(bkz: hız cezası)
devamını gör...

tatlı mı tatlı, kibar mı kibar, anlayışlı mı anlayışlı... sıralanıp gider tüm bunlar, öyle bir yazardır kendisi. çok güzel tespitler, ince ironiler ve eğlenceli tanımlarıyla okuyucularını güldürürken düşündüren, düşündürürken tavana baktıran, tavana bakarken ben ne yapıyorum hissini yaşatan duygu karmaşası gibi bir yazardır. mesela nickaltını yazmaya başlarkenki ruh halim şu an değişti. ne oldu bize ya?
devamını gör...

se - a - se - a - se - la - m - lar.

pazartesinin şahı pazartesinin padişahı adana kral fm 95.3...

pardon o başka bir şeydi. eee. şey, kaçıranlar ve bu ekibi yeniden bir arada görmek isteyenler için, sözlük radyosu boyband'imizi bir kez daha toplamaya karar verdik. bu akşam saat 22:00'da sevgili 0330'la bir sahil kasabasında yaşamanın huzuru ve sevgili nadir beyefendi ile, gebze'nin gizli kalmış sanat atolyeleri üzerine konuşacağız. eksi 18 dostlarımız uyuduktan sonra iseee, ee konular dallanıp budaklanacak.*

happiness'ı bekliyoruz.***

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

~~
iletişim kanallarımız:
- sözlük radyosu:
blog.normalsozluk.com/
- instagram :
instagram.com/sozlukradyosu
- twitter :
twitter.com/RadyoSozluk
devamını gör...

gelir dağılımındaki adaletsizlik
devamını gör...

müthiş.
ağustosun sonundan beri benimle.
yok böyle bir yaş.
burdan gençlere sesleniyorum,
40'lı yaşların ikinci yarısı var ya ilk yarısından daha keyifli, walla billa.
üzülmeyin yani yaş alıyoruz diye, bu taraflar çok iyi.
devamını gör...

olmamalı.
devamını gör...

saygı, söz kesmeden konuşmak, özür dilemek, sinyal vermek gibi şeyler bir türlü öğrenilemiyor toplumumuz tarafından
devamını gör...

çevremden ve medyadan gördüğüm kadarı ile her türlü söz nişan düğün adeti.
devamını gör...

dalga geçmeyin yahu, aramızda bunu yapmış kişiler olabilir.*
ta ma men el alışkanlığından.
çıkıyorum, tarayıcıdan başka sayfa açıcam, pıt diye hızlı erişimden kafa sözlüğü parmaklamışım yine. ekrana birkaç saniye boş bakış eşliğinde, ben kimim? benim ne işim var burada? deyip, geri çıkıp, yoluma gidiyorum. sıkça...
devamını gör...

bu da benim amatör çekim çiçek fotoğrafım;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ülkemiz için düşünürsek gayet basit cevabı.
dinî dayatmalar ve her olaya dini sokuşturmaları. herhangi bir din ya da yaratıcının adı bu kadar fazla dile getirilmemelidir. ha, eğer getiriliyorsa da * o zaman gerçekten söylenen şeylerin yapılması gerekir. insanların inançlarını ağıza sakız etmeye lüzum yok.
devamını gör...

google'a "en küçük tapınak" diye aratınca varlığından haberdar olduğum antik tapınak. en küçük tapınakla uzaktan-yakından zerre ilgisi olmamasına rağmen nedense bu tapınak karşıma çıktı ama herhalde google amca kafayı yemiş. sonra bi araştırdım, pek ilginç bir şey yoktu. sonra yabancı sitelere baktım, gene ilginç bir şey yoktu. ben de dedim ki tamam umrumda bile değil burası. sonra "ipsambul" denen sözcükle karşılaştım. dedim ki ipsambul ne acaba. acaba zaman, zamanında bükülmüş de ve dünya ikiye mi ayrılmış. yani yeryüzünde eski versiyonlarımız mı varmış. mesela ben kedi yiyen fare, 2000 yıl önce fare yiyen kedi diye birisi mi varmış. ve ipsambul, zamanın diğer yarısında yer alan istanbul mu? ve işte psikopata bağladığımı farkedince ben de ebu simbel'i araştırdım ve ipsambul ile bağlantısını aradım..

ebu simbel deyince aklınıza arabistan gelebilir ama hayır, bu tapınak, antik mısır firavunlarından ıı. ramses'in yapmış olduğu bir tapnak. burası o dönem, "kutsal dağ" olarak anılmış ve surlarla da sağlamlaştırılmış. belli ki önemli bir yermiş. ve buraya yazıtlarda "ramzessopolis kalesi" adı verilmiş. istanbul-ipsambul-ramzessopolis (konstantinopolis).. evet, bu zamanın bükülmüş olması teorisini destekler nitelikteydi. ayrıca burası dünya mirası listesine de alınmış. ve buranın eski adı "ipsambul"muş. ramzessopolis-ipsambul. konstantinopolis-istanbul. nasıl bir bağlantı olabilir acaba?..

ve diğer ilginç bir bilgi, burayı ıı. ramses aşkı için yaptırmış! evet, tabi burasını tanrı amon ve diğer bazılarına da ithaf etmiş ama hem de karısına da ithaf etmiş. ve hatırlayalım, istanbul kim için inşa edilmişti?.. yok burdan bağlayamadım beyler-bayanlar. aslında biraz zorlasam bağlayabilirdim ama bağlamak istemiyorum neyse. bu teori de burda bitmiştir. hadi eyvallah.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

zor günlerdi, kendi kendime konuşuyor gibiydim. ayda bir, biri entryimi beğenirdi, sevinirdim. sonra bir gün akışta kafa sözlük'ü gördüm, tıkladım, sonra kafa sözlük'e üye oldum. tanımlar girdim, sonra birileri tanımlarımı beğendi, sonra yeni tanımlar girdim yine birileri tanımlarımı beğendi sonra ben de birilerinin tanımlarını beğendim. ve son...
devamını gör...

algonkin dili konuşan narragansett'ler, ingiliz'ler topraklarına geldiklerinde rhode island, connecticut ve massachusetts civarında yaşıyorlardı.
ilk başlarda beyazlarla iyi ilişkileri oldu ve hatta 1635'deki pequot savaşı'nda beyazlarla birlikte pequot kabilesine karşı savaştılar.
aradan yıllar geçtikçe ingilizlerin sayıları çoğaldı ve artık sıra onlara gelmişti. 1675'te king philip savaşı'nda ingilizlere büyük baskınlar verdiler, birçok kasabayı yok ederek, çok sayıda yerleşimciyi öldürdüler. ama birkaç yıl süren savaşta ingiliz ve ittifakları mohegan kabilesinin sürekli saldırılarına uğradılar. sonunda reisleri canonchet öldürüldü. kabilenin köylerine yapılan saldırılarda çok sayıda kadın ve çocuk öldürüldü yada köle yapılıp karayip adalarına satıldılar.
kaçıp kurtulabilen az sayıda kişi niantic kabilesine ve algonkin dili konuşan başka kabilelere sığındılar.
amerikan iç savaşı'ndan sonra, bu kabilenin artık asimile olmuş üyeleri son bir gayretle eski topraklarında hakları olduğunu savundular. artık kızılderili tehlikesinin olmadığı bir yer olan new england bölgesindeki beyazlar onlara hak vererek eski topraklarındaki bir bölgeyi rezervasyon olarak verdiler. bugün rhode island'daki rezervasyonlarında yaşıyorlar.
devamını gör...

klasik türk müziği'nin ölümsüz bestecilerinden biri. 1960 yılında vefat eden besteci, 1902 yılında doğmuş. musiki ile ilişkisi 1914 yılında doğduğu muhit olan üsküdar'da başlamış. ud ve sonra da tambur çalarak musiki hayatını sürdürmüş. ölümsüz bestecinin bugün 80'den fazla eseri bulunuyor.
devamını gör...

90'ların klipleri genelde saçma ama şarkılar güzeldi.

ama bunu dinleyip sanat kokusunu alanlar vardır o dönemde. çocuk yaştakiler de korkmuştur bir dönem izlerken *

devamını gör...

the clash-london calling/ the boys
fakat böyle efsane bir grup ve müthiş bir parçayı bu denli geç öğrenmekten dolayı biraz canım sıkılmakta.
devamını gör...

o hoca ben bektaşi; önce bir şarap içeriz sonra bir okur üfleriz linç etmeye çalışanı duman ederiz dinime imanıma* daha da varsa maçası sıkan şöyle gelsin*
t: severek takip ettiğim, tanımları ile tokat atan güzel yürekli kardeşimdir. kalemi tükenmesin, hep yazsın hep okuyalım*
devamını gör...

alman ortaöğretim bitirme diplomasıdır.türkiye'de az sayıda lisede de yapılan ve birden fazla aşamadan oluşan bir sınav ile alınır.almanca konusunda ileri düzeyde eğitim veren liselerdeki son sınıf öğrencileri için yoğun stres sebebidir.
diploması ise sadece almanya'da değil, birçok avrupa ülkesi ve abd'de denkliğe ve geçerliliğe sahiptir.
puanlaması biraz farklıdır.1 den 6 ya dek puan olup en yüksek puan 1 olmakta,4 ve daha fazla puan alanlar diploma hakkı elde edememektedirler.
bu sınav türkiye'de sadece alman lisesi ve istanbul erkek lisesi tarafından yapılır.
devamını gör...

çok saçma denmiş ancak ben aynı fikirde değilim. eğer çeyiz derken kastımız, züccaciye tarzı mutfak eşyası ise; insanların alım gücü olmadığı için yavaş yavaş,dişinden tırnağından artırdıkca alabildiği şeylerdir. ben de en az üç kız evlendirebilecek kadar çok olan çeyizimi alan anneme yıllarca soylendim durdum. "heves ettiğim hiç bir mutfak eşyasını evde olduğu için alamıyorum, keşke benim zevkime göre seçseydik" diye. ancak şimdilerde ekonomik durumlar, sürekli yenilenen zamlar ile birlikte tüm eşyalarımın daha da bir uzerine titriyorum kirilmasinlar diye. bu nedenle baba evinde iken alabiliyorlarsa bırakın alsınlar. evliliğin ilk yıllarını taksit ödemekle geçirmemiş olursunuz. hem
ne güzel demiş cemil meriç; "insanlar sevilmek, eşyalar kullanılmak içindir. " yemek tabaklarınızin annenizin zevkini yansıtıyor olması, size değer veren, sizi seven, size bir yadigar bırakan anneniz olduğunu gösterir. annesiz olsaydınız bunun ne büyük bir nimet olduğunu daha iyi anlardınız. alt tarafı bir tabak takımı ve inanın sevdiğiniz insanla evliyseniz tabaktaki desen umrunuzda bile olmaz.


ceyizin diğer ana unsuru olan el işleri danteller mevzusu ise biraz karışık. bu biraz tarz ve tercih meselesi. örneğin annelerin ördüğü salon takımı dantelleri kasnaklara geçirip ucuna püsküller takıp duvar süsü yapanlar,birleştirip pareo ya da çanta yapanlar var. yine orada bir el emeği söz konusu. iğne oyalarindan küpe, kolye yapıp sığacık'ta dünyanın parasına satanlar varken, sizin ceyizinizde bulunan bir iğne oyasını ipek bir fulara takip bir düğünde kullanmanız da şık bir tercih olabilir.

her bir modelin bir hikayesi, her bir modelde kullanılan rengin bir anlami varken ve yazılı olmayan kültür mirasını oluştururken tüm evi ikea'dan donatmak bana biraz özenti geliyor açıkçası. ne yazık ki bir zamanlar üniversitede olan nakış ogretmenligi ve çiçek örgü dokuma bölümleri insanımızın teknoloji bağımlısı olması nedeniyle yavaş yavaş azaldı ve kapandı. internette rahibe işi, antep işi, telkari, gümüş kırma gibi aramalar yaptırırsanız bu işlerin halen yaygın olduğunu,artık bir gereklilik değil rafine bir zevk meselesi olduğunu görebilirsiniz. ha bu arada çarşaf ve havlu kenarına dantel olayına ben de tamamen karşıyım. *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim