kimseye tc kimlik numaranızı vermeyin.
devamını gör...

hindistan'da aç kalan bülent ersoy, safiye soyman ve banu alkan'ın otel odasında ütü üzerinde sucuk yapmasıdır.
devamını gör...

herkese gitmeyen sevgilidir; her önüne gelen, her "benim" diyen taşıyamaz öyle. yiğidin harcıdır bipolar sevgili.

"uzak duruuun, gaçıın" minvalinde yazılan cümleler, damgalama-ötekileştirmedir; bi bitemedi bu zihniyet.
şimdi şikayet etmesi kolay; "vay şöyle de dengesizdirler efenim, vay böyle de yıpratırlar, kavgalardan sıtkımızı sıyırırlar" vs. geçiniz.

partneriniz sizi bu konuda bilgilendirdi "bipolarım bak" dedi ise (ki bu bilgilendirmenin partnere yapılmasını elzem görüyorum), tedavisine direnmiyor ve mümkün mertebe sadık kalmaya çalışıyorsa (bu da elzem, nitekim sizdeki de can, tedavi almayan bipolarlar gerçekten zorlayıcı olabiliyor) sürprizmiş gibi davranmayın sonradan bunlar. baştan bi merak bi heyecan bi cesaretle girmeyin böyle insanların hayatına sonradan şikayet edip ödlekler gibi koşarak kaçacaksanız.

okuyun bu bozukluğu, siz de bilin, gerektiğinde sakinleştirme yöntemlerini kullanabilin.
güven kazanın ve sevdiğinizin doktoru ile de istişare edebilin, önce"anlayın" bir bipolar insanın hayatına adım atmak istiyorsanız, girmekte kararlı iseniz. oyuncak değil bu, %60 intihar oranı olan bir bozukluktan mustarip insan hayatından söz ediyoruz. size "ehe gavgalarda eyyleniyördüm" olan şeyin, karşınızdakinin yalnız kaldığı bir majör depresyon anında bileğine kesik olmayacağının garantisi yok.

roller coastera binmeyi sen istiyorsun, yarısında "indirin!" diye bağıracaksan "niye biniyorsun madem, görmüyor musun yüksekliğini rayların, görmüyor musun hızını la?" derler adama değil mi? diyorum ya herkes taşımayı bilmez, roller coaster da herkese gelmez. gidin atlıkarıncada neyim takılın.

ha bu arada genetiğinize de, ailenizde hiç görülmemiş olmasına da güvenmeyin böyle "gaçıın" diye konuşurken; bir trafik kazası vb. travma ile tetiklenmenize bakar ailenizdeki ilk bipolar vakası olmanız, garantiniz yok. sonra ce-ee siz de bipolarmışsınız meğer, uyuyan dev uyanmış kıps.
devamını gör...

okuduğum, beğendiğim ve bana bir şeyler kattığını düşündüğüm çoğu tanımdan artımı eksik etmem. bazı tanımlar öyle güzel oluyor ki, teşekkür edesim bile geliyor paylaştıkları için böyle güzel bilgileri, düşünceleri ve fikirleri. takibinizdeyim bol bol okuyorum.
devamını gör...

cennet mahallesi çiçekçi pembe ve ayyaş yunus
devamını gör...

katılacağım zirvedir. ayrıca mekan seçimi muazzam. ellerine, emeğine sağlık şimdiden gomercan.
devamını gör...

mis gibi çaresizlik. platonik aşktan bahsetmiyorum. devam etsen acı çekiyorsun, o da acı çekiyor, uzaklaşsan yine acı, üstüne özlem ve suçluluk. için ezile ezile yaşamaya devam ediyorsun.
devamını gör...

iç ses : favlamış beni kesin evlenicez.
devamını gör...

“dert etmeyeceği halde nasılsın, diye sormak, münafıklıkta bir mertebedir.” der imam gazali
devamını gör...

isfj yani savunmacı kişilik tipine sahip olduğumu öğrendiğim test. her ne kadar hiçbir test tek başına insan doğasını ve psikolojisini tam anlamıyla analiz edemese de bu test, soruları gerçeklikle yanıtladığınız takdirde gerçeğe oldukça yakın sonuçlar veriyor. ingilizceyle arası olmayanlar için türkçe dil seçeneği de mevcut.

--- alıntı ---

isfj yani savunmacı kişilik tipi oldukça nadirdir; çünkü niteliklerinin birçoğu onların bireysel özelliklerinin tanımlarına karşı koyar. savunmacılar empatik olmalarına rağmen, ailelerini veya arkadaşlarını korumaları gerektiği zaman öfkeli olabilir; sessiz ve içe dönük olmalarına karşın, iyi gelişmiş insani becerileri ve güçlü sosyal ilişkileri mevcuttur ve bu kişilikler güvenlik ve kararlılık arayışında olsa da anlaşıldıkları ve saygı duyulduklarını hissettikleri sürece değişime dikkat çekici derecede açık olabilirler. birçok şeyde olduğu gibi savunmacı kişilik tipi gösteren insanlar kendi parçalarından çok daha fazlasıdır ve kim olduklarını tanımlayan bu güçleri kullanma yollarıdır.

--- alıntı ---
devamını gör...

"şimdi beni uçurumdan atsan, yere düşene kadar aklımdaki tek şey; sırtıma değen ellerin olurdu." diye bir söz varya aynen öyle işte..
devamını gör...

her siyasinin potansiyel bir kara mizahçı olduğunun güncel beyanı.
devamını gör...

ilk okuldaydık ve tam bir hıyar gibi gidip manzara resmi çizmiştim kıza vermek için.
zaten çok yetenekli de değilimdir ne diye resim çizdiysem o da ayrı bir konu.
sonra sınıfın en karizmatik velet i birol gelip resmi elimden alıp yırtmıştı.
bir de sevdiğim kızda dahil bütün sınıf dalga geçmişleri, gülmüşlerdi, hor görmüşlerdi.
haksız da sayılmazlardı gerçi. resim ne alaka.

pandemi öncesi gördüm birolu kızılayda, tanıdık birbirimizi, oturup iki çay içip lafladık.

kafa adammış.
devamını gör...

bana karşı çok yapılan ama benim çok korktuğum davranıştır.
kimsenin kalbi kırılmasın elbet. fakat hak eden varsa da vicdanıyla kalbi sıkışsın, nefesi azalsın.
kalp kırmayı adet haline getirenler içinse diyecek çok fazla bir şey yok. allah'ınızdan bulun...
devamını gör...

ücretsiz pdf kitap indirmenin,yayınevi ve yazarın izni olmadan gerçekleştirildiği takdirde haram olduğu ve kul hakkına girdiğini unutmayalım.
ek: kitapevinde 42 liraya satılan kitabın internette 28 liraya satıldığını ve o kitabın aslinda 28 lira da etmeyecegini görünce bende çok kızıyorum emin olun. ben, benim gibi zamanında bilmedigi için kullanıp, sonra öğrenince çok pişman olacak olanlar için önden bir aciklama yaptım.
"haram nedir?" ve "haram olandan sakınmak nasıl olmalıdır? " konularını enine boyuna düşünüp araştırıp kendi özgür iradenizle yine de pdf kullanmayı normal kabul ediyorsanız bu sadece sizi ilgilendirir ve başkalarına da halt yemek düşer. bir öneri; klasikler ve araştırma yazıları için son yıllarda etkisini kaybeden ama halen içinde büyük madenler saklayan halk kütüphanelerini de pandemi bitince bir ara ziyaret edebilirsiniz.
devamını gör...

başlıyoruz millet, toplanın..

(bkz: summer queen)
devamını gör...

doğru sandığımız haksız davranışları bir kenara koyar ve iyi bir anlayış tutumu öğrenilirse, diğer cinsiyet insanı kadar değerli olduğu anlaşılır. asıl, islam'ın kadına değer vermediği sanısı, bilgisizlikten ve dogmatiklikten doğmuştur.

islam evrensel bir dindir. istanbul gibi metropolik bir bölgede yaşayan biri için de, amerika gibi özgür ve ileri bir ülkede yaşayan biri için de, doğunun en ücra köşesinde bir köyde yaşayan insan için de geçerlidir. bu saydığım üç yerde yaşayış ve değer anlayışları birbirinden farklıdır. ama islam'ın yaptığı bu noktalarda yaşam konusunda haksızlığa uğrayacak insanların hakkını korumaktır.

kadın erkeğin malıdır diye bir sanı var mesela. bu, açıkça söyleyebilirim ki, tamamen yanlıştır. kadın tek başına bir bireydir, erkek tek başına bir bireydir. ikisi de başlangıç olarak eşit seviyede kuldur. üstünlük ancak takvadadır.* ikisi de allah tarafından yaratılmıştır. birinin sevabını/günahını, bir diğeri üstlenemez. düşününce, allah'ın yarattığı aynı tür canlıya farklı cinsiyetlerde yarattı diye farklı değerler vermesi mantıklı değildir. hiçbir cinsiyet tanrılığa daha yakın değildir, yalnızca insandırlar.

kadının işi evidir diye bir sanı da var ki bu da doğru değildir. aile bir kurumdur ve ev içinde yapılması gereken işler vardır ama kadın bu ev işlerinin hiçbirini yapmak zorunda değildir. ne yazık ki evdeki erkek birey bu konuda daha çok yükümlülüğe sahiptir ve evin ihtiyaçlarını bir şekilde karşılamak zorundadır, kural olarak. tabii bu kural olduğu için, ama karşılıklı birbirini seven iki insan bir aile kurmuşlarsa iki birey de zorunda hissetmeden işleri ortaklaşa yapacaktır. *

başka bir yanlış anlaşılmanın aksine, kadın çalışıp kendi parasını kazanabilir * ve kendi rızası dışında hiçbir alanda harcamak zorunda değildir. bu noktada da yine, erkek birey karısının ve ailesinin maddi ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdür ve karısının parasını talep edemez, kural olarak. kadın isterse ailesiyle parasını paylaşabilir pek tabii. sanıyorum ki metreopolik bölgelerde yaşayan aydın insanların hiçbiri kocam kazansın ben harcayayım şeklinde düşünmeyecektir, kimse de böyle düşünecek biriyle hayatını birleştirmek zorunda değildir. yine de islam anlayışı olarak kadın, kendi kazandığı parayı ailesi adına harcamak zorunda değildir, kimse tarafından zorlanamaz.

erkeklerin dört kadınla evlenebilmeleri hakkında: bu bir izindir, islam'da vardır ve bir müslümanın kuran'ın devamı gibi iman etmesi gereken bir kaidedir. yalnız, çoklu nikah tavsiye edilmemiştir. hatta bir erkeğin bunu yapabilmesi için adaletli davranması gerekir ve kuran'da açıkça yazar ki bu adaleti sağlamak ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın mümkün değildir *. ama yine de izindir. peki neden izindir? belki gerçek nedenini bilemeyiz ama normalüstü anlarda gerekebilir: kadın popülasyonunun aşırı artması gibi ya da insan popülasyonunun çok azalması sebepli nüfusu daha çok arttırabilmek için.

gelelim bunun kadınla bağlantısına. bir kadın evlenme akdinde kocasının başka evlilik yapmayacağını talep edebilir, kocası da bunu kabul ederse söz vermiş olur. verilen sözü tutmak bir kul hakkıdır. verdiği söze karşı başka evlilik yapar ise en büyük günahlardan olan kul hakkına girmiş olur. ve karısı, bu durumu kabul etmek zorunda da değildir, mahkemeye gidip boşanabilir.

çok (dörde kadar) evliliğin hak olduğuna inanmak imanın gereğidir. ancak, buna inanmak kadının, kocasının kendi üzerine evlenmesini onaylayarak rıza göstermesi, tasvip etmesi zorunluluğunu getirmez. link sorularla islamiyet


genel anlamda bir kadın istemediği biriyle evlenmek zorunda da değildir, kimse tarafından da zorlanamaz. gerektiği taktirde de boşanabilir *.

boşanma hakkında da yine nikahta kadın kocasının üç boşama hakkından birini talep edebilir. kocası razı olursa verir, verildiyse geri alınamaz. vermediyse de kadın nikahı gerçekleştirmek zorunda değildir. (bu konular genelde nikah öncesinde konuşulur tabii.) neden iki tanesini isteyemiyor diye düşünmeye gerek yok bence, zira bunun asıl amacı tek bir kişide toplanan gücü bölmektir.

mehir, denen bir şey vardır ve kadının inkar edilemez hakkıdır. nikahta erkek birey bu mehir miktarını kabul ederek evlenmişse, artık kadın ne kadar ne istediyse, bunu temin edip karısına vermek erkeğin sorumluluğudur. kadının erkeğe mehir verme gibi bir zorunluluğu yoktur.

miras konusunda çok ayrıntı var. ama erkek kardeşin 2 pay, kız kardeşin 1 pay almasında adaletsizlik var gibi görünüyor. yalnız, kadın evlendiğinde kocası tarafından ihtiyaçları karşılanmak zorunda olduğu için, kız kardeş kocası tarafından ihtiyaç halinde bırakılmayacak zaten. ve erkek kardeş de kendi karısının ihtiyaçlarını karşılamak zorunda. kız kardeş evlenmese de erkek kardeş tarafından ihtiyaçları karşılanmak durumunda. hiçbir durumunda kadın çalışmak zorunda kalmadan ihtiyaç halinde bırakılamaz zaten. ki öncesinde dediğimiz ve modern dünyada da dememiz gerektiği gibi hiçbir kadın bir erkeğe muhtaç değildir ve kendi emeğiyle çalışıp kazanabilir. evet, bir kadın bir erkeğe muhtaç değildir ama ihtiyacı olan durumlarda yakınlık derecesine göre erkekler tarafından ihtiyacının karşılanması o erkeklerin sorumluluğudur.

şiddet konusunda: allah'ın verdiği vicdanı kullanan herkes bir insana fiziksel, psikolajik, maddi-manevi herhangi bir şiddet uygulamanın yanlış olduğunu bilir, hisseder. bu konuda ayette* geçen "dövün" ifadesi iyi irdelenmelidir. herhangi sinirli olunan bir durumda yapılabilir gibi bir algı oluşmasın, çünkü bu doğru değil. kadının kocasına karşı aşırı kötü bir şey yapması lazım. ona rağmen öncelik uyarmada ve yatakları ayırmadadır. dövmenin boyutu da asla toplum tarafından aşağılayıcı olarak nitelendirilen boyutta olamaz, buna bağlı olarak bir tokat dahi bizim kültürümüzde yanlış kabul edildiğinden, bu dövme ifadesini, haberlerde gördüğümüz olayların bir izni olarak düşünemeyiz. tefsircilerden ata, tüm hadislerle birlikte ayeti anlayarak "koca, karısını dövemez." demiştir. tefsir için sonuç olarak islam erkeğe şiddet uygulama hakkını vermez. iyi niyetli, kendini kontrol edebilen bir insan da, bu hak verilmiş olsa dahi, bir insanı incitemez, incitmeyi vicdanına yediremez.

cinsellik konusunda herhangi bir ayrım yoktur. çiftlerinin birbirini sevmesine dayanır. hayır, hayırdır. karşılıklı rıza yoksa tecavüz vardır. insan olan bunu anlar. bu konuyla alakalı hadis, seksi emelleri için kullanmaya çalışacak insanlar içindir. açıklamalı link sorularla islamiyet

şahitliğinin kabul edilmemesi gibi bir durum da yoktur. *

kadın bu bakımdan da ikinci sınıf ve dereceden bir insan olarak algılanmadığı içindir ki, “erkek bulunmadığı takdirde” denilmemiş, erkek bulunsa bile kadınların tanıklığı kabul edilmiştir. âyetin ifadesine dikkat edildiğinde anlaşılacağı üzere iki kadının şahitliğinde tanıklık eden yine bir kadındır; yani nisabı (şahitlik için gerekli sayı) doldurma bakımından bir kadın, bir erkek gibidir. diğer kadının işi, hemcinsinin unutması veya yanılması halinde ona hatırlatmaktan, hatırlamasına yardımcı olmaktan ibarettir. kaynak


peki nedir bu erkek > kadın algısı? ayette şöyle geçiyor: "erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. yalnız, erkekler için onların üzerinde bir derece vardır. allah´ın izzeti var, hikmeti var." *

ayette geçen “erkeklerin onların üzerindeki hakları bir derece daha fazladır.” mealindeki ifadeden maksat, mirastaki farklılık ve cihatla mükellefiyettir. güzel bir açıklama sorularla islamiyet


----

ben burada kadının islam'da ne kadar değerli olduğunu anlatmaya çalışmadım zira en başında dediğim gibi üstünlük ancak takvadadır. "islam kadına değer vermiyor." algısının yanlış olduğunu anlatmaya çalıştım. başka şeyler aklıma gelirse eklerim.
devamını gör...

arkadaşım çiğköfte söylüyor ve yerken dürümün altından nar ekşisi halıya damlıyor. kız odada değilken oda arkadaşı giriyor ve nar ekşisini kan sanıp bayılıyor.
devamını gör...

devamını gör...

her akşam oturulup yemek yenilen sofra, ev halkının yemek sonrası oturup "benim köşem" diyebileceği bir alan, mutlu çıkmış, 32 diş sırıtılmış çerçeveli fotoğraflar, herkesin katıldığı hoş sohbetler, en sevilen televizyon programını meyve ve çerez tabakları izlemek, iyi geceler/ günaydın, günün nasıl geçti? soruları, sabah kahvaltı sırasında edilen o ekmek kavgaları...

sevdiğin insanların olduğu her yer yaşanabilirdir aslında. yeter ki bu anların kıymetini bilelim. yaşama imkanımız varken doya doya yaşayalım.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim