tüm dünyaya söylenmesi gereken söz
"niçin ruhunu zorluyorsun..?
...ebedi planlar için çok güçsüz."
...ebedi planlar için çok güçsüz."
devamını gör...
bu son olsun
"doğarken ağladı insan bu son olsun bu son" kısmında tüyleri diken diken eden mükemmel bir eser.
devamını gör...
ankara'da yaşayan normal sözlük yazarları kulübü
yaz kızım oraya kocaman bir whisper.
ışıl ışıl her yer her yer sanki kafa sözlük .
ışıl ışıl her yer her yer sanki kafa sözlük .
devamını gör...
coyamito akik taşı
kuzey meksika'daki chihuahua eyaletinde, laguna agate bölgesinden 40 mil uzaktaki bir yerleşkeden gelir. kırmızı, sarı, mavi, pembe gibi birçok rengi vardır.

bahsettiğim bölgedeki çoğu su birikintisinde bulunabilir ve yaşının yaklaşık olarak 38 milyon olduğu sanılmakta. üstelik söylenene göre coyamito akik taşı yalnızca o bölgede bulunan egzotik bir değerli taş.
taşın gerginliği azalttığına, bağışıklığı güçlendirdiğine ve hafızayı geliştirdiğine inanılıyor.

bahsettiğim bölgedeki çoğu su birikintisinde bulunabilir ve yaşının yaklaşık olarak 38 milyon olduğu sanılmakta. üstelik söylenene göre coyamito akik taşı yalnızca o bölgede bulunan egzotik bir değerli taş.
taşın gerginliği azalttığına, bağışıklığı güçlendirdiğine ve hafızayı geliştirdiğine inanılıyor.
devamını gör...
erkekler için giyim tavsiyeleri
bir erkek bana " şunu giyin ya çok iyi oluyor" dese muhtemelen " sen giysene o zaman" derdim. bu yüzden başlığa kadın erkek fark etmeksizin ; canınız neyi giymek isterse, aynaya baktığınız zaman kendinizi nasıl iyi hissediyorsanız onu giyin diyeceğim başlıktır.
devamını gör...
duvara bakarak ölmeyi beklemek
ölmeyi beklemek dostlar. hepimizin yaptığı şey. ancak virüs ile beraber bunu duvara bakarak yapıyoruz. hapishane örneği gibi. hepimiz meçhul bir sebepten dolayı ölüme mahkumuz. ancak kimimiz bunu duvarlar arasında yapıyor kimimiz ülkeler arasında. ancak hepimiz mahkumuz ve hepimiz ölümü bekliyoruz. bu beni delirtecek! sahi ya.. delirmedim mi zaten.
devamını gör...
vejetaryen olmaya çalışanlara tavsiyeler
yaklaşık dört yıldır bu beslenme yöntemini benimsedim. besin değerleri konusu zaten araştırılarak bulunur. ben biraz yarattığı toplumsal sorunlar üzerinden tavsiye vermek isterim. toplumsal dediğim, arkadaş, aile, eş dost etkileşimleri. şimdiden söyleyeyim bunlar aşılması kolay problemlerdir. yeter ki siz bu kararı almanız konusunda kendinizi ikna edin. vejetaryenlik gerçekten kolaydır.
öncelikle aileniz gelenekçi ve farklı yaşam tercihlerine kapalı veya farklı tercihlerin varlığından habersiz bir aile ise ilk zorluk burada yaşanabilir. illa ki et yemelisin baskısı yapacaklarını düşünmeyin. bunu anlamlandıramayabilirler. hele ki aile ile yaşıyorsanız evde ne yemek yapılacağı konusu herkesi afallatabilir. bu nedenle, neden bu tercihi yaptığınızı anlayacakları dilden anlatmanız gerekir. tabi önce kendinize anlatmanız lazım.
ayrıca diğer aile bireylerine müdahale etmeye kalkışmayın. onların beslenme düzenlerini bozmamak adına emek verin. bir süre sonra ufak dokunuşlar ile sofrada ayrı menülerin olduğunu göreceksiniz. başta et yemediğinizden dolayı sizin için üzüleceklerdir ama zamanla alışacaklardır.
diğer bir konu ise yakın arkadaşlar ile olan ilişkiler. çok gariptir ki ben en büyük problemi burada yaşadım. arkadaş toplanmalarında bir oyunbozan gibi algılanabilirsiniz. sürekli benzer esprilere maruz kalabilirsiniz. mesela, “et girmeyen yere dert girer”. çok komik değil mi! standart sorularla da çok fazla haşır neşir olacaksınız. mesela, “balık da mı yemiyorsun”. şaşırtıcı bir soru! bunlara hazırlıklı olmakta fayda var. bir süre sonra sinir bozucu hale gelebilir. ben bu konuya saçma esprilere daha saçma espriler yaparak çözüm buldum.
bir başka tavsiyem, sizle gerçekten bu konu hakkında konuşmak istemeyen kişiler ile neden böyle beslendiğinizi konuşmayın. hatta sorulsa bile sizi anlamak istemeyen kişilerle konuşmayın. çünkü sık sık ne kadar saçma bir tercih yaptığınızı anlatmaya çalışacak kişilerle karşılaşacaksınız. bu kişiler çok fazladır. bunun nedenleri var ama şu an yazarak konuyu uzatmayacağım.
son olarak ise kendi tercihinizi başkalarına dikte etmeyin. unutmayın ki insanoğlu binlerce yıldır et tüketiyor. adeta demirden bir kültür. çabucak değişmesini hayal etmeyin. et tüketenlere bakış açınızda değişiklik olmasın. sadece kendiniz duyarlı insanmışsınız düşüncesine kapılmayın. unutmayın ki etik olarak daha uygun bulup, bu beslenme düzenine geçmeden önce siz de et tüketiyordunuz.
şunu söylemek istiyorum. benim için et lezzetli bir yiyecek. yediğim zamanlar bana haz verirdi. ama şu an düşüncelerime paralel bir eylem yapıyor olmanın verdiği hazzın yanında çok ufak bir haz.
öncelikle aileniz gelenekçi ve farklı yaşam tercihlerine kapalı veya farklı tercihlerin varlığından habersiz bir aile ise ilk zorluk burada yaşanabilir. illa ki et yemelisin baskısı yapacaklarını düşünmeyin. bunu anlamlandıramayabilirler. hele ki aile ile yaşıyorsanız evde ne yemek yapılacağı konusu herkesi afallatabilir. bu nedenle, neden bu tercihi yaptığınızı anlayacakları dilden anlatmanız gerekir. tabi önce kendinize anlatmanız lazım.
ayrıca diğer aile bireylerine müdahale etmeye kalkışmayın. onların beslenme düzenlerini bozmamak adına emek verin. bir süre sonra ufak dokunuşlar ile sofrada ayrı menülerin olduğunu göreceksiniz. başta et yemediğinizden dolayı sizin için üzüleceklerdir ama zamanla alışacaklardır.
diğer bir konu ise yakın arkadaşlar ile olan ilişkiler. çok gariptir ki ben en büyük problemi burada yaşadım. arkadaş toplanmalarında bir oyunbozan gibi algılanabilirsiniz. sürekli benzer esprilere maruz kalabilirsiniz. mesela, “et girmeyen yere dert girer”. çok komik değil mi! standart sorularla da çok fazla haşır neşir olacaksınız. mesela, “balık da mı yemiyorsun”. şaşırtıcı bir soru! bunlara hazırlıklı olmakta fayda var. bir süre sonra sinir bozucu hale gelebilir. ben bu konuya saçma esprilere daha saçma espriler yaparak çözüm buldum.
bir başka tavsiyem, sizle gerçekten bu konu hakkında konuşmak istemeyen kişiler ile neden böyle beslendiğinizi konuşmayın. hatta sorulsa bile sizi anlamak istemeyen kişilerle konuşmayın. çünkü sık sık ne kadar saçma bir tercih yaptığınızı anlatmaya çalışacak kişilerle karşılaşacaksınız. bu kişiler çok fazladır. bunun nedenleri var ama şu an yazarak konuyu uzatmayacağım.
son olarak ise kendi tercihinizi başkalarına dikte etmeyin. unutmayın ki insanoğlu binlerce yıldır et tüketiyor. adeta demirden bir kültür. çabucak değişmesini hayal etmeyin. et tüketenlere bakış açınızda değişiklik olmasın. sadece kendiniz duyarlı insanmışsınız düşüncesine kapılmayın. unutmayın ki etik olarak daha uygun bulup, bu beslenme düzenine geçmeden önce siz de et tüketiyordunuz.
şunu söylemek istiyorum. benim için et lezzetli bir yiyecek. yediğim zamanlar bana haz verirdi. ama şu an düşüncelerime paralel bir eylem yapıyor olmanın verdiği hazzın yanında çok ufak bir haz.
devamını gör...
oytun erbaş'ın tuzlu ayran zararlı iddiası
offf. adam bangır bangır asperger sendromluyum diye bağırıyor, hâlâ bazı hareketlerinin altında derin anlamlar arıyoruz. bunları hakaret etmek için kullanıyoruz.
çoğu zaman psikolojik durumu kötü insanları idare ettim. kendini kontrol edebilse yapmayacağı hareketleri yapan çok fazla insana katlanmaya çalıştım. bu davranış benim karakterime bile uygun değil ama ne yapacağım? psikolojisi bozuk, kontrolü tamamen yitirmiş, psikiyatri servisinde tedavi görmesi gereken insanla mı tartışacağım? sağlıklı olduğumu iddia eden bir insan olarak böyle insanlara yardım etmem, yardım edemiyorsam hayatlarını zorlaştırmamam, en önemlisi onlar üzerinden ego tatmini yapmamam gerekiyor.
bu adam defalarca kez asperger sendromlu olduğunu söylemiş. asperger sendromu özellikle bir erkek için çok daha zorludur. belirtileri arasında ilgi alanı hakkında konuştuğu zaman tek taraflı iletişim vardır. yani kimseyi dinlemez, sadece kendisi konuşur. nedir bu adamın ilgi alanı? tıp. tus sınavında 7 kez derece yapmış. takmış çünkü onu kafaya. daha durduramazsın.
asperger sendromlular tepki çekmek için açıklamalar yapar. çok anormal değil. aleksitimi ve empati sorunları ile uğraşan insanların daha keskin, daha çarpıcı tepkilere ihtiyacı vardır. tüy gibi okşanmaktan anlamaz çoğu, balyoz ile vurmak gerekir. bunu ister. bi de troll tipler olma hali eklenince olan bu.
bunun haricinde söylediği şeye odaklanalım. ne diyor? tuzlu ayran otizme neden oluyor.
bir asperger sendromlu olarak söylediği şeye otizme neden oluyor diye destek vermem mümkün değil ancak evet tuzlu ayran otizmli bir insan için öyle pek iyi bir şey değil. daha önce tuzlu ayran içtiğim için yaşadığım sorunlar nedenli aynı gün acile kaldırıldım. bırakın bir otizmli neyin otizmi şiddetlendireceğini sizden daha iyi bilsin değil mi?
bunun yanında kokoreç otizmi hafifletir. bazı gıdalar otizmi şiddetlendirir. zaten çoğu otizmli çocukluk boyunca bunu içsel şekilde bilir, çoğu gıdayı tüketmez, tek tip beslenir.
arkadaşlar lütfen otizmi otizmlilerden daha iyi de bilmeyin. bi zahmet. herbokolog ilan ettiğiniz bu insanlardan daha çok şey biliyorsunuz. birkaç saniyelik video sonrası linç gösterileri düzenliyorsunuz.
sahiden şu adamı koruma içgüdüm beni yoruyor. bir şeyleri biliyor ama düşüncelerinin hızına yetişemediği için düzgün şekilde anlatamıyor. sonra olan bana oluyor. 5 dakikam gidiyor.
oytun 783839 bilgi geçiyorsa aklından bi otur soluklan hepsini söylemeye çalışma çiçeğim ya. valla yoruyon beni.
çoğu zaman psikolojik durumu kötü insanları idare ettim. kendini kontrol edebilse yapmayacağı hareketleri yapan çok fazla insana katlanmaya çalıştım. bu davranış benim karakterime bile uygun değil ama ne yapacağım? psikolojisi bozuk, kontrolü tamamen yitirmiş, psikiyatri servisinde tedavi görmesi gereken insanla mı tartışacağım? sağlıklı olduğumu iddia eden bir insan olarak böyle insanlara yardım etmem, yardım edemiyorsam hayatlarını zorlaştırmamam, en önemlisi onlar üzerinden ego tatmini yapmamam gerekiyor.
bu adam defalarca kez asperger sendromlu olduğunu söylemiş. asperger sendromu özellikle bir erkek için çok daha zorludur. belirtileri arasında ilgi alanı hakkında konuştuğu zaman tek taraflı iletişim vardır. yani kimseyi dinlemez, sadece kendisi konuşur. nedir bu adamın ilgi alanı? tıp. tus sınavında 7 kez derece yapmış. takmış çünkü onu kafaya. daha durduramazsın.
asperger sendromlular tepki çekmek için açıklamalar yapar. çok anormal değil. aleksitimi ve empati sorunları ile uğraşan insanların daha keskin, daha çarpıcı tepkilere ihtiyacı vardır. tüy gibi okşanmaktan anlamaz çoğu, balyoz ile vurmak gerekir. bunu ister. bi de troll tipler olma hali eklenince olan bu.
bunun haricinde söylediği şeye odaklanalım. ne diyor? tuzlu ayran otizme neden oluyor.
bir asperger sendromlu olarak söylediği şeye otizme neden oluyor diye destek vermem mümkün değil ancak evet tuzlu ayran otizmli bir insan için öyle pek iyi bir şey değil. daha önce tuzlu ayran içtiğim için yaşadığım sorunlar nedenli aynı gün acile kaldırıldım. bırakın bir otizmli neyin otizmi şiddetlendireceğini sizden daha iyi bilsin değil mi?
bunun yanında kokoreç otizmi hafifletir. bazı gıdalar otizmi şiddetlendirir. zaten çoğu otizmli çocukluk boyunca bunu içsel şekilde bilir, çoğu gıdayı tüketmez, tek tip beslenir.
arkadaşlar lütfen otizmi otizmlilerden daha iyi de bilmeyin. bi zahmet. herbokolog ilan ettiğiniz bu insanlardan daha çok şey biliyorsunuz. birkaç saniyelik video sonrası linç gösterileri düzenliyorsunuz.
sahiden şu adamı koruma içgüdüm beni yoruyor. bir şeyleri biliyor ama düşüncelerinin hızına yetişemediği için düzgün şekilde anlatamıyor. sonra olan bana oluyor. 5 dakikam gidiyor.
oytun 783839 bilgi geçiyorsa aklından bi otur soluklan hepsini söylemeye çalışma çiçeğim ya. valla yoruyon beni.
devamını gör...
dünya klasiklerini türkler yazsaydı alacakları isimler
sefiller=şoparlar
devamını gör...
rte'yi sevmeyip köprüsünü tünelini kullanan tip
kendi verdiğim vergi ile yapılan her şeyi severek kullanırım. malum şahıs tutup cebinden mi vermiş de böyle saçma başlık açılmış.
devamını gör...
ruh adam
atsız'ın en büyük şaheseridir ama eğer yeni başlayacaksanız okumamalısınız. diğer kitaplarını okuyun bunu en sona bırakın. romanda gerçekle hayalin iç içe olması ve psikolojinin sembolizm sosuyla harmanlanması özel kılıyor romanı. bu kitap türk edebiyatında eşi benzeri olmayan bir romandır.
ayrıca atsız'ın yarı otobiyografik romanıdır. geri gelen mektup ve hikayesini okuyun anlarsınız zaten hayatını azıcık biliyorsanız. bir sahne var ki atsız'ın bilgisini de kültürünü de konuşturduğu sahnedir ve hala düşündükçe tüylerim ürperir. burası spoiler olacak geçin burayı.
--! spoiler !--
tanrı'yı hakim yapıp tüm türk büyüklerini kendi stillerinde getirerek yargılandığı mahkeme sahnesinde eski türk büyüklerinin ayaklarını yere vurarak selamlaması mthiş bir detaydır.
--! spoiler !--
benim hayatım boyunca iki kez aynı kitabı okumama kuralımı altüst etmiş ve kendisinin her noktasını harfini ezberleme isteği doğurmuş olsa da hayatımda ilk defa bir kitaptan korkmama da sebep olmuştur. çok uzun süre etkisinden çıkamamıştım ve ara vermiştim. velhasıl tüm her şeyimi tamamen değiştirmiştir. çok erken okudum bee.
tekrar söylüyorum eğer ilk defa atsız okuyacaksanız bununla başlamayın. ben bir hata ettim ve okudum. ayarım şaştı. aynı şey sizde olur mu bilmem ama değişimi başlatıyor ister istemez. ah be atsız yaktın beni.
ikincisi olan yalnız adam romanını da sağlık sebeplerinden ötürü yazamamıştır maalesef. hep düşünürüm acaba nasıl bir eser çıkacaktı diye. büyük ihtimal okuyamazdım yalnız adam romanını ruh adamdan sonra.
ayrıca atsız'ın yarı otobiyografik romanıdır. geri gelen mektup ve hikayesini okuyun anlarsınız zaten hayatını azıcık biliyorsanız. bir sahne var ki atsız'ın bilgisini de kültürünü de konuşturduğu sahnedir ve hala düşündükçe tüylerim ürperir. burası spoiler olacak geçin burayı.
--! spoiler !--
tanrı'yı hakim yapıp tüm türk büyüklerini kendi stillerinde getirerek yargılandığı mahkeme sahnesinde eski türk büyüklerinin ayaklarını yere vurarak selamlaması mthiş bir detaydır.
--! spoiler !--
benim hayatım boyunca iki kez aynı kitabı okumama kuralımı altüst etmiş ve kendisinin her noktasını harfini ezberleme isteği doğurmuş olsa da hayatımda ilk defa bir kitaptan korkmama da sebep olmuştur. çok uzun süre etkisinden çıkamamıştım ve ara vermiştim. velhasıl tüm her şeyimi tamamen değiştirmiştir. çok erken okudum bee.
tekrar söylüyorum eğer ilk defa atsız okuyacaksanız bununla başlamayın. ben bir hata ettim ve okudum. ayarım şaştı. aynı şey sizde olur mu bilmem ama değişimi başlatıyor ister istemez. ah be atsız yaktın beni.
ikincisi olan yalnız adam romanını da sağlık sebeplerinden ötürü yazamamıştır maalesef. hep düşünürüm acaba nasıl bir eser çıkacaktı diye. büyük ihtimal okuyamazdım yalnız adam romanını ruh adamdan sonra.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en sevdiği yazar
(bkz: cemal süreya)
devamını gör...
serüven
birden bire gerçekleşen, bir anda içine düşülen, bazen hayatın dönüm noktalarını barındıran.
başımıza gelen beklenmedik durumlar.
çıkılan bir yolculuk.
başımıza gelen beklenmedik durumlar.
çıkılan bir yolculuk.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük
her sabah o minik hapları içmem hayatta kalmam için çok önemli.
öte yandan da onlardan her bir tane alışımda kalanlar bana hayatın ne kadar da kısa olduğunu anlatıyor.
ve günaydınla birlikte içimde bir yerlerde şu çalıyor:
her sabah bir sayfa daha eksilip gidiyor ömrümden
gönlümün yıkıntılarında can çekişiyor umutlarım
yok aslında bu sabah mutsuz falan uyanmadım, tatlı tatlı yazmak istedim.ama nereden çıktı bunlar şimdi.
insan ne huzursuz varlık, sürekli mutsuzluğun kapanı var içinde, ortaya çıkmayı bekleyen.
oysa gülümsemek lâzım, bu düşük enerjiyi bir yana bırakmak,
ihtiyacı olan birinin yanında olduğunu hissettirmek,
bir çocuğun gülüşünü, çiçeğin açışını farketmek,
gökyüzünün sonsuz mavisini…
yettiğince ömrümüz,unutmamak gerek bir toz tanesi olduğumuzu.
belki de önemsememek gerek kendimizi bu kadar.
her sabah o minik hapları içmem hayatta kalmam için çok önemli.
öte yandan da onlardan her bir tane alışımda kalanlar bana hayatın ne kadar da kısa olduğunu anlatıyor.
ve günaydınla birlikte içimde bir yerlerde şu çalıyor:
her sabah bir sayfa daha eksilip gidiyor ömrümden
gönlümün yıkıntılarında can çekişiyor umutlarım
yok aslında bu sabah mutsuz falan uyanmadım, tatlı tatlı yazmak istedim.ama nereden çıktı bunlar şimdi.
insan ne huzursuz varlık, sürekli mutsuzluğun kapanı var içinde, ortaya çıkmayı bekleyen.
oysa gülümsemek lâzım, bu düşük enerjiyi bir yana bırakmak,
ihtiyacı olan birinin yanında olduğunu hissettirmek,
bir çocuğun gülüşünü, çiçeğin açışını farketmek,
gökyüzünün sonsuz mavisini…
yettiğince ömrümüz,unutmamak gerek bir toz tanesi olduğumuzu.
belki de önemsememek gerek kendimizi bu kadar.
devamını gör...
kalbe dokunan şarkı sözleri
sen de ağlarsın
kapını çalar mazi dalgınlıkla açarsın
arar gözlerin beni o günleri sorarsın
pişmanlık sarar seni o gün beni anlarsın
oturup bu aşk için sen de ağlarsın
kapını çalar mazi dalgınlıkla açarsın
arar gözlerin beni o günleri sorarsın
pişmanlık sarar seni o gün beni anlarsın
oturup bu aşk için sen de ağlarsın
devamını gör...
elminster the wise
ilk konuştuğum sözlük yazarıdır kendisi. (hala konuşuyoruz başının belası, ruhunun ışığı olma yolunda) ne kadar bilgili, kibar ve naif ruhlu olduğunu bilemezsiniz. çoğu konu hakkında bilgi birikimi olan kıvrak zekalı ve yazdığı tanımlarda bunu belli edecek biridir gözümde. benim gibi geveze sürekli sorular soran insanı bile sabırla dinleyip sorularıma cevap verdiği için teşekkür ederim ona. şimdilerde daha çok beni sevdiğinden dinlediğini ve birlikte güzel şeyler paylaştığımız için ruhuna dokunmama izin verdiğini biliyorum. ilanı aşk edeceğim birazdan az kaldı. gecenin ışığı olmaktan mutluyum. insanları ötekileştirmeden sadece düşüncelerine odaklanabildiğin için seni seviyorum. iyi ki arkadaşım, iyi ki ışığın oldum.
-fazla yakın olmanızı tavsiye etmem biraz kıskancım.
-fazla yakın olmanızı tavsiye etmem biraz kıskancım.
devamını gör...



