hasan hüseyin korkmazgil
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum
bir gökyüzü var ki bu senin bilmediğin
bir kırmızı var ki bu senin hiç görmediğin
balıklar öyle yüzmez o sularda, sen yoksun
şarkılar bir böyle götürmez insanı erguvanlardan
sende hiç özlemek yok mu a bekleroğlu
sende hiç bunalmak yok mu a cennetmekan
ne tutarsın bu şapkayı başında
ne tutarsın bu başında şapkayı
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum
biliyorum nah işte mutluluk şuracıkta
şu kilidi kırdın mı arkası cennetiala
hidrojeni füzesiyle korkuya kuluçkada
höt desen devrim doğuracak perşembe gebe
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum
sen hiç vatansamaz mısın varsamaz mısın
sen hiç onursamaz mısın çoksamaz mısın
sen hiç utanmaz mısın arlanmaz mısın
hele bir döndür başını da şu gidişe bak
hele bir döndür başını da şu düzene bak
hele bir döndür başını da şu haline bak
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum
köleliğin karşılığını buldum sözlükte
toplumculuk ne demekmiş biliyor musun
biri yer biri bakar biliyor musun
apartıman bundan çıkar biliyor musun
ondan sonra kulismulis kilitmilit mapusane
ondan sonra allahmallah yalandolan kaşkariko
kimden aldın bu şapkayı başına
ne tutarsın bu şapkayı başında
neden yere çalmıyorsun bu şapkayı başına
yere neden bu başı şapkayına
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum
hasan hüseyin korkmazgil
diyemiyorum dediği ne varsa öyle de güzel demiştir de yetmemiştir şair'e, şiir de öyle bir şey değil mi zaten, ne söylesen eksik kalır .
"bir nokta var
ateşin ateşe soğuk düştüğü
demirin demire dikey
ve sözün
yıkılmış bir orman gibi sızladığı
yağmur altında"
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum
bir gökyüzü var ki bu senin bilmediğin
bir kırmızı var ki bu senin hiç görmediğin
balıklar öyle yüzmez o sularda, sen yoksun
şarkılar bir böyle götürmez insanı erguvanlardan
sende hiç özlemek yok mu a bekleroğlu
sende hiç bunalmak yok mu a cennetmekan
ne tutarsın bu şapkayı başında
ne tutarsın bu başında şapkayı
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum
biliyorum nah işte mutluluk şuracıkta
şu kilidi kırdın mı arkası cennetiala
hidrojeni füzesiyle korkuya kuluçkada
höt desen devrim doğuracak perşembe gebe
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum
sen hiç vatansamaz mısın varsamaz mısın
sen hiç onursamaz mısın çoksamaz mısın
sen hiç utanmaz mısın arlanmaz mısın
hele bir döndür başını da şu gidişe bak
hele bir döndür başını da şu düzene bak
hele bir döndür başını da şu haline bak
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum
köleliğin karşılığını buldum sözlükte
toplumculuk ne demekmiş biliyor musun
biri yer biri bakar biliyor musun
apartıman bundan çıkar biliyor musun
ondan sonra kulismulis kilitmilit mapusane
ondan sonra allahmallah yalandolan kaşkariko
kimden aldın bu şapkayı başına
ne tutarsın bu şapkayı başında
neden yere çalmıyorsun bu şapkayı başına
yere neden bu başı şapkayına
bak işte görüyor musun diyemiyorum
dilimin ucunadek geliyor diyemiyorum
hasan hüseyin korkmazgil
diyemiyorum dediği ne varsa öyle de güzel demiştir de yetmemiştir şair'e, şiir de öyle bir şey değil mi zaten, ne söylesen eksik kalır .
"bir nokta var
ateşin ateşe soğuk düştüğü
demirin demire dikey
ve sözün
yıkılmış bir orman gibi sızladığı
yağmur altında"
devamını gör...
portakal hamamı radyo yayını
merdumkaptan basit bir soruyla başlamış olabilir ama kimse hafife almasın zira kendisinin gayet spontane bir şekilde, kendi yayınımda konuk olup beni köşeye sıkıştırmışlığı var. bir de hazırlanmış halini düşünemiyor, afillibirbey'e kolaylıklar dileyebiliyorum sadece.
iyi yayınlar güzel insanlar.
iyi yayınlar güzel insanlar.
devamını gör...
yazarların bugünkü mutsuzluk sebebi
belirsizlik. içimi öyle bir kemiriyor ki, ölmek istiyorum adeta.
devamını gör...
yok olma kaygısı
gereksiz bir kaygıdır. yok olduktan sonra kaygı duymak da yoktur. varken de zaten var olduğumuz için kaygı duymamıza gerek yoktur. beni asıl kaygılandıran sevdiklerimin yok olması.
devamını gör...
descartes
cogito ergo sum. descartes böyle demiş. lakin burada sadece insanların düşündükleri için farklı olduğu ve varoluşlarını gerçekleştirdiklerini anlattığını sanmıyorum. çünkü , descartes "mükemmel" kavramı üstünden tanrıyı kanıtladığını düşünmüştür. bu fikre göre ; mükemmellik kavramını göremese ve deneyimleyemese bile , bunu düşünebildiği için mükemmelin gerçek olduğunu ve bunun sadece tanrı da olabileceğini dolayısıyla tanrının olduğunu ve mükemmel olduğunu söylemiştir. yüzeysel düşününce mantıklı. demek ki descartes düşünülebilen şeylerin gerçekten var olduğunu anlatıyor. tanrı , zaman vb. olgular düşünülebiliyorsa vardır. ancak bu olgular sadece düşünülebilen ama görülemeyen ve dünya hayatında hiç bir zaman deneyimlenemeyen şeyler olmalıdır bence. peki o zaman ya dinler ? dinleri görüyoruz , içlerine girip deneyimleyebiliriz. bu düşünceye göre demek ki dinler sadece bu dünya için geçerli olmalıdır. tanrı katında hükmü bulunmamalıdır.
devamını gör...
hotin antlaşması
9 ekim 1621 tarihinde, osmanlı imparatorluğu ile lehistan krallığı arasında imzalanmış olan barış antlaşmasıdır. bu antlaşmada, kanuni sultan süleyman devrinde lehistan ile yapılan antlaşma esas alınmıştır. sınır aynı sınır olarak kalacak fakat o zamandan beri lehista'ın sınır boyunda yaptırdığı kaleler yıktırılacaktır. kırım hanı, boğdan ve erdel voyvodalarıi lehistan'a aynı şekilde lehistan'ın ukrayna kazakları da kırım, boğdan ve erdel'e akın yapmayacaklardır. buna karşılık kırım hanı, lehistan'ın güney topraklarından osmanlı devleti'nin macar eyaletlerine asker geçirmek istediği zaman, önceden haberverilmek şartıyla lehistan bu isteği kabul edecek fakat, kırımlılar lehistan topraklarından geçerken en küçük bir tahribat dahi yapmayacaklardı.
bu suretle 2.osman, yeniçerilerin gayretsizliği, ordudaki bazı kumandanlar arasında ki amansız rekabet yüzünden hotin'i düşürememekle beraber, lehistan gibi bir krallığa baş eğdirmiş oldu. iöparatorlukta şenlikler yapılması, şairlerin kasideler yazmaları yersiz değildi. şair nefi, en parlak kasidelerinden birini bu zafer için yazmıştır.
“aferin ey rûzigârın şehsuvar-ı safderi
arşa as şimdengeru tiğ-i süreyya cevheri”.
bu suretle 2.osman, yeniçerilerin gayretsizliği, ordudaki bazı kumandanlar arasında ki amansız rekabet yüzünden hotin'i düşürememekle beraber, lehistan gibi bir krallığa baş eğdirmiş oldu. iöparatorlukta şenlikler yapılması, şairlerin kasideler yazmaları yersiz değildi. şair nefi, en parlak kasidelerinden birini bu zafer için yazmıştır.
“aferin ey rûzigârın şehsuvar-ı safderi
arşa as şimdengeru tiğ-i süreyya cevheri”.
devamını gör...
rütbe müracaatları
10 bin tanımı geçen yüzlerce yazar olduğundan yoldaş ve panpişlerinin gözünden kaçtığımı düşünerek müracaatımı buraya bırakıyorum. illa modları öpmek mi lazım. nick altı tanımlarına tavrım belli ama benim de bir yalakalık potansiyelim vardır mutlaka. gerekiyorsa öpeyim. sadece kimi öpeceğimi gösterin.
ayrıca 8 binlere verilecek tişört, kitap hediye çeki işi n'oldu arkadaşlar. hediye çeki sizin olsun ama o tişörtü istiyorum. üstelik kafa sözlük tişörtü istiyorum. orada da sıra var sanırım. o iş için kimi öpüyoruz?
ayrıca 8 binlere verilecek tişört, kitap hediye çeki işi n'oldu arkadaşlar. hediye çeki sizin olsun ama o tişörtü istiyorum. üstelik kafa sözlük tişörtü istiyorum. orada da sıra var sanırım. o iş için kimi öpüyoruz?
devamını gör...
kaliteli yazarların az takipçili olması
vay alüminyum bu akşam da kalitesiz olduk iyi mi!
devamını gör...
daft punk
90’lı yılların en önemli müzik gruplarındandır.
hem duygusal, hem de dans edebileceğiniz şarkılar yaparlar.
2001 yılındaki discovery albümü zirvedir.
hem duygusal, hem de dans edebileceğiniz şarkılar yaparlar.
2001 yılındaki discovery albümü zirvedir.
devamını gör...
ölümüne boşanmak
dying to divorce.
konusu, türkiye’deki aile içi ve kadına yönelik şiddet olan, kadına yönelik şiddet örnekleriyle işlenmiş, ingiliz yönetmen chloe fairweather ve yapımcı sinead kirwan tarafından 5 yılda çekilen belgesel film.
filme konu olan kadına şiddet olayları, türkiye’deki kadın cinayetlerini durduracağız platformu'nun açmış olduğu davalar arasından seçilmiş.
bu seneki istanbul film festivali seçkisine “politik atmosfer" gerekçesiyle alınmayan film, ingiltere'de "en iyi uluslararası uzun metraj film" kategorisinde oscar ödülüne aday gösterildi.
buradan
konusu, türkiye’deki aile içi ve kadına yönelik şiddet olan, kadına yönelik şiddet örnekleriyle işlenmiş, ingiliz yönetmen chloe fairweather ve yapımcı sinead kirwan tarafından 5 yılda çekilen belgesel film.
filme konu olan kadına şiddet olayları, türkiye’deki kadın cinayetlerini durduracağız platformu'nun açmış olduğu davalar arasından seçilmiş.
bu seneki istanbul film festivali seçkisine “politik atmosfer" gerekçesiyle alınmayan film, ingiltere'de "en iyi uluslararası uzun metraj film" kategorisinde oscar ödülüne aday gösterildi.
buradan
devamını gör...
yazarların en sevdiği içecek
çilekli milkshake.
devamını gör...
yabancı filmlere türkçe ad uydurmak
türk dizilerindeki dramatizeyi çevirilerde de gördüğümüz gerçeğini ortaya çıkaran başlıktır.
leon ya leon... leon: the professional nasıl sevginin gücü olarak çevrilebilir? illa acıklı bir isim mi katmanız gerek.
leon ya leon... leon: the professional nasıl sevginin gücü olarak çevrilebilir? illa acıklı bir isim mi katmanız gerek.
devamını gör...
oblomovluk
lenin'in büyük bir tehlike olarak gördüğü bir tür yaşam biçimi. umutsuz değil, amaçsız yaşamanın tarifi. bir şeyler yapıp sonunda kaybetmek ve üzülmektense, hiçbir şey yapmanın adı. hırsı olmayan, oyun oynamayan, sonunda kaydeden bireyin hikayesi.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
burada kullandığım nicki ekşi sözlükten buldum.
devamını gör...
akıncı
bizde böyle şeyler olmuyor .biz yaptıgımız içinmi yoksa başka bir nedenden dolayımı bilemiyorum ama bu dizininde ömrü uzun sürmez..
başrollerini şükrü özyıldız ve büşra develi’nin paylaştığı dizinin kadrosunda; yıldıray şahinler, tolga tekin, erkan bektaş, sermet yeşil, didem inselel, serhat onat, ayça erturan, müge boz, berrin arısoy, berrak kuş, yılmaz bayraktar, ercü turan, deren talu gibi isimler bulunuyor. atv ekranlarında yayınlanacak olan dizinin çekimleri özel bir platonun yanı sıra başta kuzguncuk olmak üzere istanbul’un tarihi semtlerinde gerçekleşecek.
akıncı tanıtım
başrollerini şükrü özyıldız ve büşra develi’nin paylaştığı dizinin kadrosunda; yıldıray şahinler, tolga tekin, erkan bektaş, sermet yeşil, didem inselel, serhat onat, ayça erturan, müge boz, berrin arısoy, berrak kuş, yılmaz bayraktar, ercü turan, deren talu gibi isimler bulunuyor. atv ekranlarında yayınlanacak olan dizinin çekimleri özel bir platonun yanı sıra başta kuzguncuk olmak üzere istanbul’un tarihi semtlerinde gerçekleşecek.
akıncı tanıtım
devamını gör...
en havalı ada sahip türk üniversitesi
açık ara "gazi"dir. nerde okuyorsun gazi de aşırı havalı. dünyanın en berbar üniversitesi olacak olsa bile sırf ismi için okunur.
devamını gör...
sözlük radyo’nun ilk canlı yayını
caanımın içinin sesini sekiz gözle beklediğim yayın.(bkz: swh)
devamını gör...
avanos
az önce bir araştırma konusunda denk gelip yazılarını okuduğum başlıktır.
nevşehir'in 18 km kuzeyinde olan avanos'un antik dönemdeki adı venessa'dır. çok sayıda çanak çömlek atölyesi bulunan ilçede seramik yapım geleneği hititlerden beri süregelmektedir. kızılırmak'ın getirdiği kırmızı toprak ve milden elde edilen seramik çamuru, avanoslu seramik sanatçılarının elinde şekil almaktadır.
çömlekçilik:avanos'ta da hititler'den beri çarkla çanak-çömlek yapıldığı bilinmektedir.bu el sanatı kavimden kavime,babadan oğula geçerek günümüze kadar gelmiştir.
özellikleri:ürgüp, göreme gibi kapadokya’nın üç turistik merkezinden biri olan avanos’un orta yerinden akan nice bilinmeyene sırdaş kızılırmak, tüflü kızıl toprağını asırlardır bir hediye gibi geçtiği yerlere bırakırken, aslında bir sanatın doğmasına da vesile olmuş. bu kırmızı toprak ve mil karışımıyla elde edilen seramik hamuruna avanoslu sanatçıların el emeği göz nuru değmiş ve dünyada nevşehir avanos çömlekleri denilince akla gelen bir yer haline getirmiş.
yapım teknikleri
1.çömlek hamurunun hazırlanması: avanos dağları’nın eteklerinden ve kızılırmak yataklarından toplanan yağlı ve yumuşak kil toprak, elendikten sonra suyla yoğurularak önce hamur haline getiriliyor. hamurun kullanıma hazır hale gelmesi için 1 hafta kadar bekletilmesi gerekiyor. yapılacak avanos çömleklerinin cinsine göre hamurun özellikleri de değişiyor. toprağın sertliği veya yumuşaklığıyla, içerdiği silisin pişirme ısısına tepkisi hamurun niteliğini belirliyor.

2.hamura şekil verme aşamasında: birkaç yöntem uygulanıyor. seri üretim ve çok parça çanak çömlek üretimini hızlandırmak için tabak gibi düz parçalar çark yerine, çarka eşdeğer bir makineyle şekillendirilebiliyor. ya da paris sıvası da denilen kalıp yöntemi uygulanıyor ki, sıvı hamur alçılı kalıplara doldurulup katılaşması bekleniyor.çömlekçi ustası özenle hazırladığı hamuru ayaklarıyla vurarak hızlandırdığı çarkına yapıştırdığı anda görsel şölen başlıyor. usta önce elleriyle hamura bastırarak, sonra başparmaklarıyla tam merkezden bastırıp içini boşaltarak hamuru bir forma sokuyor, son aşamada ise yarım ay şeklindeki metal parçayla karın oluşturup çömleğe dönüştürüyor. erbap elinden çıkan bir avanos çömleğinin yapımının tornada incelip yükselerek 4- 5 dakika sürüyor ama bazen elinize aldığınız ufak bir kasenin yapımı boyaması ve işlenmesiyle günlerce de sürebiliyor.
hamur ayakla döndürülen çark tezgahlarda şekillenirken, günümüzde elektrikle dönen çarklar da yaygın olarak kullanılıyor. avanos’ta çömlek yapım atölyelerine halk arasında ‘işlik’ ya da ‘çanakhane’ deniyor. işliklerin en önemli özelliklerinden biri ise toprak zeminli ve ışık almayan mekanlar olması. ve bu mekanlar genellikle kayalara oyulmuş mağaralar.
3. zırhlama ve perdahlama:şekil verilen avanos çömleklerinin kurutmaya geçmeden üstünün boyanmasına ve süslenmesine kapadokya’da ‘zırhlama’ deniyor. zırhlama yapıldıktan sonra çömlekler deri sertliği kıvamına gelene kadar 2 gün bekletiliyor. hamur henüz tam kurumamışken yüzeyinin parlatılmasına ise ‘perdahlama’ deniliyor ki, bu işlem sacdan bir aletle (masat) yapılıyor.
4.kurutma:çömleklerin 20 dakika güneşe çıkarılması nemin atılmasını sağlıyor. eğer güneş yoksa ‘yanalak’ da denilen işlik odalarında bir gün bekletiliyor. kulplu bir ürün ise kulpları takılıyor ve pişirme sürecine geçiliyor.
pişirme ve sırlama:avanos çömleklerinin kullanıma hazır hale gelmeden önce son aşaması fırınlanması ve sırlanması. kuruyan ürünler geniş küvetlere yerleştirilip ev eşyası olarak tasarlanmışsa 1.000°c’de, su geçirmez daha sert kaplar ise 1.400°c’ye varan ısılarda 1-3 gün arasında pişiriliyor ve fırın soğuyuncaya kadar da içinde bekletiliyor.
sırlama işlemini yapmadan önce ise toz kıvamında sır, inceltilmiş çakmaktaşı, kurşun oksit, feldispat gibi camsı maddeler suyla karıştırılarak sır eriyiği hazırlanıyor. pişmiş çömlekler bu eriyiğin içine daldırılarak tekrar fırınlanıyor ve çömleklerin yüzeyinde camsı bir görünüm de bu şekilde sağlanıyor.
turizm açısından
avanos’da çanak-çömleğinin kızılırmak kili kullanılmasından öte farklılıkları %50’sinin geleneksel yöntemlerle yapılması ve yerinden pazarlanmasıdır. üretim biçiminin yanısıra avanos’da çömlek atölyelerini farklılaştıran bir başka unsur da depolama, sergileme hatta ulusal ve uluslararası pazarlara yapılan toptan satışlar ile perakende satışların, üretimin yapıldığı mekânlarda yapılmasıdır. bunun bir nedeni avanos’da çömlek atölyelerinin ilk olarak yerleşme merkezinde kayadan oyma hacimlerde başlamış olmasıdır. bu kayadan oyma odaların bir ya da birkaçında geleneksel yöntemlerle ve babadan oğula geçen, usta-çırak ilişkisi içindeki üretim yıllar içinde süreklilik kazanmış ve aile işletmesi olarak gelişmiştir. geleneksel yöntemle yapılan üretimin sergi ve satışlarının özellikle bu ev atölyelerde yapılması turizm açısından daha özgün bir fizik mekan yapısı oluşturduğundan farklı bir yere taşınma gereği duyulmamıştır. üretimin artması ve yeni alanlara ihtiyaç duyulması halinde kayadan oyma mekanlarda tüf malzemesinin kazılmasıyla oda sayıları arttırılabildiğinden üretim yerleri ailelerin yaşadıkları evlerin önemli bir parçası haline gelmiştir. günümüzde özellikle avanos’un merkezinde yer alan bu konut atölyeler aynı zamanda sergi niteliği taşımakta ve neredeyse haftanın yedi günü çanak-çömlek üretimi, yerleşmeyi ziyaret edenlerin izleyebildikleri bir gösteriye dönüşerek devam etmektedir.

avanos çömlekçiliğinin, fiziki mekan nitelikleri, sosyal, kültürel ekonomik yapısı, kısaca sahip olduğu kimlik bağlamında ülke bütününde önemli bir turizm bölgesi olduğu ve turizm açısından önemli bir el sanatı olduğunu düşünüyorum. zahmetli yapım tekniği ve el ustalığı ile yapılan çömleklerin ülkemizdeki önemini ve konumunu korumamız gerektiğini belirtmek istiyorum. ülke ekonomisi ,kültür ve turizm aktarımı, kendine has el işçiliği ile önemli bir konuma sahip olan avanos çömlekçiliği yapılan festivaller, gezi turları, sergi ve atölyeler ile devamlılığını sürdürmeye çalışıyor. turistlerin avanos yerleşim yerinde sürekli yaşamaları ya da sıklıkla ziyarete gelmeleri bölgenin ve avanos yerleşmesinin kültürel çeşitliliğine, ekonomik olarak zenginleşmesine, ve en önemlisi de bölgenin istihdam olanaklarının artmasına neden olmuştur. bir sonraki yıllara aktarımı ve devamlılığı böylelikle devam edecektir.
turizm açısından dikkat çeken “uluslararası avanos turizm ve el sanatları festivali” düzenleniyormuş bu *ek bilgiyi de eklemek isterim.
nevşehir'in 18 km kuzeyinde olan avanos'un antik dönemdeki adı venessa'dır. çok sayıda çanak çömlek atölyesi bulunan ilçede seramik yapım geleneği hititlerden beri süregelmektedir. kızılırmak'ın getirdiği kırmızı toprak ve milden elde edilen seramik çamuru, avanoslu seramik sanatçılarının elinde şekil almaktadır.
çömlekçilik:avanos'ta da hititler'den beri çarkla çanak-çömlek yapıldığı bilinmektedir.bu el sanatı kavimden kavime,babadan oğula geçerek günümüze kadar gelmiştir.
özellikleri:ürgüp, göreme gibi kapadokya’nın üç turistik merkezinden biri olan avanos’un orta yerinden akan nice bilinmeyene sırdaş kızılırmak, tüflü kızıl toprağını asırlardır bir hediye gibi geçtiği yerlere bırakırken, aslında bir sanatın doğmasına da vesile olmuş. bu kırmızı toprak ve mil karışımıyla elde edilen seramik hamuruna avanoslu sanatçıların el emeği göz nuru değmiş ve dünyada nevşehir avanos çömlekleri denilince akla gelen bir yer haline getirmiş.
yapım teknikleri
1.çömlek hamurunun hazırlanması: avanos dağları’nın eteklerinden ve kızılırmak yataklarından toplanan yağlı ve yumuşak kil toprak, elendikten sonra suyla yoğurularak önce hamur haline getiriliyor. hamurun kullanıma hazır hale gelmesi için 1 hafta kadar bekletilmesi gerekiyor. yapılacak avanos çömleklerinin cinsine göre hamurun özellikleri de değişiyor. toprağın sertliği veya yumuşaklığıyla, içerdiği silisin pişirme ısısına tepkisi hamurun niteliğini belirliyor.

2.hamura şekil verme aşamasında: birkaç yöntem uygulanıyor. seri üretim ve çok parça çanak çömlek üretimini hızlandırmak için tabak gibi düz parçalar çark yerine, çarka eşdeğer bir makineyle şekillendirilebiliyor. ya da paris sıvası da denilen kalıp yöntemi uygulanıyor ki, sıvı hamur alçılı kalıplara doldurulup katılaşması bekleniyor.çömlekçi ustası özenle hazırladığı hamuru ayaklarıyla vurarak hızlandırdığı çarkına yapıştırdığı anda görsel şölen başlıyor. usta önce elleriyle hamura bastırarak, sonra başparmaklarıyla tam merkezden bastırıp içini boşaltarak hamuru bir forma sokuyor, son aşamada ise yarım ay şeklindeki metal parçayla karın oluşturup çömleğe dönüştürüyor. erbap elinden çıkan bir avanos çömleğinin yapımının tornada incelip yükselerek 4- 5 dakika sürüyor ama bazen elinize aldığınız ufak bir kasenin yapımı boyaması ve işlenmesiyle günlerce de sürebiliyor.
hamur ayakla döndürülen çark tezgahlarda şekillenirken, günümüzde elektrikle dönen çarklar da yaygın olarak kullanılıyor. avanos’ta çömlek yapım atölyelerine halk arasında ‘işlik’ ya da ‘çanakhane’ deniyor. işliklerin en önemli özelliklerinden biri ise toprak zeminli ve ışık almayan mekanlar olması. ve bu mekanlar genellikle kayalara oyulmuş mağaralar.
3. zırhlama ve perdahlama:şekil verilen avanos çömleklerinin kurutmaya geçmeden üstünün boyanmasına ve süslenmesine kapadokya’da ‘zırhlama’ deniyor. zırhlama yapıldıktan sonra çömlekler deri sertliği kıvamına gelene kadar 2 gün bekletiliyor. hamur henüz tam kurumamışken yüzeyinin parlatılmasına ise ‘perdahlama’ deniliyor ki, bu işlem sacdan bir aletle (masat) yapılıyor.
4.kurutma:çömleklerin 20 dakika güneşe çıkarılması nemin atılmasını sağlıyor. eğer güneş yoksa ‘yanalak’ da denilen işlik odalarında bir gün bekletiliyor. kulplu bir ürün ise kulpları takılıyor ve pişirme sürecine geçiliyor.
pişirme ve sırlama:avanos çömleklerinin kullanıma hazır hale gelmeden önce son aşaması fırınlanması ve sırlanması. kuruyan ürünler geniş küvetlere yerleştirilip ev eşyası olarak tasarlanmışsa 1.000°c’de, su geçirmez daha sert kaplar ise 1.400°c’ye varan ısılarda 1-3 gün arasında pişiriliyor ve fırın soğuyuncaya kadar da içinde bekletiliyor.
sırlama işlemini yapmadan önce ise toz kıvamında sır, inceltilmiş çakmaktaşı, kurşun oksit, feldispat gibi camsı maddeler suyla karıştırılarak sır eriyiği hazırlanıyor. pişmiş çömlekler bu eriyiğin içine daldırılarak tekrar fırınlanıyor ve çömleklerin yüzeyinde camsı bir görünüm de bu şekilde sağlanıyor.
turizm açısından
avanos’da çanak-çömleğinin kızılırmak kili kullanılmasından öte farklılıkları %50’sinin geleneksel yöntemlerle yapılması ve yerinden pazarlanmasıdır. üretim biçiminin yanısıra avanos’da çömlek atölyelerini farklılaştıran bir başka unsur da depolama, sergileme hatta ulusal ve uluslararası pazarlara yapılan toptan satışlar ile perakende satışların, üretimin yapıldığı mekânlarda yapılmasıdır. bunun bir nedeni avanos’da çömlek atölyelerinin ilk olarak yerleşme merkezinde kayadan oyma hacimlerde başlamış olmasıdır. bu kayadan oyma odaların bir ya da birkaçında geleneksel yöntemlerle ve babadan oğula geçen, usta-çırak ilişkisi içindeki üretim yıllar içinde süreklilik kazanmış ve aile işletmesi olarak gelişmiştir. geleneksel yöntemle yapılan üretimin sergi ve satışlarının özellikle bu ev atölyelerde yapılması turizm açısından daha özgün bir fizik mekan yapısı oluşturduğundan farklı bir yere taşınma gereği duyulmamıştır. üretimin artması ve yeni alanlara ihtiyaç duyulması halinde kayadan oyma mekanlarda tüf malzemesinin kazılmasıyla oda sayıları arttırılabildiğinden üretim yerleri ailelerin yaşadıkları evlerin önemli bir parçası haline gelmiştir. günümüzde özellikle avanos’un merkezinde yer alan bu konut atölyeler aynı zamanda sergi niteliği taşımakta ve neredeyse haftanın yedi günü çanak-çömlek üretimi, yerleşmeyi ziyaret edenlerin izleyebildikleri bir gösteriye dönüşerek devam etmektedir.

avanos çömlekçiliğinin, fiziki mekan nitelikleri, sosyal, kültürel ekonomik yapısı, kısaca sahip olduğu kimlik bağlamında ülke bütününde önemli bir turizm bölgesi olduğu ve turizm açısından önemli bir el sanatı olduğunu düşünüyorum. zahmetli yapım tekniği ve el ustalığı ile yapılan çömleklerin ülkemizdeki önemini ve konumunu korumamız gerektiğini belirtmek istiyorum. ülke ekonomisi ,kültür ve turizm aktarımı, kendine has el işçiliği ile önemli bir konuma sahip olan avanos çömlekçiliği yapılan festivaller, gezi turları, sergi ve atölyeler ile devamlılığını sürdürmeye çalışıyor. turistlerin avanos yerleşim yerinde sürekli yaşamaları ya da sıklıkla ziyarete gelmeleri bölgenin ve avanos yerleşmesinin kültürel çeşitliliğine, ekonomik olarak zenginleşmesine, ve en önemlisi de bölgenin istihdam olanaklarının artmasına neden olmuştur. bir sonraki yıllara aktarımı ve devamlılığı böylelikle devam edecektir.
turizm açısından dikkat çeken “uluslararası avanos turizm ve el sanatları festivali” düzenleniyormuş bu *ek bilgiyi de eklemek isterim.
devamını gör...

