hotel california
eagles grubunun 1976 da besteledigi şarkıdır. zaten 76’lılar kayıp kuşaktır. birde bu zalımlar şarkılarıyla vurmuşlardır.
hikayesini yazar arkadaşlar paylaşmış ama ben oraya bir şerh düşmek isterim. bu hikayenin gerçek olduğunu düşünmüyorum. ancak şarkı o kadar iyi ki, kimin umrunda!
şarkının beni etkileyen, vuran, süründüren kısmı ise;
and ı was thinking to myself,
(ve kendi kendime düşünüyordum ki )
this could be heaven or
this could be hell
(cennet de olabilir bu, cehennem de.)
iyi dinlemeler.
resepsiyonagider
hikayesini yazar arkadaşlar paylaşmış ama ben oraya bir şerh düşmek isterim. bu hikayenin gerçek olduğunu düşünmüyorum. ancak şarkı o kadar iyi ki, kimin umrunda!
şarkının beni etkileyen, vuran, süründüren kısmı ise;
and ı was thinking to myself,
(ve kendi kendime düşünüyordum ki )
this could be heaven or
this could be hell
(cennet de olabilir bu, cehennem de.)
iyi dinlemeler.
resepsiyonagider
devamını gör...
türklere özgü davranışlar
her şeyden ortaya karışık tabiri(bkz: little little in to the middle)
devamını gör...
uğurlar olsun
uğur mumcu için şair ali çınar'ın yazdığı selda bağcan' ın seslendirği dinleyeni can evinden vuran ağıttır.
"uğur'lar olsun uğur'lar olsun
hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
bir keskin kalem bir kırık gözlük
yürekli yiğitlere hatıran olsun."*
"uğur'lar olsun uğur'lar olsun
hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
bir keskin kalem bir kırık gözlük
yürekli yiğitlere hatıran olsun."*
devamını gör...
18 yaşında olup çok fazla ilişkisi olmamış olan insan
utangaç insandır çekingen insandır veya ilişki istemeyen insandır vakti olmayan insandır. doğru insanı bekleyen insandır.
devamını gör...
kaliteli yazarların az takipçili olması
“az” derken? sayı verin yahu! ona göre kaliteli miyiz, kalitesiz mi, bilek! bana göre takipçim çok çünkü. size göresini bilmek hakkım! bakalım neyim?
insanlara kaliteli, kalitesiz denmesi de hoş bir şey değil. mal’ın kalitelisi/kalitesizi olur, insanın değil. bana göre insana kullanılabilecek bir sıfat değil.
insanlara kaliteli, kalitesiz denmesi de hoş bir şey değil. mal’ın kalitelisi/kalitesizi olur, insanın değil. bana göre insana kullanılabilecek bir sıfat değil.
devamını gör...
yavru kedilerime isim buluyoruz kampanyası
görmediğimiz kediye isim biçemeyiz... çıkar göster...
devamını gör...
çok bilgili olmaktan dolayı dışlanmak
bilgelik ile çok bilmişlik arasında çok ince bir çizgi vardır. bu çizginin hangi tarafında duracağımıza da hareketlerimiz karar verir. bilgili insan hiçbir zaman dışlanmaz. aksine saygı görür, sevilir. bir sorun varsa ilk fikir ondan alınır; çok bilmiş insan narsisttir. zikrinin olmadığı yerde fikrine rastlanır. bu kişiler sevilmez.
devamını gör...
18 şubat 2021 perseverance'ın mars'a inişi
yaklaşık 2 saat sonra gerçekleşecek.
perseverance, bir rover. yani 2018 kasım'ında gönderilen* insight gibi indiği yerde kurulup kalmayacak; mesela öncülü curiosity ya da opportunity gibi, mars yüzeyinde olabildiğince gezecek ve veri toplamaya çalışacak.
peki, alametifarikası nedir bu inişin ve aracın? konunun uzmanı değilim ama bildiğim kadarıyla ve özetle:
- nasa bu ve benzeri görevlerin iniş aşamalarını, "7 dakikalık korku filmi" ya da "korku dolu 7 dakika" gibi ifadelerle betimliyor. çünkü gerçekten çok riskli iş. hatta biri şöyle bir örnek vermişti zamanında: "istanbul'dan atılan bir basketbol topunu new york'taki bir potaya sokmaya çalışmak gibi." [ayrıca bkz: 7 dakikalık dehşet]
- "neden bu kadar zor olsun ki? aksilik çıkarsa neden müdahale etmiyorlar?" diyenler için: mars'la dünya arasındaki iletişimde tek taraflı 11 dakikalık bir gecikme var.* yani olan bitenden tam 11 dakika sonra haberimiz oluyor. olası bir soruna dünya'dan milisaniyeler içerisinde müdahale edecek olsaydık bile, toplamda 22 dakika sonra mars'a ulaşmış olurdu.
- ama olur da her şey yolunda giderse (keyifli kısım başlıyor), önceki uzay görevlerinde pek de rastlamadığımız üzere, bu sefer iniş anının görüntülerini de izleyebileceğiz. birkaç gün içinde nasa tarafından yayınlanacaklar.
- ineceği yer olan jezero krateri, mars'taki geçmiş olası canlılığın biyolojik kalıntılarına rastlama ihtimalimizin oldukça yüksek olduğu bir bölge. neden? çünkü bilim insanlarının tahminlerine göre burada çok çok önceden su varmış, hatta burası basbayağı gölmüş. nasa'nın bugün yaptığı salda gölü paylaşımları da, bölgeye çok benzediği için örnek olarak verildi işte.
- perseverance'ın bir de helikopteri var: ingenuity. eğer başarılı olur da uçurulabilirse, insanoğlu ilk defa dünya dışında kontrollü uçuş yapabilmiş olacak. mars'ın atmosferinin yapısı sebebiyle çok zor bir deneme ama dünya'da yapılan testlerde gayet de başarılı olmuştu. herhalde mars'ta da uçacaktır.
son olarak, perseverance başlığında galapagoslu iguana'nın da paylaştığı, inişin nasıl gerçekleşeceğine dair bir animasyon:
perseverance, bir rover. yani 2018 kasım'ında gönderilen* insight gibi indiği yerde kurulup kalmayacak; mesela öncülü curiosity ya da opportunity gibi, mars yüzeyinde olabildiğince gezecek ve veri toplamaya çalışacak.
peki, alametifarikası nedir bu inişin ve aracın? konunun uzmanı değilim ama bildiğim kadarıyla ve özetle:
- nasa bu ve benzeri görevlerin iniş aşamalarını, "7 dakikalık korku filmi" ya da "korku dolu 7 dakika" gibi ifadelerle betimliyor. çünkü gerçekten çok riskli iş. hatta biri şöyle bir örnek vermişti zamanında: "istanbul'dan atılan bir basketbol topunu new york'taki bir potaya sokmaya çalışmak gibi." [ayrıca bkz: 7 dakikalık dehşet]
- "neden bu kadar zor olsun ki? aksilik çıkarsa neden müdahale etmiyorlar?" diyenler için: mars'la dünya arasındaki iletişimde tek taraflı 11 dakikalık bir gecikme var.* yani olan bitenden tam 11 dakika sonra haberimiz oluyor. olası bir soruna dünya'dan milisaniyeler içerisinde müdahale edecek olsaydık bile, toplamda 22 dakika sonra mars'a ulaşmış olurdu.
- ama olur da her şey yolunda giderse (keyifli kısım başlıyor), önceki uzay görevlerinde pek de rastlamadığımız üzere, bu sefer iniş anının görüntülerini de izleyebileceğiz. birkaç gün içinde nasa tarafından yayınlanacaklar.
- ineceği yer olan jezero krateri, mars'taki geçmiş olası canlılığın biyolojik kalıntılarına rastlama ihtimalimizin oldukça yüksek olduğu bir bölge. neden? çünkü bilim insanlarının tahminlerine göre burada çok çok önceden su varmış, hatta burası basbayağı gölmüş. nasa'nın bugün yaptığı salda gölü paylaşımları da, bölgeye çok benzediği için örnek olarak verildi işte.
- perseverance'ın bir de helikopteri var: ingenuity. eğer başarılı olur da uçurulabilirse, insanoğlu ilk defa dünya dışında kontrollü uçuş yapabilmiş olacak. mars'ın atmosferinin yapısı sebebiyle çok zor bir deneme ama dünya'da yapılan testlerde gayet de başarılı olmuştu. herhalde mars'ta da uçacaktır.
son olarak, perseverance başlığında galapagoslu iguana'nın da paylaştığı, inişin nasıl gerçekleşeceğine dair bir animasyon:
devamını gör...
decathlon
kamp ekipmanları uygun fiyatlı ve kalitelidir. özellikle festivallerde quechua fresh and black çadırı büyük çoğunluk tarafından tercih edilir. çocuklar ve yetişkinler için zaman zaman mağaza içinde ücretsiz olarak çeşitli etkinlikler, yarışmalar düzenlerler.
birçok ürünün gri renkte olmasının nedeni renklendirme işleminin doğaya ve su kaynaklarına zarar veriyor olmasıdır. ayrıca renklendirilmemiş ürünlerin maliyeti de daha düşüktür.
mataradan ayakkabıya pek çok ürününü severek kullandığım bir marka. gittiğim her mağazasında da çalışanları müthiş ilgili ve sorumlu oldukları alan konusunda bilgili insanlardı.
birçok ürünün gri renkte olmasının nedeni renklendirme işleminin doğaya ve su kaynaklarına zarar veriyor olmasıdır. ayrıca renklendirilmemiş ürünlerin maliyeti de daha düşüktür.
mataradan ayakkabıya pek çok ürününü severek kullandığım bir marka. gittiğim her mağazasında da çalışanları müthiş ilgili ve sorumlu oldukları alan konusunda bilgili insanlardı.
devamını gör...
2002’ye göre çok daha iyi durumdayız
ha ha ha ha ha.tepki veremiyorum artık ben bu adamlara.
devamını gör...
keanu reeves
constantine filminde şeytan ile olan sohbetleri çok kalenderdir. şeytanın hareketleri ve mimikleri insanı mest eder.
devamını gör...
kaç yaşıma gelirsem geleyim
kaç yaşına gelirsem geleyim, hep gulecegim. çünkü ağlamayı bile beceremeyecek kadar beceriksizim.
devamını gör...
yol kenarında ot toplayan yurdum teyzesi
kıştan sonra gelen baharda filizlenen otlar gibi filizlenerek yol kenarında belirecek teyzelerdir. turp otu, ebegümeci ve semiz otu gibi otları toplayıp salatasını, yemeğini yaparlar.
devamını gör...
sıçtın mavisi
final dönemi en çok seveceğiniz(!) renk.
varlığını inkar edemezsiniz (cannot be created or destroyed).
varlığını inkar edemezsiniz (cannot be created or destroyed).
devamını gör...
yakarım geceleri
yılmaz odabaşı şiiri, ahmet kaya şarkısı. daha önce hiç okumamış, hiç dinlememiş olan varsa şiddetle tavsiye ederim.
devamını gör...
esenlikler
arapça merhaba ve selamun aleyküm demek yerine "esenlikler", "esenlik(ler) dilerim" demek daha iyidir. hem türkçe hem de daha güzel. bir türk dilinden utanıp da arapça selamun aleyküm denemelidir. kültürel özenti olmak yerine kendi dilimizi kullanmalıyız.
devamını gör...
depresyon hırkası
üreticisinin kurt cobain olduğu hırkadır. son baharın gelmesi ile bazanın altına kaldırılmış olan kışlıkların arasından tekrar gün yüzüne çıkartılır.
devamını gör...
içinde doktor geçen şarkılar
içinde ''doktor'' kelimesi geçen şarklıları paylaştığımız başlıktır.
bedirhan gökçe- doktor bey.
bedirhan gökçe- doktor bey.
devamını gör...
mihail baktin
mikhail mihayiloviç baktin ya da bakhtin. rus edebiyat kuramcısı.
dostoyevski romanına yönelik yaptığı saptamalar ve edebiyat teorisini temelinden sarsan, değiştiren kavramlarıyla tanınır. karnavalesk, bahtin'in kavramları dendiğinde ilk akla gelenlerdendir desek, yanılmayız; kutsalın baş aşağı çevrildiği, geleneklerden sapıldığı ve sınıfların birbirlerine karıştığı bu imgelem, bahtin'in okumaları için fazlasıyla özeldir; günlük hayatın ters yüz edildiği ve diyonizyak bir coşkunun, esrimenin kol gezdiği edebi metinleri bahtin, karnavalesk perspektifinde inceler. j. k. huysmans'ın la-bas adlı romanı, bu kavramın vücuda geldiği eserlerden biri olmak için fazlasıyla yeterli bir örnektir.
diyalojizm ise bahtin'in bir diğer önemli kavramıdır ki, bu kavramı bahtin, dostoyevski romanları aracılığı ile ele almıştır; diyalojik yaklaşıma göre her karakterin kendine yönelik bir sesi ve çıkarımları vardır, bunlar yazarın hayat görüşüyle, ve romanın ana karakterinin inançları ile ters düşebilir; yazar bu görüşleri eşitmişçesine aktarır ve böylelikle kahramanları arasında diyaloga dayalı bir ilişki kurarak aynı anda da kendisini otoritesinden soyutlar. diyalojizmin örneklerini, doğal olarak dostoyevski'nin bir çok romanında, ursula k. le guin kitaplarında, shakespeare'de bulabiliriz.
grotesk, kendisinin bir diğer önemli kavramıdır. grotesk beden ile edebiyatın geneline hakim olan bir beden imgesini kategorize eder bakhtin, yaşlıların pörsümüş bedenlerinin anlatıları, karnaval sırasındaki aşırı yemek ve içki tüketimi sonucu oluşan şişkinlikler ve ödemler, geğirtiler, dışkılamalar ve şişman bedenler, bakhtin'in grotesk anlatısında kendilerine yer bulurlar. françois rabelais'nin çalışmaları bu kavramın öne sürülmesinde bahtin'e ilham olmuştur. rabelais insanların siyasi çatışmalarını anatomi ile bağdaştırmış, bakhtin ise bunun izini sürmüştür diyebiliriz.
george r. r. martin'in romanlarında tarif edilen düğün ve eğlenceler, groteskin örnekleri açısından incelenebilir, hatta bunların game of thrones şeklindeki dizi adaptasyonunda dahi groteske örnek teşkil edecek sahneler bulmak fazlasıyla mümkündür.
bakhtin'in bunun dışında kronotop, heteroglossia gibi konseptleri de vardır, bunları da umarım ki başka bir giride ele alabilirim.
dostoyevski romanına yönelik yaptığı saptamalar ve edebiyat teorisini temelinden sarsan, değiştiren kavramlarıyla tanınır. karnavalesk, bahtin'in kavramları dendiğinde ilk akla gelenlerdendir desek, yanılmayız; kutsalın baş aşağı çevrildiği, geleneklerden sapıldığı ve sınıfların birbirlerine karıştığı bu imgelem, bahtin'in okumaları için fazlasıyla özeldir; günlük hayatın ters yüz edildiği ve diyonizyak bir coşkunun, esrimenin kol gezdiği edebi metinleri bahtin, karnavalesk perspektifinde inceler. j. k. huysmans'ın la-bas adlı romanı, bu kavramın vücuda geldiği eserlerden biri olmak için fazlasıyla yeterli bir örnektir.
diyalojizm ise bahtin'in bir diğer önemli kavramıdır ki, bu kavramı bahtin, dostoyevski romanları aracılığı ile ele almıştır; diyalojik yaklaşıma göre her karakterin kendine yönelik bir sesi ve çıkarımları vardır, bunlar yazarın hayat görüşüyle, ve romanın ana karakterinin inançları ile ters düşebilir; yazar bu görüşleri eşitmişçesine aktarır ve böylelikle kahramanları arasında diyaloga dayalı bir ilişki kurarak aynı anda da kendisini otoritesinden soyutlar. diyalojizmin örneklerini, doğal olarak dostoyevski'nin bir çok romanında, ursula k. le guin kitaplarında, shakespeare'de bulabiliriz.
grotesk, kendisinin bir diğer önemli kavramıdır. grotesk beden ile edebiyatın geneline hakim olan bir beden imgesini kategorize eder bakhtin, yaşlıların pörsümüş bedenlerinin anlatıları, karnaval sırasındaki aşırı yemek ve içki tüketimi sonucu oluşan şişkinlikler ve ödemler, geğirtiler, dışkılamalar ve şişman bedenler, bakhtin'in grotesk anlatısında kendilerine yer bulurlar. françois rabelais'nin çalışmaları bu kavramın öne sürülmesinde bahtin'e ilham olmuştur. rabelais insanların siyasi çatışmalarını anatomi ile bağdaştırmış, bakhtin ise bunun izini sürmüştür diyebiliriz.
george r. r. martin'in romanlarında tarif edilen düğün ve eğlenceler, groteskin örnekleri açısından incelenebilir, hatta bunların game of thrones şeklindeki dizi adaptasyonunda dahi groteske örnek teşkil edecek sahneler bulmak fazlasıyla mümkündür.
bakhtin'in bunun dışında kronotop, heteroglossia gibi konseptleri de vardır, bunları da umarım ki başka bir giride ele alabilirim.
devamını gör...
anneler günü
2007 yılından beri annesizim.
alışılmıyor, kanıksanmıyor, unutulmuyor.
öylece orada duruyor.
canım yansa, başım sıkışsa kullanabileceğim bir kelimem yok, her halimle beni seven tek insan artık yok.
güzel, değişik, hafif deli bir kadındı, çok güçlü, çok inat, çok korumacı.
kardeşler arasından onun o çoğu zaman boğucu korumasından ilk ve tek kurtulan ben oldum, o yüzden bana hem çok kızar hem de alttan alta saygı gibi bişi duyardı, şimdi hayatta olsa "aferin lan hıyar" derdi bak, ondan da eminim..*
özledim kız seni be anne, bu yaşta hem de?
neyse..
sözlükteki tüm annelerin, tüm kadınların anneler gününü kutlarım.
çok yaşayın!
alışılmıyor, kanıksanmıyor, unutulmuyor.
öylece orada duruyor.
canım yansa, başım sıkışsa kullanabileceğim bir kelimem yok, her halimle beni seven tek insan artık yok.
güzel, değişik, hafif deli bir kadındı, çok güçlü, çok inat, çok korumacı.
kardeşler arasından onun o çoğu zaman boğucu korumasından ilk ve tek kurtulan ben oldum, o yüzden bana hem çok kızar hem de alttan alta saygı gibi bişi duyardı, şimdi hayatta olsa "aferin lan hıyar" derdi bak, ondan da eminim..*
özledim kız seni be anne, bu yaşta hem de?
neyse..
sözlükteki tüm annelerin, tüm kadınların anneler gününü kutlarım.
çok yaşayın!
devamını gör...