ankara deyince akla gelenler
          anıtkabir' i, soğuğu, meclis, bazı düşük bütçeli atv ve star dizilerinin çekildiği yer, simit, güzel yerler, ( edit' hiç gitmedim tamamen sallıyorum)
      
  devamını gör...
youtube premium
          reklamsızlıktan para kazanılan yöntem.
      
  devamını gör...
geceye bir çelişki bırak
          insandır. öyle ki en büyük çelişkidir. akıl ve kalbin büyük bir çelişkisi yaşam boyunca mevcuttur insanda.
      
  devamını gör...
2 mayıs 2021 sedat peker açıklamaları
devamını gör...
coronavirüs'e yakalanmamış sözlük yazarları
          yakalanmamanın en iyi yolu test olmamaktır
      
  devamını gör...
yazmak
          kolay gibi gözükse de aslında kolay olmayan bir eylemdir. hele ki nitelikli bir şekilde yazmak daha da zordur.
yazmak için önce bol bol nitelikli şeyler okunması gerekmektedir.
  yazmak için önce bol bol nitelikli şeyler okunması gerekmektedir.
devamını gör...
vikings
          bitirmiş olduğum ve hayatımda bir nevi behzat ç. etkisi yapmış olan dizidir.
dizi 2013 yılında başlamıştı ama benim diziyle tanışmam 2016 yılında oldu. yabancı dizi merakım pek yoktu. vikings öncesi yabancı dizi olarak yalnızca frasier ve marco polo izlemiştim. fakat bu durumdaki bir insanı bile 5 yıl kendisine bağlayabildi vikings.
ilk izlediğimdeki halimle şu anki halimin arasında epey fark var. ülkenin hali bile inanılmaz değişti. düşünün mesela 15 temmuz gecesi telefonu bir yere koymuş vikings izliyordum da gelen mesajlara bakmamakta diretmistim. en son "yeter be bir dizi izletmediniz" deyip bakmıştım ve olanlar olmuştu. yıllar sonra 15 temmuz'da ne yapıyordun diye soranlara "vallahi vikings izliyordum..." diye cevaplar vereceğim.
bu girizgahtan sonra bir yorum yapayım.
* çekilen yerler, makyaj, kostümler, müzikler ve ortalama vikings yaşam tarzı beni inanılmaz etkiledi. içimdeki ilkel varlık ortaya çıkmak için can atıyordu.
* ragnar lothbrok'un ölümünden sonra dizi bitti diyenleri hiçbir zaman anlamadım. halbuki çocukları da, özellikle bjorn, ubbe ve ivar the boneless çok güçlü karakterlerdi. müptezel hvitserk bile özgün bir karakter oldu. ve her biri ragnar'ın farklı özelliklerini taşıyordu.
not: siggurd ölmeseydi nasıl bir karakter olurdu acaba?
* dizinin sadece iskandinavya'da kalmayıp britanya, fransa, endülüs, kuzey afrika ve rusya'ya yayılması çok güzeldi. son sezonda oleg ve othere'in constantinople'dan bahsetmeleri "acaba bir sezon daha olsaydı bir istanbul yaparlar mıydı?" diye düşünmeme sebep oldu. devamında çekilecek olan valhallavar ama sanırım ondan istanbul ayağı olmayacak. keşke olsaydı. ayasofya'ya imzasını atan viking savaşçısını görmek güzel olabilirdi mesela...
* lagertha, torvi, gunnhild gibi güçlü ve özgür shieldmaidenlar eminim birçok kadına ilham kaynağı olmuştur.
* ah floki, canım floki. anadolu'daki gazi - dervişleri hatırlıyor bana.
floki'ye niyaz ederiz
yalan dünya nideriz
ölürüz valhalla'ya gideriz
göster şol didarı bana
      
  dizi 2013 yılında başlamıştı ama benim diziyle tanışmam 2016 yılında oldu. yabancı dizi merakım pek yoktu. vikings öncesi yabancı dizi olarak yalnızca frasier ve marco polo izlemiştim. fakat bu durumdaki bir insanı bile 5 yıl kendisine bağlayabildi vikings.
ilk izlediğimdeki halimle şu anki halimin arasında epey fark var. ülkenin hali bile inanılmaz değişti. düşünün mesela 15 temmuz gecesi telefonu bir yere koymuş vikings izliyordum da gelen mesajlara bakmamakta diretmistim. en son "yeter be bir dizi izletmediniz" deyip bakmıştım ve olanlar olmuştu. yıllar sonra 15 temmuz'da ne yapıyordun diye soranlara "vallahi vikings izliyordum..." diye cevaplar vereceğim.
bu girizgahtan sonra bir yorum yapayım.
* çekilen yerler, makyaj, kostümler, müzikler ve ortalama vikings yaşam tarzı beni inanılmaz etkiledi. içimdeki ilkel varlık ortaya çıkmak için can atıyordu.
* ragnar lothbrok'un ölümünden sonra dizi bitti diyenleri hiçbir zaman anlamadım. halbuki çocukları da, özellikle bjorn, ubbe ve ivar the boneless çok güçlü karakterlerdi. müptezel hvitserk bile özgün bir karakter oldu. ve her biri ragnar'ın farklı özelliklerini taşıyordu.
not: siggurd ölmeseydi nasıl bir karakter olurdu acaba?
* dizinin sadece iskandinavya'da kalmayıp britanya, fransa, endülüs, kuzey afrika ve rusya'ya yayılması çok güzeldi. son sezonda oleg ve othere'in constantinople'dan bahsetmeleri "acaba bir sezon daha olsaydı bir istanbul yaparlar mıydı?" diye düşünmeme sebep oldu. devamında çekilecek olan valhallavar ama sanırım ondan istanbul ayağı olmayacak. keşke olsaydı. ayasofya'ya imzasını atan viking savaşçısını görmek güzel olabilirdi mesela...
* lagertha, torvi, gunnhild gibi güçlü ve özgür shieldmaidenlar eminim birçok kadına ilham kaynağı olmuştur.
* ah floki, canım floki. anadolu'daki gazi - dervişleri hatırlıyor bana.
floki'ye niyaz ederiz
yalan dünya nideriz
ölürüz valhalla'ya gideriz
göster şol didarı bana
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
          seni sindirmeye ben tek yeterim
siz rahat olun kız kardeşlerim
feminist değilim sadece kadınım
ben tek siz hepiniz hadi buyurun
  siz rahat olun kız kardeşlerim
feminist değilim sadece kadınım
ben tek siz hepiniz hadi buyurun
devamını gör...
normal sözlük bağımlılığı
          mutluyken, üzgünken, stresliyken, sakinken, bir şey görünce ya da durduk yere de aklıma düşüp beni kendine çekmezsin ama. işte normal sözlük her defasında tam olarak bunu yapıyor bana, her koşulda kendisine çekiyor beni. çıkar çıkmaz tekrar girmek son zamanlardaki çok sevdiğim aktivitelerimden.
      
  devamını gör...
normal sözlük 1. istanbul zirvesi
          zirve'den çok zirve'ye katılacak kişi önemli. adam'a engel koymuşsun veyahut sataşmış sana, sonra gelmiş baş köşede oturmuş. kıs kıs güler bir de. buradan kendini zor frenliyorsun. yan yana geldiğinde ne yaparsın? şiit onu bana niye yazdın, sil şunu, bana bak!  * kimsin sen? isim listesini son'a doğru güncelleyip, bilgilendirinde sıkıntı yaşanmasın. 
büyük ihtimalle o varsa ben gitmem olacak. herkes sözlükte iletişim halinde olduğu yazarı çağıracak. ayrı ayrı ikili, üçlü gruplar oluşacak. daha önce tanışanların muhabetine giremeyen köşede kalacak. içinize sinen yazar varsa gidin! öyle tek başınıza sıkılırsınız.
edit: paylaşımım asla negatiflik olarak algılanmasın. fikir beyan ettim yalnızca. çok güzel tanışmalara imza atacağına eminim. keyifli olsun.
  büyük ihtimalle o varsa ben gitmem olacak. herkes sözlükte iletişim halinde olduğu yazarı çağıracak. ayrı ayrı ikili, üçlü gruplar oluşacak. daha önce tanışanların muhabetine giremeyen köşede kalacak. içinize sinen yazar varsa gidin! öyle tek başınıza sıkılırsınız.
edit: paylaşımım asla negatiflik olarak algılanmasın. fikir beyan ettim yalnızca. çok güzel tanışmalara imza atacağına eminim. keyifli olsun.
devamını gör...
kendine iyi bak çünkü devletin malısın
          yukarıda arkadaşın bahsettiği gibi. devlet sizden faydalanır sömürür sizi hakkınız olanın yarısını verir sizde senelerce devlete kapak attım oh ya diye yaşarsınız . devlete kapak atmaya çalışmayın çünkü devlet size kapak atmış oluyor. tabi devletin iyi yaptığı şeylerde vardır ama o buranın tanımı değil .
      
  devamını gör...
arabasıyla fotoğraf paylaşan insanlar
          neden bu kadar ön yargılı davrandığınızı anlamadığım durum. 
senelerce hayalini kurduğu bir nesneye sahip olmuş birinin mutluluk anında anı olarak çektirdiği fotoğraf olabilir bu.
arabasıyla fotoğraf çektiren denilince aklınıza eli tespihli, parlament mavisi bmw sahibi adamlar geliyorsa yaşadığınız ilçeyi değiştirin derim.
yoksa tıpkı gökyüzünün fotoğrafını çekmek gibi normal bir durumdur.
  senelerce hayalini kurduğu bir nesneye sahip olmuş birinin mutluluk anında anı olarak çektirdiği fotoğraf olabilir bu.
arabasıyla fotoğraf çektiren denilince aklınıza eli tespihli, parlament mavisi bmw sahibi adamlar geliyorsa yaşadığınız ilçeyi değiştirin derim.
yoksa tıpkı gökyüzünün fotoğrafını çekmek gibi normal bir durumdur.
devamını gör...
10 tanımı olan kadın yazarın sözlüğe emek veren yazardan fazla takipçisi olması
          mesela şeyi düşünüyorum neden kadın yazarlar dendiğini? niye kadın? niye illa bir cinsiyete indirgiyorsunuz olayı? demek ki sayın başlık açan dostum, kadın cinsiyetinde ki bu yazarlar sizden daha kaliteli yazıyorlar. oysa on tanım girip takipçisi bol olan erkek yazarlarımızda mevcuttur illa ki. dandili dondon nicklerden cinsiyet belirleyebilmek ayrı bir olay zaten.
      
  devamını gör...
28 nisan 2021 bakan koca'nın açıklamaları
ülkemizdeki vaka sayılarının ve kayıpların artmasını engellemek için bir kez daha kısıtlamaları sıkılaştırdık.
kısıtlamalara hep birlikte uymalıyız. bu süreci kısaltmak için yapmamız gereken kısıtlamalara ve tedbirlere uymak gerekiyor.
aşı tedariki önümüzdeki 2 ay için güçleşiyor ancak sonrasında aşı bolluğu yaşanması bekleniyor. sputnik v aşısından 6 ay içerisinde 50 milyon doz almak üzere anlaştık. ilk sevkiyat mayıs ayı içinde gerçekleşecektir. ayrıca bu aşının ülkemizde üretilmesi için de teknoloji transferi yapılacaktır.
haziran ayı itibarıyla da biontech aşısının teslim alınan miktarı 30 milyonu geçmiş olacak. biontech aşısının iki dozu arasındaki sürenin 6-8 hafta olarak uygulanmasına karar verilmiştir. bugün yaptığımız bilim kurulu toplantısında aşıyı geliştiren prof. dr. uğur şahin hocamızın da görüşünü alarak biontech aşısının iki dozunun uygulanması arasındaki sürenin 6-8 hafta olarak uygulanmasına karar verilmiştir.
yerli gücümüz yerli aşılarımız sahaya çıkmaya hazırlanıyor.
yerli inaktif aşımız faz ıı denemelerini tamamladı. sonuçların değerlendirilmesini takip eden önümüzdeki birkaç gün içinde faz ııı denemelerinin hazırlıkları başlayacaktır. bu yaygın kullanım öncesi son aşamadır.
ikinci inaktif aşımız ise ankara şehir hastanesi klinik araştırma merkezinde faz ı aşamasına başlamış ve ilk gönüllülerinin aşılanmasını tamamlamıştır.
faz ı çalışması devam eden bir diğer aşı adayımız olan virüs benzeri parçacık aşısı ise ilk gönüllülerinin tamamını aşılamış durumdadır. mayıs ayı sonunda faz ıı çalışmasına geçilmesi hedeflenmektedir.
ıntranazal uygulanacak aşı adayımız için ise faz ı çalışması için araştırma ürünü üretilmiştir. gerekli testler tamamlandıktan sonra faz ı çalışmasına başlanacak.
adenövirüs temelli vektör aşı adayımız ise üretilmiş ve faz ı aşamasına ulaşmıştır.
şu an ülkemizde en çok görülen mutasyon türü ingiltere varyantıdır. bunun yanında brezilya ve güney afrika varyantları da görülmüştü. son olarak istanbul’da 5 vatandaşımızda hindistan varyantı da gözlendi. ülkemizde bu varyant ilk kez görüldü ve vakalar izolasyon altında takip edilmektedir.
buradan
devamını gör...
en sevilen barış manço şarkısı
          dağlar dağlar ve aynalı kemer.
      
  devamını gör...
keşke içinde olsaydım denilen dizi
          friends,o arkadaş ortamını deneyimlemek isterdim.
      
  devamını gör...
murphy kanunları
          imkansız olanı elediğinde olasılıksız olsa da elinde kalan gerçek olmalıdır." sir arthur conan doyle.
 
christopher nolan'a göre murphy kanunları olur'u olan her durumun, ihtimaller dahilinde gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğu üzerinedir. bir şey olacaksa olur çünkü yasalar buna izin verir, murphy'nin yasaları değil, evrenin kendi yasalarıdır buna izin veren. kuantum düzeyinde evren belirsizlikten ibaret gibi görünse de fiziğin alt parçacıklarının dahi etrafında döndüğü bir güç alanı vardır. yani haliyle de kaotik, belirsiz hareket etmesi gereken, bazı hal ve durumlarda da öyle hareket eden parçacıkların düzenli olması varlığın oluşabilmesi için gereklidir. kurallar vardır. evrenin dışında ne olduğunu bilmiyor, evrenin biçimini ifade etmede yetersiz kalıyor ve daha nice algımız dışında kalan olayı anlatırken bocalıyoruz. buna rağmen olmuştur. "dünya olduğu gibi olan her şeydir." bu durumda da evrenin içerisinde gerçekleşen ekstrem herhangi bir durum yoktur. sadece olayların sıklık derecesi, oluş sayıları ve süreleri vardır, böylelikle sınırlı aklımız için belirleyici çizelge oluşturabilir, doğaüstü tanımını yapıştırabiliriz. oysa, az önce yazdığım gibi doğada doğaüstü herhangi bir olay gerçekleşmez, bununla birlikte bir olayın bir diğerine göre üstünlüğü yoktur, hepsi sadece insan algısının cılızlığının getirisi tanımlardır. murphy yasaları/kanunları da bir şekilde bunları alaya alır, "neden ben?" sorusuna "çünkü öyle." diyebilmenin bir yoludur. genel-geçerdir böylelikle, haliyle de insanı merkezden alarak diğerlerinin arasına bırakır. benzerlerine "ya sen de mi?" sorusunu yönelten insan sonunda anlayabilirse "sadece bana olmuyormuş." diyebilme gücünü, aşağılık kibrinin ötesinde bulabilir, umarım da bulur.
 
mucize diye tanımlanabilecek olasılıklarla evren bir şekilde patladı, hiçlikten varolan bu yapı kaderinde çizilen muhtemelen yaşına göre bizim bulunduğumuz noktada oldukça genç. biz evrenin 13,4 milyar yıllık kısmında yaşıyor, onu bu emekleme çağında görüyor hatta nasıl oluştuğuna dair bırakılan izlerle optik bir görüntü oluşturabiliyoruz. entropi. evrenin içindeki her şey, sonunda evrenin kendisine de olacağı gibi dönüşmeye/yıkılmaya mahkumdur, bundan kaçısın tek bir yolu bile yoktur, tüm galaksiler birbirinden uzaklaşıp evrenin kendisi de genişleme sürecinin sonuna geldiğinde soğumaya ardından da enerjisini yitiren sayısız yıldızın da çökmesiyle beraber oluşan karadelikler ısınmaya ve sonunda da kendini kapatmaya mahkumdur. gnostiklerin evren hapishane inancı eğer manevi tanımından ayrılıp fiziki forma bürünebilseydi, tam anlamıyla bu olurdu. durum böyleyken murphy yasasındaki "her şey kötüye gider." maddesi insanın yok olmaktan korkan, eylemsizliğe teşvik eden algısıyla birleşip kendini gerçekleştirebilirdi.
 
bizler öleceğini bilerek hayatta kalmayı sürdüren canlılarız, doğanın ne olduğuna dair bir bakışımız onu açıklamaya yönelik algıtlarımız var. ölümden korkuyoruz, en canlı gibi bizler de hayatta kalma içgüdüsüne denizdeki tek hücreli canlı gibi sahibiz. buna karşılık yine de devam ediyor, türü ya da kabileyi gelecekte var edebilme umuduyla çoğalmayı ya da insanın devamlılığı için gereken hareketi gerçekleştiriyoruz. o halde buradan çıkarabileceğimiz tek şey, tüm kötü ihtimallere rağmen yaşamak hala umut verici. o zaman diyebiliriz; ilk canlı/canlıların kazandığı içgüdüye sahipsek aynı şekilde onu oluşturan ortam kendi şablonuyla hareket ettiyse yine ortamı var eden ihtimaller zincirindeki kodu içimizde barındırıyoruz. bu yüzden "her şey kötüye gider." yasası makul geliyor, bu yüzden olanaklılığını gözden çıkarmıyoruz. buna rağmen biliyoruz; her şey kötüye gider gitmesine ama buna rağmen yaşam var. buradayız. çok da kötü gözükmüyor öyle değil mi?
  christopher nolan'a göre murphy kanunları olur'u olan her durumun, ihtimaller dahilinde gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğu üzerinedir. bir şey olacaksa olur çünkü yasalar buna izin verir, murphy'nin yasaları değil, evrenin kendi yasalarıdır buna izin veren. kuantum düzeyinde evren belirsizlikten ibaret gibi görünse de fiziğin alt parçacıklarının dahi etrafında döndüğü bir güç alanı vardır. yani haliyle de kaotik, belirsiz hareket etmesi gereken, bazı hal ve durumlarda da öyle hareket eden parçacıkların düzenli olması varlığın oluşabilmesi için gereklidir. kurallar vardır. evrenin dışında ne olduğunu bilmiyor, evrenin biçimini ifade etmede yetersiz kalıyor ve daha nice algımız dışında kalan olayı anlatırken bocalıyoruz. buna rağmen olmuştur. "dünya olduğu gibi olan her şeydir." bu durumda da evrenin içerisinde gerçekleşen ekstrem herhangi bir durum yoktur. sadece olayların sıklık derecesi, oluş sayıları ve süreleri vardır, böylelikle sınırlı aklımız için belirleyici çizelge oluşturabilir, doğaüstü tanımını yapıştırabiliriz. oysa, az önce yazdığım gibi doğada doğaüstü herhangi bir olay gerçekleşmez, bununla birlikte bir olayın bir diğerine göre üstünlüğü yoktur, hepsi sadece insan algısının cılızlığının getirisi tanımlardır. murphy yasaları/kanunları da bir şekilde bunları alaya alır, "neden ben?" sorusuna "çünkü öyle." diyebilmenin bir yoludur. genel-geçerdir böylelikle, haliyle de insanı merkezden alarak diğerlerinin arasına bırakır. benzerlerine "ya sen de mi?" sorusunu yönelten insan sonunda anlayabilirse "sadece bana olmuyormuş." diyebilme gücünü, aşağılık kibrinin ötesinde bulabilir, umarım da bulur.
mucize diye tanımlanabilecek olasılıklarla evren bir şekilde patladı, hiçlikten varolan bu yapı kaderinde çizilen muhtemelen yaşına göre bizim bulunduğumuz noktada oldukça genç. biz evrenin 13,4 milyar yıllık kısmında yaşıyor, onu bu emekleme çağında görüyor hatta nasıl oluştuğuna dair bırakılan izlerle optik bir görüntü oluşturabiliyoruz. entropi. evrenin içindeki her şey, sonunda evrenin kendisine de olacağı gibi dönüşmeye/yıkılmaya mahkumdur, bundan kaçısın tek bir yolu bile yoktur, tüm galaksiler birbirinden uzaklaşıp evrenin kendisi de genişleme sürecinin sonuna geldiğinde soğumaya ardından da enerjisini yitiren sayısız yıldızın da çökmesiyle beraber oluşan karadelikler ısınmaya ve sonunda da kendini kapatmaya mahkumdur. gnostiklerin evren hapishane inancı eğer manevi tanımından ayrılıp fiziki forma bürünebilseydi, tam anlamıyla bu olurdu. durum böyleyken murphy yasasındaki "her şey kötüye gider." maddesi insanın yok olmaktan korkan, eylemsizliğe teşvik eden algısıyla birleşip kendini gerçekleştirebilirdi.
bizler öleceğini bilerek hayatta kalmayı sürdüren canlılarız, doğanın ne olduğuna dair bir bakışımız onu açıklamaya yönelik algıtlarımız var. ölümden korkuyoruz, en canlı gibi bizler de hayatta kalma içgüdüsüne denizdeki tek hücreli canlı gibi sahibiz. buna karşılık yine de devam ediyor, türü ya da kabileyi gelecekte var edebilme umuduyla çoğalmayı ya da insanın devamlılığı için gereken hareketi gerçekleştiriyoruz. o halde buradan çıkarabileceğimiz tek şey, tüm kötü ihtimallere rağmen yaşamak hala umut verici. o zaman diyebiliriz; ilk canlı/canlıların kazandığı içgüdüye sahipsek aynı şekilde onu oluşturan ortam kendi şablonuyla hareket ettiyse yine ortamı var eden ihtimaller zincirindeki kodu içimizde barındırıyoruz. bu yüzden "her şey kötüye gider." yasası makul geliyor, bu yüzden olanaklılığını gözden çıkarmıyoruz. buna rağmen biliyoruz; her şey kötüye gider gitmesine ama buna rağmen yaşam var. buradayız. çok da kötü gözükmüyor öyle değil mi?
devamını gör...
yazarların engellediği ilk yazar
          ilkini hatırlamıyorum ama toplam 32 kişi oldu.herkes haddini bilecek.bazıları işi gücü bırakmış kimi bozsam derdinde.yerim senin  ukalalığını!
      
  devamını gör...
troll deyince akla gelen ilk şey
          (bkz: abdulseyidbincabbar)
      
  devamını gör...
