kalp kırıklığına iyi gelen şeyler
yalnızlığı tercih etmek ya da mesafeli olmak başka çaresi gerçekten yok.
devamını gör...
bağdaş kurmak
sağ ayağı sol, sol ayağı da sağ uyluğun altına koyarak oturmak.
devamını gör...
galatasaray
--- alıntı ---
106 senelik muhteşem tarihi, kimsenin yanına bile yaklaşamadığı sayısız başarıları, müzesinde rakiplerinin iki katı kupası olan, türk sporunda ilk ve teklerin takımı, varolduğundan beri türk olmayan takımları en çok yenen türk takımı, ülkesinin medar-ı iftiharı, uefa ve süper kupa sahibi, dünyanın en büyük taraftar oluşumu ultraslan’ın gururu, 1481’den beri kültürün simgesi, 1905’den beri sporun beşiği anlı şanlı galatasaray
--- alıntı ---
106 senelik muhteşem tarihi, kimsenin yanına bile yaklaşamadığı sayısız başarıları, müzesinde rakiplerinin iki katı kupası olan, türk sporunda ilk ve teklerin takımı, varolduğundan beri türk olmayan takımları en çok yenen türk takımı, ülkesinin medar-ı iftiharı, uefa ve süper kupa sahibi, dünyanın en büyük taraftar oluşumu ultraslan’ın gururu, 1481’den beri kültürün simgesi, 1905’den beri sporun beşiği anlı şanlı galatasaray
--- alıntı ---
devamını gör...
hiçbir neden yokken gelen mutsuzluk hissi
aslında hiç gitmemiş mutsuzluktur.
devamını gör...
en kaliteli maden suyu markası
o bir klasik. elbette beypazarı.
devamını gör...
normal sözlük’te yazan 89 yaşındaki yazar
vay bee hayat tecrübelerini aktarmasını istediğim yazardır. umarım gerçektir.
edit: bu arada 68 ve 48 yaşındaki insanlar da varmış onların da tecrübelerini aktarmasını bekliyoruz.
edit: bu arada 68 ve 48 yaşındaki insanlar da varmış onların da tecrübelerini aktarmasını bekliyoruz.
devamını gör...
imparator çay bahçesi
ilk yayım tarihi 1997 olan, türk fantastik edebiyatının kraliçesi nazlı eray'ın kitabıdır.
konusunu anlat deseniz, hiçbir zaman tam anlamıyla anlatamayacağım. konuşan mezar taşı fotoğrafları, 'öbür taraf' ile bizim dünyamızı bir araya getiren bir çay bahçesi, cennetin bekçisi olan irfan adlı şahıs, her biri gül abla'nın hayatındaki bir erkeği temsil eden konuşan afrika menekşeleri var. ve bir kadın, nereden kaçıyor, nere gidiyor belli değil.
bu kitabın bendeki yeriyse çok özel. hayatımda okuduğum ilk romandır bu kitap*. ortaokuldaydım, içindeki fantastik ögeler başımı döndürmüş, beni kitabın içine çekip bitirdikten sonra uzunca bir süre etkisi altında bırakmıştı. romandaki konuşan afrika menekşeleri yüzünden afrika menekşesi aldırmıştım anneme. nazlı eray çok acayip bir yazar, her hikayesiyle her romanıyla farklı şeyler hissettiriyor insana. fantastik ögeleri öylesine güzel yediriyor ki kitaba, fantastik değil de yaşanan her şey olağanmış gibi okumaya başlıyorsunuz bir süre sonra. bu kitap belki size hiçbir şey katmaz ama okumanızı öneririm. sırf keyifli vakit geçirmek için bile.
konusunu anlat deseniz, hiçbir zaman tam anlamıyla anlatamayacağım. konuşan mezar taşı fotoğrafları, 'öbür taraf' ile bizim dünyamızı bir araya getiren bir çay bahçesi, cennetin bekçisi olan irfan adlı şahıs, her biri gül abla'nın hayatındaki bir erkeği temsil eden konuşan afrika menekşeleri var. ve bir kadın, nereden kaçıyor, nere gidiyor belli değil.
bu kitabın bendeki yeriyse çok özel. hayatımda okuduğum ilk romandır bu kitap*. ortaokuldaydım, içindeki fantastik ögeler başımı döndürmüş, beni kitabın içine çekip bitirdikten sonra uzunca bir süre etkisi altında bırakmıştı. romandaki konuşan afrika menekşeleri yüzünden afrika menekşesi aldırmıştım anneme. nazlı eray çok acayip bir yazar, her hikayesiyle her romanıyla farklı şeyler hissettiriyor insana. fantastik ögeleri öylesine güzel yediriyor ki kitaba, fantastik değil de yaşanan her şey olağanmış gibi okumaya başlıyorsunuz bir süre sonra. bu kitap belki size hiçbir şey katmaz ama okumanızı öneririm. sırf keyifli vakit geçirmek için bile.
devamını gör...
de facto
selin ciğerci isimli insanımsı'nın babasının da ortakları arasında olduğu bir hazır giyim markası. lcw'ye göre daha kalitelidir. ama bir mavi değildir.
devamını gör...
kitabevi gezip internetten kitap alan tip
bu sene keşfettim bunu. internetten oldukça ucuza alıyorsun, puanın da birikiyor hesabında. biriken puanla beleşe kitap alıyorsun. bence süper.
devamını gör...
hayata dair iç burkan detaylar
ölen yaşlı insanların bir sonraki kışı göremeyecek olmasına rağmen bilmeden hazırlık yapmasıdır çok hüzünlü geliyor bana iç burkuyor.
turşu kuruyor mesela sonra ölüyor . çok hüzünlü.
turşu kuruyor mesela sonra ölüyor . çok hüzünlü.
devamını gör...
uzun entryleri okumak
merakla okuyorum.
copy - paste olmadığına kanaat getirirsem de basıyorum beğeniyi.
copy - paste olmadığına kanaat getirirsem de basıyorum beğeniyi.
devamını gör...
baksana talihe
gerçekten merak ediyorum, ajda pekkan'ın sesinin en güzel olduğu dönemde yorumladığı bu parçayı göksel hanım neyin gazına gelip de söyleme cesaretinde bulunmuş? yani tamam dinliyorum, fena değil iyi hatta göksel ama ajda su gibi akıyor yahu!
devamını gör...
derdimizi dinleyenlerin çoğu zaman yalandan dinlemesi
bir türlü kendi derdimizi dinleyemiyoruz. kafamız çok mu şişti yoksa o sesler uzaktan mı geliyor?
ya da kulağımızın dibinde de bir türlü odaklanamıyor muyuz?
hâlbuki bu sesle yaşıyoruz, an be an hissediyoruz. umarım o seslerin hikmetini çözeriz.
yine de sevdiklerimiz dertleri azaltmak için var.
o ses ne mi? içimize dert olan şey işte kafamızdaki ses.
ya da kulağımızın dibinde de bir türlü odaklanamıyor muyuz?
hâlbuki bu sesle yaşıyoruz, an be an hissediyoruz. umarım o seslerin hikmetini çözeriz.
yine de sevdiklerimiz dertleri azaltmak için var.
o ses ne mi? içimize dert olan şey işte kafamızdaki ses.
devamını gör...
pilav kaşıkla mı çatalla mı yenir sorunsalı
pilavı çatalla yiyebilenlerin olduğunu öğrendiğimiz müthiş başlık.
bundan sonra uzaylılar gelmedi bik bik demeyin alüminyum. adamlar çoktan tr'ye iniş yapmış ve üstüne bir de pilav yiyorlar...
bundan sonra uzaylılar gelmedi bik bik demeyin alüminyum. adamlar çoktan tr'ye iniş yapmış ve üstüne bir de pilav yiyorlar...
devamını gör...
kadın yazarların daha fazla oylanması ve takipçilerinin daha fazla olması
yazılan tanımda kadın olduğunu belli eden bir yazı olmadığı sürece, onun kadın olduğunun nasıl anlaşılıp, oy verildiğini merak ettiğim tespit.
ya da bir şekilde o nickin kadın olduğu artık anlaşılmışsa da, oy verirken nicke bakıp öyle mi oyluyorsunuz? ben bazen oy verdikten sonra, özellikle uzun bir yazıysa nicki sonra görmüş oluyorum.
ya da kadın olduğunu bile bile bol bol oy veriyorsunuz diyelim, ee sonuç? oy verdiniz diye oradan size ekmek mi çıkacak?
ne saçma sapan düşünceler bunlar.
ya da bir şekilde o nickin kadın olduğu artık anlaşılmışsa da, oy verirken nicke bakıp öyle mi oyluyorsunuz? ben bazen oy verdikten sonra, özellikle uzun bir yazıysa nicki sonra görmüş oluyorum.
ya da kadın olduğunu bile bile bol bol oy veriyorsunuz diyelim, ee sonuç? oy verdiniz diye oradan size ekmek mi çıkacak?
ne saçma sapan düşünceler bunlar.
devamını gör...
eriyerek küçülen sabunları birleştirmek
yetiştiğim evde gördüğüm, benim de devam ettirdiğim gelenektir. inanıyorum ki, bu memlekette, dar ve orta gelirli evlerin çoğunda böyle bir gelenek vardır. hele günümüzde mutlaka devam ettirilmeli, hiçbir sabun az kaldığı için çöpü boylamamalıdır.
şimdi diyeceksiniz ki, biz sıvı sabun kullanıyoruz. kullanmayın, kullandırtmayın lütfen. içindeki binbir türlü kimyasaldan geçtim, aldığınız her plastik kutunun doğaya verdiği zararı, yalnızca sıvı sabun kaplarının bir araya geldiğinde oluşturacağı çöp yığınlarını düşünün.
yine diyebilirsiniz ki, biz tek bir plastik şişe kullanıyoruz, bittikçe ona dolduruyoruz. eğer sıvı sabunu da kendiniz yapıyorsanız buna bir diyeceğim yok. ama yok bir litrelik, yok iki litrelik.....bilmem kaç litrelik bidonlarda alıyorsanız, yine aynı şey. zamanı uzatıyorsunuz ama çöpü azaltmıyorsunuz!
hele o antibakteriyelsabunlar. sözde mikrop kırıcı ama ben onlara cilt aşındırıcı adını taktım. yok böyle bir zarar. resmen eli kurutup, kösele gibi yapıyor. hemen ardından el kremi süreyim, zararı telafi edeyim deseniz, bu sefer de el kremi elinizde kuruyana kadar dünyanın zamanını kaybediyorsunuz, bir de 'elimi şimdi kremledim, aman kirlenmesin' diye bir işin ucundan tutamıyorsunuz, hep zarar!
evet, sabunları birleştirmeye devam. piyasadaki ucuz pahalı hemen her türlü sabunu denemiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, dove hariç diğer bütün sabunlar, bitmeye yakın yeni sabun kalıbıyla gayet güzel birleşiyor. dove, reklamını yaptıkları gibi çok yumuşak bir sabun. çabuk eriyor ve yeni kalıp 'dove'la öldür allah birleşmiyor.
ama şöyle bir güzelliği var, bu sabunu tamamen eriyip yok olana kadar kullanabiliyorsunuz.
bu pazar akşamında üşenmeyip böyle bir konuda uzun uzadıya yazı döşendim. eminim ki, yine hiç dikkati çekmeyecek ve diğer popüler başlıklar arasında kaybolup gidecek. oysa 'ehonomi çoh götü' derken, bir yandan da 'ev ekonomimiz için neler yapabiliriz' konusunda bir alternatif düşünce sundum. herkes kendi başına bir takım çözüm yolları bulabilir. bulsun da.
şimdi diyeceksiniz ki, biz sıvı sabun kullanıyoruz. kullanmayın, kullandırtmayın lütfen. içindeki binbir türlü kimyasaldan geçtim, aldığınız her plastik kutunun doğaya verdiği zararı, yalnızca sıvı sabun kaplarının bir araya geldiğinde oluşturacağı çöp yığınlarını düşünün.
yine diyebilirsiniz ki, biz tek bir plastik şişe kullanıyoruz, bittikçe ona dolduruyoruz. eğer sıvı sabunu da kendiniz yapıyorsanız buna bir diyeceğim yok. ama yok bir litrelik, yok iki litrelik.....bilmem kaç litrelik bidonlarda alıyorsanız, yine aynı şey. zamanı uzatıyorsunuz ama çöpü azaltmıyorsunuz!
hele o antibakteriyelsabunlar. sözde mikrop kırıcı ama ben onlara cilt aşındırıcı adını taktım. yok böyle bir zarar. resmen eli kurutup, kösele gibi yapıyor. hemen ardından el kremi süreyim, zararı telafi edeyim deseniz, bu sefer de el kremi elinizde kuruyana kadar dünyanın zamanını kaybediyorsunuz, bir de 'elimi şimdi kremledim, aman kirlenmesin' diye bir işin ucundan tutamıyorsunuz, hep zarar!
evet, sabunları birleştirmeye devam. piyasadaki ucuz pahalı hemen her türlü sabunu denemiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, dove hariç diğer bütün sabunlar, bitmeye yakın yeni sabun kalıbıyla gayet güzel birleşiyor. dove, reklamını yaptıkları gibi çok yumuşak bir sabun. çabuk eriyor ve yeni kalıp 'dove'la öldür allah birleşmiyor.
ama şöyle bir güzelliği var, bu sabunu tamamen eriyip yok olana kadar kullanabiliyorsunuz.
bu pazar akşamında üşenmeyip böyle bir konuda uzun uzadıya yazı döşendim. eminim ki, yine hiç dikkati çekmeyecek ve diğer popüler başlıklar arasında kaybolup gidecek. oysa 'ehonomi çoh götü' derken, bir yandan da 'ev ekonomimiz için neler yapabiliriz' konusunda bir alternatif düşünce sundum. herkes kendi başına bir takım çözüm yolları bulabilir. bulsun da.
devamını gör...
madalyalı yazarlar özelliğinin gelmesi
gökten elma düşmüş benim kafamı yarmış.
(bkz: -200 puan)
(bkz: -200 puan)
devamını gör...
istanbul'un en yaşanılası ilçesi
kişiden kişiye göre değişir ama en avrupai semti kim ne derse desin beşiktaştır.
devamını gör...
patates kızartması
kajun baharatıyla yendiğinde aşık olunan yiyecek. patatesleri doğradıktan sonra 5-10 dakika tuzlu soğuk suda bekletirseniz kızarınca çok daha çıtır olur.
devamını gör...
