aşılama yaş sınırının 45 olması
çok şükür.
öğrenir öğrenmez randevumu aldım.
cuma günü tamamım inşallah.
öğrenir öğrenmez randevumu aldım.
cuma günü tamamım inşallah.
devamını gör...
insanı yoran şeyler
eve girerken karşılayacak kimse yoksa kapıyı açmaya çalışırken bir türlü doğru anahtarı tutturamamak. abi yormayın işte. ilkinde açılsın o kapı. yüz bin defa deniyorum, doğrusu hangisi diye.
devamını gör...
29 ekim cumhuriyet bayramı
2021 itibariyle cumhuriyet’in ilanı olan 29 ekim 1923 tarihinden sonra 97.kez kutlanacak olan bayramdır, yani cumhuriyet’in 98. yıl dönümüdür. ata acaba şu an devlet ile ilgili ne düşünüyordur? ata acaba bizimle ilgili şu an ne düşünüyordur?
devamını gör...
normal sözlük'te başlık açmak
gayet basit işlemdir...
telefondan tarayıcı ile giriş yapanlar için...

sağ üst köşedeki büyüteç'e tıklayıp açılan ince uzun arama çubuğuna açmak istediğiniz veyahut yazmak istediğiniz başlığı yazıp aratıyorsunuz. işte bu kadar.
bilgisayar görünümünü atmıyorum çünkü zaten anasayfada yazıyor başlık aç/ara, @yazar ara... diye.
ayrıca bkz. normal sözlük arama çubuğu fasiliteleri
telefondan tarayıcı ile giriş yapanlar için...

sağ üst köşedeki büyüteç'e tıklayıp açılan ince uzun arama çubuğuna açmak istediğiniz veyahut yazmak istediğiniz başlığı yazıp aratıyorsunuz. işte bu kadar.
bilgisayar görünümünü atmıyorum çünkü zaten anasayfada yazıyor başlık aç/ara, @yazar ara... diye.
ayrıca bkz. normal sözlük arama çubuğu fasiliteleri
devamını gör...
iskilipli atıf hoca
bir yazar, laik devleti yıkmak için uğraştığını yazmış, laikliğin ilanı 1937.
bir yazar, şapka kanununa karşı isyan çıkaran bir lider olduğunu yazmış, ama isyanın adını yazmadığı için hangi isyanın lideri olduğunu öğrenemedik.
bir yazar, istiklal savaşı sırasında düşmanla işbirligi yaptığını yazmış, yani bu adamın vatan haini olduğu, düşman denize döküldükten 4 yıl sonra akıllarına gelmiş.
1 kasım 1925'te çıkan şapka kanunundan, bir buçuk yıl önce yazdığı "batı taklitçiliği ve şapka" adlı kitabı yüzünden mahkemeye çıkarılmış ve bu kitabı kanun çıkmadan önce yazdığı için bırakılmıştır. ama birileri kafayı taktı demekki, aynı suçlamayla yeniden mahkemeye çağrılmış ve savunma vermediği için suçlu görülüp asılmıştır.
bugün birileri, şapka giymediği için birilerinin asılmasının ne kadar saçma olduğunun farkında oldukları için başka bahaneler bulmaktalar.
bir yazar, şapka kanununa karşı isyan çıkaran bir lider olduğunu yazmış, ama isyanın adını yazmadığı için hangi isyanın lideri olduğunu öğrenemedik.
bir yazar, istiklal savaşı sırasında düşmanla işbirligi yaptığını yazmış, yani bu adamın vatan haini olduğu, düşman denize döküldükten 4 yıl sonra akıllarına gelmiş.
1 kasım 1925'te çıkan şapka kanunundan, bir buçuk yıl önce yazdığı "batı taklitçiliği ve şapka" adlı kitabı yüzünden mahkemeye çıkarılmış ve bu kitabı kanun çıkmadan önce yazdığı için bırakılmıştır. ama birileri kafayı taktı demekki, aynı suçlamayla yeniden mahkemeye çağrılmış ve savunma vermediği için suçlu görülüp asılmıştır.
bugün birileri, şapka giymediği için birilerinin asılmasının ne kadar saçma olduğunun farkında oldukları için başka bahaneler bulmaktalar.
devamını gör...
kafa sözlük
bu zamana kadar bir tek yazarın dahi, bireysel bir sebepten uçurulmadığı sözlük.
uçurulan yazarlar için yönetimin sözlük genelinde, açıklama yapma zorunluluğu olmayan sözlük.
gerekçesini her zaman uçurulacak ya da uçurulmuş olan yazar ile paylaşan sözlük.
burayı kendi oyun bahçesi olarak gören, tuhaf amaçlar güden ve bilhassa sözlük'ü tehdit eden hiçbir yazarı barındırmayacak olan sözlük.
aynı zamanda;
kafa sözlük formatı ve kuralları / madde 26 :
kafa sözlük yazarlarının moderasyona talepte bulunarak, kendi nickaltını gizletme hakkı saklıdır. sözlükten uçurulan yazarların nickaltları başıboşlara taşınır, ceza almış yazarların nickaltları ceza süresi sona erene kadar başıboşlarda kalır.
uçurulan yazarlar için yönetimin sözlük genelinde, açıklama yapma zorunluluğu olmayan sözlük.
gerekçesini her zaman uçurulacak ya da uçurulmuş olan yazar ile paylaşan sözlük.
burayı kendi oyun bahçesi olarak gören, tuhaf amaçlar güden ve bilhassa sözlük'ü tehdit eden hiçbir yazarı barındırmayacak olan sözlük.
aynı zamanda;
kafa sözlük formatı ve kuralları / madde 26 :
kafa sözlük yazarlarının moderasyona talepte bulunarak, kendi nickaltını gizletme hakkı saklıdır. sözlükten uçurulan yazarların nickaltları başıboşlara taşınır, ceza almış yazarların nickaltları ceza süresi sona erene kadar başıboşlarda kalır.
devamını gör...
karısının sütünü içen adam
çocuğunun rızkından yiyen adamdır
devamını gör...
kör kedi
iyi geceler, gün!
günaydın, sevgilim gece!
hoşça kal gökyüzü!
göğsümde kuş gibi çırpınan nefes
salın gitsin
kaymayan yıldızlar için de dilek hakkı istiyorum
anahtarını bulamadığım kapıyı
kırmak istiyorum!
fakat kırdım kanatlarımı
uçmak istemiyorum
tanrı biz’i icat etmiş
biz, zamanı…
kalbiyle korkmaz insan
akıl dedikleri kör kedi
bekledikçe kendimi
elime ayağıma dolaşıyor dünya
denize taş fırlatmışım mesela
incinmiş deniz
unutup deniz olduğunu
gözlerime üşümüş
ellerim küçük değil
bir şiir olamadım belki bu yüzden
gözlerim de görmüyor üstelik –senden başka
bilsen nasıl zor
umurunda değilken hiçbir şey
ellerimle buluyorum geceyi
cennet cehennemi doğuruyor
cehennem kendini
biri’nin fırtınası, diğerinin duymadığı…
bilmiyorum ki, ne yapılır böyle zamanlarda
nasıl uyunur, nasıl okunur, nasıl yenilir- içilir
günler günlere geçiyor
geceler içinde gecelerin
her şey devam ediyor
-muş
gibi
gülümsemek gerek fakat
nasıl görmezden gelinir soluğunu sahiplenmiş kan
bazı acı'nın dokunulmazlığı vardır
bir yanardağ gün gelir patlatır kendini
"söz kendini yer"*
ateş her şeyi
ölüm varsa, hayat var
nefret varsa aşk
son’dan sonra sonsuzluk…
diyelim ki, ikiye böldüm bir elmayı
elma elmadır hâlâ
biraz eksik…
sen varsan ben varım
o ateş ki bir kere yandı!
artık üzerine tüm denizleri döksen,
yanmamışa dönmeyecek
dedi ki; yetmez
geç bakalım iğne deliğinden
geçerim, kıldan ince boynum
başım gözüm üstüne
fakat kalbim sığmıyor
iğne deliğine
göğsümde cirit atıyor dünya. her gece.
en son büyüyor yorgun bir sabah oluyorum
her şeye rağmen
daha çok şarkı söylüyor, daha çok seviyorum
burada
yaşarken
ne duyuyorsam hepsi kalbimde sürüyor atını.
ne av'ım ne avcı
göğsümde yorgun bir kuş yatıyor
göğsümde yorgun bir kuş...
ben av'lamadım o kuş'u
kendi geldi
kırılmış kanatlarının kokusunu duyuyorum aldığım nefeste.
bedenime saplanmış bir çividir
şimdi kalbim
sevdiği kadar sökülecek yerinden
sevildiği kadar özgür
yedinci dem şiiri.
günaydın, sevgilim gece!
hoşça kal gökyüzü!
göğsümde kuş gibi çırpınan nefes
salın gitsin
kaymayan yıldızlar için de dilek hakkı istiyorum
anahtarını bulamadığım kapıyı
kırmak istiyorum!
fakat kırdım kanatlarımı
uçmak istemiyorum
tanrı biz’i icat etmiş
biz, zamanı…
kalbiyle korkmaz insan
akıl dedikleri kör kedi
bekledikçe kendimi
elime ayağıma dolaşıyor dünya
denize taş fırlatmışım mesela
incinmiş deniz
unutup deniz olduğunu
gözlerime üşümüş
ellerim küçük değil
bir şiir olamadım belki bu yüzden
gözlerim de görmüyor üstelik –senden başka
bilsen nasıl zor
umurunda değilken hiçbir şey
ellerimle buluyorum geceyi
cennet cehennemi doğuruyor
cehennem kendini
biri’nin fırtınası, diğerinin duymadığı…
bilmiyorum ki, ne yapılır böyle zamanlarda
nasıl uyunur, nasıl okunur, nasıl yenilir- içilir
günler günlere geçiyor
geceler içinde gecelerin
her şey devam ediyor
-muş
gibi
gülümsemek gerek fakat
nasıl görmezden gelinir soluğunu sahiplenmiş kan
bazı acı'nın dokunulmazlığı vardır
bir yanardağ gün gelir patlatır kendini
"söz kendini yer"*
ateş her şeyi
ölüm varsa, hayat var
nefret varsa aşk
son’dan sonra sonsuzluk…
diyelim ki, ikiye böldüm bir elmayı
elma elmadır hâlâ
biraz eksik…
sen varsan ben varım
o ateş ki bir kere yandı!
artık üzerine tüm denizleri döksen,
yanmamışa dönmeyecek
dedi ki; yetmez
geç bakalım iğne deliğinden
geçerim, kıldan ince boynum
başım gözüm üstüne
fakat kalbim sığmıyor
iğne deliğine
göğsümde cirit atıyor dünya. her gece.
en son büyüyor yorgun bir sabah oluyorum
her şeye rağmen
daha çok şarkı söylüyor, daha çok seviyorum
burada
yaşarken
ne duyuyorsam hepsi kalbimde sürüyor atını.
ne av'ım ne avcı
göğsümde yorgun bir kuş yatıyor
göğsümde yorgun bir kuş...
ben av'lamadım o kuş'u
kendi geldi
kırılmış kanatlarının kokusunu duyuyorum aldığım nefeste.
bedenime saplanmış bir çividir
şimdi kalbim
sevdiği kadar sökülecek yerinden
sevildiği kadar özgür
yedinci dem şiiri.
devamını gör...
doğum günü çiçeği
365 gün için de ayrı ayrı çiçek belirlemişler. o kadar şanssızım ki, yüzlerce çeşit çiçeğin arasından benim doğum günü çiçeğim yosun. neyse çok da kötülemeyeyim, yosun için kötü hissediyorum sonra. o da beğenilmeyi ve sevilmeyi ister, yosun ben seni severim üzülme. araştırmalarıma göre anne sevgisini ve hayırseverliği temsil ediyormuş.
siz de doğum günü çiçeğinizi merak ediyorsanız buradan ulaşabilirsiniz. anlamlandıramadığınız yer olursa mesaj kutuma portakal bırakabilirsiniz yardımcı olmaya çalışırım. yazarlarımızın doğum günü çiçeğini merak ediyorum doğrusu.
siz de doğum günü çiçeğinizi merak ediyorsanız buradan ulaşabilirsiniz. anlamlandıramadığınız yer olursa mesaj kutuma portakal bırakabilirsiniz yardımcı olmaya çalışırım. yazarlarımızın doğum günü çiçeğini merak ediyorum doğrusu.
devamını gör...
ne ulan bu seks seks seks
an itibarıyla sözlük akışını görünce hançeremden fışkıran feryat.
devamını gör...
yeni dönemde tam kapanma olmayacak
(bkz: winter is coming)
hele bir kış gelsin, işte o zaman dönüp bakarız ilgili bakanın beyanı esas mıymış ?
hele bir kış gelsin, işte o zaman dönüp bakarız ilgili bakanın beyanı esas mıymış ?
devamını gör...
agora meyhanesi radyo yayını
bilim denilince akan sular durur benim için.
her ne kadar meteoroloji olmasa da merakla beklediğim yayındır.
şimdiden verdiğiniz emekler için teşekkürler.
9'da görüşürüz.*
her ne kadar meteoroloji olmasa da merakla beklediğim yayındır.
şimdiden verdiğiniz emekler için teşekkürler.
9'da görüşürüz.*
devamını gör...
porte
notaların bel kemiği olan,4 eşit aralık ve 5 paralel çizgiden oluşan şekildir.
devamını gör...
sıfır takipçisi olan bir yazarı ciddiye almak
neyse ki bu ben değilim çünkü bir takipçim var. kimdir neden beni takip eder bilemiyorum ama sayesinde ortamlarda sözüm ciddiye alınıyor demek ki :)
devamını gör...
13 mayıs 2021 turizm bakanlığı'nın yayınladığı video
yemin ederim 3.dünya savaşı olaydı da toplu tüfekli yenileydik, böyle insanını aşağılayarak peşkeş çekmek, bu rezillik katlanılır gibi değil.
devamını gör...
başlıklar orijinal ismi ile açılmalıdır
bir yerde evet.
şeytan’ın ölüsü diye başlık açılsa kimsenin bilmeme olasılığı var. ancak evil dead diye başlık açılsa herkesin bilme olasılığı yüksek.
bunun tersi de mevcut; the young and the restless bilinmeme olasılığı yüksek olan özel isim. yalan rüzgarı dersek herkes bilir. biraz da popülarite ile ilgili bir durum bu.
şeytan’ın ölüsü diye başlık açılsa kimsenin bilmeme olasılığı var. ancak evil dead diye başlık açılsa herkesin bilme olasılığı yüksek.
bunun tersi de mevcut; the young and the restless bilinmeme olasılığı yüksek olan özel isim. yalan rüzgarı dersek herkes bilir. biraz da popülarite ile ilgili bir durum bu.
devamını gör...
jane eyre
charlotte brontenin kaleme aldığı 19.yüzyılda ingiltere de geçen romandır. küçük yaşta yetim kalan jane , yengesi ve 3 çocuğuyla yaşamaya başlar yengesi ile anlaşamayınca yengesi onu katı bir yatılı okula gönderir. çok akıllı ve dik başlı olan jane on yıl orada eğitim görür hayatının baharında olduğunun farkına varınca yeni dünyalara açılmak ister. rochester malikanesinde öğretmen olarak işe başlar orada evin sahibi olan edward rochester'ın bakımında olan kıza hem ablalık hem öğretmenlik yapar. evin gizli efendisi rochester'a aşık olur ama her şey o kadar basit ve kolay değildir onun kapsını çalmayı bekleyen acı silsilesi bekliyordur.
kitabı bitirdiğimde gerçekten çok fazla reşat nuri'nin çalıkuşu romanına benzetmiştim, bir kaç gün sonra filmi olduğunu fark ettim ve izlemeye başladım. ortam çok iyi yapılmış ama oyuncu seçimleri ana karakterler dışında iyi düşünülmüş olduğunu düşünmüyorum eğer kitabını okumadıysanız izlemenizi tavsiye etmiyorum. ana olay örgüsünde geçen olayları geçiştirilmiş ve sonu kitaba göre iyi bağlanmadığını aynı sonu yazmadığını söyleyebilirim
benim kendi yorumum ise kitap gotik akımını yansıtan iyi kaleme alınmış, olay örgüsü sağlam bir kitap. ilahi adalet duygusu ön planda idi. beni etkiledi bir şans vermenizi tavsiye derim.
kitabı bitirdiğimde gerçekten çok fazla reşat nuri'nin çalıkuşu romanına benzetmiştim, bir kaç gün sonra filmi olduğunu fark ettim ve izlemeye başladım. ortam çok iyi yapılmış ama oyuncu seçimleri ana karakterler dışında iyi düşünülmüş olduğunu düşünmüyorum eğer kitabını okumadıysanız izlemenizi tavsiye etmiyorum. ana olay örgüsünde geçen olayları geçiştirilmiş ve sonu kitaba göre iyi bağlanmadığını aynı sonu yazmadığını söyleyebilirim
benim kendi yorumum ise kitap gotik akımını yansıtan iyi kaleme alınmış, olay örgüsü sağlam bir kitap. ilahi adalet duygusu ön planda idi. beni etkiledi bir şans vermenizi tavsiye derim.
devamını gör...