bütün yakın arkadaşların boynunun borcu, var oluş amacıdır. işin kötüsü kalkıp kendi hayatında yanlış kararlar almaktır.
devamını gör...

tabi olmaz çünkü hayalini kurduk.
devamını gör...

ailelerin çocuklarının yanında ,çocuklar doğdu doğalı sigara içip büyüyünce de sigara içmek zararlı naralari atıp,sigara içince de kızmaları.
devamını gör...

motive etmek konusunda oldukça tecrübeli olan cannım yazar. tüm artılar için teşekkür ederim. *

emekçinin hakkını veriyor adam.
devamını gör...

her şeyden evvel ''je est un autre'' sözünü yeryüzüne bırakıvermiştir. yani ''ben bir başkasıdır''...

rimbaud'dan sonra ne yazılır? bu soruya 21. yüzyıl şairleri herhangi bir cevap bulamadı. peki ya rimbaud'yu anlamak? işte bu hiçbir zaman 'tam anlamıyla' mümkün olmasa da, onu anlamayı yaşamak diye bir gerçeklik var. rimbaud'nun yaşamı, çalışmaları, düşünü, diyalektiği, ben ve öteki bilinci üzerine yıllarca çalışan dostlarım oldu. nihayetinde rimbaud'yu 'tam olarak' anlayamamanın verdiği kaosu sonuna dek yaşamış oldular.

o ben bir başkasıdır derken de zaten anlaşılamamayı koymuştur ortaya. hem kendi hem başkaları tarafından bir anlaşılamayış. çünkü her yeni dakikada ben bir başkasıdır der. kendi öz yabancılaşmasından, gelişiminden, değişiminden, ilerleyişinden, durdurulamayışından, her yeni anda bir önceki andaki 'ben'in ne derece öteki olduğundan söz eder. kendine tez ve aynı zamanda antitezdir o. kendi kendine ne denli yabancı olduğundan ve bu yabancılaşmadan yani kendi'den kurtulamayıştan bahseder. yaşam pek çok unsur, madde, manevi biçimden etkilense de asıl etkilenen yaşam değil kendi var oluşudur.

rimbaud'yu düşünmek anlamanın yarısıdır. bundan ilerisi ise var edilmemiştir.

rimbaud okuyunuz. rimbaud sevmeyiniz.
devamını gör...

yazarları desek daha doğru olur.
kendini sevmekle başlar her şey diyip şuraya bir hobaaa3434 ekliyorum.
bilgi içerikli tanımlar yazan ve bütün fenerbahçeli yazarlar diyip tribünlere oynadıktan sonra, daha da özele iniyorum:
(bkz: orsalesta anafor)
(bkz: bengaripsengüzeldünyaumutlu)
(bkz: hidano)
(bkz: bal yerine reçel yapan arı)
(bkz: merdumgiriz_)
(bkz: ozgur1ey)
(bkz: rimbaud)
(bkz: ice)
(bkz: köylü yazardan ironiler)
(bkz: sanagulbahcesivadetmedim) bu arkadaşı güzel qızlar eqlesin.*
(bkz: sir came a lot)
(bkz: ateist kaplumbağa)
(bkz: doping yaparken hamile kalan pesmerge)
(bkz: spawn)
(bkz: 4-3-3 oynatan aykut)
(bkz: wertheimer)
(bkz: hendrix)
(bkz: thedansözkiller)
(bkz: örnek vatandaş)
(bkz: oblomovreis)
kesin unuttuklarım oldu var ya çok fena.
editasyon: bazı önemli yazarlar eklendi.
devamını gör...

güzel yürekli, oldukça bilgili hem de çok nezaketli bir insan.kafa sözlükte, iyi ki tanıdım dediğim yazarlardan birisidir.hoşsohbetiyle ve tabi bir de çokyönlülüğüyle sözlüğümüzün vazgeçilmez yazarı ve moderatörüdür kendisi. danıştığım her konuda bilgisi olan, her koşulda yardımcı olan ve oldukça da tevazu sahibi olan yüce gönüllü bir insan.yani tam anlamıyla bir alfadır*kendisi. dil-âgâh bir beyefendi ve tam bir sırdaştır. tüm tatlılığına rağmen kızdırınca tehlikeli olabilir tabi.* o yüzden üzmeyelim kendisini.
şşşş sakın sırrımızı kimseye söyleme :)) tamam mı?
devamını gör...

bazen "acaba?" dedirten eylem.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

piramitlerin duvarlarına yazılmış dini özlü sözler. dünyanın en eski dini metinleri. hani bugün, mevlana sözleri var ya, işte antik mısır'da da piramit metinleri varmış. bugün mevlana sözlerine google'dan eriştiğimiz için, o dönemin google'u da herhalde piramit duvarlarıymış. hatta antik mısır'daki tabutlarda bile bu özlü sözlerden var. ne yazıyorlardı acaba? şöyle bir şey herhalde; "elbet gelir geçer zaman, sabah-akşam horus'u an." tövbe tövbe.. tabii şimdi, işin şakası bir yana, * bu metinler arasında büyüler de varmış. hatta baya baya büyü varmış, hatta yüzlerce büyü varmış.. hatta işin garip kısmı, bu büyüleri, kraliyet ailesine mensup olmayan insanların tabutlarına da yazıp, çiziyorlarmış. acaba neden? yani bir insanın tabutuna, neden büyü yazarsın ki. bu konuda benim 2 teorim var, ya bu insanlar, kötü insanlardı. o yüzden tabutlarına büyü falan yazılıp-çizilmiş, ya da bu büyüler, iyi anlamda olan büyüler, öteki alemde şans getireceğine inanılan büyüler.

şimdi siz de benim gibi, antik mısır belgeseli meraklısıysanız ya da en azından denk geldiyseniz, piramitlerin duvarlarında yer alan şu tip fotoğrafları bilirsiniz,

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

yukarıdaki fotoğrafta duvar, duvarın üstünde de çeşitli semboller görüyorsunuz ya, işte bunlar sembol falan değil. özlü sözler. hiyeroglif alfabesiyle yazılmış, özlü sözler ya da belki büyüler. tabii bunu bilirsiniz de, ben bu tip yazıların, özlü söz olduklarını ve dünyanın en eski dini metinleri olduklarını 4 gün önce öğrendim.
devamını gör...

saçmalık. biriyle kahve içmeye çıktın diye sevgili olunur mu yaa?.. bu ne saçmalık. harbi saçmalık. öğk
şey de çok saçma mesela biriyle muhabbet ediyorsun adına flört deniyor. o da saçmalık. yaşayın geçin, illa bi ad koymayın, ne bu tantana anlamadım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

en az üzülen en az kırılan insandır. beklenti ne kadar çok artarsa hüzün de o denli artıyor.
devamını gör...

eleusis gizemleri yunan mitolojisinden doğmuştur. iki bin yıllık bir geçmişe dayanan bu gizemler ayinlere katılanlar tarafından o kadar iyi saklanmıştır ki bugün bile hakkında çok az şey bilinir. eleusis kenti yunanistan'da bulunur, kentte ayinin gerçekleştirildiği tapınağın ismi telesterion'dur.

mit:
tahıl ve bereket tanrıçası demeter ile baş tanrı zeus'un persephone* adında bir kızları olur. bir gün persephone'yi yer altı tanrısı hades görür ve ona aşık olur. zeus'a durumu anlatır, zeus izin verse de demeter'in bu ilişkiye razı olmayacağını bildiği için hades'e kızını kaçırmasını söyler. persephone bir gün kırlarda dolaşıp çiçekler toplarken yer altı tanrısı hades gelir ve persephone'u kaçırır. yer altı dünyasına götürülen persephone hades'in eşi olur. demeter kızının hades tarafından kaçırıldığını öğrendiğinde, öyle öfkelenir öyle üzülür ki yer yüzündeki tohumları kurutur, kış başlar. kıtlık baş gösterir.

mitin bu aralıktaki bir kısmına eleusis tapınağının kurulması kısmında değineceğim için buraya yazmıyorum.

bu durum üzerine zeus hades'e kızını göndermesi için haber ulaştırır. haberi alan ve persephone'dan tamamen ayrılmak istemeyen hades persephone'a yer altında dört adet nar tanesi yedirir. yer altından bir şey yiyenin artık oradan kopması mümkün değildir. bu nedenle persephone hayatının üç ayını yer altında geri kalan dokuz ayı ise annesi demeter'in yanında geçirir. persephone yer altında, hades'in yanında olduğu zamanlarda dünyada kış yaşanır, demeter keder içindedir. geri kalan dokuz ayda ise doğa canlanır, toprak verimlidir. mevsimlerin oluşumunu yunan mitolojisi böyle açıklamıştır. eleusis ayinleri de bu mit üzerine şekillenmiştir.

baş rahip ve rahibeler önderliğinde inisiye olmak isteyenler romadan eleusis kentine doğru yürüyüşe çıkar, yolculuk esnasında konuşulmazdı. yola çıkılmadan önce halüsinojen etki gösteren bitkiler veya bitki karışımları tüketilirdi.
bu yolculuk süresinde ölüm ve yeniden doğma süreci yaşanırdı. bu süreç persephone'un yer altına kaçırılması, tekrar annesine kavuşması ve bu döngünün bir tekrarı gibiydi. ayinde her tanrının farklı temsilleri vardır ve insanın yaşadığı süreçle ilgilidir. detaylı arketipsel incelemesi için (bkz: carl gustave jung), (bkz: eleusis anne kızın arketip imgesi).

inisiye olacak kişiler kıyafetlerini çıkarıp hayvan derileri giyiyordu. ayinlere katılım herkese açıktı ancak hırsızlar, katiller katılamazdı. ayinin bir parçası olarak persephone'un hades tarafından kaçırılmasını konu edinen tiyatral gösteriler düzenlenirdi.

eleusis tapınağı nasıl kuruldu? kızı kaçırılan demeter yaşlı bir kadın kılığına girerek eleusis kentine gelir. burada bir sarayda çocuklarla ilgilenir, onun tanrıça olduğunu kimse bilmez. baktığı bir oğlan çocuğunu çok sevdiği için ölümsüz yapmaya karar verir. bir gece yine çocuğu ölümsüz yapmak için çocuğun ölümlü parçalarını yakarken çocuğu ateşler içinde gören kral ve kraliçe büyük bir tepki verirler. bu tepki tanrıça demeter'i çok kızdırır ve onları cezalandıracağını söyler. bunun üzerine eleusis kentine demeter'in kendilerini affetmesi adına bir tapınak inşa ederler. demeter burada halka gizli bilgiler, deneyimler öğretir, inisiyasyonlar gerçekleştirir. ritüeller büyük gizemler ve küçük gizemler olarak ikiye ayrılıyor, farklı zaman dilimlerini kapsıyor.

en başta da söylediğim gibi bu deneyime, ayine, ritüele katılan insanlar gizlilik yemini ettiği ve bilgilerin başkalarına açılmasının etkisini azaltacağını düşündükleri için başkalarıyla paylaşmıyorlardı. bu nedenle bilgilerimiz de bilgi kaynaklarımız da çok sınırlı.

edit: benim oldukça yüzeysel anlattığım eleusis gizemleri hakkında daha fazlasını öğrenmek isteyenlere nevzat kaya hocanın bu konu başlığındaki videosunu önerebilirim. ben bu tanımımda, kendisinin bu konuda söylediklerinden çok şey öğrenmiş olsam da, emek hırsızlığı olmaması için yer vermedim.
devamını gör...

orsalesta anafor ukdesi.

diğer adı subay savaşı olan* türk kurtuluş savaşı'nın ve türk tarihi'nin en kritik savaşıdır.

ayrıca mustafa kemal atatürk’ün çok kanlı, çetin savaş manasında* sakarya melhame-i kübrası olarak tanımladığı savaştır.

kütahya eskişehir muharebelerinin kaybedilmesinin ardından türk kurtuluş ordusu ağır kan kaybetmiş durumdadır. düşman ordusu polatlı dolaylarına kadar ilerlemiş ve tbmm'yi ve türk kurtuluş ordusunu ortadan kaldırmak suretiyle mutlak galibiyet noktasına kadar gelmiş durumdadır. hatta o zamanlarda tbmm'nin konya'ya*, çorum'a ya da kayseri'ye* taşınması tartışılmıştır.

vaziyetin böyle olduğu bir durumda yenilgi ve yenilginin sonucu olarak sevr antlaşmasının kabul edilmesi sonucu güçlü bir ihtimal olarak ortaya çıkmıştır. bu savaşa kadar kendisine artık asker değilim diyen ve tbmm başkanı olan mustafa kemal atatürk türk kurtuluş ordusu'na sakarya nehri'nin doğusuna çekilme emri vererek, o tarihi sözlerini "hatt-ı müdafaa yoktur. sath-ı müdafaa vardır. o satıh bütün vatandır. vatanın her bir karış toprağı kanlarımızla sulanmadıkça teslim olunamaz." sözlerini söylemiş ve bu sözleriyle kurtuluş savaşının yalnızca bir cephe savaşı olmadığını, kurtuluş savaşının tüm vatan topraklarında kanın son damlasına kadar yürütülecek bir savaş olduğunu söyleyerek savaşın tüm vatana yayılmasını, cepheyi genişleterek yunan ordusunun toplu değil dağınık olmasını sağlamıştır.

(bkz: savaş meydanında 1 yeri gelir milyondan çok olur)

kütahya eskişehir muharebelerinin kaybedilmesi ve bu duruma gelinmiş olması nedeniyle ismet paşa genel kurmay başkanlığı görevinden azledilerek yerine mareşal fevzi çakmak paşa getirilmiştir.

savaş öncesi gelinen son durumda yunan ordusu ankara'nın en stratejik dağı olan çaldağ'ı ele geçirmiş durumdadır. askerliği bırakan mustafa kemal bu savaşla askerliğe geri dönerek orduya bizzat komuta etmiştir.

mustafa kemal paşanın taarruz emri ile yunan ordusuna karşı taarruz başlamıştır. türk kurtuluş ordusu taarruza kalkmış, ankara'nın güvenliği için en stratejik yer olan çaldağ düşmandan geri alınmıştır. düşman ordusu kütahya-eskişehir doğusuna kadar geri çekilerek savunma için düzen almaya başlamıştır.
çekilen düşmanları kovalamak amacıyla süvari orduları tertip edilerek düşman kovalanmıştır. savaş 22 gün ve gece sürerek 100 km gibi bir alanda cereyan etmiş, geri çekilen yunan ordusu türk kurtuluş ordusunun kullanabileceği tüm yapıları ve kaynakları imha ederek çekilmiştir. ankara'nın 50 km kadar yakınından, yunan ordusunun püskürtülmesi ile savaş türk kurtuluş ordusunun zaferi ile sonuçlanmıştır.

bu savaş, tarihin gördüğü en yüksek sayıda subayın şehit verildiği savaş olduğu için subay savaşı olarakta anılmaktadır.

türk tarihinin en önemli savaşlarından birisi olmasının nedeni, 2.viyana kuşatması ile başlayan türk geri çekilişi bu savaş ile durdurulmuştur. ayrıca kaybedilmesi halinde sevr antlaşmasını imzalamak zorunda kalınacak ve bunun sonucu olarakta tarihten ve anadolu tarihinden türklerin silinecek olmasıdır.

tinleriniz şad, mekanlarınız uçmağ olsun. sizlerle tanrıdağda buluşup, kımız içmek dileği ile.




savaşmaktan kaçınır, kim varsa alnı kara,
kan dökmeyi bilenler hükmeder topraklara... kazanmanın sırrını bilmiyorsan git, ara
“çanakkale” ufkunda, “sakarya” toprağında.


yatağında ölmeyi hatırından sök, çıkar!
döşeğin kara toprak, yorganındır belki kar...
sen gurbette kalırsan, ben ölürsem ne çıkar?
ruhlarımız buluşur elbet “tanrıdağı”nda...

devamını gör...

herhangi bir işi yaparken "benim işim hallolsun da gerisi önemli değil." düşüncesi içerisinde olan insanların tutumu için söylenen cümle.

bu sözün kısa bir hikâyesi de vardır. 18. yüzyılda yaşamış olan fransa kralı xv. louis, keyfine ve eğlenceye son derece düşkün bir adammış. halkın sorunları da umurunda değilmiş. yakınlarında bulunanlar kendisini uyarırmış zaman zaman "kralım, halkın öfkesi büyüyor..." diyerek. ancak xv. louis buna aldırış etmezmiş ve şöyle dermiş: "ben yaşadığım sürece taht benim. ötesini benden sonraki krallar düşünsün. isterse benden sonra tufan kopsun..."
devamını gör...

90'lar ve 2000'lerdeki çocukların korkulu rüyası chucky serisinden bir film.

hikayesi annesi ile tekerli sandalyeye muhtaç bir kızın evine kargoyla gelen ne olduklarını bilmedikleri chucky bebekle başlıyor.
ufak bir chucky fotoğrafı ile gözümüzün pası silinsin.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

daha sonra bu korkunç bebek chucky'nin aile içerisinde yaptığı katliama tanık oluyoruz.

bebeğin içindeki katilin aslında kadının kocası olması ama kadının hamile iken erkekten uzak tutmaya çalışmak için polise haber vermesiyle başlayan intikam hikayesi filmin ortalarında işleniyor.
devamını gör...

etimolojik olarak arapça aχşab sözcüğünden alıntı olan kelimedir. arapça sözcük arapça χşb kökünden gelen χaşab خشب "ağaç" sözcüğünün çoğuludur. bu sözcük arapça χaşaba خشب "(metal veya başka maddeyi) rendeledi, kabataslak yaptı" fiili ile eş kökenlidir.

birçok büyük fayda sunan ahşap, yüzyıllardır güçlü, dayanıklı ve uzun ömürlü binalar ve yapılar inşa etmek için kullanılmıştır.

buradaki kaynağa göre ahşap, tüm yapı malzemeleri arasında en sürdürülebilir olanıdır. ağaçlara zaman verdiğimiz sürece doğal olarak büyürler, bu da bu kaynağı oluşturmak için enerji veya başka hammadde girdisine gerek olmadığı anlamına gelir. ahşap tedariği, onları sorumlu bir şekilde ve ormanların sağlıklı olmasına izin verecek bir oranda hasat etmemizi sağlarsak potansiyel olarak hiç bitmeyebilir.
devamını gör...

bir kere cesaret ettim ve artık elim sürekli makasa gidiyor bağımlılık oldu *
devamını gör...

ağaç kadar yeşil,
toprak kadar kahve,
rüzgar kadar asi,
deniz kadar saydam,
yol kadar kapalı
ve yollar kadar uçsuz.
gökyüzü kadar mavi,
boşluk kadar dolu,
duvar kadar siyah,
ruh kadar soyut.
düş kadar gerçek
ve gerçek kadar hülya.
ve evler, odalar, odalardaki yalnız.
ve titreyen keman sesi,
ve piyanoların her tuşundaki gözyaşı.
ve hayat,
hayat kadar amansız.
kopuk bir gün tutulması...
devamını gör...

sapık sözlük yazarlarının en korktuğu şeydir.
sen milletin eşine kızına yaşını bile sormadan sapıkça mesajlar gönderirsen sonradan mesajım ifşalanacak diye yusuf yusuf edersin tabi.
devamını gör...

"zevkten mi?" diye sormamak için kendimi zor tuttuğum talep.

...ya da * soruyorum, evet.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim