genç nüfusun yüzde 68'inin türkiye'den gitmek istemesi
onlardan biri de benim.
devamını gör...
ben şansa inanmam
bir arda türkmen reklam repliğidir.
ben şansa inanmam. başarmanın tek sırrı çok çalışmak. hep daha iyisi için. ben her gün pharmaton kullanıyorum. ginseng g115 içeren tek multvitamin. dikkatimi hiçbir şey dağıtmamalı ve gün boyu zinde olmalıyım. hayat bir maraton ve hiç durmadan koşmalısın. pharmaton. asla pes etme.
ben şansa inanmam. başarmanın tek sırrı çok çalışmak. hep daha iyisi için. ben her gün pharmaton kullanıyorum. ginseng g115 içeren tek multvitamin. dikkatimi hiçbir şey dağıtmamalı ve gün boyu zinde olmalıyım. hayat bir maraton ve hiç durmadan koşmalısın. pharmaton. asla pes etme.
devamını gör...
yazarların bugüne kadar hissettiği en büyük fiziksel acı
böbrek taşı. tanımlayamıyorum tanımlamak istemiyorum.
devamını gör...
ben hiç ak partili olmadım
son zamanlarda sıklık ile duymaya başladığım cümle. oldunuz, hepiniz oldunuz. yok ben sadece 1 kere oy verdim yok öyle oldu yok böyle oldu.
devamını gör...
emre durmuş
izlerken sırt çantamı alıp yola koyulmamak için zor tutuyorum kendimi. hayalimi yaşıyor zira. gezerken gezdiği ülkeler yerler hakkında da bilgi vermeyi ihmal etmiyor.
devamını gör...
youtube kanalı önerileri
akademiklink diye bi kanal adam akademisyen sıfır ego muhteşem sohbet
devamını gör...
nova roma constantinopolitana
latince'den "constantinus'un şehri yeni roma" olarak çevrilebilecek, roma imparatoru büyük constantinus'un kurduğu şehrin resmi adı, daha sonra konstantinopolis veya sadece polis; osmanlı döneminde kostantiniyye, bugünkü istanbul suriçi.
312 yılında roma'daki tiber nehri üzerindeki milvian köprüsü'nde karşılaşan augustus'lar constantinus ve maxentius arasındaki savaşın galibi constantinus oldu. geleneksel anlatıya göre savaştan önce constantinus'a bir görü vasıl olmuş ve gökte isa mesih'in sembolü belirmiş, tanrı'nın sesi ise "in hoc signo vinces" yani "bu sembolle muzaffer olacaksın" demişti. bu görüden hemen sonra constantinus üzerinde isa mesih'in sembolü khi ve rho (yunanca x ve p) olan sancaklar hazırlayıp askerlerin kalkanlarına sembolü çizmelerini istemiş, savaşı kazanınca da hıristiyan olmuştu*. roma imparatorluğu'nun tek hakimi olduktan sonra da artık eski şatafatını kaybetmiş ve yalancı tanrıların yuvası haline gelmiş olan roma yerine kendisine yeni bir roma kurmayı hayal etmişti. bu iş için ilk seçtiği yer ise romalıların efsanevi atalarından aeneas'ın memleketi truva idi. şehrin inşaasına başlandıktan sonra ise constantinus bir rüya görmüş, rüyasında tanrı veya başmelek mikhael şehri buraya değil, megaralı byzas'ın kurduğu küçük kasabanın üzerine inşa etmesini söylemişti. yarımadaya giden constantinus, atından inmiş ve altın boynuz'dan* marmara denizi'ne kadar yürüyerek elindeki asa ise şehrin sınırlarını çizmişti. soranlara ise sınırı kendisinin değil, önünde kendisine yol gösteren mikhael'in çizdiğini söylemişti. bu çizgi üzerinde yükseltilen surların içine yüce constantinus elinin ulaşabildiği her yerden müthiş sanat eserleri toplayarak şehri roma'yla yarışır bir hale getirmeye çalıştı. antik yunan'ın ünlü heykelleri -ki aralarında atina akropolis'indeki devasa athena heykeli ve knidos afrodit'i de vardı-, artemis tapınağı'nın sütunları, mısır'dan obeliskler, en kaliteli mermer ocaklarının mermerleri*, truva'yı koruyan ve pallas athena tarafından verilmiş olan palladium*, yılanlı sütun, isa'nın çarmıha gerildiği gerçek haç'ın parçaları ve çivileri gibi bir çok eşsiz eser kente taşındı. şehir roma'ya benzemesi için yedi tepeye bölündü. altı yıllık inşa faaliyetinden sonra 11 mayıs 330'da kutsanarak açıldı ve imparatorluğun doğudaki başkenti, batı roma'nın düşüşünden sonra ise tek başkenti haline geldi. constantinus ise öldükten sonra bugünkü fatih camii'nin yerinde bulunan kutsal havariler kilisesi'nde* porfir bir lahit içinde defnedildi.
kaderin cilvesidir ki, yeni roma olması için her yerden eserler toplanan şehir 1204'te haçlıların eline düştüğünde tüm zenginlikleri yeni konstantinopolis olması için venedik'e taşındı.
312 yılında roma'daki tiber nehri üzerindeki milvian köprüsü'nde karşılaşan augustus'lar constantinus ve maxentius arasındaki savaşın galibi constantinus oldu. geleneksel anlatıya göre savaştan önce constantinus'a bir görü vasıl olmuş ve gökte isa mesih'in sembolü belirmiş, tanrı'nın sesi ise "in hoc signo vinces" yani "bu sembolle muzaffer olacaksın" demişti. bu görüden hemen sonra constantinus üzerinde isa mesih'in sembolü khi ve rho (yunanca x ve p) olan sancaklar hazırlayıp askerlerin kalkanlarına sembolü çizmelerini istemiş, savaşı kazanınca da hıristiyan olmuştu*. roma imparatorluğu'nun tek hakimi olduktan sonra da artık eski şatafatını kaybetmiş ve yalancı tanrıların yuvası haline gelmiş olan roma yerine kendisine yeni bir roma kurmayı hayal etmişti. bu iş için ilk seçtiği yer ise romalıların efsanevi atalarından aeneas'ın memleketi truva idi. şehrin inşaasına başlandıktan sonra ise constantinus bir rüya görmüş, rüyasında tanrı veya başmelek mikhael şehri buraya değil, megaralı byzas'ın kurduğu küçük kasabanın üzerine inşa etmesini söylemişti. yarımadaya giden constantinus, atından inmiş ve altın boynuz'dan* marmara denizi'ne kadar yürüyerek elindeki asa ise şehrin sınırlarını çizmişti. soranlara ise sınırı kendisinin değil, önünde kendisine yol gösteren mikhael'in çizdiğini söylemişti. bu çizgi üzerinde yükseltilen surların içine yüce constantinus elinin ulaşabildiği her yerden müthiş sanat eserleri toplayarak şehri roma'yla yarışır bir hale getirmeye çalıştı. antik yunan'ın ünlü heykelleri -ki aralarında atina akropolis'indeki devasa athena heykeli ve knidos afrodit'i de vardı-, artemis tapınağı'nın sütunları, mısır'dan obeliskler, en kaliteli mermer ocaklarının mermerleri*, truva'yı koruyan ve pallas athena tarafından verilmiş olan palladium*, yılanlı sütun, isa'nın çarmıha gerildiği gerçek haç'ın parçaları ve çivileri gibi bir çok eşsiz eser kente taşındı. şehir roma'ya benzemesi için yedi tepeye bölündü. altı yıllık inşa faaliyetinden sonra 11 mayıs 330'da kutsanarak açıldı ve imparatorluğun doğudaki başkenti, batı roma'nın düşüşünden sonra ise tek başkenti haline geldi. constantinus ise öldükten sonra bugünkü fatih camii'nin yerinde bulunan kutsal havariler kilisesi'nde* porfir bir lahit içinde defnedildi.
kaderin cilvesidir ki, yeni roma olması için her yerden eserler toplanan şehir 1204'te haçlıların eline düştüğünde tüm zenginlikleri yeni konstantinopolis olması için venedik'e taşındı.
devamını gör...
istatistik
özü, topla ve kaç tane toplamışsan, ona böldür.
parametresiz edemeyen, dört yılımı verdiğim ilimdir.
deprem sözkonusu olunca biraz safsata gibi gelsede üretim alanında çok işe yarayan bir bilimdir.
medyanı, standart sapması, latince karakterleri bir başka güzel olan bilim. *
parametresiz edemeyen, dört yılımı verdiğim ilimdir.
deprem sözkonusu olunca biraz safsata gibi gelsede üretim alanında çok işe yarayan bir bilimdir.
medyanı, standart sapması, latince karakterleri bir başka güzel olan bilim. *
devamını gör...
dicle elektrik’in elektrik duasına katılan urfalı köylüler hakkında suç duyurusunda bulunması
hırsızlıktan açılması gerekirken bundan dolayı açılması saçmalık olmuş.
ağrılı bir arkadaşım bana; "cano, senin kafa bizim mahallenin elektirik direği gibi karmaşık" deyince durumun kaçak elektirik olduğunu anlamamıştım. sonra direğin fotoğrafını atınca şok olmuştum. direkten onlarca kablo sarkıyordu.
doğu ve güneydoğu illerinde kaçak elektirik inanılmaz boyutlarda. ahırlarda bile klima koymuşlar. koca tarlaları kaçak elektirikle suluyorlar. sonra kesilince de yaygara koparıyorlar. bu millet sizin kahrınızı çekmek zorunda mı?
biz nasıl ödüyorsak, sizde öyle ödeyeceksiniz!
"türkiye elektrik dağıtım a.ş.nin (tedaş) 2014 "taaa o yıllarda rakam bu" faaliyet raporunda yer alan verilerini baz alan dicle edaş yetkilileri, dağıtım hizmeti sunulan 6 ildeki nüfusun sadece 5,7 milyon olmasına rağmen, nerdeyse nüfusu 14,6 milyonu aşan istanbul kadar elektrik kullanıyor.
bölge illerinden şanlıurfa’da yaşayan 1,8 milyon nüfusun bir yıllık elektrik tüketiminin 6,4 milyar kwh olduğunu ifade eden yetkililer, yapılan hesaplamalar sonunda bu kentte faturalandırılabilen elektrik miktarının ise sadece 1,5 milyar kwh olduğunun belirlendiğini kaydetti. şanlıurfa’daki kaçak kullanım miktarı ise aynı hesaplamalara göre 4,8 milyar kwh. buna göre, geçtiğimiz yıl 4,6 milyar kwh elektrik enerjisi üreten ve türkiye’nin en büyük barajı olan atatürk barajı’ndan üretilen elektrik, sadece şanlıurfa’daki kaçak kullanımı dahi karşılayamıyor."
lafa gelince "törreee noooomis", işlerine gelmeyince kaçak elektirik.
namusu kızlarınızın bacak arasında arayıp onlara hayatı zindan edeceğinize, şu faturadan calmamayı öğrenin önce...
ağrılı bir arkadaşım bana; "cano, senin kafa bizim mahallenin elektirik direği gibi karmaşık" deyince durumun kaçak elektirik olduğunu anlamamıştım. sonra direğin fotoğrafını atınca şok olmuştum. direkten onlarca kablo sarkıyordu.
doğu ve güneydoğu illerinde kaçak elektirik inanılmaz boyutlarda. ahırlarda bile klima koymuşlar. koca tarlaları kaçak elektirikle suluyorlar. sonra kesilince de yaygara koparıyorlar. bu millet sizin kahrınızı çekmek zorunda mı?
biz nasıl ödüyorsak, sizde öyle ödeyeceksiniz!
"türkiye elektrik dağıtım a.ş.nin (tedaş) 2014 "taaa o yıllarda rakam bu" faaliyet raporunda yer alan verilerini baz alan dicle edaş yetkilileri, dağıtım hizmeti sunulan 6 ildeki nüfusun sadece 5,7 milyon olmasına rağmen, nerdeyse nüfusu 14,6 milyonu aşan istanbul kadar elektrik kullanıyor.
bölge illerinden şanlıurfa’da yaşayan 1,8 milyon nüfusun bir yıllık elektrik tüketiminin 6,4 milyar kwh olduğunu ifade eden yetkililer, yapılan hesaplamalar sonunda bu kentte faturalandırılabilen elektrik miktarının ise sadece 1,5 milyar kwh olduğunun belirlendiğini kaydetti. şanlıurfa’daki kaçak kullanım miktarı ise aynı hesaplamalara göre 4,8 milyar kwh. buna göre, geçtiğimiz yıl 4,6 milyar kwh elektrik enerjisi üreten ve türkiye’nin en büyük barajı olan atatürk barajı’ndan üretilen elektrik, sadece şanlıurfa’daki kaçak kullanımı dahi karşılayamıyor."
lafa gelince "törreee noooomis", işlerine gelmeyince kaçak elektirik.
namusu kızlarınızın bacak arasında arayıp onlara hayatı zindan edeceğinize, şu faturadan calmamayı öğrenin önce...
devamını gör...
örs üzengi çekiç ve tahta
örs, üzengi ve çekiç vücudumuzdaki en küçük kemiklerdir.
sadece birkaç milimetre uzunluğundaki bu kemiklerin işitmede çok önemli bir rolü vardır:
tahta; tahta çalıntı espri lan. gül diye.
sadece birkaç milimetre uzunluğundaki bu kemiklerin işitmede çok önemli bir rolü vardır:
tahta; tahta çalıntı espri lan. gül diye.
devamını gör...
sözlük yazarlarının olmak isteyeceği ünlü yazarlar
aziz nesin olurdum.mizahımın sınırı olmazdı,başım beladan kurtulmazdı ama iyi ki de mizah var der cesaretle yazardım.sonuna kadar savaşır,her çelmenin kattığı başarıyı dumanı üstünde tüten kahvemle yudumlardım.matematik köyü açar,tek kurtuluşun egitimli çoçuklardan olucağını ve ülkeme beni sevmemesine rağmen çok büyük katkı bulunucağımı bilir ona göre yaşar ve yazardım.
devamını gör...
zürefanın düşkünü beyaz giyer kış günü
zürefa kelimesini zürafa olarak anlayan ve karıştıranların çokça olduğu atasözüdür.
buradaki zürefayı, zarif kelimesinin çoğulu olarak kibarlar, nazikler olarak düşünebiliriz. düşkün ise refahını, onur ve değerini yitirmiş, geçim sıkıntısına düşmüş manasında olmalıdır.
buradan hareketle tdk'deki anlamına bakalım: "daha önce iyi bir durumda olan kişi bu konumunu kaybettiğinde uygun olmayan, yersiz davranışlarda bulunur" anlamındaki sözdür.
buradaki zürefayı, zarif kelimesinin çoğulu olarak kibarlar, nazikler olarak düşünebiliriz. düşkün ise refahını, onur ve değerini yitirmiş, geçim sıkıntısına düşmüş manasında olmalıdır.
buradan hareketle tdk'deki anlamına bakalım: "daha önce iyi bir durumda olan kişi bu konumunu kaybettiğinde uygun olmayan, yersiz davranışlarda bulunur" anlamındaki sözdür.
devamını gör...
en iyi futbol takım marşı
takım tutmayan biri olarak ts marşı diyorum.
devamını gör...
makinede kaybolan çorapların çözülememiş gizemi
çamaşır makinesinin talep ettiği kurban çoraptır.
devamını gör...
normal sözlük sermaye düşmanı yazarlar listesi
kitap için yazmıyoruz canımız yazmak istediği için yazıyoruz. 800 olunca da adamlar kitap hediye etmek istediklerini söylüyor. 799 yazıp bırakayıp mı protesto edip? ne değişik insanlarsınız ya sabır...
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydınnn sözlükkk.
iş yerinde iş yaparken aklıma geldin, yazayım dedim. herhangi birine kendimi açtıktan sonra karşı tarafa yansıtılan, hissettirilen büyüyü kaybettiğimi düşünüyorum. öyle ilginç, öyle standart, öyle tuhaf. bir büyü var mı onu da bilemiyorum. belki her şey olması gerektiği gibi. her şey sıradanlaşmaya mahkum. önemli olan; sıradanlaştırdıklarımızdan keyif almak. peki sizler sıradanlaştırdıklarınızdan ne kadar keyif alıyorsunuz, söyler misiniz?
sıradaki sıradanlaştıracağım kişi gelebilir. belki bir gün sıradanlaştıramadığım bir şey olur. herkese selam...
güzel ve sıradan olmayan bir gün geçirin.
ben iş başına.
iş yerinde iş yaparken aklıma geldin, yazayım dedim. herhangi birine kendimi açtıktan sonra karşı tarafa yansıtılan, hissettirilen büyüyü kaybettiğimi düşünüyorum. öyle ilginç, öyle standart, öyle tuhaf. bir büyü var mı onu da bilemiyorum. belki her şey olması gerektiği gibi. her şey sıradanlaşmaya mahkum. önemli olan; sıradanlaştırdıklarımızdan keyif almak. peki sizler sıradanlaştırdıklarınızdan ne kadar keyif alıyorsunuz, söyler misiniz?
sıradaki sıradanlaştıracağım kişi gelebilir. belki bir gün sıradanlaştıramadığım bir şey olur. herkese selam...
güzel ve sıradan olmayan bir gün geçirin.
ben iş başına.
devamını gör...
en sevilen dizi çifti
robin ve barney
devamını gör...
istifa
görevin hakkının verilemediği durumda;
görevine olan sadakati ve saygısı, kendi hırslarından ve bencilliğinden fazla olan kişilerin yapması gerekli olandır.
görevine olan sadakati ve saygısı, kendi hırslarından ve bencilliğinden fazla olan kişilerin yapması gerekli olandır.
devamını gör...

