yurt dışına tarihi eser kaçırma
          ben olaya farklı gözle bakıyorum.
hep mağdur edebiyatı görüyorum insanlarda ama madalyonun öbür yüzünde şu var,
kaçırılan bir eser yada anlaşmalar ile götürülen, götürülmeden önce bizim insanımıza göre değersiz
nereden mi biliyoruz, müze gezen yok, gezenler çok az veya foto çekinip çıkıyor
okuyan, destekleyen az.
halkın umrunda değil
bir eser değerliyse bu batılılar değerli dediği için değerli bizde
eser gidene kadar kimse yüzüne bakmaz, eser gidince vay efendim
siz, eserleri değil, batının verdiği değeri istiyorsunuz
nereden mi biliyorum, kaçırılan bir eser varsa 1000 eser hala toprak alında
kimin umrunda
ben söyliyim , avrupalı bir arkeolok gelip, kazmak isterse , oooo oluyoruz
kazmak istemezse, at çöpe , kır yada maloz yap, bina yapçam oraya,
tarihi eserin kazmasıda , taşıması da maaliyetli
insan ev yapçam diyor, bakıyor eser var, ya denize atıyor ya kırıyor, çöpe möpe
ama tarihi eserler umrumuzda
biiiiiipppp umrumuzda
eğer umrumuzdaysa kimse niye umursamıyor yerli arkeolokları
adamlar aç, maaşsız çalışıyor ve genelde h ödenek almıyor, kimin umrunda !!! hemen hemen kimsenin
kusura bakmayın ama bu biraz ikiyüzlülük
gerçekten tarihe, ülkeye, vatana değer veriyorsanız bunu koruyan, çıkaran arkeolokların durumunu halk biraz irdelesin
ama kimsenin umrunda değil, yabancılar avrupa kültürünün temelleri anadoludada olduğu için çalışıyor
bizde o yüzden gaza geliyoruz, yoksa halkın umrunda değil
bir eser değerliyse british museum da , yada diğer avrupa müzelerinde olduğu için önemli
bizde olduğu için değil, avrupa önem vermese boşa para, israf der, üzerine bile konuşmayız.
şimdi kim haklı, kim haksız, eserlerle gerçekten kim ilgileniyor, hangi halk ve millet
doğru olandan ben de artık o kadar emin değilim
  hep mağdur edebiyatı görüyorum insanlarda ama madalyonun öbür yüzünde şu var,
kaçırılan bir eser yada anlaşmalar ile götürülen, götürülmeden önce bizim insanımıza göre değersiz
nereden mi biliyoruz, müze gezen yok, gezenler çok az veya foto çekinip çıkıyor
okuyan, destekleyen az.
halkın umrunda değil
bir eser değerliyse bu batılılar değerli dediği için değerli bizde
eser gidene kadar kimse yüzüne bakmaz, eser gidince vay efendim
siz, eserleri değil, batının verdiği değeri istiyorsunuz
nereden mi biliyorum, kaçırılan bir eser varsa 1000 eser hala toprak alında
kimin umrunda
ben söyliyim , avrupalı bir arkeolok gelip, kazmak isterse , oooo oluyoruz
kazmak istemezse, at çöpe , kır yada maloz yap, bina yapçam oraya,
tarihi eserin kazmasıda , taşıması da maaliyetli
insan ev yapçam diyor, bakıyor eser var, ya denize atıyor ya kırıyor, çöpe möpe
ama tarihi eserler umrumuzda
biiiiiipppp umrumuzda
eğer umrumuzdaysa kimse niye umursamıyor yerli arkeolokları
adamlar aç, maaşsız çalışıyor ve genelde h ödenek almıyor, kimin umrunda !!! hemen hemen kimsenin
kusura bakmayın ama bu biraz ikiyüzlülük
gerçekten tarihe, ülkeye, vatana değer veriyorsanız bunu koruyan, çıkaran arkeolokların durumunu halk biraz irdelesin
ama kimsenin umrunda değil, yabancılar avrupa kültürünün temelleri anadoludada olduğu için çalışıyor
bizde o yüzden gaza geliyoruz, yoksa halkın umrunda değil
bir eser değerliyse british museum da , yada diğer avrupa müzelerinde olduğu için önemli
bizde olduğu için değil, avrupa önem vermese boşa para, israf der, üzerine bile konuşmayız.
şimdi kim haklı, kim haksız, eserlerle gerçekten kim ilgileniyor, hangi halk ve millet
doğru olandan ben de artık o kadar emin değilim
devamını gör...
olgunluk belirtileri
          bizden zıt düşüncedeki insanların düşüncelerine saygı duyabilmek.
      
  devamını gör...
sözlük bozdu sözlüğü bozdular ekşidi geyikleri
          şikayet edenlerin de kusurları var, farkında bile değiller. babannelerimizin o güzide sözü gibi:
millet kendi yanlışını çuvala basar seninkini duvara asar.
benim de gözüme batan şeyler var. lüzumsuz başlık açma diyenler kendi arkadaşları ile ilgili daha dün başlık açtılar mesela. “x kişisinin şunu bunu yapması/yapamaması” tarzında. isim verip demotive etmeyeceğim. belirtmek istediğim:
herkes kendi önünden yesin.
  millet kendi yanlışını çuvala basar seninkini duvara asar.
benim de gözüme batan şeyler var. lüzumsuz başlık açma diyenler kendi arkadaşları ile ilgili daha dün başlık açtılar mesela. “x kişisinin şunu bunu yapması/yapamaması” tarzında. isim verip demotive etmeyeceğim. belirtmek istediğim:
herkes kendi önünden yesin.
devamını gör...
ne kadar ekmek o kadar köfte
          "ne veriyorsan, karşılığı da tam olarak odur" anlamına gelen, "metrik hesaplar" ve de "profesyonel  ilişkiler"e daha çok yakıştığını düşündüren yeni sayılabilecek mecazi atasözlerimizden.
bunu sosyal ve soyut olarak da düşünüp hesap yapan, "kazanır görünümlü kaybeden" insanlar mevcuttur.
***ve aynı zamanda kamçılı orkestra şefi ukdesi.
  bunu sosyal ve soyut olarak da düşünüp hesap yapan, "kazanır görünümlü kaybeden" insanlar mevcuttur.
***ve aynı zamanda kamçılı orkestra şefi ukdesi.
devamını gör...
sol belediyeler asla yerli ve milli değiller
          arap sevicilerin yerli ve millilikten bahsetmeleri tam bir hezeyan.
      
  devamını gör...
deniz burnham

sosyal medyada adanalı astronot olarak anılan kadın. halbuse kadın olması dışında hakkında pek doğru bi bilgi yok. babası incirlik üssünde görev yaparken doğmuş, iki havacı emekli albayın kızıdır. evet, babası albay olduğu gibi anası da albay. kendisi de amerikan ordusunda görev yapan bir teğmen. gençlik yıllarında birkaç ay nasa'da staj gördüğü için bu referansla 2022 astronot eğitimine aday gösterilmiş. iki yıllık eğitimi tamamladığında iss'e çıkacaktır. bugüne kadar uzaya çıkan astronot sayısı binin altındayken, kadınların bu popülasyondaki oranı %15 civarındadır.
devamını gör...
kırk yaşındaki adamın börek çörek yapması
          dayımın gerçekleştirdiği eylem. normal şartlarda yapmıyor ama yapmak için fırsat kolluyor. yengem hasta olunca yemek yapma işi ona kalıyor ve deyim yerindeyse; gün doğuyor. pastalar, börekler, çorbalar, tatlılar..
yengem iyileştiğini iddia ettiği hâlde kabullenmiyor, direniyor mutfağı bırakmamak için. sonra da annemi arayıp "çok yoruluyorum abla" diyor.*
  yengem iyileştiğini iddia ettiği hâlde kabullenmiyor, direniyor mutfağı bırakmamak için. sonra da annemi arayıp "çok yoruluyorum abla" diyor.*
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin
          kombinini beğenmediğim kurucu adam. neden kafa sözlük tshirtü giymediniz ki? bi’ giyseniz, kesimi nasıl? kolları oturuyor mu, göbek belli ediyor mu tshirtler baksaydık. ayrıca aylık puan tablosunda solladığım, mavi mahlaslı, ponçik bir teyzeli profil resmi olan, sürekli nope diyen birisi. haklıyım ama mutlu değilim’e katılıyorum. galiba biraz huysuz.
      
  devamını gör...
1 haftadır konuşulan kadının evlenelim demesi
          yurtdışından gelmek için para da istedi mi?
      
  devamını gör...
kafa izni
          kafa izni bağımlılığımla mücadelede 12. gündeyim. normalde sürem tamamlanır tamamlanmaz kafa iznine çıkar, 50 saat dolunca döner, sonra da bir aylık sürenin dolmasını beklerdim. ama bu sefer direndim.
      
  devamını gör...
paraaminohippürik asit
          böbrek plazma akımının ölçülmesinde kullanılan böbreği içeren tıbbi testlerde faydalı bir tanı maddesidir.
bir diğer kullanılabilecek madde diodrast'tır.
  bir diğer kullanılabilecek madde diodrast'tır.
devamını gör...
elmalı davası avukatının yürek burkan açıklaması
          insanlığımdan utanmama sebep olan açıklamadır. çocukların avukatının bu dava kan donrurur demesine rağmen anne ve üvey baba nasıl serbest bırakılır. 
antalya'da iki kardeşin istismara uğradığı ileri sürülerek açılan davada anne merve a. ve üvey baba rahmi a.'nın tahliye edilmesi ülke genelinde büyük tepkiye sebep oldu. mağdur çocukların avukatı gülşah ekin taş, "dosyanın detaylarını bilseniz günlerce uyku uyuyamazsınız. bu dava kan dondurur. çocuklar, çizdikleri resmin kat be kat fazlasını yaşamışlar. her ikisi de çok ağır cinsel şiddete maruz kalmışlar." ifadelerini kullandı.
antalya'nın finike ilçesinde iki kardeşin istismara uğramasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan anne merve a. ile üvey baba rahmi a., yargılandıkları elmalı ağır ceza mahkemesi'nce, üçüncü duruşmada tahliye edilmişti. bu gelişme sonrasında dava yeniden gündeme geldi, başta siyasi ve ünlü isimler olmak üzere birçok isim tahliye kararına tepki gösterdi.
"olayı erkek çocuk ortaya çıkarıyor, annesi inanmıyor"yaşadıklarını o kadar detaylı anlatıyorlardı ki yer, zaman ve mekan vererek bütün ayrıntıları anlattılar. anne ile baba küçük kız çocuğu anne karnındayken boşanıyorlar. daha sonra kız çocuk annenin yanında kalıyor. büyük çocuk ise babanın yanında kalıyor. daha sonra erkek çocuk, öz babası tarafından annesinin yanına finike'ye gönderiliyor. hem kardeşini tanısın hem de yalnız kalmasın diye. kız çocuğu hep istismara uğramış. erkek çocuğu ise 2018'in sonu gibi finike'ye gidiyor ve 8 aylık süreçte cinsel istismara uğruyor. olayı ortaya çıkaran da erkek çocuk oluyor ve anne erkek çocuğu suçluyor. 'baban seni doldurdu ve sen bize iftira atıyorsun' diye savunma yapıyor."detayları bilseniz gece uyuyamazsınız"bu dava gerçekten kan dondurur cinsten. dosyanın detaylarını bilseniz; günlerce uyku uyuyamazsınız. çocuklar, çizdikleri resmin kat be kat fazlasını yaşamışlar. her ikisi de çok ağır cinsel şiddete maruz kalmışlar.kız çocuğunun 2 yaşından itibaren istismara uğradığını düşünüyorum. çocukların satılması gibi bir şey söz konusu değil. anne gece kulüplerinde, pavyonlarda çalışan bir kadın ve rahmi'yle burada tanışıyor ancak yağmadan 1 yıl hüküm de giyiyor.kız çocuğu ifadesinde, annenin erkeklerle dost hayatını yaşadığını belirtiyor ve annesinin kocalarının istismarına uğradığını, istismarcının fiziksel özelliklerine kadar ayrıntıyla anlatıyor. rahmi hayatına girdikten sonra bu değişiyor. erkek çocuğun bilinçli olmasıyla istismar dile geliyor. rahmi'nin istismarlarının ardından çocuklar babaanneye gönderiliyor."tutuklama bekliyoruz"erkek çocuk olayları anlatırken kız çocuğunun yaşadıklarını tetikliyor ve o da yaşadıklarını anlatıyor. hsk olayla ilgili inceleme başlattı. biz açıkçası tutuklama bekliyoruz. dosyadaki bütün somut deliller tamamlandı. adli tıp istismarı doğruluyor. çocuklar şu an güvende değil.
buradan
  antalya'da iki kardeşin istismara uğradığı ileri sürülerek açılan davada anne merve a. ve üvey baba rahmi a.'nın tahliye edilmesi ülke genelinde büyük tepkiye sebep oldu. mağdur çocukların avukatı gülşah ekin taş, "dosyanın detaylarını bilseniz günlerce uyku uyuyamazsınız. bu dava kan dondurur. çocuklar, çizdikleri resmin kat be kat fazlasını yaşamışlar. her ikisi de çok ağır cinsel şiddete maruz kalmışlar." ifadelerini kullandı.
antalya'nın finike ilçesinde iki kardeşin istismara uğramasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan anne merve a. ile üvey baba rahmi a., yargılandıkları elmalı ağır ceza mahkemesi'nce, üçüncü duruşmada tahliye edilmişti. bu gelişme sonrasında dava yeniden gündeme geldi, başta siyasi ve ünlü isimler olmak üzere birçok isim tahliye kararına tepki gösterdi.
"olayı erkek çocuk ortaya çıkarıyor, annesi inanmıyor"yaşadıklarını o kadar detaylı anlatıyorlardı ki yer, zaman ve mekan vererek bütün ayrıntıları anlattılar. anne ile baba küçük kız çocuğu anne karnındayken boşanıyorlar. daha sonra kız çocuk annenin yanında kalıyor. büyük çocuk ise babanın yanında kalıyor. daha sonra erkek çocuk, öz babası tarafından annesinin yanına finike'ye gönderiliyor. hem kardeşini tanısın hem de yalnız kalmasın diye. kız çocuğu hep istismara uğramış. erkek çocuğu ise 2018'in sonu gibi finike'ye gidiyor ve 8 aylık süreçte cinsel istismara uğruyor. olayı ortaya çıkaran da erkek çocuk oluyor ve anne erkek çocuğu suçluyor. 'baban seni doldurdu ve sen bize iftira atıyorsun' diye savunma yapıyor."detayları bilseniz gece uyuyamazsınız"bu dava gerçekten kan dondurur cinsten. dosyanın detaylarını bilseniz; günlerce uyku uyuyamazsınız. çocuklar, çizdikleri resmin kat be kat fazlasını yaşamışlar. her ikisi de çok ağır cinsel şiddete maruz kalmışlar.kız çocuğunun 2 yaşından itibaren istismara uğradığını düşünüyorum. çocukların satılması gibi bir şey söz konusu değil. anne gece kulüplerinde, pavyonlarda çalışan bir kadın ve rahmi'yle burada tanışıyor ancak yağmadan 1 yıl hüküm de giyiyor.kız çocuğu ifadesinde, annenin erkeklerle dost hayatını yaşadığını belirtiyor ve annesinin kocalarının istismarına uğradığını, istismarcının fiziksel özelliklerine kadar ayrıntıyla anlatıyor. rahmi hayatına girdikten sonra bu değişiyor. erkek çocuğun bilinçli olmasıyla istismar dile geliyor. rahmi'nin istismarlarının ardından çocuklar babaanneye gönderiliyor."tutuklama bekliyoruz"erkek çocuk olayları anlatırken kız çocuğunun yaşadıklarını tetikliyor ve o da yaşadıklarını anlatıyor. hsk olayla ilgili inceleme başlattı. biz açıkçası tutuklama bekliyoruz. dosyadaki bütün somut deliller tamamlandı. adli tıp istismarı doğruluyor. çocuklar şu an güvende değil.
buradan
devamını gör...
danimarka'nın mültecilerin oturma iznini iptal etmesi
          darısı türkiye'dekilerin başına
      
  devamını gör...
erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular
          #945837
kendi adıma konuşmam gerekirse birileri beni beğensin diye dekolte verip ona göre giyinmiyorum. her zaman kendimi güzel görmeyi isterim, aynaya baktığımda da beni iyi hissettirecek, kendimi güzel hissetmemi sağlayacak şeyler giyerim. fiziğimin beğenilmesi tabii ki hoş ama fikirlerimin beğenilmesi daha da hoşuma gider.
  kendi adıma konuşmam gerekirse birileri beni beğensin diye dekolte verip ona göre giyinmiyorum. her zaman kendimi güzel görmeyi isterim, aynaya baktığımda da beni iyi hissettirecek, kendimi güzel hissetmemi sağlayacak şeyler giyerim. fiziğimin beğenilmesi tabii ki hoş ama fikirlerimin beğenilmesi daha da hoşuma gider.
devamını gör...
kadın rapçi olmaması
          yanlış başlıktır. bir sürü kadın rapçi vardır. 
lil zey
ayben
kolera
derya
rozz kalliope
aklıma gelenler bunlar.
  lil zey
ayben
kolera
derya
rozz kalliope
aklıma gelenler bunlar.
devamını gör...
normal sözlük’te yazar olmak
          güzel bir uğraş olmakla birlikte, eksi butonu ve hakaret olmadığı için mutlu eden yer.  ama keşke tanımlarımızı da kaç kişinin gördüğünü, okuduğunu bilebilsek.
kitaplarını kimin okuduğunu bilmeyen ama yazmaya devam eden bir roman yazarı gibi hissetmiyor değilim zaman zaman. ama ne olursa olsun yazmaya değer mi? değer.
  kitaplarını kimin okuduğunu bilmeyen ama yazmaya devam eden bir roman yazarı gibi hissetmiyor değilim zaman zaman. ama ne olursa olsun yazmaya değer mi? değer.
devamını gör...
ilk bilgisayar kullanımında yapılan mallıklar
          sene 1996, ilk bilgisayarım alındı. (ikinci el 486 dx2, 66 mhz, renksiz ekran). ilkokulda ms-dos, pw, lotus 1-2-3 kursuna gitmiştim.
bilgisayar eve geldi, açılınca ekranda yazan yazıda, sistem dosyaları yok, ms-dos yükleme disketi disket-1 'i tak deniyor. kursta c:// diye görmüştük. çalışmıyor, deniyorum, açıyorum, kapıyorum c:// yazısı gelmiyor. kabloları söküp takıyorum yine yok...
bir gün arkasına baktım, bir yapışkan etiket var. altını açtım, 110v/220v anahtarı var. dedim herhalde bundan çalışmıyor. 220v konumunu 110v çevirdim ve çalıştırdım bilgisayarı. aman allahım, önce ağır bir yanık kokusu, ardından acayip dumanlar gelmeye başladı kasanın içinden. hemen kablosunu söktüm bilgisayarın.. iş işten geçti tabi. o zamanlar çok pahalı olan bilgisayar yandı.
oda leş gibi kokuyordu. odanın her yerine kolonya döktüm. babamın korkusundan dedemlere kaçtım, gece orada kaldım..
  bilgisayar eve geldi, açılınca ekranda yazan yazıda, sistem dosyaları yok, ms-dos yükleme disketi disket-1 'i tak deniyor. kursta c:// diye görmüştük. çalışmıyor, deniyorum, açıyorum, kapıyorum c:// yazısı gelmiyor. kabloları söküp takıyorum yine yok...
bir gün arkasına baktım, bir yapışkan etiket var. altını açtım, 110v/220v anahtarı var. dedim herhalde bundan çalışmıyor. 220v konumunu 110v çevirdim ve çalıştırdım bilgisayarı. aman allahım, önce ağır bir yanık kokusu, ardından acayip dumanlar gelmeye başladı kasanın içinden. hemen kablosunu söktüm bilgisayarın.. iş işten geçti tabi. o zamanlar çok pahalı olan bilgisayar yandı.
oda leş gibi kokuyordu. odanın her yerine kolonya döktüm. babamın korkusundan dedemlere kaçtım, gece orada kaldım..
devamını gör...
ışın kılıcı
          star wars evreninin olmazsa olmazıdır. az önce guinness world records videolarına bakarken karşıma çıkmıştır. videodaki kanadalı arkadaşlar dünyanın ilk taşınabilir ışın kılıcını yapmışlar. ben etkilendim izlemenizi öneririm. yoda master bunu beğendi
      
  devamını gör...
çabuk sinirlenen insan
          umrumda olmayan insandır.
kızdıkları bilumum şahane yerlerine soğuk pres uygulayabilirler. surat asan, kalp kıran, durduk yere ansızın parlayan, bunu kendi yaptığında kendini haklı görürken aynı tepkiyle karşı karşıya kalınca bunu bir problem olarak görüp büyüten insanları itinayla şutluyorum döne söne yörüngemden çıkıyorlar.
  kızdıkları bilumum şahane yerlerine soğuk pres uygulayabilirler. surat asan, kalp kıran, durduk yere ansızın parlayan, bunu kendi yaptığında kendini haklı görürken aynı tepkiyle karşı karşıya kalınca bunu bir problem olarak görüp büyüten insanları itinayla şutluyorum döne söne yörüngemden çıkıyorlar.
devamını gör...
