sakar şakir başladı herhal.*
devamını gör...

bir döne çok ciddi insan hakkı ihlallerinin yapıldığı ve üzeri ustaca örtülen olaylara şahit olmuş bir cezaevi.
devamını gör...

evlilikte yüzük takmak yerine yüzük parmağına dövme yaptırmak daha mantıklı geliyor.
devamını gör...

herkesin kusursuzu aradığı bir dünyada kusurlu olmanın değerini vurgulayan kintsugi ya da kintsukuroi, antik japon felsefesi'nde "altınla onarma" anlamına gelen müthiş bir kelime. kelime olmanın ötesinde, derin anlamlar içeren bir sanat dalı, bir felsefe. bu sanat dalının amacı bir nesnenin kırıklarını onarmak ve onları saklamak değil aksine kırıklarını mümkün olduğunca vurgulayarak onore etmek, bozulmuş veya kırılmış nesnelere olan bakış açımızı değiştirmek.
kintsugi aslında bir japon felsefesi olan wabi-sabi’ye dayanıyor. wabi-sabi, kusurlu olanı kabul etmek, kucaklamak, onların içindeki güzelliği görmek anlamına geliyor. bu felsefeye bir metafor olarak baktığımda toplumda eksik, kusurlu olarak görülen yanlarımızın aslında bizlerin bir parçası olduğunu ve parçamız olan bu kırıkların ise bizi daha değerli kıldığını fark ediyorum. diğer yandan, kusurlu olan nesneleri düşünmeden çöpe atma alışkanlığımızı ve yeni tüketimler yapmamızı dizginleyecek bir felsefe olduğunu düşünüyorum.
aşağıda görmüş olduğunuz fotoğrafta ise yakın zamanda kırılan kaşık altlığını, kırıklarının bir kusur değil aksine güzel ve değerli olduğunu vurgulayarak tekrar kullanılabilir hale getirdim. yoksunluğumuzla, kırılmışlığımızla ve hatalarımızla biziz.
ernest hemingway'in de dediği gibi: "dünya herkesi kırıyor ve sonra bazıları o kırık yerlerden daha güçlü çıkıyor."
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çok güzel bir tatlıdır aynı zamanda oldukça faydalıdır ama kaliteli olması şarttır.
devamını gör...

kendini tanıttıktan sonra, programa başlamadan önce, selam gönderdiği sevgilisi ile olan aşkın hikayesini biliyorum ve mutluluğu daim olsun istiyorum.

diğer hikayeleri de aramızda tartıştığımız olmuştu. bi takım müthüşlü sohbetler...
bi ‘swallowed’ çalmasını bekledim içten içe.

genel anlamda beğendim. hoş bi akşam oldu.
devamını gör...

en doğrusu yapılmıştır.tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan o arabaları kendi özel işleri için kullanan,hakka giren o kadar insan vardır ki buna sebep olmuşlardır.tebrik etmek gerekir.
devamını gör...

bir zamanlar bizde çiçektik diyen görsel.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir gün birini yola itip gideceğim ama inşallah yapmam
devamını gör...

dönem şartlarını göz önünde bulundurduğumda her istenen kızın aşağılandığını düşünmüyorum ama, sosyal-tarihsel altyapısı kesinlikle kadını edilgenleştirmek, alınan- verilen iradesiz bir obje olarak görmek üzerine kurulu.bu ülkenin yakın geçmişinde başlık parası diye bir gerçek mevcut mesela.bildiğiniz babası kadının o yaşına kadar yediğinin içtiğinin parasını çıkarmaya çalışıyor, onu geçtim üzerinde tasarruf hakkı olan bir mal gibi ondan kazandığı parayla öküze falan yatırım yapıyor. evladına fiyat biçiyor resmen ya anlamak çok zor. bu eril düzende erkek egemen şartlarda kız isteme geleneğinde iyi niyet aramak da biraz gerçeklere göz kapamak kolaya kaçmak gibi geliyor bana.
devamını gör...

bir ferit edgü başyapıtıdır.

herkesin öğretmenlik ile ilgili söyleyebileceği bir sözü var. herkesin öğretmenlere ve öğretmenlik mesleğine karşı yapacağı bir eleştirisi var. hiçbir şey olamazsam öğretmen olurum diyen bir sürü insan tanıyorum. genelde hiçbir şey olamıyorlar. yatarak para kazanmaktan tutun da, yetersiz ve yeteneksiz olmaya kadar söylenmedik söz bırakılmayan öğretmenlere bir de mesleğin içindeki zavallı bankamatik memurlarının darbesi vurunca işler iyice sarpa sarıyor.

benim de elbette eleştirilerim var öğretmenlik mesleğine yakışmadığı halde bu meslekten para kazanan vicdansızlara, hatta bunu öğretmenler odası tanımımda tatlı tatlı anlattığımı düşünüyorum ama öğretmenlik insanların sandığı gibi bir meslek değil.

sadece derse girip ders anlatana öğretmen denmez, onlar öğreticidir olsa olsa. öğretmen bambaşka bir kavram. ders dışında da bir şeyler katması gerçek öğrenciye iyi bir öğretmenin, yaptığı işi dert edinmesi gerekir, öğrencilerin içindeki iyiyi güzeli ortaya çıkarması gerekir. o yüzden çok zordur zaten.

ben öğretmenliğe karadeniz’de bir sahil köyünde başladım. hem ilköğretim okulu hem lise olan bir okuldu. öğleye kadar ilköğretim, öğleden sonra lise. her şubeden bir tane vardı sadece. sınıfların en kalabalığı 20 kişilikti. ve o okula benden önce hiç ingilizce öğretmeni gelmemişti.

benim aklımda ise stajyerliği kaldırıp başka bir alana doğru geçiş yapma fikri vardı gittiğimde okula. aslında iyi bir eğitim fakültesinden mezun olmuştum ve baba mesleği olduğu için de öğretmenlik hakkında fazlasıyla bilgim vardı ama bana göre olmadığını düşündüğüm için devam etme niyetinde değildim.

şans eseri ilk dersimi yaptığım gün 24 kasım öğretmenler gününe denk gelmişti. sınıfa girdim, 9. sınıf öğrencilerimle tanıştım. onlara sene boyunca neler yapacağımızı anlattım, son 20 dakikada da eğlenceli bir oyun oynadık sınıfımla. sonra zil çaldı ve ben sigara içmek için çıkıp okulun bodrum katına indim. 15 dakikalık teneffüs sona erip sınıfa girdiğimde neden öğretmenliğe devam etmem gerektiğini anladım.

kara tahtada kocaman öğretmenler gününüz kutlu olsun yazısı ve masamın üzerinde okulun etrafını saran bahçelerden toplanmış çiçekler karşıladı beni. masamın üzeri silme çiçek doluydu. masam sapsarı olmuştu çiçekten. hayatımda bu kadar mutlu olduğum az anım olmuştur.

o gün öğretmenlik yapmaya, öğretmenliği devam etmeye karar verdim ve hala da aynı sevgiyle yapıyorum, daha da çok uzun zaman yapacağım. ben o günün borcunu ödüyorum öğrencilerime. o okulda çalıştığım süre boyunca çok şey yaptım, çok şey değiştirdim ve bununla da hala gurur duyuyorum.

ama benim yaşadıklarım güneydoğu okullarına gidip oradaki insanlara dokunan, oradaki çocukların hayatını değiştiren, onlara başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösteren öğretmenlerin yaşadıkları ile kıyaslanamaz bile.

ferit edgü de bu kitapta hakkari’de bir mevsim geçiren bir öğretmenin hikayesini anlatmış bize. benim gibi laf kalabalığı yapmadan; kısa, öz ve vurucu bir şekilde anlatmış. öğretmenin yaşadığı zorluklar, şahit olduğu haksızlıklar, aşmaya uğraştığı dil ve kültür engeli, düzeltmeye çalıştığı yanlışlıklar... hepsi kitapta ustalıkla anlatılmış.

bence okuyun bir an önce, çünkü hala okumadıysanız biraz eksiksiniz demektir.
devamını gör...

arkası gelmez derslerimin bıktım illallah.
devamını gör...

(bkz: hız cezası)
devamını gör...

düşüncelerim hastalıklı bir hale büründü
güneşin görmeyen tüm papatyalar çürüdü
tabutumu cennete çeviremedim
ben seni hiç hak etmedim
direnme artık
bırak beni ki gidebileyim
zorlama artık sana zarar veririm
acıyor , acımaz olur mu
çok acıyor kalbim
söküp atsam kalbimi
unutabilir miyim seni
devamını gör...

tiktok üzerinden kendini nasıl pazarlarsan ona göre müşteri bulursun. bu kadın sanki cami de yayın yaptıda mehmet ali erbil buna rağmen mi asıldı. paket neyse alıcı ona göre olur.’ yani şunu yazan, gece vakti bir kadın tecavüze uğradığında ‘o saate orda ne geziyormuş’ diyendir, ondan farkı yokturdur. insanların ne yaptığı, ne giydiği nasıl davrandığı ‘taciz,tecavüz’ edilmesini normalleştirmez ! bakın biz bunu bir türlü geri kafalı yobazlara anlatamıyoruz, anlamıyorlar. mehmet ali erbil’in ne olduğu belli bu adamın hakkında taciz, tecavüz haberi ilk defa çıkmıyor sonuçta. ronay’ın anlattığına göre kendisini nişanlısıyla, para teklif ederek, bilinen bir kanalın sahibi direk arayarak tehdit etmiş, ilk başlarda bende reklam yapmak için ‘yalandır’ dedim ama olay ciddi. bu olayı ‘eğöphöhöö kızın ne olduğu belli ne bekliyorsunuz’ diyen g*doşlar zaten her zaman olacak, onların gözünde kadın olmak bile ‘haksız’ olmak için bir sebeb. gerçekten yazık.
devamını gör...

zulme uğrayan çocukların ve tecavüze uğrayan kadınların ahı var.
devamını gör...

halk arasında kendini herkese bir şekilde sevdiren insanlarda bulunduğu söylenen tabir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bazen de işe yarar, tuhaf gelse de. kumandalarda özellikle.
devamını gör...

on birinci mektup

"korkuyorum. ölmekten mi? hayır, yokluktan. ölmek nihayet birkaç dakikalık mesele. yürümek, uyumak gibi basit bir şey. ama yokluk; ölüm. evet, ölmek ve ölüm ayrı şeyler bence. biri sonun başlangıcı biri de son ve yokluk. ölmekte şiir var, duygu var, anlam var. ölüm, sadece karanlık, boşluk, anlamsızlık.

doğmak başlangıcı yaşantımızın ve çilemizin. ölmek sonu. ölümse; öldükten sonraki zaman. o dizgin vuramadığımız at, o asla sahip olamadığımız kadın.

ölmek elimizde, ölüm tanrının sırrı, bedeli var oluşumuzun.

ölümsüz olmalıydı ölmek dünyada. insan dilediği anda ölmeli, dilediği anda yaşamalıydı.

ölümün gelmesini bekleyenler, ölmeyi bilmeyenlerdir. yaşamamız tanrının bileceği bir şey, zamana hükmeden o, ölüme hükmeden de o. yalnız ölmek bizim.

bu tek hakkımızı da suç saymış bizden önce gelenler. suç işlemişler, günah demişler. yaşatmışlar yaşamışız, öldürmüşler ölmüşüz. nerede kaldı bizim üstünlüğümüz? insanlığımız, zekâmız nerede kaldı?

bitkiler, hayvanlar diledikleri zaman ölemiyorlarsa insan olmadıkları içindir. ölmek asla şerefsizlik değil, hele korkaklık hiç değil. yalnız yaşamaktan korkanlar, yılgınlar mı ölmek isterler sanıyorsun?

cesaret başkalarına kötülük etme pahasına da olsa yaşamak mı? cesaret, sürekli bir aldanmaya boyun eğmek mi? durmadan aldatmak mı cesaret?

kötü, korkunç bir dünya üzerinde yaşıyoruz. bütün çabamız kendi kendimizi bitirmek ve son vermek insan nesline. öyleyse bir adam eksilmiş olsa bu şuursuz kalabalıktan ne çıkar?

hatırlıyor musun? bir şiirimde:

"bir yere kadar yaşamak güzel
ama bir yerde ölüm güzel oluyor"

demiştim.

işte bu gün, ölümün o güzel olduğu yerdeyim... *


seslendirme olarak da bulunca eklemek istedim...
buradan
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim