benimdir. zinaya yaklaşmaktan iyidir. sevgili de edinmem. hiç evlenmezsem bakir ölürüm.
devamını gör...

[[alıntı]]
bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.
hep böyle mi bu?
bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer...
kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?

"öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna"
[[/alıntı]]
bir çocuk demiş.


(bkz: nilgün marmara)
(bkz: kırmızı kahverengi defter)
devamını gör...

aldatan adam, burada da aldatır. ayrıca fırsatını bulunca yapabilecekse ve kalbinde sadık değilse illa aldatması beklenilmeden yol verilmesi gerekir. eğer güvenilen biriyse istediği yere gitsin sorun olmaz.
devamını gör...

aklıma ilk olarak alkollü ürünler geliyor.
devamını gör...

bi oyun vardı elde tokmak, delikten çıkan solucanların kafasına vuruyordun. onun gibi bişey. bir köşeyi yapıyorsun öbür yandan pörtlüyor. can sıkıcı. iki kişi yapılması gereken görevlerden olması sebebiyle yalnızlığınızı yüzünüze tokat gibi vurur.
devamını gör...

otomobil ve hava yolu şirketleri bu piyasalara örnek verilebilir. ülkemizdeki piyasalar genellikle oligopol piyasalarıdır.
devamını gör...

büyük adammış eric arthur blair ya da bildiğimiz ismiyle (bkz: george orwell). 1949 yılında geleceği görerek bu kitabı yayınlamıştır. gerçi hayat hikayesine bakarsak belki geleceği görmek değil de yaşadığı çağı yorumlayıp teknolojiye uyarladığı bile düşünülebilir, çünkü kendisi hitler ve mussolini desteğini alan franco'ya karşı savaşmak için ispanya'ya gönüllü olarak gitmiştir (bu anıları daha sonra katalonya'ya selam olarak yayınlanacaktır).
aslında kitap zamyatin'in biz isimli romanından esinlenmiştir. ilk ismi avrupa'daki son adam olarak belirlenmesine rağmen yayıncı tarafından değiştirilerek bu isim seçilmiştir. aralarında yayınlanma yılları arasında 17, bahsettikleri tarihler arasında da yaklaşık beş yüz yıl olsa da konu olarak huxley'in "cesur yeni dünya"sı ile benzerlik gösterir.
1984'ü okurken bazen geçmişe gidersiniz, bazen kendinizi gelecekte bulursunuz, bazen de adam bu günü yazmış dersiniz. belki sürekli televizyon karşısında marş dinlemezsiniz ama romandaki gibi her an izlendiğinizi bilirsiniz. korkunun ne kadar güçlü olduğunu, insanların korku yüzünden nelerden vazgeçebileceğini suratımıza vurur.
v for vendetta'yı izlerken de "bu şey değil mi ya, 1984" dersiniz. her hissettiğiniz baskıda "abi adam yazmış ya" dersiniz. çok da uzatmaya gerek yok, güzel kitaptır, bazen üzer, bazen ümit verir. benim içinse gerçek dünyada özgürlüğün sadece bir illüzyon olduğunu ilan eden bir kitap.
devamını gör...

kendini iyi satabiliyorsa ikna kabiliyeti yüksek çokta boş olmayan insandır
devamını gör...

allahın belası. bir de tüm sözlüklere eşit muamelede bulunmaya çalışanı var bunların. her yerde eşit sayıda tanım giriyor. düzenli bir şekilde. oğlum mal mısın git kuş mezatına katıl daha iyi. allahın belası ya. vallahi çişimi yarıda tutmuş gibi oluyorum böylelerini görünce.
devamını gör...

nutella der susarım.

hayattaki ufak zevklerden biri de 750g nutella kavanozuna kaşık daldırmak suretiyle çikolata yemektir. anlayamazsınız.
devamını gör...

(bkz: casa battlo) ((gbkz: kemiklerin evi))
antoni gaudi'nin baş yapıtlarından biri olan bina barcelona şehir merkezinde yer alır, pencereleri kemik görünümünde olduğu için kemik evi olarak anılmaktadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yavaş yavaş azalıyor etrafımdaki insanlar ama beni korkutan insanların hayatımdan eksilmesi değil. yaşanan bu durumu hiç umursamıyor olmam. *

t: zor bir durum.
devamını gör...

selim ışık (bkz: tutunamayanlar)
oysa, mesela selim ışık
anlatmadan anlaşılmaya aşık.
böyle adama
(darılma ama)
yaklaşmaz hiçbir güzellik,
doğduğu günden beri kalbinde bir delik,
almak için bütün sızıları içine.
devamını gör...

neval el seddavi tarafından yazılan ve ilk kez mısırda 1984 yılında basılan kitabın ismidir. yazar kanatır cezaevi'nde firdevs adından bir kadının etkisiyle yazmıştır. selma demiröz tarafından çevrilen kitap ilk kez 1987 yılında türkiyede basılmıştır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir defasında hocama dedim ki: “bir kitap okudum ama zihnimde kitaptan hiçbir şey kalmadı.”

bana bir hurma uzattı ve dedi ki: “bunu ağzında çiğneyip ye”

yedikten sonra sordu:

şimdi sen büyüdün mü ?

"hayır" dedim.

dedi ki: “büyümedin ama o hurma vücuduna dağıldı; et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu…”.


anladım ki, okuduğum kitap da öyle dağılıyor ;

bir kısmı kelime dağarcığını zenginleştiriyor. bir kısmı bilgi ve irfanını artırıyor, bir kısmı ahlakını güzelleştiriyor, bir kısmı yazı ve konuşmada üslubuna incelik katıyor, bir kısmı hayata farklı bakmanı sağlıyor, bir kısmı içindeki sevgi merhameti artırıyor, bir kısmı özgüvenini artırıyor, düşünmeni, sorgulamanı tetikliyor, olaylar karşısında nasıl davranman gerektiğini öğretiyor… her ne kadar sen bunların farkında olmasan da.

kitap okumak bir şeye yaramaz, çünkü kitap okumak çok şeye yarar ! o kadar çok şeye yarar ki neye yaradığını söylemek imkansızdır.

“iyi dostlar, iyi kitaplar, bir de huzurlu bir vicdan: işte ideal hayat.”

mark twain
devamını gör...

aslında hakkında pek çok şey yazılabilecek bir başlık,yanlış zamanda açılarak sonsuzluğa uğurlanmıştır ta ki yolunu şaşıran biri entry girip onu tekrar aktifleştirene kadar.
devamını gör...

üzülünce burnum kanıyor.
hani ağlayamayacak kadar çok üzülür ya insan, öyle zamanlarda burnum kanar.
abimde de var aynı saçmalık.
devamını gör...

müslümanların koruma altına aldığı huzaa kabilesi, bazı kureyşliler tarafından baskına uğrayıp öldürüldüğünde, peygamberimiz sakalı ıslanana kadar ağlamış.
devamını gör...

rammstein'in klibi kisa film tadinda olan; tamam ya artik, daha iyisini yapamazlar dedikten sonra ubersonik, super otesi sekilde geri geldigi sarkisi.
dinlerken hem iliklerinize kadar almanligi hissettiriyor, hem de gecmislerindeki pislikleri dokuyor adamlar.

bosuna dememisler deutschland deutschland über allen diye, enver pasa'daki hayranligi cok daha iyi anliyorum bunlar sayesinde*.

muazzam ya, allah allah nidalariyla
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim