aslanım lüks kavramın nedir bilmiyorum ama o varoş dediğin insanın senin sahip olduğun lüksü senin de uzaktan izlediğin o lüksü yaşamaya hakkınız var.
alttakini hor görmek yerine neden lüks diye bir kavram var ve sen neden ulaşamıyorsun sorusunu sormaya başladığında dünya biraz daha güzelleşecek emin ol.
devamını gör...

bir realite.
sanki başkası yazmış gibi heyecanla okuyoruz manyak mıyız la biz.
devamını gör...

(bkz: açmayın korkunçlu ismail)
devamını gör...

- size kendi psikolojimden söz edebilir miyim hocam?

+ istiyorsan tabii.

- kafam karmakarışık hocam. 22 yaşındayım. 22 yıldır etrafıma bakıyorum. nefret, kavga ve ölüm. ölüm diyorum. düşünebiliyor musunuz? bizler edebiyat okuyoruz. yeryüzünde yazılmış en güzel şiirlerden haberimiz var. okuduğum romanları düşünüyorum. insanlar ne güzel şeyler yaşamışlar hocam. inanıyorum ki hâlâ da yaşıyorlar. ya biz hocam, ya ben! ya ben neden o duyguları hiç tanımıyorum. bu beni çok korkutuyor."

bir sonbahar hikayesi (yavuz özkan, 1994)
devamını gör...

bugün aldığım en güzel haber bu oldu. tebriklerr
devamını gör...

devamını gör...

benim de dahil olduğum z kuşağının çok daha bilinçli ve zekasının yüksek olduğunu düşünüyorum. gerçekten z kuşağına bir şans vermeniz gerekiyor artık. tüm ülke düşman olmus bize ya. siz çok mu zeki, bilgili ve kültürlüsünüz diye sormak istiyorum.
devamını gör...

yaptıkları görev gerçekten önemli. alınmasınlar. nasıl polislerin kanunu ,2559 no'lu pvsk sı varsa, bekçilerin de 7245 no' lu çarşi ve mahalle bekçileri kanunu var. fazla abartmasınlar. ne desin yani millet. gece kartalları mı desin, gecelerin yargıçları falan mı ?
devamını gör...

hani geçici olarak 1999 depreminde yaraları sarmak için çıkarılmıştı, vergi yükünü azaltmak yerine vurun vurun.
hem lüks tüketim ne? bizler mi 1000 küsur odası olan saraylarda yaşıyoruz?
yok ya gençler haklı bu ülkeden kaçmak istedikleri için.
devamını gör...

doğru insan bulunmaz. doğru insan olunur ve doğru insan inşa edilir, karşılıklı. barışmayı, geçinmeyi ve yetinmeyi bilmediğiniz sürece çok insan harcarsınız. karma da döner size ödetir harcadığınız ilişkilerin bedelini. bu konuda sürekli şikayet halinde iseniz bakmanız gereken çevreniz değil aynadır. hadi bakim gençler, tövbeye.
devamını gör...

beyimiz reddedilmiş herhalde.
devamını gör...

(ing.) triumvirate, latince tresviri veya triumviri. antik roma'da, üç yetkiliden oluşan bir kurul.
birkaç tür vardı:
(1) ilk olarak mö 289'da kurulan "tresviri nocturni". özellikle suç ve vatandaşların medeni statüsüyle ilgili olanlar olmak üzere yargı işlevlerinde yüksek hakime yardım eden bir kuruldu.
(2) başlangıçta üç rahipten oluşan bir kurul olan "tresviri epulones" ise ludi romani ve ludi plebeii festivallerinin en önemli etkinliği olan jüpiter'in ziyafetini üstlenmek için mö 196'da kurulmuştu.
(3) tresviri monetales, hem cumhuriyet hem de imparatorluk döneminde roma ve italya darphanesinden sorumluydu.
(4) tresviri rei publicae constuendae ("devleti organize etmek için üçlü hükümdarlık"), genellikle ikinci triumvirlik olarak bilinen gruba (mark antony, marcus aemilius lepidus ve octavianus [gelecekteki imparator augustus]). özünde, kapsamı diktatörce olan mutlak bir yetkiye sahiptiler. m.ö. 60'da başlayan pompey, julius caesar ve marcus licinius crassus'un birinci üçlü yönetimi resmi olarak oluşturulmuş bir komisyon değil, üç güçlü siyasi lider arasında bir hukuk dışı anlaşmaydı. genellikle seçilen, triumviri agris dandis assignandis (bazen judicandis) ve "triumviri coloniae deducendae" adı verilen üç kişilik kurul, cumhuriyetin son üç yüzyılı boyunca sıklıkla toprak tahsisi ve kolonilerin kurulmasından sorumlu olarak oluşturulmuştu. (mö 3. – 1. yüzyıl).link
devamını gör...

ivan petroviç pavlov rus fizyolog, psikolog ve hekim.
devamını gör...

kafa sözlük kitap edebiyat kulübüyle birlikte okuduğumuz üçüncü ve kendi adıma çin edebiyatından okuduğum ilk kitaptır kendisi. ayrıca,1993 yılında yayımlanıp hemen ardından yasaklanan bir kitap yaşamak.
yaşamdan vazgeçmek için birçok sebep sunulmuşken önüne, yine de yaşayabildiğin kadar yaşamak.
gençken, anın verdiği coşkuyla, belki de şımarıklıkla elindekilerin kıymetini bilmeden dibine kadar kaybetsen de yaşamak.
her şeye sıfırdan başlayıp yuva kurarak yeniden başlar yaşamak.
açlıkla sınansan, bir avuç pirince muhtaç olsan da yaşamak.
ve tüm sevdiklerini birer birer kaybetsen, hepsini ellerinle toprağa gömsen de yaşamak.

başkarakterimiz fugui'nin öyküsünü okuyoruz kitap boyunca bir anlatıcı olarak. köy köy gezip hikaye toplayan birine tek bir detayı bile atlamadan, sade ama bi' o kadar da içten bir dille anlatıyor hikayesini. defalarca ''nereden bilebilirdim..'' deyişiyle hiç beklemediği acılarına, içinde kalan burukluklarına şahit oluyoruz.

çin'in karanlık tarihinden kültür devrimini; insanlara yaşattırdığı acıları, açlığı, kayıpları okuyoruz.
kısacası yer yer gözlerim dolu olarak, yer yer içimde öfkeyle, umutla okuduğum bir kitaptı yaşamak. çok yüksek beklentilere girilmeden sade ve akıcı diliyle 2-3 saatte okutturdu kendini. bence herkes fugui'nin hikayesine kulak vermeli, en azından 'yaşamak' kavramına derinlik katarak daha farklı bakabilmek adına.


bu arada kitabı okurken bu kadar da olmaz demeyin arkadaşlar oluyormuş..
devamını gör...

ders çalışma isteği.
"eskiden nasıl 6-7 saat çalışabiliyordum ben.." diye hayret ediyorum arada.
devamını gör...

merhaba sevgili gönül dostlarım. 5 aydır yoktum hepimizi inanılmaz özledim. hepiniz ailemsiniz. uzun süredir arkadaşımın aşırı karizmatik abisine duygusal bir çocuk olduğum için -bazılarınız biliyorsunuz- bazemleri oldukça edepli şiirler yazıyorum. arkadaşım kara kedi gibi aramızda durduğu için bu aşk başlayamıyor, dua edin arkadaşım ölsün dedim, aramızdan çıkması için biraz beddua falan edin ricasında bulundum ama hiç oralı olmadınız. olsun. yine de sizi seviyorum. şimdi elimi tutun hep birlikte şiirimi okuyalim hadi.

ellerinin uzaklığı bir kara ölüm yetmiş beş milyon öldü benden
sen hiç gülmedin ama olsun ben bir gülüşüne dirildim
kimsem yok ben bile ben değilim ben miyim bana ait sen bilirsin
ben beni bilmem ama bir tek senin yüzünü bilirim
hep öyle durdum eğildi karşımda ne dağlar taşlar şeytan dizleri üzerinde
üzerimden geçtiğin tüm yollar en büyük en kanlı devrimim

kirpiğinin ucunda sallanır boynum, olsun, gözüne yakınlığında başlar yaşamım
bin nefes olur bir öpücüğün o günden sonra bir daha hiç ölmem
çocukluğumun başladığı gün elimden tutuşun, götür beni bulutlara oynayalım
kır beni, dök, ser üstünden döküleyim çarşafa
bundan sonra daha fazla zaten incinemem


özgürlüğüm tasmamı senin tuttuğun odalarda başlar
ve senin ağzında biter kronik susuzluğum
iki parmağının arasında tut beni son nefesine kadar çek içine
boynuna sinmiş tütün kokusudur daha önce cennette soluduğum
melekler bile bilmez bir ben bilirim

tüm savaşlarımdan galip çıktım sana yenilmek için
ve seninle savaşmamak için savaştım tüm insanlarla
beraber dua edelim diye kaç kez kardeşinin ölmesini istedim ah bir bilsen
öbüyorum aşkım keşke tenimi tenime bekletmeden çabuk giysen
devamını gör...

araf.
devamını gör...

normal kullanım alanı dışında arapça ve ermenice gibi bazı diller latin alfabesiyle yazılırken harf olarak kullanılan bir işarettir aynı zamanda. *
devamını gör...

kılını kıpırdatmayacak kişi için alakalar aşağıya çekilmeli düşük seviye alaka ile yetinilmeli ki yetmez o.ben karşılığını görmüyorsam ne için çaba sarf ediyorum karşıdakine saygıdır o bir kere.ha içten gelmiyorsa baştan ilgiyi almak istemeyeceksin..ilgi manyağı olup ben veremiyorum diyenler hiç erinmesinler elma'yı armudu ağaç'ından toplasınlar bir zahmet.
devamını gör...

elimde,kafamda, kulağımda, önümde olan nesneleri kaybettim ya da bulamadım telaşıyla aramaya koyulmak... (telefon, kulaklık, gözlük,toka,...)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim