celali isyanlarının sebebleri,nedenleri hakkında kapsamlı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

17’nci yüzyılın 1. ahmet ve 4. murat dönemlerinde, ekonomik sebepler başta olmak üzere toplumsal ve siyasal alanda bozulmaların yaşanması sonucunda anadolu’nun çeşitli yerlerinde ayaklanmalar ortaya çıkmaya başlamıştır. anadolu’da çıkan bu isyanlara celali isyanları adı verilmiştir.

ekseriyetle halk tarafından çıkarılan celali isyanlarına, savaşlardan kaçan askerler, medrese öğrencileri ve başıboş kalan donanma askerleri katılmıştır. meydana gelen bu isyanların en önemlileri canbolatoğlu, kalenderoğlu, karayazıcı, deli hasan, katırcıoğlu, gürcü nebi ve tavil ahmet isyanlarıdır. isyanların bastırılmasında ve önlenmesinde padişahların halkın ezilmemesi için adalet nameler yayınlattığı bilinmektedir, fakat yapılan bu iyimser hareketler merkezi otoritenin zayıflığından dolayı istenen amaca ulaşamamıştır.

celali isyanlarının kısaca sebepleri şu şekilde özetlenebilir:

1. osmanlı devleti’nde tımar sisteminin bozulması ve iltizam sisteminin yaygınlaşması sonucunda isyanlar görülmeye başlamıştır.

2. ekonomik durumu gittikçe kötüye giden halkın üzerinden daha fazla vergi alınmaya çalışılması sonucu bu isyanlar görülmüştür.

3. kadıların ve sancakbeylerinin adaletsiz davranışları ve haksız vergi alımlarına gitme teşebbüsleri halkın huzurunu iyice kaçırmıştır.

4. osmanlı devleti’nin 17‘nci yüzyılda yaptığı savaşlarda başarılı neticeler alamaması nedeniyle askerlikten kaçanlar eşkıyalık yapmaya başlamışlardır.

5. avusturya ve iran ile yapılan savaşların uzun sürmesi halkı iyice yıpratmıştır.

celali isyanlarının sonuçları ise kısaca şu şekilde özetlenebilir:

1. halkın osmanlı devleti’ne olan güveni iyice azalmaya başlamıştır.

2. anadolu’da osmanlı devleti’nin otoritesi sarsılmış, huzur ve asayiş muhafaza edilemeyecek duruma gelmiştir.

3. vergilerin düzenli toplanamaması nedeni ile devlet gelirleri giderek azalmıştır.

4. kırsal kesimlerde yaşayan halk şehirlere göç etmeye başlamıştır. köyler yavaş yavaş boşalmaya başlamıştır

5. köylerin boşalması neticesinde tarımsal faaliyetler azalmaya başlamış, ekonomik hayat durgunlaşmış ve şehirlerde işsizlik artmaya başlamıştır.

6. osmanlı ve avusturya arasında yapılan savaşlarda ekonomik sıkıntılar yaşanmaya başlamıştır. bu durum savaşların seyrini değiştirmiştir.

7. çıkan ayaklanmaların bastırılması için isyancıları şefleri konumundaki kişilerin bazıları öldürülmüş, bazılarına da devlete bağlılıklarını göstermeleri şartıyla rütbeler ve devlet görevleri verilmiştir. bu durum benzer birçok isyanın çıkmasına sebep olmuştur.
devamını gör...

oö öabt tüm yılların çıkmış sorularını attılar gruptan.

yalnızlık böyle bir şey çocuklar.
devamını gör...

cenaze sahibinin gelen misafire hizmet etmesi zaten beni gerçekten kızdıran bir durum. neden böyle bir adet olduğunu anlamıyorum. insanların zaten acısı var, üzüntüsü var bir de yok ona pilav gitti mi buna ayran yetti mi diye uğraşmak zorunda kalıyorlar.
bu zaten gereksiz bir olayken bir de bu işi yüzsüzlüğe vardıranlar beni ekstra delirtiyor. insanlar onca üzüntü arasında pilav dağıtıyor. bir tane yüzsüz çıkıp "karabiber yok mu?" "ketçap alabilir miyim?" "ayran gelmeyecek mi?" diye saçmalıyor ya boğmak istiyorum boğmak. babaannem vefat ettiğinde 1 hafta boyunca kahvaltıdan akşam yemeğine kadar durup bir de çay bekleyen insanlar hatırlıyorum. biri gelip bana "güzel kızımın elinden bi kahve içecek miyiz?" demişti. bu nasıl bir yüzsüzlük gerçekten anlamıyorum.
devamını gör...

çalınan şarkılar ve yapılan yayınlar zaten çok çok güzelken değiştirilen tasarımıyla tamamen kendine hayran bırakmıştır beni . emeği geçen herkese kendi adıma teşekkür ederim .

harika olmuş gerçekten de yaa . *
devamını gör...

türkiye'deki psikiyatristler tarafından bir türlü tanımlanamayan, dsm-iv kriterlerine göre majör'den ve bipo'dan 4 kritik semptom ile ayrılan (bkz: atipik depresyon) 'un en ayırt edici belirtisi.

tıp insanı değilim (tıp insanı diye bir tanım var mı bilmiyorum, umarım saygısızlık etmemişimdir ama ne demek istediğim anlaşılmıştır sanırım.) fakat hemen on yıldır psikoloji üzerine okumaya özen gösteren, kendi teşhisini kendi koyma cehaleti içerisinde araştırmalar yaparken türkiye'deki bilimsel yöntemin ne kadar yanlış olduğuna tekrar kanaat getirmiş birisi olarak; uyanamamak , bir türlü uykuyu alamamak , günde 10 saatten fazla uyumak gibi şikayetleriniz varsa lütfen ama lütfen (bkz: atipik depresyon) / (bkz: hipersomnia) ilişkisini araştırın veya gittiğiniz doktora bu konu üzerinde şikayetlerinizi değerlendirmesini söyleyin.

türkiye'de bu branş ile ilgili gideceğiniz doktorların birçoğunun; (bkz: uyanamamak) şikayeti ile gitmenize rağmen; "alarmı ertelememek lazım." , "sabah kalktığınızda 10 dakika egzersiz yapmak lazım." gibi önerilerden başka bir çözüm üretemeyeceklerini de lütfen bilin. 'uyanamıyorum' diyorum, 'sabah kalkınca egzersiz yap' diyor; ondan sonra ben sinirli oluyorum.

(burada eleştiriye konu olan doktorlar; klasik devlet memurluğu görevinden başka en ufak bir gelişim göstermemiş, bir makale okumaktan aciz, salla başı al maaşı rahatlığında olan doktorlar için geçerlidir. eminim ki yeni jenerasyon, bilimsel yöntem ve araştırma kültürü açısından farklı bir vizyon kazandıracaklardır.)

(bu ülkede daha düne kadar (bkz: dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) tanısından bihaber bir psikiyatr bilimi olduğunu unutmayalım.)

neyse, gidip bir bölüm daha (bkz: kırmızı oda) izleyeyim; ne gerek var yeni literatüre kafa yormaya.

kaynak

kaynak
devamını gör...

tolgame'nin sorusu.
--- alıntı ---
1. hoşlandığınızi nasıl belli edersiniz?
2. gerçekten trip atmaktan haz alıyor musunuz?
3. neden ilk adımı erkek atmalı ?
4. kıyafet giyim tercihinizdi en çok dikkat çektiğiniz nelerdir ?
5. libidonuzu yükselten şeyler nelerdir örneğin erkeğin bakışı duruşu sizce ?
--- alıntı ---

cevap 1: çoğu kız kelimeleriyle belli eder kendini. çok gizli anahtar kelimelerimiz vardır. ya da hareketlerimiz belli eder.

cevap 2: trip atmaktan haz almıyoruz. yukarıda da söylenmişti; trip atan kadın ilgi isteyen kadındır. azıcık ilgi her sıkıntıyı çözer.

cevap 3: bilmem erkekler farkında mı ama zülfü livaneli'nin deyimiyle "burası erkek bir ülke." ilk adımı kızın atması için kimsenin ilk adımı atan kızı yargılamaması lazım. yargılandığımız için erkekten bekliyoruz.

cevap 4: soruyu yanlış anlamadıysam kıyafet tercihimizde en çok dikkat ettiğimiz etkeni soruyorsunuz. şudur; giydiklerimizin uyumu.

cevap 5: aseksüel bir bireyim. libidom yükselmiyor erkelere/kadınlara karşı. malesef, soruyu başka kadın yazarlara paslıyorum. *
devamını gör...

tuluat tiyatrolarında, oyundan önce genellikle kadın sanatçıların şarkı söyleyip dans ederek yaptığı gösteridir.
devamını gör...

belki üstümüzden bir kuş geçer ile birlikte döneminin en popüler şarkısıydı. yıllar ne çabuk geçmiş.
devamını gör...

hiçbir istatistiksel veriye dayanmadan ülkenin yüzde %90'nına müslüman diyenler çok büyük yanılıyorlar. gelişi güzel sallıyorlar. bu %90 muhabbeti kulaktan kulağa misali herkesin dilinde, anlamsız ve amaçsız bir şekilde yayılıyor. türkiye müslüman bir ülke olmadığı gibi islam ülkesi de değil.

gelelim yapılan anket ve sonuçlarına:

(bkz: türkiye yüzde 99 müslüman bir ülke değildir)
devamını gör...

ilgili komik hikaye/fıkrayı hatırlatmıştır:

yaşlı teyze dolmuşta şoförün arkasındaki koltuğa oturur
10 dk. geçtikten sonra yaşlı teyze şoföre bir avuç dolusu leblebi verir
şoför teşekkür ederek alır ve yemeye başlar

yine 10 dk. geçtikten sonra yaşlı teyze şoföre bir avuç dolusu daha leblebi verir
bu böyle birkaç kez tekrarlayınca şoför dayanamaz sorar:

-"teyze neden sürekli bana veriyorsun, ayrıca bu leblebiler nemli sanki?" der

yaşlı teyze :"evladım dişlerim olmadığı için yiyemiyorum, şekerini emip sana veriyorum' *
devamını gör...

makul, tutarlı, aklıselim eleştiriler itinayla dinlenir. fakaaattt ego mastürbasyonu yapmaya kalkanlara geçit verilmez tabi ki. işbu olay bundan ibarettir.
devamını gör...

eğer ki annelere bütün dünyanın onları duyacağı bir mikrofon verilseydi söyleyecekleri cümle yemin ederim bu olurdu.
devamını gör...

ohhhh kudurun, atam nasıl da sallandırdı ipte, istiklal mahkemeleri nasıl sapladı ama size ? üzerinden kaç yıl geçti bunların kuyruk acısı geçmedi, hala havlıyorlar. ohhhhhh !
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

okunsa ne olacak? okunmasindan rahatsiz olacak kadar bir muhabbetiniz olan birisiyle telefon alisverisiyle bir ust levele gecmeniz bir caredir.
devamını gör...

beğenileri ile mutlu eden… * okumuyor len kanmayın yazdıklarına. bana deli diyen benden matah bir zır deli. hal hatır sormuyorum, katiyen yalan. hayırsız arkadaşım ben, beni böyle bilin.

kendi de sormuyor, arada solda nickimi görünce karalıyor bir şeyler. bence bu adamın bana daha fazla nickaltı girmesi yasaklanmalı. insanlar bilerek yaptırıyorum sanacak, manyak!

yine romeo’ya, dramaya ve fenerbahçeye bağlamış. allah seni ne etmesin be adam.

be strong be strong now, too many too many problems… *

hee bi’ kaç ay önce tavsiyeler falan vermiştim. gram umursamıyor, bakmayın ponçik gibi takıldığına, burnu yere düşse havasından tenezzül edip almaz bu.

seni de böyle kabul ettik, napalım. *
devamını gör...

desem anlayacan sanki demek istemek hali.
nerden çattım senin gibisine diye, pişman olma ama, başka da bir şey yapamama hali.
devamını gör...

coğrafi keşifler, rönesans, reform, aydınlanma, devrimler sanayileşme batıda art arda yaşanırken, atalarımız ve daha doğudakiler tam olarak neyle meşgul oluyordu acaba. kahvede oturup tavla mı oynuyordu. neden hiçbir şeyi merak etmemiş bu adamlar.
devamını gör...

az birazcık yabani olduğunuzun göstergesi olabilse de gereksiz saçma sapan muhabbetlerle vaktinizi ve enerjinizi harcamanızı önleyeceği için mantıklı olandır. sevdiğiniz ve samimi olduğunuz bir insansa buna zaten tanıdık demeyiz. ama onun dışındakilerle karşılaştığımda selam vermek istememeyi geçtim otomatik olarak kafamı çeviriyor, gerekirse yolumu değiştiriyorum. çünkü genelde muhabbet şöyle ilerliyor:
-aa naber ya nasıl gidiyor napıyosun burda... bi ara görüşelim mutlaka
-aynen aynen görüşelim
asla görüşmeyeceğinizi iki tarafın da bilmesine rağmen söylemekten vazgeçmemesi.. hayır bi de banane yani senin hayatının nasıl gittiğinden, burada ne yaptığından. merak etmiyorum ki. ya da sanane benim burada ne işim olduğundan. samimiyetsiz. gereksiz. o yüzden sonuna kadar böyle devam.
devamını gör...

ilk sifonu 1989'da gördüm. "bu ne la tuvaletin üstünde zincirli alamet şey?" diye zinciri çektiğimle suyun şaldır şaldır boşalması bir oldu. "evi b.klu su basacak anaaaaa!!!" diye kaçmıştım.
devamını gör...

şebnem ferah'ın üzerine şarkı yazdığı organ.

--- alıntı ---

içine girdiğin küçük kaygan deliği
yeni ve büyük bir dünya mı sandın?


--- alıntı ---
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim