tavaf
hz. ibrahim peygamberin sünnetidir.
devamını gör...
geceye bir söz bırak
'elimde olsa bu dünyayı küçümserdim
iyisine de kötüsüne de yuh çekerdim
daha doğrusu bu aşağılık yere
ne gelirdim, ne yaşardım, ne ölürdüm..'
ömer hayyam
iyisine de kötüsüne de yuh çekerdim
daha doğrusu bu aşağılık yere
ne gelirdim, ne yaşardım, ne ölürdüm..'
ömer hayyam
devamını gör...
sadri alışık
o konuşur siz ağlar, o konuşur siz güler, o konuşur siz hak verirsiniz. türk sinemasının çok önemli oyuncularından biridir. hele bir sözü var ki ilk duyduğumdan beridir yıllardır hayatımda kullanıyorum.
'' sokak köpeklerine selam vermek, adam olmaya çeyrek var demektir.'' ne zaman kedi, köpek görsem işaret ve orta parmağımı kaşımın üzerine koyarak selam veriyorum.
ne demiş cames bond diyerek söylemeye başladığı atasözleri de bir hayli güzeldir.
'' sokak köpeklerine selam vermek, adam olmaya çeyrek var demektir.'' ne zaman kedi, köpek görsem işaret ve orta parmağımı kaşımın üzerine koyarak selam veriyorum.
ne demiş cames bond diyerek söylemeye başladığı atasözleri de bir hayli güzeldir.
devamını gör...
johann wolfgang von goethe
sihir kendine inanmaktır. kendine inanabilirsen her şeyi yapabilmen mümkündür.sözünün sahibidir.
devamını gör...
regl oldum demenin alternatif yolları
regl oldum.
neden alternatif arıyoruz ki?
neden alternatif arıyoruz ki?
devamını gör...
kemalettin tuğcu
haksızlığa uğrayan yazardır. kitaplarında ağır dramlar filan vardır evet ama düzgün insan olmanın ödüllendirilmesi, kötülerin cezasını bulması, çalışkanlığın ve dürüstlüğün yüceltilmesi ana temadır. ayrıca mutlu sonla biter.
devamını gör...
ateistlerin zeka seviyesi
fazlasıyla okudukları için yüksektir. sorguladıkları için olacak epey zeki olurlar.
devamını gör...
hayal kırıklığı
beklentiler sonunda ortaya çıkan bir duygudur. herhangi bir şeye çok değer vermenin ve ona fazla anlam yüklemenin sonuçlarından biri olarak karşımıza çıkar. bazen zor gelse de geçici bir durumdur. hayatın bir parçası olduğunu kabul ederek korkmadan yola devam etmek gerekir.
"aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor... sadece sen yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun..."
montaigne
"aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor... sadece sen yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun..."
montaigne
devamını gör...
akp vs chp
birisi cumhuriyetin ilk yıllarında dindarları ötekileştirmiş. seküler kesime bedava ev arsa dağıtmış seküler kesimi memur yapmış asker yapmış diğeri cumhuriyetin son yıllarında dindar kesimi kayırıp seküler kesimi dışlamış kendi gibi düşünenlere ihale vermiş belediyelere kendi gibi olanları almış partididir. al birini vur ötekine birinin sempatizanı kendi yolsuzluklarını örter diğerininki kendi yolsuzluklarını.
bu yüzden
(bkz: ali babacan)
(bkz: deva partisi)
bu yüzden
(bkz: ali babacan)
(bkz: deva partisi)
devamını gör...
grönland'ın keşfi
resmi tarihe göre grönland'ı 900 yılında norveçli denizci (bkz: gunnbjorn ulfsson) keşfetmiştir.
ulfsson, izlanda yolculuğu esnasında denizde çıkan bir fırtına sonucu grönland kıyılarına sürüklenmiş ve bu olayı ülkesine bildirmiştir.
986 yılında ise (bkz: kızıl erik), grönland'da bir viking sömürgesi kurmuş ve adaya böylece yerleşim başlamıştır.
ulfsson, izlanda yolculuğu esnasında denizde çıkan bir fırtına sonucu grönland kıyılarına sürüklenmiş ve bu olayı ülkesine bildirmiştir.
986 yılında ise (bkz: kızıl erik), grönland'da bir viking sömürgesi kurmuş ve adaya böylece yerleşim başlamıştır.
devamını gör...
toplu taşıma savaşları
eğitim için taksim’de olduğum bir zaman, adana’dan gelen masum bir arkadaş ile zaman geçirmeye başlamıştık.
eğitim bitiminde, ilk duraktan binelim diye zincirlikuyu’na geçtik; amacımız naçizane sadece metrobüse binebilmekti.
neyse arkadaş tabi başka şehirden gelmiş; istanbul’un toplu taşıma kuralsızlığından bihaber. ben tecrübeliyim tabi. sırada en öndeyiz. kapı açılsa ilk biz bineceğiz. tabi ben ittireceklerini bildiğim için ayaklarımı yere sağlam basıyorum.
kapının açılmasıyla arkadaş itim kuvvetiyle metrobüsün içine kapaklanmıştı. gelen giden de basıyor, umurlarında sadece yer kapmak var. neyse kaldırdık; sinirlerimiz bozuldu tabi. bir o gülüyor, bir ben.
neyse sonrasında evlenip istanbul’a yerleşti. artık öğrenmiştir tüm kuralsızlıkları diye düşünüyorum.
eğitim bitiminde, ilk duraktan binelim diye zincirlikuyu’na geçtik; amacımız naçizane sadece metrobüse binebilmekti.
neyse arkadaş tabi başka şehirden gelmiş; istanbul’un toplu taşıma kuralsızlığından bihaber. ben tecrübeliyim tabi. sırada en öndeyiz. kapı açılsa ilk biz bineceğiz. tabi ben ittireceklerini bildiğim için ayaklarımı yere sağlam basıyorum.
kapının açılmasıyla arkadaş itim kuvvetiyle metrobüsün içine kapaklanmıştı. gelen giden de basıyor, umurlarında sadece yer kapmak var. neyse kaldırdık; sinirlerimiz bozuldu tabi. bir o gülüyor, bir ben.
neyse sonrasında evlenip istanbul’a yerleşti. artık öğrenmiştir tüm kuralsızlıkları diye düşünüyorum.
devamını gör...
geceye bir söz bırak
"savaşa karşıyım ancak haksızlığa karşı savaşmak karakterimdir."
cevher dudayev
cevher dudayev
devamını gör...
yazarların favori siyah beyaz filmi
the great dictator (charlie chaplin, 1940)
hitler almanya'sının en ateşli döneminde böyle bir filmi bütün dünyada izlettirmek. işte sinema budur.
hitler almanya'sının en ateşli döneminde böyle bir filmi bütün dünyada izlettirmek. işte sinema budur.
devamını gör...
kadına şiddet gösterenlerin kadına şiddeti kınaması
sadece erkeklere has bir özellik değildir. kendi hemcinsine psikolojik şiddet ve sözel şiddet uygulayıp; bazı özel günlerde, sempozyumlarda vb. şiddeti kınadığını, şiddete karşı olduğunu vb. dile getiren kadınlar hatta kadın akademisyenler gördüm. kadınlar kendi aralarında bu şiddet sorununu çözemedikleri için erkeklerin kadınlara yaklaşımı hakkında çok bir şey söylemek istemiyorum.
devamını gör...
bir erkeğin sizinle ilgilendiğini anlamanın yolu
onlarda tüm beden harekete geçer, kadın gibi ufak dokunuşlarla belli etmezler.
ama net olan gözler dudaklara kayar.
edit: gözlemci bir kadının girdiği tanımdır.
ama net olan gözler dudaklara kayar.
edit: gözlemci bir kadının girdiği tanımdır.
devamını gör...
yavaş seks mi hızlı seks mi daha iyi sorunsalı
yavaş-hızlı-hızlı-yavaş-hızlı.
konsoldan daha iyi tuşlara basabilirsiniz bilgisayar klavyesiyle laglanabilir.
üst alt üst alt sağ sağ üst. aynen.
konsoldan daha iyi tuşlara basabilirsiniz bilgisayar klavyesiyle laglanabilir.
üst alt üst alt sağ sağ üst. aynen.
devamını gör...
kitaplarla ilgili en güzel sözler
kitaplardan ibaretim ve başka bir şey olamam,
olmak istemem de...
~franz kafka
olmak istemem de...
~franz kafka
devamını gör...
jim parsons
sheldon denildiğinde gözlerinizin yuvarlanmasını duyar gibiyim. napalım huylu huyundan vazgeçmez. ben onu böyle kabul ettim. her şey ama her şey için üşenmeden sözleşme hazırlaması hoşuma gidiyor. bilmişliğin en çok yakıştığı karakter ve jim parsons harika bi performans sergiliyor dizide. maviş gözlerine kurban be!
devamını gör...
roxa
nice güzel günler yaşaman dileğiyle doğum günün kutlu olsuuuun:*.
devamını gör...
bir rehineye mektup
antoine de saint-exupéry tarafından esasında yakın dostu léon werth'in trente-trois jours -otuz üç gün- romanına önsöz olarak kaleme alınan eser, romanın yayımlanması mümkün olmayınca saint-exupéry tarafından hayli değiştirilmiş. werth metinde isimsiz bir dost haline bürünmüş ve fransız halkının bir temsili vaziyetine gelmiş. çok sevdiği dostu léon werth, aynı zamanda saint-exupéry'nin küçük prens (kitap)'ı da ithaf ettiği isim. kitap, kırmızı kedi yayınevi tarafından basılmış, turuncu kitaplar serisinde yer alıyor, dolayısıyla ebat olarak minik bir kitap.
gezgin, esir, mülteci gibi kavramlarla ilgili bakış açımı derinleştiren bir kitap oldu. saint-exupéry'nin dostluğa ve insan ilişkilerine bakışı içimi tam anlamıyla kıpır kıpır etti. yazarın eserlerinde zaman zaman rastladığım mistik yanı seviyorum, bu kitap da bundan nasibini almış diyebilirim. en nihayetinde doğu mistisizmi yok ancak rüzgarla gelen bir çiçeğin kokusu gibi duyuyorum yine de. yazar bu metinde yaşamıyla, seyahat ettiği ülkeler ve deneyimleriyle ilgili bilgilere de değiniyor. bu nedenle yazarı çok küçük bir pencereden de olsa tanımak ve anlamak için birinci elden güzel bir kaynak niteliğinde.
iki kitabı tesadüfen ardı ardına okuyunca sadık hidayet'in diri gömülen (kitap) isimli öykü kitabındaki fransız esir isimli öyküden ayrı düşünemez oldum bu kitabı. talih. fransız esir, bu eseri tamamlayıcı nitelikte benim için. hatta öyle ki, aynı kişi düşünülerek yazıldığını dahi iddia edebilirim. fakat bir yerde aynı kişidir, mevzu bahis aynı halk ve maruz kalınan aynı acımasızlıktır.
devrimci öncüler, hangi partiye mensup olurlarsa olsunlar, insanların değil de (insanı özüne göre tartmazlar) semptomların peşine düşerler. rakip hakikatler onlara birer salgın hastalık gibi görünür. varlığı şüpheli bir semptom uğruna, bulaşıcı hastalık taşıyan kişi karantinaya gönderilir. mezara.
kaynak: bir rehineye mektup - antoine de saint-exupéry, s. 36-37, 2018, kırmızı kedi yayınevi.
gezgin, esir, mülteci gibi kavramlarla ilgili bakış açımı derinleştiren bir kitap oldu. saint-exupéry'nin dostluğa ve insan ilişkilerine bakışı içimi tam anlamıyla kıpır kıpır etti. yazarın eserlerinde zaman zaman rastladığım mistik yanı seviyorum, bu kitap da bundan nasibini almış diyebilirim. en nihayetinde doğu mistisizmi yok ancak rüzgarla gelen bir çiçeğin kokusu gibi duyuyorum yine de. yazar bu metinde yaşamıyla, seyahat ettiği ülkeler ve deneyimleriyle ilgili bilgilere de değiniyor. bu nedenle yazarı çok küçük bir pencereden de olsa tanımak ve anlamak için birinci elden güzel bir kaynak niteliğinde.
iki kitabı tesadüfen ardı ardına okuyunca sadık hidayet'in diri gömülen (kitap) isimli öykü kitabındaki fransız esir isimli öyküden ayrı düşünemez oldum bu kitabı. talih. fransız esir, bu eseri tamamlayıcı nitelikte benim için. hatta öyle ki, aynı kişi düşünülerek yazıldığını dahi iddia edebilirim. fakat bir yerde aynı kişidir, mevzu bahis aynı halk ve maruz kalınan aynı acımasızlıktır.
devrimci öncüler, hangi partiye mensup olurlarsa olsunlar, insanların değil de (insanı özüne göre tartmazlar) semptomların peşine düşerler. rakip hakikatler onlara birer salgın hastalık gibi görünür. varlığı şüpheli bir semptom uğruna, bulaşıcı hastalık taşıyan kişi karantinaya gönderilir. mezara.
kaynak: bir rehineye mektup - antoine de saint-exupéry, s. 36-37, 2018, kırmızı kedi yayınevi.
devamını gör...