sıkça söylenen yalanlar
          -nasılsın?
+iyiyim, sen nasılsın?
-ben de iyiyim.
  +iyiyim, sen nasılsın?
-ben de iyiyim.
devamını gör...
keşke yeniden başlasa denilen dizi
          (bkz: galip derviş)*
      
  devamını gör...
gülümsemek
          bir de gözler, gözlerinizin içinin gülmesiyle, eşlik ediyorsa en güzelidir.
      
  devamını gör...
yurtdışına gitmek
          normal şartlar altında bu eylül'de gitmeyi planlıyordum sonra erteledim derken şimdi de istesem bile en az birkaç yıl gidemeyeceğim gibi..covid krizi gerçekten serbest hareketi de etkiledi, herşeyi de etkiledi..lakin, abd bu hızla aşılamayı sürdürür yılsonuna normale dönerse ve ekstradan başka politik krizler de olmazsa basıp gidecem, niyeti bozdum...bu başlığı da aşama aşama güncellemeyi düşünüyorum..şair ne güzel demiş, öz vatanımızda garip kaldık...şu insanlara baktığımda gerçekten tiksiniyorum, mide bulandırıcı bir ortam var, siyasetinden tut, ekonomisinden çık, olağan hayat akışından tut, insani ilişkilerden çık...bomboş, idealsiz, amaçsız ve rantçılık üzerine kurulmuş koskoca bir memleket..
bu ülkede kim iktidar olursa olsun düzelmez, herkesin amacı hep aynı...insanlarda saçma sapan değerleri kültür ayağına, gelenek ayağına kutsallaştırıp durmuşlar...o güzel insanlar savaşlarda göçüp gitmişler ve nesil nerede piç var köksüz var, oradan türemiş...
not: şu anda siz inanıyor musunuz ki muhalefet partileri iktidara gelince her şey gerçekten çok güzel olacak? şu anda onların amacı ve bu kadar bağırmasının neden ülkeyi falan düşündüğünden değil, kendinin "yeme'ye" yada yeterince "yeme'ye" ortak olamamasından...onlar gelsin aynısını onlar da yapacaklar...isimler değişecek sadece yoksa şekiller aynı..inceleyin bizim ülkenin siyasi tarihini, hep aynı..bir "yiyici" gidecek, diğer "yiyici" gelecek...düşünebiliyor musunuz, muhalefet iktidar için ali babacan ile ahmet davutoğlu'na sarılıyor...bu ikisi de son ana kadar ak parti içinde kalmadılar mı...ahmet davutoğlu vizyonuyla mı ülke kurtulacak, madem ülkeyi düşünüyordun taaa 2015, 2016 yıllarında çıkıp karıştırsaydın ya, böylece ak parti de bu o yıldan bu yıla bu seçimlerde başarı sağlayamazdı, hele ali babacan...adam partiyi kurduğu halde son ana kadar ak parti'de kaldı....niye? gerçekten bir vatandaş olarak isyan ederek merak ediyorum, acaba kendilerine de 4-5 maaş bağlansa bir karşı hareket başlatabilirler miydi...şimdi bunlar mı kurtarıcı, bunlar mı ülkeyi değiştirecek...teröriste terörist bile diyemeyen, aman oy gelmez aman dışarıya sıkışırım imajı oluşmasın diyenler mi kurtacak, kadın kahvaltı yapma derdinde, öteki ağaç dikme derdinde, moda tasarımcıyı belediyelerine memur yapma amacındalar hep...zaten iktidardakileri hiç yazmak istemiyorum çünkü şimdi polisle savcıyla falan uğraşamam, buradaki modları falan da uğraştırmak gibi derdim de yok....yazık yani, şu hale bak, ölümü göstertilip sıtmaya razı edilen ve neresinden tutsan mutlaka bir tarafı elinde kalan bir ortam...atadan deden türk'üm, hep de gurur duydum duyacağım da..lakin ne türklük bu ne islamiyet böyle..gerçekten şu dakika itibariyle fırsatını bulduğum an gideceğim ki zaten kimsenin de umrunda değildir...üzüntüm gerçekten böyle olmaz, olmamalıydı..bunu okuyan arkadaşlarıma da tavsiyem, varsa imkanınız siz de dışarıyı zorlayın yoksa da burada kendi işinizi az çok kurup çalışmaya bakın, vicdanınız el veriyorsa siyaseten torpil bulup kamuya geçin...her neyse..buraya gitme durumum netleştiğinde tüm aşamaları yazacağım..
  bu ülkede kim iktidar olursa olsun düzelmez, herkesin amacı hep aynı...insanlarda saçma sapan değerleri kültür ayağına, gelenek ayağına kutsallaştırıp durmuşlar...o güzel insanlar savaşlarda göçüp gitmişler ve nesil nerede piç var köksüz var, oradan türemiş...
not: şu anda siz inanıyor musunuz ki muhalefet partileri iktidara gelince her şey gerçekten çok güzel olacak? şu anda onların amacı ve bu kadar bağırmasının neden ülkeyi falan düşündüğünden değil, kendinin "yeme'ye" yada yeterince "yeme'ye" ortak olamamasından...onlar gelsin aynısını onlar da yapacaklar...isimler değişecek sadece yoksa şekiller aynı..inceleyin bizim ülkenin siyasi tarihini, hep aynı..bir "yiyici" gidecek, diğer "yiyici" gelecek...düşünebiliyor musunuz, muhalefet iktidar için ali babacan ile ahmet davutoğlu'na sarılıyor...bu ikisi de son ana kadar ak parti içinde kalmadılar mı...ahmet davutoğlu vizyonuyla mı ülke kurtulacak, madem ülkeyi düşünüyordun taaa 2015, 2016 yıllarında çıkıp karıştırsaydın ya, böylece ak parti de bu o yıldan bu yıla bu seçimlerde başarı sağlayamazdı, hele ali babacan...adam partiyi kurduğu halde son ana kadar ak parti'de kaldı....niye? gerçekten bir vatandaş olarak isyan ederek merak ediyorum, acaba kendilerine de 4-5 maaş bağlansa bir karşı hareket başlatabilirler miydi...şimdi bunlar mı kurtarıcı, bunlar mı ülkeyi değiştirecek...teröriste terörist bile diyemeyen, aman oy gelmez aman dışarıya sıkışırım imajı oluşmasın diyenler mi kurtacak, kadın kahvaltı yapma derdinde, öteki ağaç dikme derdinde, moda tasarımcıyı belediyelerine memur yapma amacındalar hep...zaten iktidardakileri hiç yazmak istemiyorum çünkü şimdi polisle savcıyla falan uğraşamam, buradaki modları falan da uğraştırmak gibi derdim de yok....yazık yani, şu hale bak, ölümü göstertilip sıtmaya razı edilen ve neresinden tutsan mutlaka bir tarafı elinde kalan bir ortam...atadan deden türk'üm, hep de gurur duydum duyacağım da..lakin ne türklük bu ne islamiyet böyle..gerçekten şu dakika itibariyle fırsatını bulduğum an gideceğim ki zaten kimsenin de umrunda değildir...üzüntüm gerçekten böyle olmaz, olmamalıydı..bunu okuyan arkadaşlarıma da tavsiyem, varsa imkanınız siz de dışarıyı zorlayın yoksa da burada kendi işinizi az çok kurup çalışmaya bakın, vicdanınız el veriyorsa siyaseten torpil bulup kamuya geçin...her neyse..buraya gitme durumum netleştiğinde tüm aşamaları yazacağım..
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
          hesabı kapatalı uzun zaman olmuştu, normalde açmayacaktım gerçekten inattım ama aldığım ilaçtan mıdır nedendir bilmem pamuk gibiyim, bir bakayım dedim 130 bildirim gelmiş. leeen, mutlu ettiniz sizi yirim ama hepsini okuyamadım sori.. görmüşken beni artılayan herkese teşekkür edeyim dedim, bayağıdır içten mutlu olmamıştım..
      
  devamını gör...
memleketinin adını söylemeden anlat
          portakal çiçeği festivali.
      
  devamını gör...
yüreğinin sesi
          yönetmeni yoshifumi kondō olan 95 yapımı bir anime filmidir. kondō, miyazaki tarafından oldukça beğenilen bir anime çizeridir, hatta miyazaki kendisinden sonra gelecek kişinin o olmasını ister. ne yazık ki erken yaşta öldüğü için böyle bir olay yaşanamaz. 
bu film ise tsukishima adlı bir genç kız etrafında döner. kendisi kitap okumayı ve yazmayı oldukça seven biridir. bir gün kütüphaneden aldığı tüm kitapların kartında bir adın yazdığını fark eder. bu, seiji amasawa'dır. seiji ve tsukishima tanıştıktan sonra bir süre anlaşamasa da, seiji'nin büyükbabasıyla tanıştıktan sonra tsukishima kendinin farkına varır. aynı zamanda seiji'yi de fark eder. seiji keman yapmak isteyen bir gençtir. fakat keman çalmaktan uzak durur, kendisi çalmakla uğraşmak istemez sadece yapımında bulunur. tabii ki bu işte kendisi kadar iyi olan birçok insanın varlığından haberdardır. bu yüzden yeteneğini ölçmek için italya'ya gider. seiji'nin bu tavrına karşı tsukishima da kendi yeteneklerinin sınırlarını ölçmeye çalışır. en iyi yaptığı yazma işine başvurur. gece gündüz demeden, seiji'nin büyükbabasının dükkanında gördüğü bir kedi heykelinden yola çıkarak yazısını yazar. bu süre boyunca okulu dahil her şeyi boşlamayı göze alır. sonunda işini bitirir ve seiji'nin büyükbabasına okutur. yazdığı okunurken tsukishima diken üstündedir. kendisi de iyi bir yazı yazmadığını farkındadır, ancak filmde de geçtiği gibi, içinde saklı olan cevheri ortaya çıkarmak için çalışmıştır. daha da çalışmasına ihtiyacı vardır ve bu farkındalıkla kendi hayatına döner.
  bu film ise tsukishima adlı bir genç kız etrafında döner. kendisi kitap okumayı ve yazmayı oldukça seven biridir. bir gün kütüphaneden aldığı tüm kitapların kartında bir adın yazdığını fark eder. bu, seiji amasawa'dır. seiji ve tsukishima tanıştıktan sonra bir süre anlaşamasa da, seiji'nin büyükbabasıyla tanıştıktan sonra tsukishima kendinin farkına varır. aynı zamanda seiji'yi de fark eder. seiji keman yapmak isteyen bir gençtir. fakat keman çalmaktan uzak durur, kendisi çalmakla uğraşmak istemez sadece yapımında bulunur. tabii ki bu işte kendisi kadar iyi olan birçok insanın varlığından haberdardır. bu yüzden yeteneğini ölçmek için italya'ya gider. seiji'nin bu tavrına karşı tsukishima da kendi yeteneklerinin sınırlarını ölçmeye çalışır. en iyi yaptığı yazma işine başvurur. gece gündüz demeden, seiji'nin büyükbabasının dükkanında gördüğü bir kedi heykelinden yola çıkarak yazısını yazar. bu süre boyunca okulu dahil her şeyi boşlamayı göze alır. sonunda işini bitirir ve seiji'nin büyükbabasına okutur. yazdığı okunurken tsukishima diken üstündedir. kendisi de iyi bir yazı yazmadığını farkındadır, ancak filmde de geçtiği gibi, içinde saklı olan cevheri ortaya çıkarmak için çalışmıştır. daha da çalışmasına ihtiyacı vardır ve bu farkındalıkla kendi hayatına döner.
devamını gör...
toplum baskısı
          muhteşem nitelikteki toplumların (!) kendi gibi olmayan ya da kendi istediği gibi olmaya çalışan kişileri kendilerine benzetmeleri adına uyguladıkları psikolojik, fiziksel vs. şiddetlerdir. öte yandan farklılıklarıyla barışık olan insanların sanki mutlak davranışlar toplumunkiymiş gibi hissedip onların sahip olduğu davranışlardan yoksun oldukları bilincine varıp kendilerini eksik, dışlanmış ve kötü hissetmeleridir. dolayısıyla toplum olarak el âlemi çekiştirmek yerine evvela kendi yaşamlarımıza odaklanmalı, başkalarınınkine burnumumuzu sokmamalıyız. gerçi ikinci söylediğimde olduğu gibi herhangi bir baskı olmadan da herhangi bir yaşama biçimi normal sayıldığında farklı yaşantılar kendini toplumsal baskı içerisinde hissedebilecektir.
      
  devamını gör...
kilolu kadınların çok itici gelmesi
          kilo vermenin çaresi var ama yavşak olmanın yok işte.
      
  devamını gör...
ekşi sözlük
          3.500 üzerinde tanım biriktirdiğim halde terk ettiğim sözlüktür. (atma ziyalar için link hizmetim aktif)
yahu salın artık şu başlığı. isteyen ekşide yazsın isteyen burada devam etsin, benim için ekşi bitmiştir hesabım için tanım yedeğini mailime aldım daha da girmiyorum.
kanzuk'a ve nişanlısına buradan selam olsun*
  yahu salın artık şu başlığı. isteyen ekşide yazsın isteyen burada devam etsin, benim için ekşi bitmiştir hesabım için tanım yedeğini mailime aldım daha da girmiyorum.
kanzuk'a ve nişanlısına buradan selam olsun*
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar
          kedi paparazzisi
[url=hizliresim.com/EMq0Wl]
  [url=hizliresim.com/EMq0Wl]
devamını gör...
olası her şeyi deneyimlemişcesine hayattan bezmek
          aslında var olan durumdan sıkılmak . hiç yapmadığınız şeyleri yaptığınız an heves geri gelir. hiç dağ yürüyüşüne katıldınız mı ? 
hiç dilini bilmediğiniz bir memlekete gittiniz mi ? hiç bir parkta yaşlı amca ile sohbet ettiniz mi deneyimleri dinlediniz mı ?
beyin sürekli aynı şeyleri tekrar ettiği vakit yani monoton bir hayat olduğu vakit gelişme göstermez ve kendi kendini yemeye başlar bundan dolayı bunalım içinde olabilirsiniz.
ibni haldun der ki “insan beyni değirmen taşına benzer. içine yeni şeyler atmazsanız, kendi kendini öğütür durur.”
  hiç dilini bilmediğiniz bir memlekete gittiniz mi ? hiç bir parkta yaşlı amca ile sohbet ettiniz mi deneyimleri dinlediniz mı ?
beyin sürekli aynı şeyleri tekrar ettiği vakit yani monoton bir hayat olduğu vakit gelişme göstermez ve kendi kendini yemeye başlar bundan dolayı bunalım içinde olabilirsiniz.
ibni haldun der ki “insan beyni değirmen taşına benzer. içine yeni şeyler atmazsanız, kendi kendini öğütür durur.”
devamını gör...
pilav yapmanın incelikleri
          1 e 1,5 efenim.
      
  devamını gör...
kanser hastası çocuklara yardım etkinliği
          ne yapsak kârdır. 1 kitap fiyatı bir paket sigaranıza denk, yapabilirsiniz arkadaşlar. milyonlar bağışlayamayız bir çoğumuz ama en azından bir tane bir şeyde olsa faydamız dokunsun, içimiz ısınsın.
      
  devamını gör...
en favori baba yemekleri
          babam tam mutfak insanıdır. elinden her iş gelir. fırında yemekleri çok güzel oluyor. kendi kendine soslar falan deneyip durur, yemeğe de çok yakışır. çok güzel etliekmek yapar. börekleri de ayrı güzeldir. bidon bidon turşu kurar. babamın eli çok lezzetlidir ya. onun yaptığı yumurta bile ayrı güzel oluyor. maşallahı var.
      
  devamını gör...
ölen kişinin ardında bıraktığı yürek burkan şeyler
          annenin buzlukta bıraktığı yemekler
      
  devamını gör...
evren
          evrende sadece bizim galaksimizde dahi 100 milyar yıldız var. ve bunların dörtte biri, üzerinde yaşam barındırabilecek bir gezegene sahip olabilir.
-yalnız değiliz-
  -yalnız değiliz-
devamını gör...
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
          planlarınızı, hedeflerinizi insanlara anlatmayın şeklinde katıldığım başlıktır.
      
  devamını gör...
bana bir aşk borçlusun
          mehmet coşkundeniz kitabı.
“insanlar inanmak istedikleri şeye inanır. gördüklerine değil...”
      
  “insanlar inanmak istedikleri şeye inanır. gördüklerine değil...”
devamını gör...
