neyzen tevfik
hiçlik mertebesine ulaşmış küfrü bal eyleyen ehli dil şair.
devamını gör...
vücudunda kurşun izi olan sözlük yazarları
benimdir.
sovyet devriminde stalin ile birlikte cephede savaşırken hain kapitalistler tarafından 3 yerimden vurulmuştum.
daha sonra ingiltere saflarında hitlere karşı savaşırken yüzbaşı passat volkswagenson tarafından 2 yerimden daha vuruldum.
sovyet devriminde stalin ile birlikte cephede savaşırken hain kapitalistler tarafından 3 yerimden vurulmuştum.
daha sonra ingiltere saflarında hitlere karşı savaşırken yüzbaşı passat volkswagenson tarafından 2 yerimden daha vuruldum.
devamını gör...
27 aralık 2020 normal sözlük güncellemesi
malumunuz avrupa'da ilk kez noel geçiriyorum ve profil sayfamızla ilgili olan güncellemeyi 3 günlük noel tatiline sıkıştırdım. bundan mütevellit moskova, vilnius, kaunas, riga ve tallinn de coşkuyla kutlanan noel'in etkisinde kalarak kodlamışım profil ekranını haliyle renklerde elimin ayarı biraz fazla kaçmış, profili noel ağacına çevirmişim.
noel bittiğine göre biraz normalleşme zamanı geldi ve profil sayfasına yaptığım ikinci güncelleme ile artık daha az renk ve daha sade bir tasarımla devam ediyoruz.
noel bittiğine göre biraz normalleşme zamanı geldi ve profil sayfasına yaptığım ikinci güncelleme ile artık daha az renk ve daha sade bir tasarımla devam ediyoruz.
devamını gör...
karma puan formülü
büyük bir kısmını çözdüğüm formül.
toplanın, anlatıyorum.
1 artı oy= 0,75 karma puan
1 favori= 1 karma puan
1 takipçi= 15 karma puan
(formülü değiştirdiler, kanıtlara gerek kalmadı.)
kanıt isteyen yazarlara:
yazarın bir tanımını artılamadan önce yazarın karma puanı:

yazarın bir tanımını artıladıktan sonra yazarın karma puanı:

yazarın bir tanımını artıladıktan, favladıktan ve takip ettikten sonra yazarın karma puanı:
toplanın, anlatıyorum.
1 artı oy= 0,75 karma puan
1 favori= 1 karma puan
1 takipçi= 15 karma puan
(formülü değiştirdiler, kanıtlara gerek kalmadı.)
kanıt isteyen yazarlara:
yazarın bir tanımını artılamadan önce yazarın karma puanı:

yazarın bir tanımını artıladıktan sonra yazarın karma puanı:

yazarın bir tanımını artıladıktan, favladıktan ve takip ettikten sonra yazarın karma puanı:

devamını gör...
20 temmuz 2021 jeff bezos'un uzaya çıkması
kutlamaları uzaya gidiş gelişlerinden daha uzun sürmüş olan hadise. sebebi neydi ki.
devamını gör...
sözlüğü terk ediyoruz kampanyası
hayat, burayı veya herhangi bir sözlüğü hayatının merkezi yapmak için çok mu kısa yoksa bana mı öyle geliyor?
kampanya dediğin böyle olmaz hem. yap robot süpürgeyi 1000 lira. bak kampanya dediğin öyle olur. 3000 lira bayıldım da kendisine, biraz dertliyim. konu dağıldı.
kampanya dediğin böyle olmaz hem. yap robot süpürgeyi 1000 lira. bak kampanya dediğin öyle olur. 3000 lira bayıldım da kendisine, biraz dertliyim. konu dağıldı.
devamını gör...
çocukların yetişkinlerden daha iyi yaptığı şeyler
insan kalabilmek.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
sağa sola sallama yorulursun
ürktün de mi ona buna sataşırsın
buradan konuşuyorsun tabi
yoldaş buralarda dikkat et uçurulursun.
ürktün de mi ona buna sataşırsın
buradan konuşuyorsun tabi
yoldaş buralarda dikkat et uçurulursun.
devamını gör...
o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız
müjgan, farsça' da 'kirpik' anlamına gelir.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
devamını gör...
matematik sorusu yüzünden bir düğünün iptal edilmesi
matematik bahane , evlilikten kaçma şahane.
gelin damadı beğenmemiş, bahane de matematik olmuş.
gelin damadı beğenmemiş, bahane de matematik olmuş.
devamını gör...
son senfoni
bir robert seethaler romanıdır.
daha sonra kendisi hakkında bir tanım yazmayan düşündüğüm için uzun uzun yazarı anlatmayacağım ama hızlı okunan ve etkileyiciliği üst düzey romanlar okumak istiyorsanız bence robert seethaler’in toprak, bütün bir ömür, tütüncü çırağı romanlarına bir göz atın.
bu kitap bir besteci ve orkestra şefi olan gustav mahler’in son seyahatini yani belki de son senfonisini anlatıyor. gustav mahler 14 kardeşinin sekizini çok küçük yaşta kaybedip ölümle erken tanışan, ilk konserini 14 yaşında veren, kendinden 20 yaş küçük eşinden olan kızlarından birini difteri yüzünden kaybeden bir müzisyen. ve yaşadığı bunca şeyi müzikle tedavi etmeye çalışan bir dahi.
kitap büyük müzik dahisinin son gemi seyahatini anlatırken geri dönüşlerle müzisyenin hayatına da derin bakışlar atıyor. gemide büyük saygı gören müzisyeni ise ara ara gemide çalışan ve onun hizmetine tahsis edilen bir çocuk ile sohbet ederken görüyoruz. bu bir tesadüf olmasa gerek.
mahler öldüğünde sadece elli yaşındaydı ama sanki yüzyıllar boyunca bu dünya üzerinde kalmış gibi yaşadı ve eserler bıraktı. nasıl bir müzik tutkusu olduğunu anlamak için hayatına bakmak yeterlidir belki ama ölmeden önce söylediği son sözler de bize bir ipucu verecektir:
“ mozart, mozart.”
daha sonra kendisi hakkında bir tanım yazmayan düşündüğüm için uzun uzun yazarı anlatmayacağım ama hızlı okunan ve etkileyiciliği üst düzey romanlar okumak istiyorsanız bence robert seethaler’in toprak, bütün bir ömür, tütüncü çırağı romanlarına bir göz atın.
bu kitap bir besteci ve orkestra şefi olan gustav mahler’in son seyahatini yani belki de son senfonisini anlatıyor. gustav mahler 14 kardeşinin sekizini çok küçük yaşta kaybedip ölümle erken tanışan, ilk konserini 14 yaşında veren, kendinden 20 yaş küçük eşinden olan kızlarından birini difteri yüzünden kaybeden bir müzisyen. ve yaşadığı bunca şeyi müzikle tedavi etmeye çalışan bir dahi.
kitap büyük müzik dahisinin son gemi seyahatini anlatırken geri dönüşlerle müzisyenin hayatına da derin bakışlar atıyor. gemide büyük saygı gören müzisyeni ise ara ara gemide çalışan ve onun hizmetine tahsis edilen bir çocuk ile sohbet ederken görüyoruz. bu bir tesadüf olmasa gerek.
mahler öldüğünde sadece elli yaşındaydı ama sanki yüzyıllar boyunca bu dünya üzerinde kalmış gibi yaşadı ve eserler bıraktı. nasıl bir müzik tutkusu olduğunu anlamak için hayatına bakmak yeterlidir belki ama ölmeden önce söylediği son sözler de bize bir ipucu verecektir:
“ mozart, mozart.”
devamını gör...
castlevania
kesinlikle izlenmesi gereken bir anime olduğuna inanıyorum. vlad dracula tepes'in -nam-ı diğer kazıklı voyvoda- eşi lisa tepes'in cadı ithamıyla yerli halk tarafından öldürülmesiyle olaylar başlıyor. lisa tepes'in öldürülürken ki sahnesinde lisa tepes sürekli eşi dracula'ya seslenerek onlara zarar verme, bilmiyorlar tarzı bir sürü şey söylüyor. tabi dracula bunu takıyor mu? asla...* sonuç olarak öyle bir şey olursa anime başlamadan biterdi. eşi öldürülünce deliye dönen dracula, yerli halktan intikamını almak ister. tabi yeni gelen 4. sezonda işler biraz karışıyor. ilk iki sezonunu aşırı derece de beğensem de aynı şey 3. sezon için geçerli değil. gerek güzel hikayesiyle gerek yakışıklı erkek karakterleriyle* kesinlikle izlenebilir bir anime. gerek canavar ve vampir avcısı belmont ailesinin son oğlu trevor belmont olsun; gerek izlerken annesinden dolayı yarı insan, yarı vampir olduğunu öğrendiğimiz vlad ve lisa tepes'in oğlu adrian fahrenheit tepeş nam-ı diğer alucard olsun gayet maşallah'ı olan karakterler. düşman sayılabilecek iki ailenin oğulları trevor ve alucard yanlarında büyücü sypha belnades'le birlikte dracula'nın karşısında yer alır. tabi oraya gelmeden bir de carmilla var izlerken deliye döndüm diyebilirim. kadının bir şey yapacağı belli dracula da bence bunun farkındaydı. yok salona havalı mavalı girmeler falan. sen hayırdır derler yani. gel zaman git zaman carmilla dracula'nın en yakın adamlarından hector'u da saflarına katarak dracula'yı devirmeye çalışır ama sypha belnades sayesinde kalenin yeri değişince onlarda tabi haliyle şaşkına döner. bunu söyledim mi bilmiyorum ama bas baya kalenin yeri değişiyor*. bu üç ana karakter dracula'yı dize getirmeye çalışıyor ama koskoca dracula sonuç olarak hepsine veriyor sopayı. baya manyak bir dövüşten sonra dracula ve oğlu alucard teke tek kalıyor. o sırada ikisi de birbirini sağlam bir dövüyor. kale duvarları yıkıla yıkıla bir fight dönüyor. şansa bakın ki dövüşürken alucard'ın kaledeki odasına duvarı yıkarak giriyor. dracula duvarda lisa'nın da olduğu aile fotoğrafını asılı olarak görünce oğlumu öldürüyorum deyip olanların farkına varıyor ve kendine geliyor. öyle de kül olup gidiyor. tabi buraya gelene kadar bir sürü fight dönüyor. gayet beğendiğim izlenmeyi kesinlikle hak eden, harcadığınız zamana kesinlikle değecek keyifli bir anime.
ek bilgi: oyunu da var
ek bilgi: oyunu da var
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
dikkat et tospağa ters dönmeyesin
laflarımın altında ezilmeyesin
laflar hazırladım gücenmeyesin
dilim sivridir idare edesin
laflarımın altında ezilmeyesin
laflar hazırladım gücenmeyesin
dilim sivridir idare edesin
devamını gör...
çorbayla doyan kişi
başıma gelen tuhaf bir olayı hatırlattı bak. 2005 yılı ramazan ayı (ekim ayıydı) selçuk üniversitesinde öğrenciyim. yatay geçişle yeni geçtiğim için arkadaş çevrem çok geniş değil.
ortaokuldan bir arkadaşım sayesinde yatay geçiş tercihimi yapmış ve soluğu konya’da almıştım. onun oradaki ikinci yılıydı. bir öğrenci evinde kalıyordu. ben yurtta kalıyorum tabi.*
dört beş erkek bir ev tutmuş kalıyorlardı. tipik bir öğrenci evi işte. neyse! arkadaşımın sınıf arkadaşları da ev tutmuşlar iki kız, iki de erkek bir evi paylaşıyorlar. iki çift gül gibi de geçiniyorlar.*
arada ayaküstü de olsa karşılaşıp sohbet etmişliğimiz var ama samimi değilim o çiftlerle. tabii arkadaşımla samimiler. ne de olsa aynı sınıftalar. arkadaşımla ikimizi bir gün iftara çağırmışlar…
eli boş gitmek olmaz diyip; gazoz ve meyve suyu alıp gittik iftara. bizim çifte kumrular niyetli de değiller ama iftar hazırlıkları tam gaz devam ediyor. çok şen şakraklar. sohbet muhabbet de gırla. bide birbirlerine yakışıyorlar ki sormayın!
derken geldi ezan vakti. onlar da bizimle yemek için beklemişlerdi. yemek masasına kurulmuş iftar sofrasına geçtik. masanın ortasında biraz salata var. herkesin önüne dilimlenmiş ekmek ve pide konmuş. birer de çorba kasesi.
arkadaşımın erkek kaynayan öğrenci evi yokluktan kırıldığı için garipsemedik. karnımızı aldığımız birer kase takviye çorba kasesi ile* tıka basa doyurduk.**
çifte kumrular da ses etmiyorlar tabi. biz öğrenci evidir inkanları yoktur diye garipsemeden ekmek bana bana doyurduk karnımızı. ellerinize sağlık diyip kalkerken meğer şakalandığımızı öğrenmiş olduk.**
sonra gelsin, köfteler, börekler sulu yemekler. biz, karnımız tok olmasına rağmen biraz daha tıkındık. sonra yemekleri bizim için yaptıklarını ve kesinlikle bizi salmayacaklarını söylediler.
biz de -dünden razıyız aslında ya neyse- ısrarları üzerine yatıya kalıp yemeklerin geri kalanını sahurda gömdük.**
ortaokuldan bir arkadaşım sayesinde yatay geçiş tercihimi yapmış ve soluğu konya’da almıştım. onun oradaki ikinci yılıydı. bir öğrenci evinde kalıyordu. ben yurtta kalıyorum tabi.*
dört beş erkek bir ev tutmuş kalıyorlardı. tipik bir öğrenci evi işte. neyse! arkadaşımın sınıf arkadaşları da ev tutmuşlar iki kız, iki de erkek bir evi paylaşıyorlar. iki çift gül gibi de geçiniyorlar.*
arada ayaküstü de olsa karşılaşıp sohbet etmişliğimiz var ama samimi değilim o çiftlerle. tabii arkadaşımla samimiler. ne de olsa aynı sınıftalar. arkadaşımla ikimizi bir gün iftara çağırmışlar…
eli boş gitmek olmaz diyip; gazoz ve meyve suyu alıp gittik iftara. bizim çifte kumrular niyetli de değiller ama iftar hazırlıkları tam gaz devam ediyor. çok şen şakraklar. sohbet muhabbet de gırla. bide birbirlerine yakışıyorlar ki sormayın!
derken geldi ezan vakti. onlar da bizimle yemek için beklemişlerdi. yemek masasına kurulmuş iftar sofrasına geçtik. masanın ortasında biraz salata var. herkesin önüne dilimlenmiş ekmek ve pide konmuş. birer de çorba kasesi.
arkadaşımın erkek kaynayan öğrenci evi yokluktan kırıldığı için garipsemedik. karnımızı aldığımız birer kase takviye çorba kasesi ile* tıka basa doyurduk.**
çifte kumrular da ses etmiyorlar tabi. biz öğrenci evidir inkanları yoktur diye garipsemeden ekmek bana bana doyurduk karnımızı. ellerinize sağlık diyip kalkerken meğer şakalandığımızı öğrenmiş olduk.**
sonra gelsin, köfteler, börekler sulu yemekler. biz, karnımız tok olmasına rağmen biraz daha tıkındık. sonra yemekleri bizim için yaptıklarını ve kesinlikle bizi salmayacaklarını söylediler.
biz de -dünden razıyız aslında ya neyse- ısrarları üzerine yatıya kalıp yemeklerin geri kalanını sahurda gömdük.**
devamını gör...
sinirli kadınları sakinleştirme yolları
bir tartışma esnasında gecistirilmeyi ve bir süre yalnız bırakilmayi sevmiyorum*. o anki tartışma esnasında olayları çözelim ve kapatalım. yalnız kaldığım ve düşündüğüm süre zarfında sakinleşmek yerine daha cok sinirleniyorum. onun yerine problemleri ne olursa olsun konuşmak ve çözmeye çalışmak daha iyi geliyor bana.
devamını gör...
youtube'un aşı karşıtı içerikleri yayından kaldırması
bazı kesimlerce faşizm olarak nitelendirilmektedir ama işin aslı tam olarak öyle değildir.
bir dönem, özellikle de hindistan'da oksijen tüpü sıkıntısı yaşandı. bu sebeple birçok youtuber evde oksijen üretimini gösteren videolar çektiler ve yüklediler. youtube bunları kaldırdığında da çok tepki aldı. iş güvenliği uzmanları iyi bilir, gaz tüplerinin taşınması ve depolanması ile ilgili bir yığın mevzuat yazılmıştır. mesela oksijen tüpü taşınacaksa, taşıma işlemini yapan kişinin ellerinin çok temiz olması gerekir. neden mi? oksijen ve yağ temas ettiğinde alevsiz bile olsa bir yanma reaksiyonu meydana gelir. diyelim ki bu videolardan birini izleyen bir kişi evde denemeye karar verdi, denemeden önce de tesadüfen ellerine basit bir krem sürdü. sonuçta çok ciddi bir yaralanma gerçekleşebilir.
bilimsel kanıtlara dayanmak şartı ile, bu alanda uzmanlaşmış her doktor aşı karşıtlığı yapabilir tabi. fakat bunun yeri youtube olmamalı. varsa sağlam delillerin, yaz makaleni, yayınlansın bir bilimsel dergide, sonra sosyal medyada paylaş bu makaleni. aşılar hakkında kulaktan dolma ya da mesnetsiz delillerle karşıtlık videoları çeken sıradan insanlardan bahsetmiyorum bile...
bir dönem, özellikle de hindistan'da oksijen tüpü sıkıntısı yaşandı. bu sebeple birçok youtuber evde oksijen üretimini gösteren videolar çektiler ve yüklediler. youtube bunları kaldırdığında da çok tepki aldı. iş güvenliği uzmanları iyi bilir, gaz tüplerinin taşınması ve depolanması ile ilgili bir yığın mevzuat yazılmıştır. mesela oksijen tüpü taşınacaksa, taşıma işlemini yapan kişinin ellerinin çok temiz olması gerekir. neden mi? oksijen ve yağ temas ettiğinde alevsiz bile olsa bir yanma reaksiyonu meydana gelir. diyelim ki bu videolardan birini izleyen bir kişi evde denemeye karar verdi, denemeden önce de tesadüfen ellerine basit bir krem sürdü. sonuçta çok ciddi bir yaralanma gerçekleşebilir.
bilimsel kanıtlara dayanmak şartı ile, bu alanda uzmanlaşmış her doktor aşı karşıtlığı yapabilir tabi. fakat bunun yeri youtube olmamalı. varsa sağlam delillerin, yaz makaleni, yayınlansın bir bilimsel dergide, sonra sosyal medyada paylaş bu makaleni. aşılar hakkında kulaktan dolma ya da mesnetsiz delillerle karşıtlık videoları çeken sıradan insanlardan bahsetmiyorum bile...
devamını gör...
medici
14. ve 17. yüzyıl arasında floransa'ya hakim olmuş rönesans'ın başlamasında büyük etkisi olan banker-sanatsever aile.
cosimo de' medici, medici bankası'nı kuruyor. bu banka papa'ya ve avrupa'da bir çok yere finansal destek sağlamaya başlayınca ailenin konumu yükseliyor.
özellikle torunu lorenzo de' medici, sarayının bahçesine kurduğu okula duyduğumuz bir çok sanatçıyı davet etmiş ve onları koruma altına almıştır. michelangelo, da vinci, raffaello, botticelli, verrocchio, filippo lippi gibi gibi.
floransa'nın sanatla ve sanatçıyla dolup taşması da doğal olarak floransa'nın rönesans'ın beşiği olmasına sebeptir. medici ailesinin etkilerini floransa'nın her yerinde görebilirsiniz.
bir tane de dizi önereyim.
(bkz: medici: masters of florence)
cosimo de' medici, medici bankası'nı kuruyor. bu banka papa'ya ve avrupa'da bir çok yere finansal destek sağlamaya başlayınca ailenin konumu yükseliyor.
özellikle torunu lorenzo de' medici, sarayının bahçesine kurduğu okula duyduğumuz bir çok sanatçıyı davet etmiş ve onları koruma altına almıştır. michelangelo, da vinci, raffaello, botticelli, verrocchio, filippo lippi gibi gibi.
floransa'nın sanatla ve sanatçıyla dolup taşması da doğal olarak floransa'nın rönesans'ın beşiği olmasına sebeptir. medici ailesinin etkilerini floransa'nın her yerinde görebilirsiniz.
bir tane de dizi önereyim.
(bkz: medici: masters of florence)
devamını gör...
helios (yazar)
ya hani görünmez bir el dedikleri var ya; işte onlardan biri kesin bu yazar. bordo bereli gibi giriyor, işini halledip çıkıyor. bakıyorsun ve ortalığın düzeninden anlıyorsun, kırmızıpisi buradan geçmiş diyorsun. öyle bir moderatör.
devamını gör...