
hep oymuş gibi
aradığını hep onda
bulmuş gibi
yormuş gibi
hayat hep onu yormuş gibi
sanki
hep aradığı
oymuş gibi
bulmuş gibi
sonunda aradığını bulmuş gibi
sanki aradığı hep oymuş gibi
oymuş gibi
hep aradığı
sanki
oymuş gibi.
hep varmış gibi
bulmacalar çözerken
çözüm hep oymuş gibi
ne sorarsan sor
cevap hep oymuş gibi
çok uzaklarda bir yerde
hep rehin kalmış gibi
tuzaklı yollarda
kapana kısılı kalmış gibi
oymuş gibi
hep oymuş gibi
sanki
gibi
hep oymuş gibi
sonsuz kere aradığı
hep oymuş gibi
aradığını hep onda
bulmuş gibi
yormuş gibi
hayat hep onu yormuş gibi
sanki
hep aradığı
oymuş gibi
bulmuş gibi
sonunda aradığını bulmuş gibi
sanki aradığı hep oymuş gibi
oymuş gibi
hep aradığı
sanki
oymuş gibi.
devamını gör...
geç gelen özür
geç gelen adalet gibidir.
devamını gör...
osmanlı döneminde olası normal sözlük başlıkları
devamını gör...
metropolis
bilim kurgu sinemasının mihenk taşlarından birisi olan 1927 yapımı ''fritz lang'' filmi.
metropolis insanlığın derin ve kesin çizgilerle birbirinden ayrılışını ele alırken, aslında önemli bir kehanette bulunuyor;
yeraltında zor şartlar altında makinelerle birlikte yaşayan ve sömürülen bir sınıf gün yüzü dahi göremezken, yukarıda mavilikleri sahiplenmiş, keyfinden ödün vermeyen, şatafat içerisinde yaşayan bir güruh...
çok tanıdık değil mi ? işin önemli kısmı da burası zaten. 1927 yılında günümüz dünyasının fotoğrafını çekebilmek her babayiğidin harcı değil. elbette burada filmin senaristi ''thea von harbou''nun hakkını vermek lazım. filmin yapım tarihini düşününce muazzam bir iş çıkardığını söylemek abartılı olmaz herhalde.
tabi burada enteresan bir tezatta var. o kısmı da aktarmadan olmaz. ''bilim kurgu edebiyat''ın alameti farikalarından biri sayılan, ''zaman makinesi'' kitabının yazarı h.g wells filmi neredeyse yerin dibine sokuyor. ve toplumun gittiği yönün kötücül bir aptallıkla aktarıldığını söylüyor.
işin insanı şaşırtan kısmı da burası. kurgu edebiyatın hayal gücünü temel aldığını, gelecekteki olasılıkları buna bağlı olarak şekillendirdiğini ve bu durumu sıçrama tahtası olarak kullandığını düşünürsek, wells ne yazık ki aslını inkar eden haramzade konumuna düşüyor. zira geldiğimiz noktada haklı çıkan harbau olmuş gibi.
metropolis ayrıca bilim kurgu sinemasında kendisinden sonra gelen ardıllarını da inanılmaz derece de etkilemiştir. misal ''star wars'' serisinin sevimli protokol robotu c-3po'ün atası, sahte maria robotu'dur. ha keza superman'deki metropolis vurgusu da filme göndermedir.
ez cümle; bir çıkış noktası olması, sonraki dönemi etkilemesi ve kehanetini hemen hemen tutturması açısından ''metropolis'' izlenmesi gereken bir filmdir. nereden nereye...
tabi filmin yapım yılına takılıp, aman bu ne yahu diyerek, es geçmeniz de mümkün. e siz kaybedersiniz, benden söylemesi.
ha birde size kötü bir haberim var. film hitler'in de en sevdiği filmmiş. bu da bir başka kara mizah örneği olsa gerek.
herkese iyi seyirler, izlemiş olanlara da selam olsun.
metropolis insanlığın derin ve kesin çizgilerle birbirinden ayrılışını ele alırken, aslında önemli bir kehanette bulunuyor;
yeraltında zor şartlar altında makinelerle birlikte yaşayan ve sömürülen bir sınıf gün yüzü dahi göremezken, yukarıda mavilikleri sahiplenmiş, keyfinden ödün vermeyen, şatafat içerisinde yaşayan bir güruh...
çok tanıdık değil mi ? işin önemli kısmı da burası zaten. 1927 yılında günümüz dünyasının fotoğrafını çekebilmek her babayiğidin harcı değil. elbette burada filmin senaristi ''thea von harbou''nun hakkını vermek lazım. filmin yapım tarihini düşününce muazzam bir iş çıkardığını söylemek abartılı olmaz herhalde.
tabi burada enteresan bir tezatta var. o kısmı da aktarmadan olmaz. ''bilim kurgu edebiyat''ın alameti farikalarından biri sayılan, ''zaman makinesi'' kitabının yazarı h.g wells filmi neredeyse yerin dibine sokuyor. ve toplumun gittiği yönün kötücül bir aptallıkla aktarıldığını söylüyor.
işin insanı şaşırtan kısmı da burası. kurgu edebiyatın hayal gücünü temel aldığını, gelecekteki olasılıkları buna bağlı olarak şekillendirdiğini ve bu durumu sıçrama tahtası olarak kullandığını düşünürsek, wells ne yazık ki aslını inkar eden haramzade konumuna düşüyor. zira geldiğimiz noktada haklı çıkan harbau olmuş gibi.
metropolis ayrıca bilim kurgu sinemasında kendisinden sonra gelen ardıllarını da inanılmaz derece de etkilemiştir. misal ''star wars'' serisinin sevimli protokol robotu c-3po'ün atası, sahte maria robotu'dur. ha keza superman'deki metropolis vurgusu da filme göndermedir.
ez cümle; bir çıkış noktası olması, sonraki dönemi etkilemesi ve kehanetini hemen hemen tutturması açısından ''metropolis'' izlenmesi gereken bir filmdir. nereden nereye...
tabi filmin yapım yılına takılıp, aman bu ne yahu diyerek, es geçmeniz de mümkün. e siz kaybedersiniz, benden söylemesi.
ha birde size kötü bir haberim var. film hitler'in de en sevdiği filmmiş. bu da bir başka kara mizah örneği olsa gerek.
herkese iyi seyirler, izlemiş olanlara da selam olsun.

devamını gör...
hamile karısının karnını açarak poz veren adam
bu tanımı haklı bulan yobaz, ataerkil, cahil arkadaşlarım... neden medeniyeti, namusu insanın üzerine geçirdiği iki bez parçasında arıyorsunuz? cidden üzücü biz böyle böyle büyük yol katederiz ama sadece cehalette.
devamını gör...